'CİKANUN — 1641 | PoLıs HA | MAYD. MEL DE 1, FE 23 Sparton, çocuğun avucuna bir- kuruş afkıştırdıktan sonra ka, Yı kapadı ve gitmiye hazırlandı. bele pardesilsünü sırtına ye- , #apkasımı başma Atinm çk- Üzere iken koridorda, elinde tepsisi gelmekte olan anne- karşılaştı. >— Hayırdır inşallah! Hemen yor musun? İki lokma bir g6“ bari! dürülmek için mi gitmek * — Simdi döneceğim, — Nereye gidiyorsun? m Asağıda beni bekliyorler ar. Affedersin, annesiğim, fitenem lâzen,. Kapıya koştu vo asansöre atla- çabuk Aşağıdaki Siroel idi. zir duran olomobilirde bel i. Spartonu görünce 2. K vererek; — Çabuk vadislerim var, — Fakat ben daha ş ye bile-vakit bm —— Bu da mesele mi? Bi Urup konuş ek Yersiniz. Polis batiyesi, Ekrori'nin yanma Cİ VE otamobl hareket edinen, beda: in, dedi, en soğük bir ye. — Ne oluyor? Pek © dalihiz var, | Olacağı şu: Al Vud ba sefer mitden kaçamıyadak? — Ne diyorsunuz? Bu kadar €- demok? — Evet, Daha doğrusu onu ya- YIP yakalıyamamak sizin ma, iç vize bağl; nerede saklandığı. Sparten'un sükhtu arkadaşmdar AA fazla malimat ve tafsilit Xo- Rak teşebbüsleri notieemz kel. Seroci.bitün dikkatini öt vermiş görünüyor e cevap vermiyordu.. Nihayet bir “— Geliyoruz, dedi. Brodvey İzir, dan bitine gideceğiz. Orada ra. ça konuşabiliriz. Biraz sonra otomobili Keldırın kenarında durdurdu. “baydu inde ö'lar stan De io. vam olacağını dakmini b vdiyarm, Binmöheloyk one Mohs © ar! tarefindan seligti ayi ii) öğre: Köneat darı“ İntağani; 1 i# Bir alm İY wagiyetiğ o” mabak, aksu & ka sağ dö. görüsonüt Bir eld. iü de çevir- Tas” Kurar Mi İmei polis bafiyesini götür- U yürüdü. Bir masaya dt » Garsona #stedizlerini söyledik- » sora Spartan sordu: — B4 şikürtikrieti bond! niz! — ii papil tayin ma Gr TümaİL Başrisan He komuzayordu: er tura iz; öyle mi? > gillümseyerek cevap ver- iş — O halde bildiğinizi bana sn- “imz da İcabödeni yâpayım. — “İcabedeni yapmak” sözüyle kâstediyorsunuz? —— Neyi kastedöceğim: Oraya imeyi tabif,,, — Siz çildirdfmiz mı? Isr, C — Mr. dan —z ozlar, m olürsa ölün 59 nu oyalısacak mevzular Tüyardır. tikörler yoks iği halde gitmeğe niyeti giitikce dah ük$e us çök Hoşuma imi ondan e gele O derece dülg alde sultan pencerenin kadar çıktı. Güya burat — Bunu görsem inan yarabbi, koskoca adam, padişahın O üst kota gidecekti, Arkası ham, Ayşel Fakat, bir keredeben gözdesine güz dikiyor. Bu ne reza (ye de kerdikini takip eliyord! F e. Jet! Mustafa paşanın evinde otuz ? Mi çin Hemen yerinden kalktr.. Harem, dan fazla Ün ae e Ka Köşe Gelin birşzeğik De “e * Böyle hir tavusa hçesine indi... biribirinden gözel. Biribirinden k kabil Kapın iç tarafındaki merdive körpe, Bit seytin kadım pasıl'da Kediler sözmmş. Nin dibinde durdu. Ayşe, opasayı l Lukroçya onuh iki güne sarayı ked'r Ağ cere önünde görünce yere sin Kkamburunu çıkarir. Acaba hir yerde, elğer koktiiy Fu aldılar?! Valde sultan bu söy Diye söylenerek, birdenbire mer divenden çıkmağa Başladı. * Mustafa paşa o kadar dalmıştı ze Bl oradan bakıyor, le'abylemiştiz Kaplan tanır gibi oldu. Birden! arkaya çevitinde titredin Valde sultan, puğanın vekaemi - Vahe vE yavaş yavaş yürü Bi merdivene kaldırdı... ki. Arkasından gelen ayak seşini Ve önünde diz çökmüş bile duymuyordu. i iğilen kaptan paşayı koca © Lukroçya havuz başında bir fe. dimeik Huruyorlü. “vesile görünce şaşırdı; - serdem kuşuyla oynuyordu. Venedik. o Müstafa paşa ka'kmak i «2 Üstüme iyilik sağlık! Aman | dilberi b e gülüyerdu: Müsten Birdenbire. davvanamadı: Dilirdü? — gikilehi 1 Kli sh 3 oral” my ei İc a el i ve KAMALI di la ii: edaki piyes , gördünüz li, Fa» “Tale beğendi ama benim *roya gülmek için gi, Meselâ komedi. dramdan hoşlanır. ç adım tasdik etti, Kadm svlaktan kaptığı malt meshur dramlardan bab A, bitirirken, Tir load Hâve e- u ver” Ben zaten bütün gün. benzemediği için, gen pi. yesleri severim, Elhan” dranirrlldafaa edi. Karşılarında sonurtan ç ça sdü unutarak hare, iinakesava giriştiler. Yanlmin uzattığı ta, — 00; Hu bahis fena, Sizinle ıyacağız, diyordu. ki gayet anlaşmışlardı. Teri uzatliği kibritin falaşın gözleri bunu ityordu. Bir saat ev. tikler halde dest olu. O da bunu hissede, Her zamanki ai ola annesi söy kapardı. Kon bir ümitle söze karıştı: “— Anne, Verdi sizi bekliye, “ekti, *. “ S Esim Mikayt: — Ya, .sahi, ama onunla yal, mw yemek yemek çekilir mi Yâ, “ dedi, Birden gözleri parlıyarak Nâ- ve etti — İsterseniz hep bereber ii yelim. Bişi de buluruz. Ama g#izin Tele ile başka plânlarmız varsa, Ne.dersin Küçüğüm? “© Herkesin yannda kızma (Küçüğün) derdi. İhtimal ken, di yaşını Küçültmek “İçin... Genç adam hararetle o kabul etti: > 7 — Mükemmel! Bizim bir ji volrtu. Beraber iyi va, Ve garonun getirdiği bosa, görerek veştiyere gitti. Kadm çantamı açmız, boya, sını tazoliyondu, Birden kızına , Allah sahibine bağışlasın, o sulle- tım! Ne kuşta, ne kedide gözüm yuk; , Valde sultan bir adım geriledi — O gördüğün kedi, ne var ke sine, Pençelerinde aslan var.. Dizlerinde de sırtlan kuvveti, 0, kolay kolay e geğer bir mah tâk. elsi, tırnaz — Kulünuzun böyle bir niyetin yok, Padişah güzdesine göz dike rün gözü çıkarılır. Btnu bilenlere denim... . — O halde neden ya bü kadar dikkatli”. — Dedim ya, sultanım!Jik önde tivus kuştm gördüm, sonra, dedi Bu sirada ürlde sultanım kafe sinda söyledir istifham. belirdi: — Aca, Mustafapaşa, Lak» vav snraydan uzaklaşlırmağas “e. öner vg keyi bük — Ne 0, Külçüğüm, Be oldu? “Kız ağlamak üzereydi. Yüzü. pü kaplıyan âsati taku''ğsları gizlemek için dudaklarımı 15: yordu: — İhtimel elinizde olmıya. rak, farkma varmadan yapıyor. sunuz, dedi. — Fsrkma varmadan yaptı. ğım nedir? Tuhafsın, Jale, bana teşek- kür edecek "yerde, Ağlamsk buhranı geçmişti. —ize teşekkür mü, nizin? — Niçin olacak, bu aksi a. damla bu kadar saat konuştu. Zum için. Ben olmasaydım bil, *em ki ne yapacaktınız? — Biz yalnız çok” konuşur. duk... Yani bon konuşurdum.. Siz... Hem onunla konuşurken hiç te ericrlmışa benzemiyordu. 2, bilâkis çok hoslanmış gibi. — Nezaket çocuğum, anlamı- »# musum, sen konuşmadım, ne payım mecbur oklum. Aynayı uantasma Koyurak Sen ne sandmi! Yoksa., Ah seni bebek.. Ben hep m muvaffak olabilir mi?,, Ve hemen paşanm kulağına £ Zildi: — Oğlumun memleket işlerile böyle tehlikeli şakalardan çok kor karım. Efendimizin gözdesine göz koymak, onu buradan kaçınmak. (Devamı var)