6 Eylül 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

6 Eylül 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

bi 2 ald a Ka Ayrı ka e sen, TME, man SEE det MM) SAİM Yazan ve oynıyan: nedumet eden weşhur dolandırıcı Mahmat Saim ALTINDAĞ Başrollerde: Mediha, Zeynep, Mahmut Soim, Komik Hasan efen4. A »op. Ma4dah Kâzım vesâire Yazan: MAHMUT ATTILA aykyr Aslan beyi işkodraya göndermekten başka çare yoktu Zülfikardan benim hakkımda malümat alabilir, Medina ile karşılaşabilirdi edihadan telefonla Arnavudun taklidini yapa vak istediğim mektuplar bana Arnavudı: burnun cevap F Yandan İste ben de #ekilde sahip Evin tadı Aşağıdan İlin, şiş utmadıkça © ibi zi 0 Börek 8 mi Past çelen başla. bir ka *derdim. Zönlüm — Bu şartlar içerisinde yaşa mamıza imkân yok İrfan Bey, dedim, Ben es.8en en büyük ha tayı yirmi yıllık kurulmuş bir evin içerisine gelin ve ortak gel. mekle yaptım, Hayatımın sonu na kadar da bu ıztırabı çekme. ğe tahammülüm yok, — nasıl arzu ediyorsunuz Necmiye Hanım? — Bunun bir tek çaresi var İrfan Bey, omü ve beni ayrı ya şalmanm çaresini aramalısmız. Buna c#vap olarak bana: — Bir defa daona sorayım demez mi2, Beynim attı bozuldu, Hiddetle kapıyı yüzüne kapı" dım: — Hanımınız size mübarek ol sun İrfan Bey, Zahmet etmeyi niz hiç sormayınız, Hoşça kalı, nız, dedim, Bu sözler ona karsı söyledi Zim son sözlerim oldu, (Ondan ve kendimden iğrendim, Kendimi lütfen bu eve siğin mış bir zavallı zannettim, Bunu bövle alışım bana daha çok a. ğır geldi. Ne acı tecellim, ne kara yazm varm'$ş,. Gençliğimi ve püzelliğimi ver diğim ihtiyar kocamın gönlün deki yerim bile iğretiymiş.. Onun bu hareketine kızmağa hakkım yok, O en nihayet çok tabif olarak ömrünü beraber yıp rattığı yirmi yıllık eşine ben. den daha çok danısmak hakkr na melikti. Fakat nihayet ben de bir insandım, Benim de his sim, zevkim ve gururum vardı,, Viodan azabını şimdi daha az duyuyorum, Bize dost gönülleri sebepsiz incitmekle üzüntü du. yarız, Bizi kıran kalp, dostumuz da olsa mukabilini yapmakla azabımız azalır, Hattâ, kıran kıracak fırsatları elde edersek biraz seviniriz de., Bu belki in sanlığımızın ve enaniyetimizin iyi ve makbul olmıyan kötü bir tarafı, Fakat ne olursa olsun, şuurumuz onu makbul görmese de hislerimiz bizi tatmin etmiş olur ya... İrfan Beyden ayrılmağı ka rar verdiğim zâman bu tesirle. rin altında kalarak böyle düşün” düm, Belki doğru. belki deği! n ne olursa olsun ıztmabım di daha az. sy. Irfan Beyden ne kader kolay ayrıldıysam Sedat Beyle de 6 kadar çabuk © evlendim, Daba beni ilk gördüğü zemmm kırk yıllık bir aşina samimiyetile: — Annemin zevkine itimadım vardı, Fakat bir şaheser seçe" ceğini ilmit etmezdim. Hariku. Vâdo güzelliğinizin övle masum ve öyle kalbe giren ince vasıf” ları var ki elimi ve kalbimi size uzatırken Oo sonsuz bir evecan duyduğumu itiraf ederim, diye söze başladı, Bütün asabım (Devamt var) ona kaydı bir kere. Başka türlü ne yapabilirim? İnsa - na zincir vurulur ama, gönü. le zincir vurulmaz. Gülbeyaz bir kenarda du. ruyordu. Rüstem bundan sonra, pa» dişahm hazırlandığı sefer. den bahsetti: — Neler duyuyorsun, Ha. lil? Mogollar Anadoluya ge- lecekmiş.. Padişah onları sür mek için, büyük bir ordu ile Anadoluya geçecekmiş. — Doğrudur. Ben de böy. le duydum. Nasıl, niyetin var mı sefere gitmeğe? — Hayır.. hiç niyetim yok. Gülbeyaz da söze karıştı: — Rüstem Niğboludan Yeni dönm Dizleri ağrı » yor.. vol yürüyemiyor. Padi. şah onu bu selerden affede. cek. PERDEYİ AÇIYORUM.,. —— BİR AŞK MACERASI KURBANI Aslan bey benim büyücü ve | sihirbaz olduğuma hakikaten i - | man etmişti! Güya bende öyle bir Oküvvet | vardı ki, sevdiği kadını, bir gece yatığından kaldırıp çirilçiplek ö « Büna getiriverecek; İşkodradaki çiftliğinin miras davasmı bir an İda hallederek çiftlik anahtarları, | mi Kendisine teslim ediverecek » İ timi | İkinci bir kozum daha vardı, Asianbeyin, her halde, mazide memleketinde işlediği bir hata o iesktı ki; — Cinler senin igin neler, new ler söylüyorlar, Fakat ben onları Aslan renge griyor: — Hocam, yüz karası böyle yüze vurlır mu? diye kekeleme. Se başlıyordu. Büyü! fal! sihir! Bu hususta mümaresem ve ih. tisasım yok sayılamasdı, Seven bir genç kadma, sevgili sinin şu dakikadn kendisinin ha - yaliyle meşgul olduğunu söyle » mek, aşkla malül bir erkeğe de dildadesinin kendisi için yanıp tu tuştuğundan bahsetmek, maeğlübi, Yet noktaların bularak perde per» de çözmek. Keşfi esrar vo deru. nü muhatabın yüzünden okumak, Ebülhüda İle om beş senelik vw zum bir maosramız vardı, Abdülhamit sarayının Raspeti , ni sayılan.bu adam bana her de» fasında: — Ya haci?,, Amma Velâkin bu M1 telkinden ibaret değil midir? Başka na lüzmm?,, Dememiş miydi?., Arnavudu adamakrilı kafese koymak ve onu İşkodradaki çift. liğinin arkasından koşturmak lâ » zandı,,. Bu suretle aylarca N ba uğrunda harcadığım parayı Y ne Medikanm diğer bir âşıkından çıkarmış olacaktım, Medihadan (aralarındaki sur kapmıştım, Medihadan öğrendi - ğim hediyeleri Arnavuda cinlerin haber vermesi şeklinde satmış « tm. O kadar İnannuştı ki bana: — Mori vallahi sen Cebmila, leyhisselâm hoça?., Demekten kendini alamamış - t. Şimdi iki perdeyi açabilmek ve Aslan beyden küliyetli bir para çekebilmek işin oMedihadan bir kaç mektubunu elde etmek icap ediyordu. Medihanm, gerip bir hu yu vardı, Bütün hayatımı hususi bir deftero kaydeder ve kendisi. ne gelen bütün mektupları sek . lardı. Bir gün kendisine kimbilir kaç mektubumu okumadan yırttığını söylemiştim. Cevabı şu olmuştu: — Ben, bana gelen hiçbir mek Yazan: Beyi | dan yakalamaya, tup yırtmam, hepsini saklarım. Yine Arnavudu teklii ederek Medihaya telefon ettim: — Mori Mediha hanan., — A.. Aslan bey, sen daha gile modin mi? Ben seni gitti sanne. diyordum, — Mori vallahi, bitiremedim. — Ne vakit gideceksin? — Mori vallahi, bu hafta. Sen den yalnız bir ream var, — Gezölim diyeceksen hasta yım Aslan bey. Hattâ telefona #or kalktım. — Yok mori vallahi, sende mektuplarmı Vi ya,, Çoluk çocuk sahi iy mek var dönmek yok mori, Sana yarın bir çocuk yollıyacağım. Be- nim mektuplarımı ver, — Feki Aslan ber yolla, yollarım. — Allahammarişdık Mediha ha nar, Hakkımı helâl et, Ertesi sabah bir Arnavut ço . cuğu buldum, Eline bir lira bah. #iş verdim, Aslan bey tarafından geldiğini söylemesini de tenbih © derek Medihaya yolladım, Bir sa. at sonra bir deste mektup geldi. O gece birkaç saat mektuplar. Is meşgul oldum, En enteresanis- rmdan dördünü ayırdım. Cuhll Ar. navut bu mektuplarında ne tuhaf, ne garip xelimelerle ilânı aşk edi. yordu, “Vallahi senin İçin, kendimi Marmara denizine Bi - neceğim İzmir vaparuna, Açılses- ım Marmarada, gece karanlıkta vapur giderken Mediha, Mediha, Mediha... » diye bağırıp kendimi kaldırıp denize atacağım...” Mediha, peder vefat etti, çift - Bkleri aldı Salih ağa, Üç kurşun hazırladım. Biri sana, biri Salik ağaya, biri bana, Mori vallahi, Bu malümat ben, Arnavudu burnundan yakalamak için çoktu bile, Arnavudun birkaç gün daha İs. tarbulda kalması bütün progra « mımı bozahilirdi, Çünkü ya Zu. kar beyi görür benim kim oldu. umu tafsilâtile işitir, yahut te» sadüfen Modiha İle karştlağır. fo yam meydana çıkardı, Kendi kendime: “ Mahmut Sam, . dedim. Derhal iş başına... Arnevut yarm sabah İşkodraya hareket etmeli! Aslan beye de: “Bu gece g6 - leceğim, Mangal bazırlasın, Son daveti kendi yanmda yapacağım... diye Meddah Kâzrmla haber yel - tadım, Zavallı Amavut sararmış, mo - rarmış: “Hoca beni einlere'hoğ duracak, Gece karunlıkta Yatami. yorum, Ne çare, peki, teşrif et - emiş, işlerimi dahs Benim M Sabahleyin İskender F. SERTELLİ Halil gülümsedi: — Sefere gidip gitmemek bizim elimizde değil. Padi - şah emrederse, Rüstem koşa koşa gider. Rüstem cevap verdi: — Padişah mutlaka gitme mi isterse, ölüm döşeğinde yatsam da kalkar giderim. Yurdumun bir felâkete ma - rüz kaldığını görürsem, bir kahpe gibi harp gerisinde kalabilir miyim? Gülbeyaz iradesini kay - betmiş gibi, çılgınca bir ta « vırla atıld — Hayır. Beni burada yal nız bırakıp bir yere gitmiye. ceksin, Rüstem! Burada dost sandığın aç kurtlar var.. Be. ni onların ağzına mı atacak. sm?. Rüstem, karısının heyeca- nını görünce her şeyi anla mış gibiydi. Fakat şüphe ü zerine bir şey söylemek ve yapmak istemiyordu. Gülbe- yaza sordu: — Dost sandı#ım bu #ç kurtları sen nereden tanıysr yeterve artardı bile navutla karşı karştya yoruz. Onun elinde ve benim elimde şer yüzlük birer tesbih, Ateşte Elektriği söndür - Jüm, Odadı i mum Yaniyor Mangaldan çıkan koku ve du man odayı acaip bir hale koyuyor, Btrafımızı duman bürümüş Önü. me bir tas su aldım. Ben suya bak'yorum. çekiyor... Ren bazan gayet yavaş, bazan kaşlarımı çatarak söyle söylüyo » Tüm: — Halikati açık Kim ö uryan ve perişan lşıplak soyunmuş. E , lindeki bir deste kâğıt ne?, Ki. min mektupları onlar?, Sahi mi? Birini açın bakayım, Doğru açm,, Okuyamıyorum, daha iyi açın gi. yorum st “Vallahi, senin için kendimi, Mardenizine atacefim, Bineceğim İzmir vapuruna... Açılacığım Mar. marada,.. Gecenin karanlığında va par giderken üç defa Modiha Me » diha, Mediha - diye bağırıp ken dimi, kaldırı, denize ntacağım.,, Ara göz ucuyla baktım ulmuş.,, Ağımı bir ka. rış açmış, kıpkırmızı bir yüzle ba na bakıyor. Başımı suya eğdim — Bir daha açm, rum. Karanlıklara kaçmayın gelin diyorum Size m. O tesbih istiyorum, kadı *., göremiyo « Ay Emir Peder vefat etti. Gittikleri aldr Salih ağa, Üç kur sun hazırladım.. Biri sana, biri Salih ağaya, biri bana... Amavut mubhakkek ter dökü yordu. Hissediyordum. — Nasil?, Yarm mı?.. Bir ze. ce daha müsaade yok mu? Yap . mayin, serym ona?. Ya, Demek acıdığınızdan.. Salih ağanm hile - leri meydana mu çıktı”, Peki Size bir hafta »iyafet vereceğim, Pekl.. peki., peki, 'Tası elimden (bıraktım. bir neles alda — Oh, hele gittiler. Ax daha beni de boğucuklardı. Aç şu camı Aslan bey! yak elektriği! | de diri, Aslan yerinden fırladı, Wek iriği yaktı, Camları aştı, — Mori vallahi OObittim hocs , dedi, Korkudan öldüm vali Tusta Makal iki okka su âr: — Şu suyun hepsini içteckir İç bakayım... s dedim Amavut tas büyük bir itiğaı kaldırdı, İki okka suyu zorla — Pâtladem be hoca! — Sus, şikâyet etme gelirler. — Aman be hoca, Şikâyet yok mori vallshi, Çok sükür, gibi içtim mori vallahi... Derin içt Tok sun? — Onu bana tanıtan, eyi. min içine sokan sensin, Rüs. tem! — Nerede o şimdi” Gülbeyaz önüne bakarak: — Burada.. senir karşında oturuyor. Diye bağırdı. Gülbeyaz bu sözleri söy . lerken baygınlık peçiriyor - du. Kendini kaybetmisti, İşte o dakika bakçede kı. zılca kıyamet koptu; derhal iki arkadaş biribirine girdi. ler. Rüstem: — Vay alçak vav! . diye bağırdı . Ber ser? namuslu bir arkadar diye evime sok. İm, Sen karıma gir koydun öylemi: Halil kendini müdafaa'et. mek için: — Kabahat senin karında. — Ha göyle... O su onların su yuğur... Şimdi dinle, işittin ya! — Mori vallahi, sen Cebrai Aleyhisselâm hoca! — Bu mektuplar nedir? Sen bunları kime yazmıstm, Nereder silerite geçmiş” — Mediha yazmıştım omorl Jin ler söyliyeceğim, Senden hoslanmış la İ — Aman hoca, gece gelmesin. ler başıma, — Hayır!,. Çiftliği kurtarmış lar, Önce çift sonra da sev diğin ka — Medih — İsmini ne Kalbinde tuttuğun & Şimd: hemen yi. rm İşkodraya harekot edeceksi asil giderim hoca”, — Esirleri böyle. Onlara bir kere Wi sttin, Onlara iltica pa, dişah tobaası olmağa da benze . , Artık onlara tâbisin, Tabi nl kabul etmişler, Bu ne bi. r bilir misin? !e Yavuz Sultan Selim bile b lete eremem — n Arnavut ellerime sarılarak öp tü. enizde mori hoca sana lara ö ze Bu o kadar ük bir nimet Ür ki... Tulluğun altın olar, Ne rede sıkılırsan eline bir tesbih a İp da “keramet, keramet. ke - diye çökmeğe başladım mi keramet, padişah; olan ein der, hal imdadına yetişir. Sen gözün. le göremezsin, Fakat dediğin der hal olur, — Aman be hoca”. — Yarm hareket edeceksin. Emirlerini dinlersen milyoner o. Tursun, Emirlerini dinlemezsen se, Gİ bir gece uyurken boğuverirler, O kadar, Çiftlik hazırmış, Yarın hareket edeceksin, — Aman hoca, oYarın giderim mori vallahi, Sen bu akşam bura, da kal, Yarın sabah Tophane kn. Saplarındaki alacakları sana gös . tereyim, Hafta Başı toplar bana yollarsm, Mademki çitiik hazır, yüz bin Hira mori vallahi, Fakat o h ağa ne olmuş? — Boğmnuslar, Cinler boğmus. Çiftik seni bekliyor, İşkodraya .nince doğru hükümet konağma gireceksin, Onlar sana eksini söy. eler de kulak asma, Cinler »r boğarlar, Üç ay orada ka - lacaksın, Üç ay içinde bütün iş. terin ballolunacak, Ben de burada unlara bir ay ziyafet vereceğim. Aslan bey o kadar inanmıştı ki, | Tophanede kasaplarmdaki bütün haftalıkları bana bıraktı, Birtemi günü ikindi zamanı, telâşlia İş . kodranm yolunu tuttu. Zavallı Aslan... Kuyruğunu o - Şerbet muzlamış, hâlâ da gidiyor! (Devam: var) dır, dedi, bana göz atan, be- ni baştan çıkaran odur. Rüstemin gözü bir kere kızmıştı. Bu sözler kulağına girmiyor: — Sen aramızı bozmak i- çin bu yalanları çarçabuk uy durdun! Diyordu. Rüstem kendini kaybetmiş ve bu arada bıça. ğını çekerek Halilin göğsüne saplamıştı. Halil: — Bir orospu için, arkadaşını nasıl kıydın? Diyerek yere yuvarlandı. Toprağınüstü kan içinde kaldı. Rüstem birdenbire şa- şırdı. — Bir orospu ru dedin? Fakat o, benim nikâhlı ka » rımdır. Halil verde inliyerekt (Deva eski

Bu sayıdan diğer sayfalar: