HABER — Akssm postun mmm NEOKALMINA GRIP — NEZLE — NEVRALJI BAŞ ve DiŞş AĞRILARI — ARTRITIİZM —— ri gına ği Her akşam alimli | TAKSiM Belediye Bahçesinde ağdad raks kraliçesi | Vazhatül Bağdadi Sahra yıldızı BEDRIYE AHMED Memleketin en yüksek sanaltkârlarından Müteşekkil bir saz heyeti Telefon: 43703 EVROZİ Kaşelerinin tesirini görenler Romatizma ve adale ağrılarını unuturlar MUVAFFAKİYET... Ve emsali hastalıklara karşı Erkekler, a tabii güzelliği bilhassa © müessirdir tercih ederler. İşte bu gü- zelliği de, COTY pudri- a e sının inceliği, larla yapış- np, geçi gw Her akşam ağrılara karşı ik dur l 2. kanlığı ve cazip gençlik Harbiyede Be İvVÜ - Icabında R: renkleri temin eder. Bahçesi alaturka kısmı İsmine dikkat, 7 sakmmız ve Nevrozin yerine COTY PUDRAS Büyük GALA ile açılıyor başka marka verirlerse »tle reddi o Bayan HAMiYET Memleketin çok sevilen sanatkârlarının iştirakile Satılık | Kiralık köşk | | Km... telefonu, 2 dönüm bağı ile 3 dönüm ev muhtelif meyvası olan sırasında 2 bö“ lük kullanrlabilen bir köşk kiralıktır. Taliplerin tel, 44688 de Bay Rifata, veya Bostancıda Kasaplar No. 27 ye Kadıköyünde Rahsriyede Süleyman pa- şa sokağında 20 numaralı ev o satılıktır. eli ve nezareti fev. KA EEE KAMACMMMDEKAL ZU DE MARKİZ DÖ PAMPADUR 443 142 MARKİZ DÖ POMPADUR rinde, salonun ortâsına koydu; resim - leri ihtiva eden karton da, süreti mah- susada buraya konduğu şüphesini tev. lit etmiyecek, fakat kralın nazara garpacak bir şekilde bir masanın üzeri- ne yerleştirdi. Ve, büyük bir ustalıkla kurulan bu sahne bittiği zaman, genç kadının ar- tık sözünden dönmüyeceğinc emin olan mösyö Jvk ayağa kalktı ve dudakların- da memhuniyet ifade eden bir tebes- sümle dışarıya çikti. Evine döndüğü zaman etraf karar. mağa başladı. Bir masanın karşısma oturdu, bir kâğıdı üzerine bir kaç satır yazarak altına esrarengiz bir m « kâğıdı, ayni mührü taşıy içine koydu, Sohra bütün bunları, bem- beyaz diğer bir zarfın içine yerleştirdi. Bu işi bitirince #ile bastı ve içeriye giren hademeye şöyle dedi: — Size söylediğim yere gittiniz mi, baron?. Kendisine baron finvaniyle hitap e- dilen hademe de cevap verdi: — Evet,monsetiyör, ve mösyö dö Krebiyon öyle ikna edildi ki, Versay: terkediyor. Yarın sabah Parjaç döne - cektir . — Şair, sizin geçen günkü ihtiyar doktor olduğunuzdan — şüphelenmedi msiyerek$ — Geçen gün öyle mükemmel tebdili kıyafet etmiştim ki, dedi, bugün ise, onun kulaklarını tohriş eden berbat bir Pransızcayla konuştum.. Hülâsa, neti- ce İtibariyle yarın sabah hareket edi. yor. Mösyö Jak; — Kendi selâmeti namsna bundan memnun oldum!.. Diye düşündü ve yüksek sesle devam etti? — Bu cihetten, nezaretinize nihayet verebilirsiniz, » — Ben de öyle töhmin etmiştim.. Ve buna göre emirler verdim . Mösyö Jak tasdik mahiyetinde başı- ne salladı, sonra sordu: — Kont burada mı?, — Henüz gelmedi, monsenyör, — Lütfen onu bana gönderin. Biraz sonra, kont dü Barri, korkunç “fendi in odasına giriyordu. Mösyö Jak kapamış olduğu mektubu ona uzatarak: — Azizim kont, bu mektubu hemen şimdi, baron dö Marseye göndertin. Dedi ve dü Barrinin, şövalye mevzuu bahsolunca göstediği tereddüdü tekrar gösterdiğini görünce ilâve etti; — Merak etmeyin. “Dostunuz, u sa- dece barcna emanet ediyor ve onu her zamankinden daha sıkı bir nezaret ak tmda bulundurmasını yazıyorum. Şö. valyenin artık hürriyetine kavuşmaması lâzımdır ve onun artık kaçamıyacağını size temin edebilirim. Kont, dudaklarında vahşi bir mem - nuniyet tebessümiyle mektubu aki ve nazarında çok mühim Olan bu talimatı bir an evvel oraya götürmek için, alel. Âcele şatonun yolunu tuttu. Oraya geldiği zaman, karanlık etrafı iyice sarmıştı. Dü Barrinin, mektubu bizzat barona götürmemesinde, şüphesiz baz: hususi sebepleri vardr. Bunun içindir ki, ahır. Jarım bulunduğu tarafa doğru yürüdü, orada gördüğü seyislerden birisini ça. Zırdı, ona bir altın verdi ve seyis mek- tubu olıp hapisane istikametine doğru yürüdü, Fakat bir tesadüf eseri olarak yolda iki arkadaşma rastladı ve açık gözlülü- günü göstermek için onlara, kazandığı bir altını gösterdi ve kendisine verileri vazifeyi anlattı , İki arkadaşı, mukavemet edilmez bir çok Mdelillerle ona, vazifenin, bir kaç bardak şaraptan sonra daha büyük bir Jiyakatle yapılabileceğini isbata çalıştı- lar, Bu deliller seyise makul görünmüş olacaktı ki, o da, netice itibariyle bir iki bardak şarabın çabucak içilebilece . Zini düşünerek, #ekadaşlarının makul delillerini kabul etti. Bunun üzerine, üç kafadar altını, mayi haline ifrağ etmek maharetini göstermek için malüm “lâ- boratuar,, a gittiler. Öyle ki, seyis, altını tamamiyle eri- tip, peşinen tediye edilen vazifesini yapmayı aklına getirdiği zaman, akşam bir bayli ilerlemişti. Fakat bü defa da, beklenilmedir, ye- ni bir tesadüf daha vuku buldu. Seyis kapıyı vurduğu zaman, muha. fız kumandanı çoktan uyuşmuştu ve mektubu alan asker, bu mektup için za- biti uyamimrmak cesaretini göstereme- diği için, gidip çavuşu uyandırdı. ve mektubu ona verdi. Çavuş ta, zarlı tetkik etti ve üzerin- de hiç bir zesmi mühür görmeyince, bu mektubün vazifeyle alâkası olmadığını ve şüphesiz zabitin arkadaşlarından bi. risi tarafından geldiğini, binaenaleyh, bu ehemmiyetsiz iş için âmirini uyku- andan uyandırmayıp, mektubu kendi- sine ertesi sabah teslim etmeğe karor verdi, Ve işleri böylece yoluna koyduktan sonra çavuşla askerler, vicdan istiraha- fi içinde tekrar yattılar. Okuyucunun bilâhare göreceği vweç. hile, basit bir seyisin sorhoşluğiyle iki askerin gayri şuuri ihmali, böylece mösyö Jakın uzun zamandanberi büyük bir enerji, azim ve sabırla kurup hazır- Tadığı plânları altüst etmişti. Ayni günün akşamı, geç vakit, kön- tes, salonda yanan bütün şamda: Pol ışığı altında, kralın malüm tablosu rinde çalışıyortlu ve Lüi onu bu va- siyette buldu Bittabi kroj, bu güzel sürprizden do. layı ona teşekkürletğe ve konıpliman « larda bulundu, tablonun mükemmel benzeyişi ve genç kadının kabiliyet ve istidadımı methederek, bu kabiliyetini kendisinden uzun müddet gizlediği için nazikâne serzenişlerde bulundu. Kontes bu teşekkürleri güzel oynan- mış, sahte bir tevazu İle karşıladı ve bir koç saat evvel, sırf bu maksatla, usta- lıklı bir şekilde yerleştirdiği resim kar. tonunu işaret ederek şöyle dedi: — Mademki, benim mütevazi sanat taslaklarımın güzel olduğunu söylemek İtfunda bulunuyorsunuz, bu resimlere de bakın, majeste, hoşunuza gidecek bir şey bulabilecek misiniz?. Lüi kartonlardan birini oçtı ve için- deki resimleri gözden geçirmeğe baş- Tadı. Genç kadın onun üzerine doğru eğil- miş ve elini hafifçe onun omuzuna da. yamış olduğu halde, onunla beraber re- simleri tetkik ediyordu. Bird: e, bu resimlerin gok çirkin olduğu söyliyerek kartonu kapadı ve diğer bir kartonu > çarak: — Göreceksiniz, Lâi, dedi, bu kar“ tonda hakikâten fena olmıyan, resimi * ler var... meselâ, a. Fakat, bu ne?« Ne budalaymışım ben Yanıldım.. Genç kadın bu sözleri, gülerek, © tabii bir tavırla söyledi ve böylece gü” lüp söylerken, hakikaten yarıldığıni iyice kanaat getirmek istiyormuş gİ resimleri süratle gözden geçirmeğe DAS” ladı ve sıra böylece d'Assasın portre” ne geldi. O zirnan, genç kadın, kralın, bu YE” mi iyice görmesine vakit beraktr ve BÖ ucuyla, onun dikkatle bu resme ğin görünce, kartonu kapamak üze”* bir hareket yaptı. Fakat Li onu durdurdu ve X daha yakından görmek için, eline sakin bir hal vermeğe çalıştığı # şöyle dedi: — Fakat bu portre cidden güzl çesiyle