—— y Kadın gururu Li ğ de ik €vlilik hayatında, Avni, Y MM yalnız kala- Pu de geç vakte kadar i “lduktan sonra Karaköyün en * en Yetneğini yedi. Meh- e e olduğundan tramvayla Be gezinti yapmak istedi. a, “© Yürüyerek daha ileriye İni ii Ee hayatmı geçirdiği o rc daha ışık: bir ge- Ta n doya seyredecekti, irk, Yda derin hülyalara dalmış ca, Sözüne iki siyah göz iliş $ görünen bir kız, yantara- kişilik yerde oturuyor, et» olmuycrdu. Avni onda b wni OTM a dimicr bir güzellik sezdi. ke kalınca dudaklı, simsi- üeki, ta Mer kemikleri kıvrak nari > Misk mea vü < tek Ne böş bir tramvayda bulunan Dd iyle konuşmaları : iy #amân geçmez. Genç kız, b İstasyondan ineceği Vk luğu uzatmakta bir mah - N pen Ve Bebeğe geldikleri 22: ei Bema daş Ribi biribirlerinin Mt kte tereddüt etmediler. i e nereye kadar gittik- Yarmamışlardı. 3 elmas parçaları gibi önay ar sularmın hafif hışır. Ba biz tatlı konuşmalarına Gi dür katıyordu, GÜNİ güze a2 yüksekçe yerden gi, İha heybetti görünüyordu. 5 Sin suların tatlı senfoni” : Ka lerim geşmişler* Urlu, © “MAR bir çeke kalb gibi çar ; iğ Köğüre dayamış olan Urdu Saçlarına dudaklarını İN sonra; yi Paldagi Neden razı olmuyorsun? ş ny Öte tarafa çevirdi. Göz“ “ekg 2 / biz yay, damla yaş döküldü. © Pek, YOK diyebildi. İbiş Siz Neden istemiyorsun?. hk ral yüzünü erkeğin göğ” A Salazar yle onun ellerini Ben Yörenin; küçücük bir kızım, Av- 5 ızıklarına karıştırdı... 1 e > 4 WE ti b Arnavutköyünde bekli - (İN. p,,. itim. Fakat gelemi- i Yok. ya Seni tekrar görmeme kk iy İç bir zaman beni alffet- Pa, him. Duyduğum vicdan i Deran gale ne olduğunu yi kala, Piri > defa öptükten son yi de Pırıl aydınlatan aym eN ire ka, bolman, suların in Mp hırçınlaşmasını ve VA Tüze » bizi sarhoş eden anin ye rine, körku ve deh- Sirganın kopmasını wktör gibi aldat- en maskemi at d ai Sderek, seni aldat- gi hatıralarını, vazifeler x'e. Uma alarak yaptığını riya “su yiyor, rümuna atmaktan im, De kaba ve ç'içınca ha- Sa “e dürüst ve namuslu koj İ Nil, Gü atılır gibi kolları 3 elek düğüme” Zavallı küçük ... in <3 karımı imi, A ee ni Pele ” yi e YAktI sen: An * Yaşlar, tmiştim, Fakat se- gp eyy San sonra duyduğum a ge em bir kaz ; Type kadar b kabahatli olan x büyük ve ger bir te- Nakleden: Mecdi Enön Biribirimizden ayrılırken belirsiz bit ümitle parlayan ve |er şeyi unuğup gü ler bir hal alan tatlı gözlerinle gözleri- me bakarken onlardaki riya perdesini biraz olsun sezememiştin, küçük yav- rucuk.... Şermin evden sokağa çıkmak üzere iken postacı mektubu uzattı. Derhal içeri gidip odasına kapahan genç kız elleri titriyerek zarfı yırttı. Ve bir is“ kemleye oturmak bile aklına gelmiye- rek öylece, ayakta mektubu okudu. Ayni akşam bavullarını hazırlayarak kitaplarına, ve bu dünyadan ayrı bir dünyaya, mektebine, götürecek trene zor zoruna yetşiti, İki gün sonra Avni mektubunun ce- vabın: aldı. “Ben desenin gibi kabahatliyim, Avni.. Belki de senden fazla.. Çünkü, ben de evliyim; Namuslu, zeki, çalış . kan ve her ne pahasına olursa olsun ihanet edemiyeceğim bir erkekle. O gece oynadığımız oyun bir sevgi oyu” nundan ziyade bir hodbinlik oyunu idi, Ve bende hiçbir iz bırakmadan geçti, gitti.. Her şeyi unutum bile.. Kendimi müdafaa etmek için söylediğim yalanı mecburiyet tahtında söyledim. Hisle- rimin mağlüp olacağını anladığım an- da sana mukavemet edebilmek için ye. güne gare olarak onu bulmuştum. Çünkü bir erkeğe teslim olmayı hiç bir zaman affedemezdim. Bunun için, bana darılma, Beni anlamağa çalış. E- er tekrar o sihirkâr denizi görmeğe gidersen hiç bir acı duymadan o tesa- düfümüzü hatırla.. ,, Mektupta imza yoktu.. Avni-onu hiddetle parça parça © derek sepete attı. Bu şekilde aldatılışt İzzetinefsine dokunuyordu. Şermin, iki damla göz yaşiyle ve bir yalanla elin. den kurtulmuş ve onu ahmak yerme koymuştu. Nasıl da onun gözyaşlarının yalan olduğunu anlamamıştı, Ya Rab bil, ç Avni bir an bile Şetminin, mukabele bilmisil olarak öyle yazdığ'nı hatırma getirmedi. Yalnız, şimdi kendisi yaz- dığı mektuba kızmağa başlıyordu. San- ki ne için yazmıştı o mektubu?, Kız zannettiği o kadına neden merhamet e. dip, kendisini sevdi sanarak böyle bir çılginlıktan vazgeçmesi için o satırları yazmıştı? Kız olsayd bile, onu o tatlı hayaliyle bırakıp, mektuptaki satırların sukutu- hayaline uğratmasaydı sanki olmaz mıydı?, Ankaraya vardığı zaman, Şermin, o zamana kadar dışarı vurmağa imkân bulamadığı teessürünü, kana kana &ğ- layark teskine çlişti. ğ Genç kızlık yatağında, yastıkları diş- leriyle parçalarcasına hıçkırarak, ile sevgisinde uğradığı büyük sukutu ba- yalin acısiyle, uzun uzun ağladı, . Bugünkü RADYO 12 Birinöileşrin — 1938 ÇARŞANBA 18,30 dans musikisi, (plâk), 19 konfe- rans, Fatih halkevi namına, Doktor Ha- Kil İlyas Akben (Çıkarılacak dişler) , 130 orta Anadolu saati, oAli Koç Gürses ve! Hayri Karamete tarfından, 14 haberleri, 20 saat ayarı, “Nezihe U: ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, 2040 ajans o haberleri, 20,47 Ömer Rıza Doğrul tarafından grap” aç söylev, 21 saat ayarı, orkestra, 2130 Rıfat ve arkaraşları tarafmdan Türk mu sikisi ve halk şarkıları, 22.10 hava rapo* nu, 92.13 Darüttalim musiki heyeti, Fahr ri Kopuz, ve arkadaşları tarafından, 22, G6 son haberler ve ertesi çünün programı, 25 saat ayarı, istiklâl marşı, son. 12 Birinciteşrin — 1938 ÇARŞANBA Hicri 1357 — Şaban: 17 “azm Mesan Odin Hi Akşan O basn Hmani 6,08 1201 15.09 17,34 19,06 450 Lüzumlu Telefonlar Yangın: İstanbul için: 24222, Beyoğlu İcin: 14, Kadıköy için: 60020, Üsküdar i- 623, köy, Bakırköy, Mehek, Tarabya, ere, Fenerbahçe, Kandilli, Eren- artal, Büyükada, Heybeli, Bursaz, : Telefon muhabere memu- ; derek kâfidir. Rami ilfaiyesi: 22711 beniz itfaiyesi S6. .20 beyazıt kulesi: 21990. Galata yansın kulesiz 40060 Sıhhi imdat: 44908, Müddelumumilik: 22290, Emniyet müdürlüğü: 24382, Nofia Vekâleti İstanbul Elektrik İşleri Umum Müdürlüğü Beyoğlu: 44801 . İstan. bul: 24378. taş: 40948. Cibali; 20222. Nwrosmaniye; 21708. Üsküdur « Kadıköy: 60773. İavazazi: İstanbul: 24378. Kadıköy: 60790. Beyoğlu: 44642. Taksi Otomobili İstemek Için Sular İdaresi: Beyoğlu: 44783. Peşik- Neyoğlu ciheti: 49084, Bebek Gilieti: 36 » 101. Kadıköy ciheti 00447. Denizyolları İstanbul acenteliği: 22740, Karaköy: 42002. Pazartesi Tophaneden 16.30 Mudanya, 20 Bandırma, Salı Tophaneden 9,30 İzmit, 16,30 Mu- danya. 19 Karabiga, 20 Bandırma, Gala- tadan 12 Karadeniz, Sirkeciden 10 Mer- sin, Çarşamba Tophaneden 16,30 Mudanya, 20 Bandırma, Sirkeciden 15 Ayvalık, 18 Bartın, Perşembe Tophaneden 9,30 İzmit, 16,20 Mudanya, 20 Bandırma, Galatadan 12 Keradeniz, Cumartesi Tophaneden 14 Mudanya, 20 Pandırma. Sirkeciden 15 Ayvalık, 18 Bartın, Pazarlesi e 9mroz, 9.30 İz. atadan $,30 Madanvs, 10,30 İzmir » 12 Karadeniz, 22.30 Mudanya, $ Müzeler Ayasofya, Roma « Bizans, Yunan eser- leri ve Çinili Köşk, Askeri Müze ve sarnıç lar, Tiesret ve Sanayi Müzesi, Sıhhi müze, (Bu müzeler hergün sast 10 dan Jö ya karar açıktır.) Türk ve İslüm eserleri müzesi: Parar- tesisten başka beraün sna! 10 dan 16 ya kadar ve Cuma günleri 16 dan 17 yeka. dar açıktır. Topkapı Müzesi; İergün saat 13 ten 16 ya kadar açıklır, Memleket Dışı Deniz Seferleri Romanya vapurları: Cumarlesi Rünleri 13 de Köstenceye; Salı günleri 18 de Pi- re, Beyrut, İskenderiye, Suma günleri saat 10 nedik, Triyesle, Sirkeci İstasyon Müdürlüğü Telefon 23079. Anadolu hattı Hergün hareket eden şimendiferler: Saat $ de Konya, 9 da Ankarn, 15,15 de Diyarbakır ve Samsun, 15:390 da Eskişe- hir, 19.10 du Ankara ekspresi, 20 de A» dapazurı, Bu trerlerden sanal 9 da hareket eden Ankara muhteliti pazarlesi, çarşamba ve cuma günleri İaleb ve Musula kudur seler etmekteilir. ZAvrüpa Hattı Semnlon eksbresi hergün Sirkeciden sal 22 de kalkar ve Avrupadan geleni sanl 7.25 te Sirkerive muvasalat eler, Konvansiyonel 2030 da kalkar, 1020 de gelir, Edirne poslası: İlerrün saat 8,50 de hareket öder, 19,33 de gelir. MÜNAKASALAR: İnkisarlar idaresi için listesinde cins ve miktarı yazılı 119 kâlem tesviyeci aletleri açık eksiltme usulle satın o alınacaktır. Muhammen “bedeli 754.98 lira ve muvak kat teminatı 56.12 liradır. Eksiltme 13-10 “98 tarihine rastıyan © perşembe günü saat 16 da Kabatasta levarım ve müba- yani şubesinde alım komisyonunda yapı lacaktır, GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? İngiliz - Fransız notasından sonra İtal) yayı tebrile yola getirmek için müzake- re bayandı. » bim ine Yazan: Amiralin son sözleri Seoşenda kendisile alay Rahmi YAGIZ edildiği fikrini uyandırmakta gecikmedi — 109 — Şebireyin şifahi bir istidayı oandıran Kalem ağzile konuşuşuna kurnaz levazım reisi bıyık altından ogülüyordu.. Arap uzun uzun arlattr.. Mutat benzinin veril mesini sultan tarafından rica ederek söz” lerine kalem çekti,. Ellerini göbeğinin &- zerine bağladı. Masanın karşısında dur du. Paşa, Harbiye nazırmın verdiği salâh yele benzin itasını idame ettirecek vezi: yette bulunuyordu, ve bizzat şüphelendiği ağanın benzin ticareti işi tehlikeye düş tüğünden arabın buralara kadar koştuğu: na, kendisine başvurduğuna bu müracaat Ja kanaat getirdikten sonra ağayı teskin etti; — Merak buyurmayın ağa hazretleri. Bir yanlışlık olacaktır.. Sultan âleyüşşan hazretlerine hürmetlerimi arzedin. Bende" niz şimdi anbara telefonla maltmat veri” rim, Müracaatınızı iyi karşılarlar. Şebirev, paşsya uzun ömür temennileri ile odâdan çıktı, anbara gitti, mutat ben* gini arabalara yükletti. Sevinçten etekle- rizil çala çala yalıya döndü. Karargâhı umuminin emri. artık Se Şonun donanmadâ barınmasına, yıllar dır alıştığı, ısındığı Osmanlı donanması kumandanlığında kalmasına imkân birak mıyordu. Amiral, acele yüzünden kendisinin bizzat bu neticeye meydan verdiğini dü” şündükçe hüznü artıyor, bunca rahatı, hafif işi nasıl bırakıp gideceğini düşünü- yordu, Devir cetvellerinin otanzimi iki gün sürdü. Üçüncü günü ariral Soşon Bahriye nezaretine çağrıldı, e İstiryeden kalktı, amiral istimbotu ile Kasımpaşaya Vasıf beyin yanma çıktı . Iki eski ahbab gibi Soşonla Vasıf bey uzun uzun konuştular. Harbin başlangır Cından o zamana kadar geçen deniz vaka: larını biribirlerine saydılar, bir saat kadar geçti. Nezaret yaveri kapıyı vurdu. Müs- teşarın yanına girdi. Vasıf beyi selâmla” dı, haber verdi: — Efendim amiral Paşoviç cenapları gelmiş; zatıâlinizi görmek istiyor!.. Vasıf bey yavere, amirali yanına ge tirmesini söyledi, kendisi de kalktı, kılr cını kuşandı, vaziyetini düzeltti, yeni ge bir duruma geçti. Soşan yalnız “fon Paşoviç,, kelimesini duymuş, halefinin bu amiral olacağını bildiği. için Vasıf paşanın hazırlanması” nâ hayret ifade eden sıkıntılı obir gözle bakmıştı.. Vasıl paşanın okendisine bir gey söylemediğini o görünce o, sözü açtı: — Müsteşar bey? .— Buyurun amiral! — Birisi ziyaretinize geliyor galiba?! Vasıf bey biraz durdu.. o Sonra tereğ- dütle cevap verdi: — Evet... Amiral fon Paşoviç teşrif © diyorlarmış? Soşon ayağa kalktı, Serpuşunu masa rın üzerinden aldı, haşma giydi; kapıya doğru yürürken ilâve eti: “- Yani beni istihlâf edecek olan yeni donanma kumandanı değil mi? — Evet! — O Kalde benim burada bulunmama lüzum yok!.. Siz görüşün! Sonra meslek- taşım donanmaya gelir, beride. amiralli- ği devralır!,,. Soşon kapıyı açacağı zaman Vasıf paşa onu durdurdu: — Burada bulunmanız daha iyi olur amiral, Hep birlikte koruşuruz. Sizin #- ramızda bulunmanızda ne mahzur var ne de sizi küçük düşürecek bir vaziyet” Çünkü azledilmiş değilsiniz! Kendi arar nuzla, kendi ısrarınızla, kendi umumi ka- rargâhmıza mürâcaatinizle donanmadan aynlıyorsünuz!,. Binacnaleyh selefinize bizzat #halâmat vermek, onu donanmaya daha hazırlıklı göndermek bakımından mühim faydalar verir ozannındayım!. Gene siz bilirsiniz! Amisal bu iddiayı makul buldu. Dön- dü. Müsteşarın masası (o başındaki eski koltuğuna oturdu, Çok geçmeden kapı & çildr. Yeni donanma kumandanı amiral fon Paşoviç odaya girdi. Bu, orta boylu, etine dolgun, kırmızı yüzlü bir adamdı. 45 yaşlarında kadar vardı. Kıpkırmızı yüzünde sertlik ifade eden bir çatıklık, et- salına fsrdönen yeşil, çakır gözlerinde de cüret ve gururun karışık manası göze çar pıvordu, > Kapıdan iki adım ötede durdu. Kendi- sini ayakta karşılayan müsteşarı selâm» Tadı, sonra, hğlâ oturduğu yeri muhafa” za eden amiral Soşona yaklaştı, elini zattı, — Değerli meslektaşımı selâmlamakla şereflenirim.. Ben, Osmanlı donanmasır nı tesellüm için karargâhı umümüce gön derilen amiral fon Paşoviç!, Yeni amiralin bu sözlerle kendini tak- dim edişi Soşonu kendine (getirdi, oda ayağa kalktı. Paşoviçin elini sıktı, kendi- ni tanrttr: — Osmanlı donanma kumandanı a- miral fon Soşon!,. Safa geldiniz amiral! İdü, tekrar Soğonu selâmlar — Kıymetli arkadaşımla halef selef olu şum beni çok daha öğünecek (bir vazi- yete koyuyor! Muktedir e ellerinizde bir çok muvaffakiyetler kazanan Osmanlı donanmasını eski durumunda muhafaza- ya, muvaffakiyetlerinize yenilerini ilâve- ye çalışacağım! Soşon arkadaşmın selâmma mukabele etti. Paşoviç orada bir koltuğa oturdu. Amiralin son sözleri Soşonda kendisile alay edildiği fikrini uyandırınakta gecik* medi.. Osmanlı dnanması şimdiye kadar muvaffakiyet sayılabilecek değil, iş ismi verilecek bir hareket yapmamıştı. Bina” enaleyh Paşoviçin “muvaffakiyet, sözü üzerinde ısrarla dolaşması ancak bu mana rayı ifade ederdi. Soşon, yaralı kalbin- de bu yüzden ayrı bir sızı daha duyarak konuşmalara iştirak etti. Yeni amiral €s- kisinden birçok hususatı sordu. Anlamak istediği noktaalrı kurcaladı. Bilhassa dor nanmada tahtelbahir mevcut olmayışı işi üzerinde çok durdu. Nihayet, müsteşara Osmanlı donanması için hiç olmazsa 6 selinelik bir tahtelbahir filotillâsı veril- mesi için Alman umumi kararına mü“ racaali tavsiye ettikten sonra Soşun erte- si günü yeni amiralin İstinyede bulunan donanmaya kendi tarafından takdim edil" mesini kararlaştırdı, Oradan ayrıldı.. Doğ ru Serki Doriyana çıktı. Donanma kumandanlığında son gecesi" ni geçiren Söşon tuhaf bir meraka kapıl* mıştı: Serkl Doriyana gidecek, orada top Tu bulunacaklarını tahmin ettiği İttihat ve Terakki hükkmeti erkânımı bir arada bulacak, Talât Enver pa: Istanbulda bulunan ve B ne uğramağı dahi ihmal eden nazır Ce mal paşaya sitemler yapacaktı. Kendisi- nin #eda edildiğini, kabahatsiz bulundu- ğunu, bu işlerde noksan Materyal, sakat texnik, tecrübesiz mürettebâtla daha İnz- la iş başarılacağını ummanın doğru bir keytiyet olmadığını anlatacaktı, Soşon Serkl Doriyana gitti.. Salonları dolaştı, henüz kimseler yoktu, o Akşama kadar beklemek üzere iç salona (çekildi. Birkaç harp zengininin hararetli bir por ker partisine tutuldukları burada bol bol bira içmek suretile şalılanan hırsını din- dizmeğe çalıştı. ele Üç gün sonra donanmada bir merasim yapıldı, Bizzat sadrazam, harbiye nazırı, bahriye nazırı, ordu ve donanma crkâ- rınm da bulundukları bu merasim, ami” ral Soşonun Osmanlı donanma kumandan Yığından ayrılışı, yerine amiral Paşoviçin seçişi münasebetile yapılanı bir türendi. Kadirşinas Türk bahriyelileri, gel gündenberi kendilerine; — Cahill — Körü körüne cesur! — Başlı başına iş göremez" Damgasını vuran sabık kumandanları- na, Amiral Soşona selâm ve sayçı vazi” felerini fazlasile gösterdiler. (Devamı var) ği