10 Zeytinciliğin inkişafı Eğede zeytin ağacı yetiştirme yarışı başladı Köylerde zeytincilik kursları açılıyor. Kurslarda yetişenler köylerde çalıştırılacak Tirede hayat çok pahalı Tire, (Hususi) — Tirede ba . yat çok pahalıdır. Belediye, ihti . kârla mücadeleden sarfınazar, yi yecek, içecek satışlarını bile lâyi - kile kontrola tâbi tutamamaktadır. Burada elektrik kilovat ücreti hâlâ yirmi beş kuruştur. Suyun tonu halka on kuruşa verilmekte. dir, Tereyağını 140 - 160 kuruştan ağâğı almak kabi! değildir. Koyun eti 50 kuruştur. Kuzu 60 kuruş. tan, dana da 40 kuruştan satılmak tadır. Ev kiraları çok yüksektir. İki, üç odalı bir evi en beş yirmi liradan aşağıya kiralamak kabil de ğildir, Pazarlarda satılan karışık yağlar, asidli sirkeler, muhtekirler elinde halka istenildiği fi rilmektedir. Şunu söyliyebilirim ki, Tirede hayat İstanbul, İzmir, hattâ Ankara gibi büyük şehirle. simizden daha pahalıdır, Belediyenin ihtikâirla mücade - eye girişmesi lâzımdır. Zeytin kursları Vilâyetin zeytinci köylerinde 'bu sene de zeytin budama ve ba. kım kursları açılacaktır. İzmir vi- Jâyetinin 4 mıntakasında bulunan dört zeytin bakım memuru Ker biri dört kurs açacaktır. Bu kurs lar, Ziraat Vekiletinden gelen program dahilinde (zeytin ağacı. mf toprağı, yetiştirilmesi, aşısı, toprak işlemesi ve bilhassa buda- ma tekniği üzerinde) duracaktır. On beşer günlük kurslarda köylü yetiştirileceketir. Geçen sene de on alir kursa. çıl mış ve bu kurslardan halk çok istifade lenmiştir, Köylüler, bu se- n€ daha büyük bir arzu ile teşki. lâta şimdiden kayıtların: yaptır « müktadırlar, Kurslarda her gün bir saat na. zari ders yedi saat tatbikat ve ge: celeri de köy odalarında konuş malar yapılacaktır. Kursun on be- şinci günü yapılan yoklama neti. cesinde derece kazananlara (usta) ikinci derece kazananlara (çırak) unvanı altında diplomalar verile-'runa 234 ka da odasına çekildi. Juana yalnız kaldr.. Biraz da düşünceliydi.. Aşksız boş bir halde geçen gençliğine üzülüyor gibiydi, Onun da yatma zamanı gelince kâlktı., Odasına gideceği #ra- da sokak kapısının vurulduğu” nu işidir gibi oldu. Evet kapı vuruluyordu. Eğilerek dinledi... Kapıyı açamazdı.. Çünkü Ro- lan her gelişinde: “Kapıyı kim çalarsa çalsın kat'iyyen açmıya. cakar ?,, demişti.. Kapıyı vuraa 6 veyahut İskala Brino olmuş ol- saydı muhakkak parola verecek. ti. Kap: bir defa dâha ve şiddetle vızuldu. Zayıf bir ses adını verdi: —Juana!. Bu ahenk onda hatıralar w andırıyordu, Tisredi ve sarar ir Mırıldanarak: — O! o... Burada ha? dedi. Sia tekrar etti : — Juana aç kapıyı, sesimi işit- tiğini bliyorum. Beni takip edi- yorlar. Yakalanmamı mı istiyor. sun? İvana biraz önce söndürdü. ğü şamdan yakıtı, Çehresi bal Mmüzau gini sararmışir. Elleri tit riyordü, Biyanka ile ihtiyar İand'yaasntın yattığı kısmın kop'snr Mükülyerek anahtarını cektir. Bu ustalar zeytin budama ve âşı işlerinde çalışabilecekler . dir, Küçük Menderes havzasında Tire, Ödemiş, Kuşadası ve Ba - yındır kazalarında ozeytinciliğe karşı hummalı; bir faaliyet bayla . mıştır. Bu dört Kaza tipkt biribi rine rekabet edercesine ağaç sa. yısını artıtmakta ve teknik “işleri benimsemektedirler. Bu mmtakanın zeytin bakım memüru Galip Ülgün, geçen sene ki kurelarda çök iyi randıman al- mış, köylüye kendisini sevdirmiş. tir. Zeytinciler ve köylü, ziraat işleri hakkında daima kendisik dırlar, Bu sene zeytin kurslarının ilki müdavelei efkârda bulunmakta . Tirenin Gireli köyünde, ikincisi Kuşadasının Şirince köyünde, &- şünçüsü Ödemişin Adagide nahi - yesinin Bademiye köyünde, dör - düncüsü Beydağ Pazaryeri köyün. de, beşinci kurs da Tirenin Uzun- kuyu mevkiinde açılacaktır. Be. şinci kurs Tirelilerin arzusu Üze- rine tesbit edilmiştir. Bütün köylere, kurs için hazır. bk yapmalar: bildirilmiştir. ZAYI — 929 yılımda Kadıköy | 7 nci ilkokulundan aldığım şahadet» üamemi zayi eltim. Yenisini alaca. Eımdan hükmü yoktur. Cihat Fahri MAİUME > Ann /poisni 1869 da (Baş tarafı 7 ncide) vardır. Buotel, beklendiğinden çok konforu olan bir levanten 1 meni tüccarların evleri de bu ci- vardadır. Şehrin en temiz yeri Pazarları ve yortu günleri, Trab güzel csvaplarımnı ve orada teşhir ederler, Bir kaç ağaç dikildikten sonra (o Trabzonun Champes . Elysöe'si olmuştur. Bu meyanda birkaç defa İran» dan veyahut içerinin muhtelif yer» lerinden gelen kervanları alâka ile seyrettim, Binden fazla hayvan, #- yaklarma köştek vurulmuş, yere uzatılan iplerin boyunca sıralan ler birine bağırarak, öbürünü dü- bin boynuna arpa torbasını geçi rerek, yahut bir devenin önüne bir kucak saman boşaltarak bayvan- larının etrafında gidip geliyorlar . renk İşlemeli örtüler örtülmüştü. lerle süslenmişti, Hemen hepsinin boynundan göğüslerine (çanlar, çıngraklar sallanıyordu. anfiteatr şeklinde kurulmuştur. Denizden görünüşü çok güzel- dir. Deniz kenarında parlak renk- leri ile pitoresk evler sıralanır. Arkalarında portakalr ve zey tin ağaçları arasında yarı saklan. İ mış diğer yapılar görünürler. Yer, yer, yeşillikler arasından zarif mermer sütunlara benziyen minareler yükselir, Gülen ve iç açan bu tablo ile eski Trabzon ka- lesi harebelerinin haşin çizgisi bir İstanbul İkinci İcra Dairesinden: 93 - 1533 iyi Bir borçtan 38 - 1339 rolu dosya İle mukaddema tahtı hacze almıp paarya çevrilmesine karar verilen bir adet Sabastian fabrikasi mamu . Yâtından 1,50 metre uzunluğunda torna makinasile bir adet Reirhold fabrikası mamulâtından A, P: 32 modeli 32 milimetrelik matkan ma. kimesi 9—2—939 müsadil perşembe gürü suni 15 ten 17 ye kadar Ga- latada Pergembepazatında © Çirçircikmazı 6 nolu Botrla Biraderler deposunda satilacaktır. O gün yapılan arttırmada verilen bedel mu hammen kıymetin 9673 i bulmadığı takdirde 15—2.—999 tarihine müsa dif çarşamba günü #ynt mahal ve saalle icra olunacak ikinci arttırma. da en son artlırana ihale edilecek! ir, Taliplerin satış günü ve saatlerinde mahallinde bulunacak memu . KAHRAMAN HAYDUD “7,5 pey ekçelerile müracaatları ilân olunur. W.P5) lo-| rafı vardır, şehre doğru hafif me- kantasıdır. Konsoloshaneler, ge-| yilli bir sırt verir. Bu sirtta bir mi acentaları, zengin rum ve er-İ .İ ki Komnenlerir sarayından kak zonun rumları ve ermenileri er) ziynetlerini | rin garına düşer, Kale duvarla” suşlardır. Türk, İranlı, Kürd ya”! pamuklarmdan, çuhalarmdan ve hut Ermeni katırcılar ve deveci. oyuncaklarından başka bir şey bi. verek, kayışları kasarak, yahut lerini bir çok gezintilerimde yavaş İ semerlerini çıkararak, bir merke- | yavaş keşfettim. K tin Kaynak, Bu hayvanların. çoğuna rengi-| kâri işlere, çok pahalı kıymetli taş. Takımları, püsküller, deniz bay.| meden kalmış paralara varmcıya vanları kabuğu ile yapılmış örgü-| kadar, ne istenilirse bu çarşıda Trabzon, deniz kenarı Üzerine | aramasın: bilmelidir. Bitpazarında is hz ciddi ve sestiz, çubuğugü Trabzon tezad vücuda getirir . Şarkta, Boztepe dağı, deniz ta* 21.47 kadmlar manastırı vardır. Eski 18,35 Müzik v9! İbir öbidenin bakayası görülür ibziği (Karış Tahsin Karak Derman, Hasan W Hamdi Tokay, Konuşma, 1950 Sakih efendi “ Şale Nazım — yüzüne nazır s3 naz şarkı « 4 — Mefik Fors 3 — Şevki bef'» yerden gideli, şarkı » Aleşi lim - Şehnâ# dil müptelâdir. : Şehnaz şarkı <P — Sedat Özteprtk; 10. Kalkaçi taksi Refik Fersan, Gez Niyazi Seyhus ye mıştır Türk Trabzon ikale içidir. Şek. tında otlar ve ağaçlar bereketle fışkıtmıştır Hristiyan maballes;, evlerinir mimari güzelliği bakımından şaya" yanı dikkat değildir. Yalnız Trab- zonun başlıca çarşısı hıristiyan mahallesindedir. Bu çaryıya ilk gi- İ rişimde, görerek şaşırdım. Evvelâ Avusturya ve İsviçre lamadım. Bu pazarın gizli bazine- 20,45 Ajans, riraat borsasi saat ayarı, «por servisi). 24 Harmonik orket nar; 1 — Josip © honla. Sırp Türk dansı, Yi dansı, Benim ja — P. 1. Çaykö 22,25 Esham, kut borsası (İİ: band - pi. 2050 İranın, Horasanm ve İzmirin en güzel halılarından, Halebin, Di yarbakırın, Bursanın en güzel ku- maşlarından, en ince ve nefis tel lara, antika silâklara, edvari kadi- Londrada gelecek hafta yapıla - cak olan patinaj şampiyonluğu İçin hazırlanırken meşhur İngiliz şam- piyonu Miz Megan Taylor düşmüş ve bacağından yaralanmıştır. Fâ, kat, bir iki gün hastanede yattık. tan sonra İylleğmiş ve tekrar eç- vardır, Fakat Bitpazarının küçük loş dükkânlarını vedar sokaklarih: ! dolaşan tellâllar satılan eşyanın son fiyatını bağırırlar, zersislerine başlanmıştır. Başıboş, haylaz bir adam için bu pazar ne güzel bir yerdir. O- isda ahşap bir dükkâncığmn için ML SİRA de, dükkân sahibinin hiçbir si Yavuz Sezen man bana ikrammı unutmadığı bir nargile ile bir fincan kahve - ç Diplom Terzi nin arasında ne kadar iyi vakitler) Hayıt tek koslümllik fngiliz'ku- geşirdim. maşlarifdiz gelmiştir. — 113 Beyoğlu Anadslunun muhtelif ırklardan | Parmakktapı Gayret Api. Türk Foto tüccarları arasındaki o karakter| Evi üslünde.» farkları pek cant olarak görülür. | FAUNA 25-1 12,30 Program celi plâklarh, ajans, met Türk müziği: Osman beyin # Kapancı - Hicaz larım, $ — 9 bayyer şarkı - Ki Sieeileinlek ee iy — Fahir? #İdeşim,, derler, “Tuhüm, döstüri, rr pr derler. Ve gösterdikleri malın iki| çarkı - Sabah &ö müsli değerini isterler. Bununla | Türkü - Dağler beraber ermeni tüccar rumdan | kuyan Malumut daha ağır ve namusludur. air # Trabzonda pek çok olan İrank orkenipa”; pili bezirgünlara gelince; içlerinde ba. | Müzik (Dans si asıları Türkün meziyetlerile, his İmn (Dış politika ristiyanların . hilekârlıklarmı bir Tek > leştirmiştir. ve hüzam fa Karakterleri uysal, tavır ve müzik hakkınd, hareketleri sevimli, dudaklarının Nurullah Şevkefe 19,55 Temsil -Mş üstünde daima bir tebessüm var. dır,» içerek mlişterisini bekler. Müşt alacağı şeyi elinde evirip çevirdik- ten sonra değerini sorar. Dükkân” cının ağzından bir rakam düşer. Bütün sözlerin cevabr, dükkâncı- nm aşağıdan yukarı bir baş hare ketidir, Bu harekste dilin damağa çarp maşından çıkan bir ges eklenir. Rumla Ermeni tamamen başka. dır. Müşteriye seslenirler. Esva- bından tutup çekerler, Bir lâf sağ” nağına tutarlar, Ona en yumuşak kelimelerle hitap ederler, “Kar. Sadri Ertem. Avni Dilligil. Tambürt Ali 2 -—'Tamburi Aş: Biliiedik yarikis efe, - Ağır seri - 4 — Cevdet Çi met ağa » Sul dl 8 efehdim. 8 sarkı , Heci KAHRAMAN HAYDUL 235 seni görmek, korsesi arasına soktu,, Ses hâlâ yalvarıyordu! — Merhamet et Jumna!.. Be ni bir kaç dakikacık sakla! Tes reddüdün beni mahvedecek., Juana kapıya yürüdü. Tit riyen bir sesle serdü; — Sen misin Sandrigo?, — Evet, evet benim,, Sesimi tanımadın o mı?.. Mahvoldum..., İşte geliyorlar. Juana kapıyı açti. « Sandrigo — içeriye girerken ilâve etti; |, — Oh yarabbi. Nihâyet razı olabildin., Juana büyük bit korkuyla ba. Zulur gibi bağırdı. Sandrigo- nun hali, kendisini korkutmuş tu. Onun eve girer girmez etra- fını dikkatle gözden geçirmesi burafa muhakkak bir kötülük yapmak arzusiyle girdiğine işa. retti. — Sen yalan söylüyorsun! .. Seni takip eden yok!.. Sandrigo gülerek cevap ver. di: — Doğru söylüyorum Jua na, — Git, çabuk git. — Şimdi gideceğim.. Müste rih ol , — Benden 'ne istiyorsun?, — Ne istiyeceğim.. Yana Juana biraz sakinledi. Sandrigo yaklaştı. Ateşli bir sekle ilâve etti: — Seni ne kadar sevdiğimi w* nuttun mü? Sen de beni sevi- yordün.. İnkâra cesâret edebilir misin? Haydi beni sevdiğini, el- ân da sevdiğini söyle... Senden Derin bir sükünetie mırıldandı: — Sandrigol Senden emin değilim, defol git.. Beni düşün. me artık.. Haydut kekeledi: — Öh, ne güzel, nelâtif ses. Sende.çoktanderi bir değişiklik hissetmekte haklıymışım.. Sen 7 ANİ ele » SE bakışında Def kar, Çulanları. Ruşen Kam, jJans, yay yat). 21 Mem zik (Küçük © kın) ; 1 Saint miri 9— bunu istiyorum, Heyecanım: din O asizadebir aile kızı gibi pek tinden , Rakss direbilmem için senden bunu is. o vahşi ve haşin olmuşsun. Beni nes Brahms * tiyorum. seviyorsun. Gözlerin bunu ans Keler flela - Juana yavaş yavaş kendine ge" o Jatıyor.. Sen istediğin kadar is. Yiyordu... teme, fakat o kırmızı dudakla- Haydudun &on sözleri yanak- Jarıtir pembeleştirmişti,, Sadece cevap verdi; — Evet, Sandrigo.. Seni bü. tün kalbimle sevmiştim. Bü- tün rüyalarımı, bütüm düşünce, lerimi sen süslerdin.. Bir bâkire olduğum halde, kendimi zevcen farzederdim. .Mattâ elân dâ te hi o aşkla seviyorum. —bDemek hâlâ rüyalarında beni görüyersun?. — Fakat bunlar yalnız tüya. “Artık biribirimizden ayrılmak rın bana her dakika hararetli bir buse vermekten geri kalmıya- cak, .Bir türlü anlamıyonim ... Ben ki buraya kadar sirf senin. le evlenmiye, gördüğün rüyaları hakikâte çeviriniye gelmiştim Genç kız ellerini uzatarak €e- cevap verdi; — Bu imkânsız.. Sus kalbimi pârçalıyorsun.. Sandrigo sükünetle oturarak ceva pverdi; — Mademki aşk sözleridin. lemek istemiyorsun.. Başka şey mecburiyetindeyiz.. İerden bahsedelim o halde.. Ben — Bir başkasmı seviyorsun oki bu kadarzaman seni Vene- öyleyse... dikte aradım, Venediğin altıne Juana başını salladı . « — Kalbimi iki defa satamam, 'Emin ol ki şu anda bile senin için ölmiye hazırım, © , Genç kızın alnı kırıştı.. Göz- lerinden — damla yaş döküldü, Gstüne getirdim, bulamadım ... Sen burada olasın, hayret... Şim. di bana timat edememenin sebe“ bini anlıyorum! Sen burada, Aşı. kanın evindesin.. Juana şiddetle protesto eder EZ A İŞ YAN