15 Şubat 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

15 Şubat 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“Görü iğ Hm» - Yazan: 115 Maasen, bütün gayret ve ih » mamlarımıza rağmen Almanların, harp kararları ve asker! hareket - lerinin o başlayıp o başlamıyacağı hakkmda teşkilâtemizn aldığı ra. Sl da maalösef kâmilen sahte Aylarca uğraşarak, bin müşki- Mila çarpışarak kurduğumuz & thbarat teşkilâtımız da gayet fc, Ba işlemiş, Beşinci kol burada da bise galebe çalmıştı. Harp başladığı zaman yüksek kurmay komutanlığınm emriyle ben Verşovada kalmıştım. Harbin artık emri vaki olma- #mdan bilistifnde Varşovayı şid. detli bir temizliğe tâbi tutmak için &eceli gündürlü ve bütün şiddeti, mizle çalıştık. Bütün şüpheli yalakları kordon aitma aldırdım. Şüpheli ecnebilerin hepsini, hiç bir protestoya kulak amnadan tevkif ettirdim. Varşovada Beşinci kola kargı Wavrlu ve ezici bir terrör yapmak #melimdi, Bu örnelimde kismen Muvaffak oldum. Netekim Varşova, bütün çay- Petelirn ve Polonya ordularınm uğ Tadığı en müthiş ihanelere rağ- Men, İçinden asla #aptolunamamış; kanlı bir şan âbidesi olarek Kaan Meşhur müdafaasını diledi. Ü ei yapabilmiştir. Pakat, Varşovada tatbik edebil Düşman tayyareleri ve ordular — Der tarafta kaynayan ve maakosi, Dİ atan hiyanet şebekelerinin Sul- İyle kucak kacağa Werliyor. du. Bu Manetler, müthiş olmuztur. O derece ki Alman ordularına hemen deriemekten, yolle. | Vsa dövam etmekten başka zorlu 1 hiç bir #€y kalmıyordu. ordularımnm Polonyanm MÜM vaziyotini o kadar teferrü- Bivle evvelden bilişi, kumanda be Yelerimizi delirecek derecede hay Z "“ ve dühşete düşürmüştü. j ordulariyle daha iik te j gi mütsakip, tayyarelerin müt. di hülsumlariyle ordumuzun arka O Patları cehennemi bir. surette döğüş, köprülerin, muvasala yol- m tayyare kücumlarm- daa evvel öararengiz bir surette berhava oluşları karşısında başku. Mi mandanlık çic'at emrini vermeye oldu, Danzig koridoruna ileri m ve Polonyanm iftihar etti “ Miş Süvari krtalarımız, birden , anlaşılmaz bir şekilde imha ğ Sİlmneğ, >. Hat tararta Manet, sabotaj, ü- e Mrb takip etmekteydi. çiğ bugünlerde idi ki tali bana a sirorizini hazırladı: 4 cephenin borulduğu haberle. LoTelsteli Rl An — Çok rahat uyudum &inyor! Babam, benim burada bu İmza Tahat uyuyabileceğimi tahmin et. “eydi, beni daha evvel buraya ge- trirdi, Gceçye, Lukreçyanın göster tğ DU 2ekâ ve kabiliyetin hayrarı ltmaştaz. j Birdenbire ösvap verimedi, mi Venedik elçisini miş * Vâziyetten kurtarmak istiyor. nmiyen Harp: S5 inci- Kol Teta rel Eya S LUKREÇYA ENDER:F SERTELLİ «85. RİN >alik Polonya Wüleriecma Servi söflörinder rinin geldiği ve külü küvvetleri mizin ik'nci müdafan battma alel. Acele çekilmiye başladığı cüma gü, mü, öğle üzeri, yıldırım süretiyle ve çamurlar içinde askeri bir oto- mobilin İstihbarat da'resi önünde durduğunu pencereden gördüm, Süngülü nöbetçiler Orladılar, Çamurlardan âdeta görünmiye. cek bir büle gelmiş olan otomobil. den genç bir Polonya tayyare teğ- meni fırlamış'ye âdeta koşarak mendivenlere doğru atılmıştı. Kendisini karşılayan O süngülü muhafızları durdurmak için muha. fiz subayina telefonla emir dim. Subayı bırakmalarını dim, Nefes nefese odama girin genç tayyare subayı: — Adım Sâvori Dimiriç!, Onbe- #insi tayyare alayı. yaveriyim!, Şimdi cepheden geliyomum,, Size mahrem bir haber getirmiye me. murum!,, Dedi. Genç subaydan oturması, biraz ver, söyle dinlenmesini rica ettim. Kabul et- medi, — Hemen tayyare meydanmda bıraktığım tavyaremle odönmiye mecburum.. Affımızı rica ederim.. Diye özür dileği, Sonra, beri dehşetlere düşüren gü malüımatı verdi — Sim şifaben ve bizzat bildir. mek varifesiyle mükellef olduğum malümat şudur: Kotites Valeska is miyle tanman ve askeri casuk 50- # bulunan kadınm Dangig ösphe- sinden şimdi ikinei müdafaa hatla, ranam bulunduğu sephöye İnre- Let ettiğini size Midirmek erarini siğim!... Genç tayyare subayının verdiği b” haberi işitir işitmez heyret ve dehşetle yerimden fırladım, — Fakat, muhterem subay!,, İsimde bir yanlışlık olacak! Diye bağırmaktan kendimi ala- adım, Genç subay, telâşlı, fakat geyet azimli bir tavırla başmı salladı; — Hayır, hayır!,. Hiç bir yan, eşlik yoktur!,. Hakikat böyledir!, Dedi. — Fakat teğmen Savori Dimiriç! Bohsettiğiniz: kadın ölmüştür! EH halde, ayni ismi kullanan diğer bir kadın bahis mevzuu olsa ge- rektir!.. Aksi takdirde bu mel'un kadinin bortlamış olduğunu kabul etmek İşm gelir!, Size bu ihbar emrini veren kim. dir?.. Genç subay, mütereddit bir bal, de, fskat hâlâ son dercce telişli idi. Tolişiı telâş bakınıp duruyar- du. Sonra birden bire kendini to- parladı. Başmı kaldırdı, Dik bir sesle; (Devam var) EA a a İY du: — Babam, tüccar gemisinde yatmağ. mecburdur, Gemide mal- ları vâr Sinyorla eskiden tanışıız. Memleketimizde komsumutdu. Ben gâride rahatsız otdum, Ba - bam da beni buraya getirdi, — Sat. nerelisin ? — Venedikliyim. — Bebanızla büraya veden gel- diniz? -- Babam. dedim ya mal ge tirdi. Ber de onunla bers'er İstan öl germeğe geldim. Dör.üşte de Kıorısta oturan ihtiyar dzyımıza NABER — Aksam'postası (Dünlit nushadan devam) Birdenbire yikiler gibi oldu ve düşmemek için elini göğgüme dayadı: — İtiraf ediniz art" sert bir sesle onu 5... ediniz! Müerimi tanıyorsunuz değil mi? Gözlerine derin bir hüzün çökmüştü. Dudakları güzel &- def dişlerinin üstünde uykuya dalacsk bir çöcuğun ağzı gibi yarı açıktı. Yüreğimin titrediği- ni. duyuyordum. Titrek sesimle tekrarladım: — Mücrimi söyleyiniz.. Müe. rim kimdir? Büyük bir heyecanla sarsıla - rak ayağa kalktı: — Size bunu anlatmak İçin daha ne yapmalı bilmem ki? - diye solgun yüzile acı atı gül- dü . hâlâ ahlamadmız mı? Müc- rim kerşmızda #ize minnetle bakıyor işte! Şiddetli bir teessüre kapılan genç kızın kendinden geçmiş bir halde yere kapanırken Üzerine atılarak onu tuttum. Bayılmıştı. Çevik ve mevzun vücudu kolu - mun üstünde arkaya doğru bü- klan, Trk ve yumuşak bir ağır Wkin dolan kollarımla onu bir çocuk gibi kaldırarak divana ya- tardim. Ruhum onun teninden tebahhur eden baygın limon çi- çeği kokusile dolmuştu. Beygi- am sârarmiş ve hüreketsiz ma sum yüzü bana çılgm bir endişe veriyordu. Bu vaziyette imdadı- miza kimi çağırabilirdim? Pa. kat bu ağap uzun sürmedi. Genç; kız gözlerini açtı, Doğrularak e tüm tuttu: — Size tevdi ettiğim sirra Ba- dık kalacaksınız değil mi? Diye sordu. Onu tehlikedeli özek görünce sevindim. Bu garip kiza çok Za diğimi” görlirleğ:, ; “ — Benj ele bile verseniz hâ. kimler bana acır, Halbuki bunu sise derin bir itimadım olduğu için itiraf ettim. Yoksa bunları itirafa me bar değildim ki... Ağır bir tavır takmarak: — Maalesef - dedm . bu müt. hiş meseleyi saklamak mümkün değil! — Nası?! Demek verdiğiniz Börü unutuyorsunuz? Bir hançer yemiş gibi yüre. ğim sızladı. Fakat yalancı bir istihza ile güldüm: — Şimdi de tehdid öyle mi? — 'Tehdid etmiyorum. Öyle karartı, öyle soğukkanlı görünüyordu ki, kanrmın don - duğunu hissettim. Bu yaş tehli- keli bir yaştır... Onu bu fikirden uzaklaştırmak meoburiyetini his sediyordum: — Niçin bu kadar fena bir şey yapmağa kadar cürt etti. niz? Beyga ateşli ve salim bir gir lügle: — Niçin mi - dedi - Oh, neden çök müthig!.. Fakat kendime ait e trt Cevap verme" Yazan: olmıyan şeyi - etmek hırsı beni çılgın bir arzuyla ya- kıyordu... Birdenbire gözlerinden yaşla: boşanarak bir çocuk gibi yalvar. mağa başladı: — Bir daba.. bir daha yapmı- yacağım!. Bana Üç gün müsaave ediniz. Yalnız üç gün. Hep. iade edeceğim, Göğsü hıçkırıklaria doluydu. Sendeliyerek (kalktı. Şapka ve mantosunu aldi: — Artık gidiyorum, . dedi. - Yüreğime müthiş bir korku girmişti. Bu çilgm çocuk bu ka- dar heyecandan sonra karlı Hir gecede, yapayalnız kimbilir da- ha ne delilikler yapabilirdi ?. Ona gitmemesi için yalvarmak istiyordum. — Gidiyor musunuz? diye sordum. İşte eldivenleriniz. Fa - kat vakıt geç. Sizi götüreyim? — Olmaz . dedi * ben yalniz giderim. — Peki, fakat bana vaadedi- niz 'bakayım.. Uslu uslu evinize gidip rahat rahat uyuyacağını- 7? Güldü. Kapmm önüne gelmiş tik.. Gönlüm bir türlü rahat e - demiyordu, Onu biraz daha sa- kinleştimek için kapının önünde tuttum: | — Vaade kadşı vaad değil mi? - dedim - ben tevdi edilen sırrı saklıyacağım. Siz de bundan sonra uslu olacağınızı vandedi- niz bakayım? Gülerek başını salladı; — Mavi öyleyse, sile gülen, “Durdu; - » — Size bir. ricam daha Yari — Söyleyin... — Refikaya müdiriyette kü. çük bir iş tevdi ederseniz üzerin- deki bütün şüpheleri uzaklaştır mış olursunuz. — Güzel fikir - dedim - Buna yarından itibaren teşebbüs ede ceğim. — Teşekkür ederim. Allahaıs- marladık, Onu kolundan tutarak büsbü. tün emin olmak için sordum: — Şimdi doğru evinize gidip güzel penbe odanızda rahat ra « hat uyuyacaksmız değilmi? Birden yeşil gözleri aydınla - narak: — Benim odamı gördünüz mü? - diye sordu - — Gördüm; şirin; temiz güzel odanızı gördüm, - dödim,.- Genç kız mahzun 'bir gülüşle dalar gibi oldu. Sonra birden eli. mi sıkmağı bile ihmal ederek ka- pidan çıkıp hafif ve çevik vücu- dile merdivenlerden koşa koşa indi; gitti, Ertesi günü onu mektepte gö rünceye kadar bin türlü endişe. Nezihe &uh'ddin lerle kıvrandım, durdum. Aynı zamanda verdiğimiz kararı u - nutmadım. Refikayı derhal bü- roda Küçlük bir ise yer'i;tirdim. Bundan sonra Beyga ile karşı - laştığımız zaman iri yeşil gözle rinde derin bir minnet bükişile bana sessiz ve sakin teşekklir etti. Bu bakışı yıllarca unuta - madım. Şefik Nadir, yerinden kalka. rak taraçanm kapısını âçtı. Ta, vanmış saçlarını parmaklarile karıştırarak odayu giren çam Kokulu taze Ada havasinı yor - gun ciğerlerine çekti. Sonra bir sigara yakip tekrar arkadaşınm karşısma geçti: — Bir hafta evvel - Diye tek- rar hikâyesine devam etti, Ada. da bif arkadasin evine akşam ye meğine davet edilmiştim. Salon Adanm müstesna ve kibar im - san'arından mümtaz bir grupla doluydu. Benden sonra bir çift daha geli. Ev sahibi bana yak. laşarak: — Maruf madenci Seyfettin Üstünle eşi Beyga Üstün Hanr- melendi - diye genç karı kocayı bana tanıtırken hayretle geç ve güzel kadma bakıyordum. Bu benim beş sene evvelki talebem Beyga Kevkepti!.. O da beni ta- bıyarak zevcine döndü: — Şefik Nadir Beyefendi be- nim kıymetli bir muallimimdir - dedi. » Salonda büyük bir nese vardı. Herkes mesut görünüyor ve eğleniyordu. Ara sıra Beyga De götlerimiz- birleşitkçe tarif yapıldı. Gece parlak bir meh, tapla — apaydımlıktı. Misafirler hep beraber bir gezinti yapmağı teklif ettiler. Beyga: — Behi mazur görünüz - diye itizar etti - Yorgunum, beraber gelemiyeceğim. Eğer bana arka” daş olarak eski muallimim Şefik Nadir Beyi bırakırsanız eski ba tıraları konuşarak sizi bekleriz. Biraz #onra ev sahibi ve misa- firler, Beyganm kocası da bıra. ber olmak üzere hep birlikte çıktılar. Beygaya bakıyor. Güzel vücudu daha tamamlan - mış, muhtesem ve zârif bir kadm olmuştu. Sırtmdr. sade, fakat mükemmel beyaz bir gece tuva. leti vardı. Parmaklarında koca» tan bir gümrüdle iri bir inci par liyordu. Beş altı sene evvel onun la yine başbaşa ka Tip gece hatırıma ten o göcenin kalbimde Mraktığı izler hiç silinmemişti ki... Genç kadm kıymetli mücev » berlerle parlayan ince ve beyaz parmaklarile öründeki me " uğrayıp orada misafir kulâcağız. . Mez. İşte o zamaneevimizin dü. hun yanından ayrıldı ve kahvalu Lukreçya bu sözlen © kadar ciddi ve samimi bir tavır ve eda ile söylüyor, muhatabına öyle iti- mat telkin ediyordu ki, Anasfa gibi kurnaz bir kadın bile bu söz. lere inanmıştı. «— O hakle burada hirkaç gün arkadaşık edeceğiz demek. Ve hemen ilâve etti: — Bet, de sinyorun ev İşerine bakarım Sinyor deden çok nazik çok misvfirperver bir adamdır. Groçve omuzlarından bir anda bütün vücuduna yayılan bir ür - perme duydu. iBr şey söyliyemi - hi, â — Evet. Ahastanın &rımize Yar darı çoktur. O olmasa, evimizde oturulacık yer bulamayız. Yeme gimizi o pişirir.. Odalarmızı o tan sim eder. Solramızı > hazırlar Onun 'sı kusuru vardir Evlidir Kocası surlardan geldiği gede en. ne gider, Bazan birkaç gün gel - zeni bozulur. İşlerimiz sltüst o - sar, Anasis geri döndü. Ve çok sevimli bulduğu Luk. reçyanın yanına sokuldu: — Ser bekâr mısın? — Evet, — Hiç evlenmedin mi? — Hıyır. — Tubal şey. Venadikte, senin gibi güze! bir kız nasl Olmuş da bekâr kalmış? — Ek. kısmet bu, Aradığım erkeği bulamadığım içib, evlene - medim. Tekrar salona döndüler, Greçyu sakinleşti ve: — Anzsta, dedi, kahvaltıyı bu. rada beraber yiyelim,- olmaz mı? — Nasil emröderseniz! — Zahmet olmağa hazırtayı - ver de Uşak tepsi ile duraya ge örsin ” ; Anasta biraz sonra Lukreçya - hazırlatak Üzere alt kata ındi. Grezyu İırsattan İstilsae ederek Sordu: Nasılsın, Lukroçya., Rahat. mısın? — Çok rahatım. Beni koruyu - linuza teşekkür ederim. iBr endi. gem var Bu kadın bende, şüphe lenirse? — imkân yok. Sen vaziyeti © kadar ıyı idare ettin ki,. Ben bile inandim senin bir tacir kızı oldu. Buna! — Ev hizmetçisi seçmek husu- sündaki zevkinize hiç diyecek yok. #hyor Eğer bu kadın dışarda ge. Vezelik etmezse, ben Venediğe ka- çihcaya kadar burada onunla gü. #e arkadaşlık yaparım. Bu wwler Greçyunun gitmeli — Eğer seni rahatsiz sierse © Hü. savmak elimdedir. — Hayır. hayır.. bu, tebifkeli hoşuna üstünde duran çok kıymet bir bidloya, alın örme bir siç fa kutusuna dokunaruk yüzüme gü- rip vederin bir bakışla bakıyop. du: — Benim bulunduğum yerde böyie nadide ve pahalı şeyleri şıboş bırakmamaılarını dost - İnrınıza tavsiye ederseniz hakla- Bir kaç dım. Beyza kçıymış gibi sarsıl « bu sözlerle bana ne yi ima etmek istiyordu? — Susunuz, rica ederim! ye cevap verdim - Bundan beğ di- #epe evvel oynadığınız komed « yâya zaten inanmamıştım ki. — İnanmamıştınız öyle mi? Size yine teşekkiir etmemi mi is” tiyorsunuz?. ç — Niçin benimle bir düşman gibi konuşuyorsunuz? Sisi gör düğüme öyle memn''hum ki. Zam” ten her zaman dilğlinüyor, hava. disinizi almak iztiyordum. Sev- gili arkadaşmız © muanımacı- giz Refika ne oldu? — Refikayı çoktandır görme. dim.. Hem ona niçin muamma diyorsunuz? z Şimdi Refikaya karşı içimde sebepsiz bir kinin dalgalandığı- DI hissediyordum. — Evet, öyle esrarlı bir hali vardı ki.. Hem rica ederim ar- tık saklamayınız.. Mücrim oy- du değil mi? — Hayır, | .yır!. Sizi temin © derim ki, bilmiyorum. Hakkım « da sizi o fena kanastle bırakmak - beni çok üzmüştü. — Yine tekrar edeyim, big inanmamıştım. Kendinizi Refi. kayı kurtarmak için feda ettiği- nizi kabul e**sek ona adeta ga rip bir kin duyuyorum. Beyga ayağa kalkarak bir si « gara yaktı. — Beni hiç tanrmamışsınız - diye önümde durdu - kendimi yapkası içbir Soda dediki Salati. budala değildim! 7 Birden haykırdım: . — Ya ne içindi öyleyse”! Yüzümde uzun uzun, mânalı be, kışlarını gezdiriyordu. Bir çılgın. gibi ellerine sarılarak öptüm: — Anlıyorum, şimdi anlıyo « rum! Diye inledim. İçini çekerek gülmeğe çalıştaş — Geç kaldınız. Pek geç. Dedi. Onu senelerdenberi sevdiğimi ve hiç unutmadığımı söylemek için yanıyordum. Heyecanım anlamıştı, Bir sigara uzatarak hafif bir sesle devam etti; — Tecrübesiz, saf bir genç km sevdiği bir insanm alâkası celbetmek İçin meğerse me Çile gınlıklar yapabilirmiş!.. Birden dışarı kulak verereğ bana sük net işareti yaptı. Has kikaten bahçede sesler vardı. Avdet emişlerdi. Yerlerimize yerleştik. Beyga»sakin ve vakur sigarasını içerek bambaşka bir sesle: > — Oümartesi akşimi Yalova» ya banyolara gideceğim * diyor. (Lütfen sayfan cevirinis) r bir iştir Ben Venediğe g.dınteye kadar ona iyi müamele otmeli, 0. nu tatlı kullanmalısınız! Yoksa bu kadın beni mahivedebilir. Yani ele verir. — Ona, verdiğin izahattan faz- la bir şey söylemediğin takdırde, o da bundan başka bir şey bilmez eKndisi hiç bir zaman me lena. İk yapacak mevkide değildir Fa- kir bir adamın karısıdır. Bir kaba. hati varsa, kocasına lâyık olmıya- cak derecede güze! olmasıdır. t — Gerçekten güzel bit kadın. İri siyah gözleri. üzün kirpikleri var Bakışları da mânalı Eski bir Bizans tipi. Böyle bit «adını in. citmek doğru olmaz. — Bep de incitmek niyetinde değilim E.satön buna da #bep yok vur Eğe ona karşi keriz davrs- nirsanı: temin ederim it ondan hiç bir senalık görmezse! (Devam var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: