Dergisi. Kimler Ne Kadar Fiş Verdi. Türkleri İstiyorlar Malatya'da Derleme Fişlerini Taramada Çalışanlar. Eskişehir'de. Giresun'da. İnebolu'da. gece tenvir edilmişti. sabahtan İneboluda umumi bir YENİ TEFRİKAMIZ. Öbürgünden İtibaren Profesör Pitar İsparta'da. Isparta, 23 nadolu'da yapmış olduğu seyahat mA bain meşredeceğiz. a ii olarak alacağımız tenki- di mülahazaları okumalıdır. İekimiyeti Milliye'nin Rortamı: 69 Bu sesi tanımamak mümkün değildi. Bu, İsmet Paşa'nın v Hanımla ığınlar; — İşte, İsmet Paşa; işte, İsmet Paşa... diye çalkandı. e dolgun ses idi. Selma Böâşvekilin sevimli başı öne doğru uzandı. Kendine mah- Ön Saftaki em şeflerle bu kısa bayramla: şmadan sonra kayıyor; arka caddeden, bir ordu. gibi biner kişilik kafileler halinde yerle- devam Ve bu meddücezir tanyeri ağarmcıya bö şehre dönen 'ün- leylakıyye sönmemişti. . Yıldırımdan beyaz bulut perdeleri üstünde en taze aktüalite fi- rkl arı da he- Bu kitabın Kastamonu'da. Kütahya'da, Na 24 (AA) — Malkevinin urada köylü, z kutlandı. — İsme! Öyle ki «Selma Hanımla Neşet Sabit bile, artık, yüz kişi- den fazla olmıyan bir insan kümesi içinde kendi mahalleri- gk a i d idil Tam bu sırada, sokağın başından bir uzun izci alayı sö- ün etti. Bunlar, ae AR Ankara'ya yayan gelmiş olan ali rdi. Ve gece erken yat: abahleyin erkenden yola çıkmış myo kal yi böylece bütün Ana- dolu'yu şa Selma Hanımla Neşet Sabit kenara çekilip bu inni gür- seklerine tab böğürlerinde eee şen şatır yleliyorlardı. peta ile bir fifra bu diki melike ediyordu. Bu genç K bir maş bir li gir an- ırıyord otik rin, Neşet Sabit'le Selma Se ikisi birden bu Hametle u fifra ile bu trampetanın yürümek, yürümek; bir da- ha dönmemek üzere, bir daha bu mazileşen, bu yığın” yığın hatıraların yüküyle ezilen hayat merhalesine dönmemek üzere, henüz önle ile a keşfedilmemiş üfüklara doğru gitmek, gitmek, g ye vi ne Sen ii için, 1 ne Neşet Sabit için oyunlar saatler geçirildi. Bir Mitingde Hatip « lerin Dedikleri. Mersin'de Muğla'da. Ordu'da. oynandı ve geç Samsun'da. artık. kaynak suyu gibi taze ke bar gu e on- v5 uzun bir il. ladığı dağarcıklarmı şöyle bir kenara e rae ayakla- ğın ateşine uzatacakları 2: anım, © men SL e ii son bir genç- lik rüyasına dalmış duran Neşet Sabit'in Ağır ağır, evlerine doğru yürüdüler. Selma, merdivenlerinden çıkarken adam akıllr yorulmuş olduğunu hissetti. Soluk alırken nefesi tükenir gibi al Evleri. ne girdikleri zaman, içeride, çoktan gün eşet Sabit, re sırtında, şapkası başmda bla: e koltuğa kolund — Of, yorulmu: uşum ; dedi. Win gözünün ucuyla Sİ b De > le İğ leşmeğe, umuzları kalmlaşmağa, karnı büyümeğe yüz tut- muş ve simasına bir sahtiyan maske sertliği gelmişti. Ken- di vi kenine “Zal yavrucuk,. zavallı yavrucuk; o, artık t dedi. Sonra, dönüp sordu: — Sana bir ıhlamur kâynata; — Fena olmaz, iyice ayaz sr şü Uzaktan uzağa, şenlik sonunun dağnık sesleri işitili yordu. Vİ —BİTTİ —