> 18 AĞUSTOS —;1939 | İ ! | | ii İl fl ve, Kımlen Mustafa ile be ik, tı e Mihalin yanından 7 sonra geniş bir nefes pr ün Mustafaya: m Bü vaadi aldık - Honra e tekfur torbada f il ği çzılca Mustafa Miraym mem e, faj sevinmiş gibi gülü - a kaç bir taraftan endişe ig ie akat, defineler meselesi | adamdan istifade etmi-| Miyiz? n b ğ " | il Afroditi.. sonra de. ts Diye mırıldandı. Bir Greeorinsu ele geçirelim, *ri biz hallederiz!. ga Mustafa gayet yavaş| © Bordu: İs ag | "ney ayaz ikimiz de keliemizi koyduk. ai et köleniz Gregori- derdest edeceğinizi ik üad Hakikat bu müm .| Milyg, yoksa kendinizi teda| i *iüz? | | Züldü; Pkma Kızılca! dedi. Ben NM İznik kaleleri dışm- tekfurun sarayına iy Sizli pir yeraltı yolunu Haltm! Bu kadar Korkak m icabında saraymdan Mr dışma kaçabilmek 1 Sel BİZll yolları bulunma ta #abit de bulmaz mısın? ya Mustafa müsterih ol. diihe hs en h a tavırla rahat bir nefes| İ | van öyle beyim!, li çim Bizans hükümdarı un yanında iken Mi are ok bahsedilen İznik çinde kalmış olan bu süvari Af- roditinin Miraya hitaben gön . derdiği adamdı. Şafakla bera - ber kale kapıları açılır açılmaz Bursaya giren bu süvari derhal Mirayı aradı, Fakat onun Bur - sada olmadığını ve hiç klmsa . nin nereye gittiğinden malüma tı olmadığını öğrendi. Bu suretle Afroditinin mek- tubu Mirayın eline geçmemiş, dinaenaleyh Miray vaziyeti öğ. rTenemiyerek fena bir tesadüfle İboşuna yola çıkmış oluyordü. Fakat Miray arabasını yalnız TARIHİ ROMANI: 78 Yazan: Muzaffer Muhittin GE Mustafa: - Beyim, ikimiz de kellemizi ortaya koyduk, dedi. Gregorius nezdinde şiddetli te. | sebbüslerde bulunduğu halde, Miray ve Afroditi ellerini kol - larını sallayarak nas) Bursa ya çıkagelirlerdi? Acaba mev - kuf olarak mı getirilmişlerdi? Fakat bunların tevkif edile . rek Bursaya gönderileceklerine dair kendisine hiçbir yerden bir haber salınmamıstı. Yoksa Bizans sarukından kaç mışlar mıydı? Acaba Bursaya serbestçe mi gelmişlerdi? Mal Hütunun duyduğu endi- şelerle o gece uykusu kaçmıştı, Evvelâ, gece olmasına rağmen toz toprak içinde Bursanın çar jittihat ettiği adamlarından bi . $i ve pazarlarında ati yedeğin - de olarak dolaşan bu süvari de. | gildi, Miray, gizlice diğer bir adam daha aramakta idi, | Kırmızı saçlı ve tıpkı bir kö- İse gibi bıyıksız, sakalsız ve ga . yet Uzun boylu olan bw adam İda evvelâ Bursa hanlarını gez- miş, kahvelerini dolaşmış, son” ra askerlerin bulunduğu otak. | lara birer birer uğrayarak ge - ce olan bitenlere, şehre kimle. İrin geldiğini sorup, durmağa başlamıştı. Hemen bütün nöbetçileri ta- nıdığı anlaşılan bu adam niçin bu kadar mrarla Mirayı arıyor» du?. «Bunu izgıh edelim: Mirayın geceyarısı Buraya geldiğin! adamları vasıtasile her kesten evvel Mal Hatun öğren. mişti, Bunü işitir işitmez Mal Ha - tun adeta beyninden vurulmuş. İditi fle birlikte geldiğinden süp| he etmiyordü. Nasri olurdu da Miray Afro diti kendi kendilerine Bursaya bi, DUR hemen bütün ho “i Yatın biliyor, sarayında | i ay döndüğünü pek çok | Yulunuyordu. i Ma ge Ada Gregorlur saraym- lı Ri kale kapısı dişina İçi, 8 yolu olduğuna da İç y, Ununla alâkadar ol * İM, Yolun medhalini öğren Ki soap, Mibaratoru Andreni h sağ Gregoriusdan şüp- l İtin onu zehirletmek İs N Yay U maksatla Mirayı o. at Göndermek için ha“ v e tik 9 İşte bu sebeple Mi - kfuruna ait bütün i Sam etrafile öğren - $, rdu, ME Za *oradan Gregorius torunut bu gizli haberdar olmuş Atoru Eayet kıymetli ndererek ve büyük Köstererek tekrar uz edinmeğe muvaf. ) ii siz bu gizli medhale Yes, Yr Oradan hemen çe k andaki adamlarile e MG, siraya dahli ola asu ansızın bas- nala arak eli kolu bağ - Me TAYA getirip tes - Krar aynı yeraltı a Köse Mihalm 15 >le Miray ve Kı - $etağı bekleme , dareket etmiş - örtnala Bursa kapısı önüne » Toz toprak i * | selebilirlerdi? Hem de onların İztik hâkimi rini hapishaneye gönderdi, Mi, ray isminde bir sdamın mevkuf olarak getirilip getirilmediğini sordurdu, Böyle bir sdamm gelmediği cevabımı aldı, O vakıt kendisine Yahudi İb- rahim denilen ve en açıkgöz casusu olan kırmızı saçlı köseyi hâdiseyi öğrenmek için Bursaya suldı. Zahiren bir aptal ve meczup gibi görünen, fakat hakikatte şeytana pabucunu ters giydire- cek kadar zeki ve kurnaz olan Yahudi İbrabim kendi usulü veçhile bütün Bursayı tarama » ğa başlamıştı. Mirayın değil,.en gizli bir &. damm onun bu tarama sö. nünden kurtulmasına imkân yoktu. Nitekim Yahudi İbrahim öğ- leye doğru yabancı kıyafetli ve yedeğindek! toz toprak içinde itu. Zira Mirayın Bursaya Afro-!hayvanile dolaşmakta olan bir adamin da öteye beriye Mirayı sorduğunu görünce derhal bu adama yanaştı. Ve Mirayı gordu. niçin aradığını (Devamı var) Londra İle Birmingham arasın» da her gün bir tren işler ve Lon- dranın en yüksek mvıhitinde: “dün yanın sen güzel gözlü kız, diye İçağrılan Mis Carriz Mesterfield İhaftada bir kere Birminghamda evli olan kızkarde: ziyaret ct- mek için bu trenle gider, gelir . Bundan üç hafta evvel de gene bu trenle kızkardeşine gitti O gün kompartimanda yalnız oturuyor ve büyük hir memnuni yetle başka bir yolcu kompartima na girmeden evvel saat yelkovani- nının trenin kalkacağı dakikaya yaklaştığını seyrediyordu. Artık tren tm harekete (o geç. mişti ki birden kapı açıldı ve genç bir yolcu içeri girdi ve karşı- sına geçti. Bu yolcu yirmi dakika wslu, usu oturdu. Sonra birdenbi- re genç kızm güzel gözlerine ba. karak cıgara tabakasını burnuna kadar götürdü. — Bir cıgara içmez misiniz?, — Teşekkür ederim. — Mylady cıgara içmiyor mu? Belki biraz şokola yer! , Genç kızın: — Teşekkür ederim. Fakat ya. bancılardan bir şey kabul etmek itiyadında değilim!, Diye lâfı kısa kesmesi onun ce- saretini kırmadı: — İyi bir prensip, dedi. Çünkü insan kiminle seyahat ettiğini bi- emer, belki ben size sersemletici bir cigara ve yahut ta zehirli şe- ker ve şokola verebilirim. Hem trehimiz bir daha hiç bir yerde durmadan tam. kırk dakika gide- cek, Meselâ bu kırk dakika içinde ben sizi bu kompartiman içinde öl- dürebilirim. Birdenbire elini cebine soktu ve genç kız, kendisine doğru çev- rilmiş bir revolver görünce kor- ku ile elindeki kitabı yere düşür. dü, Delikanlı; —Imdat çânr üç adım ileride duruyor. İl miz onu çekiniz. Ama şunu biliniz ki ona PLANŞ 58 ot the chest) 736. BACAK (haneb) 31. A: die Hüfte 36, F: la jambe 36. İ: the lower thigh or gas. 33. SEMANE kin 33. F: le grasset S6. A: dir Hose (der Unter. 33, İ: the stifle - bone (ii, e. schenkel) the hörse's kuce . pan or kneo - cap) (stifle or stfle . joint the knse (ef. 22) of the horsej A: diç Knlescheibe or the true knee 37. Fi le jarret 31. 0 the peint 37, DİZ (diz kapağının iç ta tarafı, mabez) ol the hough or böck (the hoek vorres- 31, KUYRUK KÖKÜ pönding to the ankle . $4, FP: la partie basale de la joint in man); from here gucue döpourvue de crins dawnwards extends the (la gueue) the hind.foot 84. İ: the root of the dockor 33-37 the hindleg tail 17, 28.82, 84 the body or middle - piece | 38, 34, İ: die übe 38, F: les erins gusue 85. SAĞRI (kalça) 38, İ: the tail 35. F: la culae 35, İ: the şuarters guarter 35. İ: die Hin 372 terbacke 37, A: das Sprunggelenk KUYRUK KILLARI m, de İn 39, 85-38 the hind. 33, A: der Sehweif (Schwanz) Çeviren : ilişmek için. ilk adım attığınız za- man öleceksiniz. Yok eğer yeriniz de rahat rahat oturup ta beni din- lersniz başımıza hiç bir şey gel- miyecek.. Carris korku ile: — Mücevberâtımı mı İstiyorsu nuz? Alınır, hepsini alrız.. diye bağırdı. — Hayir, mücevh.ravruzla gl kam yok, Sizder. başka bır şey is tiyorum, ve söyliyeceğim. iste "dimi dacıa bugüne kadar si zinle kim oslenmek istemişse onu! teddetmişsiniz, sizin yüzünüzden az kalsın genç Lamborn ölüyor- muş.. Sizin yüzünüzden Lord Bhatterton imtihanlarını vereme- miş. Sizin yüzünüzden Mansfield müstemlekeye gitmiş... Genç kiz: — Böyle konuşmağa nasıl ce- saret ediyorsunuz ?. Diye onun sözünü --Beni dinleyiniz. şanlanmak istiyorum. şanlanacaksınız., — Bu gülünç bir şey, Tavanca tehdidi altında şu dakikada buna evet desem yanınızdan ayrılır ay- rilmaz hemen sizi reddederim. kesti: Sizinle ni- Berimle pi- Dünyanın en güzel gözlü kızı SUAD DERVIŞ meyiniz. Elimden kurtuluş yok“ © tut. Bünü yapacaksınız, o bunu yapmazsanız, sizi öldürürüm. Es#- sen öldürdüğüm zaman arkadaş. Tarımın intikamını daha iyi almış olacağım yal. — Buna cesaret *de.mezsiniz » — Niçin buna cesaret edemiye- © yim.. Ben delinin biriyim. Sonra da bu cinayeti işlemeği günlerded- beri düşündüğümden, benden şüp. helenilmemesi içi bütün tertiba- İsizin cesedinizi o bulduklarr vakit İ kimse benden şüphelememiyetex- ni bir başka yerde bilmektedir. Genç kiz ona korku Me bakıyor riyordu. — Veriniz, dedi. Senedi tdci layayım.. Fakat şunuda söylüyo- rum ki; ilk istasyonda hâdisenin nasıl geçtiğini ve imzam: ne gibi direceğim.. — Fakat ben de o zaman: “Heg nişanlı kavga eder. Lady Mister- field biz nişanlandıktan — on saa€ sonra benim gibi parasız bir lorğ- la nişanlanmış olduğundan pişman | — Bunu yapabilirsiniz. Fakat, |lık duydu. Şimdi aramızdaki nişa- İ örtada hiç bir şey değişmez. Çün- kü esasen şu dakikada bütün Lon- dra bizim nişanlanmış olduğumu- zu biliyor. Bakmaz mısınız.. — Bu da nedir? Delikanlı genç kıza bir gazete Lord George Melton Nişanlandılar.. — Kibriniz yüzünden redde - derek betbaht olmalarına sebebiyet verdiğiniz arkadaşlarımın intika- mm ralmak için ben bunu yaptım. Şimdi şu elimdeki kâğnlı imza e- diniz. Evet çevet, görüyorsunuz, bu kâğıtla, bu ilânı vermemi ken- dinizin istemiş olduğunuzu tasdik ediyorsunuz.. Nafile tereddüt et. ER RM AT | nı bozmak istiyor. derim, Ve herkes sizin menfaatperest bir kız olduğunuzu öğrenir. Velhasıl hakkınızda ve hakkımızda dediko dular olur. İsminiz etrafında iv sözler de söylenmez. kr dağ Ertesi gün, klüpte Melton, a; ; tir. Çünkü herkes şu dalığkada be. tu, Bütün vücudu dehşetle ürpe. İ tum aldım. Bir saat sonra burada şerait altında attığımı polise bil; ı . kadaşları ile birlikte genç kız« ayni. gâzeteye: “nişanın doğru olmadığını bildiren bir ilânı bul mak için bakmıştı. Fakat hiç bi şey bulamamıştı. Carris Mensfield bu nişanı tek zip eder bir ilân vermemişti, Hele daha ertesi gün genç kı. zm kendisini #vine çağırtması ve yazıhanesinre ken: bul etmesi ona büsbürün garip ve (Lâtlen sayfayı çeviriniz) Plânş 58 Fı Chevsi İk Tne Morse A: Pferd A Marici şekil » Form terisurs |; The Points ofthe Hor .«. A; Dis âufere Form (dan Exterisür) 1, KULAK 6. BURUN ÜSTÜ 1, F: Voreiile /. 6. F: le chanfrein 1. İ: the var 6. İ: the nose 1. A: das Ohr 6. A: die Nase 2. PERÇEM (kâkül) 7. BURUN 2. F: le toupet 1. FP: le nassau 2, 1: the forelock 1. İz the mestril 2. A: der Schopf 1. A: die Nüster 8 ALIN 8, ÜST DUDAK $. F: le front $. FP: la Jövre supâricur $. İ: the forehcad 4. İ: the upperlip 3, A: die Stirm 8. A: die Oberlippe 4. GÖZ 9. AĞIZ 4. F: Tellm, 9. F: la bouche 4. 1: the eye 0, 1: the mouth 4, At das Awge 9. A: das Maul . 5. YANAK 10. ALT DUDAK 5. T: la face : la lövre införienre 5. İ: the face *he under İp 5, A: das Gesicht 10. A; diş Unterlippe 369 *