TAN M. Slow: İtalyanın yapmasından, öndermesinden Zekeriya Sertel, Almanyanın ker göndermesinden, r büdudunds tahşidal Arnavutlüğa (oesker ve döendasının Ali Naci Karacan, bugünkü T ye - Mısır kardeşliği adını verdi yazısında, dost Mısırla, Türki şimdiye kadar biribirlerine n | göziyle bakmelarının tarihi bakımın nden bahsederek soru » yor: Yeni bir buhran arifesinde miyiz” Sonra da, hükmü veriyor: Bundan silerin kararsız ve basit si de mes'uldür. . Zekeriya şunları yazıyor; “Birce İngiltere, mütereddit ve vz:| Isştiricı siyasetle devam ederse şim- diye kadar bu siyaselin verdiği ne, ilcelere bakarak, önümüzde yeni huhranlar bekliyebiliriz. Mihver devletleri, | İngilterenin şiddet siyaseti talbikina başladıktan sonra durakladılar, Danziği bile il, haka cesaret edemediler. Fakat İn - gilterenin şiddet siyasetinde samim! olmadığı kanaatine varınca yine (a, uliyete geçtiler. Binaenaleyh, ösümüzdeki ayların imukadderatını ve dünya sulhkünün âkıbelini İngilterenin takip edeceği siyaset tayin edecektir. İngilizler Moskovadan bir ittifak imza etme - den dönerlerse, gelecek aylar içinde bir buhranın patlak vermesine mu - hakkak nazarile bakabiliriz. CUMHURİYET Yunus Nadi, Uzak Şarkta Japonya başlığı altındaki rmakalesinde, Ja ponyanın bütün Çin ülkesini ele ge, çirmek İçin sarfettiği gayretler sal - kini anlattıktan sonra Tiyen Çin ab. lukasının mamasını anlatıyor ve bu - gun yalnız demokrasi devletlerini değil, aynı zamanda mihver devlet - Terini de Çinden uzaklaştırmağa taa, dan sebebini izaha çalışmakta ve de- wekledir ki “Biribirini iyi duyun ve aynı müş. terek idenle bağlanan ve İnanan İn ,| sanlar arasında az sözle çok İş gör - menin ve biribirine tam bir idrakle hulâl etmenin kuvvetli bir tezahürü olen bü seyahatin sürdüğü birkaç gün içinde, Türkiye ve Mısırın belk! asırların yapabileceğinden daha fn Ja biribirine yaklaşmış olduklarını söylemekte hata yoktur. VAKIT Asım Us, Almanya enflosyoa gidi. yor, başlığı altında yazdığı makalede Alman hükümetinin Rayştağın şato para çıkaracağını bankanın doğru » dan doğruya Hitlerin emrine verildi. Bini kaydederek bunun iktisat tari hinde hiçbir eşi görülmediğini kay « detlikten sonra şunları söylemekte , dir: “Doğrudan doğruya Alman devlet reisinin emri # : Pa verilen Rayşban. kin karşılıksız olrak o çıkaracağı marklar Almanya dahilinde musyyen bir kiymet ifade edebilir; fakat bu marklar mütemadiyen beynelmilel) piyasada arttırııtsa bugünkü kıyme- tini muhafaza edebileceği çok şüphe, lidir. Onun için Almanya ile iş yapan Lütün memleketler Rayşbonkın sia , tüsünde vukua gelen değişikliği dik. kate alması lkzimdır. tuf bir hareket olduğunu kaydettik. ten sonra bu uzaklaştırma hakkının, Jnponyaya değil, hizaat, şimdiye ka. dar yutulmıyan bir lokma olduğunu bütün kudretile anlatan Çinin hakkı olduğunu söyliyerek makalesini şu) satırlarla bitiriyor: “Juponyanım Çin üzerine tasallatu orada memulün hariel bir milit gay, retle askeri bir birlik husule getirdi ve mii müdafaanın olanca kubra - manlıkla ileri götürülen bu şekli el- bette Çinin siyasi vahdetini de ha #ırlamış Oldu. Denebilir ki fırsattan istifade Çinli istilâ etmek isteyen İn, ponya bu hareketile ortaya siyasi ve askeri bütün birliklerine sabip bir Çin yaratmıştır. İşte imtiyazlı mın - Hskalara verilecek şekille milletler arası münasebetlerini yarının bu hür ve müstakil Çin devleti tayin edecek. tir. Vaziyet bu noktadan mütalâa olun. duğu zaman Tiyen iÇn ablukasının manasizlığı zahir olur. Bütün bu o, yunda Avrupa devletlerinin Japon yaya alabildiğine fırsat veren ihtt n ndaki siantıksıtlığı şimdilik doğruyu görmemenin şaheseri say . makla iktifa edebiliris., YENİ SABAN Müseyin Cahit Yalçın, Amiral Hor. tinin nulkunu, tolaliterlerin müşkül vaziyellen kurtulmaları için bir can Kurtaran simidi mahiyetinde telâkki etmektedir. Bugünkü yazısında, bu devlel adamının “IhtllMların masa başında halledilmesi için, Paparn önayak olması teklifine dikkati ça - kerek şöyle söylüyor: “Bu kâdar gürültü, patırdı eltikten sonra rahat durulursa, totsilterlerin dahilde hiç prestijleri kalmıyacak . tr, Onun için bir müzakere masası , Bın başına oturup ufak . menfaatler istihsal etmeyi cana minnet bilirler, Fakat zavahiri kurtarmak zarureti vardır. İşte Amiral İortinin teklifi onları bu müşkül vaziyetten kurtara. Türkkuşu filosu Adanada Adana, 22 (A.A.) — Dün ak. şam Yeni otelde belediye tara . fından Türkkuşu filosu şerefine mükellef bir ziyafet verilmiş, zi yafette vali, tüm kumandanı İs. mail Hakkı, belediye reisi ve bü. tün teşekküller mümessilleri ha . zır bulunmuşlardır. Ziyafet çok samimi ve neşeli bir hava içinde geçmiştir. Türkkuşu tayyareleri her yerde olduğu gibi burada da bu sabah meydanı dolduran bü . yük bir halk kütlesi öntinde he. yecanlı ve çok alkışlanan hava hareketleri yapmışlardır. Uçuş . ların yapıldığı sahayı halk daha sabahın erken saatlerinden dol - Gormağı başlamıştı. Bugün Adanada hava kapalı cjfluğımdan Kayseriye yarn ha. reket edilecektir. Oksijen fiyatları Iktisat Vekâleti fiyatları tesbit etti Ankara, 22 (A.A.) — İktisat Vekâletinden bildiriliyor: 3003 sayılı kanuna İstinaden, 25—6—939 tarihinden (itibaren oksijenin beher metre mikâbmın fabrikada teslim toptan azami sa, tıştiyatı elli kuruş ve baş metre mikâplik tüplerin fiyatı “tüp de. pözitosu hariç, iki yüzelli ku . ruş olarak tesbit edilmiştir. Oksijen tüplerinin tazyiki. as. gari 130 atmosfer ve oksijen ter. kibi asgari yüzde 99 olacaktır. | Bir tüp satış, topten satış ad. dolumur. Oksijen fabrikası bulunmiyan yerlerde azami satış fiyatları fabrika fiyatma, en yakın fabri. kadan © yere kadarki nakliye masrafı ile mahalli belediyelerin. ce tesbit edilecek sa'r ticari mas. raf ve normal kârm ilâvesi su . retiyle tayin olunur; Bi Gate Topdancılar ucuz satışa başladılar Et meselesi, toptancıların piya- saya müdabaleleri Üzerine büsbü. tün karışık bir şekil almıştır. Şeh- rin muhtelif yerlerinde dükkânlar açan toptancılar kâsaplardan çok! k vcuz fiyata et #atmağa başlamış. lardır. Balatta dükkân açan bir toptancı koyun etini 30 ve Emin- önünde - bir diğeri 35 kuruştan satmaktadır. o Halbuki kasaplar 40 - 45 kuruştan aşağı mektedir, Bu vaziyet kasaplar: telâşa dü. lirmüştür. Toptancıların her ta» İda dükkünlar açarak kendileri. * | me rekabet o edeceklerinden kork maktadırlar, Hâkikâten diğer top | tancılar da fazla satış görerek ka.! | saplara vermektense, kendileri verme » ha doğrü bulmaktadır. Belediye ise meseleyi hal için çalışmalarıma | devam etmektedir. İ — —— Muhiddin Üstündağ Ankaraya gitti Eski Vali ve Belediye teisi Muhiddin Üstündağ, dün akşamki ekspresle Ankaraya gitmiştir. Bu” gün otobüs davasına devam edile- cek ve Muhiddin Üstündağ ile ar- kadaşları müdafaalarını yapacak. lardır. İ sunu değiştirdiği, karşılığında kâğıt; dükkün açarak halka satmağı da”) Şehrimizde bulunan Misir Hariciye Nazırı Fkselâns Abdülfettah Yahya Paşa bu sabah saat sekiz buçukta Trak vapuru İle Mudanyaya hareket etti Şehrin ekmek meselesi (Pazartesi günü Belediye-' de vaziyet görüşülecek Pazartesi günü belediyede yük bir toplantı yapılacak ve İs tanbulda son zamanlarda gene baş gösteren ekmek meselesinin esasi; şekilde halline çalışılacak: tır. Belediye ekonomik istişare heyetinin bulunacağı bu toplantı” da Fırıncılar Cemiyci r. e. ğirmenci ve kırmacılar ile toprak mahsulleri ofis müdürü de bulu- nacaktır. Bugün İstanbulda ekmek işinin şöyle zincirleme bir vaziyeti var- dır; 1 — İstanbul fırınedarı onu pa- hak aldıklarından dolayı ekmek narhinm yükseltilmesini istemek. tedirler, Filbakika son zamanlarda de- ğitmenci ve kırmacılar ekmeklik unların guvalına on kuruştan, yir-| 23 HAZIRAN — 1919 Oradan nie gidecek ve akşam şehrimize dönecektir. . Maher rem ulafirimiz maiyetleriyle birlikte yarın akşam saat onda Tra” süvanya vapuru İln Romanyuya hareket edecektir. Resimlerimiz miss fir mazırın dün âbideye çelenk koyma merasimiz” göstermektedir. Kocasını zehirlemek- ten suçlu Ağırcezada mu Birkaç ay evvel müddelumumi- liğe bir ihbar vaki olmuş, Salkım" söğütte Gülhaneprkı yanımda otu- ran Kâzımın karısı Hatice Hacer tarafından dostu ile evlenmek için zehirlenerek öldürüldüğü bildiril. mişti, Müddeiumumilik ihbar üzerine cesedi mezardan çıkartmış, tabbr. adlide yapılan otopsi sonunda da Kizımın zehirlenerek öldüğü şüp. hesi has olduğu için Hacer tev- kit edilmişti. Bilâhara tahliye edilen Hatice Hâcerin, dün ağırcera mahkeme- sinde muhakemesine başlanmıştır. Kocasını zehirlemekten suçlu kadın verdiği ifadesinde isnat e. dilen suçu reddetmiş; — Ben çok sevfiğim , kocamı, mi kuruşa kadar bir zam yapmış» | hiç bir zaman öldürmedim ve öl. lardır, Fırıncılar imaliye ücretini | landığı hastalıktan öldü. Hepsi de az görmekte ve buna zam iste. mektedirler. 2 — Değirmenci ve kırmacılar, bu zamma sebep olarak toprak mahsulleri. ofisinin kendilerine İstanbul ekmek çeşnisini karşıla- mıyacak şekilde kâfi randıman vermiyen düşük kaliteli buğday vermesini öne sürmektedirler. Bu şekilde randıman: temin etmek çin un pahalıya malolmaktadır, 3 — Toprak mahsulleri ofisi! devlet namına İstanbulda ekmek narhbınm yükselmemesi için ze rörma ucuz buğday satmakta, bu zarar hazine tarafından karşılan. maktadır. ji ! Satışlar yalnız değirmenci ve| kırmacılara yapılmaktadır. Satı - lan buğday da elde mevcut buğ” ğa en iyisidir, Yeni mahsula adar unlarda matlüp evsafın te. mini için ofisin halitasında yeni tadilât yapılmış ve bir beyaz, bir kızılca ve bir gertten mürekkep yeni bir balita satışa çıkarılmış - tar, 4 — Belediye, İstanbulda ek” mek narının yükselmemesi için devlet bir fedakârlığa girişmiş ol. duğundan narhin yükseltilmesine yen mubhaliitir. İtabiisi de budur. Bu vaziyette de| ğirmençi ve kırmacıların un fiyat” larmı yökseltmelerine mâni olmak jve imaliye ücretinin yükseltilmesi meselesini de bir tatlıya bağlamak Yizımdır. İşte pazartesi günkü içtimada ibu cihetler halolunacaktır. Esasen işin| suçlu olduğ. düremezdim de. O sadece yakı uydurma ve iftiradır, demiştir. Bundan sonra Hatice Hacerin komşuları Raif, Mehmet, Feride, Mahmut, Haydar ve Hac: şahit o larak dinlenilmiş, hülâsa rak şunları söylemek suretiyle maz Sabun ka bir kadın hakeme ediliyor Jun kadını itham etmişlerdir; — Biz Kâzımın hasta Halini gördük, fakt Haticenin zehir içir diğini görmüş değiliz. Yalnız, Kâ zum hasta yattığı 3 gün zarfında mütemadiyen — Yanıyorum! içimde bir şey var, © çikarılsa rahatlayacağım, deyip durdu. Kâzm hastalığından bir sene kadar evvel karısmı Cemil adında bir genç ile beraber Yenikapıda dolaşırken yakalamıştı. Bu Cemil de Kâzım öldüğü gün evde, Hati, senin yanımda ii, Hasta öldüğü zaman sol omu- sunda bir morartı, ayağında da bir yara vardı. Kefene sarıldıktan sönci di ağzınddn An işeme Muşta isis b Kâzım hasta yattı ği zaman biz birçok defalar Haticeye bir doktor getirmesini söyledik, fakat o her zamani — Bir şey yok, geçecek, diye atlattı, durdu... İ Mahkeme, şahitlerin celbi için İ duruşmayı başka bir güne bırak. İ mıştır. zanı cina- yetinin muhakemesi Müddeiumumi muavini, katilin sesinden tanılarak yakal Kantarcılarda (Ahmet Nural sabun fabrikasında fabrika bekçi- 8i 60 yaşımda, Şevkiyi harsızlığını önlemek istediği için, sabun ha- muru kazanma atarak eriten, Man| surun muhakemesi bitmek Üzere- dir. Dün de ağırceza mahıkem ği de devam edilen muhakemede, va. kanın tahkikatın: yapan müddei- umum! muavini Orhan Köni ile emniyet odirektörlüğünden Sait şahit olarak dinlenilmişlerdir. Müddelumumi muavini verdiği ifadesinde, Mansurun, ne suretle dığı delilleri şöylece ortaya koy- du: — Vakayı Pazar günü öğle ö.| seri haber aldım. Hemen mahalli, ne giderek suç delillerini toplama iTeonton amca hayvanat bançesinde anladığını ve var andığını anlattı ya başladım. Tahkikat (sırasında fabrika yanındaki medresede otu” J ran aileler gördüm. Bunlara fabri- | kada bir gül dıklarını sordüm. Bunlardan Gül sim adındaki kadın; itü duyup duyma, — Evet, dedi. Dün bir aralık | aberada kavga old kazana atayım da gör,, diye bir ses işittim, ama bir şey görmedim. Keşif yaptırmıya karar vererek, Fatih sulh hâkiminin huzurunda, Mansur ve diğer sekiz işçiye: — Seni kazana atayım da gör; diye bağırttım. Gülsi bunl de Mansurun sesini tanıdı. “Bin dan sonra 8 İşçi arasında bir daha keşif yaptım. Kadın yine tanıdı, Mansur burada birdenbire aya. | — Kazan bir buçük metre yük-| ği benim gibi lesa lu: “Ben seni | —— ZLE Şehirden viemtekellin. i Arkeoloji talebeleri Orla Avrupada seyahal# çıkacaklar İstanbul Üniversitesinin Arke İ loji enstitüsünden (50 kişilik Bi kafile Profesör Hâmit Nafizin kanlığı altında orta Avrupa me” leketlerine bir tetkik gezisine $ kacaklardır. Telebeler evvelâ R” gidecekler, oradaki pet rol havzasmda tetkikler yapi” caklardır. Romanyadan sonra Ayusturfi ve İsviçreye giderek Alp dağ” nin teşekkülü etrafında incelem€ lerde bulunacaklardır. Gesi yirmi gün kadar süreci” dir, l | Nazım Hikmef Ağırcezadaki muhakemesi? Uzun zamandanberi ağreiii mahkemesinde komünletlik. tf” * kâtı yapmak suçundan muhek' edilen şâir Nâzım Hikmet, Hikmet ve arkadaşlarının muğ* kemesi dün bitirilmiştir. Muhakeme neticesinde NAS” Hikmet ile Doktor Hikmetin * arkadaşlarının suçsuz olduklari ” İaşılarak berâetlerine karar “' miştir. Yalnız Cenap Şaha adındaki suçlu 6 ay ağır hap” mahküm edilmiştir. liğe 'Kadın çoraplar! Fabrikatörler kalın yapmak istiyorlar Çorap fabrikatörlerinin Ank raya gidecek heyetin yapacağı ,* iflere alt rapor hazırlanmıştır” Corap fabriketörlerinin yapi * cakları bu tektifler Alman müt€ bassısı Karl Abe'nin tekliflef” tamamen zıttır. Çorap fabrika” İ 57 geyçten dalla aşağı geyçt€ kine kullanılmasını istemekti ler. Bugün şehrimizde 54 geysi” makine vardır. Bu suretle dö. yanın en İnce çoraplar; mw memlekt yapılmaktadır. Çorapçılar 560 denyeden e iplik kullanılmasını da teklif mektedirler, Bu şekilde ipekli dın çorapları bir hayli kalı olacaktır. . ——— boylu birisi, bir adamı buraya #” | maz, dedi. Orhan Köni; — Kâzan ağının yüksekliği 65 santimdir. Mansur srar etti, Fakat di ta Cemil Kıvırtik: — Müvekkilim yanılıyor, vinin söylediği doğrudur. Ben mizde rikaya giderek kazanı görü Ancak 60 santim yüksekliğini. dir, dedi, Ve muhakeme d€ a Zer şahitlerin celbi için başka güne bırakıldı, Dün beraat kararı aldi