gelip teslim olmasay «8 öldüreceklerdi. Kor * öldüm, diyordu. #lyord 3 mldarine gitmektense YE zından daha iyi... Würa Gozuminin yanın Sari de yakalandılar, Bi kabile reisi, birini de Btznişti, Her Hisli de Btrrağiye yakalandıkları br halde ve hiç muka eden tutukfrlar, büyün firari kalma * İç “ etratmdeki çemberin bh 8 hissedince her türlü rana ederek Cundalka” bö doğru kaçınıytı. e Yanımda dört Tahitili ile, iş kebile reisi de otuz nda” SİNİN peşine düştüler, kg arta örtülü bir arazide kâdar izleri takip eti Btisar ta avcıları daha İleriye * gösteremiyorlardı. M4 Şeldona dedi ki: “YO kudar ne ben, ne dö hiç kimse bundan ile" kebile reisi ile ya” a İç taraflarmdn yaşı * Mn ait fevkalâde kor ler ürpertici vakalar an” Küm derecesinde vah* , kimseler olamaşdı. zamarlarda, dağlık Mahillere doğru sk sik çer ve “Tuzlu su ada" iy sahil kabilelerinin kösültrlermiş. Nihayet İk “âya gelince bu dağlılar a mişler; ve o zaman” Kk “keki kehilelerdan kiç örme Kabile cisi hikâyesini Be n Şeldona: K-rak etmeyin, dedi, On Gozuminin hekkm * Bahii oOÇabuk geber yiyec "ler, rine daha Üeriye gi Mrfimszar edildi ye geri düler, ie İğ vadettiği mükâfatla » | a rağınen, ihtiyar ka W Miamları fazla bira dı, Nate, yanmda dört halde takibe devam "Böyle bir hareket çilgin * Ollrdu, OÇarnâçar dön , sn akşamı Janla Şeldon, Kıra bir parti kilâzdo #özirirlerken, (Seylan) aviaaa, il» caba, diye hizmetçiyi ie Yorgun argın bir zenci a İçinde, çamürlere f halde bahçede beklir iü Snchal “Büyük beyaz işmak istiyordu. a lie Merdim Y Vakit geç olduğu için, Şeldon ew velâ tereddüt etti; ve yabancıyı içe” ri almak istemedi, Sonra kararını değiştirerek kendlei çıktı. Karşmmdaki zencinin perişan ha" Hinden pek mühim bir haber getir diği anlaşılıyordu. Haşin bir sesle sordu: — Gilneş battıktan sonra evbua ne diye geliyorsun? Zenci bitkin bir halde ve soluk soluğa murdldanır giti mshcubâne söyle cvap verdi: — Bon Şarley'im,.. (Binu) dan.. — A! Demek sen Şarleysin ha? Merâivene çik; va çabuk anlat (Büyük beyaz reis) merde,.. Janla Şeldon merak içinde zen ciyi dinlediler, Bu zenci, Tütor'un klâvınluğunu üstüne alan adamdı, Klâvuz, Balazuna nelirini kayık” la nasıl çrktıklarından baş'adı ve birer birer hepsini bikiye etti. Be" yazlar kumları yıkıyarak altın ara" muşlardı, Sonra nehirden ayrılarak orman" lara dalışlar, ekserisi hummaya tutulmuşlardı. Bazr nebstlar vardı ki sadece derilere dokunmakla aps9 yapıyordu. Bunlardan başka yaban! ormanı daracık yollarma insan tuzakları kurulmuştu. Yolların en umulma dık yerlerinde, içi sivri mızraklarln döşenmiş derin çukurlar pek tehli” keli oluyordu. Yamyamlarla ilk temas fovkali" de dostane olmuştu. Beyazlar onlara tütün İkram et miş: yamyamlar ilk defa kullar drkları bu nesneden pek fazla mem Bun görünmüşlerdi. Fukat beyazlar en büyük deliliği bundan sonra yaptılar; yamyamla” ra İtimat esiz olmadığı bakle iii mat ettiler, — Klavuz diyordu ki? — Ben beyaz efendiye her vakit söyledim. Bunlar çok fena adam, dedim, Yanmızda silâh varea sizin dost, yoksa, sahi söylüyorum, kafa” nim keserler, sizi kıtır kıtır karım larma indirirler, Fakat yamyamlar beyazlardan daha sabırlı çıkmışlar; haftalarca güpbeyi davet edecek en ufok bir hareket bile göstermemişlerdi. Beyazlarm kampına sileleriyle bıraber cümbür cemaat geliyorlar, Hint patateri, yaban! meyvalar, yenecek kuşlar ve bir takım tir sımlar hediye ediyorlardı, Altm arayıcılar kamplarmı değiş" tirdihza, yarmyamlar onların eşya larmı taşımak hususunda âdeta mü” sabakaya girişmekteydiler, Sonsuz bir emniyet telkin ettiler ve beyazlar yavaş yavaş iMtiyatkâr lığı elden burakmakta bir beis gör mediler, (Devamı war) Ii, SbkeprkSsarayına giren UKREÇYA Le İİİ LL Sİ | lerin ei gul "16 « | İS İSKANÇLIK amından bir hafta pr sabah odasında © de Sultenm” cariyesi t, &öründü: Mi), Misin Lukreçya? m, Sen o neredesin? Yi? ürü görmüyordum. Soktu, o Gelemedim #ediğimi biliyor mu iŞ o : *, ui Lukrerya: Bilirsin seni çok sever, Da ima senin İyİ olmanı, güzel ve me” sut günler geçirmeni ister! oDün bir şey duymuş. bana (söyledi, Ben de sanâ söylemeğe geldim Lukreçya gülümsedi: — Ben de anasız, babasız bir kr sm, Ayşe! Valde sultandan başka benim kimsem yok. Allah razı ol sun. Ne haberler var.. hayır mı? — Ne hayırir,. ne hayırsız. sa" dece seni kırkanan bir o kadından bahsetmeğe geldim — Ne dedin., beni kıskanan ka" dm da kim? — Seni sarayda | kıskarımıyan HABER. Akşam Posta Yazan Bedri AHCULUT Dişlerinin uçlarmı gösteren, dudaklarını hafifçe buruşturan bir tabsscümle: — Evet dedi. Refiks öleli yıllar oldu. Yalnızlık, bilhassa yay 45 sıhhat yerinde, maddi Bkmtıdan uzak bir insan için hayli üzüntülü. Bahçenin kuytu bir köşesinde bir kaç akran dostla konuşun bu adamın Kârunlardaki Ulu. dağ zirvesini andıran saçlarınm beyazlığı, seyrek kaşlarım sl, tındaki gözlerinin siyah keskin. ia çok belirtiyordu. vi: — Biraz dahâ gecikeçek olur- san bugünkü şartiarın en mü, himlerini kaybetmekle çok geç kalacakem, Ruhi, Başı ak, gözleri kara adam kendi kendine mirilâstür gibi? — Evet.. Beliti servetim daha çok göz kamaştıracak kadar ar, tacak, Fakat una mukabil yaş ve sihhatimden kaybedeceğim. Yaş çokluğu sahhat yokluğu ile yapılan evlilik; delilik maskara, İk cur. Demek islyorsun de, gil mi; haklısın dostum. Fakat... Muhatabı, bu bahş: katine, tecys kadar kurcalamağa «£, metmiş gibiydi: — Beş sene, on sene sonraki “fakat” wla belki haklı olabilir din Ama Bugün. “Fekat” bayatma karıştırmıyacak imkân ların heprine bol bol malisin. Yaşınla, sıhhatinle, servetinle her kadını tatmin edebilirsin. Demin 32 dişini parlatmıya, o kadar kibar bir gere lgalandığı di çehre tutlanır, ie gözler bu. Zulanır gibi oldu: — Kadm tatmin edilmez bir mahlüktur, dostum. Ve sesini birazdaha alçalte- iken mektep sıralarından çekip ev, lermele mecbur etti, ei w sıfati'a bavatıma karşın ka, dın güzeldi. Şendi. Onu seviyor mıydım ? Bilmiyorum. Yala o. na hürmet ve şefkatle karışık kuvvetli bir hisle bağlıydım. Tebessümü, sihirli bir cesaret kaynağı Bu kaynar ğin aşıladığı pin, larımı gerçel irecek vasıtalar fırsatlar arıyordum. Faket, te, meli hayalden ibaret olduğu için bütün plinlarım ard sda yık İryordu. Sabahleyin bin bir Ümit ve Sonsuz bir essırstle ayrıldığım eşiğe akşamları mağlüp, perigmi ve ümitsiz başıyordum. i Bu sıralarımda, hayatıma ka» rışan kadından istediğim yalnıs| bir tebeselimdü. Çünkü yarmım | icin bana lâzım olan cesaret ve | kuvveti ancak onun gözleri ve, | rebiliyordu. Gözlerdeki bu sihri | kaybetmemek ve onu her arayı, şımda bulabilmek için midenin hakkını çaldığım zamanlar çok oldu, Nihâyet... Ticaret üzerine kurduğum Gü- İlin plânlarımı küçük bir memn, riyete feda ettim. Ama yine memnundum. Karrmız doyu, yor, sebahleyin gideceğim yeri akşamdan biliyordum. Aynı yol- larda her gün uzadım, kısaldım, üşüdüm, terledim, Fakat... Aldığım ücret karımım istek, kadın var mı, Lukroçya? padişa hin zevcesi, gözdeleri, © cmiyeler, hepsi sana düşmandır? — Buna sebeb ne? — Güzelliğin. — Kabahat bende mi? Yaradan, böyle yaratmış” Ayşe an'atmağa başladı? — Hünkâr efendimizin Nilüfer isminde bir gözdesi vardır. Bi mem ki, sen onu gördün mü? — Hayır. Görmedim, —— 0, seni görmüş. Kıskanmaga daşlamış. — Ben ondan çok mu güzel mi şim? — Elbette, dedim ya, Sarayda senden güzel kadın yok, Padişahr mız belki bir günonu © alecaktı. Nilüfer bu ümitle yaşıyordu. Sen gelince efendimiz onu ihmai etme de baçialı Eskiden günde "© * kere yanımı çağmrırken, sl 5 beş göre hür eee bile are maş lk a MN hüm Duvuların edi lerini biç bir zaman karşılama, dı. Bir an geldi ki “talepler” mali vaziyetimin vilsatini aşdı. — Müdür beyin kız yinca, yalkabı almış! — Midir beyin bir elbise yaptırmıs! — Komşunun karısı. — Ötekinin baldızı. İçimdeki hürmet ve (sefkat hizleri asar azer eriyordu: — Aldığımı biliyorsun; ben i ki. — Erkek değil misin? Bu iki kelimeyi haykıran ses kulaklarıma girdiği em beynim durur gibi oldu. Güslerim karar, dı Teeşşlirümi farketmiş gibi beni tese'li ediyordu! — Ne yapalım, olmazsâ zorla değil ya, Fakat gönül bu, isti- yor.. Ama yine ve yapayım. Ha, yatta hisseme düşene katlana, « Kalbimi isteklerime me, zat yapacağım!, ala mi ediyordu, teessüf mi?.. Teselli kime, teessüf kime?. Evimizi tanıyanlar gıpta edi- yorlardı karısı yeni fa şükret Ruhi. Sana kalbi! tutumlu bir hayat eşi ver. diği için. Sara kalsa, hırpanilik harâbatiliğinle dua et karma, Uç kurüş maagmla bem evini hem de kendisini çi ai HABER'in bulmacası 41 numaralı bukmacamazan ballı 1 — Mektrik, A, 2 — Me Um, E, 3 — Abbasbimi, 4 — Nel, Mİ 5— Kietek, Asi, 6 — 'Tamaman, An, 7 — Panik, H.C S8 BNN, İnn, 9 An, A, Anka, 10 — Leylak, fa, GA! 234567 sf — Garip şey! — Hiç te gnrip değil! Bu, gönül, sevgi meselesi. Sen gelince, o elen” dimiz onu unuttu. Nilüfer bu yür den, son günlerde ateş püskürmeğe ve seni gözden düşürmek için bin hir entrika ve dolap çevirmeğe ça" şıyormuş. Sultan efendimiz, git Lukreçşyaya haber ver, ONildferin tuzağına düşmesin, dedi. Ben de geldim.. haber veriyorum san&. Lukreçya hayretle (o düşünmeğe başladı: — İyi ama, ben bü saray entri" kalarını hâlâ kayrayamadım. Nil” ferin tuzağına düşwemek için ne yapmalıyım? — Gayet kolay: Zatışahane ça ğırmadan, odandan © çıkmazem! dolapla seni başka bir yere götü türler. bilmiyerek, şeytanm akir A gelmiyen 'wui'ua düşersin” —| hâle wekiler de tehlike 4 demektir? OS... mi. makie Cavhar İline her gün yüz bin de. pırlanta” ve kendimle, dünyamla, güneş. le olan alâlamı devam ettiren kı rik bir tahta parçası idi ki adma: — Memuriyet, Diyorlardı. Hayat denizinde tıtunduğum bü tahta parcası bana ancak in- tizar heyecanın taddirabiliyor, başka bir şey vermiyordu. Ta, hayyül ettiğim ufuklar gözleri, min rüyet sahasından o kadar bir kapris değil, be. i kendisinin de mesul olduğu müşterek 'bir hatanın tashihi için hayatıma ortik etti- Zimi demin de söyledim. Fakat bunu silem, at'mıbalarım iyi kar, gilamımıstardı. Karım, ailemi a Tamda derin bir uçurum, bizi bi. ribirimisien ayiran muazzam bir dağdı. Vaziyet ve variyetimi takdir etmiyen, edemiyen, et, yak istemiyen karım isteklerin- de o kadar müfrit davranıyor. du ki, Maskeleşen bir çehre, donuk. laşan iki göz bülün heyet ve ersxjimi kemirmiş, kelimeleşen zehirler Beni şiddetle hiçliğe sürükl Beni hiç olmaktan bir “hiç” kurtardı ve ölümüme bir “ölü” mahi oldu: Ailece “birkaç tahta» sı eksik” iye tanman «mean, Jüm döşeğinde yine tahtasızca harekette bulunmuş, beni biricik evine yegâne varis gü termişti. Bu miris. Ticaret Üzerine kurduğum plânlarımmı temeli 0, labilirdi, Ve karımın bütün dır. dırlarma rağmen plânlarımın temelini attım. Memuriyetimden ayrıldım. Fakat karım... Adımlarımm müthiş bir kösteği idi o. Pütün gün koguyor, yoruluyor; eve bir külçe, canlı bir et yığın gödi dönüyordum. Bu sirslerımda başımı beş dakika onun dizine koyabilmek” yitinde bir tebes, süm, gözlerinde nege bulabilmek bütün yorgunluğumu gideril Halbuki onun bana gösterdiği; bir surat, istihfaf, kâr bekışlar ve verdiği kelimeler kalabalığında zehir Jar, Sevmiyor muydu? İstemiyor muydu? Bıkmış mıydı? Yannetmiyordum. Fakat kopasıca bir dili vardı ki., Yemek artıkları süprüntü te. Boldan sağat 1 — Gazetelerde çalışan, 2 Kar dm ağı, Keder, 3 — İntihabat sw manlarında verliir, adı çövikliğe Mf #ni olmüş küğük bir mahlük 4 —Faz la olarak, babanın yarısı, 5 — Gemici tabiri, Küçük çocuklara lâsrm, 6 — Nefer, hir mota, 7 — “Mülsiyek,, htade eğen bir icalima, 8 — Bu, elmasile meş kur bir kasabamız. 9 — Kadılar gi yer, kara, 10 — Alalrangann aksi, Yukardan aşağın 1 « İfade etmek, 3 — Yapılması mümkün, zaman, 3 — Bayramlarda yapılır, işaret o odatı, 4 — Genişlik, yok, değil, bastalıra o mahsus, O — Yüksekiik, insanlara cn çok Wzm © lan şey, $ — Jüriek, pla, İnsanlarda gok bulunur. 7 — Haka yere sarara girmek, 8 — Mabıt odatı, zaman, 9 türkçosi. alanın nezareti altında dağıtılnor. Korkun olmasın.. fakat, o Nilüfer cambazından çekinmelisin, Luk reçyal Venedik dilberi, Ayşenin alnın dan öptü: — Teşekkür ederim. dediklerini yapacağım.. bundan sonra sen de beni sık sek gel, gör emi? Lukreçya, OAyşeye (teşekkür titikten sonra, rum patriğinin na sıl ve neden İdam edildiğini sordu: — Padişah hep böyle adam mi astırır? — Hayır yavrum. Ben kırk yıl dir buradayım. Çok şeyler gördüm ama, elimizde büyüyen padişahım günün birinde (böyle yetişip te memleket işini etine a'acağını ve yeniçerilerin aşımı kapayacağını ummazdım. Allah razı olsun dan. Ortağı düzeltiyo:. Yeniçeri lere öle arnarldık ge'misti bed, »> İri pasa © vöylen dr viran ottlemağe veni tsineir bi mü? mökosinden Lüşarkeli G5 — Evde yiyecek yok bii, Diyordu. Her öne iki üç yazlık, tkf üç kişlik iskarpin aldığı halde: — Ayakkabım yok kil, Diyordu. O zamanlar bugünkü gibi ba, lo, şa bu yoktu. Fakat, ik iği kadar almağa gayret ettiğim ve aldığım halle o: — Komşunun kızının düğü, nünde giyip iki kadın erayms çıkasak elbisem yok ki!, Diyor ve kendisini zaram göre oldukça serbeşt bıraktığım, getip tozmasma pek kurışmadı ğım halde — Kapıdan çılmağa bile izin yok kit. Piyor, mukabole edecek olur, burnunu çeke çeke ağlama, başlıyordu. Kadınların en kuvvetli, silâh gözyaşıdır. derler. Kuvvetli si, lâh sahibinin etrafından toplar yacağı hürmet o'malıdır. Haltdu, ki karam, göşyaşlariyle benden hürmet değil, bol bel nefret top, ladı, Ne kendi rahat etti, ne de bana rahst verdi. Nibayet.. Kadm evin temelidir, derler, Fakat karım ölünce evim yıkıl, randr. Daha ve daha çok sağ Jamlaştı. Granitleşti, Bugün zenginim.. Geçimleri verdiğim paraya bağlı bir çok kimseler var. Hepsile ayrı ayri alâkader oluyor, izzeti nefisleri, me dvkunmadan içyüzlerini öğ, rermek istiyorum. Lâkin... "Du varlarm ardı” bep bildiğim âlem. Kadm, çocuklariyle nesiiklen nesile adımı ulaştıracak, yor. gunluğumu tebessümiyle, yelsimi bekişiyle, rahatsızlığını tek ke, limesiyle teğavi edip giderecek kadın, asıl kadm, adina lüyik, insanlığa lâyık kadın nerede?.. Evli olan dostları tek kelime söylemeden kalktılar. Şapkala, rmı başlarına, bastonlarmı kci- rafından Andre Jerj s'eyhine aça 1125 liranın tahsili talebinden itarek dayanım yapılmakta ölen mruhslürai sinde, middealeyhin o Gümüşsuyu G 45 Na, daki süresine gönürrien dave tiya orayı terkederek bir semt! mege hüla gitiiğinden bahisle bilütebliğ inde ddildiğinden ânen tebligat icrası çin muhakeme 30-12940 snat J4 we tar tik #dimigtir. O gün ve sastid mah kemeda bulumadilmeleri için tebligat makamma katm olmak Gzere kayip yet Mis olumun, 513040 EE Dr. Kemâl Özsan idrar yolları hastalık ları mütehassısı Beyoğlu İstiklâl Caddesi No, 580 Bursa Pazarı Ustü Okanyan Apartman, Tek: 41335 KAPİ LE EL a MZ — Evet. — Recep paşadan önce, başka kimseyi idam ettirmiş miydi? — Hayır. — Ya yeniçeriler ağası. ona ne dersin? — Şaban ağanm ilama ben de şaştım doğrusu. Nerede o sor" balar? nerde o, şunun bunun başr DI İstiyenler? “UTANMAZ ALÇAK... SEN BURADA MISIN), Karşı karşiya oturmuğlar, konu” şuyorlardı.. Bu sırada birdenbire oda kapımı açıldı. Lukreçya: — Aralıktan bir kadın başı g9 rünüyor. diye mırıldandı Ayşe yerinden fırladı. Kapıya koştu. Sert, hurçan bir ses işitildi: — Wümies alçak. seti bureda Matın? Hu kitredern o veren sen “isin yolma; 'D mm