M a yı, Ce — Çocuk haftası Hediye kazananların ısımlermı neşrediyoruz İki hafta evvelki bilmecemiz: BEŞİKTAŞ Idi. Doğru halledenlerden Göz- tepede istasyon civarında Lâmfia Bed- reddin 1 inci, Üsküdarda Ahmediye caddesinde Besim oğlu Celâl Tahir 2 inci hediyemizi kazanmışlardır. KAKAO KAZANANLAR 3 — Beşiktaş 11 Müzeyyen, 4 — Toğjkane 20 Lamdan. 5 — Kadıköy Kümağıdı 'dere 66 Sulhiye, 6 — Mal- tepe a£ker lisesi 29293, T — İstanbul divanyolu 15 Hüceste, 8 $ Sinemköy Eşref efendi sokak 231, 9 — Bayoğ- Ju 34 Ali oğlu Akdoğan. 10 — Emir- gân orta mektebi A; Hilâl, 11 — Şiş- H polis ikinci komiseri Ramazan, 12 — İstanbul maarif idaresi Saffet. 13 — Kurtuluş Suzan Adil, 14 — Si- nemköy 64 Naci, 15 — Rumelihisarı 9 Şükran, 16 — Nişantaş kız orta mektebi &1 Nezihe, 17 — Cibali reji- de Hasan Arif. 18 — Bakırköy ( Va- hid, 19 — Fatih 16 Hikmet, 20 — Sultanselim Şaziye Tahsin, BİSKÜVİ KAZANANLAR » Zi — Pangaltı 5 Belkis, 22 — Kurtuluş Saniha, 23 — Fatih Hay - dar yokuşu 4 Nimet, 24 — Fatih Ge- Tenbevi orta mektebi 1, 25 — Bey- 'oğlu 29 Nubar Yakupyan, 26 — Bey- oğlu Firnzağa 34 Doğan Ali, 27 — Tavşanlı muallim Niyarzi, 28 — Eski- şehirde Sıcak tularda Kaya, 29 — İs- tanbul erkek muallim mektehi Ayhan. 30Büyükada 12 Rafet, 81 Bakırköy 4 Vahld, 32 — Adana 12 Şemsi, 33 — Kadıköy Kandemir Meliha, S1 — Bakırköy 5 İrfan, Hikmet, 86 — Harbiye 257 Kemal, 37 — Samatya 12 Cafer, 38 — İstanbul erkek Tisesi 779 İsmall, 39 — Kurtu- Taş 29 Pantas, 40 Feriköy caddesi 5 Rasiha, KİTAB KAZANANLAR 41 Aksaray 65 inci ilk mekteb İl- hâan, 42 — M üncü ilk mekteb Sultan Şerafeddin, 43 Beyköz Karacaburun eaddesi 22 Yıldırım Nevzad, 4 — Unkapanı 7 Demir kum mahallesi, 45 Beyoğlu beşinci ilk mekteb 183 Pan- ti, 46 —« İstanbul 45 inci mekteb 244 Remzi, 47 — Kadıköy 14 Handan, 48 — Beykoz 26 Zeki, 49 — Beyoğlu Ye- nişehir Nadire, 50 — Beyoğlu 28 ün. et ilk mekteb Mükerrem, 51 — Sü- leymaniye 21 Müflâ, Samatya li Muzaffer, 58 — Eyüb l1 Bedia, &4 — Fatih, 4 Müjgân, 55 — Şehiremini 6 Melâhat, 56 Üsküdar 2 Bedia, 57 — Bakırköy 4 Nezahat, 58 — Sultanse- Tim 2 Turgud, 59 — İstanbul Külküç Müstafapaşa 9 Mi'1 , 60 — Bakır- köy Bezyan lisesi Ahdullah. DEFTER KAZANANLAR 61 Pangaltı Zehra, 62 — Emel Hüsnü, 68 — 15 inci mekteb Belkıs, 64 — Kınltoprak 121 Şükrü, 65 — Kadıköy 11 Orhan, 66 — Kasımpaşa 9 İbrahim, 67 — Yenikapı 7 Nuriye, 68 — Üsküdar 2 Nuran, 69 — Beşik. taş 11 Müzeyyen, 70 — Çapa kız lise- «i 319 Sabiha. KART KAZANANLAR 71 Eyüb orta mektebi 410 Abdul- lah, 72 Ankara Yeni hayat muallim- Kerinden Niyazi, 73 — Eyüb orta mekteb 317 Tahsin, 74 — Kadıköy 120 Kâztı. 75 Büyükdere 30 Nermin, 78 — Üsküdar 60 Katina, ?7? — Bü- yükada 16 Evro, 78 — Göztepe 13 Su- zan, 79 Bomonti 3 Muammer, 20 F- dirnekapı 3 Parilet, 81 — Büvükdere 61 Handan, 82 — İstanbul 24 üncü “ilk mekteb Handan, 83 — İstanbul 98 — Fatih 16 | | | ZI2 Malik, 58 Ankara caddesi Kirkor. 84 85 — Sulta matya 12 Karatet, 17 Bedin, 868 — Ka 2 Fatuş, &7 — Ali, 89 — Samatya Üzcan 90 Üsklüdar Cid sokak 63 (ıuıde. 9Y | 92 — Beyoğlu 92 — Cümhuriyet ©4 — Bandır- Kadıköy 1 Meliha, Taksim 12 Sabri, orta mektebi 13 Fikret, ma Muzaffer Tunçer, 95 — Beyoğ- lu Beşinci ilk mekteb 183 Panti, 96 — İstanbul Cümhuriyet orta mekte - D bi 171 Saffet. 97 — Bakırköy 26 Şer- Byüb sultan 16 Bed İi Mustafa, l Nebahat, min, 98 — 99 — Büyükdere ca 100 — İstanbul kız lis 101 Orta mekteb 823 Salime, 102 E- yüb 20 Fikret, 103 Kadıköy 12 Bel - kıs, İ0f Samatya 66 Katina, 105 Lü- leburgaz T1 Huriye, — 106 — Kartal 21 Nebahat, 107 — İstanbul Davud - 108 — Karagiümrük paşa 153 Raif, 81 Hüsnü, Civani, 110 — İstanbul Erkek lisesi Ali, 111 — 40 mmer mekteb 435 Fikret, 112 — Beşiktaş 11 Müzeyyen, 113 — Galata 1 Nuri, 114 — Beykoz ilk mekteb Nazire, 115 — Ticaret lisesi 10 nncu sınıf 1318, 116 — Aksaray 64 üncü mekteb Nida, 117 Kadıköy 45 Şeref. 118 — Rum kiz mektebi Ef- rozini, 119 — Taşkasab 27 Arif, 120 — Vefa lisesi 94 Necdet, 121 Ada- mâü 67 Rafet, 122 — Büyükdere, 17 Melâhat, 122 Yeni lise 163 Muhsin, 124 — Vefa lisesi 701 Hilmi, 125 — Ortaköyde 4480 Ali, 126 — Eskişe- hir Şükrü Kaya, 127 — Bağlarbaşı 66 Artin, 128 — Teşyikiye 8 numarada Nusret Halil, 129 — İstanbul birin- | ci mekteb 140 Yako, 130 — Gedikpa- şa 20 Feyyaz, 131 — Büyükada 99 Nüuran, 132 — Samatya G6l Hamdi, 133 — Edirnekapı 69 Teodor, 134 — Kadıköy 5 Necib, 1385 — Kasımpaşa 501 Bülend, 196 — Uzunçarşı 29 Ek- rem. 137 — Kumkapı 29 Belkıs, 138 — Fatih Hırkaişerif Attilâ Akat, 139 — Beyoğlu 2 Hürmüz, 140 — Gedik- paşa 42 Ayarik, 141 — İstanbul Br- kek Tisesi 1571 Salih, 142 — İstanbul Kız lisesi 1417 Mukaddes, 143 — Sen Benuva Kız lisesi Selma Kemal, 14 — Büyükderede Kemal, 145 — Sun- diyede Eşref, 146 — Beyoğlu Tak - sim Nuri Hayat, 147 — Adapazarı 72 Suad, 148 — Samatyada 50 Tev- fik, 49 — Eyübsultan 20 Sabri, 150 — Vefa lisesi 712 Ali. Hediyelerimiz her hafta perşem- be günleri ınınhııııı:dı dığımn- Rekimde gördüğünüz Barbara Ös- terrayşer ismindeki kız, Viyanalıdır., | Kaç yaşında tahmin edersiniz?, Daha | ancak dakuz yaşında bir. çocuk! bu yaşta tam 148 kilopram - peliyor- | muş, “Allah arilırsın,, diyelim miP! 109 — Beyoğlu Tarlabaşı | le' N HABER — 'Akişam Poslast -« Siürt, (Hususi) — Siirdin su derdi yaz gelince tazelenen, kış gelince unutulan eski dertlerden biridir. Şehrin önünden ve arkasın | dan geçen (Botan) ve (Gezer) nehirleri memlekete birer saat u- zaktan akıp durdukları halde, U- zun yıllardan beri bunlardan biri- nin kasaba içine getirilmesine ne- dense teşebbüs — edilmemiştir. Bu | nehirlerin ikisinin de suyu tatlr ve temizdir. Zaman zaman bu sular- dan birinin şehire getirilmesi be- lediyenin hayalinden geçmez de- gilse de, belediye varidatının az- Lığı bu ihtiyacı tatmin etmekten uzak kalıyor. Ve halk şehir orta- sındaki tek çeşmeden birbirini e- zerek su almağa çabalıyor. Bu çabalayış bilhassa yaz mevsimin- de pek acıklı bir hal alır. Çoluk, çocuk çeşmenin başını sararlar ve saatlerce beklerler. Şehir içindeki on iki bin nü- fusa bir çeşmenin suyu nasıl kâfi geldiğini düşündükçe insanın aklı duruyor! Belediye gelirinin azlığı yü- zünden şehir işlerine bakılamadı- B ileri sürülmektedir. Halbuki bakımsızlık yalnız parasızlık yü- zünden doğmuyor. Belediye kud. retli bir ele muhtaçtır, Şehir - s0- kakları nadiren temizlenir ve tan. zifat memurlarının sayısı pek az- dır. Bilhassa çarşıya — yakın | olan mezbaha ve dibağhane şeh- rin havasını — ihlâl etmektedir. | Bunlarm behemehal şehir hari - cine çıkarılması, belediyenin ilk yapacağı işlerden biridir. Biz Si irtliler, Diyarıbekirin — çok kısa zaman içinde hekimbaşı Doktor Fahrettin gibi değerli bir bele- diye reisinin himmetiyle nasıl bir ümran ve terakkiye marzhar ol - duğunu görüyor ve İşidiyoruz. Siirdin sinekleri meşhurdur, Bir kasab dükkânına girdiğiniz za * man çengelde asılı olan koyunun rengini değiştirdiğini hayretle görürsünüz! Sinekler, fakir ço - cuklarının gözlerini oyacak ka - dar kuvvetli bir ordu - teşkil et * | mişlerdir. Bununla — ve bu kabil haşaratla mücadele etmek için milyonlara ihtiyaç yoktur sanı « FIZ. Mezbahanm ve dibağhane- nin neşrettiği mülevves kokular yazın taraçalarda yatan şehir halkının sıhhatini tehdit etmek * tedir. Siiride yeni gelenler ilk önce ekmeklerden şikâyete başlarlar. Sehir içindeki fırınlarda hâlâ pi- | demsi ekmek * çıkarmak âdeta kalkmamıştır. Has ekmek yap - mak kabil olduğu halde beledi * ye fırınları yoktur. ve un fırına geldiği zaman elenmeden, yani kepeği çıkarılmadan yoğurulup pişirilir. Değirmenler ve fırınlar neden — birer elek tedarikine mecbur tutulmasın ? Fırınlarda ekmek yoğurma a -« meliyesi de çok iptidai şerait al” | tında yapılmaktadır. Hamur te » nekelerini bir defa gözden geçi - rirseniz, bu fırımlara uzun — yık- iıftte susuzluk dedıı Halk susuzluk sıkıntısı çekmek- tedir,fakatderdi yalnız bu değildir Siirtten bir görünüş lardan beri belediyenin uğrama- dığımı anlarsınız.. Valimizin, şehrin su ihtiyacı- nı tatmin edeceği ve şehirde be * lediye vezaifini bihakkın göre - cek memurlarla belediye teşkilâ- tını ıslah ve tensik edeceğini u * muyoruz. Memleketimizde yılan ve ak - rep çoktur. Diyarıbekirde de bu dert vardı. Fakat, mahalli bele - diyesi her akrep başına yüz para wermek suretiyle balkı akreple mücadeleye sevk ve teşvik etmiş we bu yüzden akrep derdi hafif - lemiştir. Siirt ahalisi de Diyarı - bekirliler gibi, yılan ve akreple mücadele etmeğe hazırdırlar. Ancak bunu, hiç kimse gün - Kük işini bırakıp da kendine osas” l bir iş diye mal etmez. Bizim be- lediyemiz de Diyarıbekir bele - diyesi gibi hiç olmazsa tanesine bir kuruş vermek suretiyle halkı bu mücadeleye — teşvik etse, çok umuyoruz ki, akrep tehlikesi ya rı yarıya azalır. Yılan başrmna on kuruş verildiği takdirde günde on, on beş yılan tutacak kimseler vardır. Bu suretle — Siirtte belki beş sene sonra yılan — ve akrep tehlikesinden eser bile kalmaz. Kış mevsiminde haşaratın birer delik bulup kayboldukları söyle- nir. Halbuki daha dün, evimizin yüküne ve yorganların arasına giren bir buçuk metre boyunda bir karayılanla karşılaştık. Bele- diye bu işi her şeyden önce dü * şünmeli, bu haşeratın önüne geç- mek için ne mümkünse yapılma- hdır. Bunun için küçük bir mahalli yergiye — herkesin vazı olacağı muhakkaktır. Akrep ve yilanlar” la mücadele edecek belediyenin bu uğurda sarfedeceği emek ve para, her şeyden ziyade yerine masruf olacağı için, belediyeyi kıs$ mevsiminde yaz hazırlığına başlamış görmek istiyoruz. Biapavride yeni yapılan hükümet konağı ! Mapavri, tam teşkilâtlı bir merkez haline getirilmelidir Mapavriden yazılıyor: Çoruh vilâyetinin yirmi kilemetre şarkında, Karadeniz sahilinde, cenu. bu portukal, mandarin ve fındık ağaç- Tariyle örtülü ufak tepelerin eteğinde güzel Mapavri nahiyesi vardır. Ha- vası, suyu ve manzarası pek İâtif o- lan bu yerin ahalisi ülkemizin her nahiyesine örnek olacak kadar çalış- kandır. 26 parça köyün teşkil ettik - leri 25 bin nüfus — hep bu nahiyeye bağlıdır. Köylerinin ekserisinde ye- ni mekteb binaları inşa edilmektedir. Nahiye merkezinde de 450 kişilik bir ilk mekteb binası İnşa edilmiş bulun- maktadır. Bundan maada, gerek ahalisinin gayreti ve gerekse bunlara rehberlik eden nahiye müdürü Faik İle Fırka ve belediye heyetinin kgayretleriyle mektebten başka bir de hükümet ko* nağı inşa edilmiştir. $ Mapavri nahiyesinin merkez nü- fusu 8500 ü geçmektedir. Nüfususun — çokluğu ve ticaretin fazlalığı, halkın vilâyet merkeziyle sıkı gürette irtiba» tihr ve temasını istilzam etmekedir. | Halbuki nahiye merkezine tabi köyle- rin mühim bir kısmı vilâyet merkezl- ne 60 kilometre gibi uzak bir mesafe- de bulunmaktadır. İ Mesafenin uzaklığı yüzünden ge- rek nahiye merkezinin, — ve gerekst köylerinin pek çok ve ehemmiyetli İ$- leri yüz üstü kalmaktadır. Binaen- aleyh Mapavrinin terakki ve inkişafı” na en büyük ve müessir âmil olacak tam teşkilâtlı bir merkez haline ifrâ” ğt halkm hakiki selâmetini temin ©* deceğine şüphe edilemez.