ŞEN 3SAHNE,3 MÜŞKÜL. Bugünlerde bir Ankara gazetesi için! İyem meydana çıktı. Bu! “at sahnesin- — mühim ç müşkülün üçü de üç san ZA ileri 1. Ae 'nın meşhur tüyatrocularından ri Bel Türk İlk oyununu gördük. Ma Ocağı e örec Fakat ağzımızı menfi açamıyacağız, çünkü şöyle se bep dır, misafirdir, zariftir, leri var: Kadını naziktir, pohpohlarla gelmiştir, m aleyh ne yapsa, nasıl oynasa eyvallah! demekten başka çare yoktur. M. Mari i e tathlıkla ağırlayıp sela- sonra arkasından bizim an Darülbedayi'imizle Beri metledikten mi görmez öy şimdiden gm Be öy Je şık tuvaletler yaptırmış, öyle şık man poe almış kil! İşittin mi Nikâr Hanım? ve Ünizği Zem Hanım ; eya — Bey tenbih etti: Alacaklılar gelir- a bunlar emye şey- i H. se evde yok lerden Ji Neyyire ziye ipek ve yz Be Hanımdan çok daha mükemmel . dirler desek, ortalığa fesat koyuyorsu-| | N İa ra Bel nuz diyecekler, bu sefer de darılan darı- Me Oturma tenbel, tenbel! Uzak dersen Çamlıbel belayı. Mul Gel gidelim Ocağa: Teşrif etti Mari Bel. Hazim, Galip ve Behzat'a müsavidir al başa sun desek adapteciler, uydurmasiyoncular, şöhreti kendinden müellif Beyler darrlacak. a Haydi bunları da şalabanlıyalım -bala- Se 8 banlıyalım, Bee oda çektiğimiz gişe, Kırk bir tah Mi vestiye ili falan bağış- Sa ; : yer, lıyalı da eri sepetliyelim, Fakat ötede Fahri Beyin tuluat kum- panyası var, o darılacak: — Vay! Diyecek, bende san'atkâr Yaşa Celal Esat Bey! rdeğil miyim? Hepsinden güzel oynamı- Setün vuytiyen mervey! e ipeği Buna bak da ibret al z : Hey Bedia Hanım hey! var, mal ne dese hakkı meydanda, oynar mı oynar, bir Sürpiki - ——-——— YENİ ROMANCI. — Gazeteye verdiğin yeni Si xo- ldu? de nah bir sanı 8-0 karış su” 3 — Kırpıla kırpıla mizah pale tmesen bir türlü, hem Fahri B. fıkra oldu! Öyle kurum satma canım Meb'us Hanım, mebus Hanım! İnkılabın şanıdır bu Bin yaşasın meb'us , — Acaba belediye meclisine geç mi kaldım? TULÜATÇILAR. , Ey aslanım bu hoş işe dersin? diye DAİREDE. ra Mehmet Efendi yeni tayin edilmiş. “Mein ? üstümüze sıçratmi-. Böy cok & öt den başka le b lena ni Yalım, sonra bir takrir verir de ev kiran. Bu sayede şu bindiğin girdi. Mehmet Efendinin aldırış etme- ” Kötü eşeğini (at) et. ii eze | — Mabadı sahiden meb'us oldukları Za» zy | ee erünee öd bi e İman yazılmesk. KM yiz B. sana ne yapacağını söyledi mi? | YANLIŞ BİR İTAAT. YENİ ŞAİRİN ABI. — Söyledi Efendim. — Yeni şiir Kitabından ziyan ettiği- ni işittim, sahi m0? — Yanhş. Bem değil kitabımı basan kitapçı ziyan etti. gücenir, hem hakikati itiraf etmemiş o- Tursun. i böyle kı ere iyos işlerde ha- kikat pek o kadar aranma; lal gelince, ben kendi şöylece hallettim: M. Mari Bel yük bir artisttir ki geçen İmparatoru kendisine bir yaldızlı a — ve bu sene İngiliz Reisicümhuru çüncü mecidi nışanı verdi. Bedia Ha- nıma da Haymana Kıralı bir murassa kı- ıç hediye etti. Gerçi Ertuğrul Muhsin Beye de A- merika e bir nişan vermek İstedi ise e Muhsin B. esasen Darülbeda A e ratoru a bu nişanı medi, i Beye gelince, onada tulfat bükme e Şevki Bey, nişan ye- rine bir tar talimat vermiştir. ye in böylece alenen söylenen ölümallah ve öbüle kalmadı Kadın — 95 robum, 42 tuvaletim. 15 mant, KÂZIM var. Eh belediye azalığı e yapacağım? Öyle üzülüyorum ki kâfi, kâfi ise de meb'ur oluncane | eğer doğru " yak atmazdmız!?