HAKİMİYETİ MİLLİYE 18 Teşrinlevel 7 “UNU$ mmm Suriyede Dünyanın En Eski Alfabesi Bulundu e z k İçinde birçok kıymetli şeyler bu lunan bir kıral mezarı. ınlı İmparatorluğunun par- iki Fran- 8ız idaresi altında yeni bir devletçik Eski Osma: çalarından olan Suriyede şimdi teşkil şe Aleviler devleti: Ale- viler en eski zamanlardanberi dünyanın i isini bir kavmi olarak vermemekle eği maamafil bundan çok daha eski bir şöhretleri de vardır: itiya eli bulundukları > İçmek haşhaşın tesiri altında adam öldürmek. reg dolayı e genlerde bir Fransız arkoloji he- yeti bu Alevi haşhaşinle de tam Kıbrı rin memleketin- ısa karşı Ras Me ismin- Lİ a Latakieye pek yakın amra tepesi Mi Bey: im sahi- lindedir. Minetül Belda körfez, demektir; bu isim ona en beyaz tebeşir kayalarından dolayı veril Kö: in kümsal sahili küçük merakip için eyi iskele teşkil etmek- Iden açılarak körfezin ılık sularına ağlarını salmaktadırlar. Eski zamanlarda M netül Beyda her- halde çok makbul bir limandı. Eski Yu- akır Kıbrısta si Bu bakır ti- iskel sahilinde ufak bir tepe vardır, Ras Şa- ri tepenin teşekkülünü arz tabaka larının teşekkülü ile izah kabil değildir. iin z düşünmekte idi. Son batik profesi- r bir Alevi tarafından tesadü- me iri sürmekti derine giden sapanı bir taş kaldırmış ve altından bir yol çıkmr: e ola ğu mezar da muhtemel olan altın ve kıymetli lar e Bu keşfi hal be r ala an A- nanlıların bile bu körfezden Limi mizi (Beyaz liman) diye bine Berut'a haber göndermiş ve bir Arkeo- medeniyeti og istemiştir. “Leuk: Muhtelif iptidai ve ihzari tetkikat ve taharriyattan sonra benim de dahil ğ ir hafri inin Ale- arasında İ viler mi derili k ıbrısa ge- | verilmiştir. ık Bu memlekette yol ismi verilebile- ısır | cek pek az ER ge mr ye- Girit. | rine deve sırtında geldik. Deveciyi ileri ki gümüş para ile ücretini vererek sav- 8 iç devrine ait 3300 senelik tahmin olunan kabartma fil rağ Bu ağlebi şıyan bir atmaca ile kanatları gayet san- 'kâi kakma altından yapılmış değir Üzerinde mıhi yazı olan tunç silah ir. üzel limanı bilmemelerine imkân ta- savvur olunamaz. Henüz demirin Maria tunç dev- rinde dünyanın muhtaç olduğu bakırın büyük kısmını Kıbrıs temin ediyordu. Gerek Mısıra, gerekse İkastnoomuyağa | 33 asırlık çanak eşya, e Ez hava ve harp alihesi »şef'in heykel e Alevi- parasını türk paraları geçiyor v z BE $ Fi 5 | rette Fenikelilerin aşk alihesi astarte'nin m kabartma heykeli. bir atmaca bilhassa şayanı dikkatti. İnce altın işin: ısır üslübu bariz bir su Fakat atmacanın ektedir. lâmeti z görünm Egr arasinda Firavunlu! olan Uraes tut k tması Mısırlı bir sanatkâ- rın Ti bir cüretti. e ae Tun ihtimal anama mücevherat kutusu kapağını teşkil ediy. çıkarılan bu parça fevkalâde bir kıymen aizdi; bu Fenikelilerin harp ve ha- va Allahı olan Reşefdi. Bünun yakınm- da Fenikelilerin aşk alihesi Astantenin altmdan bir heykelini bulduk. Ayakta duran alihe çıplak vücudunun güzelli- ğini arzetmekte ve elinde Lotüs çiçek- leri tı ii Bu eşyaları buldukça hemen Latak- afriyatın sinemasını muzu bildirdik. almış Ge onra — kadar kıymetli eşyanın bu- yara olmasını sebebini tarık ve ve le ıçikmedik. pul ız kıral mezarları esrarı izaha na. SU ime da yapılmıştı, ölü kıral susuz diye. Su fiydi. Mezarların yanı sim için dolduruyordu. bir pençere ile mezara bağlanmıştı. Tü kıral susadığı zaman bu pençereden uzanar: ak suyu “ecekti. ral mezarlarından birinin — da genç bir el ait bir Mm Bu Efendisini bekl bir esire aitti. Eski Mr iğ ç Mey in san kurban etme adetlerinden Sim la takbih! Mİ Bil üplei ların A bir kısmının Kıbrıstan gel- miş olduğu tahmin olunabilir. O za- kırallara ait mezarlar da bulduk. Bulu: nan eşyalarla mukemmel bir mutfak ta- kımı teşkil olunabilirdi. Ve 3500 sene- lik bir sofı >> de de tamam bir takım halinde dee lde ki en büyüğü bu; — m) tam müsavi | idi. Bu e uranın Kıbrıslı tüccarları Mısır di rlar: y b | hemlerini kullanıyor ırlılara ait eşyalar da bulduk. l iz arasında başında Mısır tacını ta- rinin e eN lu. oprağı kazarken bir altın ye daha gözümüze ilişti, Vaktile meydan: Fir; bu maksat için tahta e ii ie rlardı. cam, mermer, boyalı ça- Altın kakmalı mukaddes atmaca.