Onbaşı Füljans Jomay ——. vaz -16- *— İtbözansmeyi öküyürüzt. Toplayan: Muzaffer Esen r Davası vasıtasiyle gene kıza bir takım xu. “Habıt kâtibi ithamnamey; okuw. | nller sordu, onbaşı Jomay'ın “tel nağı baslarken bütüm Salonda tarif çdilemez bir sabırsızlık vardı balk bu ithamnamede neler yazılı olduğunu esasen biliyordu, Vaks yı günü gününe gwzetelerde tal > z ni birer birer öğrenmiş, katilin bir türlü bulatamıyan suç ortağı. na Kisa saçlı adam ismini Verme. ti. Zabıt kâlibinin burundan ge len sesle yavaş yavas hattâ biraz »k okuduğu bu evrakt din Jemekten ite suçluyu tetkik etme. Zi tereik ediyorum, “Gazeteciler yerinden, #alonün Joşluğuna rağmen Filyans Joma- ymm Gehresini görebiliyorum; bu a. damm yüzü sarkı Yerinde gördü « güm biiyük eanilerden hiçbirisine benzemiyor, bu vizde yaptığımdan gurur duyan pişkin bir kaşil edası yok, fakat ba yüzde huksrr yere mahkeme huzuruna çıkarılan bir Fnahsızm, ürkekliği, ternddüdü, İsenbi, endisesi de yok... Jomay gözlerinden, yüzünden korku ». kıyer fakat masumların ve günak, suların asıl korkusu da değil, har yata dört elle sarılan mütereddlile rin iğrenç korursa... Burada nan Yerinin tahta çubukları ara » “ında dalgın dalım ;thamnameyi dinleyen be bozuk ruhlu adam sa, Jeo başını kurtarmağı düşünüyor, Tillaren zındanlırda slirünmeğe, rtürap cekmeğe razıdır, yalar ölmek istemiyor, “İlhamnamenin okunmasından senra reis suçluyu sorguya cekti, Jamay yeni bir sey söylemedi, yal Mz eski söylediklerini tekrar etti; Lwi Raduvanm kaskoti kendisine gösterildiği vakit deli gibi bir se, Yine içersinde, “evet, diye haykır dı, adını öldüren adamın, Eninin basındaki kasket buydu.” fakat pardesi Ve elbissler o gösterilince başını sallıyarak “hayır, diyor, Kendisila beraberken sırtında ne bu clbiseler vardı, ne de ba par de: coğu benim gibi düşünmüşlerdir: Bu adm belki doğru söylüyor, ha kikaten berber hulunduğu esra - reniziz Lwinin başında bu kasket, sırtında baska bir elbise vardı, fi, &at yalın söylemesi de muhtemel, belki de me clbiseyi, kayı tamdı, Kendisini ler göstermek için bi Mış, ölelini Otanmamıs görünü. ŞAHİTLER DİNLENİYOR A subat velsasi suçlunun sorgu Sivle geçmişti, Reis sahitleri din. İemek üzere davayı 2 marin bırak. t. 2 mart günü aynı yine mahkeme salonunu del nuşlardı. Buzün sabitler dinle. necekti, İk dihlenen sahit Jamay? se nisanlısı oldu. Anriyet'in mahkeme Salbüna Birisi seyircileri çok ulâkadar et. ti. Koyu renkij elbisesiyle müh Keme salonunda görülen gençliği, mütenasip vicndu, hakiki zürelti- ğiyle dinleyicilerin merhametini uyandırdı salonda “çok güzel kız mus, “yaz” olmuş savalı taze yel,, kabilinden mrıltılar koştu, Anriyet mahkeme reisin allerine kıpkımını kesilerek O&t rek bir sesle covaplar verii, bu. tevaplar mahkemeyi alâkadar e- den cinayet Üzerinde hirhir nak, tayı aydmlatmıyotı, e kız sa. dece Jomay'ın saça olmadığı nok tasında »erür ediyor, osu “bir xi. eğin ölümüne bile tazı olmuya - cak kadar merhametli, bir insan olarak vasıflandırıyar; Katt sah, nesing hazır bulunduğuna dai © lan itiraflarna bile inmnnuyarak ve"'muhalikak, diyordu, müsyüö 44 may bir sinir buhranı geçiriyor, be bahran yüründen olmamış hâ. diseleri olmus #ihi sörtiyor, ve kendisini felâk fa sürüklemekten fideta zevk Kendi Kendi. sine iftira ediyor... Anriyet be sözlerinde avukat müdafa esaslarından birisini bu, tam bir insan gibi sevindi, hâkim kinlerden çabuk müteessir olan, “baskalarnın süzlüne karşı çok uy: sal, hayalperest,, bir insan oldu- Ev noktasını hâkimlerin ve jür | nin karşında tebariz ettirmeğe , delillerin nasi elde edilili, | hir i, sakitlerin neler söyledikleri" | li uğraşı, Diğer taraftan müddejumumi de boş durmamıştı; genç kızı sunlle. e bir hayki Hırpaladı: birçok Jar zavallı Anrivot'im huçkarık. lar içinde boğuler ibi olmasına sehep olda: 'Arası hapishaneds 0. | lan bir adan» nişanlı sıfatiyle na. sıl evinize kabul ettiniz?” sanli | karsısmda suçlu sturduğu yerden silkinerek kilktr. ve. boğuk hir *ele: — Rica gderim, dedi, Onlar an- hemin hapishanede olduğunu bi miyorlardı. bunu söylememistim. saçla benim, onlar değil Avtkat da mahkoma reisine dö- merek avnı hokini nayar Üzerinde | Brar etti” i — İddia makamının sua'lerin den hiçbir sey onlıyanuyorum. Mahkemenin bir genç kızı hislerin | den | mwaheze etmeğ» hakkı yoktur, sanırım. Burada ancak su. çu aydınlatacak sunller sornlabi « tir. Hükimlerin, iddi makamının her arzusunu Kahsl etmeğe merbn, riyeti olmadığını biliyorum, Bu tarzda suallere müsaade edilme. m. #medaki bu münakasa salonda hir an için suçlunun İehinde bir hava estirmişti, zenç avukatin bu xü, leri mahkeme reisi üzerinde de tesirini gösterdi, müddeitmami- nin sorulmasını istediği bir takım Yeni smalleri mevznyle bnlmıyarak sormaktan imtina et ti ve nihayet reisin: “artık cekile irinli hifabiyle An tiyet büyük bir işkenceden kur. tolmus oldu, a Anriyet'ten sonra dinlene ba- bası da yeni ve mühim bir sey söy lemediler, Müddleismumünin “kızı, nızı, anne hapishanede olan bir adama vermeğe nasıl razı oldu. muz?,, sualine ihtiyar baba kuru ve sert bir sesle cevap verdi — hir def * ortada takarrür et. miş bir izdivaç olmadığı gibi res. | mi bir evlenme teklifi de yapılma nuşlar. Sadere önbası Jomay kı, zımla evlevmek Dizusunda olduğu» nu histettirmistir. Orduda bir mev ki sahibi olan hir gesein bu atay | su karşısında bu teklifi reddede. cek bir sebep görmedim, Fakat tabiflir ki resmen ozum istedi vakit hakkında tahkikat yaptıra. noktadan bir adam gibi göstermeli enlışmanınm setebini anlamıyo. rum, Müddeğumumi muavini bu sua- Hiyle bir ihtiyatsızlık yapmış oltu ğine galiba anlamıştı, Cünkü ay. ni suali kzm-amesine karsı tek rarlamadı, (Devamı var) — Sizin gibi bütün dünyaya hâkim olan bir hikümdarn böyle bir takım ballirr çıplaklardan yardım rırnası, m8 şastyorum doğrusu, Hele sarayda bir kadına esir gibi vağlaşmıza be nim gibi bütün Bağdat halkı da şaş, maktadır. Halife Nâswr bu sözlerden birden bire bir sey anlayamındız — Ne demek öntiyorsun, ieşit ? de, di. Sen de pekâlâ bilirsin ki, ben biç kimsenin esiri olâmam, Sarayda her. ken benim esirjnidir.. Kölelerimedir. Reşit manalı bir sülüşle halifenin yüzüne baktı: — Bir kişi müstesna olmak Üğere, — Kimmiş bu müstesna şahsiyet? Kesit önünm bakarak cevap verdi; “ Hacer. bizlite bunu duyubek güldü — Halkın var! Bana “eşit ona kukanıyor.. çekemiyor, derlerdi de Den inanmazaım, Demek ki doğru 1. Mis. Benim birielk mkillı göederi sen de çekemiyorsan, öyle wi? — Mayır velisimetyin' Ortada bi. #plk bir hakikat var. Gekememezii, Bin manası yoktur, Çönkü, kulunuz Parmak sine — iyiyim. Şimdi, uzaktan uzağa konuşuyorlardı: — Her akşam bı, Ne yapalım çekeceğiz. Mer saman-rabintirldoi. maz ya!. Bereket versin havalar Iyi gidiyor, yeyağmun başlemmı, işte o zaman yandı. O zaman büsbütün kucak kwonğa gideceğiz. Öteki götdü: — Bir piliç enatlaan. fena değtil.ya bir cehennemi »! dilerse, vay Alin Jahim vey Ha az daha unutuyordum, Hastan nan? se öyle... doktor, böyin, mayaneali levrek, lüfer sti, bol meyva yenin, Sabah kahvaltıları uvvelji olsun, re, çel, taroyağ, siyah havyar, bal, baltir yumurtasr eksik olmamalı, tevsi. piliç, he “HABER — ARemin Postasr MVAY, bask İstifi giti dopdoluydu, Sardalya kutusunda #4. haç ediyordum sanki. Yanıbaşımda, şişman bir adam vardı, or, pofluyor, buram buzum tosliyordu, Elindeki çantasjie, kendi, yol aşmaya çalışan birisine seslendi. - Merhhba... nasılsm iki gözüm.. Öteki, kendisine bir yer bulmaya galışarıda: işareti ).. iakarn, yeninde bulundu, Kahvaludan #oarn da, göyle bir otomobille, Tepeye,| Armmavuşküyün. kadar gidip gelmeliymiş.. Tavajye" güzel, üğüç Sina değü, fazat kese dar vlendime nasıl sök yeçirmek izim geldiğin; söy, lemiyopi — Ürlülme, mangır işine belki çare bülürur, Allah büyüktür. Fa. dat gi take' ile mitmeğ; kabul edi zamön da biz yandız! Hanidiyso çoförler analarının nizâhla cokler, Baksana, Sirkeciden, Taksime, üç liradan aşığı Hem de uzaktan parmakla sinynl vermek gartile... — Ne diyrtim, Alınh onlara insaf versin , bize de acısın! Acı bir yaydı gözümden döktilen hatıralar İN İngiliz #nzeteleri, ihtiyar bir İn- giliz kadınının pek sales hir teşeb- büsünden bahsediyorlar. Folkestorlu olan bu ihtiyar ka» dın, seyahaş meraklısı imiş. 1839 senesinden evvel, her sene seyahat edermiş; İnkat hastalandığı — İçin. ondan Sonraki senelerde seyahate çıkamamış, İhtiyar kadın, bu sene, İyileşim ce seyahat merakı kabarmış, Fazla ihtiyarlığıdan, dünyada kopan ki: ymelten habersiz. yuşadin anlaşılır yorki, doğenen bir seyahat neenis sına gitmiş ve Fransa sahillerine gidecek alan ilk seyahat vapırunda yer almak için bilet istemiş. Acenta müdürü, bu garip mürs caati vesile bilerek Okadınin eğlen mek İstemiş, ona: | — Evet., Bu yakınlarda, Fransız | sahillerinde, seyahate çıkacak bir! förlere nası meram anlatısa'ı? Arnavutköyüne gidip gelmek mi? İşi passrtığa dökacsirler, 6 e İstiyo, gitmiyariar, LARDRİ İhtiyar bir ingiliz kadınının isteği çok vapurlar var. İstediğiniz yere sizi, kaydederik. Demiş.. Kadın sevinmiş ve bilel almak istemiş, Müdür: — Yok, Şimdi bilet veremeyiz Daha, hangi vapurların gideceği li İf Lord Tui Munt ransız sahilleri ne baskın yapan müllefik kuvvelle» rinin başkumandam olan zâlim ri- yaseli altında bir seyahat hazırlan) yor, Ona işlirâk edersiniz. Diyince, kadın Memnei oluş ve acentaya, seyahat yapılacağı zar man, kendisini haberdar etmesi t çin adresini ve telefon numarasını verip gitmiş, Kadıncığaz, şimdi, Lord Munt belan'ın emri altında , Fransız sar hillerine yapılacak seyahati bekli yormuş, i Amerika harp sanayii için Amerika, bülün o kevvelini harp sanayiine verdi. Bundan dolayı mi dene fazla ihtiyacı var. Nerede bir dirhem maden bulursa, onu ehem » miyetsiz addelmiyor. Bu işle uğra" şan İdare. şimdi, memlekette, mub telif sebeplerle boş duran binale" nm alıp yıklırıyor ve onlardan çr kan demirleri fzbriknlara gönderi:| yor. | Ra suretle Nevyorkda, yüzlerce | büyük bina, buşünlerde, yıkılmak ö zeredir, Bunlardan, binlerce ton çe lik pulrel, boru veisir madeni şey ler çıkarılacak, Bu yıkılmaya mahküm olan bint lardan biri, yirmi katlıdır. Yukarı Neryorkta bulunan bu bina, yaplı” *5 milyon rana, inde inşa edil diği halde, o zamandanberi boş dur muştur. Hükümet, açık bulunmalarını za rarlı bulduğu o Mrahanelere de ol İ atmak üzeredir. Bunlar da Yıkıl caklır, Anlaşılan, Amerikalılar, iç kiye gene hasrel kalacaklardır. Kaşına kaşına ölenler Belçika Koogosundaki Mhdo k# bilesinde ölüm vakaları çok artınış Kabile halkı, hiç durmadan kaşını yor, sanra da bu yüzden ölüyormuş Bunum sebebi: Bir sinek, Bu si nek fazla çoğulmış ve kabile efradı Ci da çıplak gezdikleri İçin. vücudla rini kolayca ısırsbiliyormuş. Sine Gin ısırdığı yerler de çok kaşını yormuş. Neticede, sineğin #sırdığı yerler ilihaplamyor ve kanın ze hirlenmesile de ölüm geliyormuş. TARİHİ -73 YAZAN: mim de evimde yüzüne bakılacak ka, danlar var. — O halde neden Hacer) parmağı, na doluyarsun ? — Çok akilli olduğu için, — Birtakım beyinsiz — kadınlarla banbihal vtmikten usandon. Onunla konuştuğum zaman icim açılıyor... meseleniyorum, Onun uzaklaştığı ay, lar icinde ne sekinti'r günler geçirdi. kimi ancak ben bilirim — İyi ama, bu kadar ai kadın, lor dalma tehlikelidir. Buyün bana yuptığını, yarın da efendimize yapımı yacağını kim temin edebilir? — Pincer beyim sara me yaptı?” — Beni zehirlemek istedi Bundan büyük amg olur mu? ROMAN ISKENDER F. SERTELLİ — Sen gözümün önünde olan şey, leri de bana başka türlü gözlermeğe çalışıyorsun, Raşit! Ba bir Wtiradır, — İtira olumaz., hakikati süylüye, rum. Bana getirdiği şerbet rebirliy, di, — Nedâön anladım zehirli olduğu . na?.. — Gözlerinden... tavırlarından ve sonra beni seven — şeyhierden © biri, Benim içmediğim şerbeti İçmek jste, di, Hacer veri daha güzel delji otur mu” v kai — O, benim misafirlerime © artık serbet vermenin bir mezaketsteliir al, doğum Dil. 6e. ora için vermemiş, tir artık şerbeti — Kulunuz fazla bir şey söylemi, dakdn yaşıyan hir insan değilim. Be, |. Halle göbeğini hopintarak güldü: ! yeceğim, velinimetim! “doc ondan Ko Düşünmeli, bir çâre bulmalıydı. Biektriği söndürdü. Işekler kapalı olursa, belki adam uyanmaz, dü, şünmek için zaman kazanırdı. Ef'an uysnmayış: da pek heyrele şâyan, dı ,Uyansaydı, acaba ne yapardı Herimide Miliyisin sözlerine inan, mayacak, kimbilir ne zannedecek, ti. Ona değil, başkalarını bile ina dıramandı, Böyle.bir vak'a, bir İn, giliz elelinde başına gelseydi. vazi, yeli şüphesiz ki vine müşkül olur, du, fakat hiç olmazsa kim olduğu, nu isbat edebilir. etraftan bir tamı, dık çıkardı.. ya buroda, bu yaban. Gi şehirde, tanımadığı, gece Yarısı girdiği bu otelde, kime meram an, İatabilirdi? Bağıran, oda hizmelçisini çağır sa, otelin bütün müşterileri gürültü ye koşneak, kendini gece yarısın , dan sonra yabancı bir erkeğin oda, sınön bulacaklardı. Bu esrarengiz vek'adan gazeteler bile bahsedecek, havadis Fasingstroke kasabasın ka. dar yayılarak, çay saatlerinin dedi kodu mevzuu olucaktı? “Duydunuz mu? Miliy'den kim ümid ederdi böyle hir hareketi? İn, sanların en melek (o görünüşlüsüne bile ilimad etmek caik deği Ve kasaba, belki kardeşin beline de (esir ederek, istifa sine sebep olacaktı. Yahut da odaya harsızlık maksadiyle girdiğine bük, mederek hapse atılabilirdi. Kapıyı sessizce ve kendi kendine açmanın çaresini bulmadıkça, mahvolmuş, Şöminenin İçinden bacaya manmağı düşündü. ne yapacaktı? Yarı yolda, uyanıp, bacaklarından ve kendisini kurum ve sağı çekmesi ihlimnli de variddi, Birden aklına başka bir plân gel, di, Saat gece yarısını hayli geçmiş, ikiye yaklaşmıştı, adrın belki zarar sz hir iş adamı. bir ticcar idi ve sabahleyin erkenden, yedide veya sekizde çıkıp gidebilirdi. En müna, sibi © #idinceye kadar, kendisinin yatağın altında saklanmasıydı. Bir, kaç çsantlik bir mesele, bu macera da sessizce kapanmış olurdu. Ken, di, evde her gece yalarken ve kal, kınca karyolanın altina hakardı am, ma, erkeklerin böyle itiyadları o, lacağını ummuyordu. Herhalde, 4. dam, kapıyı açmanın hir kolayını da bulürda. Yere, yüzükoyun eğildi ve bir ke, di sessizliğiyie. karyolanın © geniş beyaz etekliğinin altına doğru kü, zu kuzu yürüdü, Yatağın şirafında yere değecek kadar uzun bir etek olması da başlı başina bir falih e. seriydi, Somya, ancak ince vücüdünün skabileceği yükekliktey, Başım kaldırmasına bile imkin yoktu. Halı da pek fozluydu.. Ya kazaen aksırır veya öksürlirse? Karyolanm. altında yakalanması, kapının önün. de görülmesinden muhakkak ki da, ba gülünç ve feci olurdu. Nefesini tutarak, etrafı dinledi, Odada çıt yoktu. Bü muvakkal sığı.| nakis, belki aklı başını gelir de, bir çare bulurdu. O zaman kdar, bpkt bir hayvan, meselâ O ürkmüş tır, Dama çıkıp da Adamın bir kedi veya fare saklanacak delik aramıştı, korunmanız: son defn olarak tays)ye etmeyi bir vazife bilirim. Allaha . ma rimeiie, Reşit ziyafetten evine gitti. Misafişler dağımışlardı. Halife ,vezirin kızkançlığına ham Vettiği bu sözler üzerinde fazla dur, madı. Fakat odasma döndüğü sma, bir arap şalrinin duvarda asılı duran levhasına şöyle bir göz uttrr “Ademi cennetten koğduran kadın dan her şey umular!,, Halife kendi kendine söylendi: — Araba, gerçekten Hacer benim biricik vezirimi sehirlameğe teşebhin #tti mi? Eğer böyle bir niyeti varsa, enden korkulur O gros koridorlarda gep vakfe ka. önr dolaşan iki harsmağam © korkak bir sesin konaşayardu? — Vezir giderken çek hiddetliydi. — Halkı yok mu? Hacer bu gece kendisini zehirlemek östemiz, — Yok canım, Buna gülmemek ka. bil değil, — Orada o gülünecek hir sebeb yek Bir rüyadan bahsetmiyorum; vezir hazretleri kulağıma fesldadı. — Ne dedi? (Devamr var) rkunç bir gece! Siscy Awmonier'den nakleden: İlham TANAR Karyolanın altındeki vaziyeli d* pek rahalsızdı. Bütün gece orada © bunalmağı tahammül o ödebilece miydi? Kendi kendine düştüği va. ziyeti Prosızca İzah etmeği dene. di, Fakat, aksi gibi elimle yapma. âlı değli, münasip bir tek Fraasızci kelime bile hatırlıyamıyordu, Artık, odaya ilk girdiği anda, fe" yad edin adamı uyandırmadığın! kımyordu. En akıllıca hareket şüf hesiz ki o olacaktı. Yalak çarşalımın ucunu kaldırı. rak nefes aldı, Adamın teneffüsücü de duyar gibi oluyordu. Biraz dehi cesurlaşarak başini Karyolanın al. tından dışarı çıkardı: 'Uyumuyacağım, nyumamalıyır” diye düşünüyordu. Pek de yorgun. du, Ya uykuya datıverirse? Artık olan olmuştu. Sükünellr beklemekten başka çare yoklu, Miss Milly Brace, dindar ve m” tevekkil bir kızcığazdı, Yavaş vr vaş sükün buldu, hati3 ertesi gönü muhterem kardeşine yazacağı meb tubun ne kadar heyecanlı olacağı" nı düşünerek gülümsedi bile. Kass banın kadınları, yabancı bir erk» Bin yatağının altında bir gece rn» çirdiğini duysalar neler neler söv lerderdi. Kasingotroke'de şimdi herke* coktan uyumuştur., diye düşündü. Her akşam 9,30 da kardeşinin çi” lışma odasında toplanarak ün w derler, 10 da sicak süt içerler, 1» 15 de herkes yatağına girmiş olur” du. Odasını, termir havalı, ferah 0d7” sını hatırladı. Temiz. beyaz yatağı Ba Rirmeden evvel her gece din ederdi, Hayatında İlk defn olarak bu gere dür etmemişti. Elbette böv le bir vaziyetle Allah da onun ku" surunm bakmazdı, Ama neden ol * ması? Du yoktu, Zuvalı Milly karyolanın a* bada vücudunu O mümkün olduğu kadar hürmetkâr bir vaziyette top” Tadı ve duasını sessizce okudu. “Allalsıı, beni bu gecenin fehli” kelerinden muhafaza et!,, Diyerel *duastmı bitirdikten sonra bir müd det sakin ve sessiz bir halde yatt Döşeme tahtası, sanki ber dak” ka biraz daha sertleşiyordu. Kalbi sık sık çarpıyordu; neler daralmıştı. Birdenbire, kendini tu tunayarak aksırdı! Mahvolmuştu. O gece, ikinei de fa olarak, kalbinin duracağını sa“ dı, Korkudan udetâ ber tarafı te tulmuşta. İşte artık şimdi adam ya takta doğrulacak. yere inecek — ve karyolanın altında « aman yarabbi - con yakalayacaktı, Çarşafın kaldır rıldığını ve o kara saçlı, kara br” yıklı kocaman o surslın kendisine baktığını görür sibi oluyordu, Ke lundsn veya bacağından yakalayın dışarı sürükleneceği gözünün önü” ne #eliyordu, Ya sonru, yarabbi. ya sonra? — Daha evvel ben haykırdım. Hemen di haykırmalıyım. Buna rağmen haykıramıyordu. Korkudan sesl Kisiİmıştr. Çarsafı hafifçe kal dırarak dinledi. Odada hiç bir hr reket yoktu, Belki adam da, sözler korkmuştu ve görülmeğe | meyden Yermeden yerdeki o çamurlu potini kafasına indirmeğe çalışıyordu, Artık bu sessizliğe bir dakika bi Ve tahammül edemiyecek hale gel mişli. Ne olursa olsun, rezalet, ayip. hattâ ölüm bile bn azabi, bu korku Yu çekiweğe muraceahtı, Elektriği yakıp adamı uyandırmağı lasarir yordu, Hafifce öksürüp: Mösyö, Dive seslenecekti. Adam gözlerini açıp bakınca de, — Pardon, mösyö, derdi.$ey - yanlışlık yaptım, Fransızca nasıl denir, bir törlü bulamıyordu «* Jai tort, Get la ehambre » yanlış ması) denir Fransızca? Galiba İngilizcesi" ne benzerdi. - Gesi la ehambre tn- correcie, Kapı topurunu Fransızca söyle- meği kabil değil beceremezdi, Onu da işare'le anlalmağa karar vere © rek, karyolanın altından gıklı. Elektriği açtı, o Yalağa yaklaşa rak, oldukça sert biç sesle" — Mösyö ! Diye bağırdı. Ve Mis« Miliynin Kalbi o gere Öcünet dofa olarak durmak tehlike- si geçirdi, Fakat bu son kıriz hepi sinden uzun sürdü ve digerleri bur munis kiyaş edilince kaldı. sayet haft timemesine bir seben | ( ) |