- 29 SONKANUN — 1996 Dikiş Nakış ve; Sanayi Makinaları ET Güzelliğin gıdasıdır Soğuk havalarm cild üzerinde| yaptığı tesiri izale eder cilde yu muşaklık, beyazlık 95100 maddei| müesşiresinin tesirile güzellik ve. rir. Her eczahane, tuhafiye mağa: zalarında tüp ve vazoları bulu - Anadoluda nur, Acante araniyor. Pa YAR A EYE Pİ hid ri. 1Ei TET BAKER ETE e 2 ve 20 komprimelik ambalallarda bulunur. Ambalaj ve komorime- 4 LCL PZT İT TASHİH — Buzelemiin 9â liği UL eden 2 markasını arayınız. Son kânun 938 tarihli nüshamızın dıl 1$ LU Li TİE n ları | .— m ME YET | 10 ncu sahifesinde neşredilen Sul. LiON Mağazası ri La LA RTE İL ie tan Ahmet Üçüncü Sulh Hukuk İstanbul ve Trakyada bulunar Kırklareli 15 ton Sade ya-| Hakimliğinden O serlevhalı ve| kıt'at için 7062 ton buğday kırdı ğmin kapalı zarfla ihalesi 8 —| 19290 numerolu ilânda müddea - | ıJacaktır. Kapalı zarfla eksiltme! ee mİ e ae ek, , 5 Şubat 956 çarşamba günü sai Mevsim sonu dolayısile yüksek cinsli , “| Ja en sehven im) şek - k tubunu, kanuni belgelerini ihale| Jinde dizilmiştir. Tashihi keyfiyet © “9 m in komit mallarını çok ehven fiyatla Bünü saat Ona kadar Komisyon | olunur. yam yaş y ea satışa çıkarmıştır. isine vermelidir, Ve saat 11 de' Kemisyonda bulunmalıdır. Sade! Yağının tahmin edilen bir kilo fi. At 107 kuruştur. İlik teminatı 1204 liradır, Şartnamesi her gün Kırk. Diş hekimi Bayan Münevver Osman Öney Sultan Mahmut Türbesi tahmin bedeli 53831 lira 70 kuruş! bar, İlk teminatı 3941 fira 58 kuruş | tur, Şartnamesi 269 kuruşla komis yondan alınır. İsteklilerin kanun! vesikalariyle beraber ihale #aatin iskonto */. 10 dan “5 50 ye kadar Istiklâ!I caddesi 272-274 İarelinde Satmalma Komisyonun-İl Babıâli caddesi No. 10 Tel, 22022 PARDAYANIN ÖLÜMÜ — Ii! dedi, mw PARDAYANIN ÖLÜMÜ Mm &am ba sırada Baron dö Pon ko- Fazla söylemiş olduğundan kor- — Biliyorum. geliniz! (o cevabını #arak ve ağlıyarak geldi. RGütün tören kaidelerine aykırı © larak kralın sormasına vakit bırakma dan: — Şevketmaap, amirali öldürdü. ler! diye bağırdı. Topu atmağa hazırlanmış olan do- kuzuncu Şarl bir ândahayretten dö- nup kaldı, Bu sözleri duyan Telinyi, - Hanri dö Bearn, Konde ve öbür (o Hügnolar #şarıya fırlıyarak Betizi sokağına koştular, Kralı — Allah aşkıma ne söylüyorsunuz Mösyö! dedi, — Hakikati Şevketmaap, uğursuz hakikati! Sonra, Sen Jermen vakasını anlattı. Şar), elindeki raketi hiddetle yere fırlattı. Rengi sapsarı kesilerek sinirli sinirli gülmeğe başladı. Etrafında bul lunan jantiyomlar korkudan bembe- yaz kesilmişlerdi. Çünkü bu tuhaf gülüş her zaman kralın müthiş biri hiddet buhranına tutulmak üzere bu- landuğunu anlatırdı. Bu sefer bir buhrana tutulmadıy — Ja kralın hiddeti son dereceyi bul- Wu; — İş artık gemi azıya aldı. Insan öldürülmeden gün geçmiyor. Ah Pa- risli mösyöler.. Siz hep kendi aklınıza hizmet ediyorsunuz öyle mi? Pekâlâ, Mademki ben kralım, ben de kendi ak- hana hizmet © edeceğim. işte kuman.) danlarımı öldürüyorlar. Fakat ben| bir intikam © alacağım ki herkes Lokserruva Hügnoları öldürenin ne kadar tehli- ,Keli olduğunu öğrenecek... karak ve annesinin sözlerini hatırlı yarak birdenbire sustu. — Kâtibim Mösyö dö (Birag ile polis müdürünü çağırtınız! diyerek a- cele saraya girdi. Polis müdürü Luvrda o bulunduğu i çin hemen kralın odasına girdi. Mösyö dö Biragı da aramağa gittiler, Dokuzuncu Şarl polis müdürüne: — Mösyö, başkumandanım ve ba- bam Amiralin katilini bulmanız için size üç gün mühlet veriyorum, dedi. — Fakat Şevketmaap... — Haydi gidiniz mösyö! Duydunuz ya, üç gün? Eğer bu zaman içinde o- nu bulmazsanız sizi de bu İşte ortak sanacağım ve lâzımgelen cezaya çarp- tıracağım.. Polis müdürü korkuyla odadan çık ti. Mösyö dö Birag o bir sanat (sonra geldi. Bu sırada ise kral odasında hidedtli hiddetli dolaşmıştı. Dokuzuncu Şarl; — Mösyö, silâh taşıyan sivil halk için ne ceza ilân etmiştik? dedi, — Şevketmaap, evvelâ zenginliği- ne göre bir para cezası ve sonra ha pis. —Pekâlâ, şimdi size yeni bir emir yazdıracağım ve bunu da hemen ilâp ettireceksiniz! Kral bir saniye kadar (kendisini topladı, Kâtip Birag eğilerek bekledi, O vakit kral; — Tüfek, tabanca, kılıç, hançer, ok, mızrak gibi silâhlardan birisini a çıktan açığa taşıyan hemen yakalana- rak muhakeme edilmeden on sene Bas tilde hapsedilecektir, Eğer bu adamın malı varsa hükümet tarafından zapto- verdi, Moröver ev sahibini takip ederek Üç odadan geçip evin arka (tarafına bakan bir avlıya (İndi, Avlr oldukça yüksek duvarlarla çevriliydi. Buradan yalnız bir kapı vasıtasile çıkılryordu. Vilmor bu kapıyı açıp ıssız bir pati- kayı gösterdi. — Buradan kaçacaksınız. İşte kaç manız için de. Diyerek parmağiyle (o dizgininden bir halkaya bağlı bulunan eğerli, dinç ve mükemmel bir atı gösterdi. Sonra tekrar söze başladı; — Kaçmanız bu suretle temin o- Tunmuştur, Bunu yapan (o monsenyör Hanri dö Gizdir. Bu at kendi ahırın- dan çıkmıştır. , Ru Patikayı takip ederek sola dönecek ve Sen nehri boyunca gideceksiniz, Sen Antuvan kapısından © geçmenize izin verilecektir. Evvelâ Suvasungeye gideceksiniz. Sonra sağa dönerek Raymse varacak ve orada bekliyecek- siniz, Moröver gülümsiyerek : — Pekâlâ ama, kaçmaklığım Jâzrmgeleceğini sanıyor musunuz de. di. — Hayatınızın tehlikede buluna- cağını zannederim. Kat'iyyen kaçmamağa karar ver- miş olan Moröver; — Öyle ise kaçacağım sözünü söyle- di, Bunun üzerine her ikisi de yemek #lonuna geri döndüler. Vilmor, bir hösede duran dolu bir tüfeği alarak Morövere verdi. Jantiyom tüfeği İyice muayene ettikten sonra; Kafesli pencerenin yanında dw ran Vilmor biraz heyecanlı olarak; — İşte! diye bağırdı. Moröver acele onun yanma gitti, Papaz, olup bitecek (şeyleri gözx- den kaçırmıyacak şekilde geri çekildi, Moröver tüfek namlusunun ağa nı pencerenin kafesine dayanmıştı. Sol taraftan beş altı jantiyom o göründü, Bunların üç adım önünde Navar kralı nın maiyetinde olan Kont Klermon dö Pil ile konuşarak Kollnyi yürüyor. du. Klermon amiralin $ol tarafında bulunuyordu. Kolinyinin sağ tarafı kafesli pencereye dönüktü, Morüver bu anda ateş etti, “ Sen Jermen Lokserruvanın köşesi. ni bir saniye kadar bir hayret kapla- dı. Kolinyi sağ elini pencereye uzata» rak sallıyordu. Bu el kan (içindeydi. Mermi şahadet parmağını koparmıştı. Jantiyomlar Kolinyiye koşarak: — Ne oldu? Kim ateş etti? diye haykırıştılar. Ayni saniyede bir'tüfek daha patladı. Amiral sol omuzu o kırılmış olduğu halde yere düştü. Sokağın içine birçok adamlar dolarak bağırmağa başladılar. Fakat Amiral Kollnyinin vurulduğu duyu- Tunca bu halk Hügnolara lânet ederek dağıldı. İlk ateşten sonra Moröver: — Vuramadım! Ne kadar bes riksizmişim. diyerek tüfeği yere koğe du. Vilmor: — Bir daha atınız! dedi, ” Papaz, elinde dolu başka bir tü- fek bulunduğu halde bir sıçrayışta ka-