kel meselesi dnberi İZDE haftalar Balay, eva eden bir “Â- Sakı var: o şehirlerimiz, a açabideler için pek 1 Beri, riyorlarmış; heykel- ğ e İçin, maliyet fiyatı ğ slini istiyorlarmış; sa- in hakkı olarak, bir iy ice kadar o büyük kal doğru değilmiş. karışık bir mesele | kisa a nan şöyle bir şey İN ; Bİr sanat eseri ile para Münasebet olabilir? Çir- yi Miz bin liraya pahalıdır; N ya — vcuz değildir. Çir leş aliyeş iyatı ne olursa ol az yoktar; çünkü addey, artık pek işe ya» e koymuştur. Tüp için- U kaş YA Şu kadar kuruş ede n kabanın üzerine ya- e, neye yarıyabilir? i hiye İçin de - tamamile de- tu * Yukarı böyledir. O dm bu Kadar lira, bu 4 Yaktı, lira eder demenin pek z r. Mesele sadi nda bir anlaşı a Mörlere $u yolda bir ce- i lir: “Eseri için © farla ne sanatkârın, sanat abe “ği « Onu tembelliğe, vur ğ Mlinıy yevkediyor. Bir heykeli ay ? bin lira 1 sanat hakkı al- enin osanatleki id; «4 İle - tüccap ediyor. Ar ol at temayüllerini de dü m or; her ısmarlaramı, 3s- Mihri Seyfine uyacak © şekilde 1 sanatkârların — hiçbir etmedikleri, çirkinliğini ya, 16 pek&iâ bildikleri e bei bir fivatln (satmakta #örmedikleri misallerle £ » Onlar o içlerinden ii ninüror. “Şimdi bu mana- if kök, ptarak zengin olurum, İ bildiğim gibi çalışır, as e Yücude getiririm.,, Bu, ka, Yaklış Obir düşüncedir; SİNİ bir kere bayağılaştır- İlay, 8, bir daha o halden ibi İmkân yoktur. Bunun ri e ye lüzumundan fazla Ni hem © parayı verene, yerle “zarar getiriyor. Â- SİKİ ortaya © alanlar İşi / bakımından ele almıyor, le “Bi da, bizde sanatin sti: i üyorlar.., enilebilir ki7 “Gerçi bir sa- kiymetini para ile ölç“ ildir; fakat ii Y 7 paradan vasıtası bilmiyen bu » sanat eserleri için de tesis etmiş; falan ru nk İn peer İm, Sani şu kadar kuruş eder, d am tablolarına şu kadar (sa BAğtmdır. Bizde yazının, kiymeti — ötedenberi az nin Fakat bir tab- ele me vermek © lâzim Vek bilmiyoruz. Bu yüzden z timiz şaşırıyorlar, Av- İç çncak bir vereceklerine te, veb, ön vermeğe kalkıyor” — Avrupa'daki sanat pi 1 .i a yalarım yakım fiyatlar di Y ie a E İdzımdır.., di v elerin hepsi az çok doğ ? ide müdafaa o elmek dayi akat bana öyle geliyor ki Te öbide jşinin ta kökün“ Müzik yardır: memlekete Ming, Sanat kıymetlerinde pek Mana eserler tanıtmak he aksi yapıldı: Kripel'in Canonica'nınkileria n ve kıymetsiz oldur Sirki Be m anlıyanlar ittifak & n kendi mütalenmi söy“ Tika SÜnkü o sanatten anlar #erek Türk, gerek ecnebi * Sânatkâra © sorun, size *, Canonica'nın da birer ERİL, alelide birer hevkek li söylüyor, O halde bu nl başlamalıdır. Mevcut & NM e demiyorum: on- ; Va ix hi, İcin artık £ tarihi birer İğ, idir: memleketimizde di- a 1 ay kellerdir. Onlar kalır; ği tiği *onra, Avrupa'dan sa- kay sağı kalkınca mümkün biyer ©n iyisini gelirmeliyiz; lerimizi ancak kendi ve HABER— Nor Bir zabıt varakası değil devrilmiş çam ABİT VERAKASI İMAT EDÜP SATMIŞ OLDUGU EKMEĞİN İÇİNDEN ÖLMÜŞ BÖCEK ÇIKTIĞI İÇİN VERİLEN CEZAYA İTİRAZ EDEN SUÇLUNUN İTİRAZİNIN GAYRI VARİT GÖRÜLDÜ. GÜNDEN BEŞ GÜN SAN'AT VE TİCARETTEN MEN EDİL MİŞTİR.,, Bu zabıt varakası belediye memurları tarafmdan yazılıp İs. ianbul kız lisesi caddesinin sonundaki bir fırının üzerine yapış- tarılmıştır. Henüz yazıp okumayı yeni öğrenen bir küçük çocuk acemiliği ile kitab, cl harfleri karmakarışık, büyük küçük harf, ler biribirine girmiş bir halde yazılan bu zabıt varakasını oku- yünen göreceksiniz ki, dört satırlık bu varakada, ne cümleler, ne kelimeler yerli yerindedir. Hüç şüphesiz bir ccnebi, önüne bir Türk lüçati alarak bu zabıt varakasından daha doğru ve daha dürüst bir dille böy. le bir fikri ifadeye muvaffak olabilirdi, Binlerce vatandaşım “zerinden en göze görünür yerine zabıt geçtiği bu caddenin varakası İsmi (oOaltında böyle bir varakanın Ofalik edilmesi, yalnız Ovatandaşların gözlerini hırpalamakla kalmıyor, türkçe okuyup yazma bilmiyen. lerin nasıl olup da zabıt varakası tanzim mevki ve salâhiyetinde bulunduklarma hayret ve teessür uyandırıyor. Dünyanm en kolay alfabesine sahibiz. Altmı tstüne getirdi. ğimiz halde de dürüst mana çıkarılabilecek kadar elâstiki sarf ve nahvi olan bir dil sahibiyiz. Nihayet gördüğümüz bu varaka urun bir ilâm değil, dört satırlık bir tebliğdir. Birçok mekteplilerin önline toplanarak istihfafla, slayla gü, lüştükleri bu zabıt varakası, belediyenin otoritesi bakımından da tehlikeli bir netice verebilir. Bunu yazmağa her kimse, halkın gözü önüne, şünmemiş midir? Yoksa hâdise teşebbüs eden okunmak üzere asdacağını dü- yalnız zabit ovarakasını tutmuş olmak ve ne olursa olsun bir şey yazıp asmakla bitmiş mi olu- yor? ekseriya zabıt yarakaları böyle zabt ve rabir olmıyan, siya» ku sibakı bulunmıyan, uzun, karışık, yazanm kendinden başkası tarafından okunup anlaşılmaz tarzda oluyor. Bu memlekette az çok ekmek yiyebilecek bu salâhiyette bir memurun, önce ana dilini okuyup yazması şart değil midir? Ev- velâ zabıt varakasmın bu gibi memurlar için tutulması lâzımgel. Şehrin sıhhat, hayat ve emniyet şartlarını tahakkuk ettir. mek gibi çok yüksek bir hedefin elemanları olan bu gibi memur- Jarm bu kadar mühim bir vazifeyi, şu varakadan anlaşılan ehli. yet ve dirayetlerile tedvir edebileceklerine inanılabilir mi? Ne zamana kadar dilimize saygıda, hürmefte kusur Glece. ğiz* “ Belediyenin kendi şahsiyeti maseviyesini de müttemir ede. bilecek böyle şekli itibariyle küçük, fakat, mahiyeti itibarile çok büyük kusur ve dikkatsizlikleri varakası ve sairenin belediyece masını İsteriz. Sovyet partisi Molotof ve Jdanofun raporlarını kabul etti Moskova, 21 (A.A.) — Parti nin 18 nci kongresi Molotof ve Jdanofun raporlarını, komisyonda yapılan tadilâtla birlikte kabul et- miştir, Müteakiben celsenin başkanı Andreef parti programının, bu günkü ileri vaziyete uygun olma- dığını ileri sürerek, tadilini ve bu tadil için bir komisyon (teşkilini teklif etmiştir. Bu teklif ile komis yona Stalinin başkanlığında Molo tof, Kaganoviç, Voroşilof, Kale . nin, Nikayan, Anârcef, Jdanof, Kruçef ve diğer zevatın seçilmesi teklifi alkışlarla kabul edilmiştir. matkârlarımıza yaplırmakıyız. Onla” rım eserleri pek güzel olmazsa da zarar yoktur, çünkü nihayet bizim- dir. “Bu kadarını o yapabiliyoruz”, deriz. Para meselesini işin bu tarafı halledilmeden konuşmağa imkân yok tur. Çünkü bundan sonra da şöyle bir mesele karşısında kalabiliriz: ş6- hirlerimiz âbidelerini en (ucuz yı” pana ısmarlamağa kalkar. Hiç şüphe” siz ki bu da, memnuniyetle karşıla” nâcak bir netice olmaz. Nurullah ATAÇ ELEDİYE İstişare heyeti matnamesinin tadilini, mağyuş yağ . EŞİKTAŞTA gümrük memuru Ab- dülkerim oğlu Rauf, palamut balı- ğt yemiş vö yehirlenme ârizı göstermiş, ye relsliğinden istemiştir. danberi istişare | heyetiymiş de değiliz. Belediye istişare heyeti ! Eğer istişare heyetinin vazifesi bu i- se, bu hesaba göre İstanbul halkı Yıllar, derhal hastaneye kaldırılmış. Mutlaka bu balıklar o Marmarada ve Haliçte yakalananlardır. Yoksa bu balık, ların zehirli mahlâk olmalarma akıl ermez, önliyebilmek için, bu gibi zabıt kontrol edilmeden talik olunma- Dal, Çinlilerin bir zaferi Çan Kay Şek kumandanları Hongkong, 21 (A.A.) — Çin Ajansı bildiriyor! Şensi vilâyeti dahilinde Luya - şanda bulunan Kurasava kuman - dasımdaki Japon garnizonu Çinli . er tarafından mağlüöp edilmiştir. Japonlar 700 den fazla ölü vermiş ler ve birçok harp malzemesi br - rakmışlardır. Çunking, 21 (A.A.) — Dün öğ. leden sönra üç Çin bombardıman tayyaresi Poyang gölünün doğu kıyısında demirli bulunan üç Ja - pon harp gemisini bombardıman etmişlerdir. Gemilerden birine tam isabet vukubulmuştur. İçang. 21 (A.A.) — Başkuman- dan Çankayşek Hupeh vilâyetinin merkez cepheleri üzerindeki Çin kumandanlarını #on yirmi gün zarfndaki < muvaffakıyetlerinden dolayı tebrik etmiştir. Bu cephede Han nehrinin iki , tarafındaki muhasım kuvvetler mütemadiyen topçu ateşi teati etmektedir, Japonların nehri geç. mek için yaptığı biltün teşebbüs- ler akim kalmıştır. yağ tali- ii Zehirli farkında Ae Post Anadolumuzun Okuyucularımızdan bir zat mat- baâmıza gelerek, nazarı dikkatimizi çok mühim bir mesele üzerine çevir» di, Önee bir şikâyet halinde dirledi- Himiz bu bâdisenin, çok şamil bir iş ve bir memleket meselesi oldu- ğunu gördük. Kariimiz diyor ki: “Bilmem hiç şu evlerde çalışan, anasız, babasız, ailesiz, (nereden geldiği, kime ait bulunduğu malüm olmıyan irili ufaklı genç kızlar, ka" dınlar, çocuklu kadınlar vardır. Nereden olduğunu asla öğreneme” diğim bir şekilde hizmetçiye muh- taç evleri koku alır gibi bulan bazı vasıtalar, böyle hizmetçileri teda- rik ederek gvlere yamıyorlar, Bir müddet hizmetinden o mem nun olduğunuz &hizmetçinizin bir gün en kıymetli şeylerinizden birini çalarak kaybolduğunu görüyorsu” nuz, Size o kadar yanılıp yakılmış, ha” yat ve macerası (o kadar hâzin tasvir ve izah etmiştir ki onu poli- se vermeğe kıyamazsınız. Fakat gel zaman git zaman onu ya bir pastacı veya bir muhallebici dükkânmda boyanmış, (süslenmiş görürsünüz veyahut da bir geceya” rısı garip bir tesadüfle fena sokakla” rın başlarında karşınıza çikiverir. Bunlar kimlerdir, bu işi idare e den bir şebeke mi var, bu memle- ket eviâtlarını hizmetçilikten başla tıp kötü bir âkibete ( sürükliyerek geçinenler mi var? Bir türlü şu ha kikati meydana çıkaramadım. Kaç kere hizmetçi aldım, bütün arzularını yaptım. Fakat sanki hiz- metçilerin peşlerine takılmış esra rengiz insanlar varmış gibi bir gün bu kızın veya kadının evden çekilip alındığını gördüm. Bu işin bir yoluna konmaması aile lerimizin umumi emniyeti bakımın» dan da çok tehlikeli olmaktadır. Gelen kız hasta mıdır, sağlan mr dır, nedir, nenin nesidir bilmek im: kânsızdır. En garibi bu hizmetçile- rin evlere sokulabilmesidir. Nasi bir usul kullanıyorlar ki, bizim şüp- hemizi celbetmeden veya dikkatimiz. olmadan evlerimize girebiliyorlar, Ben bunların içinde çok küçük yaştakilerini gördüm. Ahlâkları ü- zerinden dikkat ve alâka jledur dum, Bazıları pek masum olmasına rağmen bir müddet sönra her nasıl oluyorsa, bilmem, birdenbire kabak İ çiçeği gibi açılıveriyor, bazıları da saklamak istemelerine rağmen çok ahlâksız olduklarını birçok vesileler Ja gösteriyorlar. Bunlardan kimse siz olduklarını iddia (edenleri de sırasında takip ettim. Meselâ haf- tada bir izninden istifade ediyor ve çıkıp gidiyor. Geldiği zaman Üze rinde benim verdiğimden fazla pa- ra buluyorum. Bu bir esrarengiz meseledir. Alâkadarların dikkat na" zarlarını celbetmenizi islerim.,, Filhakika böyle bir mesele vardır ve im bir memleket davası halinde dir. Anadolumuzun muhtelif yerlerin” unun Meselesi Hizmetçi genç kızların peşine (takılan esrarengiz bir şebeke mi Var ? muhtelif yerlerinden ve aile den ve aile ocaklarından koparılıp alınmış küçük yaşta çocuklar evlât* lık olarak aileler nezdine veriliyor ve bunlar bir müddet sonra sokak” lara dökülüyor. Ortada bu gibi hizmetçi | işlerini tamamile emniyete bağlayacak bir teşekkül mevcut olmadığı için siz metçi ihtiyacı karşısında aileler, bi ribirinden medet umuyorlar ve bu suretle bu Anadolu yavruları evlere giriyor. Fakat, bunların peşine düş- müş olanlar, avlamak için fırsat bek liyorlar ve nihayet düşürüyorlar. Hâdisenin böyle cereyan ettiğin de şüphe yoktur. Bunlar kimlerdir, tayin edemeyiz. Fakat bazı hizmet- çiletin muhtelif yerles'e dilencilik ettiklerine de şahit olduğumuza gö ire, dilencilerin bunların peşlerine düşenler arasında bulunduğu mey dandadır. Ne olursa olsun, evlerde hizmetçi” lik edebileceklerin her şeyden öne yaşlarının nazarı dikkate alınması ve kendilerinin müsecocl bulunma sı, belediye, sıhhat idaresi, (zabıta tarafından daimi kontrol — altında olması gerektir. Hizmetçi alıpda canı yanmamış hemen pek az aile vardır. Bu işi önlemek, memleket evlât larının mukağderatına (o takılmış bu fena âkibeti izale etmek olur. Burun için bizim (aklımıza gelen tedbirler şunlardır: d “1 — Eviâtlık olarak almacak ç0 ların zabıta, belediye ve sıhhat | idarelerinde tescil olunmaları ve bu suretle bir aileye raptedilmeleri lâ zamdır, Bu aile bu çocuğun tahsil çağını nazarı dikkale alarak ona hiç olmazsa ilkmektep tahsilini vermek İle mükellef kılınmalıdır. Evlâtlık olarak alman çocukların âile vaziyetleri tetkik edilerek haki: katen çocuklarına bakamıy'acak hal“ de olup olmadıkları tesbit olunmalı ve böyle çocuk tellâllığı ve satıcılığı önüne şiddetle geçmelidir. Şam Fransız kıtaları tarafından işgal edildi Şam, 21 (A.A.) — Havas: Şehir tamamiyle Fransız kıtala. rı tarafından işgal edilmiştir. Kr- talar büyük bir sükünet içinde şehrin merkezindeki sevkulceyş noktalarını tahkim etmektedirler. Sokaklarda vücuda getirilmiş olan barikadlar tahrip edilmiştir. Fransız makamları bazı tahrikât, çıları tevkif etmişlerdir. yz, Suriye parlâmentosu Polis muhafazası altında toplandı Beyrut, 21 (A.A.) — Suriye parlâmentosu bugün polisin mu - hafazası altında toplanmışsa da nısab ekseriyet mevcut olmadı - ğından bu açılış celsenin talikine meçburiyet hâsıl olmuştur. Sanırız ki balıklar, geceleri Beyazida me- yorlar, balıklar Bir miş ola! sik gele) yazıda doğru karaya cıkıp pasta filân yi. cümlenin manası KDAMDA “Harb olacak mı?” baş- kir yazıyı okuduk. Şöyle bitiyor: “Falla, insanlar hakikaten fellla delir- A, N, Karacan, Bu bir rasgele değil ha, bu ceridede sık Mim. ocaklarından koparılıp alınan küçük yaşta ço- cuklar, evlâdlık olarak, aileler nezdine veriliyor ve bunlar bir müddet sonra sokaklara dökülüyor 2 — Belediyede, sıhhat idaresinin ve zabıtanın iştirakile daimi bir ko" misyon veya bir şube kurularak bü- tün memlekette mevcut bu gibi hizmetçi, çamaşırcı, ahçı (vesaire gibi iş ihtiyacı içinde (o bulunanları toplamalı, tesbit etmeli, tescil etme- li, hüviyetlendirmeli ve bütün ha“ yat ahvalini ehemmiyetle tetkik ve kontrol altında bulundurmalıdır. Bu hareket bütün vilâyetlerin ve* ya belediyelerin asıl vazifeleri ara- sna sokularak memleket yavrula- rının hizmetçilik (gibi işlerde har- canmamaları temin edilmelidir. 3 — Hizmetçi, ahçı veya bu va dideki işçilere ihtiyacı olanlar bu resmi müesseseye müracaat ederek bu gibi işçileri tedarik etmelidir. Ve bu suretle aldıkları maaş veya üc ret veya yevmiyeden bir miktar ke* silerek bu işçilerin işsizliği, hasta tık, vesairesi gibi ahvaline omedar olmak üzere bir teavün sandığı ku” rulmalı ve işçilerin de hayat emni- yelleri temin olunmalı, emniyetsiz- likten dolayı düştükleri (fena âki- betler önlenmelidir., 4 — Hizmetçi vesaire gibi bu taradaki işçilerin birer hüviyet vesi- kası olmalı her ay sıhhat, zabıta ve belediye dairelerince kontrol edilip tetkik edilmelidir. Ayrıca iş dairesi de bu gibi işçilerin mesai vesair u- murile meşgul olmalıdır. Yani topyekün bu işi hükümet te- şekküllerinin himaye ve (idareleri altına alması zamanı gelmiş bulu” nuyor, Bunun faydaları, hiç olmazsa za" rarlarını kaldırılması ile idrâk edil mi şolur. Kırklarelinde arteziyen açılacak Kasaba civarında iyi su bulunamadı Memlekette bütün kasaba ve şe. hirlerin en sıhhi Gir şekilde hazır" lanmış ve temiz kaynaklardan isal edilmiş suya kavuşması için Da - hiliye Vekâleti tarafından tatbik Olunan içme suyu programı bü - yük bir muvaffakıyetle yürümek- tedir, Bugün memleketimizin et. rafında su aranmamış hiçbir şehir ve kasaba yoktur. Bu şehir ve ka" sabalar civarında içmeğe salih ol- duğu görülen sular bulununca der hal nümuneler alınarak tahlile gönderilmekte ve bunların tah - Milleri yapıldıktan sonra filhakika içilebilecekleri anlaşılınca suyun bulunduğu yerden kasabaya isale- $i için proje hazırlanmaktadır. Bâzı şehir ve kasabalar civa . rında yapılan bütün araştırmalara rağmen içilmeğe salih su kaynağı bulunamamıştır. Dahiliye Vekâ » leti bu gibi şehir ve kasabalara ârtejiyen mütehassısları gönder - miştir. Bu gibi yerler civarında arazinin vaziyeti tetkik edilerek arteziyen kuyuları açılıp açılamı - yacağı araştırılmaktadır. Bunlar - dan ilk olarak civarında iyi içme suyu bulunamıyan Kırklareli top. rakaltı su araştırmaları için faa - İiyete geçilmiştir. Kırklareli ci » varında derhal arteziyen sondajr - na başlanacaktır.