Tarihin büyük davaları #5 16. — Genç kızları .ehirleyen doktor -7. Toplayan : Arkadaşını Evan Fleresin arka mâ takân Komiser Marton «ok - corü takibe devam etmisti, fakat bundan sozra hiçbir yere uğrama dan doğru evine gitti, Marton lek biyı gözetlemek vazifesini Haşka bir Arkadaşıca verdikten sonrs Taporunu yazmalı üzetç Skotland Yarda geldi. İşte müfettiş Mavnesin bir ölüm haberile aym zamanda aldığı ra * porun hulâsası bundan ibarettir, Müfettiş Haynes bi raporu 6 « kuduktan sonra derha' basndfet - Üşa başvuturak es&i isteğini, bu dota dwba siddetli bir israrla tek rarladı, Başmüfettiş yeni ölüm vakası karsmında ve Pa Fletesin son gösterdiği insanın doktor Nel ol - ıluğana dair elinde mevcut polis raporunu çsas tutarak bu dafs Ne. hin tevkifi ve evinin araştırılması ii emir vermekte terelidit et - © SAHİPLERİNE GÖNDERİLMİYEN MEKTUPLAR Ertesi sabahleyin içlerinde mü - fettiş Haynesin de dahil bulundur ğu bir heyet, dolitora hem ikamet sh, hem de Vazife muayenehane sini gören Vaterlo civarında Moni | Ştritde 27 numaralı binanın kapı- sında bulunuyordu. Amerika askerleri daşkalarına benzemez © Bir Macer gazetecisi Amerikan askerlerini haşka millelleri asker- lerile mukayese eden bir yazı yaz- mıştır, Bu mukelerin :saharriri Jan Mösyö Hans Habe mubtelif 501i. Jetlerin ordularını iş başında gör- müş bir adamdır; İtalyan - Habe- sislan harbini takip etmiş, Pran- sızlarşn, İspanyolların, Almanların ve Rusların sast harbettiklerini tet- kik elfi, Cenubi Amerikada © se yahat ederek askeri karargühları dolaşmış ve asker hayatile çok ya. kından alâkadar olmuştar, Bu hu. susta bir çok vesikalara melik ©- lan Mösyü Habe şu neticeyi çıkarı- yor: “Amerikan ordusu ruhen ve maddeten öteki ordulardan çok farklıdır.” Bu ferk aşoğıki noktala- râ dayanmakladır. 1) Amerikan askeri için asker hayatı ve sivil hayalı diye fki ayrı yaşayış yoktur. Amerikalıya göre âsker olmak her hangi bir mesle 2s girmek gibi bir şeydir. Birbirine rass&elen İkt Amerikan göncinden biri “Hayatla ne olacaksın?” diye soriluğu vakit pek ali “Asker ola. cağım” cevabını alabilir, 2) Disiplin Amerikan ordusunda hoşu gitmeyen hir şey değildir. Ba- 71 metmleketler kıymetleri birbirine karıştırılır. Disiplin haddizatinde hoşa gilmiyecek bir sey değildir. Disiplin kendini umumi öhenge w “nrmak ve ilani elmek Üemekis Fakat disiplin namına erleri yokluk, içerisinde bitskıp, drop dinlen. meden calıştırmak demek değildir Ordunan — #iolorlaştınlması venların yafine makinelerin ması demektir. Amerikan er boş saatleri de vardır, Amerikan eri çalışır, fakat islirahat de eder ve egienir. 3) Ameriken ordusunun demek rat bir esilletin ordusa oluşu bizi noksan değildir. Demokrasi hürri. yet sahihi olan her insanın Hâyıl olduğu mevkii bulması demektir. Dinaennleyh Amerikan © ordasun. da da hlirriyet sahibleri çabuk yüks şelirler, Amerfkan ordusunda mösavaf vardır, subaylar ve ayni yemeği yerler, valmız ( ssilyay Yedİki yemeğin parasını verir, 4) Mütei © demek Amerikan ordusunda “meslekten baska hiçl bir şeyden anlamaz demek değil dir. Amerikan ordusunda her vâzi. fe için, o İşl meslek edinmiş erlei yardır, fakat bu erlerin Tepsi ne kerliğin umumi / hatalarını çok iy bilirler ve ba surelie | Ameriker ordusunun Mülehassis erleri tan asker olan bir bülün teşkil öderler! 5) Ve bülün bunlardan başka Fransız, İngiliz. Alman karsegöhin. rmda diş fırçası sinema ve öcap hane olduğu halde kadın gi Sivil hayata giren kadını a6keri hayata girmesini'en o Ameri me Kararzâhlar. Mallar İikleri “he MuzZzâtter Esen Moni Ştritdeki 27 numaralı bina üç katlıdır. Zemin katında maj sa” Hübi olan İskoçyalı kadının Loyd radakj gelirlerinin idaresine hadi yaşlı bir adam oturur, ikinci katı doktor Nel muayenehane olar rak kullanmaktadır. Üçüncü katı i- se doktö* yatak odası gibi kulla- nır, Sabahın erken saatinde kapısı - nın vurulduğunu ve disardan “ka nal namma açınız!” sesl işi” derek en #övade satiran Smit Şuta ! İsminde bu ihtiyar İskoçyalı oldu. | geceliğin üzerine alelârele bir rot dö sembr gecirerek kapıya kosta: — Ne istiyorsunuz, baylar?” Bu suali Haynes karşıladı: — Doktor Nelin munyenebâne- sinde ve evinde arastırma yapa- cağı, Uzun boyln, dimdik, bemhoyaz saçlı ihtiyar İskoçyalı “İiyaru- muz!” diyerek geri çekildi, Müfet tiş Haynesin rehberlik ettiği ka - lile merdivenlere doğruklu, fakat daha merdivenleri çıkmnğa bas - lamadan müfettiş ihtiyara sordu: — Doktor evde mi? İhtiyar, beyaz saçlı başını sal - yarak cevap verdi: — Zannederim, akşam geldik ten sonra bir daha çıktığımı gör - medim, Müfettiş Havnes beraberinde | kamiser Marton Ve bir tesmi po » Hislş beraber yukarıya forladı, ü - | çilneli katın “İriş kapısını vurdu | ve hela haykırdı: “Doktor Nel, Bite yöre kanan namma kapıyı açınız!” | Doktor kapıyı açtı. hastasını bir | siNİİ Ye bir resmi polisin berabe * | rinde görüree isi anladı: sepsarn kesildi : Komiser Marton bu gibi haller. «e bir formül haline gelen beylik cümleleri söyledi” — Doktor Nel seni Bva Floresi “e diğer birçok genç kızları öldür. mek suçundan dolayı önün na - mina tevkif ediyorum evinizde de arastırma yapacağız. Doktorun yanma Yana$an ros mi polis kelepçeyi doktorun elleri» ne dağru yanaştırdı, doktorum bi- İeklerine kelepçe derin hir sessiz Wk içersinde vuruldu, Binanın üclinrü katmdak; ya « tak odasınm, banyonun, kicik bir salonun bir kütüphanenin araştır. ması mühim bir netice vermedi, yalmz kütüphanevi deldrren kitap lar arasırda stenk memleketlerde yetişen xehirli nehatlara dair ya - 7İMiS eserlerle marari asklara da İr kitapfarm çokluğu müfettiş May- metin gözünden kaçmadı, Sonra nsağrya indiler, Muayene baneyi orastırmağı (o basladılar. Haynesin ilk Asfa başvurduğu bir «ca dolabı olda, dolabın #nabtarr nı doktordan scrdalar, doktor ba. $İe Yazıhanesinin sağ torafnn iza Tet silerek yalnız “orada” dei, (Devamı var) ve bizim seyyahlar yatmağe giti, ler. Filozof boy. İkametgilnm dışa, reden tetkik etmek istiyordu; fakat bülün gayretine rağmen hiçbir şey #üremiyorda, her şey siliniyor ve birbirine karışıyordu; ev bir ayı şekli alıyor; baca rektörü andır. yordu. O, elini silkti ve yatmağa gitti, Filozof uyandığı zaman bütün eç telâş içnideydi; geceleyin bey kıt ölmüştü, Mizmelkirlar acele neele oraya huraya koşuşuyorlardı. Ko. cnkarılardan bazıları ağlıyordu. Bü evine bakıyordu. Filozof firsat e m, nimel bilerek gece göremediği Y: Iri tetkike koyuldu, Bey evi, esk! zamanda Tieruynada inşa edilen v ınkat, küçük hir bina idi. Çahsı samanla kaplıydı, Evin küçük sivri ve yukarı kalkık insnn gözüne ben, ziyen tek penöereli çıkınlısı, boy. dem boya eğik mavi, sarı hoya ile boyanmış ve kırmızı hilâllerle süs. lenmişli, Ora yerlerine kadar yer. varisk. alt farafları eli köşe, tene. lerine söslü ağaç topuzlar bı non meşe ağacından sülanlara isti. | nat ettirmişti. Bu cıkıntinin altın. da, her İki tarafında tahla sıralar bulunan küçük bir merdicen başı vardı, Evin keşarlarında, ayni şer. kilde hurma sütenları vayünan sa. yebanlar. halünuyordu. Askerliği sinema cılık zanneimiş ? Son günlerde, — birleşik devletler Amerikasının bitin gazeşeleri (beş sütuna yazlınan böyük bartıi “beşin. <i kol, birleşik devletler Amerika sa, hilleriride faaliyette,, serlerhası al , tmda bir resim neşrederek ortalığı heyecana verdiler, resim, Uzerinde beyaz bir teke bulunan sürülmemiş »ir şarlayı gösteriyordu. Meraklıise, pertevsizle bukteklari zamân, leke zin (9) rakamı andıran bir şeki tenaediğini gördüler, Gazetelerde, birde, nimvesmi mah! yette izahat vardı: Ba (9) © yakami, casusların düşman bor.bardıman tay yatelerine yol gösşermek için, tarla ya koydukları işaretmiş, Bu havadise, bütün şim Ameri kada, tek bir kişi o manaamış: Va gingtondü, irtişar eden “Star, gaze tesinin muhbir 'Ted Fokus, bu muh bir Amerika gazeteeilerinin — içinde zaten göbretli Ted Foka, işi şüpheli görünce, ha, rekete gelyör. İş, #diyeye intikal et. tiği için, oradan bir iz yakalıyor, bir kaç hafta uğraşşıktan sonra, tarlanın yerimi baluyor, Muhabir, kendine, seyyar Lüccar ha k vererek, köyde, tarla sahibi köylü KÜssi Bül'e ahbub oluyor, Bir gün, de, karısı ile yalnız kalınca, onu söy, ietineğe rmuvalfak oluyor, Mesele şı: Rüzl Pül, birkaç nafta övvel, po tas gübresi almış, Çuvalları boşalttık *an sonra kuratmaz için, ometrök bir tarlaya yaymış, O gilin de, oradan Vr askeri tayyare geçmiş, Tayyace İ foroğrafçrsr, orijinat bir manzara di, ye, buy ve potastan beyazlanmış çu, valların resmini aimiş ve sonra bunu, şüpheli bir iş diye, deniz Uasünün Is thbarat dairesine vermiş. Dalre, tab, Küçük bir İsveçte, yedi yaşında bir çocük, meklep dönüşünde, buz tutmuş bir suyun kenarında, bir ördeğin bur, lar arasında kaldığını, çıkmak için cırpımp durduğunu görünce, örde, Zi kurtarmak meksadiyle suva Yak, laşmış va bir ayağını buzon östüre nes, buz çöküş ve kendisi de suya yuvarlanmış, 35 DONÜY ABER — Aksam Posa e © “kat yapmış, tabii #Üpbe © edecek bİF #y8 görmemiz ve çahkikat evra, kın: bifgetmiş, fakat fotoğrafı, birin <i hava ordusu Kumandanlığına gön, dermiş, Ordunun seşriyat şabesi o tejsi, bzbaşı Lây Barnol İsminde birini, Muhbir Ted Hoks, © teşkilatını i raya kadar ilerlerince, binbaşı Liya tahkikata, bu binbaşının o Holivut menşeli birisi olduğusu anlamış, Bu rinden biriymiş. Ordu datresi, o onun da reklâmeılık kuvvetinden isçiadr ötmeyi düşünmüş, kendisini birinci hava ordusu neşriyat © şubesine gel Binbaşı LAyıı Faraoi gelen fotoğ, ref seline geçirince, (tahkikatın ne netise verdiğini sorup eoruşturmadan veyabuş iki rütbe daha yükselmek vesilesi bulmak için, bütün gazeteler toğrafın biter sutetin; verdikten son hillerinde yerleşmek cüretini gösçer miş olun beçinel Xol,, hakkında heye, Muhbir döportajını hatrrlayıncaya kadar, Lâyn Farnol, Amerikalı'ar na, zarmda mili kahramanlar sırasına Vey de olacaktı; fakaç Ted O Foksun ra başlaşmca, Holivudçu binbaşınıa Birkaç hafta evvel, fotoğra'm: nes, makin yarış eden Amerika gazetele, ri şimdi hep bir ağızdan. Hollvutça binbaşının tecziyesini datiyortar. Farnol Üzerinde durmuş © ve yâptığı adam, Holivudun şöhretli direktörle tayin etmiş kendini göstermek ve bu sayede bir den, #dâm çağırlnış, ve orlars #9, va, “birleşik devletisr Amerikast va canlı beyanatta bulunmuş, girdi. Belki de Umit etLIRİ gibi mira, Büportajı, “Star, gazetesinde intişa foyası meydana çıkt. reşmehe, hakkmda ssedhiyeler yaz kahraman Cemiyeti, soruğu bir kahraman ilin etmiş ve mükâfat olarak bir kutu oyuncak vermiş, Çocuk, şimdi, hayvanları Himaye Cemiyetinin âza kartını da taşımak. tadır. ——— o——— Dünyanın en büyük nebal yapra, Cenubi Amerikada, Nilofer kasa basından Viktorya Rejya isminde bir sw nebatı vardır, Du ebatı yaprakları ve çiçekleri, dünyada eşleri olmıyan büyüklüktedir. Viktorya Rejyanın yapraklar», in. mamiyle açıldıkları zaman 2 metre külrunda bulunurlar. Halta 26) metre kutrunda olahıları da görü müştür. Du yaprakların çevresi & #melre 28 sanfim tutuyor, —VE Yazan; N, V. GOGOL Bu nebalın çiçekleri de, yaprak. ları nisbetinde büyüklür, Bu eiçek, Terden 75 santimelre bir muhit tes. Kil edenleri nadir değildir. Bu çi çekler, #üzel bir koku neşrederler, Yeni açıldıkları saman, ortası arguvani kırmız ve bumu etrafı beyazdır. Çiçekler, geşmeğs başladıkları zaman penbe renge bo. yanırlar. I Görenler kosup çocuğu sudan cı, karmışlar, Bunu duyan Hayvanisr şiçeklerin Rusçadan çeviren: SERVET LÜNEL — ————— toni, yaprakları tilreşen bir armut ağacı evin tam önünde büyüyordu. Avlunun ortasında iki sıra halinde bit kaç #nbar vardı, bunların orli sından eve giden yol geniş bir sö,| kağı andırıyordu. Anbarların arka. sında, avlu kapısının yanında bir. birine karşı üç köşeli, vine saman. la örtülmüş iki şerap mahzeni var, dr. Benların piramit şeklindeki da» verlarında Küçük birer kapı bulu. nuyordu ve kapılara türlü türlü re, simler nakşedilmişti. Bunlardan bi, rine fıçıya binmiş bir kazak esme. dilmişti, elinde bir meşrapa tutu yordu, maşrapada “bepsini içerim,, şörleri yazılıydı. Diğer kapıya bir Şişe, birkaç sahan ve yan taraflara, güzellik versin diye, cifte almaya hazırlanan bir at, bir çabuk ve tef resmedilmişli v rap, kazakla, rın eğlencesidir, cümlesi yazılıydı, Anbarlardan birinin tavan atası Penceresinden davul ve borular gö. rönüyordu, Avlu kapısının ön tara, fında iki havan topu duruyordu , Mer sey, ev sahibinin eğlenceye beşe ee ma Junun sık sık neş'e sesleriyle çınia dığını gösteriyordu, Avian kapısının dışında ikt yeldeğirmeni vardı. E. vin arkasında bahçeler uzayıp El. diyordu. Ağaçların arasından ye. şsiliğe girlenen evlerin bacalarının. tepeleri görünüyordu. Bütün köy, dağın geniş ve diz çıkmtısına sığınmıştı, Yüksek diğ şimal tarafı kaplıyor ve onun eleği öylunun hemen yanımda nihayeile,, nİyordu. Bu dağ, aşağıdan bakın's daha dik görünüyordu, yüksek 3ir. vesinde şürada burada büyüyen ça, barın iğri daiları, siyah tırnaklar; gibi, gök yüzünü turmalıyordu. O. nun çıplaklığı ve boz rengi insana büzün veriyorda. Her tarafı sel ya,| takları ve yağmur Yyollariyle oyu muşlu, Dik yamacın iki yerin. sipsisri iki kulübe duruyordu; bunlardan birisin üst tarafında büyüyen, kökleri kazık ve bir Yı. ğın toprakla takviye edilmiş bir el. ma ağset dallarını kulübenin da, mına yaymışlı. Rüzgürla kopan ei malar bey evli o kadar| uyaranı Hihares 2 SONTEŞRİN 2 148 Bugünün dikkate sayan adamı MAREŞAL SMUTS Cenubi Afrika Birliği —— Jan Kristyan Smuts, harbin ba $indanberi, Gerilla barplerinde ka biliyet ve etir'et göstermişti, Kapa girmek, halkı avaklandırmak isi, onun eline verildi. Smuts, 340 krmandonun başın- da, İngiliz çenberi arasmdan sü - rülmiye ve Kapa girmiye muvaf - fak oldu. ama halk yerinden kimi damadı, Ingibzler kovaladı, Smuts kaçtı. Dağ, dere çıkıp inen., saldırıp ka” | çan adam, artık o sıska, cılız de likanlı değildi. Tam bir sıhhat ka- yanmış, vücüten pek gelişmişti. Gerilalar, ona yaramıştı, Bu su - setle de çeteciliğin bitüm gilçlük * lerine dayanabiliyordu, Snuls, haftalarca, aylarca, €e - büp Afrikanın köşe bucağınla de- laştı, Çok defalar, ele gecmek ize reyken, maharetli birer hareketle, İngilizlerin elinden yakasını kur | tarmıya muvaffak oldu, Sorutsia çetelerinin katlandığı mesakkat ve güçlükler, dayanılar miyacak kadar ağırdı. Haftelarca uyku nedir bilmiyorlar, »€ Ve sü emi kalıyorlar, parça parça elbi - selerila soğuğa, yağınıra dayan: - yorlardı, Kendisi, kuryunlara gö » ğüs germekle, hiçbir tehlike önün dde pervn göstermemekle kumundo larına nümune oluyor, onları ar - kasınrlan sürüklemiye o muvaffak oluyordu, tekrar Tundular, Baerler, harbe devam etmiya tapaflardılar; fakat mem - leket, felâkete karşı koyamıyacak kadar, perisan olmustu, BU DEFA, SAĞDAN GERİ Smuts, sulh teklifi karşısında, teredilüt eüneden: kararını verdi: — Manşi millet, memleketi wi runda, bizim gibi harbedebilmiş - tir*Biz, serefimiz kurtardık. Ar ti. milleti #kdürmiys de bakkamız yoktur, Bundan sonra, onu düşün miye mecburuz, Dedi ve baerleri, teslim olmağa muvafakat ettirdi. Rota ile Smuts teslim olüylar Ye kendi? islerile, uğraşmak Üzere Pretaryaya döndüler, Alfred Milner, İngiliz hükümeti nin resmi mümessili olmuş ve ka- nak şartlar içinde bulunan mem- leketi o teşkilâtlandirmıya o koyul. muştu, Smuts, fanliyetinde muvaffak olamamıstı, ama, istediği gibi, ta” nınabilmisti, O, ümitsizliğe Kapı - lacak tabintte bir adam değildi, Çikacak ik fırsatı yakalamıya ça- Inşıyordu, Onun başlıra gayesi, İn- &iliz kükümetinden Tramval eyale ti itin muhtar bir İdare koparmak» ti, Bu ise, anenir, Londrada bir ka bine değismesile, İnziliz idaresi - nin muhafazakârlardan Überalle ve geçmesile tahakkuk edebilirdi. Smutsun sabırsızlıkla başlıyan bir yol, bütün dağın etra. fında dolanıyor ve aşağıya kağari Yordu. Filozof onun korkunç yüksekliğini gözleriyle ölçüp. geci $i seyahsti halırlayınca, Ya bey atlarının çok akıllı, ya kazakların kafalarının çök sağlam olduğunda karar kıldı, çünkü sarhoş oldukla, rı halde kosaman arabolârı ve yük leriyle birlikle baş aşağı yuvarlar. madân gelebilmişlerdi. Filozof, av, lonun en yüksek yerinde duruyor. du, akel tarafa dönüp bakınca büz. bütün başka bir manzarayla karşı, Yastı, Köy, dağ çıkınlısiyle beraber va diye doğru iniyordu, Uçsuz bur $ız çayırlar alabildiğine uzüyıp diyor ve üzskleştekça Seçik yeğili rengi koyulaşıyordu. Tü yasklarde Sira sira köyler mavimlirak şekil, leriyle teressüm ediyorda, gerçi birbirlerine olan mesafeleri en aşa,| Er yirmi kilometreydi. Bu çayırla » rın sağ larafında dağ silsileleri u. suyordu. ve çok urakla p nehri belli belirsiz bir çizgi hal de yamp sönüyordü. Filozof; i — Ah, ne Hâlif ver! dedi. İşte ba, rada yaşamalı, Diteperde va göller. de balık talmalı, tuzak yehnt be ni, İibermilere teslim derhal vapura atladı ve reg gitti. Orada, narırlarla temasa lerek, cenubi Afrika birliği iz munu o kadar atesli ve inaharetli bir şekilde müdafa etti ki, baş vekij Kampbel Bannermanı ik- tan muvaffak oldu, sonra Snutsu gağırttı Ve ona, hü - kümetin Transvalş muhtar bir ida re vermiye muvafakat ettiğini bil- dirdi, BİR ADIM DAMA LAZIM Smuts, büyük bir metnuniyet çinde memirketine döndü, Dsvlet kuşu, başmın etrafında dolaşıyor. du, Arkadaşları, İngilizlerin ver - diği söze inanmıyorlardlı, O, hiçbi. rini dinlemedi, eline geçen fırsalı yersiz şüplielerle, kaçırmak iste - İngiltere, verdiği özü tuttu, Ertesi sena, Cennbi Afrikaya bir komisyon gönderdi. Komlsyon, bir kâr kabine, 1905 senesinde, yeri- edince, Sunuts Pota, başvekil., Smnts da müs temleks umumi kâtibi ve maarif nazırı oldu, Smuis, Âdeti olduğu üzere, deh- setli bir faaliyete başladı, Gtinle rini, gecelerini vazifesini başar - temennilerde bulunmak için, zel- dikleri zaman: — Sizi dimliyecek vaktim yok” Diyerek mülâkatları kısa Kesi- “İstikbali iyice düşününüz, Öy- le bir teskilütr esasiye kantına Yeşilaycıların kongresi Yeşllay gençlik gzbesi umumi kA tpliğinden: Yeşilay ve gençijie teşkliktinin 20. da Eminönü hajkevi salonunda yapı, cakları kongreye o bütün azalarınm teşrifleri ries olunur. e m ZAYİ — Dün rüyam & de 'Tamsim. #kinciteşrin 1942 pazar günü saat 030 , a & , “ $ Ve i.e. e i “e i