makikilölininleyüzü lay Matan ve Hesikalar, » een AK. —67— Yozon: Ikimim DEN Cevabi bağırarak kan me Ropen Ceva yanı dinliyordu. Sar bir şekilde görülüyordu ki bütün | Ist işler Are | vahirci Saz içtima (Tomayan yapacak- | bunların nlıyamad Bu duğu! nca istedik» nim ne de Cevahirciyanın adı ir. Bu noktayı bizim sormam: za vakit bırakmadan Tomayan de- Bana da döndü: — Sen de dedi. Teşkilâtın umumi in gizli tertib: r Ropen Cevahi, enen ve kendisi- | verilmediğini gören üyanın kızacağ um. Halbuki Ropen Cev için için gülüyor ve çok memnun görünüyordu, İkide bi — Ya! diye güya bakiki bir hay * işareti veriyor ve başını sallı rak bütün itinasına rağmen İsi ıt paşa gayet geri Jilhamid Talasta Salam hudinin.de Hr n saklıyamıyarak n ayağa kalk Artık, dedi. Gö ata geçmekten başi Tom | ateş saçağı ben bu | ve diğer ekali #mişti? Bu lârımdı. Padi yana haykır iş kalmamıştır. Ropen Cevahirciyan ve Sözü tasdik ettik. Hakikaten b: iyetten sonra yapılacak şey sını hakikate çı katmak ve bu muhteris adamın re | isicumii nu tahakkuk ettirmek ti. Bundan sonra Hınçak rüesasını yatta vukuatını o hazırla” ruz. Bu j> haikı Yok; Ropan elendi N som Ropen izl, v İr. eninedizini me görüy n hâdisele gazetelerinin > takip edevek huzu r alevlendi. Bunun üzerine saray Abdülha- 208 bri AMA Yaftalar < Ve bun, rn belki.., Emperya boğuk boğuk m: dandı: — Leonor mu?. — Rica ederim mâdâm... Ni- çin geldiğinizi bari çabuk söy» Jeyiniz.. Emperya gözlerini bir nokta- ya dikerek teker teker: — Rölin Kandiyano Vene. dikte! dedi. Bu rada, duvarı, örten İpek perde arkasından bir inilti, 4- deta bir feryad işidildi. Bu bir kadın sesiydi., Kinden, gârâzden titriyen Emperya bu sesi İşitmemişi Altiyeri de sersemilemiş bir hal- deydi.. Neye uğradığını bileme. Tamamiyle kendisinden Bu kadın feryadını azırladığı atila “izli hareka i sararmıştı.. Hay n ağzından kendini bil. miyerek bir kaç kelime dökül- dü.. Fakat bu kelimelerden mâ. na çıkartmıya çalışmak çocuk- luk olurdu. Bu dakikaya kadar, onun, Ro- lan Kandiyanonun mutlaka bo- ğulduğuna dair sarsılmaz bir inanışı vardı. Demek ölmemişti. Demek yaşıyordu... Demek bu adamın pençelerinden kurtul mıya imkân yoktu. Werdiği haberin, generali ne rciyan hakikaten hiddetlenmişti davet edilen Roç p bir habe: ileden çıkardı. »den bir ekalliyet d ; inden bahsetti, nü çıkarılmıştı? Bun ü sarmış ve ahirciyan da şaşalamış adı ilk defasduyuy'or zevketlü padişahım, dedi eri günü € ne arzetmekteyim. Fakat Fuat Ekrem Suad dedi ki — Tühattır, ları terbiyeli gö: | yalan şöylemeğe Herkes, k için düşün mekte hiç karşısın irendik ama, nu bir türlü | prensip ol de baş:| Bu sözler alınacak ve bütün | V ret coşkun, arkadaşına | vet, azizim. İunmak arzusu ins » ele başı mecburiyettir, Çok şılan Eliz To ni istiyordu, | olur. 5 — Ben hiç bir methetmek seyi mağım, reiyan 1 — Evet, fakat mümeyiz muavinliğine selebildin! ik.. Kaleme geç dında bir ya:| ©? diyorum, dostum... se: k idare memu Ekrem Suad lemde genç İ di olduğu nı da Acaba ka akrabasında! n teferrüatile rken acaba iş yahudilere nin sıksık tekdirlerine Bugün de, şiir Url azar işitti. krem Suad kalemd şinın Omuzüula ko davası haline gelmiş yet kölenizin de ma ru şahaneeri” hâdise hakkında bir güna malüma- tım yoktur. Eğer bu iş bir ekalliiyet (Dev KAHRAMAN HAYDUD hale getirdiğini Emperya görü yordu.. — Anlıyorsunuz ki gündüz de haksız değil- çlini götüre- rek kekeledi: — Büyük vermeli. — Haber verdin — Polisleri koşturmalı,. — Bu da yapıldı. — Cumhur reisini de haber dar etmeli — Bu sizin vâzifeniz.. — Kardinal Bâmboya da... — imkânr yok.. — Neder?, — Çünkü Bambo, bu dakika- da yaşamıyor. töre haber — Yaşamıyor mu? Bambo1.... — Evet. Venedikte bulun- duğunu habör verdiğim adam tarafmdan öldürüldü, Altiyeri ayağa kalktı,. Masa- Dın gözünde bulunan iki ta. bancayı alarak cebine yerle di.. Sonra gidip bir kapı açtı. Orada toplanan askerlere göz gezdirdi.. Dinlenmediğine emin olduktan sonr gene gelip ye- rine oturdu. Alanda teplanan ter danelerini sildi. Boğuk bir sesle de; — Hepsini anlat.. dedi. Hiç bir noktayı atlamadan,. oOAztık u zamanı nmek için dalma kemayildirler.. dakinin oğru memur olduğun halde nil adam» hoşuna ini Adeta riya insanlar için artık bir| erine Totdancı Fik. şu cevabı Fakat methe- nlarla beraber mevcud olagelmiştir; ve bir içtimai söyle- mek bazan terbiyesizliğe müncer zaman, hiç kim. mecburiyetini senelerdenberi | et bir kadâr yük- — Zarar yok.. Her şeyden evvel kaldım, gi- ettiği v ka. ki | vekâlet müsteşarlarından di. Bu yüzden mümeyyiz muavini- uğrard merakı yüzün- nlış bir iş yaparak âmirin. en çıkınca, plarından ressam Çallı İbrahi- — Azizim, sen doğru bir adam. | sım. Bu seneki sergi için bir tab- bulunsaydı, lt al lamonun kim ol amı var) “nin sık sek değiştiğinden kat'iy haberi olmadığı: için şapkayı pek | Yaza lo yaptım. Gel, gör ve fikrini söy- fle.. Ekrem, ressamın atölyesine ti ve güzel tabloyu | sonra: git — Mevzuunuz yanlış, dedi, böy- bir resim hakikate mutabık de- 1 — Pakat, bu b hayal... — Hayalden hakikate mal! , gil, bir Bu söz Üzerine ressam.dayana- madı; — Azizim fikrinizi sorduğum- dan dolâyı pek müteessifim, ü sana'ttan kiç » işiniz kalemdeki onlardan başka uğraşmayıns anlamadığınızı Ekrem, Ressamın | sıktı. kendisini Melâhatle, antresinde atölyesinden ve büyük gözlerile teshir i eden sevgi sinemâlardan buluştu. OSevişmeğe müsaid bir muhallebicide oturdu- lar. Melâhat, âşıkına sordu: — Yeni şapkamı nasıl buluyor- sun Ekrem, Ekrem Suad, yeşil kordelâlarla birinin ciddi bakışlarla tetkik etti. Moda. yen fena buldu. Bilhassa yukarı doğ- ru kalkan sol tarafı, sevgilisine hafifmeşrep bir eda veriyordu. İyi görünmek arzusiyle, hakikati feda etmemek endişesi arasında bir müddet tereddüt etti. Nihaye sor- du; i açıkça söyliyeyim — Rica ederim, — Bilmem amma, bu şapka se. nin yüzünü biraz bozuyor. Galiba fazla neş'eli bir yüz gibi gösteri | yer. — Desene bir kokote benziyo- rum!, — Estağfirullah.: Fakat bence kadife şapkan sanadaha (çek KAHRAMAN HAYDUD Aretenin kâtibi de Jan di Lo- ranzo da Relan Kandiyanodan başkası değil. Buna emi Dandolo ne söyliyeceğini bi * İemez bir bale gelmişti. Emperya devam etti; — Rolânm maksadını anla - mamak çocukluk olur. Bamboyu öldürdü. Kızımı kaçırdı ve ben- den ayırdı. Bütün bunlar ben - den intikam almak içindir. Fa- öldürmedi, işte iyor, kat beni neden buna aklım er Dandolo cevap verdi: — Cesur olunuz madam. — Cesur olmak kolây monsen yor. Fakat ben bir anneyim, Ca nımdan çök sevdiğim kızım bu - gön onun elindedir. O elinde bulundukça, bana her şey yaptırabilir. Böyle bir vaziyetle kar saktansa ölü- mü tercih ederim. Sizden küçük bir ümi masaydı kendimi kanala atmak- ta bir an tereddüt etmezdim. — Benim de bir kiztm var. — Asıl size koşmamın sebebi burada. Rolan Kandinayo ölme- miştir. Bugün yaş'yor ve bi ikam almak için Doğrusu bana karşı harırladığı plân çok kurna; O korku - icak bir adamdır monsenyor. — Bunları ben de biliyorum. — Biliyordunuz fakat haber im ol- uğraşıyor. zca seyrettikten | yaklaş» | ve tüylerle süslü küçük şapkay:| Doğru sözlü bir adam Hikâyeci | yakışıyordu. Daha münasipti.. da ha... — Hakkınız var, geçen senerii şapka hirs, i, zevkiseliminizle övünebil oğrusu, zâten bunun far kına varmıştım .. şapkam hoşunuza gidi onu hizmetçimi Çünkü ona ver dın da, sizin gib ouluyor.. — Çok âcr söylüyorsun hat. — Beyefendi, her sözünüzder anlıyorum ki tabiatınız çok fena.. Kabil değil anlaşam Mü, z başında sey Hizmetç cnu gayet i ka iy Melâ yacağız. nasız şeyle ırdu? Bana kalırsa si . Allaha ısmarladık Arkamdan gelmekten sizi menedi yorum! , evlenmeyi. dm, wümeyiz muavini dinlemeden, öfkey. dü, gitti. Cidden, bu kadınlar garip mah. lüklardı vesselim,. Önlerinde doğ ru birşey söylenmesine bir türl tahammül edemezlerdi. Bu şersitl altnda bekâr kalmak şüphesizl daha isabeti, İnsan, hakikati ka- tısına da söyleyemiyecek olduktan sonra. Ekrem Suad, düşür düşüne eski arkadaşı Reşadın evine git i. On beş senedir, haftanın bi günü bu en aziz ahbabının e biraz mile bayatı Tesadüfen bu akşam yemekler değildi. Reşadm karısı tu. Fakat pek güzel bu kadın pek iyi yemek pişirmeyi bilmiyordu, Kebap çök pişmiş, €- tin lezzeti kaybolmuştu. Kuşkon. maz ezilmişti. Salça âdeta şu gi- bi bir şeydi.. Tatlının şekeri dı, Reşadın karısı: z bey bu akşam bir şey z, dedi, galiba yemek- (Lâlfen sayfayı çeviviniz) 205 vermiyordunuz, — Evet... Rolanm bugün Ve- nediğe geldiğini bana da biraz evvel haber verdiler, — Kim haber vermişse doğru söylemiş, Bir zaman Pavlo a - diyle dolaşan Rolan Kandiyano bugün Jan di Loranzo adiyle do- laşıyöor. Onu hemen tevkife ça- lişmazsanız vay halimize. Ne o- lursa olsun mensenyor, bugün bana lâzım olan kızımdır, Bana önu bulunuz. Rolanı yakalay « nız. Onu ben sorguya çekmek is tiyorum, Fakat ben ne syölüy rum. Bana hiçbir şey lâzım değ yalnız kızımı bulunuz bana... — Size benim Rolanı tevkif etmek istemediğimi kim söyle - di? Heyecanınız, sanırsam, ne söylemek isted cak bir hale koymuş sizi, il mi anlamıya »* — Haklısınız çok heyecanlı - yım monsenyor. Beni affediniz. Müsterih olunuz. Bütün kuvvetim şimdi onun peşindedir. Üç güne varmaz, Rolan elimiz- dedir. — Üç gün mü? Bu çok uzun. — Yalnız siz bana Jan di Lo- ğiniz adamın şekli, kıyafeti hakında malümat veri- ranzo de hiz perya Uzun uzadıya Leran- zonun şeklini anlattı Dandolo not tuttu,