16 Ekim 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

K GeŞİRİNCİTEŞRİN . 1930 Ü. Üyer VTETLİPİZİZ HABER—Bk&umw , & L İ SN S 6n g:’bahçe stadında d 3 - Beşiktaş maçıi _5' sSahasında yedi bi. kütlesi ö- “Nandı. Takımlar hakem klmıı z“nan şu şekilde dizil- IM Orhan . Reşat, Za Fikret < Kücük Fikret, » Robü, Basri, ÂAh - Hüsnü, Faruk - Feyri - İbrahim, Üç ' Şeref, Eşref. l'ı'. b rmf?rbabçelı!er başladı- k“tîa.. îâd! Beşiktaş — kalesine &e bip Üctse de Hümünün Bü. Tt %hslmıle bu akın yar Fakat sarr lâcivert- '“ü,o h““'hlivetı kurdaklar. gö i 'ui Eîılim dakikada Fene- keli şütünü görüyo - wı%u : in çöktiği bu şütü h“î“eaiz _ngüzeı bir — plonjonla .ener __*râııl:tı_ Yeğ VStünlüğü devamçedi - kıBt)l Arada Böğiktâş kalcsi i. H “îhhk“l daha atlatıyor. kyhh! | dükikada Boşiktaş a * w "ıın VeN bir bermoedeysoldan %du bop bir müddet kale önle- :' Sütüğ :“'İ“-mı sotra — Esadın 'dı x Besiktaş ağlarını. ta. whüıı A Ü Süretl eFener ilk se- | Ğ 8a muvaffak oldu. Sonra Beşiktaşlılar | ğ’vfıî"“! oynamağa başladı- l;:"rnf.,—ar“' Fener kalesine Payt bü go d, fakat Beşiktaş - k OTüerlerden bir. * netice P %uh' bundan sonra tekrar l vasıtasile hücuma | k *;İık Uncu dakikada Ya - î'*la Fikretben aldiğı bir lhîna enonn ikinei — sayısımı Muvaffak oldu. liklr hücumlarla de. e Hi yimci dekikada. Bir — hücumunda —Hakkımın k %e çektiği şüt Lebi- B"kkı Çarntı, Verilen penal- Vi Büzel bir şütle gole )g:::mk takmımın ilk sayr | M.ış Oldu. Bu gölden son” | %"'k 4 bir Beşik hücu - | İn H!ki şiktaş cu %îeüm İnm çoktiği şüt ka, ıt'*"lxkb Sarparak Feneri mu- M BOl tehlikesinden kur- | n!n 1;“'9 de bu şekilde 2-1 İne neticelendi. !3"' !ğ*'â : F ı-"’iğ'_—?' % VCı DEVRE; Üa uş Evreye — Beşiktaşlılar hmidu ak bir fadilât yaparak | Wte Ca Fövzi orta 'hafa &İm Bi Biy vre İ da tenaha geçiril - W"mu B a b Bf'Şîktaşm daha düz. görülüyor. 4 -üncü "ahlm Hakkıdan aldı- tük Süzel bir şüte tahvil tij n”şktî; im ikinci golünü kıfy 22 &n M üstünlüğü devam *ırıa BEş İNti dakikada Hakkı hu iktasm Üçüncü gölü- a Üi Ehı F Muvaffak oldu. he Bi Etlileri gayrete getir- a ,.u' Slün biğ dakikada Fener lehi" ıid;'l d " körnori Fikret doğ- K *henn YA kaleye hüvale eti | En ç tar&fmdan marke e- biçi ıqhîenh. &t Ali topu tutamadi % Öld de Üçüncü sayısınt ka- Kol l&r bhşî;::““m Fenerbahçe * başaldı. Fakat Hüs Müdahaleleri Fener” çatmak firsatını vermi - Yaptlan bir Beşik. 'h Sabri Fener ka- Tak Besiktasm üör- du te atmağa muvaf- €vrenin hundan son * nt davetiyle sahayva | We Beşiktaşın d-3 galibiyetile ni, hayetlendi. “Hendbol müsabakası Fenerbahçe stadında yapılacak Hilâl - Topkapı maçmda Hilâlliler muayyen saatte saha- ya gelmediklerinden — Topkapı olan hükmen gailb ilâr edildi. Hilâl - Topkapı Dün Kadıköy stadmda Fener bahçe Beşiktaş macmdan evvel Kuleli askeri lisesi hendbol takı, Mmı ile beden terbiyesi eğitmen kursu hendbol takımları arasında yanılan müsabakada Xulelililer 13-5 galib geldiler. Fener - Beşiktaş maetrdan Taksim Stadında Ortaköy : 3 Kale bul Günün ilk oyunu ikinci küme- den Ortaköy takımı ile Kale ta- kımları arasında oynandı, Orta - köylüler düzgün bLir oyundan son ra maçı 31 kâzahdılar. Beylerbeyi : 4 Eyüp el İkinci maç Eyüb ile Beylerbe. vi takımları âarasında — oynandı, Her iki devrede de düzgün v& üs- tün bir oyun çıkaran Beylerbey. liler maçı d-l1 gelip olarak bitir- diler, İstanbulspor: 3 Galatasaray : 2 Taksim stadında günün üçüncü macçı olan Galatasaray - İstanbul” spor müsabakasi, bu seneki lik mağçlarının ilk sürprizi olmuş ve bü Mmaç 3.2 İstanbulsporlualr ta- rafından kazanılmıştir. Takimalr muayyen saütte şu kâdrolarla sahaya çıktılar : Galatasaray: Osman — PFaruk, Salim » Eşfak, Enver, — Coelâl - Bedii, Salâhaddin, Cemil, Buduri, Serafim. : İstanbulspor: — Salm - Faruk, Hayri - Tarık, — Seyfi, Fahri, Hasan, Süleyman, Orhan, Hakem Ahmet Adem: Devrönin ilk dakikalarında baş İyan tevazün devre imtidadınca devam etti, İkf takım dâ seri ve canlı oynuyorlardı. İlk gölü İs . tanbulsporlular Cihadım aaygt ile yaptılar, Biraz sonra da Buduüri Galatasarayın beraberlik göolünü yaptı ve devre 1.1 berabere bit- ti. ( İkinci devreye yine süratli bir gökilde başlandı. Gülatasaraylılar hücum vaziyetinde, Sart kırmızı- lilar hâkim oynamalarma rağmen gol yapamıyorlar, Nihayet Eşfak bir gol yaparak takimını galib vaziyete soktu. Bu goölden sonra daha canlı oy namağa başlıyan İstanbulsporlu * lar mukabelede gecikmediler ve beraberliği temin ettiler. Bundan Bönra Gaaâltasaray galibiye' go - lünü cıkarmak için, İstanbulspor- lular da beraberliği muhafaza i. &in çalışıyordu. Fakat İstanbul: - sporlualr arasıra da hücumlar ya.pıyorlardı. Bu ârada bir İstan. sanaltşela notl. Cihad, Enver - | ecolendi. Bu fırsatı kaçırmıyan İs tanbulsporlular üçüncü — gollerini de yaparak maçı galibiyetle bitir” meğe muvaffak oldualr. Şeref stadı Alem'ar 2 Yıldız 1 Günün ilk macı ikinci kürne- den Alemdarla Yıldız takırmları arasında oynandı. ve neticede Alemdar Yıldıza 2.0 galib geldi. Vefı 2 ÂA'tınluğ 1 Senef stadında ikinci maç bi - Bimci İK şdadilim Vela ile Altıntuğ bir an... heyecanlı takımları arasında oynandı. Hakem Tarık Özerenginin ida. “ resinde takımlar sahaya çıktık - ları vakit şu kadrolarla yer al - mışlardı: Vefa: Azat - Vâhid, Süleyman Sükrü, Lütfi, Abdüş - Mehmet, Gazi, Fakkı, Muhteşem, Hüseyin, Kasımpaşa: İzak . Rüştü, .Se- Hm £ Cafer, Hüseyin, Mümtax - İbrahim, İhsan, Hayri, Ali Said, Oyun başlar başlamaz Altıntuğ muhacimleri derha 1Vofa kale * Bini sıkıştırmağa başladılar, Fa - kat tecrübesiz Altıntuğ muhacim leri bir türlü gol yapmak firsa- tınr bulamadılar. Ve birinci devre bütün tahminler hilâfma olarak 0-0 beraberlikle netfeelendi. İkinci devre başlar başlamaz Altıntuğlular hemen Vefa kale - sine indiler ve derhal gol yeptı- larsa da hakem daha evvel dü. dük çaldığından bu gol sayılmadı. 15 inci dakikada bir Vefa a * kınımnda Muhteşem Hakkıdan al - dığı bir pasr güzel bir güte tah- vil ederek Vofanın ilk golünü yaptı, 18 inei dakikada ortadan üzün bir pas alan Altıntuğ sağiçi bek- leri ve kaleciyi de atlatarak takı. ramm beraberlik sayısını —yaptı. Devrenin sonlarına doğru Hakkı Muhteşemden aldığı bir pası gü. zel kullanarak Vel/anm galibiyet sayısını attı ve öyün da bu şekil” de 2-1 Vefanm galibiyetile niha- yetlendi. Beykoz 2 Süleymaniye O Şeref stadmda günün sön ma- gı da Süelymaniye ile Beykoz takımları arasında öoynandı. T'a, kımlar sahaya gü kadrolarla çık- mışlardı: Birinci devre mütevazin geçti. Devretin sonuna doğru Beykozlu Kâzım takımının ilk sayısını kay- detti. İkinci devrede Süleymaniye hâ kim oynamağa başladı. Beykoz arasıra daha tehlikeil hücumlar yapıyordu. Bu ara Kâzım bir gol daha yaparak takımını 270 galib vaziyete geçirdi Ve maç da bu gekilde 2.0 Beykozun — galebesile netfeelendi. Üünku Tik âçlrı Eşıkıaş Fenerbahçeyi 4 - 3 Istanbulspor da Galatasarayı 3- 2 yendi Süleymaniye siadı Süleymaniye statdmda öynankın İkinci küme Mmütabakalâarıtıt ht- ticeleri Şunlardır! Anadolü 2 Galataspor O Anadolu ile Ga'atatpor takırtı- ları arasğmda yapılan günüü ilk mâağçr 2.0 Anadolünün falibiyetile bitmiştir. Karayümrük 3 Pera 4 Bü stadda zgünün en heyecanlı maçı Karagümtükle Beyoğluspor takmmları arasında öynandı. Maç 4-3 Beyoğlusporun lehine devam ederken hülk aratımda ülkâan kâv ga yüzünden hakem öyünü tatil etmek mecburiyetinde (aldı. Davutpaşa 3 Galataspor | li Günün üçüncü müsahakası Da” vutpaşa ile Galatagençler takım. - larr ârasmda oytandı. Neticede Davutpasalılar macı 3.1 kazandı- lar. Karagümrük stadı Altonhilât 2 Bozkurt Dün Karağgümrük — sahasında Altınhilâl . Bozkürt takımları â rasinda yapılan Hüsusi maçı Al , tmhilâlliler 2-1 kazanmışlardır. Ankarada — Profesyonel güreşler Ankara, — Merakla beklen * mekte olan profesyonel &erbest güreş müsabakalari bugün öğ - leden evvel, 19 Mayıs stadında binlerce Beyirci önünde yapıldı. İlk olarak küçükler ara&ımda yapılan müsabakadan sgonra Mafı- dıralı Mehmetle Dinarlı İgmail â- rasmda yapılan müsabakada İs - mail 5 dakika 30 saniyede tuşla galip geldi. Bulgar Dimitri Pançefle Mol. la Mehmet arasındaki müsabaka"” yı Mehmet ikinci devrenin orta - İarımda tuşla kazandı. Kara Ali ile Habeşli Kasım Ta- fari arasındaki müsabakayı Kara Ali 9 dakika 12 saniyede tuşla kazandı, Tekirdağlı ile Alman Villi Mârn arasındaki müsabakayı da Teltir- dağlı sekiz buçuk dakikada tuş- la kâazandı, Lik maçları Ankara, 15 — 10 Mayı& ttâd- yomunda devam eden liğ mağla. rinda Muhafız gücü Günesle yap'” tıiğı müsabakayt 6.2 kazanmıiktır. İkinci maç, Harbiye ile Kırık- kale takımları arasında öynâandı ve neticede Harbiye 3-1 kazandı. At yarışları Ankara, 15 — Bugün hipodrom da yapıları sotbahar at yarışlârı binlerce meraklı tarafmdan bü - yük bir alâka ile takip olunmuş- tur. nnAAAMMMNUM v w Kr!sta“f Kolomb'un ; evv Ç Yumurtasına DOğru... AAA A A DA LARAARARANAARAABAZ Yazan: VASFI RİZA ZOBU —AĞABİ Bilp-azar—ı, buğünün po'itıka pazarı yanında kuyumcular çarşısı " kadar kıymetli kalır Güzel Peşte.. İnsanı, — koynun- dan ayırmıyacak kadar — mebzül eğlenceleri var . Ama biz daha faz la kalamıyacağız.. Yolumuz — öyle uzun ki.. Taaa, Kristof Kolombun, yumurtasını öoturttuğu memlekete kadar gideceğiz.. Bütün gayretimi: Ayrupada bir harp — patlamadan, bu uzak diyara gidip ve - dönebil- mek,.. Hafazan Allah; — Almanlar bir halt ederlerse, bu diyarı gurbette halim nice ölur! Nevyorkun ahçi dükkânlarında bulaşıkçılık etmek- ten gayri elden ne gelir.. Vakıa, buda m'avete bakılırsa , nayırlı, uğurlu bir mealekmi— Taniınmiş milyonerlerin, cihansşümüul sinema sanatkârlarınm, bu acaip memle- kette, ilk tuttuklarr işin bu oldu- ğuna dair sütunlar dolusü yazılar Tokur durüruz ama; benim yaşta- ki insanların dökülecekleri bir yol değil.. Bulaşıkçılıktan — milyöner- liğe tırmanmak için bacaklarımda artık derman — yok.. Onun — için, bu seyahati biran evvel bitirmek lâzım.. Yoksa vaktimiz oölsa, sizin önünüze düşer: zengin resim gale- risini, büyük Müzesini, hayvanat bahçesini gezdirir. Bahçenin kapı- s1 yanındaki şirin — lokantasında yemek yedirir, dahâa — ilerisindeki büyük sirkte numaralar seyretti- rir; yeşillikler arasından akan neh- rin kenarında dinlendirirdim.. Bur raya kadar gelmişken, Pestenin er büyük — caddelerinden biri — olan “Andrasiut,,dan geçirir, bizim se“ farete uğrar, size, Budapeştedeki # konsolosumuzu da tanıtırdım. Ge- len geçen yolcuların bütün dertle- rile alâkadar olan, Türk yolculara, vazifesi haricinde bile yardıma ko- şan, hariciyenin bu iyi yürekli me murunu size gösterir, “başımız sı- kıştığı zaman kendisine müracaat edin!,, derdim. Dahası var: Bu büyük caddeden aşağı doğru inince ikinci bir mey- dana dahâ çıkârdık ki, ismi: “A- dolf Hitler meydanı,, fit taşır. Sizi oraya kadar götürdükleri — sonra, sıkf siki tenbih ederdim, ğ_*ı'dîm ki: — Aman, buraya — ve bü isşme dikkat edin.. Herhalde — yakında bir harp olacak. Bu meydana is- mini taktıklarf adam, bir — hasta gibi bir &ün bütün dünyaya saldi- ratak.. Dünya inziıbatını temin et- meği üstüne alanı meshur zaptiye memurları da bü hastayı vâkala- yıp tekrar bağlarla bağlayacaklar.. O vakit, şerrinden korkup, güzel meydana, bu adamın ismini verer: Macarlar da, geniş bir nefes alıp derhal “Adolf Hitler platz,, lev- hasmt buradan söküp yerine baş- ka bir isim takacaklar.. Belki de yeni asılan tabelânm — üstündeki yazı “Çemberlayn platz,, olacak.. Öbür sefer gelişinizde, bu değişik liği görüp yolunuzu şaşırdığınıza zahip olmayın.. O meydan, gene bu meydandır. Değişen yalnız i- simden ibaret |.. Evet, ne - diyordum?.. Öyle ya; yakitsizlikten birçok güzel şeyleri göremeden ayrı'acağız.. — Yoksa, Tuna üstünde işliyen tenezzüh va- purlarında bir akaşm yemeği ye- mek, gene o güzel nehrin kenarın- daki hesapsız gazinöolarda, binbir güzel gönül eğlendirici, gönül yapı er Macar kadımları arasında — ak- sam safası yapmak, doyulmuaz bir zevk olurdu.. Ne diyelim; bir da- hal sefere, Bolbol vaktimizin ol- duğu öbür selere... Peşte ile Viyananın arası tabil bit otmobil yürüyüşüyle atağı yu- karı beş saattir. Yol — hiç fena de- ğildir.. Onun için, öğleden sonra bu dar Peşteden çıkınca, akşam ortalık kararmadan rahat rahat Viyanaya varılır. İnsan yaşadıkça nelere şahit o- lüyor. Bugün içinde bulunduğu: muz için farkına varamadığımız, ehemmiyetini — anlayamadığımız hâdiseleri, yarının çocukları hay- retler içinde, kitaplarda okuyacak- lar.. Esasen öyle bir devirde ya- gıyoruz ki: buğün, yarına ne ola* cağını kestirene bütün dünya ta- pacak.. Eskiden, bir sene sonra çı- katak bir hâdiseyi dünden kestir- mek kabil olurdu.. Dünya âlem bi- lirdi ki, Çarlık Rusyanın gözü İs- tanbulda idi.. Âvusturya, Osmanlı imparatorluğunun ezeli düşmanıy- dı.. Balkanlar günün birinde istik- lâlleri için Dolmabahçedeki sulta- nn üstüne atdlacak. İngiltere Mr- sırı almadam rahat — edemiyecek, Fransanın Suriyedeki gözü bir tür- lü sönmiyecek.. Fakat bunlar, bu- günküne nazaran, bir terbiye da- itesinde, zapt ve rapt altında ce“ reyan ederdi.. Biribirinin gözünü oymağa aht etmiş devlet — reisleri bile, gene biribirlerinden bahseder- ken edeb, ve terbiyeyi bırakmaz- lar, rencide edeçek sözler söylemez lerdi.. Yaptıkları — muahedelerle verdikleri sözleri harfiyen — tutar- lar; altına imza attıkları kâğıtlar- da taahhüt ettikleri şeylerin vir- gülüne bile riayet ederlerdi. Bir de buzünün politika pazarı" nı gözönüne getirin! Bitpazarı o* nün yanında kuyumcular çarsısı kadar kiymetli kalır.: Biztm *“Fur--ma iumbacf kavgası,, dediğimiz tarz, — onların münakaşaları yanında peygamber nasihati kadar — temiz Eskilerin, yanlış bir virgüle mü- saade etmemelerine mukabil, bu- günün Mmuâahedelerile taahhüt edi- len şeylerin içinde, doğru bir vir gül dahi bulana — hayyalesselh! işte bu hercümerç içinde, yuvarla nan yerlerden biri de zavallı“Viya na,, olmuştu.. Evvelki sene, pâasa" portuma “Avusturya,, — damgatı koyan eller, buğgün haçlı kartallı mMühürlerini basıp “Hayl Hitler,, dedikten sonra beni o tarafa doğ- u selâmetlediler.. Vasfji R. ZOBU Belçikali diplomat İstanbulda iktisadi temaslar yapıyor Dün semplon eköpresiyle Av- rupadan geldiğini haber verdiği- miz Belçikalı diplemat M. Piyer Lakost Parkotelinde bir daire tu. tarak şehrimizde bir müddet ka- lacağını bildirmiştir. Belcika sefareti maslahatgüza- rı, M. Lakostun Ankara elçisi olduğuna dair neşriyatın doğru olmadığını, bu zatın seyahati hak kıtda sefarette malümat mevcut bulunmadığını müracaatimize cevaben söylemiştir , Pasaportunda büyük elçi ve nazır payesinde olduğu — yazılı ölan ve siyasi memurlara mahsus (Lesse Passe) den istifade eden M. Laköstun geyahatinin daha -i- yade iktitadi bazı işlerle alâkadar | olduğu söyleniyor. Belçikalı diplomat bu kabah pi” yasada tetkikatta bulunmuş we büyük bir kereste fabrikatı mü- dürüyle görüşmüştür. i M, Lakost, kendistiyle görü * genlöre bü fabrika ile alâkamı de. layısiyle İstanbula geldiğini aö7 lemiştir.