M Yazan; A, Çehov Arabacı döndü ve önümüzden ) bir saniye bile geçmeden teneke; karsı tarafa geçen tavşanı kam- gısiyle işaret etti: — Bu bir zlâmet, bayım! Tavşansız da istikbalimin ke- ranlık olduğunu biliyordum, İki kadınlı evli olduğum için S,. vilâyet matikemesine mahkeme edilmek üzere gdiyordum Hava berbattı, O kadar donmuş, Is lanmış ve arabanm yeltnesak sarsıntısından öyle alıklaşmış tım ki geve yarı menzile geldi- ğim zaman ötesine berisine kar yapatırılan, baştan ayağa kadar ışlatılan ve sdamakilı da Sopa âtrlan bir insanı andırıyordum Menzilde bizi menzil amiri karşıladı, Bu uzun boylu bra damdı. Bacaklarda çizgili don vardr, başı cnscuvlak, yüzü kuh , bıyıkları burun delikle. Tinden fışkırıyor ve sanki koku almasma engel oluyordu. Halbuki: içeride koklanacak şey de yok değdi hani,. Menal amiri, homurdanarak, poflıyarak ve yakasınm altını kaşıyarak menzil “misafırhunesinin” kapı smı açtığı ve sessizce benim is- trahat yerimi ârseğiyle göster. diği zaman müdür mühür mumu. ve ezilmiş tahtakurusu kokusuy” Ja karımı ağır ve ekşi bir hava burnuma çarptı, a3 daha boğu-| İuyordum, Masada duran ve bo. yasız tabta duvarları aydın!atan teneke lâmba, bir çıra gibi is ya | ayordu. " Bavulumu masanm üstüne ko- , burası ne kadar pis kokuyor, sinyor! dedim, Menzil 'âmiri, havayı kokla. dı ve lâkaydane başını salladı- ms N N i işi keçe çizmeler, bir el çantası ve odanın bir köşesini kaplıyan pa ravan vardı, Paravanm arkaşm- da birlai mil mışıl uyuyordu, Etrafa hakmdıktan sonra kana. i döşedim ve soyunmağa baş arkaya birkaç defa gerinerek, gülüms'yerek, büzülerek dölane sobanin etrafında çıplak ayakla- rımı havaya kaldırarak zıplama. ğa başladım. Bu zıplamalar, beni ısıttı artik kanapeye uzan mak ve uyumaktan başka yap lacak bir iş kalmıyordu, fakat burada küçük bir hâdise oldu... Gözüm kazara paravana ilişti, Paravanın arkasından dağınık saçlı, siyah gözlü ve bütün dişle. rini göstererek sırıtan bir kadın başı, bana bakıyordu, Siyah kaş Jarını oynatlığna, yanaklarında çukurlar peydah olduğuna göre gülüyordu, Utandım, Kendisini farkedince o da utandı ve saklandı, Gözlerimi, süt dökmüş kedi pibi, yere indir- dim, uslu kanapeye gittim, yat- tım ve kürkümü üzerire çektim, "Ne ayıp! diye düşünüyor * dum; Demek ki o, benim zıpladı. Zımı gördü! Çok fena, Ve bu güzel yüzün çizgilerini hatırltyarak gayri iradi hulyaya daldrm, Bribirinden güzel ve ca zip manzaralar hayalimde kay. basladı... Sanki bu gü nahkâr fikirleririn cezası olarak sağ yanağımda siddetli, yakıcı bir acr duydum, Yanağımı tut- tum, hiç bir sey yakalıyamadım. fakat bunum ne olduğunu derhal anladım, zira burnuma ez'lmiş İabtakurusunun pis kokusu çel di, Aynı zamanda: : — Bu ne biçim sey! diyen bir kadın sesi duyuldu, Kahrolesr tahtakuruları, galiba beni yemek istivorlar! Hrm! Yola erkarken her v&- kıt yanma almak it'yadında bu lunduğum tahtakurusu tozunu hatırladım. Bu defn ds itiyntia. rma SAAYk kalmaştım. ahzeme geces i Rusçadan çeviren: Servet Lünel kutudaki tahta kurusu bavuldan çıkarılmıştı. Şimdi yapılacak bır şey kalyordu; “tufeyli” lere karşı kullanman bu ilâcı güzel başın sahibesine teklif edersem ahbaplık derhal tesis edilmiş v- lacaktı, Fakat nasil teklif et. meli — Bu dehşet verici bir şey! Ben, mümkün olduğu kadar tatlı bir sesle: — Hanrmefendi, dedim, Son haykırssınızlan öyle anlıyorum ki zi tahtakuruları ısırıyor, uki benim yanımda * at, Eğer arm buyurulursa,., — Ah, lü'len! Ben, sevinerek: — Şu haide şimdi... Müsaade izle kürküml giyeyim, diye mi- andım, Hemen getireyim... — Hayır, hayır... Paravanm üzerinden veriniz buraya şirme- yiniz! — Paravan üzerinden verile. ceğini ben de biliyorum Kork maâymız. o kadar terbiyesiz de- gilim, Gelip geçici in sanlarız, I — Hım,,, Paravasm arkasma #rsm De lâzmyelir?. Bunda hiçbir fevkalâdelik yok ki,,, Ba. hususki ben, doktorum, diye bir i yalan krvımdım, doktorlar, detek tifler ve kadın berberleri, insan- ların hususi hayatlarma Karış- mak hakiıma sahiptirler, — Hakikaten doktor musu. suz? Ciddi mi? — Namusum üzerine söylüyo rum, 'Tor getirmeme Müsaade ediyor musunuz? — Mademki doktorsunuz, pe- ki,,, Fakat niçin zahmet edecek- siniz, Size kocamı gönderebili, Ve sesini alçaltarak: ni ni — Fedya: dedi, Uyansana dana! Kalk ve vanın öle ta rafma çik! tor, o kadar na sik ki bize tahtakurusu tozunu vermek lütfunda bulunuyor, Paravanm arkasında bir “Fej ya” nm mevcut oluşu benim için beklenmedik bir havadisti, Ka- fama sanki bir inmişi, Herhalde tüfek horozu da çakıp ateş almadığı zaman, benim o anda duyduğum hisse benzer bir gey duyar, Bu hem mahcubiyet, hem esef, hem de teessürdü,. Paravadanın arkasından Fedya çıkıp gelâği zaman zaman ru hunu öyle fena bir his karladı ve Fedyanm kendisi bana öyle alçak bir insas olarak göründü ki az daha “imdat” diye bağıra, caktım, Fedya, uzun boylu, za yıf, elli “yaşlarmda, kırlaşmış favorili, memurlara has ince du- daklı bir adamdı; burun ve ga kaklarında, mavi damarlar in. zamsızlıkla biribirinin üzerinden geçiyordu, Sırtında robdöşembr ve ayaklarda terlikler vardı, Tozu benden alarak; — Çok naziksiniz, doktor, de- A ve paravan arkasma çekilir- — Mersi,. Bora sizi de mi ya kaladı? ta ilâve etti, Ben, kanapeye yatarak tehev. vürle üstüme kürkilmi Gülerken Evet! — Vah, vah, Zinoçka, senin burnunda küçücük bir tahtakurur- su geziyor! Onu aknama müsaa, de eder misin? Zinoçka: — Alabilirsin, &yerek güldü, Yakalıyamadn! Memuriyette her kes senden korkar, halbuki kü- çük bir tahtakurusunun bile hak, kından gelemedin! a — imge Yabanemın önlün- le,,, (İçini çekti), Daima böy sin, Vallahi, ea Niye kızdığımı kendim de pek bilmiyerek: “Domuzlar, rl peel diye homurdan, m, Fszat biraz sonra ikisi de sus, tular, Gözlerimi kapadım ve uy. kumu dağıtmamek iç'n Hiçbir gey Gürlinmemeğe çalıstım, Fakat a- radan yarım. bir saat geçtiği hal, de bir türlü syuyamıyordum. Nihayet, komşularım da bir yan- dan bir yana dönrete ve fısıltı ile küfretmeğe basladılar ved ğ — Hi et, toz bile favdavet, Aradan | med!, dive homurdandı, Ne ka dar çokmuş mag Daktor! Zinoçka sinden bir sy; sormam rica ediyorum: Taltaku- | ruları niçin bu kadar pis kokor | Konuşmağa başladık, Tahta, kurularından, havadan, Rusya- nm dan, astronomi ka, dar anlamadığım tababetten bah- settik ; Edison'u ele aldık... Edison bahsinden sonra, Şu fı, m, ka, hiç sıkılma, O, doktor! Merasime ne hacet? Borüver,,, Bunda korkacak bir sey yok oŞervetsov, kâr etmedi, belki bu bir şey yapar, Zinoçka: sünde bir sıkımtı var, acaba sebe, bi nedir? Öksürük, anlıyor mu- sunuz, , Sanki, anlryor musunuz, oraya bir gey yapışmış gibi me, fesini kesiyor... — Bu uzun bir bahistir, derhal söylenemez, , — Uzun olmasınm ne Zerarı var? Vaktimiz müsait,,, Hep bir Uyumuyorüz,, Onu muayene ©di wz, azizim! Şımuda söyliyeyim ki onu, şervetsov tedavi ediyor... Şahsen iyi bir insan, fakat ne bileyim? Ben ona inanmıyorum! İ İnanmıyorum! Muayene etmek istemediğiniz. görüyorum, fakat lütfetmenizi rica ediyorum! Siz onu munyene ediniz, ben de o zamana kadar menzl ânvrine &i, der ve semaveri koymasını €m- rederim, Fedya, terliklerini ogicırdata, rak dışarı çıktı, Ben, paravanın arkasma girdim, Zinoçka, etrafı birçok yastıklarla çevrili halde, yeniş kanapade oturmuş, dantelâlı yakasmı eline götürme- ğe çalışıyordu, Yanıma otürdum ve kaşlarını çalarak: — Dilinizi gösterin! diye mua, yeneye başladım, i Dilini gösterdi ve güldü, Dil, bayağı ve kırmızıydı, Nabzanı a- ramağa başladın, Fakat bulamıyarak: — Han!,, diye mırıldandım, Onun gülümsiyen küçük yüzü, ne bakarak daha ne gibi Sualler sorduğumu hatırlamıyorum, yal- nız muayenemin sonunda öyle &ptallaşmış ve slrklaşmıştım ki, arlık sual soracak vaziyette de. Nihayet, Feda Ve Zinoeka te beraber çay İçmeğe oturmuştuk, fakat reçete yazmak lâzımdı, bu- | k nun da çaresini buldum; taba, bet ilminin bütün kaidelerine uy» gun olarak göyle bir reçete uy. durdum: — Bn, Syelova Rp, Sic transit 0,05 ip Aguse di late 0 İki saatte bir Sn Temyeyy Zaytsev Sabahleyin bavulum elde, ta mamen hazırlanmış bir vaziyette yola çıkmak üzere yeni ahbapla, Tımla vedalaş'rken oFedya, beni eeket düğmemden tutuyor ve on rubletik banknotu uzatarak ikna İ — Hayır. vizite parasmı al mecbursumuz! Ben, namus dairesinde ya e hizmeti ödemeğe alışkınım! İU., nuz, çalıştmız! Bilgilerinizi kan kan ve terle elde ettinz! Ben, bunları anlıyan bir insanım! Başka çare yoktu, on rubleliği almak zorunda kaldım. , Mahkeme gecesini itibariyle bu şekilde geçirmiştim. Karşımda mahkeme ( Salonunun *| kapısı açıldığı ve ribeş'rin bana suçlu mevkiine o geçmemi söyle diği zaman duyduklarımı yaza. cak değilim, Ancak şunu söyle- meliy'm ki, arkama dd. Ürte bin- lerce gözün bana baktığını gö, rünce sarardım ve sıkıldım; mah- keme âzalarınn ciddi Yüzlerine bakarak kendime bir fatiha oku- dum... Fakat gözlerimi kırmızı çuha ile örtülü masaya kaldırm müd. dei umumi makamına baktığım zaman duyduğum dehseti ne be. him tusvir, ne de s'xn tasavvur etmek elinizden gelir, Orada kim oturuyordu : biliyor musunuz? Fedva! Bir sevler yazmakla guldü, Ona bakarken tahtaku- irularmı, Zinockayı, kendi teşhi, sim' hatırladım, ve o anda yal. İ nz srrtrmm donduğunu değil, i fakat bütün buz denizinin üze, rime döküldüğünü hissettim. 0, yazısını Kitirdikten sonra, göz- İlerini bana kaldırdı, Evvelâ be. MW tan'vamadı. fakat sonra müz- behmilar; hüynsi, al esnesi ha, | Sifoe sörkir... Vi titredi, Yavas yavaş verinden kalktı ve kur-İve... sun *ibi #ğır bakışlarını üzeri, "me dikti, Bilmem neden ben de *İsey (Seyhan) a 32 saniyede, Ah. kü serbest güreş birincilikleri 1942 serbest güreş Türkiye bi. Binciliklerine dün Bâöyoğlu Hal. İkevinde başlanmıştır. 18 bölge gü- İ resçilermnin iştirâk ettiği bu müsa, baka gök heyecanlı olmuştur, Dünkü neticeleri veriyoruz: 58 gİLO: Fahri Soray (Sivas) beş dakike. dn tuşis Kemal Köse (Seyhan)ı, Recer Tatar (İzmir) ikinci devre. | te tuşla Sezai Tüysüz (Kocaeli) | yi, İsmail (Ankara) 6 dakika 16 saniyede Fahrettin Umarer (İstan bul) w yenmişlerdir. Âs tusla galip gelmişlerdir. , # KiLo: | Recep Salman (Bursa) AE Ahmet | Çapraz (İstanbulya tus'a, Adil Ye | ner (Samsun) Enver Yener (Ko. | 6i KİLO: carli)ye 4 dakika 34 saniyede, İs. | devrede tuşla Ahmet Akstayı, Na- suhi Akkar (Bursa) ikinei devrede sayı hesabile Fnzri Arınç (İzmir)i, Mustafa Şöton (Ankara) 4 dakika 35 saniyede Manoj Uçar (İstan, bulyu, Yaşar Doğu (Ankara) tus. a Ahmet Gürer (Bürsa)yr, Meh. met Akkar (Kocaeli) 32 saniyede tuşla İsa Erdoğan (İzmir) i, Hüse. yin Armağan (Siva) teşia Bekir Taş (Seyhan) yermişlerdir. 72 KİLO: Celâl Eci: (Ankara) fikinef dev. rede 8 dakika 3,5 saniyede Bekir Şahin (İzmir)e, Kâzım Demir (İs. fa Kireççi (Seyhan) m ayağı sa, tlanmasile hükmen galip gelmiş rdir, Nuri Atam (Bursa) 20 dakika 25 saniyede Resul (Dumlupmar)a Ariz İpor (Ankara) Mehmet Öz. Harıdi Topsakal o (Sivas) ikinci met Kızri (İstanbul) Musa Erdem (İzmir)e ikinci devrede 10 dakika, tnail Yılmaz (Ankara) Bektaş Uy. gur (Sivas) a ikinci devrede 10 dakika 22 saniyede galip gelmiş . lerdir, AĞIR SİKLET: Hasan Hüseyin (S'vas) bir de. kik3 35 saniyede Seyit Ahme' (Samsun)a, Mustafa Çakmak (İs. tanbul) İsa Ünal (İzmir) © 50 sa. yede tuşla galip gelmişlerdir. İKİNCİ DEYBE Birinci devreye 10 dakika ara- lik verildikten sonra fkinej devre güreşlerine devam edi'miştir. Hafif sıklet 56 kiloda: Halit (Bürsa) Fabri (Srvas) : bir dakika 18 saniyede, Kema! Kö. #ç (Seyhan) Sezai 'Tüysüz (Koca- eli) vi beş dakika beş saniyede, Ahmet Aksoy (Seyhan) Fazıl A» rmç (İzmir) i 8 dakikn 92 saniyo- de tuşla, Hamdi Topaakal (Sıvas) Mano! Uçar (İstanbul) u 3 dak'ka S7 saniyede, Mustafa Beton (An- aaa cik allen kalktım ve sözlerimi ona diktim Reis: Suçlu, admiz? diye Sorguya basladı. Müdde'rnmi, yerine oturdu ve bir bardak su içti, Alnında goğuk ter damlaları belirmişti, Ben: “Muhakkak haştıyacak” dive düsündüm, Bütün alâmetler, müddelumi- minin ben mahküm etmeğe ka, rar verdi”ni gösteriyordu, Mü- temadiyen sinirleniyor, gahitle, rin tahriri sehadetler'ni karıştı. rıyor, hrremlik ediyor, hamurda, nrwordu. Fakat artık yayımı bitirmeli- sim, Bunları mahkeme salnında öğle tatilinde yazıyorum... Şimei milddelumumi sözünü söyliycetk, Bakalım ne olacak? y 5, LÜNEL Azmi ile sabah, öğle ve akşam Her yemekten sonra günde 3 defa muntazaman dişlerinizi fırçalayımnız. Ankara 25 (Hususi) — 28 ni- san bayramı münasebetile Ankara, İstanbul ve İzmir muhtelitleri ara. sında tertip edilen futbol mâçları- na 19 mayıs stadında başlandı. Sahayı 20 binden fazla seyirci do'durmakta idi, Müsabakaya saat 15,15 de başlandı, İki takım sahaya boraberee çık» tığı zaman şiddetle alkışlandrlar, Ka bir seremeniden sonra İs. tanbuj ve İzmir takemları karşlık- kt dizilince kadroların şu şekilde olduğunu görüyoruz: Salâhattin (İzmir) — Ali, Re. şat — Şeref, Maeit, Adl) — Sai Osman (İstanbul) — Faruk, | rübeli kaptanı, en tecrübesiz bil Murad — Salim, Enver, İbrahim | yuncu vaziyetinde topu keci — Fikret, Gündüz, Haklı, Şeref, | eline verd. İzmirliler İstenba! & Melih, Maçı Ankaradan Refik Güven | satlarına mâni olmanın Zor olacağ idsre ediyordu. İk hücumu, oldukça sert bir rüzgâra karşı oynamak mecburiye- linde kalan İslanbul takımı yaptir, Hakkın ileri bir pasiç fırlayan Fikret ilk dakikada İzmirliler he- YARA bir Sellike YAR. nx ederek topu komere çıkardı. Fik- etin köşe vuruşu İzmir kalesi ö- nünde ikinci tehlikeli vaziyete #e- bop oldu, Salâhattin tam kalenin önüne düsen topu (uzaklaştırmak | sahın: biraz gerer gibi oluyor . isterken Şerefe pas vermiş oldu. Fakat Seref, vole güt atmak heve- sile, kontrol etmesi kabil olan to- başladı. Fakat İstanbul takımı m pu avuta kaçırdı. İzmirliler seri ve anlasmış bir ta- kım olduklarmı anlatan ilk misali vermekte o gecikmediler, 'Üçüncü dakikada ortadan başlıyarak 86l cenabta inkişaf eden bir hücum, Faruk'un müşkülütla topu körnere ti. atabilmesi sayesinde, İstanbul ka- lesinin savışturduğu ilk tehlikeyi | guinci devrede İzmirliler daha teşieti etti, Dördüncü dakikada Sajtten gü- z0l bir pas a'an İzmirli Fuat de- kara) Nasıh Aklar (Bura) yı ? dakika 11 saniyede tüşlia “yenmiş. | tarak 20 metreden çektiği bir tir, i 66 kiloda: Bekir Yolcu (İstariml) hasmı: 4 dakika $2 saniyede tuşla, Yaşar | düzün yerden bir yutla İstanbulun Doğu (Ankara) Mehmet (Kocseli) Yi 13 dakika 39 anniyede tuşla Mus. tafn Tekirdağ (Seykan) İsa Er- doğan (İzmir) 1 tela Celâl Etik (Ankara) Kâzım (İstanbul) u $ daklirn 30 saniyede turla, Bekir Şa hin (İzmir) Mustafa Kirecei (Sey- ban) 1 hükmi, cüçli) Mustafa ve sayt hesabı ile yenmiştir, 79 k'loda: İsmail Topçu (Kocaeli) Nuri A- tem (Bursa) yı 5 dakika 16 sani- yede tuşla, Remi Dum'urmar (Sı. vas) Mehmet Özsoy (Seyhan) ı birinci devrede “iye bir, fkinei dev. red de ittifakla ve sayı hesab: ile, Aziz Kiper (Ankam) Ahmet Kizi (İstanbul) w ittifakla ve sayı he- #byle yermiatir, &T kiloda: Ahmet Çapmz (İstanbul) Mu. harrem Candaş (İzmir) * bire iki ekseriyetle birinci devrede #tifak ve sey: besehiyla de ikinel devre- de, Enver Yener (Kocarl;i) Recep Salman (Biırsa) yı 4 dakikada, A. dil Pei (Samson) Baktaş Uy- gur (Sıvas) 419 saniyede la venmiştir. pw Ağır siklette: Hasan Hüseyin (Srras) Ahmet (Koesei) vi 4 dakika 36 saniye- | de tuzla, Seyit Ahmet (Samsun) Husa Ünel (İzmir) i bir dakikada İ tuşla yenmiştir . ım saat 13 de devam olunacaktır. ' ! Gürsşlerin difer devrelerine ya rmuhtel tanbniz 2-1 yendi | Saime güzel bir pasla ikinci bir | hakikaten güzel şekilde getiriliyor. vi £> Is. marko veziyötte olmasına rağme| firsat acele yüzünden kaçırdı. 9 uncu dakikada topu İzmir mi di vaziyetinin müsandesizliğini h saba katmadan yüt attı ve fırsg” , Halbuki daha çiverişi wi diyette olan Şerefe topu geçil idi gol muhakksktı, 11 inci dakikada gete kalesi ile bir karanboj yaptı, lâbattin bayıldı ve İzmir kali niüdafsasız kaldı, Şeref ve P topu bu boş kaleye sokamedı. 15 inci dakikada Melih, güzel V r# munı, bilhassa hücumda ağir bastif Br ve bü kadar sele elde sdilen göl seamekte gecikmediler. Ve en mu” fik tabiyeyi, derhal buldular, Bunf sonra İstanbul muhtelitinin hersei men bütün hücümlarında ofsayt ziyetinde barakıldığını. görüyoruz. oluyor İzmirliler âdeta avantajı ele miryorii” Hakemin, oyunun vereyunına kap! rak, olsayd olmayan vâziyetleri © cezalandırması İstanbul tukumızi? 30 ncu dakikadan sonra oyun İzmirin kalesi civarında beceriksizliğini benüz muhafaza ei” mektedir. ve 30 ncu dakikada Mel” 35 nel dakikada Şeref ve:43 nel kada Gündüz muhakkak birer kaçırdılar. Birinci devre bu gökülde golsüz 8" ... ve daha enerjiktiler, Nitekim b dasikada Hidayetin hazırladığı fırsatını kaçıran Sait 7 rci dı fırsatı benin etli, Salim Murad'ı topu ağlara taktı, İzmirtiler bu beklenmedik golüs vineine henüz doymamışlardı ki G / raberlik sayısını çıkardığı Artık oyan çok heyecanlı bir J girmişti, / Geçen dağiknlarda İstanbul . sın Üstün oynamakta devam ettiği rÜlüyordu. Fakat yine gol fwresi hazırlağıyoz, Lop en müsait vasi kat firsat sicim en kabül ei li şekilde kaçırılıyordu. İstanbal >. telitinin hücum hattımı takı) ede? Hepsi birer gol kurdu olan oyuna” rın bugün fırsat kağıtmakta yön, dikleri harikayı na ganstzlıkta, B beceriksiziike tamamen izah vi milmkün değildir. Bu oyuncularıD sularını İtanbulda bırakarak ASİ w raya gelmiş olduklarını söylemek © kabildiz. e! İstanbul takımının — bece “ İzmiriller 36 ncı daktkada Sald'i Zel bir gutü ile cezmlandirdiinr ** © vaziyete geçtiler, 4 Hakem oyunun bittiğini rider düğü çaldığı zaman, bü b kak kazanacağı tahmin eğilan İ€.. bül takımı 2.1 mâğlüp vaziyeti çö nuyordu, ; # VOSKLOK HAFIZ CEMAL “LOKMAN HEKİM, DAMILIYE MUYEHASSISİ Divanyotn 104 Münyese anatlari: 2.5.6 per HÜĞİ