NAZİRAN — 1040 “© n a Jeviyorum/ Kerim? (den çek Paranız geçti mi NAKLEDEN: BURHAN BURÇAK —b yorum. Artık eskisi gibi Üana bir kaza geçirdiğinizi | doit değilsiniz Kerim... uriyenin size lâzımdı. Ma beraber içinde acı ile bir hayret © hissediyordu. We kadar da Jâkayt sormuş” Yatını kaybetmek ihtimali £ kazayı ne kadar hafif te- i > vü Soğuk cevaplar verdi. Fe “ber bir halde sustu. ilerlediler, Ge- çen azdı, biraz ötede bir adam gazete (okuyor, ir çocuk kumlarla — oynu Peride susuyor, Kerim on* “abii ve çekingen bir tavır . Uzun müddet görüşme onun böyle kendisi" karşılamasına akıl erdi- eniz var Feride? diye sor > kızararak cevap verdi: ““ geyim yok. w&x haliniz hiç de tabil de görmeğe çalıştı. Feride te ei ği &lerek bakışlarından kaçr | ektubunuz bir nevi emirdi, isin görmek istiyordunuz. "çin mi? Hiç sebebsiz. Yal istiyordum! o kadar. a eni göreceğiniz gelmedi mi Ümidini in olmaymız... Bizim ar birimize görüşmemekliği- n... Yahut da pek nadir, © atı acı güldü. d orta barışmamdan mı kor uz? ii Akadaşınız avukat Bedriyle wp m. Bana her şeyi anlattı. Miz, O ayrılmamıza mani vir. Bazan taraflardan biri “ bir hileye başvurduğu memiş şeylerden değilâir. LZ;.. YrUtMUŞtUM.. »< İstiyen de sizdiniz. » İşitmemezliğe geldi ve: in dikkat ettim, dedi, lamışsmız. Hasta mıydr il Riya, Bir şeyim yok.. tle baktı. Onu her den daha (o başka, da Ve biraz da Yikayt hisse z bana öyle baktyorsu- 2 Hiç konuşmıyorsunuz. “y , Mütemadiyen bakıyor P İrakmıyordu. Side bügün siz Feride de- Sizi büsbütün başka bul Pig Yavaşça elini çek” yiyorum Kerim size bır Vaziyette o değilim. Üzmeyiniz, Sizinle çok' Mi Simdi bana si- uşum gibi geldi. 4 yi ğı sizinle beraber ideta unutmuşum... Siz- Kerim elini bıraktı. — Fakat ben eskisi Buna emin olunuz. Feride birdenbire (eski neşeli tavrını takımarak: — Feride ayrı'dıktan sonra da gene hergün görüşürüz değil mi? dedi, Kerim cevap vermiyerek yalrız reşesiz neşesiz tebessüm &tti, -- Avukat Bedriyi o gördünüz mü Kerim? — Evet... Dün gördüm. — Ne söyledi? — Çok ince ve nazik olduğunu zu... Meseleyi kendisine pek güze: izah ettiğinizi, Fakat... — Fakat? — Bununla beraber kocanızı sev diğinizi ve ona hürmet ettiğinizi söylediğiniz halde bana kızgın ol madığmız da belliymiş. Feride kızafdı: — Münasebetsiz şey... sus nu yaptım sanki. memnun görünmem tabiiydi. zin için bir şey söylemiş ki... »— Evet öyle görünmeniz tabii. — Mademki aytı'ıyoruz.. Ben de zevcinden ayrıldığı için mem gibiyim. nun olan bir kadın tavrı takınma: lıydım.. Her ikisi de düşünüyorlardı. E; tesi gün ayrılmaları için ilk teşeir büs yapılacaktı. Kerim (bundan bahsetmek istiyor, fakat bir türlü cesaret edemiyordu. Oo Buna dair bir kelime söylemiş olsaydı Feri- denin şu cevabı vereceğini biliyor du: “.— Biliyor musunuz > Kerim... Öyle-bir kâğıt velev rezmen musaddak bile olsa yırtıla- bilir.. Her şey istediğimiz gibi hal- ledilebilir.,, Feride yavışça ilâve etti: — Bu komediyi ben oynamak istemedim. — Hakkınız var. Ben istedim. Onun eldivenli eini eline aldı ve henüz pek yakın bir maziye git olan beraber yaşayışları sırasında olduğu gibi alnına dayadı. Fakat Feride derhal elini çekti, ve: — Kerim, bize bakanlar var, dedi. Kerim uzaklara dalmış bakiyor du. — Evet. bizi iki âşık sanacak” HABER — Akşam Posta* Cenup kutbu seyahati Yazan: Lincoln Ellsworth Çeviren: Ha—Ke Bir gün Atlantik şehrinde yaz" larımia meşgül olurken, olelin 2- sansörcüsü hana dedi ki; “e Cenup kutbu patırdısır, gü“ rültösüz bir yer olacak!” Evet, ben de orasını onun İçin seviyorum ya?” diye cevap verdim. 1926 senesinde, Amundsenle şi“ mal kutbu seyahatini oyaymıştım, Yenilmez bir arzum beni bu sefer cenup kuthuna çekiyordu. Bı, mak. salla cenubi Amerikanın en cenup noktasına mütesddit defalar gittim. Norveçten 400 tonluk bir “gemi aldım, 1919 senesinde Norveç ke İ restesile yapılmış olan bu tekne; buz kırma tertibatı da yaptırdı Teknem Dizel tipinde bir motor: mücehhezdi; 8 mil sür'elinde olan bu gemi erzak ve mazot almadan 11,000 millik bir sabada dolaşabile” cek kabiliyettevdi. e Gemiye Farp adımı taktık. (Estp bir Amerikan hudut mareşslının adıdır.) İLK SEFER İlk vardığımız yer Yeni Zelanda» nın Danedin limanı oldy, Orada bir ay kalarak erzak ve eksiklerimizi tamamladık. Dunedinden cenuba doğru hare ket ederek 73 gün buzlar arasında ilerliyerek Ross denizine vardık. Tayyareyi gemiden sahile çil mak ve kanatlarını takmak çok ko- Jay olda, Polar Star (Kutup yıldızı) ismin” deki tayyaremiz, baştan başu made” ni, 10 metre uzunloğunda, 16 metre genişliğinde (kanatların bir ucun- dan diğer ucuna kadar olan mesx | fe), bilhassa, bi katap seyahati © çin kaliforniyada yapılmış, 600 beysir — kuvvetinde bir motörü vardı, * YEP Hiç bentin almadan 5,000 millik bik sahada o dolaşabilirdi;. sür'eti saatle 570 kilometre idi; kızaklarla teçhiz olunmuştu. İlk öç günü, tecrübe yapmakla geçirdik. Kutbun bize verdiği yesine mah» sul Pengörn yumurtasıydı. Pengö enler acaip kuşlardır; İnsandan kaçmazlar, *Altlarından o yumurta” larını alarak yerine bir taz koyuyor duk; koymâzsak, konatlarını çırpa" a bir yayanra koparıyor. ardı, Pengöenler toplu bir haldeyaşar lar; gıdaları küçük balıklardan iba rettir; Pengöenlerin köpek balıkla- rından başla biç bi: düşmanları yoktur, Ucmasını bilmiyen bu kuş lar fevkalâde iyi yüzerler. Denize girmezden önce toplanırlar ve kü" pek balığı bulunup bulunmadığını anlamak için denizi iyi gözel- lerler; aralarından suya farla yak laşanını diğerleri derhsl iterek düşürürler. Hemeinslerinin “Kal uçuşları . Pengöerlerin yumurtalarını alırken leşliğine” maruz okalan Pengösne bir şey olmazsa, korkusuz suya gi rerler. Pengöenlerin kısa kanatları, bir bileği kolaylıkla kıracak kabiliyet. tedir. Tayyars meydanımız sukutu ha” yal” adasındaydı. Ruz ve karlar erimeğe başlayınca başka bir hava meydanı aramağa , mecbür, kaldık we.gemimizie 44 gün bir. araştırma yaptıklan sonra “Kırlı tepe” ada” sına yonaşlık. Bu ada çok entere- san bir yerdi; burada 100 milyon senelik fosiller bulduk... Bu fosiller, cenup kutpunun. bir zamanlar fat hı bir iklime sahip olduğunu ispat ederler. Hanâ burada Kaliforniya da yetişen bir meri ağacın fosiline bilerastladık. Eski kâşiflerden Nordyensköld'ü euğrafya okuyanlar bilirler. Be kâşif 1002 ve 1903 kış genub kulbunda “Karlı tepede geçirmişti, . İçinde oturduğu klübeyi bıraktı- Bı gibi Obulduk; lâkin içi buzla dolmüşle, Külübenla — önünde, s0 Bukfan murayalanmış üç köpek bu İanoyordu, Kapının yanında pir çift kayak vardı, İçeride birçok konserve kuluları ve çikolata bul duk. Çikolstalar lezzetlerinden hiç bir şey kaybelmemişti. Tâkin (36) senelik konserve mamülâtını mide mize indirmekten çekindik. Dr. Otto Nördenskvöldün İdare” yerlerine taş koymak lâzımdı... sinde yapılan İsveç seferi o müvaf- #ekıyetle yapıldı. Zira cenvp kutpu adalarının, And dağlarından oldu” Bu anlaşıldı. Cenup kulpunda bulutsuz geçen oniki gün zarfında İayyare ile ha” havalanarak faaliyete geçtik, Bir gün yattı Saatlik bir uçuş ten sonra bir Kar fırlınşsiyle kâr şilaştık; maarnafih bariMiyı çizmiş bulundüğünuz içis süratle üstü müze döndük. Havanın bozwlmöâsı, işimizi bir &ene geciktirdi. Ertesi sene, daha tertibatlı olarak seyahale çıktık, Yanımızda, Nev- yorfin daimi bir muhaberede bu lünmak için bir telsiz alıcı ve ve rlei sıhazı da slmıştık. hik oi 2,400 millik bir uçuşa hazirlandık. Uçuşu 14 santte bitireceğimizi tah nin ettik Mkin 22 saat sürdü. Uçuş şöyle oldu: İkinei teşrin ayının 21 inci günü havalandık. Hava ne tisti; mermundum. 600 mil gilmemiştik ki molora bir sakatlık firız oldu, Vers kon rak tamir edebildik. Fakat tamirat bitinee havalanmağı muvaffak ola- bilecek miydik” Ufukta üç bin metre yüksekliğin de, tepeler görünüyordu. Bu, dağla ri hiç bir insan gözü nemişti, Vaziyetimiz çok mazikli; geri dönmeğe karar verdik; 10,5 saat uçmuş bulunuyordak. Mürettebat neş'e -içinde -moloru —İrerir Şişmanlara güneş banyosu Vücudun fazla yağını —normal olarak— eritmek için vücu- dun sıcaklığını artirmak lâzım olunca bunu ya hiç hareketsiz ola. Şişmanlıktan kurtulmak yahut semirmekteh korunmak isteyenler —Aihassa bayanlar— bir taraf. tan İştahlarını tutarak az yemeğe galışırlar. Bunun faydası olduğu pek az görülür. Çünkü zayıflamak istemiyen vücut kendini müdafaa ederek sarfiyatını azaltır. Bir taraftan da, vücüdun yağ. lârınt eritmek üzere, jimnastik ya- parlar, çoğu uzun uzun yel yürür. Helo Büyükadanm büyük turu za. yıllamak isteyen bayanlar arasın. da meşhurdür. O büyük tutru Ya- ya olarak yapmca vücuttaki fazla yağı eriteceklerini zannederler. Halbuki sadece yol yürümekle vücudun fazla yağ'arı değil vücudun , terkibindeki geker erir. Hareketi temin eden yağ değil, şekerdir. Vakin vücuttaki geker tükenince hareket eden vücut yağı, hattâ &ti şökere çevirerek lüzumlu hareketi gene temin eder. Fakat vü- cultaki şeker tükenip t6 onun Yerine yağı şekere çevirmek lâzım oluncaya kadar yürümek tehlikeli olur. Vücuda tehlikesi olmadan fazla yağları eritmek için vücudu fazla ısıtmak, terlemek İizımdır. Eskiden gişmanlara bol bol yürü- meyi tavsiye eden hekimler †bunü hissettikleri için, yürümek şiş- manlığa iyi gelir ame, saatte yedi kilometre hızla gidilirse, der. lerdi- Bu kadar hizir gitmek yolda terlemek demektir. Vakın böy. lerhizli yürüyerek teriçmok te iyi. Fakat o kadar bud: giderken vü- cudun şökeri de erir. Yoldan dönüşte iştah çok açılır. İnsan kay- bettiği gökeri telâfi etmek için yemek yerken, terlerken yattığı yağı da tekrar yerine koyar. Onun için yol yürümekle, hızla da olsa, sismanlıktan kurtulanlar az görülür. Yazan: rak oturduğu yerde, daha rahat yattığı yerde de temin elmek mümkündür. Evlerde, apartrımanlarda banyolar ve duşlar çoğalma, dan önceki zamanda çarşı hamamına sık sık giderek göpektası Uze- rinde yatıp bol bol teryönler vücutlarındaki fazla yağları da erit- miş olurlardı. Çargi hamamının göbektaşmdaki sıcaklık kuru etüv gidi tesir ederdik Şimdi şişmanlıktarı kurtulmak isteyen bir bayana çürşi hama: mina giderek göbektaşı Uzerinde terlemesi tavsiye edilirse, bunu tavalyo edene elbette gülerler Onun yerine fence olarak kuru etü. ve girebilmek için mahsüs bir müessese kizımdır, © da her yerde bulunmaz, Bereket versin ki, güneş banyosu hem çarşı hamamınğaki göbektaşımm, hem de kuru etüvün yerini tutar.. İnsan gineş ban, yosu yaptığı vakit vilcudu fazla ısınır, terler. Terledikçe de vücy- dun yhlsız fazla yağları ve vücudun nesiçleri arasmda toplanmış olan zarari: maddeler orir. Vücuda lüzumlu olan ve kalması iste- nilen albümünli kısımlar, şeker yapacak maddelere hiç halel gel mez. Onun için güneş banyosu vücuda zarar vermeden yalnız faz. la yağları eritir. Fakat insana şişmanlık veren yalnız fazla yağlar değildir Şiş. manlarım. vücudunda su dâ fazla olur. Bu fazla suyun bir kısmı terle çıktığı gibi, bir kısmı da, güneş banyosunda teneffüsun art. mazile çıkar. İnsan —güneş banyosu yaparken olduğu gibi— uyumadan yalnız arka Üstü yatmca idrarı da daha çok çıkar. Şişman vücü- dun hacmini küçültmek, ağırlığını azaltmak için bu da üçüncü bir sebepolur- GA Tamirat saatlerce sen'in ağzından bir zır olduğu za- man İyi i yaptık; kürk” lerimizi giyerek yerlerimize geçtik, 600 mili aştıktan sonra, nihayet İnsan yüzü görmiyen meçhul arari" ye vardık. 4.500 metre yükseklikle uçuyor- duk. Karşımızda yükselen tepeleri aşacağımızı düşündükçe seviniyor” dum. Kimsenin aşa ı bu dağlara “Ebediyet Silsilesi” adını koyduk. li 180 kilometre sür a 4 santtenberi uçuyorduk. Düz bir sahaya tesadâl ederek indik. Voziyeti tesbit ederek 790 12 cenup, arz, 1040 10 garp tul dairesinde bulunduğumuzu gördük. Kutup noktası 750 mil cenupla idi, Yanımızda bulunan bir Armeri- kan bayrağını taşyaremizin kon muş olduğu sahanın bir tarafına diktim. 350,000 mil murabbaındaki bu s4haya babamın ismini koy dum: “Elsvort”. Hava, tahtesıfır 15 derecedeydi. k çadırımızı kurarak gez soba- smi Yal Kamp kuruşumuzun ilk üç günübü meteoroloji bidise* lerini tesbit etmekle geçirdik. Üçüncü günü 50 dakikahk bir nçuş için havalandık. Tayyare kolaylıkla havalanıyor du. Lâkin bir fırtına çıkması bizi bu sevimsiz kampta sekiz gün mal Sar bıraktı, " Yanımızda kâfi miktarda yiyecek vardı, Allah göstertüesini, tâyyereye bir şey olsaydı mahvolduğumuz gündü. Belki açlıktan ölmezdik; etrafr mızda kâfi miktarda Pengöen vardı. Kar fırtınası nihayet bulduğu yaman tevyaremizin yalnız kayru. Bu gözüküyordu. Korlara gömülmüş teyyareyi meydana çıkarıp içine binince rad” yonun bozulmuş olduğunu gördüm, Diğer dertler yetmiyormuş gibi boşimıza bir de bu çıkmıştı... | Maamafih pilot arkadaşımın can ia başla çalışması bizi uçuşa hazır bir vaziyete soktu. Tektar uçmağa başlayarak cenup kutbuna doğrulduk, Tam cenup kulbu noktasının ö- zerinde iç defa dolaştık. Ve tekrar Earp gemisinin bulunduğu İstika mete çevrildik. Uçmuş olduğumuz sahuların resimlerini çekmiş ve haritalarını hazırlamıştım. 'Tayya renin İçi, motör sayesinde azıcık ısındığı için kalem tutabiliyordüm. Geminin bulunduğu sahile kon- duğumuz zaman sağ ayağım don cenubi Amerika yolunu tuttuk. Cenup kutpu seferini yarı muvaf" fakıyetie bitirmiştim. Cenup kutpunun mesabaj satbi- yesi 5,000,000 mil murabbaıdır; sahanın yüzde 75 i hâli kejfoli mamıştır. Yakında tekrar osnup kutpuna giderek bu sabayı tetkik etmek niyetindeyim, fakat bunun için harbin bir an evvel nihayet bulması lâzım. Halk Opereti 22 hağiran eümartâsi akşamı Tak, sim Altıntepe bahçesinde (ZİR DELİLER) Kiralık Kadıköy Bahriyo caddesi 102 nu. martlı elektrik, havagazı, su ve ka. lorifer berlantın: Bavi yedi odalı müs. taki) ev mecburi azimet dolayısiyle kiraya verilecektir, stiyenletin eve veya 60891 — 42397 telefon tunanta- larına müracaatları. Kongreye Davet Beşiktaş fik okullarındaki yoksul çocüklara yardım cemiyeti: 29 ha. xiran cumartesi günü sent 14 te he, yeti umumiye toplantısı fora kılı, nacağından cemiyet ve şubelere “mukayyet azaların Beşiktaş cum. (huriyet halk partisi binasında bu- lanmaları bildiriliyor.