Haziran 1947 > CUMHURtYET Birîeşmiş Nilletler I Jnci sahijede metin de barışın organize edilmesi ve menfaatleri buİTinmasmdan doğmakta idamesi içiu uğraşması icab ettiğird hadır.> tırlattıktan sonra, Fransız hüiumet şefi Başkan bundan sonra Ddnci Dünya sözlerini şöyle bitirmiştir: « Birleşmiş Milletler Beyannamesi, ugünkü Avrupaaun tam mı Harbi neticesinde ortalığı kaplıyan karınasile yardıma muhtac oldu. şıklık ve kararsızlik havası içinde yolu milletlere bir tek tnillet olabileceklerini ğunu hiç kimse inkâr etıni na devam etmeğe mecbur olan bu genc öğretmektedir. Bütün gayretlerimizi bu yor, Onun muhtac olduğu bu' yardun, teşekkülün göğüs gerdiği zorluklara işa fikir üzerinde birleştirelim: Yapılacak en zaruri yardımdır. Avrupa (her şey retle Birleşmiş Milletler mevcudiyetinin iş işte budur.» den önce, yiyecege, içece&e, ıgiyecefe milletlerarası meselelerin hepsine kolay, Tryg\e Lie'nin hitabesi muhtacdır. Gtdasızlık yüzitndem kınl otomatik ve âoil bir hal çaresi demek Ijake Success 26 (a.a.) Birleşmiş makta ve en feci ıstırablan çekmekte olmadıgını belirtmiştir. Milletler şartnamesiniıı İkinci yıldönüSözlerine devam eden Başkan Truman, mü münasebetile radyoda beyanatta budir. Hakikî durum bu mahiyette olduğuna göre, onun yardma muhtac olup Birleşmiş Milletler Kurulunun müessir lunan Birleşmiş Milletler genel sekreteri olmadığt üzerindc söz söylemek bile faı olmasınm muhtelif üye devletlerin San Trygve Lie, bilhassa sunları söylemiştir: Udır. Francisco Anayasaswıı imza etmekle git Birleşmis Milletlerin güçlüklerle Avrupanın kendine gelmek ve kalUı riştikleri teahhüdleri yerine getirmekte karşılaşması nlçin hajTet uyandırıyor? nabilmek için yardıma muhtac olduğu ki dürüstlüilerine ve nihayet her şeye Bu teşekkül bilhassa bu güçlüklerle mügayetlc aşikâı olduğuna <:e Amerika da vâkıf genel efkârın azmine bağlı oldu cadele etmek için kurulmus dejil midir? Güçlük karşısında kalınca vazlfemiz aAvrapaya yardım etmeyi teklif ettiğine, ğunu kaydetmiştir. zunli olmak ve iyi niyetle her şeyin Attlee'nin sözleri Amerikamn en bellibaşu ricali memleketlerini bu yardum.başarmak için ikLake Success 26 (a.a.) Birleşmiş halledilebilecegini düşünmektlr.» Trygve Lie diger cihatten, zaler ugna etmeyi taahhüd ettikierine göre Av 'Milletler Şartnamesinin imza edilmesinin rupa milletlerinin de elbirliği yaparak ikinci yıldönümü münasebetile Birkşmiş runda mücadele eden milletleT için sulh ba yardımdan faydalanmalan, hayat Milletler Radyosıında bir nutuk söyliyen zamanmda kötümserliğin ve cesaretsizUnnı ve istikballerini kurtarrnağa ça İngiltere Başbakanı Clement Attlee, şöy l:ğin yeri olmadıgını söylemiştir. lışmalan icab eier. Yoksa. Avrupa, aya le demiştir: Gromyko'ya göre ğin» kadar gelen nimeti tepmiş ve gösLake Success 26 (a.a.) Şartname« Birleşmiş Milletler Teşkilâtı büteroiği nankdrlüğün cezasını çekmeyi kum^tlerin ve milletlerin işletmeleri ge nin imza edilmesinin ildnci yıldönümü hak etmiş olur. reken bir sulh aletidir. Bu şartname mü münasebetile Birleşmis Milletler radyoFakat evvelce de belfrttiğimiz ?ibi ortada kemmel değildir. Fakat iyi kullanıldığı sunda beyanatta bulunan Sovyet mubir değil. hiç olmazsa iki Avmpa vardır. taköirde milletler arasmda devamlı bir rahhası Gromyko şunlan söylemiştir: t Birleşmiş Milletler teşkilâtı sulh Mezhebi, meçrebi ayrı, hattâ aykm iki sulh kurmanın en emin çaresi olacaktır. Avfupa vardır ki nisbeten ayakta duran Harb esnasında olduğu gibi stdh za ugfunda yapılan mücadelede teslrli bir alet olmak için gereken bütün unsurları biri nufoz kavgalarından ve tahakküm manmda da birleşebiliriz.> ihtiva etmektedir.» eevdalarından kendinl kurtaramaâıgı Ramadier'nin demeci Rusça konuşan Sovyet Dış tşleri BaIçin, Avrupanm kalkmmasuu geciktirLake Success 26 (a.a.) Fransız hümekte ve ıstırablarııun uzamasına sebeb kumet ?efi Ramadier, Birleşmiş Millet kan muavini Birleşmiş Milletler teskilâtının kurulması tarihlnin ehemmiyeti olmakladır. ler Beyannamesinin imzalanmasmm pek büyük bir hâdise olduŞunu kaydetFakat General Marshall'ın Harvard ikinci yıldönümü münasebetile Birleşmiş miştir. da sö;lediği natukta Avrupaja jardun Milletler Radyosu tarafından neşredilen Birleşmiş Milletler baskenti • teklifinde bulunması, Avrupayı birleş demecinde şunları söylemiştir: NewYork 26 (AP.) ) Bugün Birlirmek ihtimalini, hiç clmazsa bir müd* Milletlerarası hak ve ahlâkm yeni det için caulandırmış gibi görünüyor. bir âbidesi olan Birleşmiş Milletler Be leşik Amerika Dış İşleri Bakanı George Gerçi Avrupa henüz sulha kavuşmuş de ,annamesi, barış, adalet ve hürriyete Marshall ile Birleşmiş Milletler Genel ğildir ve Avrupa sulhunun en bellibaşü âşık bütün milletleT tarafından vücude Sekreteri Trygve Lie arasmda imza e. dilen bir andlama neticesinde, Newtneseleleri henüz haUolunmanuştır. Fagetirilmiş olmak itibarile gurur duyabi York'un Mittown bölgesinde, East Rikat onun yardtma ihtiyac', o derece .> ver boyunca uzanan 6 blokluk dünya mübremdir ki bu ihtiyacı tatmin etmeyi İnsanlarm barış ışığı altında bir kat başkentine masuniyet hakkı tanmmışbaşka her meseleden ustün tntmak tnümkündiir. Onun için İngUtere ile daha çahşması lâzım geldiğini ve hüku tır. Fransa. Hsriciye Nanrlaruıın Pariste ....• uııımuııııııııııııııııııııııııınnnıınıııııniiiııııııııi'HHiını yaptıklan toplantı, radolunsn yardımm bütün Avrupaya teşmili maksadile Sovyet Rusyanın da Paris toplantısma davet olunmasııu intaç etmiş, Moslsovatun davetl kabnl etmesi ümid verici bir Londra 26 (A.P.) İngiltere Dış İşNewYork 26 (A.P.) Türk konsovaıiyct doğurmuştor. losluğundan bugün bildirildiğine göre, leri Bakanlıgrna nvensub bir sözcünün Bu ümid verici vaziyet, Paris konfe uzun zamandanberi NewYorktaki ote bugün açıkladığına göre, Büyük Britanransuıın muvaffakıyet kazanması ihti linde hasta yatmakta olan Türkiyenin ya, Rumen hükumetinin siyasî mahbusmalini azçok destekîediği için umumî Kanada elçisi Şevki Alkan bu sabah lara karşı yapmakta olduğu muameleye memnunluk uyandırmış ise de hiç kim ölmüştür. itiraz etmiş ve Rumanyayı banş andlaşsenin bu ümidi ve memnunluğu mubaması şartlarmı ihlâl etmekle itham etlâğalandırmak istemediği de aşikârdır miştir. Çünkü Paris konferansının muvaffak o. İngilterenin bu itirazları Rumen hülabilmesi için, Sovyet Rusyanın dış pokumetdne dün Bükreş'teki İngili^ siyasî litikasında tam bir dcğişiklik vukuu şart tır. Bu değişikliğin tcnıeli, millctlerin Paris 26 (A.P.) İki yüz bin kömür temsilcisi Adrien Holman tarafından tam hürriyet ve istiklâlini tanımak ve madeni işçisinin grevi üzerine or*aya tebüğ edilmiştir. gereğince harcket etmek olnıalıdır. Sov çıkan buhran karşısında, Fransız BaşSözcüye göre, Holman. son aylar zaryet Rusyanın tavır ve hareketinde böyle bakanı Paul Ramadier önümüzdeki salı. fında vukua gelen siyasî mahiyetteki bir değişiklik güze çarpmadığı i;in Paris veya çarşamba günü meclisten güven tevkiflere İngilterenin kayıdsız kalamıkonferansının muvaffakıyet ihtimali za. istemeğe karar vermiştir. yacağmı ihtar etmiştir. Diğer taraftan, Sanayi Bakanı Royıflamakta ve onun da ancak bir oyalaDiğer taraftan Holman, hükumetine ma mahiyetinde kalması ihtimali daha bert Lacoste, Associated Press muha verdiği raporlarda, muhaliflere karşı yabirine verdiği demecde, grevin çok cidfazla belirmektedir. dî bir hal yarattığını ve memleketi her pılan muamele hakkmda etraflı tafsilât İkinci Dünya Harbi. demokrasiyi hâ gün 85 bin ton kömürden mahrum bı vererek, Rumen hükumeti tarafmdan kullanılan usullerin, Alman gizli polisi kim talmak ve tahakküm sevdalannı raktığını söylemiştir. n.etodlarmı hatırlattığını beyan etmiştir. yenmek için yapılmışti. Halbuki alınan nctice, Doğu Avrupada demokrasiyi Halk Partisinden istifalar Bükreş'teki İngiliz siyasî temsilcisine toğmak ve tahakküm sevdalarınl kabartgöre, tevkif edilen şahıslar meyanında, Balıkesir 26 (Telefonla) Balyanın nıak olmuştur. siyasî hiçbir mensubiyeti bulunmıyan Halk Partisine mensub Belediye azaBu defa da Amerikan yardımmın aynı sından Salâhaddin Tiney, Gani Gürül, ihtiyarlar, talebe, rahib ve profesörler de neticeleri vermemesi için dikkat edile Osman Erdinç, Ahmedı Andaç ile Ah bulunmaktadır. ceği şüphe götünnez. Yoksa netice, en med püngorün Halk Partisinden istifa büyük bir faciaya müncer olur. edip Demokrat Partiye yaaldıklan bilFeridun Cemal Erkinin Ha gayret! • Evvelki gün şehirde 15 kanh vak'a • olmus, öldürme ve yaralama! Ha • gayret! Bakalım birbirimizi ne za•man bittrecegiz? • Milyonluk şehirde olur deyip gt• çiştirmek var, otnrup dirşünmek var. • Medent yerlerde İkinci yolu tutar• lar. Btmun da ilk çaresi silâh topla•maktır. Acaba toplanıyor mn? Top• lanayorsa gründe ne kadar mahsul o• lnyor, cinsi nedir? Nerelerde ve kimŞlertJe çıkıyor. Günlük birer istatistiği • yapılip verilse iyi olnr. Toplanmıyorsa, neden toplanamı• yor, bu silâhlarm yapılması ve satıl> ması ne kadar kontrol edilemiyor. • Blze bir anlatılsa fena olmaz. Sıcak• lar bastıkça el oj'.tmnn gözünü kan • bürüyor. Biz de bir gaddareye knrban gitmljyellm! üçler Konferansı bugün öğleden sonra acılıyor Baçtarttfı 1 inci saHifed« özel muhabiri bildlriyor: Amerika İtısad İşleri Bakan muavini Clayton'un Londradaki temaslannâı büyük bir ehemmiyet atfedilmektedir. Zira Amerikan mümessilinin Marshall plânı hakkında ilk teferrüath malumatı anlaşılmaktarır. ğu vaziyet şöyledir: Rusya İle batı dünyası arasında. bir ideolojı husumeti vardır ve hemen hemen mıstik olan bir inanış Rusyanın, inkiraz halinde bulunan batı dünyasına hâktm olacagı kanaatini vermekte ve Moskovamn üçüncü Roma mevkiine geçecegi ümidini canlandırmaitadır. Öte yan<?an, Rusyanın ve peyk devletlerin korkunç denecek kadar bir sürü acü ihtiyaclan vardır. Btoaenaleyh aşağıdaü sual sorulaDİlir: «Bu âcil ihtiyaclar, Rusyayı üyesi bulunduğu Birleşmiş Milletler zihnlyett içinde batı üe işbirligi yapmaga mecbur mu edecek, yoksa Moskovada bu mülânazan itibara alınmıyacak ve siyasî prensip olarak propaganda bunlann önüne mi geçecektlrî Şu bir kaç gün içinde oereyan edecei olan hadlseler bu suale en doğru cevabı verecektir.» Bevin Macaristan meselesini de görüşecek Londra 26 (aa.) UmumiyeUe İyi haber alan Londra mahfillerinde hasü olan kanaate göre, Dış İşleri Bakanı Bevin, bu hafta sonunda Pariste Sovyet Dış İşleri Bfikanı Molotov İle buluştuğu zaman Macaristandati son buhran hakkmda merasime riayet etmeğe lüzum görmeden bazı görüşmelerde bulunacakür. Macaristanda tertib edildlgi söylenen sulkasd hakkında Sovyetler Btrligi taraftndan delüler gösterilmeS istenümesinde ısrar edilmesi karşısında tngiltere hükumetince şimdiuk enerjik tedbirler alınmıyacagını ihsas eden Bevlnin dün öğleden sonra Avam Kamarasındaki beyanatına rağmsn tngillz Di$ İşleri Bakanlığının bu meseleyi kapanmış sanmadıgı muhakkalrttr. Yaıtgın faeiası erçi her yangin bir fadadır; fakat Tepcbasındaki gibi üç canın telefine sebeb olan yangin hakikî bir faciadır. Hepiniz okudunuz, işittiniz ve öğrendinij) ki şehrin en kalabalık semti olan Beyoğlünda sabaha karşı bir yançm oluyor ve bn yangında üç kişi yamyor. Hâdisenin hususiyeti, aparbmanıa ahçab olan merdrveni yandığı için üst katta oturanlann kurralamavıp yanmalandır. Bunlar kurtarılabilirler miydi? Bu suale tereddüdsüz «evet!» cevaln verilebilir. Çünkü bugünkü itfaiye ve kurtarma vasıtalan böyle alelâde bir yangmdan can kurtarmaya kâfidir. Ben. gazetelerde çıkan ve «üphesia ahndrklan kavnaklara göre anlattıklan değişen haberlerden ayn olarak, resmî vesücalarla isi inceledim. Bir kere yanguııo kaçta çıkbğını bilen yok. Talnız, sabaha karşı üç çukta (buraya dikkat!), yanan binanm karşısında oturanlardan birisi, ateşi srörüyor ve pencerevi acarak yanan evin camına athğı bir şeyle canu kmyor v» içcridekîleri yançmdan haberdar ediyor. Ondan sonra içeridekiler ne yapıyorlar? Tahmin edilir ld bağırıp cağınyorlar. Btl feryadı işiten yok mn? Şimdi oraya geliyoruz. Saat dörtte 'Londra otelinin kapıosı sudökmiye kaTkryor. BelM eaürtı, belki vaveylâ, beDd de ışıktan dolayı yangnu göriiyar ve otelin telefonile saat dördu yedi dakika gece İtfaiyeye haber veriyor. ttfaîyenin iddiası dört dakika sonra yangın yerine geldi|i merkezindedir. Altmcıdaireden Tepebasma gebnek için daha fazla zamana flıtiyac da yok. Raldı ki onlar treldiği nman binayı tamamile yanmakta buluyorlar, ve pek i*t olan sokağa güçlükle soktuklan merdi« venle içeridekilerin kurtanbnasına hakân bulamryorlar. Ben ttfaiyenin gelişinden sonraki kı»mı tahlîl etmivorum. Çünkü resmî malumat terkos borulannda su bulunduğu merkezindedir. ftfaiîenin geç gelmesine de sebet» yoktur. Yer yakmdn", o aksam Beyoçlunda yangm da olmamışttr, vesalt de vardır. Yalnız üzerinde thırmak istediğim nokta şudur: Acaba Londra otelinin kapıcısı «udoianeye çıkmasaytlı, yanjmı İtfaiyey» khn haber verecekti? Acaba kom?unun, yanan binanm camnu kırdığı üç buçuktan, kapıcııun telefon ettiği dördü yedi geçeye kadar Bejoğlunda bekçi ve bunlan kontrol eden polis devriyesi dola?mıyor muydu? Yangını bunlardan hiçbirinin göriis haber vermediğine fföre, muhakkak başyerde daha miihim işleri vardı? tşte öçrenilmesi lânm gelen nokta bu! Şimdi burada biraz tevakkuf lânm. Beyoğlu kazası sibî yerlerde bekçi aylıklannuı seneliği yüz blnlere vanyor. BurJann sırtma üniforma giydirip, bellerine tabancalar takıyoruz. Sayılarım arttırıp, masraf arttı diye her sene halktan daha fazla aylık almaya kalkıyoruz. Bekçiyim diye avurtlanndan yanlarmdan gpçilmiyor. Kendilerine bir nevl halk muhahn, mahalle muhafızı süstt veren Beyoğlu bekçileri mahaUelerinin en kalabalık yerlerinde bir saattir yanan yançını fförmemek içhı, eğer biraa kestirmiyorlar idiyse, neyle mesguldüler acaba? Ölenle beraber ölfinmez; fakat ümid ediyorum ki, üç can telefile kapanan bu facianm hudusuna, dolayısile sebeb olan ve yangını vaktinde haber verndyen alâkah kimselerin, fhmalleri v a r a yanlarına caba kalmaz ve: Bid bekliyorlar! diye rahatça nyo« yan şehirlinin hayan böyle ihmallerle tehlike>e düşmez. Resmî tahldkatm sonunu ehemmlyetle ve ısrarla beklemekteyiz. Paris konfeeansamn muvaffakıyet ihfinıali Kanada eîçimiz Nevyork'ta vefat eitî İngiltere de Rumanyayı protesto etti Fransız kabinesi ititnad istiyecek Biz, Birleşik Amerikamn, hâlâ samimî olarak Sovyet Rusyayı barışçı milletler hesabına kazanmak ve üçüncü cihan harbini önlemek uğruna çalıştığını sanıyoruz. Asıl korkulacak şey de budur. Çünkü bir tarafın açık gönüllü gayretleri, öteki tarafın gizli maksadlarına çarpıp geri çekildikçe yerj'üzündeki ıstırab ve sefalet günden güne artmakta, bu da her halde hürriyet ve demokrasi cephesinin lehine netice vermemektedir. Doğrusu, Moskof hükumetinin kendi politikasını değiştirerek umumî havaya uyması da oldukça güçtür. Bu hükumet, bir avuc azlığın tahakkümüne dayanan yüzde yüz bir diktatcrlük idaresidir. Dünyanın geri kalan kısmı ile normal münasebetler kurmak Moskovalı bolşevikler hesabına çok tehlikelidir. Bu, onlarm işine gelmez. Sovyet Rusyada, öteki memleketlerde olduğu gibi «tarlamı iüreyün, çoluğum çocuğumla sakin bir ömür geçireyim» demeye yer yoktur. Bu, müstebidlerin ölümü demektir. Diktatörlük idareleri, halka meşru görünmek içhı mütemadiyen bahanelcr aramaya, bir takım güçlüklere dayanarak zaruriliğini isbat etmeğe mecburdur. Dünya gül gülistan bir hale gelir, içeride ve dışarıda vaziyet tamamile normalleşirse, Molotov dışanda hangi düşmanlan uçlandıracak, Vichiıısky içeride hangi vatan hainlerini fırına gönderecektir? Bunlar yapüamayınca da zümre diktatörlüğünün istikbali kısa zamanda elbette tehMkeyegirecektir. Onun için Moskova hükumeti, belki için için pek istediği bir banş nizamına bir türlü yanaşamamakta, kendine aid hayatî zaruretler yüzünden bugünkü politikasını bırakamamaktadır. Gönül ister ki Batı demokrasileri Diger taraftan Rusların görüşmelere katılması memnunlukla kar.şılanmışsa da, görüşmelerde her zamanM menfi ve bozucu tavrı takınmalarından korkulmaktadır. Zira Ruslaxın maksadları bilinmemektedir ve şimdiye kadar halline imkân bulunmıyan meseleleri yenlden ortaya atmaya kalkışmalanndan çekinilmektedir. Rusyanın, tngilterenln Macaristan hâdiselerile ilgili notasına tatminkâr cevab vermekten istinkâf etmekte devam eyledigi gözönünde tutulmaktadu. Aynı zamanda Rusyanın peyk devletlerile sulh muahedelerini tasdik etmekte geciktigi de nazan itltoara alınarak Paris görüşmelerinde işbirligi edeceginden şüphe edlmektedr. Bafmakale&en devam İngiliz heyeti ortalıkta hiikiim süren bulanık hava Londra 26 (a.a.) İngiltere Dış İşkaybolarak karşüıklı cepheler kurul leri Bakanı Bevin, yarm başlıyacak müzakerelere aid dosyasını tamamlamış ve maya başlanacakhr. tekrar gözden geçirmiştir. Başlarken Bevin son dakikada, Birleşik Amerika iktisad müşaviri William Clayton ile üçüncü defa olarak tekrar görüşmüştür. Dış İşleri Bakanınm refakatinde bulunacak uzmanlar ve teknisyenler bu akşam Parise hareket etmişlerdir. Rusyanın durumu Londra 26 (a.a.) Dally Telgraph gazetesinin siyasî muhabiri, Uç Dış İşleri Bakanları tarafmdan Pariste yapılacak olan müzakereler esnasında Sovyet Rusyanın vaziyetlnin belM de degişmlvecegini yazmaktadır. SotTet htlkumetinin içinde bulundu Amerikada grevler Washington 26 (a.a.) Işçileri greve başlıyacak olan bütün sanayi şubelerini doğrudan doğruya idare etmesi hususunda hükumete yetki verms maksadile bugün gerekli tedbirler alınmışür. Işlerini bırakanların sayısı şimdi 250,000 olarak tahmin edilmektedir. Grev uzadığı takdirde Başkan Truman'ın madenlere elkoyması muhtemeldir. Başlıca Amerikan sendikaîarı, yeni kanuna karşı bütün kuvvetlerile savaşmak için, bir kaç gün önce kasalarından büyük miktarda para çekmişlerdir. Yeni grevler NewYork 26 (a.a.) AÜantik sahilinde dokuz deniz tezgâhmda çalışan 40 bin işçi bugün saat 4 te (Greenwich saati) grev ilân etmişlerdir. Işçiler altı tatil günü dışında gündeliklerinin saatte 13 cent nisbetinde arttırılmasını istemektedirler. Krcmlin'in içinde bulunduğu gerçek şartlan kavrasınlar ve zaman kaybetmeden ona göre realist bir yol rutsunlar. Zira, bir yanda ufak bir zümrenuı bencil menfaatleri, öteyanda ise bütün insanlığın kaderi bahis mevzuudur. NADİR NADİ Baştarnfi 1 inci sohi/cde vasıtalanndan faydalanaralc şehrın et ihtiyacuu blzzat karşılamağa çalısacaktar. Bu cümleden olmak üzere Belediyenin elinde mevcud yüz bin liralık müteavil sermaye ile şimdillk yaiın istihsal bölgelerinden şehrimlze k&sablık ıyvan geürtileoektir. Bu işte devletin e yardıtnını sağlamış bulunan Belediye, .er türlü kara ve deniz vasıtalarmdan • e türlü kolaylıklardan faydalanmış o.acaktır. Söylendigine göre, Belediyenln zaman zaman çıkmaza giren tstanbulun et daasını bu suretle esasmdan haHetmesi müstehlik şehirli kadar müstahsüi de memnun edecektir. Çünkü paşin para le mübayaat yapacak olan Belediyenin araretll bir müşteri stfatile istlhsal )ölgelertnde görünüşü, türlü komisyon e kâr peşinde kosan mutavassıtlardan nüstahsili korumus ve kurtarmış olaaktar. Dün şehrinüzde 200 koyun ve 250 sıır kesilmiş, bu etler nark tizerinden ve Belediye murakıblarının huzurlarile peakendeci kasablar vasıtaslle halka saılmıştır. Bugün Belediyenin Mezbahada nıühim miktarda kesim yaptırması çok muhtemeMir. Et buhranı Torbalıda Atatürk için yapılan miting İzmir 26 (Telefonla) Torbalıda, Atatürk için bir miting yapılmış, gencler, evvelâ bir ağızdan Istiklâl Marşmı söy[emişler, hitabelerile Atatürke dil uza;anlara lânet etenşlerdir. En son olarak Halk Partisi İzmir üçe başkanı Dr. Lebid Yurdoğlu bir nutuk öylemiş, Mustafa Kemale taçsız sultan demek küstahlığmda bulunanlar çıktığını, para ve puldan başka bir şey düşünmemiş kimselerin, Atatürkü paralarda aradığmı, Atatürkün kalblerde, prensiplerde ve eserini devam ettirmek azminde aranmasını söylemiştir. Dağ başını duman almıs marçile mitinge eon verilmiştir. İKRAMİYELİ HAZİRAN ysniden AİLE sonuna cüzdan veyahud GÜZDANI kadar alanlar Hulâsa bir müddet için bütün dikkat dirilmektedir. Paris üzerinde toplanacak ve Avrupanın îzmirde bir cesed yüzünden istikbali, belki de orada taayyün edecektir. garib bir hâdise oldu veda kokteyli Ankara 26 (a.a.) Roma büyük elçiligine tayin edilen Dış İşleri Bakanlığı Umumî Kâtibi Feridun Cemal Erkin bu akşam Anadolu kulübünde bir veda kokteyli vermiştir. Bu toplantıda Başbakan Receb Peker, Başbakan yardımcısı Devlet Bakanı Mümtaz Okmen, Dış işleri Bakanı Hasan Saka ve diğer Bakanlarla milletvekilleri, Genelkurmay Başkan ve ikinci Başkanı, mülkî ve askerî devlet ricali bütün kordiplomatik, Türk ve yabancı basin mensubları ve pek çok dosüan haztr bulunmuşlardır. ömer Riza DOGRUL Türk Frattsıx münasebetieri Fransız Meclisinde bir Türk Fransız parlamento grupu kuruldu Paris 26 (S.F.I.) Fransız Millî Meclisinde bir TürkFransız parlamento grupu, Cumhuriyet Halk Hareketi mensublarmdan M. Dupraz'm başkanlığı altrnda, teşkil olunmuştur. Rurulduğu günden itibaren birçok üyeler kazanan bu grupun program ve hedefi Pransa ile Türkiye arasındaki münasebatı sıklaştırmaktan ibarettir. Sabahleyin gene çamlara çıkmıştım; Maden yolundan dolaştım. Otele döndüm. Odama çikıyordum. Bir garson etslendi: İstanbuldan bir bey geldi, dedi; Bizi bekliyor; Esad Bey. Geriye döndüm. Lokantanın yaninda küçük bir salon var; Esad Bey orada lmiş, hemen yanına gittim. Ben pek Eevinmiştim. Onda birdenblre anlaşılmıyacak bir durgunluk vardı. Sabahtanberi oldukça sert bir lodos esiyor, vapur gelirken sarsılmıştır, ondan olacak, diye duşündüm. Ona doğru koştum: Ne iyi etüniz de geldiniz, dedim. Kaç gündür bekliyordum. Biraz rahatsızdım, evden çikamıyordum. Onun için gelemedim. Geçmiş olsun. Geldiniz ya, iştn başı orada. Yalnız, bir dakika odama kadar çıkayım. Elimi yüzümü yıkayayım. Sonra, hem büUkte yemek yeriz, hem de uzun uzun komışuruz. Onun ne diyecegini beklemedim. Bir koşu odama geldim. Arkamdakileri değiçtirdim. Saanıı, başımı diızelttim. Artık istfediklerim oluyordu. kurtuluyordum. Ö5'le iken bir yandaja da içimde derinden derine bir sıkıntı vardı; neden b'imiyorum. Gene salona döndüm: Çok beklettim mi. diye söze başlaoım. Sizirüe şöyle karşıuklı yemek yeriz. Sabahtanberi dolaştım, öyle a«ıkmLşım ki.. Sizi gorünce sevindim de Burada otıırsalc nasıl olur? Şimdi kış ctelde hemen hiç kimse yok, nerede istersok orada yeriz. Söyliyeyim de yemeğınızi buraya getirsinler. 26 (Telefonla) EvveUd gün denizden bir cesed çıkarılmış, hamallıi yapan 309 doğumlu Giridli Tahir oğlu Abdürrahman Sami Zohne olduğu akrabası tarafından teşhis edilmi?, bunlar Morga giderek cesedin başmda ağlaşmışlardır. Kazazedenin kızkardeşleri İsmet, Fazilet ve Ayse, İkiçeşmelikte bir aile evindeki odalarına dönmüşlerdir. Bu BIrada, bbğulduğu sanılan Abdürrahman Sami, aile evine çıkagelmiş, kızkardeşleri ve aile evindekiler, evvelâ korku ile karışık bir hayrete düşmüşlerdir. Neticede boğulanın, hüviyeti henüz beîli olmıyan meçhul bir zavalh olduğu anlaşılmıştır. biriken paralannı hesaplarma yabranlar beher 10 0 liraya 1 kura numarası almak suretile E y 1 u 1 ' çekilecek 5 . 0 0 0 kurasma de B. FELEK Dün geceki boks maçlan Beyoğlu Halkevinin tertib ettiği boks maçları, dün gece Halkevi saîonunda yapüdı. Enteresan olan maçlar arasmda Vladimir, Yorgo Ue 6 ravundda berabere kaldı. Taki ile Ruhi arasındaki i 3 ravundluk maçda Taki, ekseriyetiaj galib sayıldı. Müsabakalarm en heyecanlısı A nanla Aleko arasında yapüdı ve faikJ dövüşen Adnan, maçı ittifakla kazandı.[ liralık çeşitli para ikramiyesi iştirak ederler. Türkiye ile Irak arasında hava seferleri Ankara 26 (Telefonla) Bir müddettenberi Ankarada Irak havacılık h«yetile heyetimiz arasaıda devam eden görüşmeler sona ermis ve Türkiye Ue Irak arasında hava seferlerine dair bir anlaşma imzalanmıştır. (Brofür isteyinlz.) Nicola tekrar îtalyan Cumhur Başkanhğına seçildi Roma 26 (a.a.) Enrico de Nicola, kurucu meclis tarafmdan gizli oyla tekrar îtalyan Cumhuriyeti başkanlığına seçilmiştir. M. Enrico de Nicola, îtalyan Cumhur Başkanlığı vazifesinde devamı kabul etmiştir. YAPI ve KREDİ BANKASI A. Ş. tstanbul . Galata Kadıköy tzmir Adaça Iskenderun Pangalb (tstanbul) . Kar$ıyaka (lzmîr). Sümerbank Umum Müdürlüğü Ankara 26 (Telefonla) İstifa eden Sümerbank Umum Müdurü Hulld Attsbahm yerine tayin yapılmcıya kadar Etibank Genel Müdürü Ferid Nazmi Gurmenin vekâleö kararlasmıştu:. MEVLOD Devriâlem uçağı Tokyoda Tokyo 26 (a.a.) Dünya turunu yapmakta olan Amerikan uçağı, bu sabah. Şanghaydan Tokyoya gelmiştir. YAZAN KEMAL RAGIB TELtF ROMAN Esad Bey: Beni aîfetseniz dedi. Kaç gündür perhiz ediyorum; şimdi gelirken de dîrüz dokundu; onun için, Üzülürüm, dogrusu! Gözlerinin lçine baktım: Daha ilk gününden beni böyle yemekte yalnız bıralarsanız.. Diye gülümsedim. îlk gününden yalnız kalmak? Bütün soylemek lstediklerlmin hepslni şu bir tek sözden anlıyabilirdi. Anlamış olsa, artık uzun uzun konuşmak da istemiyecekti. Anlaınadı; anlıyamadı. Belki de bu kadarını benden beklemiyordu da onun için olacak. Üzülmedim. Nasıl olsa kırüıp da hemen buracıktan geriye dönecek değilim. Karşüıklı bir masaya oturmuştuk: Buraya niçin geldin diye bana sormuyorsunuz? Dedim. Yüzüme bakıyordu. ... Bomontiden çıkalı üç gün oldu", bugün de dördüncü günü... Gene seEİni çıkarmadı. Sıkılır gibi oldum. Ondan biraz heyecan, biraz hareket bekliyordum. Bu kadar durgunluk beni şaşırtmış, biraz da kırmıştı. Yoksa Madam Marinin panslyonundan nasü No. 68 kaçtığımı biliyor mu?. O evde yaşıyamıyacağımı artık anladım. ilk günündenberi siz de söylüyordunuz; ben de biliyordum. Neyleyim ki çarçabuk kurtulmak elimde değildi. En sonunda sizin dediğiniz çıkti; dayanamaz oldum. Orasmı bırakıp gitmenin ne demek olduğunu da biliyorum. Gene sizin dediğiniz gibi bütün yaşayışımı değiştirmek olacakb. Ben de bumın için yaptım. Bir kadur, bir genc kız daha ne söyler; hele benim gibi kendini beğenmiş bir kız?.. Boynuna atılacak değildim ya... Yüzüne baktım. Onun gözleri benden kaçıyor gibi geldi. Haniya, dedim, arada bir gelir: cDaha düşünmedin mi?.> diye sorardınız; sorduklarmıza benden bir karşılık beklerdiniz?. Bomontiden çıkışımı, işte bu beklediğiniz karşılığın en açığı, en kestirmesi diye sayabilirsiniz. Hep öyle boş, ürkek bir bakışla din'.iyordu. Artık sinirlendim: Açık konuşalım, Esad Bey!. Sozü öyle döndürüp dolaştırmak istesem bile benim gücüm yetmiyecek. Haydi. diyorum size, hemen bundan sonraki vapur la Istanbula inelim, beni gene öyle kendinize lâyık görüyorsanız, gidelim, annenizin elini öpelim. Söyliyecek söz bulamıyorgibi, durduğu yerde kıvranıyordu. Biraz durdum. Sonra ben de artık atu bir sesle: Kaçtır öyle söylemiyor muydunuz, dedim; yoksa eğleniyor muydunuz?. Beni denemek için miydi?. Kendine gelir gibi oldu: Ben mi, dedi; rica ederim, sizinle eğlenmeği bana yakıştuabilir misiniz?. Sizin yeriniz o ev değü, diye ilk günündenberi sSyledim. Oradan kaçtığınızı duyunca da gene en çok ben sevindim. Ben de ona güveniyordum. Kaç gündür sizi onun için aradım. Bomontiden çıkmadan önce üç dört gün sıra ile telefon ettim; bunu söyliyecektim. Bütün çektiklerimi herkesten çok siz biliyordunuz. Beni herkesten çok tanımış, anlamış gibi görünüyordunuz. Belki biraz da beğeniyor gibiydiniz. Gene de öyle Kendi gözümle de görüyordum, önüme gelene de soruyordum. Hiç kimseden, sizi lekeliyebilecek bir tek söz duymadım. Sizin adınız geçerken şöyle dudak bükecek bir kişi bile çıkmadı. Hepsini biliyordum. Hepsine inanıyordum. Gene de inaruyorum. Size eş olabilecek bir erkek mesud olur. Bu saadete herkesten önce ben kavuşmak istedim. Hepsi doğru... Durdu. Ben de: Peki, öyle ise?. Demek ister gibi gözlerinin içine bakıyordum. Arkasmı getiremedi. Sustu. Ondan beklediğim bu kadar değildi: Ben de söz veriyorum, dedim; bu> Ereğli Kömür Şirketi eski müdürla rinden merhum Rakım Koçiçin ölümünun 40 mcı gününe musadif 27/6/947 c u s ma günü saat 14 te Yeşilköy Andelib sokak 15 numarada ruhuna Mevlid oku* n&cağından arzu edenlerin teşrifleri rica Bakanlar Kurulu gün beni oradan kurtaran, yarın da haolunur. Ankara 26 (a.a.) Bakanlar Kurulu yatını benimle paylaşmak istiyen adamı Münevver Koçiç mesud etmek için elimden geleni yapa bugün öğleden evvel toplanmıstır. cağım. Evine, yuvasına en bağlı kadın olacağım. Kendimi tartıyorum: Yapamıyacak olsam, yaparım, demezdim. Evimin hem hanımı, hem hizmetçisi olacağım Geçen günleri unutturmak, sizi inandır• Geçenlerde Sultanahmedde Buhara medresesinde Hacer isminde genc mak için ne ieterseniz yaparım. Sonra., bir knm öldürühaesile neticelenen bu hazin facianra içyüzünü ve bütün bugüne kadar hayatıma hiç bir erkek tafsilâtmı girmedi, Esad Bey!. Bunu da blliyorsunuz. SULTANAHMED CİNAYETİ SULTANAHMED CİNAYETİ Demindenberi başnıı çevirmiî, pencereden denize bakıyordu. Söylediklerimi dinlemiyor mu, yoksa dinliyor da inanmıyor mu? Buna belki herkes İnanmaz, dedim. Uzaktan bakmca benim o evde yaşayışım bile başlıbaşına bir leke sayılır. Oraya nasıl düştüğümü biliyorsunuz. Ondan sonra d& hiç kimse ile aramda hiç bir yakmlık olmadı. Buna da inamrsınız, saıurım. Durdum,' gene bekledim. Hiç sesini çıkarmadı. Inanmıyor musunuz?. diye sordum. Inanıyorum, dedi. Kendi kendini ele verecek, yalancı çıkaracak kadar sesi titriyordu. Birdenbire sindim, çöktüm: İnanmıyorsunuz!, Hakkınız var Kim inanır?. Sizin yerinizde olsam ben ' de inanmazdım. Inanmak da kolay değil, sizi inandırabilmek de... Hele zorla inandırmağa çalışmak, biraz da karşısmdakini kandırmak sayılır. Bunu da benden beklemezsiniz. Onun için bütün söylediklerimi geriye aldtm. k adh eserde okuyacaksnuz. Yann çıkıyor. Yazan: FERDÎ ÖNER YATAK ODASI PARİS ALTIN YALDIZU, MAMULÂTI BRONZ TEZYÎNATLI ODASI ZENGİN MARKETERİ İŞLEMELİ BİR ÇtFT YATAK DEKORASYON MAĞAZAS! EMANET SERVİSİ Beyoğlu