4 Ocak 1934 Tarihli Hakimiyet-i Milliye Gazetesi Sayfa 4

> di “© Ami&rika'da Bankaların Devletleştirilmesine M larcel Chamınade. Şe için ge. bal Reisicümhur Rooseve de ehemmiyetli bir mun Amerika lerinde en kuvvetli | ziyadesiyle bulunmalarından il ©“ tün Amerikan bankaları isse senetleri halka m. olan bir mevduat teminat bu bir hezimet ei olmaları Reisicümhurun siyasetini ilti-. bu his ii —— il iz eden ei el senetlerine talip çıkması “HAKİMİYETİ MİLLİYE milyon Doğru. faal bir teşebbüs etmediği harekete benziyen külliyetli bile, yeniler gibi vahi hareket ancak a kısa vadeli bono- için herhal- jar ihracı süretiyle temin edilmiştir ki, GR sayı: merkür bonoların Se e Maliye devlet- sok daha ağırdır. Önümüz: tkâr'yında hükümet, me ez şmıyan hamillere leri muhtacı hima- Amerika'da Paraya Karşı Bir elli milyon bildirildiğine nazaran satılığa çıkarı nutkunda müstakar dolarını ( Dollar a yam it ederek noktasın- icra edilecek MM. Anderswrun fikrince, kıymetten olarak. altın ayan 4 İKİNCİ KÂNUN SİLAHSIZLANMA KONFERANSI Avrupa'da İş Bölümü. İzvestiya; Moskova memleketin her tarafın « vasıl etmiştir. eski paritenin yüzde fayda Yeni teşebbüslerin doğması emniyet! ve olmakla bir fiyat tereffuu elde etmenin kabil isbat ani doların sez olun - istenirse olarak en- “Hakimiyeti e'nin Romanı: 23 görünmezdi. Sol tarafta, hapishane olarak kulanılan eski vi bir emmi karı koca arasında â caş binan nın ilk hükmü yazılmıştı. Bu devirdi a Ha- AN KARA Bu OK bazı o ki dar donuk bir aydınlık se) nım için, Y: karılık alık bakımından deği fikirce, i zardı ki, Nazif, buna, are vr kere tercih | hisce bütün benliğine ş. eni bir inkılâbın kayna; . Na- i | YAKUP KADRİ ederdi. Ve o vakit, içini ir köz alıp Samanpazarına doğr) if'ten içime Ankara'ya, Ankara'nın ifade nl milli e alabalığın sayısı, bazen ona, bazen yirmiye ka- — Saha hızlı yürümeğe başlardı. Oradan, Tacettin ma-, manaya bağlılığı artıyordu. Sanki, gözlerinin üstünden bir rağ vam sızan en taz ze muharebe giden dar ek lardan birine sapar, taştan ie Dabi -alkmış, sanki idraki emsalsiz bir şeffa! ğlamış- ürat almabilir â ei ve elleriyle kerpiğ duvarlara tutunarak, nihay. tı. ir zamanlar, eee 7 bakıp da yalnız kasvet ve “mülal ar Ni ir duyduğu sokakta bir yaya ka i, kara katle dinlerdi. Kimin. ır, kimine i Sonra, eve) (O ipl m rtüne eçiyor, çük Tönmek vakti gelince Mat Beye sokulur: li ülüne şaşardı. Hakik: bu yerli ankaralı lik bir ana şefkatiyle okşuyor ve işle- Söyle a aşkma; d: arına öbür güne bir tebli- iz vaziyetten Xa ve ei eye les ye dursun rinden dönen al sinir siz insanların yi i erkekçe «e varsa, biz yola e epsi, NaziPten ve Bir gün, Murat Bey kızdı: e meşgul oluy: yola” ie beke, top Mealini e baş-| kendi evinden başka kime baksa Deriyi a herkeste ve — A Be K koli hattâ | larını kaldırıp yan gözle hâdisenin sessiz ve alâyiş « “eşek var. gün Samsun bi Müdürü AN me-| — Acep, bu bizim topların sesi mi, onl inin mi? deye| si: bır koku alıyor, bu koku, yüreğine, iriyetine gitmek için bin belâ bir beygir satın almıştı. soruyorlardı. yüksek ya tepelerindeki hava gibi kuvvet ve taravet veri- ygir daha Çankırı'ya varmad Ti ölmüş, Beş Bir gün, üç dört e D Ma e Ankara'nın üstünde ei VE” Janıdıklardan birine gelim ş 1, çoluk | ti .aarruzlu bir cevelân y Attıkları bombalardan biri is- Yirmi tam yirmi üç gün, Selma İHanım, böyle içngunu bir yi emiş, kendisi de arkadan yaya tasyonda boş bir Dam be etti, Çıbık'a düştü. bir ruh ti; U böyle bir e, riyazeti iç iile yaşadı ve Sa- idi in Üçüncüsü Akköprü civarında bir iy liği e e karya kıyılarından ilk zafer haberi geldiği vakit, ea şasır- dan bile bir çı mın ri olma i, | madı, coşup e Ha lime ile beral endinin Damını yalm | On altı elektrik ampvlünden başka bir şey! ur, — Yarm dinlemem, dedi. ima H azif'in sinir tahammülü artık son haddine cizimi) Kar - | saz sabah, mutlaka yola çıkmalıyız; atrık seni anım: “Ben hastalarımı nereye bırakayım? deyince ğe e e, ben eler giderim. Canımı pazarda iin ya; a aykırdı ihtiyar anasiyle beraber ve onlar kadar e uslu, a bir emri tabii, Si etti. ütün Ankara'da da böy le döner a sevinme vardı, Z zafer bay- sular gibi, Genç kadın, hiç sesini ole önüne baktı. O da-