21 Temmuz 1947 CVMHURÎYET ON A B Meçhul "Ankara canavarı99 nın beşinci cinayeti Ankara 20 (Telefonla) Ankarada, başına sert bir cisim vurularak ayrı ayn tarihlerde öldüriüen 4 ki$inin katüi henüz bulvnamarnıştır. Cinayetin, paraya tamaan hemen hemen aynı şekilde i§İ€nmesiı aynı adam tarafmdaa yapıldığı hskkındaki tahminleri kuvvetlendirmiş ve cinayet yerinde hiç bir ia bırakmıyan bu hunhara, halk arasında «Ankara canavarı» adı verilmiştir. Evvelki gece aşağı Ayraneı bağlarında yapılan bir cinayetle Ankara canavarının kurbanlarının sayısı beşî bulmuş oluyor. Devriye gezen Jandannalar, bir fundahğın aıasından gelen inilti üzerine araştırma yapmışlar ve bunun, başmdan kanlar akan, yere yüzükoyun kapanmış bir yaralı olduğunu görmüşlerdir. Baygm haldeki yaralı, Nilmune hastane sine kaldmlrruş, tedavlye rağmen ifade veremeden ölmüştür. öldürülenln Hasan Hüseyin admâa zengince blri oldugu anlasılmış ve otopsi neticesinde, başma, çeklçle vurularak öidürüldüğu tesbit edümlştir. Hasan Hüseynin cebindeki bütün paralar alınmiştı. Ankara canavan şiddetle aranmaktadır. Yunanistan hâdiseleri Komisyommun memleketleri dahiline Baştaraft 1 Inci Hükumet, girmesini menettiler. Arnavudluk ise, lerinden korkulmaktadır. hudıtdlarda emniyeti temin için, ordu belki de fazla küçük olduğu için küsyu seferber etmek kararını almıştır. tahlığı biraz daha ileri götürdü, komisIlk olarak, 19401945 sinıflarmdan, yon azalarını hududda üç gün bekletşimdiye kadar silâh altına alınmamış tikten sonra, red cevabı verdi. Bu haolanlar, silâh altma almacak, onları reket, artık acıklı olmaktan çıkmış 1946 srnıfı takib edecektir. gülünç bir hale gelmiştir. Dağa kafa tu Köylerde sefalet tan bu tavşanın, cesaretini nereden alHudud boylarında sefalet ve korku dığı bellidir. son haddini bulmuştur. Başpiskopos Ecnebi birliklerden yardim Damaskinos Atina radyosundan Yunan Yunanistanın ecnebi birliklerin yarmilletine hitab ederek, şimal bölgesin dımını istediği tam«mile asılsızdır. Biz, deki ahaliye yardim imkânlarınin te. iyi teçhiz edilmiş Yunan ordusunun, bu minini Utemiştir.. Şimdiden bu iş îçin haydudlarla başa çıkabileceğinden taiki buçuk milyon drahmi toplanmıştır. mamile eminiz. Lâkin, ordu silâha Yunan Dış İşleri Bakan vekilinin muhtacdır. Harbden sonra Yunan gemuharririmize beyanatı nelkurmayı, teçbizat bakımından mütAtina 20 (Telsizle) Yunan Dış İş hiş zaruret içinde kalmıştır. Oyle anlar leri Bakanı Çaldarise vekâlet eden. Ba obnuştur ki, çeteciler, bu bakımdan kanhV: daimi mjlsteşarı M. Pepinelis ile orduya üstünlük göstermişlerdir. görüştıim. Pepinelis şunlan soyl«di: Bu hal, ilânihaye devam edemez. « Son hâdiseler, 1944 senedinbenberi Yunanistan, yalnız kendi davasını dedevam eden ve memleketi kana bula ğil, bütün Yakmşarkta hürriyet ' ve yan çete savaşlarından farkhdır. Yuna demokrasinin davasını korumak içir. nistanın düşmanları ilk'defa olarak tam savaşmaktadır. Ona, bu savaşa lüzumlu teşkllâtlı bir şekilde harekete geçmiş silâh ne kadar çabuk verilirse, dünyaler ve bdylelikle, kuzeydeki mutad îaanın bu bölgesinde emniyet o kadar çaliyetin arızi olmadığmı, dışandan mübuk gerçekleşecektir. Aksi ihtimalleri, kemmel şekilde idare edüdiğini ispat düşünmekten bile korkuyorum.» etmişlerdir. Mctin TOKER tstilâ hareketinin hususiyeUeri Son istilâ hareketi, üç bakımdan bun«Kukla hükumet» dan evvelki hareketlerden ayrılmaktaAtina 20 (a.a.) Anadolu Ajansımn dır. 1 Şimdiye kadar. müşterek hareket özel muhabiri bildiriyor: Akamete uğratılan Epir çetelerlnin son eden oetecllerin adeci 500 ü asla buiharekâtmdan sonra, Yunan umumi efmamışken, bu defa 1500 ü geçmiştir. 2 Şimdiye kadar çeteler baskın ha kârı, «serbest bir hükumet» kurmak için reketlerinden ilerl gidememişlerdir. Bu daha önemli bir bölge ele geçirmek yodefa taarruz plânlı ve muntazam şekilde lunda çetecilerin yeniden teşebbüslere yapılmiş, bir genelkurmay tarafmdan geçecekleri kanaatindedir. idare edilmiştir. Atina mîJıfilleri şu kanaattedir ki. 3 Şimdiye kadar çetecilerin kıya Yunanistsnın kuzey komrJİarı milletfetleri ve sllâhları muntazam olmamış lerarası tugay perdesi sltmda Yunan tır. Bu defa, ele geçirilen esirlerin aynı çetecilerine daha tesirli bir şekilde yarürüformayı ve aynı cins sil&hlan taji dımda bulunacaklardır ve bu çeteler dıkları görülmüstür. yardim talebini daha açıkça yapabileDiğer taraftan, Atinadaki komplo te. ceklerdir. Gene aynı mahfillere göre, bu şebbüsü de, ele geçirilen vesikalardan harekâta girişilmesi, muhtemel olarak katiyetle anlaşıldığı üzre, şima'deki Güvenlik Konseyi müzakerelerinde Rushâdiseleri tertibHyenler tarafmdan. bu hâdiselere müvaü olarak hazırlanmiştır. yanın alacağı kat'î duruma bağhdır. Çetelerin kayıblan «Yunanistan büyük blr tehlike Atina 20 (a.a.) İkinci kolordunun karsıgında» Görülüyor ki t Yunanistan büyük bir neşrettiği bir tebliğde bildirildiğine götehlike karşısındadır. Bu tehlike, onun re, bir temmuzdan 16 temmuza kadar hükümranhğını ve istiklâlini tehdid et çetecilerin kayıblan 507 ölü, 259 yaralı, mektedir. Yur.anistan, Birleşmiş Millet 594 esirden ibarettir. TebHğde ilâve edildiğine göre Zadoria ler teşkilâtma daima emniyet etmiş, ona kapılarını açmış, kontrol heyetlerine her bölgesinden tardedilen çetecilerden bir şeyi göstermiş, onların en kabul edilmez kısmı Grammos ve bir kısmı da Pind« arzularını yerine getirmiştir. Çünkü dağma doğru çekilmcktedir. Atinanın tekzibi biz, saklanacak bir şeyimiz olmsdığ! kanaatindeyiz. Atina 20 (a.a.) 13 temmuz tarihlnBulgaristan ve Yugoslavya de Svihngrad civarında 200 Yunan asBuna mukabil, Yunanistanm düşman kerin Bulgar topraklanna girdikleri ları bakınız nasıl hareket ediyorlar? hakkında yayınİEnmış olan haber Atina Bulgaristan ve Yugoslavya> Tahkikat Aıansı tarafından yalar.lanmaktadu". .....".....n,m,l,H..!.ııııl|linillHII!!lll!illl!IHIII|IIIHIIIIII]IHniilll!l|i mıınmiH,.,, Receb Peker kabinesi hakkında tahntinler Ankara 20 (Telefonla) Kabinenin değişeceği yolundaki ısrarlı tahminlerin yerine, şhndi Receb Pekerin, Meclisten güven oyu alıp almıyacağına aid mütalealar çıkmış bulunuyor. Kuv. vet gazetesir.in yorumcusu bu hususta ezcürnle diyor ki: «Artık C. H. P. içinde de demokrasiden korkmıyanlar, hürriyet misakue isterilen haklardan ürkmiyenler pek ez değildir ve işte yürütülen tahmiııle/ buna dayanmakta, yani Receb Peker kabinesinin, bir itimad istediği takdir. de bu sefer Meclisten bu itimadı kazanamıyacağı ileri sürülürken bu zihniyet değişikliği nazarı itibara alınmaktadır. Yoksa kimse, kimsenin cebir emrile ve dikta ile sayın Receb Pekerin istifaya mecbur edilebileceğini düşünmemektedir.» Başmakaleden devam olmalanna rağmen, Şükrü Saracoğlu Moskovada kalarak miizakerelere devam etti. Bolşeviklerin bütün fena niyetlerini meydana çıkaran bu göriişmeler, 17 ekimde. akametle neticelendi. 19 ekimde de TürkİnpilizI'ransız tedafiiî ittifak muahedesi Ankarada imzalandı. Türkiye, Sovyet Rusyanın aksine olarak Batı dcmokrasileri cephesinde, kat'î surette yer alnuştı. fşte o gündenberi Türkiye ile İngiltere birbirinin müttefikidirler. Türkİngiliz dostluğu ve ittifakı ikinci Dünya Harbi içinde, gün geçtikçe daha kuvvetlendi. Fransa, mağlub olarak sahneden çekildikten sonra, tngiltere yapyalnız kabnıştı. Türkiye bir yandan Almanlann, oteyandan bolşeviklerin bütün tazyiklerine rc tchdidlerine rağmen, ittifaka sadakatten ayrılmadı. Alman hava kuvvetleri Londrayı yakıp yıkarken de, Almanİtalyan orduları Libya'dan Mısır üzerine yürürken de ve nihayet Mihverciler Balkanlan istilâ ederek Türkiye hududlarına ve Ege kıyılanna dayanırken de Türkiye, İngiltere ile beraberdi. Böylece Türk millcti, imzasına sadık kalmakta devam ettiği gibi, yalnız iyi gün dostu değil, kara gün dostu olduğunu isbat etti. 1941 haziramnda Hitler'in Sovyet Rusyaya taarruzu neticesinde, Sovyet Rusya, zoraki bir ittifakla İngiltere ile işbirliği yapmağa mecbur olduktan sonra, Alman ordulan Leningrad, Moskova ve Stalingrad kapılanna dayandıkları ve So\jret Rusyanın yıkılmasına ramak kaldığı sıralarda, Türkiye, bolşeviklerin, naziler, faşistler ve Japon emnerj'alistleri gibi, bir gün Türkiye, Avrupa ve bütün dünya için, bir tehlike teşkil edeceğini pek iyi bilmekle beraber, İngiltere ve raüttefiklerinin cephesinden aynln'adı. lngilterenin yanında harbe girmeyişiınizin sebeblerinden birincisi, Sovyet Rusyaya emniyetimiz olmayışı idi. Böyle yapmakta ne kadar lıaklı olduğumuzu da, harb biter bitmcz. Moskovanın bize karşı takib ettiği husumetkâr siyaset isbat etmiştir. Sovyet Rusyanın Boğazlarda üs isfemcsi üzerine, İngiltere, aradaki ılostlıık ve ittifakın icablanna tamamile uygun olarak Türk davasını benimsedi ve Boğazların Türkiyenin hükümranlığı altında kalması prensipini müdafaa ettiği gibi, Türkiyenin toprak bütünlüğü ve istiklâli Ingiliz siyasetinin esaslarından biri olduğunu her fırsatta tekrarladı. Birleşik Amerikanın da kuvvetle desteklediği bu siyaset ve Türkİngiliz ittifakı, bugün, Avrupa ve dünja barışının temcllerinden biri olmuştur. İngiltere. So^'etİngiliz ittifakının geçici ve zayıf, Türkİngiliz ittifakının ise devamlı ve ku\vetli olduğunu pek iyi anlamıştır. İngiliz filosu, bu dostluğu ve ittifakı teyid maksadile limanımıza gelerek Türkiyenin misafiri olmaktadır. Aziz misafirlerimize «Safa gekliniz > derken aradaki dostluğun ve ittifakın, her zamankinden samimî ve kuvvetli olduğunu ve karşılıkh bir emniyet ve itimadın, her iki memleketi birbirine sımsıkı bağladığım kajnd ve tekrar etmekten büyük memnunluk duyuyoruz. ABIDİN DAV'ER Misafirlerimiz safa geldîniz! Dost İngiliz filosu bu akşam geliyor Battarajt I inci faht/ed» clostane olan Türk îngiliz münasebetlerini daha zlyade kuvvetlendireceğinden etninim. Bu dostluğun ebedi olacağına bütün kalbimizle inanıyoruz. Kardeş Türk denizdlerl ve komutatılarile tanısmak, hepimiz için büyük bir zevk olacaktır. Gerek ben, gerek emrim altmdaki filo komutan ve mürettebao, Türk bahriyesine ve Türk milletine selâmlanmızm Iblâğını «Cumlıuriyet> ten rica ederiz.» Filo bugün geliyor Dost ve Müttefik Ingiliz bahriyesine mensub 8 gemiden mürekkeb bir fiîo bugün saat 17 de limanımlza gelmış olacaktır. Büyük Britanya Akdeniz ü . losundan Liverpool, Leander kruvazörleri, Ocean ve Triumph tayyare gemileri, Cheguers, Chaplet, Chevron ve Raider muhriblerinden teşekkül eden misafir deniz birlikleri merasimle karçılanacaklardır. Tesbit olunan programa göre, bugün saat 16 da Tophane Askerî Nak. liyat Genel Komutanlığı binasi önünden kalkacak bir motörle mihmandarlar ve irtibat subayları Yeşilköy feneri açıklarında misafir Ingiliz filosiinu karşılıyacaklardır. İngiliz deniz a*ase. lerile Büyük Britanya büyük elçiliği ve konsolosluğu mensublarından arzu edenler ve gazeteciler Ingiliz gemilerine gitmek üzere bu motörden faydalanabileceklerdir. Saat 17 de Ingiliz Akdeniz filosu Başkomutanı Oramiral Sir Algernon U. Willis'in bulunduğu Liverpool kruvazörü Selimiyenin bir buçuk mil açığmda 21 pâre top atmak suretile şehri selâmhyacaktır. Bu selâm Selimiyeden aynı sayıda top atılarak mukabele görecektir. Saat 17,45 te Ya. vuz 17 top atmak suretile Oramiral Sir Algernon U. Willis'in forsunu selâmlayacak ve Liverpool da aynı sayıda topla bu selâmı iade edecektir, Saat 18 de Donanma Komutanı adına ve bunu takiben de İstanbul Deniz Komutanı namına birer subay Liverpool kiuvazörüne giderek misafir filo komutanını ziyaret edeceklerdir. Bu iki ziyare'. birer subay gönderilmek suretUe hemen iade olunacaktır. Resmî liyaretler Salı günü saat 9 da Koramiral Mehmed Ali Ulgen refakatinde yüksek rütbeli subaylardan mürekkeb bir "neyet olduğu halde, Liverpool'a giderek Or. amiralı ziyaret edecektir. Bunu müteakıb misafir filo komutanı Oramiral, karaya çıkarak İstanbul Vali vekilini, Ordu Müfettişi Orgeneral Nuri Yamutu makamlarında ziyaret edecektir. Saat 11,15 te Oramiral Yavuza giderek Amiral Mehmed Ali Ulgenin ziyaretini iade eyliyecektir. Saat 1,45 te Ordu Müfettişl Orgeneral Nuri Yamut misafir filo komutanı. nm ziyaretine mukabele edecektir. Saat 13.45 te misafir amirallar şerefine, Ingiliz büyük elçisi tarafından bir öğle j'emeği verilecektir. Akşam saat 20 de istanbul Belediyesi tarafından dost ve müttefik Ingiliz denizcileri şerefine bir gardenparti tertiblenecek, 20,30 da da Koramiral Mehmed Ali Ülgen tarafından Arnirallara bir akşam yemeği va rilecektir. Ankaraya hareket Çarşarnba günü saat 8 de Oramiral ve maiyeti Yeşilköyden kalkacak husıısî bir uçakla Cumhur Başkanımız Inbnünü ve hükumet erkânını ziyaret etmek üzere Ankaraya gidecektir. Şehri'nizd^ kalan İngiliz subay ve erlerine müze. ler ve eski eserler gezdirilecektir. Çarşamba günü saat 21 de Ingiliz denizcılerine bir gardenparti, saat 22 de de bir balo verilecektir. Abideye çelenk Perşembe günü saat 10 da Oramiral tarafından Taksim abidesine bir çelenk konulacak, buradaki defter imzalanacaktır. Saat 13 te Liverpool'da bir öğle yemeği verilecek, saat 18 de de Yavuzda bir resmi kabul yapılacaktır. Cuma günü: Öğleye kadar misafirler serbest olarak şehri gezeceklerdir. O gün saat 17,30 da Triumph gemisinde bir resmi kabul yapılacak, saat 22 de Vali ve Belediye Reisi tarafmdan misafir subaylar şerefine bir baio verilecektir. Gemileri ziyaret Misafir gemilerden bir kruvazör, bir tayyare gemisi ve bir muhrib, 22, 23, 24 ve 25 temmuz günleri halkımmu gezmelerine açık bulundurulacaktır. Misafir harb gemileri 26 temmuz cumartesi gününe kadar limanımızda kalacaklardır. O gün saat 9 da dost ft müttefik filodan Triumph, Ocean, Lean der, Raider, Chevron gemileri Ege denizine, akşam üzeri de Liverpool, Cheguers, Chaplet'ten müteşekkil birlik ise Karadenize müteveccihen limanımızdan ayrılacaklardır. Amiral Wütis Dost ve misafir filoya komuta eden Oramiral Willis, meşhur Amiral Cunningham'ın kurmay başkanlığında buiunmuştur. Kendisi 2 nci Dünya Harbi sıralarında memleketimizle çok yakmdan alâkadar olmuş bir şahsiyettir. 1940 yılında memleketimizle .ingiltere arasında Halebde ve Hayfada yapılan bahrî görüşmelerde Büyük Britanyayı temsil etmiştir. Oramiral Willis 1944 senesinde 12 ada harekâUnda Şarkî Akdeniz filosu kumandanı bulunuyordu. İşte o zamanlar, Türklerin Müttefik amaline nasıl hizmet ettiklerini, ne gibi yardımlarda bulunduklarmı yaki. nen bilen Oramiral Willis, milletimlz hakkındaki takdirkârlığmı en yakın dostlarına sık sık belirtmiştîr. Aynı filo ile gelen ikinci Amiral Harcourt ise Hon5Kong harekâtma lştirak eden der.iz birlikleri komutanıdır. Burasmın Japonlardan alınmasmda ken. disinin büyük yararlıkları görülmüstür. Hâc//se/er/?ras/ndât Fikriyat iflâsa gidiyor ilmem, vaktiniz olup dikkrt ediyor musunuz? Biz içindeyiz de büiyorus. Fikriyat diye hulâsa edecegim fikir mahsulleri ve hüner eserleri gitgide daha EZ par» getiren bir meta oldu. Bu gidişle yakın bir atide bu kıymetli cevherin bizde atalacağma ve zaten faklr olan fikriyat sahasımn büsbütün çoraklaşacağına şüphe yoktur. Allah cümleye gecinden versin; bir arkadaşımız bundan bir kaç gün evvel hayata gözlerini yumdu. İki gün sonni da haremi elindeki bir kaç parça mncevheri satmak coranda kaldı. İlâve etmeliyim ki bu adamm çanştıgl mü* essese emsaline nazaran ona çok şefik davrandığı gibi mensub oldufu cemiyet de elinden çelenln razlasını aüestne verdi. Bununla beraber bütön ba cehidler, ölenin allesini Mroretten kurtaracak hacim alamadı. Biz fikriyatımm bir türlü kıymetlendirememişizdir. Oldum oUo bu böyledir. Fikir mahsulüne biiim cemlyeümiı para vermez. Fikir amelesine ehemmiyet rermez. Hattâ ono himayeye l&yık da gönnez. Bir taşçiyı, blr ocakçıyı, h a t t i lâğımcıyı himaye eden iş kanunlan, bir muhariri, bir müellifi asla himaye etmez ve işln acıklı tarafı da bndnr kl bn kanunlan faşçilar, ocakçılar ve lijımcılar de|il, mütefekkirler hazırlar. Rasgele mukayeseler yapmak istiyorum: Mcselâ: Bir çift ayakkabı satan knn« duracinın kazandığı parayı bir moharrtt gaatlerce düşünüp yazdğı makale mu« babllinde zor alır. Bir otomobil komisyonensnnnn bir sraba »atışinda kaıandığı parayı birinci eınıf bir profesör bir ayda, birtoei smıl bir muharrir iki ajda, bir sira öiTetmea dört ayda kazanamaz. On teneke peynir derreden bir tüccana aldıgı p a n y i bir operatör bir ameliyatta lor alır. Hele devlet teahbüdleri gibi önü sonu belli olnuyan milyonlara girmis bir müteahhidin bir işte kazandıği parayı bir münevverin bütün ömründe kazanmasına imkân yoktur. Bir müellifin göı ve beyin nurUe senelerce emekten ve bütün bir ömre bedel olan tahsil' ve tetebbü yıllarındatt sonra ortaya attığı eserinden kazanabildiği parayı iki buz dolabı, üç radyo satan tüccar bir günde elde eder. Ve nilıayet daima oraya gelebilirim bir otel, bir gazino vestiyerinin kazandığını bir vali, bir profesör, bir muharrir kazanamaz. Bir ressamın bediî hasılası olan tablosundan. bir bestekârın ruhî heyecanlannın cevheri olan şarkısınâan aldığı parayı bie şoför direksiyonda otnrarak kazanmaktadır. Uzağa gitmeyin arkadaşlar, bir yük arabacısı bir mekteb hocasından, bir kaldırım ustası bir hendese mualliminden mutlaka fazU kazanmaktadır. Bu misalleri akşama kadar sayabilirim. t E, bundan ne olur? Şimdi oraya geliyorum: Evvelâ bu haksızlıkta âmil, yalnız halk ve cemiyetin şuursuzluğu ve kontrelsuzlufu değildir. Hükfimetler de bu zümreyi asla himaye etmez. Bana her gün gelen adyaretçiler içinde bir takımları var ki, yegâne kabahati ömrünün yirmi senesini tahsüe ve kırk başka senesini dc hükumet hizmetine hasretmiş ohnasıdır. Haydi bunu blle bile lâdes diye makbul bir dava saymıyalım da e\vel« den bildiği sartlarla girdiği işin «kıbetine dayansın diyelim. Ya şimdi hazırlanmakta olan gelir vergisinin fikrijatı, fikir tnesaisini, fikir »melesinl bilmemezlikten gelmesine, bütün bir tahsil ve tetebbü hayatının mahsulünü idrak eden adamm gelirlle, bir Amerika fabrikası, Aliye Veliye bir otomobil sattı diye oturduğu yerde para kazanan adanu aynı mükellefiyete tâbi turmasun ne diyelim? Hasan Âli Yüce!, Kenan Öner alevhine bir dava daha açtı Ankara 20 (Telefonla) Hasan Âli Yücel tarafından açümış olan davalar serisine bir yenisi daha katılmıştır. Yeni dava, Kenan Öner aleyhinedir. Hasan Âli Yücel, Kenan Oner aleyhindeki bu üçüncü davasına sebeb olarak, Kenan Onerin matbu olan müdafaa. namesinde, kendisi hakkında hakaret etlki sözler bulunduğunu ileri sürrr.ektedir. Baştaraft 1 inci «ahi)ed« Redak mevkiine götürülmüş, oradan Erseka ve Görice yolile Tirana sevkeLondra 20 (a.a.) «Le Feuptef gazedilmiştir. tesinin siyasl muhablrinin bugün bildirBir kaç gün sonra, yanında cUJine göre, önümüzcîeki yıllar lçlnde İr.giltereye 6 milyon 500 bin ton buğday dört YunarJı ile Karagiona hareket etverilmesi hakkında Stalin bir teklifte miş ve orada bulunan, Kuburasın reisliğindeki 18 kişilik çeteye katılmıştır. buiunmuştur. Diğer bir asi sef, Petritis, 46 kişile Muhabirin Hâve ettiğine göre, Stalin, onlara iltihak etmiştir. Bu suretle artan Molotov'un bundan. evvel vermiş olduğu çete mensubları üç kısma ayrılmışlar ksrarı keenlemyekün addederek Sovyet ve parti parti Koniçaya gönderilerek Ticaret Bakanına 650 bin ton olarak teçhiz edilmişlerdir. Oradan; otomobilyapılmıs olan son Rus teflifmin 10 ile lerle Viglitsadan hududu geçmişler ve zîrbedilerek on misline ibl&g edilmesi Graumes istikametinde ilerlemişlerdir. nl bdldirmisUr. Fakat askerl kuvvetlerle kısa bir çar. pışma sonunda, tekrar AfnavTidiuğa dönmüşlerdir. Kukis, Prosilyonda yakalanm.ıştır. Kendisinin ifadesine göre, asi şefi İpsi. lantis, çetecilere, iki beynelmilel tugay Basta.Ta.fi 1 tnrt sahtfeto tarafından destekleneceklerini ve hayapılabllecek işlerden değildir. Anayasa reketin gayesinin serbest bir hükumet üzerindeki her hangi bir düşüncenin. kurmak olduğunu söylemiştir. vatandaşlann ve milletvekilîerinin pek Kukis, bazı suallere de cevab verbüyük çoğunluguna mal olmadan akamiş, Rus delegesinin ckendi grupunna demik mahiyette kalması tabiidir.> yabancıların bulunup, bulunmadığu Meclls hükumetl sisteml sorusuna karşı «Evet, vardı> demiştir. Yazıda «Meclis hükumeti> slstemi inKukis'in ifadesine göre, kendisi hacelenerek deniliyor ki: reket günü 7 kişiyle beraber, 270 kişi«GBrülüyor ki Fransada tek mcclis lik çetenin başında ilerlemiştir. Arı»a. kuvvetlerin bu tek me'cliste toplanması vudlar tarafmdan verilen, Alman ve eistemine hep ihtilâl veya rejim buhracı Ingiliz silâhları, 7 arabalık kafile hadevrelerinde basvurulmuştur. Şartlar linde peşlerinden gelmiştir. tabiî halini alır almaz, bu idare tarzı Tahkikat heyeti, pazartesi günü huterkedilmiştir. Gerçekten 1792 den 1795 duda gidecektir. e üç yıl, 1848 de ve 1871 de olmak üzere Ben d« yaruı, Yunan makamlarınm meclis hükumeti usulü Fransada pek tahsis ettiği askeri bir uçakla, harekât kısa sürmüştür. Bununla beraber husahasma gidiyorum. kuk bilginleri arasında «üçüncü Cumhuriyet devrind« kabme, kendisini m€clislerin istibdadmdan kurtaramamıstın lngilterenin Roma elçilik diyenler d« vardıf. lngiltereye buğday verilmesi hakkında Stalin'in teklifi Bir çelecinin ifşaalı Bcstaraft l ınct sahıjeae hareketinin de Almanyamn Rus işgal bblgesi iktisadıyatmı Rusya ile birleştirmek gayesini takib ettiği, Ameri. kan işgal bolgesinde intişar etmekte olan Neue Zeitung isimli Alman gazetesinde ileri sürülmekte ve bu hareketin ilk hedefi olarak AlmanyHnın Rus işgal bölgesile Sovyetler Birliği arasın. da ticarî ve iktisadî bir anlaşma akdedilmek üzere halen müzakerelerin cereyan etmekte olduğu bildirilmektedir. Marshal! plânına karşı İkinci bir Meclisin feşkiline doğru Amerika, diğer memleketlerden demokratik prensiplerin kabulünü istiyor Washlngton 20 (a.a.) Bugün radyoda bir demeçte bulunan âyanâan demokrat Tom Connally, ezcümle şunlan soylemiştir: « Birleşik Amerikadan yardim latlyen milletler kaynaklannı, silâhlı kuvveîler idame etmek için harcamamalıdırlar.> AvTupadaki durumdan bahseden Tom Jonnally, bunun Rus slyasi sisteml İle tnglltere ve Fransada mevcud bulunan sosyalizm arasında bir mücadele ile vasıfiandırılabilecegini belirtmiştîr. Tom Connally'den sonra radyoda demecde bulunan âyandan demokrat Carl Hatch, Birleşik Amerika aleyhine ileri sürülen iktisadî emperyalizm ithamlarını tenkid etmiş ve demiştir ki: , K^tlandığımu fedakârlıklar, bize iade edilebilecek olanlardan oerhalde daha pahalıya mal olacaktır. Birleşik Amerikanın diğer memleketlerden istediği, ferdî hürriyet temlnatile birlikte demokartik hükumet prensiplerinin kabulüdür.» Meclis hükumeti sietemln* başka memleketlerd« de rastlanffiıştır. İsviçre, şeklen bugün de bir meclis hükumetils idare edilmektedir. Fakat İsviçre, bir federasyon olduğu için ve kendisine mahsus tarihl şartlar altında gelişmesi dolayısıle onu herhangi bir mukayeseye esas yapmaktsn kaçmacağız. Birinci Cihan Harbi ertesinde Prus. ya devleti ve Estonya cumhuriyeti de meclis hükumeti sistemini denemişlerdir. Prusyada devlet başkanı, meclisi feshedebilirdi. Bilindiği üzere Prusya devletini Hitler ortadan kaldırrmş, Estonya ise anayasasını değiştirmiştir. Okuyucularımız, bu sistemin, bizim anayasamızdaki tertibe ne kadar yakın olduğunu şüphesiz farketmiş olacaklardır. Bahusus 1923 te cumhuriyet ilân edilinciye değin Türkiye Büyuk Millet Meclisi hükumeti seklinin, a^ı üstünde tam bir tMeclis hükumet;» sistemi olduğunu işaret etmeğe hajet gdrmüyoruz.» Yeni Meclis binasında ayn salon? ikinci bir meclisin kurulmasına hararetle taraftar olan çevrelerle yaptığım temaslarda, bana, bugün için £ürpriz tayılacak bir açıklamada bulunulnıuş ve lnşa halinde olan yeni meclis binasında bu ikinci meclisin toplımtifi İçin ayrı bir salonun bulunduğun» da işaret edilmiştir. Bana verilen izahata göre bu salor.a, projeyi gözden geçirdiği sırada lüzum gören ve plâna ilâve ettiren bizzal Atatürktür. *•• '* binasi önünde bir infilâk Roma 30 (a.a.) Dün akşam Romada Ingiliz elçilik binasi önünde bir takside infilâk vuku bulmuştur. Bu infilâk büyük bir heyecana sebeb olmuştur. Zira bundan bir kaç ay evvel atı. lan bir bomba ile Ingiliz elçilik blnasmm cephesi havaya uçmuştu. Yapılan tahkikat neticesinde infilâk eden taksinin donanma fişeklerile bir adam naklettiği ve bu slrada bir Amerikan askerinin boş bulunarak sigarası. nı fişekler içerisine attığı anlaşılmıştr. İnfilâk âni olmuş ve taksiyi paramparça etmiştir. Bir ölü, biri ağır ve diğevi hafif iki yaralı vardır. Lord Montbatten'e Alman kralhğı teklif edilmiş Londra 20 (a.a.) Le Peuple ismindeki pazar gazetesinin bugün haber verdiğine göre, Alman Hıristiyan Sosyalist Partisi temsilcileri, Hindistan Kral Naibl Vikont Montbatten'e müracaat ederek, Holanda hududlarından Konstans gölüne kadar uzanan bir Alman hükumetinin kralı olmasmı teklif etmişlerdir. Bu gazetenin İlâve ettiğine göre Ingüiz Dış İşleri Bakanlıgı bu teklifi <nayalperestane> olarak vasıflandırmaîctadır. ~ DOjtaratı 1 tnc* »ahi/ed« » haber ve raporlarla ilgili bulmakia, Yunan Harbiye Bakanı Stratosun Arnavudluk hudud bölgesindeki son çete taarruzlarmı bir komünist devlet teşkili hareketile muvazi olduğunu bildirmesine mukabil Tuğbay Manibakis'in Atinada yaptiğı gazet«ciler konferansında Yunanistanda bir komünist devlet teşkiline delil olabilecek herhangi bir harekete henüz rastlanmadığı ve Yunan çetecilerile birlikte beynelmilel bir tugaya mensub birliklerin bulunmadığını bildirmesi gibi birbirini nakzedici resmî haberler yukarıld durumu yaratmış ve Birleşmiş MiUetler Teskilâtı Balkan Tahkik Komisyonunca muharebe »ahalarmdan gönderilen raporlarda da Arna\'udluktan Yunanistan» doğnı beynelmilel bir tugayın istilâ hareketini ifade edebilecek rivayetler dışında herhangi doğrudan malumata da rastlanmadığmm bildirilmesi Birleşmiş Milletler Teskilâtı nezdindeki delegelerde kararsızlık ve fikir ayrıhğı doğmasında müessir olmuştur. Balkanlarda sınır gözcüleri Ankara 20 (Teleforla) Mubarek Ramazanın ilk günü ile arifesinde Ankarada bazı evlere «Allahın inayetiî» başhğını taşıyan 4 küçük sahifelik imzasız bir broşürün gizlice atıldığı, aynı zamanda bunun şurada burada dağıtıldığı görülmüstür. Birçok Müslüman vatsndaşlar, Diyanet İşleri Baçkanlığma müracaatle, bunun, Diyanet İşleri Dairesile bir alâkası bulunup bulunmadığını ve ihtiva ettiği fikir ve, tavsiyeler hakkında ne düşünüldüğünü sormuşlardır. Diyanet İşleri Başkanı Hamdi Akseki, bugün yaptiğı bir açıMamada şu ciheti belirtmiştir: < Muhteviyatı, İslâm itikadana tamamile aykırı bulunan bu broşürün, Diyanet İşleri Başkanhğı ve İslâm dini ile hiçbir alâkası yoktur.> Diğer taraftan alâkalı dairelerce yapılan tahkikatta, bu broşürün, birkaç gün evvel İstanbuldan Ankaraya gelen yabancı tabiiyetinde bir miysoner tarafmdan dağıtıldığı anlaşdmıştnr. Yapılan soruşturmalar sonunda, sözü geçen broşürün <Yohanna'ya göre İncil» olduğu tesbit edilmiş, misyonerin hareketinde de cezayı müstelzün bir vaziyet görülememiştir. Ankarada gizli dağıtHan Sahnemizin bir kaybı BojtOTaf» 1 *nc\ tahijpdt Merhum senelerce Türk sahnesine bir broşür hizmet etmiş, uzun yıllar Avrupada bulunarak tiyatro ve sanat bilgisir.i arttırmış değerli bir aktördü. Tiyatroya pek bağlı olan Burhaneddin Tepsi, bühassa klâsdk eserlerde kendine hâs bir sanat telâkkisile muvaffak olmuş, temayüz etmiş bir sanatkâr olarak ta. nınmıştı. Yaşlı olmasma rağmen son zamanlara kadar sahneye çıkar, aldığı rolleri muvaffakıyetle tatbik ederdi. Merhuma Tanrıdan mağfiret, tiyatro âlemimize, yakınlarına baş sağlığı dileriz. *•* Burhaneddin Tepsi 1882 de İstar.bulda doğmuş, Hariciye Hukuku Muhte. life müdürü Neyyir Beyin oğludur. Burhaneddin Tepsi, Fransız Akademisinden Lorea madalyasını almağa muvaffak olmuş kıymetli bir sanatkârdı. Bir köy halkı mahkemeye verildi İzmir 20 (Telefonla) Orman Bölge Amirliğinin gösterdiği lüzum üzerine arama emri alınarak Kemalpaşanın Kızılüzüm köyünde geceleyin bütün evler aranmıs, 35 gün evvel kesildiği anlaşılan 162 aded kaçak tomruk ele geçirilmiştir. Köylüler, zabıt varakasına imza atmaktan veya parmak basmaktan istinkâf etmişlerdir. Hemen hemen bu köyün bütün halkı mrfJîemeye verilmiştir. Dün tzmirde yapılan maçta Yunan takunı galib geldi lımir 20 (Telefonla) Dün Altm. ordu takımile yaptiğı maçta 22 berabere kalan Panionios takrmı, bugün son müsabakasını Karşıyaka takımile yapmıştır. Misafir takım, ellerinde büyük bir Türk bayrağı, Karşıyakalılar eilerinde aynı büyüklükte bir Yunan bayrağı olduğu halde sahaya çıkıp halki selâmlamışlardır. Panionios takımı, birinci devrenin 20 nel dakikasında Uk, kırkıncı daki kasında ikinci golünü atmıştır. İkinci deVTede hiç gol yapılamamıs ve böylece Yunan takımı galib gelmiştir. Karsıyakaîılar, bilhassa birinci devred« teceriksizlik göstermişler, bir çok fıısat kaçırmışlardır. Amerikan silâhlı kuvvetleri birleştiriliyor Washington 20 (a.a.) Mümessiller meclisi sllânlı ku^'etlerin blrleştirilmesi hakkındaki kanun projesini dün tasdik etmiştir. Bu projenin metnlne göre kara ve deniz kuvvetleri tek bir bakanlığm emrine verllecektlr. Naylon gözlükler zıhhate muzır Mekki Sai'l ESEN Ankara 20 (Telefonla) Hüseyin Yeşilova adında bir şoför, ikişer buçuk 11raya satılmakta olan Naylon gözlüklerden bir tane alarak takmış ve pek az sonra yüzü, gözü şişmiştir. Şoförün muayenesinde, ilâçlar verümekle beraber, Holanda, Batavya Cumhuri Şoförler cemiyeti başkanı, aynca Saflık müdürlüğüne de giderek bir arkadaşını yetine harb açtı tsnınmıyacak hale getiren gözlügün muBatsvia 20 (a.a.) Van Mook ta ayenesini istemiştlr. rafından bildirildiğine göre, Holanda Hıfzıssıhha Enstitüsünde yapılan lnkuvvetleri bu gece mahalll saat 24 te celemelerde, bu kabü gözlüklerin sıhBatavia cumhuriyetine karşı ilanı harb hat için muzır olduğu kanaaU izhar eetmişlerdir. dilmistir. Macaristanda seçimler Sağlık Bakanlığının, bunlarm piyasaBudapeşte 20 (a.a.1 Macaristanda dan kaldınlması için müdahalede buta yapılacaktır. lunması muitemeldir. Aziz münevverler, akıl yolü bhdîr, Bu derece ağır külfetlerden sonra el. Yahudiler, bir îngiliz polisini de edilen fikriyata cemiyetin bu kadar az bedel vermesi yalnız bir netice vedaha öldürdüler rir, o da fikriyatın iflâsıdır. Hîç kimso Kudüs 20 (a.a.) Bir takım genc göz göre göre, bilgin olacağıro, nurlaYahudiler tarsfından açılan ateş neti lanacağım, fikrim açılacak diye ömriioesinde bu akşam Hayfada bir Ingıliz nün en çiçekli senelerini sarfettikten polisi ölmüş, diğer biri de ağır surette sonra eli. aya|i tatarken ancak günliik yaralanmıştır. Genc Yahudiler kaçmıs ekmeğini kazanmaya, ihtiyarlığında da lardır. Bu esnada sokaktan geçmekte sefalete düşmeye r a n olamaz. Akvlh olan bir adam da ağır surette1 yaralan insanlar böyle bir yolu elbette t u t . mıştır. mazlar ve tutmıyacaklardır. Eğer inceliklerünizden, ilim ve nur hacmimiz. den her gün bir miktar daha «?aldıYağmur dolayısile tehir edilen ğını, memlekette allâme değil, âlim d e . ğil, hattâ muallim bile az yetiştiğini görürsek şasmamalıyız. Çünkü serve 1 tin, refahın ve kazancm akUğı kanaLİ bu ilim kanab değildir. İnsan da rabat; ve arkadaslan KONSERİ yasamaya lâyık bir mahlukrur. Denecek ki buna biı ne yapabiliriz? Hükumetler, hele modern hükumetler, ferdin ve hattâ cemiyetin yspnsa23 Temmuz Çarşamba saat 21,30 da dığı, yapamadığı bir takım vazifeleri Fatih Karagümrük 27 nci okul, Okul Aile Birliğinin üzerlerine almışlar, kendi halinde elde Yoksul Sğrencileri menfaatine. edilemiyen bazı sosyal tekâmülleil { müdahaleierile sağlaraışlardur. Burada da devlete bir vazife düşti. yor: Zengîn sürprizler ve ilâveten Z1D KARDEŞLER Fikriyat ve fikir adamları bir ceml» DAVETIYELER: Karagümrük: Terzi İbrahim Güvençel, Çarşıkapı: Osman yete lâzım mıdır? Ve ne nisbette lftGüzel, Karaköy: Merkez Eczanesi (Naim Demirbağ) ve Beyoğlu Birman zımdır? Bunu düşünüp bu lüzuma kail Ticaretanesinde Hayreddin Yenentürkten ve konser aksamı bahçe olursa bugün onların tâbi oldukları gişesinden de alınabilir. yesayıs, kazamş ve mükellefiyet şartlarını dü?eltmek ve rötüş etmekttr. Aksi halde kazanan cahil bir cemiyetin bütün âvârelikleri memleketimizin n . zerine çullarur. Cenub Afrikasmdaki «Rasta» lar kalabahğı da Türk caminsmın kaymağını teskil eder. Son söz şudur: Dimağ, vücucün en can alicak. lüzumlu parçasıdır. Beyni haîtalaıar zayıflayan vücudden ha>ir kalcu Mütefekkirler ve müne\verler, bir miyetin dımağıdırlar. Bunlarm rayı! İŞİN MAHİYETİ: 947'948 senelerinde fabrikam.za gelecek tahmimaaına, hastalanmasına meydan vernen 34 bin ton maden kömürünün kara veya deniz vesaitinden tahliye; memek, cemiyetin maddi ve mane fabrikaya nakil ve istif işi açık eksiltme ile ihale edilecektir. sağhğile vazifeli olan devletin birin 1 Muhammen bedel ton başma 2.50 liradır. vazifesidir. Bugün hâlâ hamdolsun sıhlıatte ola 2 Açık eksiltme 25 temmuz 1947 cuma günü saat 15 te Hereke Fab. cemiyetimizin dımasım. her türlü Müdiriyet binasında yapılacaktır. j hiraf ve zıvanasızlıktan konımak içil 3 Bu işe aid şartname hergün Sümerbank İstanbul Satınalma ve , teıibirler alroak gerektir. l'yanalım Nakliyat Müdürlüğile Hereke Ticaret Servisinde görülebilir. görenler \t görmesi gerekenlrrl 4 Açık eksiltmeye gireceklerin: a) Bu gibi işlerle meşgul olduklarına dair vesaik ibraz etmeleri; B FKLEK b) Ük temirat olarak % 7.5 hesabile 750 lirayı eksıltmeden evvel Enstitü haline getirilen okullar fabrika veznesine yatırmaları lâzımdır. MÜNİR NUREDDİN Gağaloğlu ÇİFTESARAYLAR Bahçesinde İstanbul Semtinin İik Yaz Konseri =±' SÜMERBANK İplik ve Dokuma Fabrikaları Küessesesi Hereke Fabrikası Müdürlüğünden: AÇIK EKSİLTME İLÂNI 5 Fabrika Müdürlüğü ihaleyi yapmakta serbesttir. Antaly», Bodrum. Çonan, EîlıîıS, Ku*. Ödemis. Tekırdağ. Tire, Uria ve Uşak Erkek Orta Sanat OkuUarı enstitü haline getıril