HABERİN TARİHİ ROMANI. 61 za Ahilos Mirayı kurtaran he- kime bir kese para verdi Hafs avdet etmişti, Son Bi . — Peh!. Gönderirse çarpışı Bani süvarilerinin ârl bir hücumu. | rız! Ne çıkar?. PR uğrudığını hatırlıyor, ondan) Dedi Mrasını hatırlıyamıyordu. Miray o vakıt yataktan atla" Miray gözünü açtıktan sonra' dı: belki Afvoditiden fazla Ahilce | — Ne mi çıkar?. dedi. Sen Mirayin yatağına doğru! deli misin ?. Bu herifler neredey Yürüdü. Onu alnından öperek: İse arkumızdan yetişeceklerdir!. — Geçmiş olsun! Düşünmüyorsun ki gelecek olan Deği. mımızı bize bahşedecektir!.. A» 4 Miray soluk dudaklariyle ha Bizans askeridir.. Senin maliye" Hiçe bir teşekkür mırıldanmıştı. | tinde bulunan ve güvendiğin # Ahilos Mirayi derin bayanl! damların da Bizans askerleri ol Kadan kurtaran ihtiyar hekime duğunu unutuyorsun". kese dolusu para Verdi, onu! © Ahiloe budalaca bir gururla: yeni, bir araba ile tekrar kö) — Fakat onlar benim evimden NE Bönderdi. çıkmazlart,. Diy dakika sonra Miray ta| Dedi. MİYle kendine gelmiş'i. — Çıkmaz olurlar mı? İmpa wi vakıt ilk hareketi Afroditiye ratorun seri tenkile kuvvet gön ar nasebetle burada bulundu dendiğini anlar anlamaz seni ev Nü sormak oldu: vel& onlar yakalarlar! İz Yavrum! Ben seni sarayda| Bu söz üzerine Ahilogun bir m! Nasıl oldu da sen denbire rengi değişmişti, Alık a Sürelerdamın? hık Mirayın yüzüne bakıyordu. Deği, Miray: taya roi yaşlı gözlerini silmiş/| — Çocukluk etme, Ahilost. bir tebessümle gülüyordu. İ dedi. Maiyetindeki adamlarının — Ben mi?, dedi. Üdiğini nir Maden kaçtım. Senin tevkil, imparator tarafından o mahkfn öğrenmez 80 edildiğini bilmemeleri lâzımdır! herşey mahvoldu demektir! X Ahilos gaskın bir halde: > O halde, senin kaçığını| — Peki, ne yapalım dostum”. Mlycakizr, binaenaleyh takip | Diye sordu. erekierdier, i — Yamlacak şey, buradan der i pervasız bir tavırla ; hal hareket etmek ve izimizi kıy n gilkti: | betmektiri. “ zannederim, venin — Bu doğrul, ki yı da , Çün! — Eibet!, Hem bizim içinar Ne MAĞ hizmetçiyi gönderdim. tık yapılacak tek birşey kalıyor! Yamak me e gelmediler, | Arm > Yar. dedi. | — Şüphe mi var? Elbette ki “> Bveti,. Fakat ban bie vakı” artık imparstorun evvelce seri Yetim eden yola gttım!. tayin ettiği vazifeye devam et > Tek başına mı? mek deliliğinde bulunacak değil “— Tabit:, Jsin*. Valet Ahiloş atıldı: — Şüphesiz", a Bir kahramanlık veph. del — O halde”. Püheg tevkif edildiğini bana! (Ahilos hahı odesmdeki sedirin Veran © oldu!.. Yelken ben | üzerine Âdeta yığıldı ve mırıldan bövle bir sevi aklımdan | dı: Seçirmiyondum”.. V yatağında doğrulu: — ikiyi eni kurtardığınız için her, Daş, © tesekkür ederim!.. plan Yoksa bir defa öğrendiler mi, ! la Yazan: Muzaffer Muhittin — O halde ne yapacağız? Miray bir taraftan üstüne ba gına çeki düzen vererek , son de rece kati bir sesle: — Yapılacak tek şey var, de dim a, dedi. O da adamlarınla beraber Hakan Osmana iltica et wek, teslim olmaktır! Ahilos dahşetinden: — Ohi. Diye bir ses çıkarmıştı. O, hün i kâr Karaosman hakkında dalma müthiş şeyler işitmişti. Onu ga" yet korkunç ve honhar bir adam olarak tanıyordu. Böyle bir Tür ke teslim olmaktan dehşet du yuyordu. — Oh! dedi. Hakan Osman acabs bize hasıl muamele eder?. Miray büyük bir gururla: — En şerefli bir insan gibi! | Cevabını verdi. Zira teslim olan hir insana ondan daha necip muamele edecek Insan bu yer yüzünde yoktur! Ahilos hayretle Mirayin yüzü ne baka kalmıştı: — Ne diyorsun, dostum ?. De di. . Miray gayet vakür bir tavır — Osmanı ne kadar tanımadı ğini anbyorum!., Senin korkun gülünçtür, dostum!.. Dedi, Osman öyle bir insandır ki kendisine teslim olan bir çarıkir köylüye kendisile müsavi bir bey muamelesi yapar!.. Onlar senin Bizanslıların gibi vahşi ve alçak lerdir”. Bu sözler Ahilosun su serpmeğe kâfi gelmişti. Fakat diğer bir ukde onun yüreğini eziyordu; — Bu iyi. Pekâlâ!, dedi. El bette ki böyle bir beye teslim ol makta korkum olmaz!. Fakat, sevgili dostum, bizi bu akibete mahküm eden adamdan İntika” mımizi. almayalım mi? Dedi, (Devamı vat) HABER — Akşam Postası ağa Evde biri var! — Mösyö Paret sizi on beş gün için Marsilyaya göndermeğe ka- rar verdim. Oradaki müşterileri- mizi ziyaret edeceksiniz. Seyahat masrafınız mükemmel sürette te - diye edilecetkir. Delikanlı eğer bana güzel bir reklâm yapmağa muvaffak olursanız sizin için ö- tada bir şube açacağım. Sizi ora, ya direktör yapacağım! Anlıyor musunuz? Direktör olacalcamız!.. Şefim mösyö Dandinet kendi sözlerinden kendi memnun bir halde tekrarlıyor: — Direktör olacaksınız, azizim direktör! . Ben hayretle şefime bakıyorum. O devam ediyor: , — Mösyö Paret anlaşıldı mı?. Yarın için biletinizi alıyorum. Ya- rn akşam hareket edeceksiniz ... Oteldeki odanızı şimdiden tutuyo- rum, Yemeği ayni otelde yiye, ceksiniz. Küçük, fakat pek iyi bir oteldir. Şefimi dinlerken yüreğim #z- kyor. Karım; burada yalnız bıra- karak Marsilyaya gideceğim için müteessirim. Dalgın tir halde bi. Mihtiyar mırıldanıyorum: — Ya Ernestin, ne olacak”. Mösyö Dandinet o gülümsiyor; —$una da bakın! diyor. Azi- zim gittiğiniz yerde bir çok Er- nestinler bulacaksınız! Marsilya, da eğlenecek yerler pek çoktur. Burada birini bırakırsanız, orada onunu bulursunuz. Hem size bir bir şey söyleyeyim mi delikanlı? Emin olunuz ki sizi er, Evvel unu- tacak irişan Ernestin olacaktır. — Ecnestin benim karımdır. Mösyü Dandinet elinde biraz evvel okuduğu bir iş mektubunu yırtıp sepete atarken omuzlarını silkiyor. Ve sonra başmı kaldırıp karşısmdaki aynada kendisini seyrediyor. ; Bu kal beni sinirlendiriyor. Bu da ne demek? Adeta ürkmüş bir haldeyim! Eve gidince karımı her zamanki gibi sakin ve müşfik tebessümle daki adresim. . Mpğy,! Fakat sonr hayretle FLANŞ 46 n PLANŞ 45 u a Ge - » yi . ne ir anlara ms) J12. ÖRDEK 8. F: le bögonla (in bögenle) ” 18. TMLAMUR f İtikip 29i imparatorun emriyle 7. Fe le valet de ferme İİ 32. Pi ta anane A, İ: the begonin İ 18. F: le tlleni des bols (e i erdi. Siz naml al 7. İs the farm labourer 12. İ: the duck A. A: din Begonie (das ülleui â petiten fevlilen) 7 i yi a epemrinn Halam 7. A: der Koecbt | İR. At e Ente Sehiefblatt, Fleihige 13. İl: Sparmannla, sise ksown (| "> 1 Hieschen) as African hemp bir gıakit Abilos başına uluyan 8. TIRMANICI NEBAT 13. KAZ ğ | 13, A: die Zimmerlinde ağ kiii: Bibi havaya, kaldırarak Cütosaitik, asma) 18, Fe Vole f, 8. BUHURU MERYEM Mi a a kahkahalar attı; 8. F: la plante grimpante (la İİ 18, 1 the gödde damar çiçeği) M4. SUUD N dedi, Ş Gİ imparator, yavrum?. vizne) 13, A: die Gans 8. Fi le öyclamen İse. e det Ge N —N rator ben!.. 8. İ: the climbing plant (the 9. İz the eyelamen 1. & Oi ki Afroği imparator sen?. vine) 14, EV KAPISI (binanm 9. A: das Alpenveilehen vE N mi. ” v “ti, işi bir kelimeyle izah B. A: die Kiçtterpfinnze Çder kapısı) LA a Cyperus) gi 4 K Weln, die Rebe) İÜ 14, Ps la porte de la maison 10, GLOKSİNYA Pele pe gg Pakaş Bİ teslim etmiyorlardı. İ 14. 8: âhe house door 10. P: Ja glorinle (le gloxinin) İİ» Anokakya “ehe, Ahilas adamlarile seni 9. SIRA Gesmspe) | 14. Az die Hanstir 1be gloxinla | i : Dağy vd. 0. F: le banc 10, A: diş Gloxinie 15. V: Karauearla m. (Taranes- y O vak, 9 W the sezi (the bench) ((15. KERPİÇ DUVAR (dolma raf.) va Hn, 4 £ Miray deminki baygın 8. A: de Ruhebank (Bank, duvar) 1. SAKI SABIR İ5. İs the arancarla (bere: 5d Mtağına, le unutmuş gibi der Ruhositz) 15. F: le colomhage (la elei- 11. Fi Talds in, tbe Norfolk İsland pine, öl Derin bir büsbütün doğruldu. son en eharpönte) 11. $: (he aloe (the century» olten, but wroogiy, cak — Su bayretle; 10. YAYIK 15. İz the tümber . work (the plant) ? led tha monkey . puzzle Akg, 4 Balde... dedi, Şu halde. 10. P: İn baratte bal » (mbered house, 11, At die Aloe or puzzle - monkey) Balm imparatora isyan etmiş 10. İs the ehurn stud , work) 15. At die Zimmertanue (A. Aha 10. A: das ButterfaB (der 15, A: das Esehwerk (die ?. BEKTAŞİ KÜLAMI raukarle) Tütiyy, YİRe ayni kindar gü Karn, Kirn) Fachwerkbalken) 12. FP: Vöchinocactus 2. (un , e ğ i cactus) 16. MERSİN u dip Eveti, dedi, yani beni te- 1, YAYIK DÖĞEN KÖYLÜ (16. TAYVAN ARASI PENCE- 12, İ: Rebatis minuseula (a o (| 16. File myrte p na Riyetinde mizin? KADIN RESİ globular cactus) (16, İs the myrtle “ , v büyün, hayreti daha ziyade İl, F: Ja payannne battant le (| 16. F: ia iucarne 12. A: der Secigel . Kaktus 16, A: die Myrte İ i Bir yeti: beurre 16. İz the attie window (th Ş Üpangi lt dedi, şı takdirde 11, İ: the farmer's wife ma, dormer - window) #ri bizi tenkil etmek için king butter or churninz | /| 16. 4: dan Duchfenster tire, m asker o gönderecek” 11, 45 ie Büverin beim But, fdie Dachluke? 3 ter) ; W. BEKÇİ KÖPEK (çomar) 3 y 300 dd “ belik vi Kokika LaM rail >» m ss e Çeviren: SUAD DERVIŞ buluyorum. Güzel bir yemek ha-; (Bu yaptığım şeyin İyi olmad zırlamış, yemekte beyaz ve tat, | nı hissediyorum. Karıma, hafiş & bir şarap içiyoruz. ğ Canım hiç te bu seyahati İste- miyor. Erestine meseleyi âçıyo- rumi — On beş gün için Marsilyaya gitmekliğim icap ediyor, iiyo . rum. Bu istikbalim için lâzım. Ernestin benimle beraber gelir misin?, . Karım bana o barikulâde güzel kara gözüyle bakıyor. Ve şimdi ye kadar kendisine tanımadığım bir enerji ile sadece: — Hayır. diyor. Bir kaç gün yalnız kal wanm kendisi için pek iyi olaca, ğını söylüyor. Evde yapılacak bir sok iş varmış, guraya buraya gi. dilecek yerleri varmış! Sonra a böyle lürumsuz bir seyahat için beyhude yere masrafa girmek doğ Bo ru değilmiş, budalanm biridir) Sınıfta Onayberaber gelmesi için yal, varıyorum, fakat bütün gayretim nafilel.. Ö karar vermiş, benimle beraber gelmiyecek! Pekâlâl, O halde ben de gitmiyeceğim. Fakat gelim mösyö Dandinet bunu kabul etmiyor: — Böyle iş mi olurmuş! diyor. biletiniz almdı., Otele telgraf çe- kildi! Çocukluğa lüzum yok mös. y3 Paret!, O zaman koşup, karı koca Bon- Jidotları buluyorum. ... Tren hareket ettiği zaman ta ümitsizlikle çizgili ko mendilimi sallıyorum, Ernestiş elinde dantelli bir mendil var, ronda bu mendille gözlerini liyor, Marsilyada iki gün kalıyo Üçüncü günü ibtiyar Bon tan şu telgrafı alıyorum: “Çabuk avdet et. Karın birini saklıyor. Demek hissim beni alda! xam Gözümde bir şey yok. İstikbali; işimi bir tarafa atarak hemen & ne atlıyorum. Hattâ Dandine ticarethanesinin bütün kâğr nı, modellerini velizlerimle beri ber otelde unutuyorum. hâm eder, buğalalara akılir ta diyordu. Fakat mösyö Dan tin sözleri aklıma geliyor: “Emin olunuz, en evvel unutacak olan Ernestin olağı tar? k Parise sabahın birinde geliyo rum, Deli gibi bir haldeyim. Mösyö Bonlidot sabık bir mek, tep mubasarrıdır. Madam Bonli- dot ta tekalkle çılemış bir mekter müdiresi, İkisi de.yetmişi geçmiş insanlardır. Onlaras — Sevgili dostlarım, diyorum.. Ben on beş gün için Marsilyaya gidiyorum. Karımı yalnız bırak . mıyacağınızı ümit ediyorum. Onu #ıksık ziyaret ediniz ,sizi görerek çok bahtiyar olacaktır. Kendisini) #9 her saat ziyaret edebilirşiniz. A- rasıra bana yazarak onun nasıl olduğunu bildirecek olursanız min netiarınız olurum. İşte Marsilya- beklettik dela da apartınanın anahtı kaybetmiş» olduğumu görüyo Fum,. Kapıyı çılmağa mecbür © sonra nihayet Ernestin tw gözlerle bana kapıyı açıyor, Antrede kocaman bir şemsiyesi gözüme ilişince aki büsbütün başımdan gidiyor. Bey Lehistanın Londra elçisi Bonlidot.,, kn ve solgun bir halde bana ba- — Ne oldu? Bir kara mr oldu? fik etmelerini istedim, demektir, nı açmıyanları gevezelik ile ğş 8 vi sosfa nihayet kapıyı açıyor. 'B nr tuyorum. On dakika bekldöizten ig ni