MHaber'in tarihi Romanı: 21 O lede Yazan: . 7 2İNİ ikimim Mühim bir hâdise Orhanı beyninden vurulmuşa çevirmiş, Gazi Abdürrah- manı günlerce ağlatmıştı İznik esbabı müdafaayı ikmal ile teslim olmak üzereyken bu kadar yorgunluk ve kan pahasma istihsal olunan şü fütubatı rum İmparato- ru ehlisalibin elinden almağa inu. vaffek oldu. Bu arr'ık ordusüyln Pelekanon - da bulunmakta olan imparatora valgetçe mahsyrinden aşağı kalmı- yan müuhasirin mantinik makinele - ri vasıtasiyle düşman kelleleri en - daht ederlerdi. Rum donanması kumandan! olan Butumites, Tatisiyus refakatinde karadan İznik gölüne kesretli bir bünkâr buraya meşhur Kayserili tırın: kırmaz, Kara Abdürrahmanın müderris Davudu tayin etti. demir gibi bazuları arasmda ezilir, Kina ra diieiri Möymden e epi İ 228p duyar, yere çalınır. Fakat, Ni- İliiferin duyduğu beyecan ve tadı ten ölen erkeklerinin cesetleri ba . bozmamak için hiç üzüldüğünü gös- şonda sğleşirlarken hlinkâür Orhan sie Ya eu ve müteessir olarak | yiryaç kere bünkür Orhan, Nİ. fere söylemişti: — Bu kadınları toplayınız: Bunlar | — Bu oğlan, babası Karesi hâki, felâket görmüş tnasum biçarelerdir.. mi Acelân Bey yerine han-olacak. imra, tezviç isterim, İ var Ni Fakat bu sirada mühim bir hâdise | Orhanı beyninden vurulmuşa çevir. | Hakikaten Tursun uzun müddet- miş, Gazi Abdürrahmanı günlerce | tenberi vesayeti altımda büyüdüğü ağlatmıştı. wün. Bunda ayrı bir hususiyet üfer. agi Artiste kapıyf açmış olan Bartaz İMari - Frans tanımıştı İçeri gir- İ mek istiyeü bir müşteriyi iterek kı m çağırdı: — Büyurunuz matmazel, Mari - Frunsı İhborstuvsra gö - rm babasının yerine geçerse Abdür- | türdü. rahman: yanına alacağını söyler, tatir tatl görüşürlerdi. (Devamı var) (0) İçlerinde Rühban ve nizseden birçok zevatın bulunduğu sark ve garbe mensup Üç yüz on sekiz pa. panım İmperator Kosftantin muvn - cebhesinde baba İle oğlun aynı bir maddeden ibaret olduklarına dair karar vermek İçin dahilinde #çtima edilen kilisedir. (3) Üçüncü Aliettinin ölümü Genç kiz eşikte durdu. Lâboratı- var değişmişti. Artık eski dağınık » hktan eser yoktu. Birkaç iskemle ve ortada korkunç makine... Aletin, #peratöre mahsus kısmın, da bir adam, kapıya arkası dönük vaziyette oturmuştu. Janın sesi du- yuldu: — Makinenin yanma geliniz. Mari Frans yerinden kımıldama. dı. Bir müşteriye bitep ettiğini sa- nen Düran sinirli alnirli tekrar ett: — Haydi ne duruyorsunuz? Gel senize! donanma nakline muvaffak oldu - Bundan padişah ehlisalibin haberi olmaksızın göl tarafmdan gizlice Bir sabah Orhan, Abdürrahman, Çandarlı, Vezir Aliettin, hassa ça- hünkâr Orhanm tekdir ettiği gibi yerine Karesi Bükimi Acelâu Bey büyümek bilkatinde bir gençti. — | esk Miz kıtasman takrir etti ÖL Hacı 1, Tursuna harp hikâyeleri düğü zaman iki oğlundan büyüğü anlatırken onun Karesi hikimliğine Kendi yerine geçti. Küçüğü Tarsun Döndü ve yerinden fırladı, Genç kisin ellarina sartldı: — Mari Frans! Ne sesdet! Rumların şehre duhullerine müsaa, de edecek olursa muhafızlarm rica- ni muhafasa eyilyeceğini vaadet- m kabulü üzerine birden- hipv İscik surlarmda görülen rum sancakları (20 haziran 1907) hris. tiyan ordusunda nefreti mueib oldu. Aleksis dokuz sene sonra ehlisa- Hb askeriyle bozuşmasını mütca . kip ikinci defa şehri mezküru yed- Terinden istirdad ederek bir mus - hedef mahsusa ile salâtini Selçuki- yeye teslim eyledi. Bir asır sonra, Bizans, frenklerin yedinduyken Teodorlüskaris'in fka- metgâh: olmuş ve paytahtlarını is. tirdad için Rum İmparatorları bura. dan hareket etmişlerdi. Birinci ddrece şehir unvanı im. parator Valans tarafmdan nez ile İzmite verilmişken yine Bitini kıt- asmın birinci gehriydi. Anadolunun en müstahkem me - vaklinden olan buşehirbir asr Rumların elinde kaldıktan &onra üçüncü defa bilimukavemet müeb- beden müslümanlara teslim oldu. Nisefar Bötonyetis tarafından devleti Selçukiye mücasisi olan Sü- Jeymana ve Aleksis tarafmdan mah dumü Kiliç Aslana teslim olunduğu gibi üçüncü defa da genç Andreni- kos tarafından Sultan Orhana tes- Mim edildi, Mukaddema başı olan Antigonu, #a nisbetle Antigona tesmiye edil. mişti, Bursa ovasila oradan cereyan &y- İlyen su Sultan Orhanm zevcesi ve Bilecik hâkiminin kerimesi İsmine nisbetle Nilüfer tesmiye olunduğu #ibi İznik de Leximak (zevcesine nisbetle Nise İsmini aldıktan sonra Osmanlılar tarafmdan İznik namile yadeğilmiştir.,, Hünkâr Orhan, kölisenin (1) ca- miye tabvilini irade etti. Kilisenin yanına bir medrese inşasını isteyen vuşu, Koca Ali, Hünkâr ikinci oğ- lu Murat bir harp meğlisi kurup gö. rüşürlerken bir haber meclisi dar . madağmık etmişti, Odaya giren bir yeniçeri yerlere kapanarak: — Şevketlü hünkürrm, dedi. Aziz başm sağ olsun, Büyük silâh arka - daşın Konuralp Allaha kavuştu!, 'Hünkür Orhan yerinden fırlıya - rak haykırdı: — Ne? Konur mu öldü? Keşke İznik almmasaydı da Konur sağ İen iâyik evlât olduğunu söylemek-| ten geri durmaz ve delikanlıyı dal- tazelenen bir ihtiras ile tahrik ederdi. Hacı İl Bey, babası Acelâ. nm veziri ve dostu idi, Hünkâr Orban da bu vaziyetini kaç kere görmüş, ama, kendisi de aynı noktai nazarda olduğu için me, netmiye lüzum görmemişti. (2) Maaheza Tursun, Kara Abdürrah- man: çok seviyordu. Onun mertli - ğine, cesaretine, kuvvetine, oku - mamış olmasma rağmen zekâsma kalsaydı. V elis hünkür da dahil olarak meclüptu. Boş zamanlarında, Nilüfe ği ei N Mi rin kendilerile meşgul olmadığı an, larda Abdürrahmanı karşısma alır Hünkâr, Muradı yeri, epi eğe ve ona hükümet işlerini anlatır, ya-, ne Sultan önüne vali tayin etti. Hâdinelerin durduğu bu sırada Kara Avdürretman yenldeğ Sand. ye çıkmış bulunuyor. Haftada bir hünkâr Orhana gi - den Kara Abdürrahman büsbütün serpilip büyümüş, daha küçük yaşta olmasına rağmen tam ve olgun bir delikanlıdan daha üstün görünen bir hal almıştı. Nilüfer, Karayla Tosunu güreş . tir mekten zevk duyar, her gelişin” ! de: — Hazır mısın Kara? diye sorar. | dı. Bu sefer Tosun seni bir top gibi | yere çalacak, görürsün. l Kara Abdürrabman Sanya kadar sevdiği hünkâr karısı Nilüferin eli. | mi öper, hemen soyunarak meydana | 1. Değeri bulanmıyan — kör. ? Çapraz eğlence : 3 oD04SuUrUu. Bugünkü bulmacamı- Yukardan aşağı: da terbiye olmak üzere Sultan Orha- nın nezdine geldi, Haik ve Avelirm veziri Hacı İl, Tursuvun büyük kardeşi ve Kresi hikiminden nefret ederlerdi. Hammer tarihi sayfa 178, elli 1. g» Ür. Suphi Şenses «» İdrar yolları hastalıkları mülehassısı Beyoğlu Yıldız sineması kar şısında Lekler apartıman. Fi kirlere parasız, Tel, 42024 za bu ar ismzdlii Soldan sağa: , 4 — Tarihle mühim rolü olan tari» katlerden biri, 2 — Yapmak — kana” st getirmek, 3 — Öğretmek (Toprağı kazmak), 4 — Muhtemel, $ —Bir heyecan kelimesi (fransızca âşık) — bölüm, 6 — Kara gün için olan sk vesne — Peygamber sülâlesinden ©- rap büyüklerine (verilen ad, 7 — bükmeklen emrihazir — Hafif kırmı- #1ya çalan, & — Arapça İcap etmek” ten bir kelime — Anadoluda sabun gibi kullanılan o çamur, 9 — Cama benziyen nesne — Sahip manasına bir örnek, 10 — Bayrağımızın rengi — Sual edah — politikacıların nu tukları, Geri çekildi, nişenlimma hayran hayran baktı, Mari Frans 503 çıkarmıyordu. EL lerini çekti, — Pnrise geldin demek? Neden! zaman senin ömrünü öğı bana haber vermedin? Cevabını beklemeden seslendi: — Bartaz! Kekeme kapıya geldi. — Matmazel Löveyriyeyi tanıdın değ mi? — Tabif efendim, derhal, Jan güldü: — Hamdolsun! Yoksa #enden muayene Gereti almağa kalkardı. | Parayı peşin almasını ona siki sıkı Tekrar muavinine döndü: 12 Müştertlerimin “hepsini sav; unut bu meseleyi, Evet ttirsf 0 Kimseyi kabul. etmiyorum. — Peki efendim. — Anladım değil mi? Hiç kimseyi kabul etmiyeceğim. Bartaz başile evet işareti yepa - rak dışarı çıktı. Jan, Mari Fransm yanma geldi. — Bilsen no kadar sevindim! Genç kırın hâlâ bir kelime söyle. mediğini nikayet farkederek durala- dı. Endişe ile sordu: — Neye konuşmuyorsun (Mari Frans? Muvaffak olduğuma sevin * miyor musun? Muvaffak olacağımı, servet ve şöhrete kavuşacağımı sa, na temin etmiştim. Sözümde dur - dum. — Jan... Sü Nökleden: E, ve netice alamadım. Sana yeni” ; derim, — Yalan söylüyorsun Jen... V vap bekliyorum sendan! ih — Evet, doğru... Beni affet # Frans! Hakikati öğrenmek z sun değil imi? Böyliyeyim: SeNİR. yaşıyscaksm Beraber saadet 1 ol uzun bir ömür geçireceğiz. Ç Mari Frans bir iskemleye ki bıraktı, Mukadderatmı öğren anca ne ehemmiyeti vardı. Mi olan şuydu: Bu adam onun na KW | yaşıyacağını öğrenmek istemiştirğ,. gin? N Babasmın bıraktığı moktubü Pür turladı: “Jan Dürandan saksi emniyet edilecek bir adam Düran ona yaklaşmış, yordu: j — Mari Franc, beni affetmi misin? i Soğuk bir tavırla mukabele ! — Genç öleceğimi öğrensei ne yapmak fikrindeydiniz dokt Heyecanla itiraz etti; — Neler de temiş değildim, Ben lklettayla aj sin muayene ediyordum. G ettiğim Mari Prans değil, da sadece canlı bir mahlüktu. — Siz eyni zamanda del Buz. Aynı zamanüs niçin dinlemediniz, röntgende ettirmediniz? Böylece uzun karmız kalıp kalamıyacağımı © I kat'i surette öğrenebildiniz? — Yapma Mari Frans, böyle alsy etme! Yelvarirm rum, hata ettim. Affet beni? Bamim! olduğuna inandığı ba İğ varış genç kızın hiddetini epef'| * taştırmmıştı. Bn, Makineye yaklaştı Btrafmı #ğ Ar — Fevkalâde memnunum. — İyi hareket etmediğin şü bazan içine doğmuyor mu? — Ne münasebet! — Fakat sana “hir numarsi( düşmanı, diyenler var. ; — Muarılarımdan bazıları * 3 © gıkıp Tosunu beklerdi. Nilüfer, Ka ra Abdürrahmanın pek az İnsana nasip olan güzel vücudunu hayret #8 lakdirlerle seyrederdi. Kaç kere yanıma gelen hünkâra: — Sanki bir ordu genç bu Karada toplanmış değil mi bünkârm? Diye sorar, onu da takdire sev,. kederdi. Tosun bilâkis apayrı karekterde idi. Ama, ne yapam Nilüferin ha- — Kudret — Olgun ve bir erkek ileri. 3 — Pamuk atan — İlâve. 4 — Çok bilen — Ekmek. 5 — Eski şairlerin ey makamında kullandıkları kelime — Belediyenin narh koymasına rağ- men ucuzlatamadığı hayvani nesne, 6 — Yapürların — ilticagibı — Yuz. 7 — Canh süt fabrikası — Memleket, 8 — Biribirini itmek (bu barekelsir tramvaya binilemer), 9 — Eski bir şairimizin adı, 10 — Tatlının aksi Babadan evlâda intikal eden hir saf tanala mensup. Dünkü bulmacamızın hatti AZE EA 2 ES TE Ke 0 GE 2 GL) 301 A USA LU 8 3 Jan, memnun, gülümsedi. Nari diyorlar, Frans gayet elddl devam otti: İ — Vledan azabı duymuyor # — Jan, beni malinende muayene sun? . ” ettiğin şaman ne öğrendin? — Hayır, Fenalık yapmıyo Düran, hiç beklemediği bu sual ben kaderi değiştirmiyorum, Üzerine sapsarı kesildi. Göğsüne bir kadderstı bildiriyorum. - yumruk yermiş gibi sendeliyerek ge. İl; ri çekildi. Kekeliyerek yalan söy © PE eren heci 5 Vaz dim kat'i olarak biliyor — Makine o zaman tamamlanmış | | evet Makinem değildi. Sadece bir terrlibe yaptım | “yy yu dei tatil ra ne dersin? —'Ter * növ değil ama, zekâsı ve sevkitabi İsi, bir çok asil hayvanlardan fazla.. Her- halde, sizin görüşünüz ve sürati intikaliniz pek kuvvetli olmasa gerek; çünkü... ney- se, yalnız şunu bilin ki.. üç adım ötenizde ki derin bir kör kuyuya Odüşmekten sizi koko kurtardı. İşte kokonun o yaptığı!. Eğer o hakir gördüğünüz köpeğim olma- saydı, sizin bütün bilgileriniz ve zekânız, o kuyunur dibine yuvarlanmanıza mani © lamazdı.. — Kör kuyu mu?.. Gayriihtiyari titremekten kendimi marmıştım, N — Burada, bir kuyu mu var? Hem de çok derin bir kuyu öyle mi? Bunu söylerken sesim yumusamıştı. — Ağzı darca fakat içi geniş ve çok de- rin bir kuyu, yahut da sarnıç... Yirmi met- reden fazla derinliği var.. İşte, köpeğim ol masaydı, siz şimdi bunun dibinde, param parça, yatıyor olacaktınız. Bu sözlerile gözümün önünde canlandır- ala dığı tablo biraz tüylerimi ürpertmekle be- raber,boynumu uzatıp görucuyla o korkunç kuyuya bakmaktan kendimi oalamadım. Hakikaten, iki üç adım ilerimde ve tam geçmem İâzımgelen yolun üzerinde, benim tarafımdan pek iyi görünmiyen bir kuyu ağzı vardı. Bununla beraber, biraz müba- Miğa etmiş olması ihtimalini düşünerek: «— Peki siz nasi oradan yeçtiniz, dedim, «- Ben mi? Buradan geçmedim ki!.. ben, başka taraftan geldim. Siz güya kurnazlık edip, kestirmeden gelmek istediniz. Yeni, bir genç kızı kovalarken hileye mürâcast etmekte mahzur görmediniz. Tebrik ede- rim, doğrusu, Aman yarabbi, bu ne soğuk kız! Nerede geçen günkü ılık, samimi Melike, nerede bu buz gibi kızl Öyle yüksekten, öyle du- dak bükerek bir konuşuşu var ki, sanki © nu bir kraliçe, beni de hitaba lâyık olmıyan bir uşak, sanır!.. Hele zekâmı, sürati inti- kalimi köpeğininkile mukayese etmesi). olur küstahlık değil, doğrusu!... Göz ucuyla ona bakıyorum... İçimde, © nu yakalayıp haddini bildirmek için çıl- gınca bir arru var. Ve, vaziyetteki müş külâta rağmen, birkaç adımda yanma ye tişmeme imkân verecek bir çare araştırıyö” rum.. Yoksa niyetimi anladı mı?.. İşte birden bire kokoya ıslık çalıyor. — Yol açık, efendim; buyurun! diye a" Vay ediyor. Eğer gözünüz tutuyorsa kuyu- nun üzerinden atlarsmız.. Zira, yan taraf- larından hiç geçemezsiniz, çünkü (çalılar çok sık, üstünüz başınız yırtılır. Ben vazifemi yaptım. Size tehlikeyi gös terdim, Üst tarafı «ize ait bir mesele. Allaharsmarladık. — Melike, bekleyin! Sizinle konuşacak” lârım var! — Benim sizinle konuşacağım bir yok! gidiyorum; Allahamsmarladık! -— Melike, durun, Allah aşkına gitme yin! Aramızda düşmanlık yok ya,' Eğer şimdi yaımıza gelmemi muvafık bulmıyor sanız, hiç olmazsa siz harabenin olduğu yere gelin de, görüşelim. #v Jimayor musun ? n. MENE Erez is — Bunların olması zaten derdi! felâketlerine senin sebep.olâ — Sokaklarda bağırıp çağıra iddia edenlere hiç merhamet — İlim acımaz! — İlim ve bilhassa tp mukaddes bir tek gayesi Tstrapları dindirmek, ıztırap mak değil! Jan zihninden geçen bir ima yoliyle izhar etti: — Sen de makireme aleyh kirlerle zehirlekmişsin Mari si Sen söylerken Jorarı dinli gum gibi geliyor bana, Onun fi 7.2 — İstemiyorum!, Ne siz bana gelin, me rini tekrar ediyorsun. Sans de ben sizin yanımıza gideyim! Hem ba" Wen ilme ihanet ediyorum, öyi8 kın, koko da sizin yanmızdan uzaklaşmış | .— Daha fenası, fim! Bulletin! iş olmaktan nekadar memnun!,, Herhalde âlyorsun! hoşuna gitmemiş olacaksmız! — Sat düşündelerine — Yapmayın Melike! Beni dinleyin! |seni takdir ediyorum Map Fr” Z (Devamı var) “Devame var) yi) a A $ yi v