Martbanı FE-KA - a allo,, Burası polis mü” 1 Kardley bankası simdi 4 Hara çeteri baskınma uğra Ör ölü, iki yaralı var. Fa, Markalı koyu mavi renkte 4 numaralı otomobili nere iv durdurup içindekile” EE ediniz... Ay All, alo... Burası polis mü. yi. Kariley bankası şimdi Miydat çetesinin baskına... . dark polis müdürlüğünün hp, ,tadyo istasyonu, alici rad. Ki eleriyle mücehhez ote iy, Tie gohrin muhtelif semt * ye devriye gezen resmi ve si, , #rütemadiyen tali . dağ ekteydi. Birkaç dakika bütün Nevyark zabrta teşki- k Yaka Ji teri bir semtinde on sekiz kat 4, umman bir binadadır. İşeri gi. Beniş bir salonda çepeçev. ba karşılaşılır, Tam cep VE salonun nh---*indeyse Vay, er kmmma açılan kapı vf, Me ork gü al müiyona yakım tn gözler ayninoktaya, dg Stay baktı, Pı anhnenin şahidi 4,9 bir korkuyla oldukları yer. Yarikstsiz kaklar, ti, ancak ağızlarinle gözle- birer maske ile örtülü üç Kapt önündeydiler, Ürünün ie, Amerikan haydut , korknne silâhr, dakikada Yüz fişmik atan mitralyöz m Nan fi bulunuularım hepsi, kor verdiği ilaat hissiyle elleri rm kaldırdılar, İğ, oaılardan biri halka doğru Me “ferleri ayvi tehditkâr Wvette oldukları verde durdu * k İlm iyen haydut, mesindeh Ak bir torbayı yere baktır iâ slayet bir nesmketle ko, A Payanlar baylar! Sözlerimi #a*fina yerime getirirseniz A, A halel gelmez 'Üzerleriniz. i, Yilte hafif pahada ağır, para gibi ne varsa birer f YDUTZ£. birer bu torbaya koyacaksınız, Bu Agi tereddütetiz ve çabuk yapmanı sı tavsiye ederim, sira İşimiz a * esledir. Sonra kendisine ea yakm olân sdamı çağ'rdı: — Esyaz saçlı; gel... Para ecir. danmı ve yeleğinde zincirini gör. düğüm altm saatini at şu torbaya, Çabuk, çabuk... Aferin... Şimdi şu tarafa geç ve ellerin gene yukar da uslu dur, Arkadaşların gözü sönde,,, Aferin... Gel bakalım sen bayan... Kork ma, söni yiyecek değiliz! Boynun, daki gerdanlığı, parmağındaki yü, süğü at torbaya. Banka müşterilerinin soyulması işi şaşılacak bir intizam dahilinde, ancak on dakika (Okadar sürdü. Müşterilerin herbiri, sırası geldik çe baydudun önüne geliyor, üze * rinde bulunan kıymeti! eşysyı tor. baya atıyor, sonra elleri havada, igaret edilen köşeye gidiyordu. Karşı koymak oösaretini zösteren olmadı, Meşin torba hirkaç daki, ka içinde para, yüzük, saat ve her türlü milcevherle doldu, Bu iş tamamlanmca, torbalı haydut banka müşterilerini diğer arkadaşlarmın tehdidi altında br rakarak kosanm yanıma gitti, ver | emretti, | nedara kasayı açmasın: Veznedar, haydudun bir ânlık dik. katsizliğinden istifade ederek re. wolverine sarıldı, mütcarrma ateş etti, Fakat heyocandân İsabetli bir atış yapamadı ve haydudun mit - ralyön tüfeğinin bir yaylım ateşi anvallıyı yıldırımla vurulmuş gibi yora serdi, Haydut bir saniye bile vakit kaybetmeksizin O anahtarları alıp kasayı açtı, içerde opara vo tak vilât namma &e bulduysa «lp tor, baya attı, Sonrn silâhiyle halic tehditte devam öderek kapıya doğru geri geri yürüyüp arkadaş, Jarma iltihak etti. İç haydut alelicele bankadan &karrk kayı önlinde bekliyen mo törü işler vo harekete hazır va” ziyette bekliyen bir otomobile koğ twar, Sih sözleri caddeden geçenle . rin dikkatini çekinişti, Bunlardan en cösaretlisi ve bir polis haydut , larm kaçmasına mini olmak is * tediler, Fakat onlar çoktan ©to - mobile atlamışlardı ve araba hız ahıken silâh atmakta devam edi. yorlardr. Kurşunlar polisi de, ce , sur yolcuyu da yere serdiler, İ - kisi de ağır yaralanmışlardı. Biraz sonra gelen can kurtarın otömo" biliyis en yakın hastaneye kaldı , ruldılar, Polisler vaka maka'line yetiş - Hikleri vakit haydutlar çoktan u * zaklaşmışlardı; yapabildikleri iş, vaka şahitlerinden haydutlara ösir izahat almaktan ibaret kaldı, Şa, hitlerin ifadelerine göre yalnız banka müşterilerinden almaa po" ra ve mücevherler tahminen yüz bin dolar değerindevdi. o Banka kasasından nekadar para slmdığı »ı ise, veznedar ölmüş bulunduğu için, derhal öğrenmek mümkün değildi, (Devamı var) — Çok isabet buyrulur, şevketlüm! demekten başka bir çevap bulamamış” b. Kara Mustafa paşa padişahı iyice doldurmuştu. Bayram paşa küçük bir tavassut vey& padişahın affını talik etmek fırsatını bile bulamıyordu. Zavalı Hayrullah efendi, o elçiden aldığı altınları bar vurup harman sa- Yururken, ne elçiye hizmet etmiş, ne da memleketine ve devletine bir fe- Dilencinin biri bir skşam Üzeri b. evin kapısını çalar. Ekmekle, sa ister, Kapıyı açanlar: — Yay gene m! sensin. biz sana Gan sabahleyin ekmek ile su verdik. derler. Diler, — Ne yapalım ki ben Ge giinde iki defa serip sunazaniılayım.., diye ce vap verir, — Sevdiğinizi söylüyorsunuz # ma, beni dala ilk defa görüyorsu- nuz, — Fakat adamakıllı gördüm. /AŞ$ DEVRİNDE Çok süratli yazıyor, masal, İshi Saatte altı kelime yazdığı 0. layor. — Fransız karikatürü — Haberin bulmacası S4 numaralı bulnacsmnızın Balli: 1 - Peçeliksdm, 2 — Asılan, Pire, A — Gan, Ferah, 4 — Azamis, Neki, 5 — Lirik, Kik, R, 6 — İ, Fizan, K, 7 — 'Terrri, Ham, 8 — Az, F, Yala” m, 9 Ver, Katataş, 10 -—- Ulun Nun, Ra, ii — Kiraz, Beka, Soldan sağa! 1 — Bir söbto, yemeğin / icazelini İşte onun bütün yaptılları bundan #baretii. O, hiçbir zaman vatanı halini olamazdı. i Hayrullah efendinin ağından - Ve neliğin bütün hazinelerini verseler bir sir öğrenemezierd. Orun bütün derbederliğine rağınan, ea büyük bir meziyeti vardı: Gevete değildi.. ağzmdan biç kimse bir söz alamazdı, Divanda görüşülen mühim mesele ir hakkında diğer vexirier bazan ha” riçte gevezelik yaptığı halde, Hay ruldüh efendi en basit meseleler bak- kında en samimi dostlarına bile bir vey söylemezdi. Aradin günler geçiyordu. Bir sabah kilercibaşı Kâmil bey veziriâzamdan müsaade alarak, Yedikuleye Hayru! lah etendiyi görmeğe gitti . Kâmil by kekdi kendine; — Mese padişaha aksetmemiğ oi saydı, ben onu me yapıp yapar, tahli- ye ettirirdim, Yedikule zindanma girdiği zaman öğle ezanı okunuyordu. Kâmil bey, zindan muhafızmı buldu ve bin müşkülâila Hayrullah efendiyi görebila Düren kâtibi, kilercibaşıyı görünce — Demek kavgaya sen de şahit oldun? — Evet, İnanmazsan iste ispatı, | | Hoca Nasreddin © Naci Kap ile Sevim Şık evle, i neli sekiz gün olmuştu. Sevimin annesi (OFeriha Beyoğlundaki kadın işleri azasını kocası. #ümüdenberi işletiyordu. Uzun boylu, kuru ve müstebid bir kadimdi. Hatırı sayıdır pa. ralıdardan olan Süleyman Kapm öğlu Naciye kızmı vermeğe ra. a olmuştu, ama yeni evlilerin burnu dibinden ayrıldığı yoktu, Sıcağın ortalığı kasıp kavur. duğu ağustos ayında işler pek durgun giderdi. Bu münasebet, nm Hoca merhum bir gün bir ana © | yan ner, Sabahleyin handan ayrılarağı za: | man hattı kırk para eşek İçin kirk para da kendisi içim ister. Hoca bira itiraz eder ve cebinden ki Kuruş çi karsrak* — Al bakâlım, bu altmış para Ve tim için, bu yirmi para da eşek için, Geyince, hane sorar! — Peki ama hocam bu gene syn hesaba gelmedi mi? Hoca şu cevabi verir: , —— Aynı hesaba geldi ama, ben eşek” | le müsavalı kabul eimedim. Memuriyet ve iş Adamım Diri, bir istida yazarâk du ie müdürüne getirir. — Ne istiyorsun? — Bir memuriyete kayrılmam: rica | edecuğlun. - iyi ama şimdilik ig yok. — Ne zararı var efendim, Siz me muriyeli verin de iş ister olsun ister se ölmAasr.. Mükâleme İş adamın biri telefon etmek için telefon yulübesi önünde sıra bekler. Fakat içördeki adamın #hizeyi yarım saattanböri elinde tuttuğunu ve bir tek kelime bile söylemediğini görünec hiddellenerek içeriye dalar: A, birader, der, artık kâr... Ma! demki konuşmyorsur, birak da beri biz işimizi görelim. Adam soğukkanlılıkla gu cevabı ve vir: — Git, işine bayanı Karımia ko muşuyorüm. vereilerden, 3 — Korkunç deli, bir şeyi bülmağa çalışma, 5 — İran dün de (yol), bir çeşit yumurta pişirme çekili, 4 — Düz ve kalkık, 5 — Bir edat, bulmeğa çalığın, 6 — Milet, bir hayvan ciâsi, 7 — Birşeyin olma #4 için kalmış olur Misa mesafe, Lan nın takalmalından, 8 — Hatırımdan kaçıran, bir miletin parası, 9 — De üladeki içi boğ demir kulu, o #rirler, 10 — Sakin, 11 — Bir eina kumaş, A Uülünm meydan muharebesi yaptığı yer. Yukürdün aşağıyas 1 — Orla Asyada Türklerin vatan parçalarından, 2 — Cefa, birşeyi her kese bildirme, nota, 3 — Eskide mü wkkep kurulmağa yarıyan — Yanddö, beklenen şeyin çimasını temenni edsö his, 4 — Vücudumuzun uzuvlarındar, #akerin silâhlerından, 5 — Bir dah4 tekrar ederseniz (dırltr) — olur, bir sebe, 6 — İnsan, kaba adâmlisrm birşeyi göstermek için kullandıkları tabir, 7 — Halsizlik, yemek, 8 — Ba yı, eskilek giyllen bir elbise parçası, 9 — Ağrım duyduğu zevk, cimri, 19 — Ümit eden, yüz yıkanscâk yer, 11 İ dini hatırlattı. — Şüphe, husnimış eser. sevindi. Ondan yardım umuyordu. Kâmil bey kimseye fenalık yapacak tiynette bir adam dağlı. Gardiyan, zindan kapım Aştı. geriye çekildi. İxi dest konuguyordu: — Yahu, gu Venedik altınları re“ reden buldun? Hayrullah efendi yalan söylemeğe mecbürdu: — Babamdan kaldı. (Geçen gün sandığımı karıştırırken elima geçti. Şunları harcayıp defedeyim, (dedim. Mesele bundan ibaret. — Iyi aran, senin yaptığın bir ço cukluktur. asan öyle umumi yerler” de birer altın balışiş verirse, işte böy le dile düşer. — Ah Kâmll beyeiğim, suçumu bi yorum. Ne yapayım ki, © gün af yonu fazlaca çekmiştim. Ne yaplığı" m bilmiyordum. Bir geydir oldu. — Kara Mustafa pasa (padişaha söylemiş Sultan Murat datın zirda” ng) demiş. — Ya, demek ki kurtuluş yok, öyle Emi iken yakalama, Hem de böyle evlen. dikten sekiz gün sonrü! Nea, yıptı bu? Ha'buki merhum ko. cası ona dil | icinde parma, ğimin ucunu Bile dokundurma, mışti, nvalidesine İsyan beraber, kocakarınm önük olunca uzaktan öl. | sun karısına öpücük yollamayı ihmal etmezdi. Nihayet bir gün İ dayanamadı. Kaymvalidesine vâ Bunun Üzerine ihtiyar kadm kaşlarmı çatarak: O de nesi? dedi, bir öğleden sonra şöyle Taksim bahçesine kadar uzanın, orası size yeter de artar bile. Genç evliler biribirine baka, kaldılar. Sevim annesini pek çekilmez bulmağa (o başlamıştı. Gündüz neyse, göce de rahatcacık, baş, başa kalamıyorlardı. Ein hafif bir gürültü ile uyanan Bayan Feriha, odalarmda bir ışık gör, dü mü hemen kapıya seğirtiyor ve hasta olup olmadıklarını 80. Tuyordu. “Bir şey yok” derlerse: — Zibarıp yatsanız daha iyi olur! derdi, yine yarm öğleden Sonra uyuklamağa kalkarsmız! Bu işkenceli heyat artık çe, kilmezdi doğrusu.. Naci karşılık verip kayinvalidesile kavga et, memek için kendisini zor tutu, yordu. Mahallede, kendilerinden daha az zengin olanların bir ço, ğu karıları siçreye, İtalyaya göndermişlerdi de, onlar çok şükür zengince oldukları halde gidemiyorlardı. ... Ertesi günü mifa..ua kıyas. met Okoptu. Nacinin babası, öğle yemeğine gelinine gelinişti. Yemekten sonra: — Çocuklar, size bir hediye getirdim, diyerek cebinden iki tren bileti çıkardı. İhtiyar kay, nana bunu görünce boğuk bir sesle sordu: — Nedir vü kuzum? — Çocuklara aldım, bütün — Neye yarar, tavassut ve deltleti hükümsüz kaldı. Padişahı fena del durmuşlar, — Ah şu Karımustafa o paşa. ne basıt, ne insa'sız bir adamdır. Büçün bunları niçin yaptığını ben biliyorum. Akrabasından Osmul Çelebiyi benim yerime gelirmek niyetindedir. Getir #n da görsünler. — Ne biçim adamdır bu? ben tanr MIYOrUM., — Biraz rumca, biraz da italyanca bilir, Başka bir geye akk ermez. BU- tün meziyeti bundan ibarettir, — Ne gikiir lisan bilmekten, Liman daki balıkçılar içinde de bir iki Gi bilenler war, Devletin çerkinı çevire” cek davan kâtlbidir. Senin gibisini ne eden bulacaklar? - Nerden bulurların o bulsunlar, Ben vaziyetiriden müşteki © değilim. Yalnız bir dileğim var: Bana (biraz afyon gönderiniz. Kâmil bey koynundan yavaşça ufak hir puket çıkarıp Hayrullah efendiye uzattı: Yeni evliler Türkiyeyi doaşsınlar wye. Bi, rinel mevki iki bilet. Nasıl ço, cuklâr hoşunuza gitti mi? Bilet bir aylık, göreyim sizi gile güle dönün! Bayan Feriha pek canı sıkıl, dı. Türaz edeyim dedi olmadı, zâten itiraz d.. else faydasızdı. Genç karı kocayı Süleyman Kap istasyona kadar götürdü. Trene atlayan genç evliler bü. tün koridor boyunca boş bir kompartıman aradılar. Yoktu. Bn nihayet icinde uyuklayan bir ihtiyarın bulunduğu kumpartı, mana daldılar, Çantaları fileye koyarak yanyana oturup biri, birlerine bak: ler. Fakat ihtiyar, oular gelmesi Üzerine uyanarak, gençlerin böy. b sikt fıkı biribirlerine sokul, melarını hoş görmelizini göste, rir bir eda takındı. Zavallı genç kadm hırsmdan başını çevirip yavaş yavaş ağlamağa başladı. Biran ihtiyarın yakın bir istas, yonda ineceğini düşündü. Fa, kat boş bir ümid.. Adan. Kayse, riye gidiyordu. Naci ne olursa olsun diyerek karısınm elini tuttu, Lâkin bunun üzerine ihti. yarın bakışları o kadar sertleş. G ki, ber halile, iki yencin hare, ketlerini takbih ettiği arnlaştlı. yordu. Vaziyetin farkma varan Sevim kıpkırmızi kesiki ves. vucunu kocasının elinden çekti. Seyahatin omütebaki saatleri müz'iç bir süküt içinu. geçti. bulamamışlardı. Hareketlerin, derberi hiç bir yerde huzur ve rahata kavuşamadılar, saygısiz kuleklardan ve gözisrüc (o uzak kalıp biribirlerile kucaklaşama, mışlardı bile, Artık hiç inmeden yol gidi, , rdr, Bu baş belâsı seyaha, tin biran evvel sona ermesini temenni edecek bir raddeye gel, miştiler, Bir aksam Nacinin ağ. (Lütfen sayfayı çeviriniz) — Merak etme, Kümtl bey! ben işi: mi bilirim. — Aklın başında iken (o benimde ilimadım vardır, Fazat bu kâfiri çe kivcs sıvanadan çıkıyorsun! — Sen biç zındanda yattın mu, Kü mil bey? * — Hayır. noden sordun? — Gece uyumağa başladığın sırada küçük bir kuzu gibi, sağma (soluna yalpa vurarak #oynuna giren fareler lo başbaşa yalmak mecburiyetinde kalırsan, sen de benim gibi (o afyonla kalanı uyuşturup sızmağa can nlar mn! Kâmil bey, Hayrullah efendiye mer dı: — O halde faresiz bir odaya koy” masını zindan muhafızına söyliyeyim, olmaz mı? — Boşuna söylemiş olurmmı Çün- kü bu odadan dahs münasibi yoktur. Ban geldiğim asman: - İşte bursa en az faresi olan yerdir, dediler. Öleki bodrumlardaki fareler Adeta CANAYA” asimiszüz, Korkulacak gey! var)