N iş Bı donyayı okuduğunuz. vakit Böçmem için vakit gelmiş Tan, ğ | aç, | Salamış olacaksmız. Bu M Mir mektuptur, Cumhuriyet İN > Eiliğine hitaben yazıl - iç, YAZISI değil, Gazetelerden| 1 kesitmmiy, kelimeler, cümle - İ |, sonra bir kâğıt üze. mıştır. Bu mektub Ataştarş İk, Yuturucu maddeler Kaçakçı- | ak bar ediyor. Oğlu vasıta- | | Mebirlenmin uydurma bir an- | Yazılan bu mektubun , BAyesi sdnleti aleyhimde ha İl Eetİrmoktir. Okuyunuz. Mag kalktı, vesikayı Benua. | İkisi beraber okudular: mi müddeinmumiliğine, arı size göz yaşları içer» | üne yazıyor. Sevgili oğ- | ilini size haber veren bu | Nalet istiyor, Talisiz yavrum N Tasındayken alıştığı 10 - etizile öldü, Onu bu zehir. van ve kendisine zehir te, Niste Viktorya sokağında İk, ida oturan Hangsl ismin- Metil, h iv a, afyon, morfin, eroin Yt, Denzer öldürücü zehirler Uğraşan bir sefildir, Yardımı sayılabilecek bir tana bu adamm ismini ve b « Bu maddeleri ya- Ma elenen getiriyor. Ve Mumarak otomobille bu lalamış olacakmz. Zehir. — , İsmimi ve adre, "ti, doğru olmaz. Kendimi Ye arkadaşlarının batika- Hartarmak ktiyorum.,, (Ümitsiz bir anne) aa Sy ültince ki adam biribiri- ayr, Rökür yerine geçti wi bir sesle: i, Mikayı da ifadenize ilâve N dedi, devam ediniz, Metz okur okumaz ka. N erdim, Spanopulosu öldü - Popçu muhakkak Jâzm bir i ON hayatım mevzubahs. » Mevzubahs olan yalnız eği mi? ” Hayatım. Sonra bizim İş, * Xside budur. Hiyanet <ezalandırılır. Orun İ. “MN * bildiği bir ösmin ilk mektup yazdım. Mon ya verdim. Ayni 12 4 diyebilirsiniz. Bu Ağustos sabahı Spano- geldi, Bu mektupta d At ve yerde kendisine N Yeriliyorda, a a Yazı odaamdaki ocak. o Yünan © mektup değil yakmasını ka, #imiştim. O du gözü, Mektub yakt, Öldür- ki evvel evine uğ - mi Arkadaşımm em. İyice bildiğim için dt Bast on birde ve hye olan Verdön cad- Ben de yürüyerek ii değiştirdim. Bine çok benziyen “> BG ee — Bu elbise ne oldu? — Sözlerimi kesmeyiniz rica ede- rim, Süratli bir makyaj yaptım. Ve çantam elimde Verdön meydanına gittim. Şapkam gözlerimin Üstünde Spanopulosun otomobiline girdim, Beni tanıdı, Biraz endişe eder gibi oldu. Fakat birkaç kelimeyle kendi sini tatmin ettim. Sağına oturdum ve: “evde masanın Üzerinde şunları buldum, size derhal vermem icap ©. diyordu,, diye bir gazeteye sardığım birtakım plânları verdim. O kağıtları karıştırırken çantam. dan çikardığım ince bıçağı kalbine yerleştirdim. Ah bile demeden yus- tıklarının üzerine yuvarlandı. Der - hal ölmüştü. Cebinden çantasını al. dım. Hırsızlık için değil, fakat belki içersinde bizim kim olduğumuzu meydana çıkaracak evrak vardı. Ni. tekim tahminimde (o yanılmamışım, Bu evrakm ne olduğunu tahit söy. lemem. O vakıt arabadan ayrıldım. Eve döndüm. Gerisini siz biliyorsu- nuz artık, — Ya otomobilde giderken bera- ber uğradığımız taarruz neydi? — Size itimat telkin için ben ter. tip ettirmiştim. — Süç ortaklarımıza 01? — Meçhul şahıslar deyip geçe - Um, — Hizmetçinizin bu işte rolü ne. dir 7 — Hiçbir roll yok, — Peki ya kadın kıyafetine gire- rok çektiği telgraf, — Haberim yok. — Ya uşağınızı söyletirsek,. - Töcrlike skills Bile ne diye soruyorsunuz öyleysö, Kısa bir süküt.. Keskin bakışla - ro çarpışması, Japon sözüne devam etti: — Başka sunller hazırlayarak yo- rulmayınız. Başka hiçbir şeye cevap verecok değilim. — Son sözünüz bu mu? — Evet, — Ö halde imzadan evvel ifadeni. si okuyacağım. Nakleden: EF. K. — Hacet yok. Sağ elimden ke - lepçeyi çıkarırsanız ben imzalarım. Hangsi komisere elini uzattı, O bu hareketin fârkına varmamış gi. bi yerinden kalktı, Yürüdü, mücale. le esnâsında yöre düşen Japonyaj- Din roververini aldı, Masa yanına geldi, Hangsinin önüne imyalsna - câk kâğıtları koydu, sonra sover - veri muayene ederek “dolu, dedi. Silâh: Japonun ensesine dayadı: — Anlıyorsunuz değil mi? — Çok iyi anlıyorum. Şimdi &e. lepçeleri çrkarınca şüpheli ulak bir hareket yaparsam İlzerime atog & . deceksiniz. Fakat müsterih olunuz, Elim serbest kalır Kalmaz elimi u - Zatacak, kalemi alacak, bokkaya ba. tıracak, imza etlikten sonra kalemi bırakacağım. Bu kadar değil mi? — Evet. Uzatm ellerinizi, Japon itaat otti. Hafif bir demir sesi,. Sonra Japonun sörbestleşen sağ eli ucunda eyvelce ufak bir ölü kafası işlenmiş fildişi kalemi alör. Kâğıt üzerine eğildi. Ensesine de- gen roververin soğuk temasi altm. da ifadesinin yazılı olduğu üç kâğı. dr birer birer imzaladı, Üçüncü imza bitince seri bir ha - reketle kalemi kaldırdi ve kalemin ucundaki ölü kafasını ağzıma götü - rerek dişlerile kopardı. Hangsinin vücudu titredi ve ma- $a Üzerine yığılıverdi. Ağzından si. zan köpük son imzaladığı kâğıdı biraz rslattı. Rokur bir küfür savurdu, Benuva “öldü!,, diye haykırdı. Rokur odada dolaşıp duruyordu: — Ben ne ahmakmışım., Bundan #öphe etmem lâzımdı, Benuvn bu fikri takip etti: — Siz ona kendi Stilonuzu vere- bilirdiniz. — Doğru. Fakat ker şeyi birden düşünemiyorum. Komiser durdu ve ölüye baktı ve üç kelime İle Hangsi meselesi hak. kmda &on kararı bildirdi: — Ölüm karşısında hiçbir şey ya pilamaz. Katil intihar etti. Amme hukuku bakımından takibat dur . muştur, BİTTİ HABER — Alşam Postası Eşi bulunmaz bir müstantik Yazan : Gaston Picorr! — Şu mühürlenecek evrak ne olacak, bay müstantik?. — Onlara sonra bakarır, daha çok vaktimiz var.. Memur içini çekti ve müstan- tika doğru uzattığı dosyeyi geriye #ldr, Halindeki hoşnutsuzluğu bel. li :meğe gayret ediyördu. Bu genç müstantiğin vazifeşindeki hafifliği ve ciddiyete uymayan ha- reketleri onu âlleta rahatsız edi- yordü, ... Gece yarısından sonra sabahın saat birine doğru mösyö Jan Re- gard, müstantik mösyö Balzaire'in kapısını çalıyordu. Kapıyı müs. tantik açtı. Arkasından ibtiyar hizmetçi kadın Marianın korku ile tekallüs etmiş çehresi gözüküyor- du. Efendisi onu azarlıyordu. Hizmetçi kadın elinde tuttuğu kırmızı camlı feneri yukarıya 'doğ- ru kaldırdı, Jan Regardın yüzü aydınlandığı zaman, müstantik hayretle bağırdı: — Vay sen misin?. Sonra ihtiyar hizmetçiye dö- nerek; — Görüyorsun ya, Maria, de. di. Gelen arkadaşım mösyö Re garddan başka kimse (değil! , Arkadaşından içeriye girmesini rica e! ven sonra başımın bir işa- reti ile hizmetçiyi göstererek; — Kusuruna bakma, dedi, kor- kudan deli olacak. Bugün bütün şehir halkı böyle korku içinde, ... Müstantik, arkadaşı ile yalnız kalınca? » .— — Ey: söyle “pü iy gecenin lr tanir mail e da çıkageldin?. Ne diye geldin demek istiyorum.. — Büradan dört fersah mesafe. de motosikletim bozuldu. Mey - danda kimseler yoktu. Ben'de metosikletimi bir kenara bıraktım ve geceyi geçirecek bir yer ara- mağa koyuldum. Sonra senin bu civarda oturduğun aklıma geldi. O bana nasıl olsa yatacak bir yer bulur, dedim ve buraya geldim .. Çeviren : SUAT DERVİŞ İyi etmedim mi?, fişin bu küçük şehrin içinde böyle — Vallahi, pek te iyi etmiş sa-|bir cinayet epeyce heyecan uyan- yılamazsın.. Ben artık on beş gün. |dırdı.. Burada halkın, sinemalarda denberi L.. de oturmuyorum.. | müthiş haydutlar, bütün bir mem. !Beni oradaki vazifemden aldrlârjleket halkını korkutan caniler ve bu Allahın belâsı kasabaya ta- | seyrede cde kafaları öyle dolmuş yin ettiler. Eşyalarımı bile daha|ki, cinayeti bir iki çiftlik uşağına getirmedim.. Şurada kendime gö- | izafe edeceklerine müthiş bir cani- re bir yatağım var.. Başka da ye-!nin mevcudiyetini düşünüyorlar, rim yok., Şimdi seni nerede yatı- râcağım?, — Bâna şöyle rahat bir koltuk yetişir., — Öyle şey olur mu? Sana ra- hat bir yatak bulmalı. Doğrusu kentli yatağımı da veremem. Ra- batımı pek severim.. Yarın sabah İ burada bir panayır var.. Civar köy ve asabalardan gelen ahali bü- tün otelleri doldurmuş.. Oralarda da boş bir yer bulamazsın.. Seni nerede yatıracağım? Tamam, ak. uma bir şey geldi. Ami Gülümsedi ve sonra sözüne de- vam elti: — Bu hakikaten biraz garip ola- cak ama... Eğer farka varırlarsa ben de vaziyeti ona göre idare € derim. Zarâazı yok.. Gel bakalım, sana yatak buldum. İki adam gecenin karanlığı için. de yanyana yürüyorlardı. — Allah aşkma beni nereye gö- türüyorsun?. — Oraya varınca anlarsın. Uzun senelerdenberi dost olan Du iki adam eski hatıralardan bah- sediyorlar ve her biri kendi haya- tını anlatıyordu. Kendi sür'at re. gorlarından bahsetmiş ,olan, Jan Regard sordu: , — Daha seni meşhur edecek büyük bir cinayete tesadüf edeme- din mi?, — Ettim, hem debu akşam. ihtiyar bir adamı kendi evinde başına sert bir cisimle vurmak su- retiyle öldürdüler. İş pek te me- raklı bir şey değil, Cinayetin se. bebi hırsızlık, Fakat, henüz ta- bancanın garip bir âlet diye me- rakla seyredikliği bu şehirde her gün bir cinayet olmuyor. Orun — Ya bu zavallı?I, — Hangi zavallı?, Maktulden mi bahsediyorsun? Poh.. Doğru - | sunu istersen onun akibeti beni pek fazla alâkadar etmiyor. Ve arkadaşının sırtına dostça bir darbe indirerek devam etti; — Hâl eskisi gibi yufka yü- reklisin, Müstantik, gecenin sisi içinde sevimli görünen küçük bir evin önünde durdu, Cebinden çıkardı. ğı bir yığın anchtarı tecrübe ede- rek kapıyı nihayet açtı ve Jan Re“ garda: — Beni takip et! dedi. Onu takip eden motosiklet sür- at şampiyonu bir taşlığı geçtikten scnra bir odaya girdi. O zaman müstantik bir kibrit çaktı.. Kibri, tn ışığı altında görülen manza- radar fena halde ürken Jan Re gard gayri ihtiyari geriye çekil- di, Arkadaş: şöminenin üstünde duran şamtlanların birindeki mumu yaktı ve Jan bilâistisna herkesi korkutacak manzaranın bütün teferrilatını gördü. Koltuk. lardan birinin üstünde bir adam hareketsiz duruyordu. Başından yeni akmış kanlar yüzünü tama miyle boyamıştı. Gözlerinden biri yarr yarıya kapalı, diğer gözü ise yerinden fırlayacak gibi açılmıştı.. Ve bu göz sanki Yan Regard ve arkadaşından adaletin çabuk yeri" ne getirilmesini rica ediyordu. Müstantik: ” — İşte, dedi, sana bahsettiğim cinayetin işlendiği oda.. Eh, nasıl buluyorsun, kâfi derecede roman- tik mi?. Burada mükemmel bir uyku kestirebilirsin. Yatak pek (Lütfen sayfayı çeviriniz) HABER KAHRAMAN HAYDUD sezdirmeden Biyankayı da Ve- hedikten uzaklaştırmamız lâ. Zım, — Evet. — Nereye götüreceğim onu?. 349 — Bunu siz tayin edeceksiniz, monsenyör.. — Nasıl, evleneceğiniz günü ben mi tayin edeceğim?. — Şimdi Emperyanın yanın. Okuyucularına aynı zamanda bir kütüphane kazandıran yegâne gazetedir Bugüne kadar, Haber okuyucuları, takip ettiği gazetelerinden her gün kestikleri ve sakladıkları formaları citlettirerek (o beheri iki yüzer sayfadan eksik olmamak üzere 16 kitabı bu ciltle tamamlamış bulun maktadırlar, Bundan sonra sâyfalarımızda vermeye devam edeceğimiz eserle de “Kahraman Haydut,,u tamamlayan cildi elde edecekler ve bu suret le Mişel Zevako'nun hemen hemen bütün koleksiyonunu kazanmış ola caklardır. Haber, okuyucularına bu faydalı teşebbüsile bir kütüphane ka zandırdığından dolayı çok sevinçlidir. HABER'i takib ediniz ve dostlarınıza HABER okumalarını tavsiye ediniz Sizin menfaatinizi düşünen yegâne gezete HABER'dir. — Vakti gelince ben söyle- rim.. Sana bu hizmetlerin için ön ce peşinen bin, sonra da dört bin ekü vereceğim. Bu beş bin ekü mukabilin- de Biyankayı burada on beş gün alıkoyacaksın.. Şüpbesiz ki onun yemek paralarını ayrıca öderim, — Ya terbiye ücreti? — Bunun için de ayrıca, Ve- nedikten dışarda ödenmek şar. biyle beş bin ekü var. — Kabul. , lez di İM İş Bambo Aratenin sarayından çıktıktan sonra doğruca kendi sa rayına gitti. Daha içeri girer gir mez Sandrigoyla karşılaştı. Kardinal, Sandrigonun elin « den tutarak kabinesine aldı, Bambo sordu: — Ne zaman evleniyorsun?, Sandrigo, kardinale dikkatle bakarak cevap vestli; dan geliyorum.. Kendisinden gü- nün ne olacağını sordüm. Bana kardinal Bambo ile görüşmemi söyledi.. Ben de hemen buraya geldim.. Fakat ümid ederim ki, sizinle evvelce yaptığımız şifahi mukaveleyi hatırlayacaksınız ... Beni Biyanka ile evlenkdireceksi, niz. — Fakat siz de verdiğiniz sö- zü tutacaksınız. Bana Rolan Kandiyanoyu ya diri, ya ölümü. hakkak teslim edeceğinizi söyle- miştiniz.. — Evet, bunu yapacağım. Bi“ yanka ile evlenişimizden on beş gün sonra Relan Kandiyano el. İeri, ayakları bağlı olarak size teslim (o edilmiş bulunacaktır. Kendisini mümkün olduğu kadar diri yakalamıya çalışacağım.. Öl- dürmiye mecbur olursam © baş. ka, N — Demek izlivacınızdan on beş gün sonra Kandiyanonun ba gın; getireceksiniz?, — Dediğim gibi.