4 Yerde dahilek yâ Resulallah! knız, Fakat, nereye?.. e olduğun tabit tasavvur eder- öiniz.. Ayağınızı bastığınız tekne, alev alev tutuşmuş.. Beş on daki- sonra, dumanlar üzerinizi sa- Yacak.. Ateş içinde kalacaksınız..| Karacaksınız., Fakat, nereye?..| Her taraf deniz.. Dalgalar, dalga- r. Mavi, köpüklü dalgalar.. _Yüllllek de bilmiyorsunuz.. Bo- ıı_ı)uıluuuı,_ Yüzmek — bilseydi- niz bile, bu ummanın hangi isti- ine doğru ve kaç zaman ku-| laç atmanız kabil?.. Ateşle suyun arasında kalmak, | hakikaten müthiş bir felâkettir.. _Fılul. temmuz sıcağı ile mu- siki gürültüsünün arasında kal- Mak da, daha ferahfeza bir şey değil hani., — | Su e'inizde tuttuğunuz gazete- hin sütunlariyle hesaplarsanız, günde altı yedi tane, som sütun Yazı yazarım.. Cuması, pazarı Yoktur. Hatta otuz dokuz derece hararetim varken de, nice defa: lar çalışlığımı hatırlarım.. Lâkin tu sıcaklar yok mu?.. Bir muhar- rir dimağına bundan daha zararlı bir şey olacağını — sanmıyorum.. avaya konulmuş yağ gibi, bey- Nimin eridiğini, ufaldığını hisse- iyorum.. Sinirlerim, — gevşiyor, Bergin kiriş halinden — mersörize ibrişim haline geliyor.. Hele maa- zallah biraz ayran, cacık gibi medet al- T-ıbil, havaya, rüzgâra ihtiya- Sım var.. Penceremin ikisi de, ar-| yanist Friç te cürmü sabit olama - dima kadar açık.. | İ işti D a aa e ai n ae SLRİN ö DETREL etinleir. . iş Yim derken musikinin şahlanmış d.]İlİlriyle karşılaşıyorum.. “Ağ.ağ..ağ.ağ.. ağlasam.. “Başka bir şey “İliiiste - mem! “Koynunda sa - ba »a -a - ah- lasam,, Kalemi elimden bırakıyorum: — Lâhavle.. Bu ne musiki böy- le?.. Çalışkanlığına çok hürmet ettiğim, sabrını pek takdir etti- ğim meşhur bir — hayvancağızın &ik avazesi gibi. ile “Sabahlasam,, kafiye - olsa?... Aman allahım... Halime acı, Ay- Di plâğı tekrar koydu.. Sözde satıcıların bağırmasına Mâni olunduydu.. Gene onları işi- iyoruz ya., Fakat, hiç olmazsa faydalı bir iş için bağırıyorlar..Ya #u gramofonlaş. Pencereyi kapalı- Yorum.. Sıcaktan patlamıya razı- Yım... Fakat, yanan gemideki a- dam, nasıl “Denizi mi tercih ede- Yim?,, diye dalgalara göz atmak- kendini alamazsa, ben de )y- ke Yapıyorum.. Nefes alamayınca Pencereyi tekrar açıyorum.. Bu sefer de, sol komşunun radyosun- le Parazitler.. Yahu!.. Şu “Diz- TİNe kapansam,, şarkısını çalan: :::“m'lııldıbirmkhdııe— ş.ı.“'“' Hayır, o da aksine.. * irden şehire seyahat bedava iye, bir merkezi tam bulmuşken Vah ötekine.. Fakat, musiki pe- Tisi, şarktan garbe, cenuptan şi- Male seğirte seğirte, bir hal olu: Yor... Boyuna tekezliyerek, nağ - Melerini yerlere düşürüyor.. Pa - Tamparça ediyor: Parazitler... Ya çalgılı bahçelere ne buyu - :3"“'“7" : Başınızı inlemek için, sakin, asude bir Tray €vinizi — yaptırmışsınız.. Tamvay — gürültülerinden uzak.. m_.' 18 ı".-'ıııııiı m m W— .. .. A: TİMe | ay hapse ve sekizer bin lira | müzdeki ders senesinde bu karar- mAğ-ağağ!.. Bari, “Ağlasam,, | ç AZ Rizeli La Mustafa Tireli Aptullahı P #Pİ eei kalafat yerinde nasıl öldürmüştü? Katil, bıçağını çekerek Aptullahın üzerine atılmış, bi” kaç kerre saplamış ve sonra bıçağının kanını yalamış.. İstanbul ağır ceza mahkemesin- de şayanı dikkat bir cinayetin mu- bakemesine devam edilmektedir. Civayet suçundan maznun Ri - zeli lâz Mustafa isminde — biridir. Son celsede maktul Tireli Abdul - lahım kardeşi muallim — İsmail Hakkı Bey cinayeti şöyle anlatmış- tır: 933 senesi Hıdrelles günü kar - deşim Abdullahla bu katil ve da - ha bir kaç arkadaşları birlikte san- dalla Küâğıthaneye gitmişler, ora- da kafaları adamakıllı tütsülemiş- lerdir. Fazla sarhoş olduktan son- yatacaklar Beynelmilel kaçakçı Halperne yataklık eden ve geçenlerde ev - lerinde on buçuk kilo eroin bulu - nan Karl ve nişanlısı Elizabet se- kizinci ihtisas mahkemesine veril - mişler;barada yapılan duruşmala-| Yi neticesinde her ikisi de yedişer para| cezasına mahküm — olmuşlardır. Bunların cürüm arkadaşı olduğu tahkikat evrakında zikredilen pi - Ihtikâr komisyonu toplanıyor Ticaret ve Zahire Borsasından birer mümessilin iştirak — edeceği ihtikâr komisyonu bugün toplana - caktır. uti Mektep kooperatifleri Maarif Müdürlüğünce ilk mek- tep kooperatifleri hakkında — bazı kararlar ittihaz edilmiştir. — Önü- Jar dahilinde hareket olunacak ve kooperatiflerin daha verimli — ol- masına çalışılacaktır. —— Numan Rıfat bey geldi Hariciye Vekâleti Umumi Kâtibi Numan Rıfat Bey dün An - karadan mezunen gelmiştir. Denize nazır.. Yanmızdaki arsayı tutmuşlar.. Orada bir çalgılı bah- çe.. Gece yarılarına kadar bozuk | perdıle_rden giy giy da giy giy.. Hiç değilse, gramofonda meşhur hanendeler okuyor.. Ya bahçeler- de?.. Hulâsa, biribirine rahmet o- kuttruyor.. Çalgılı bahçeden son- ra, komşunun havuzundaki kur- bağalar, sonra, sabaha karşı, iki ev ilerden bir kafes sürülüyor. Ge- celik entarisiyle, bir efendi, tulüa karşı bağdaş kuruyor: — Medeecet heey.. Ah aman... Gazel., Bütün bu müddet zarfında bir- çok seferler pencereyi kapatıyo- rTum., Boğulup gene — açıyorum.. Yazı yazamayıp gene kapatıyo- rum, tekrar açıyorum.. İlâh.. Tam manasiyle ateş ve su ara- sında kalmış bir deniz kazazede- si halindeyim.. Dahilek yâ Resulallah! (Va-nü) L ilü e ll ra kalkıp sandala binmişler ve İs- tanbula doğru gelirlerken karde - şim ayağa kalkmış, katil Mustafa (sandalı devireceksin ulan!) — de- miş Abdullah (ben ulan değilim) diye elindeki çatal ile Mustafayı arkasından hafifçe yaralamıştır. Bunun üzerine sandalda — iyice boğuşmuşlar ve nihayet arkadaş- Tarı araya girerek ayırmış ve barış tırmışlardır. O gün Azapkapıda sandaldan çıkmışlar, Mustafa — kardeşime (ben sana sorarım) demiş, kar - deşim de (hiç bir şey yapamazsın) cevabmı vermiştir. Aradan on beş gün geçmiş, bir gün kardeşim kalafat yerinde be - nim Tireboludan gönderdiğim mektubu okurken katil — Mustafa gelerek bıçağını çekmiş ve karde- Bir ay kadar evvel Yelkenci za- şimin karnına ve vücudunun bazı yerlerine saplamak suretiyle yere serdikten sonra bıçağın kanmı ya- amış ve yanına sokulanlara (beni tttmayın, bakalım ölecek — mi, öl- mezse öldüreyim) diye epeyce ba- şında beklemiştir. Halbuki kardeşim — bu sırada çoktan ölmüş bulunuyordu. Musta- Karnından yaraladı Ayvansarayda çalışan maran - göz Kâzımı sandalcı — Ali bıçakla karrımdan yaralamıştır. Suçlu yakalanmıştır. Ağırca yaralandı Dün akşam üzeri — Karaköyde Vedat isminde bir çocuk tramvaya atlamak istemiş, muvaffak olamı- yarak yere düşmüş, ağırca yara - lanmıştır. Çocuk Beyoğlu hasta - hanesine kaldırılmıştır. Şişe kırılınca Beşiktaşta oturan Vedat ismin- de bir çocuk evden aldığı bir rakı . | şişesiyle sokakta — oynarken yere düşmüş, şişe kırılmış, — parçaları | koluna saplanarak ağırca yaralan- mıştır. Vedat hastahaneye kal - dırılmıştır. .— ——— Rektör geldi Üniverestenin yeni rektörü Cemil Bey dün sabahki trenle Ankara - dan şehrimize gelmişti. Cemil Bey Haydarpaşa istasyonunda Üniver - site Dekanlariyle Ordinaryüs veDo çentleri tarafından karşılanmıştır. Cemil Bey öğleden sonra vazifesi- ve başlamış ve bir kısım Ordinar- yüslerle tanışmıştır. Bugün de di- ğer hocalarla tanışacak, yarın fa - külteleri gezecektir. — Bando nakledilmiyor Şehir bandosunun Beyoğlunda münasip bir yere nakledilmesi için epeyce bir zamandanberi bu — ci- varda münasip bir bina aranmak - taydı. Beyoğlu semtinde böyle bir bina bulunamadığı — için şimdilik bundan sarfımazar edilmiştir. Ban- do talebeleri bir kaç güne kadar Pendiğe gidecekler ve orada — bir. aylık bir kamp kuracaklardır. İ | fa Beyoğlu merkezinde — komiser Ibrahim Beye cürmünü itiraf et- miş (intikamımı aldım) demiştir. Mustafa bazı yalancı şahitlerle vakayı müdafaai nefs — suretine Bç ylene — eoietaocinetaoibve sokmak istiyorsa —da kardeşimi kasten öldürdüğünde şüphe yok - Müteakiben maznunun muhake- me esnasında gösterdiği —nüfus cüzdanmın sihhati derecesinin Ri- zeden sorulmasınave komiser İbra- him Beyin şahit sıfatiyle dinlenme- sine karar verilerek — muhakeme buüşka güne bırakıldı. | Yelkenci vapuru kurtarıldı delerin (Yelkenci) adındaki va- puru Midilli adasının Tahari mev- kiinde karaya oturmuştu. Makine ve kazan dairelerinden büyük yaralar almasına — rağmen (Yeleknci) vapuru Türk — Gemi Kurtarma Şirketinin — (Alemdar) tahlisiyesi vasıtasiyle kurtarılmış ve yüzdürülerek Halice getirilmiş- tir. Midillideki Yunan memurları kurtarma ameliyatı esnasında her türlü kolaylık ve nezaketi göster - mişlerdir. ——— BK3 Hepsi yalan Hukuk — fakültesi imtihanla -| rında yapılan yolsuzluklardan do - layı Üniversite — doçentelerinden bazıları hakkında tahkikat yapıl - dığı söylenmekteydi. ılngiliı-Fı-ıııııı mü- Zzakereleri ve Italya | yanın gözünden kaçamazdı. SİYASET Alman vukuatı ve muhtemel netayi- ciyle zaten çok meşgul olan İtalyen politikası bu günlerde diğer mühim bir mesele karşısında kaldı: Fransız - — İngiliz müzakereleri, ve tekrar ku vetleşen İngiliz » Fransız dostluğu. —| Senelerden beri Almanyaya istinat ğ eden, Almanyaya hukuki müsavatı n mine çalışan, Alman » Fransız müna- —— feretinden azami derecede — istifadeye — uğraşan İtalyan politikasının Alman- — yada Hititlere ve dolayısiyle dünyada Almanyanın mevküni sarsan hâdisele- re bigâne kalamazdı. Avusturya ve merkeri Avrupa işlerindeki derin ihti. — lâflara rağımen İtalyanın Almanyayı a- leyhtar bir politika takip etmesine ih- — timal vermiyoruz. $ Alman hâdiselerinin İtalyan gare. — teleri tarafından küçültülmesi, Alman: — yada Katoliklere karşı takip edilen — şiddet siyasetinin Katolik İtalyada laz- — la makes bulunması ne kadar şayanı — dikkattir! Daima her ihtimali düşünen İtal. yan politikasının son zamanlarda bazı | güçlüklere tesadüf ettiği inkâr edile » mez. Bilhassa Arnavutlukta İtalyan nüfuzunun gittikçe azalması bunun ea bariz misalidir. İ İtalya Umumi harpten elleri boş çıktığına kanidir. Yağlı parçaların İn- — giltere ve Fransa tarafından kapı'di. Bt fikrindedir. İtalya İngiltereye —kargı infialini göstermemeğe gayret ediyorsa da Fıransayı daima haksızlıkla itham et- mekte ve hattâ bunların başka tövis zatla tamirini istemektedir. İtalya - Fn ransa samimi dasluk samimiyetlerinin şartları meyanında Tunus ile diğerE- — ransız müstemlekeleri hakkındaki id- dialarla berri kuvvetlerin de müsavat — nazariyesi mühim bir mevki işgal et- mektedir. Italyan politikasının öteden beri çok sadık kaldığı bir kaide vardıe: Daima İngiltere ile beraber yürümek.. * Italya, Harbi umumide olsun, soe- raları olsun bu yoldan çok az defalar ayrılmıştır. Hattâ Versailles munhe - | desinin imzasından sonra Almanyaya — kısmen taraftar İngiliz politikası İtal. Ingiliz - Fransız anlaşma fikirleri- ğ nin gittikçe kuvvet bulduğu bugünler. de İtalyan politikası biraz mütered - dit davrandıktan sonra yukarda bah- — settiğimiz “İngiltereden ayrılmamak" kajdesine sadık kalarak Fransız - İn . — Dün bu haber resmen tekzip o- lunmuştur. — Yalnız buna benzer. bir şayianın evvelcede mevcut ol- duğunu, fakat tahakkuk etmediği- ni öğrendik.. Bu hususta ortada dolaşan bü .| tün haberler asılsızdır. — Açıkta kalan talebeler Kapandığını yazdığımız Kadir- ga Talebe Yurdundan açıkta kalan talebelerin bir kısmı geceyi arka- daşlarının evlerinde geçirmiş di - #er bir kısmı tamirata başlanması- »a rağmen yurtta yatmışlardır. Açıkta kalan talebenin bir kıs- mı Belediyeye ve diğer bir kısmı da Hilâliahmere müracaat etmiş - lerdir. —Talebenin cumartesi gü - nüne kadar yurtta kalabilmeleri temin olunmuştur. — Muammer bey geldi Yeni fabrikaların temel — atma v küşat resimlerinde bulunmak üzere İş Bankası Umum Müdür vekili Muammer Bey dün Ankara-| dan şehrimize gelmiştir. iğzmeğein ae Yolların teftişi Vali ve Belediye Reisi Muhid - din Bey refakatinde muavini Ali Rıza Bey olduğu halde yolları tef- tiş etmek üzere dün Silivriye git - miş, akşama dönmüştür. gilir. müzakerelerinin — neticesinden memnun olur gibi görünmek yolunu — tutmuştur. ” Avrupada Fransız nüfuzunu çoğal. tacak ve dolayısiyle Almanyayı zayıf. | hatacak, bir politikanın İtalyayı tatnddn — edeceğine kani değiliz. Ü Resmi İtalyan mehafili İngiliz « — Fransız müzakerelerinin neticesinden memnun görünmekle beraber — Faşist — gazetelirinin ve bunlardan Tribuna ve — Lavorofosiste'nin Almanyayı bir çen- ber altma koymağa matuf yeni Fron- — sız politikasına şiddetle hücum etme » leri şayanı dikkattir. 4 Mevzü misaklar ve bunlar içinde Balkan misakını ehemmiyetli bir sulh ömili olarak ilân eden Fransız - İngiliz mes'ul adamlarının fikirlerini de Ro » mada nasıl karşılayacaklarını merekla bekliyoruz. a 330 luları dıvt Fırka Askerlik dairesinden: da — Yalava hariç — bulunan kaza » lardari. Çetalca, Silivriç ve Kartal ve| Şile kazalarının 330 doğumlu ve o1 İ la muameleye tabi efradın azkerlik meclisleri 1 - Ağustos - 934 ten itiba- ren açılacaktır.