21 Nisan 1947 CUMHURtYET O IV Yuftanistanda tenatelik Amerikan yardımı | Vakilsiz kehanetler.. : Salâblyetli, salâhiyetsiz blr tatam • sozcüler bn sene mahsullerimizin : parlak oldnfunu söyler dururlardı. Ç Bu sözlerin hedefi; Aman ihracata ilişümesin! kaypsı oldoğunu sezmeyc imkân yoktn. Yüz binlerce ton gıda maddesl ih j rac ettik. Bol dövb »Idık. (Onlan ; nereye kullandıgmuz ayn bir dava; dır ya!) Derken bir vakitsiz bahar, " arkasmdan bir vakitsiz don meyvacılığımcı harab etti. Üzümleri yaktı. Ankara Radyosnnun neşrıyatı ve Demokratlar Bir çete Bulgar arazisine sığındı Atina 20 (a.a.) Dış tşlert Bakanı Çaldaris diin Makedonyada Kozanada beyanatta bulunmuş ve temteük hare. kâtinın son safhasma girmiş olduğunu, iç buhranın da yakında sona ereceğini söylemiştir. Çaldaris, Amerikan yardım;n;n, biıyük batı demokrasilerue btrlikte yiirüyen Yunanistan için yenl bir çıf.r açacagını ilâve etmiştir. Buîgar t o p ı a k l a n n a iltica eden çete Atina 20 (a.a.) Bulgaristandan gelen 80 kışüik bir parilzan çetesi Denıirhtsarın kuzey batısında, 6erez bölgssinde Anvistro hudud postasına taarnız etnıişür. Ordu birlikleri tarafından geri atıîan bu çete Bulgar topraklarına ü tica etmis.tir. Bir Bulgar hudud subayi çetecUerin silâhlan alınarak gözaltı ediidığini sojiemişse de, bir Yunan subayı lirarüerin teslimlni istemiştr. Komüııist şefi Moskovaya gitmiş Atina 20 (a.a.) Hükumet basını Yunan komünist partisinin şeîi Zahariades'îa gizlice Yugoslavyaya kaçtığinı, oıadan da Moskovaya gitUgini bildirrne'itedir. Bastarafı 1 inci sahifede halât Bankasından ve diğer taraftan Millunduklarını gösterir. Bu tasarı lle hepi letlerarası BankaJan borc alabilir.> Rusya da iktisadî yardım istiyor miz çu müessif hali iyice anlamış buLondra 20 (a.a.) Sunday Times lunuyoruz ki, şiındilik Rusya lle olan bu münasebetkrimiz son derecede bo gszstesinin Washlngton muhabiri şöyzulmuştur ve Birleşmiş Mületler Teşki le yazmaktadır: «Amerika Dı^ l^erl Bakanugının ve lâfa haricinde, aynı zamanda bu teşfalât dahüinde, Sovyet Rusya ile olan mü bütün Truman ldaresinin komiinizm lle nasebetterimiz bahsinde azimli bir ka mücadele etmek üzere diplomatü saharara varmai için gayretler sarfetmek da verüecek kararlan ha2irlamakla meşgul bulunduklarma inanmak için bir zorundayız.> çok sebeblsr mevcudSur.» • E, nerede kaldı bu kehanetler! Johnson da şunları söylemiştir: Bununla beraber Sunday Times ga • Mah köfeye, zahireyi ambara atma« Benim kanaatimce, Başkanın tek zetesinin Moskova muhabiri, Sovyeıler • dan hiç bir geye karar vermemeliyiz! lifı herhangi gündelik bir iş değildir. Bu Birliğlnin Amerikadan lktısadl bir yarteklif, bizim için yeni bir siyaset derpis dım sağlamaga çalıştığını kaydetmekte etmektedir ve bu siyaset dünyanın ne ve şunlan llâve eylemektedir: resinde olursa olsun bir dahilî harbe So\yet!er Birliği <ödünç ve kira> ya müdahale etmek ve bu suretle tekbaşıson verilmesinl hsdef tutan görüşmemıza, uzun zaman dünya polisi vazife lere ba^lanmasına muvafakat etmiştir. v e sorumunu üzerimize almak siyasetiBtrleşik Amerikanın iktisadî bir anlaşdir.> ma ekdl için görüşmelere başlanmadan Johnson bir yandan da Türkiyeye ya evvel «biünç ve kira> lşlerinin halli hupılacak yardıma muhalefet etmi? ve de susunda ısrar ettigl malumdur. Sovyet miştir ki: elçisi Novikov Washlngtona döner döa« Türkiye, Amerikan thracat ve It mez miizakerelere başlanacaktır.» >«.•..•! ••»»• Mirrıu III Kil 1II1111İH4H1I iflHHUdl l!t( HI IIIHtl IIHIU »" •» KU • • • Bafmakaleden devam Akdenizde kuvvet Türk donanmas! Riüvaıenesi ve Afyonda belediye seçimi Baftoro/ı I ind sahifede ne çıkan kimselere mâni olmak lstemlşler ve kendilerinden, reylerini kulland.klanna dair vesilcalar istemlşlerdir. Gene Demokratlara göre, muhtarlar ev ev dolaşarak halkı seçime lsMrake davet etmişler, reylerini kullanmak lstemiyenleri, çay karnesl vermemek suretlle tehdid etmişlerdir. Muntazaman kaplıcalara gidlp, gelen belediye otobüsil de, halkin seçime lçttrakinl temin İçin gün seferini yapmami4tır. Zab:tlar tatnldn &3ÇİH1 akşama kadar aynı stlkunet içlnde cereyan etmiş, hiç bir s olmamıştır. Yalnız D.P. mensublan tarafından, Jandarmaların halkı mesire yerlerine gitmekten menettiğine ve aandık başlarmdakl c.H.P. lllerin ydlsualuk yaptıklîırına dair zabıtlar tutulmıytur. Scndıi başlannda D.P. nin hiç bir müşahidi bulunmamışür. D.P. Afyon Ü idare kurulu tarafından bildirildiği'ne göre, vaktinde müracaat edildlgi halde vllâyet, Demokrat mUşahldlerin sandık . / ' . * ca?maa ouıunmalanna milsaade etmemlştir. Köylerde ilk öğretim Baştaraf\ 1 inci sahifede Harb sottu gestdiği Disiplin ve ahlâk seviyesi çok düştü, genclerin bir çoğu karaborsacılık yapıyor Beılin 20 (a.a.) Alman sosyalist yardım ve genclik idaresi şefi Walter Beusfer şu beyanatta bulunmuştur: « Birleşik Amerika ile İngiltere ve diğer memleketlerin bir çoğunda «harb sonrası gencliği meseleleri> mevcuddur. Fakat bu meseleler Almanyadakilere nisbetle pek ehemmiyetsiz kalmaktadır. Alrnan gencliğinin en aşagı yüzde yirmi beşi kanun dişı olarak yaşamaktadır. Kelimenin tem manasile bunları suçlu ' J T Z T J T " " " " ' " " = " ' " " " • ?;1* addetmek dogru olmamakla beraber, bir , , , ,, . .• , çogu da karaborsacılık yapmaktadır. Bu genclerden bazıları, Amerikan askerlerinin köpeklerini çafrnakta, bir kaç gün sonra sokakta bulmuş gibi sahiblerine götürmekte ve mükâfat olarak iigara, çikolata ve para almaktadırlar. Umumiyetle, Alman gencliğinin disiplin ve ahlâk seviyesi çok düşmüştür. B?rlin bu hususta canlı bir misal teşkil etmektsdir. Hükumet merkezindeki çocukların hayat şartları şehir dışmda. yaşıyanlara nisbetle daha iyi oimakla berabeT, Berlinde çok sayıda mevcud olan serseri çocuklar meselesi yetkili makamlarca henüz halledilmemi?tir. Aİmanyadaki serseri çocuklar sayısınm 50 bine vardığı tahmin edilmektedir. Bunlarm çoğu ana ve babalarmı kaybetmişlerdir. Bu çocuklar işlerine gelirse çalışmakta, fakat daha ziyade dilencilik ve hırsızlıkla yaşamaktadrrlar. Şu anda enstitülerimizin birçok eksikleri vardır. Bunları tamamlamağa uğraşıyoruz. Bu güzel müesseselerimiz hükumet programlarmda da işaret edildiği üzere derin bir millî şuur içinde millet ve vatan sevgisi, vazife açkı ve feragat duygusu ile kalbleri dolu olarak çacuklarımızı yetdştirecekler ve bu çocukHr Türkiyeyi cennet cir vatan ve Türk milletini ileri bir millet haline getirme yolunâa kendilerine düşen varifeyi başaracak ehliyette insinlar olacaktır. Söz sırası gelmişken şunu da ilâve etmek isterim ly milletçe büyük ümidler bsğladığımız bu kurumlar hepimizin müstesna bir dikjçat ve ihtimamma konu olmakta devam edecelderdir. Mılll Eğitim teşkiiâtında hizmet gören ve yeniden hizmete girecek arkadaslarımın en byakatlileri kcy enstitülerinde bir vazife nöbeti tutacaklar ve ileri mertebelere ve salâhiyetlere yükseltilecek arkadaşlarım da bir müddet enstitülerde çahşacaklardır.> Millî Eğitim Bakanından sonra General Kâzjr.ı Karabekir de sÖ2 alarak, köy Saat 19 da sandıklar kapanmış ve nkenstitülerinin faydalarından bahsetti ve şam C.H.P. tarafından lki ziyafet veriltörenft talebelerin müsameresile son vemistlr. Tasnlfin kaçta başlıyacağı suarildi. line, alâkah makamlar, saat 24 ten evvel başlanmıyacağı cevabını vermektedlrler. Afyon Valisi ne dîyor? Afyondan veriien malumat üzerine Demokratların Iddiaları hakkında r.e dü. şündüğünü sormak üzere Afyon Valisini aradık. Karşuni2a ç'ıkan zat, seçime işti. rak etmiyen demokratlartn, kanunen sandık başmda müşahid bulundurır.ak hakkıııa sahib chnadıklarmı, jandannalar hakX.n<iaki îMJalartn da asflsıa oîduğunu söylfdi. tnan ve İtalyan uçak filolan, tngilterenin Akdeniz muvasalasıru hemcn lıemen kesmeğe muvaffak oldular. İnçiltere, Mısın ve Sudaıu müdafaa eden ordusunu, hattâ bazan Malta iissünü uzun Ümid Burnu yolundan ikmal ve iaşe etmek zorunda kaldı. İngilterenin Akdeniz filosu, bir kısırn nrhhlannın batması ve yaralanması yüzünden bir zamanlar büyük buhran geçirdi. Bereket versin ki İtalyan donanması, İngilterenin bu buhranlı günlerinden faydalanamadı. Müttefiklerin zaferile biten şimal Afrika seferinden sonra, Akdenize gene İngilizler hâkim oldular. Fransız donanması, mütareke devresinde parçalandı; bazı darbelere maruz kaldı. Nihayet Hitler 1942 sonbahannda bu donanmayı ele geçirmek istediği zaman Toulon'daki büyük kısrru intihar etti. Bugünkü Fransız donanması, arük eskisi gibi, mühim bir deniz kuvveti olmaktan çıkmış bulunuyor. Îzmit 19 (Hususî) Şehrimız Kız Sanat okulunun tertiblediği defils bupün Sabıkalı Altmdış Mehmed Van 20 (a.a.) Dün saat 19,40 ta Halkevi salonlarında yapıldı V* kalabaVanda 4 saniye devanı eden orta fiddetlık bir davetli grupu tarafınclan kızlarıAnkarada yakalandı te bir d^pr€^n olmuş ve Gevaş, Gürpımızın muvaffakıyetleri takdir ve hayAnkara 20 (Telefonla) Şimdiye ranlıkla karşılandı. nar, Çatak kazalarında duyuhnuştur. kadar hakkında verilen mahkumiyetler Hasar yoktur. 0 seneyi bulan maruf Toprak Mahâulleri Ofisinden kararınin yekunu 1 Izmitte bir cinayet sabıkalı Altmdış Mehmed, Ankarada îzmit (Hususî) Şirinsulhiye koyün yakalanarak mahkemeye verildi. Bu sa bir heyet Amerikaya gidiyor de kumar oynaysn Mustafa admda biri, bıkalı Istanbuldarı kaçtıktan sonra sahAnkara 20 (Telefonla) Toprak arkadaşı Cevdet Uzunu bıçaklıyarak öl j te hüviyetlerle, Bursada bazı hırsızlık Mahsulleri Ofisinden beş Idjilik bir hedürmüştür. Katil yakalanmış, savcılığa I lar yapmış, nihayet Ankarada yakayı yet mayıs ayında Amerikaya tetkik seteslim edilmiştir. ele vermişür. yahatine çıkacaktır. İşten, paıadan, para düzeninden, bb de iğrenç çapkmlıklardan başka hiç bir düşünceâ olmıyan, bunlardan başka nğzmdan hiç bir söz duyuimıyan bu ad3m j fimdi benim karşıma geçmiş, bakmız, neier söylüyor!.. Eğkniyor mu?.. Nasıl da eğlenebiliyoT?.. Bu sözleri nereden de bulup çıkanycr?. Artık gülmek sırası bana gelmişti: Aman «fendim, dedim, kürklerden; TFTİF ROMAN No. 9 elmaslardan scnra §imdi de bunlara mı, Bu konuşmanı:ı sonu neye varaeak hani şu, tiyatrolarda işitilen, geçen askanın müdürü... Buraya arasıra gelip rın romanlannda okunan baîmakalıb tı, bilmiycrum. Bereket versin ki, odacı gidiyor, bizim şirketle işİ€ri var. Bana içeri girdi. Kâzrm Beyin kulağma iğil karşı da pek nazik davranıyor. Büuin ec^'ere mi sıra geldi?. bir kaç söz fısıldadı. Nedir anlıya gün yanyana çalıştığim insarJardan hiç Bü^bütün kızdı: Alayı bırak, diye bağırdı. Zaten madım ama Kâzun Bey şöyle bir dur biri beni adam yerine koymaz da başsana hep bunun için öfkeleniyorum. du. Yüzünün rengi de, bakışları da ge ka birisi böyle biraz güleryüz gösterecek olursa şaşınyorum, enikonu yadırSanki, nesine diyorum; bu kadar çalun, ne bâşkalaştJ. Sonra bana döndü: Siz buradan aynlmayınız, dedi. gıyorum. Şbndi de işte: bu kadar azamet neden?. . Kâzım Bey kaçta gelecek acaba? Bir iyiîiği varsa, içyüzünü pek çabuk Ben içeriye, kütübhaneye kadar gidi Diye sorarken sanki iH arkadaş arabelli ediyor. Biraz önoe kitabdan okur yorum. Telefon eden olursa açar, ko gibi tane tane önüme serptiği o yaldızlı nuşursunuz. Yarım saat sonra, ya ye smda konuşuyor gibiydi. Ben korkumdan, onun kütübhanede eözlerden sonra, işte şimdi de benim niden arasınlar, yahud da ben gelince için neler düşündüğünü birdenbire a telefon ederim. Mühim bir iş için de olduğunu söyliyemedim. Sağı solu belğilse büsbütün savarsınız; bugün er h oknaz; belki buna da kızar. çığa vurmuş oluyordu. Şimdi gelecek efendim, dedim; biBiliyorum, dedim. Patronlarından ken çıkacağım. YEJJIIZ Esad Bey geleiltifat dilenen daktilolar, karşılarma çı cekti. Onu buraya alırsmu. Ben de raz beklemenizi rica etmişti. Esad Bey de iyi, hoş, yalnız lâkırdıyı kan her erkeğe sırıtan, hepsinin önün şimdi geleeeğim, öyle söylersiniz. Çıktı. Ben yıkılmış, bitmiftim; düşü çok uızatıyor. Bugün d© gene uzun ude kırıtan kızlar da var, bu dünyada... Anlaşılan, siz de hep böylcİCTine alış nemiyordum bile... Pencereden caddeye zun hatırımı sordu. Sonra: mtşsınız. Şimdi; benim gibi kendi der bakıyordum, Polislsrr bir simitçij/i ya Işleriniz çok mu? diye başladı? Ne d'.r.e düşmüş bir zavallıyı görünre, bir kaladıîar, götürüyorlardı. Kendimi u zaman buraya gelsem sizi hep kâğıdtürlü anlıyamıyorsunuz. Kimbilir, ne mrttum da ona daldım.» lar, dosyalar içinde buluyorum. eannediyorsunuz? Belki de, naza ç»kiNe kadar geçti, bilmiyorum; kapı aBerim de hiç konusacak halim yok: yormuşum gibi geliyor size!. Nasıl olup çıldı. Odacm:n sesi duyuldu: Çalışnadan yaşanır mı, beyef'T da her dediğinizi yaprmyorum, buna si Buyurımuz, cfendim. Şimdi gele di?.. nirleniycrstmuz. Kılıcmızın ke9emediği cek, diye binsine yol gösteriyordu. BaDedim; elimdeki dosyaları karışürıbir yor>t»ava çp.rpmak, işte sizi en çok ş'mı çcvirdim: Eîcd Pey, d.?nyn Kâzım yr>ım'i^UTn sîbi bp^mı önüme iğdim. kızdıran bu olacak!. 1 Beyin söylediği adam, büyük bir ban Belki de kötü bir düşünce ile söylemi İç İşleri Bakantnın verdiği izahat Bunun üzerine İç İşleri Bakanından, seçimlerin cereyan tarzı hakkında şim. diye kadar a1dığı malumatı rica ettik. Bakan. şimdiliiî resmî blr beyanatta bulunamıyacağtnı bildirmekle beraber, Demokratların iddialarının tamamen asılsız olduğunu, seçirrJerin büyük bir sükunet içinde cer?yar ettiğini, tek bir şikâretin bile vaki oimidığuıı söyladi, tasnifin saat 19 da basladığuu, saat 24 te belki de Baştara/t 1 inci »ahijede bitirileceğini Vildirdi ve Demokratlarm, ton pirinç ve on ton sabunu Türk mıl kanunen sardık başlarında temsilci buletinin kalbien gelen sevgisi ve 1940 lunduramıyacdklarmı tekrarladı. Erzincan zelrele felâketi esnasmda Ingiliz milletinin gösterdiği dostça yardımın bir şükran hatırası olarak hediye ettiğini bildirmiştir. Miami (Florida) 20 (a.a.) Amerikan hava kuvvetlerhün Tokyo üzerine Ankarada üç rekor kırıldı yaptıkları ilk akının anma töreni müAnkara 20 (Hususî) Bölge atlezin nasebetiie tertiblenen toplantıda söz birindlikleri bugün 19 Mayıs stadında alan Amerika hava kıt'aları komutanı yapıldı. Bu müsabakalarda, üç yeni Tür General Doolittle şöyle demiştir: kiye rekoru tesi edilmiştir. 501 metrede < Atom bombası esran Birleşik ASey<ii Dinçtürk 1,08 1/10 ile, 1000 met merikanın elinde bulundukça ve Amerirede Adnan Ölçen 2.34 5/10 ile rtkoı kan hava kuwe€eri yeter sayıda kalkırmışlardır. dıkça herhangi bir harbin vukua gelraesi ihtimaü yoktur.» İngiÜeredeki se! felâketzedelerine Türkiyenin yardımı «Harb ihfimaH yok» İtalyan donanması, İtalyanuı kayıdsız şartsu tesllminden sonra, Mijttefikler tarafına geçti ve büyük klsmı gözaltı edildi. Nihayet İtalya ile yapılan barış andlaşması, büyük ihtiraslar peşinde koşan Mussolini'nin vücude getirdiği deniz kuvvetinin galibler arasmda taksimini kabul etti. İtalyaya da harbden evvel yenileştirilmiş 2 eski arhlı ile 4 hafif kruvazör, 4 muhrib, 12 torpitobot, 20 korvet, bir miktar küçük yardımcı gemi Baştaraf% I Inci sahifede Johnson cumartesi akşamı radyoda yap bıraktı. Barış andlaşması, İtalyaya tığı bir konuşmada Henry \Vallace.in tek denizaltı bulundurmak hakkını Amerika dışında yaptığı «dehşet verici tanımadığı gibi, İtalyan hava orduseferde», Amerikan kcngrefindekj mu sunu da sadece bir müdafaa kuvyetî halefstin ayakları altında duran halıyı haline indirdi. Şinjdi Akdenizde İnçekerek nmhaliflerln ayaklannı kaydır giliz filosundan başka bir de Amerimış olduğunu, söylemiş ve cWallace A kan filosu bulunmaktadır. Fakat bu merikada kalarak bize Amerikanın gi filonun yarın için Akdenizde bir üssü rişmekte olduğu kuvvet politikasmın yoktur. muhtemel tehlikali ihtilâtlarmı Amerikan milletine anlatmamızda yardım etHarb sonrası siyasî ve stratejlk vameliydi» demiştir. ziyete göre Avrupada, Sovyet Rusya Almanyanın ve Yugoslavya da İtalSerseri mayinler hakkında yanın yerini almış bulunuyorlar; yani iki Mihver ortağutm tecavüz ve istilâ Meclise bir tasarı verildi politikası, bu iki bolşevikSlav devAnkara 20 (Telefonla) «Denizde ve lete miras kalmıştır. Bu vaziyet, yusahilleTde görülecek serseri mayin,, pat karıdaki haberde ileri sürüldüğü gibi, layıa madde veya şüpheli cUimlenn tVkdenizdeki kuvvet muvazenesi meyok edilmeleri hakkında Mecllse Oir selesini meydana çıkarmıştır. kanun tasarısı verilmiştir. Bu muvazeneyi yeniden kurmak için, İngiltere ile Amerikanın ne düUlvi Cemal Erkinin şündüklerini bilmiyoruz. Fakat AkPragda koneeri denizde Türk ve Yunan donanmalaAnkara 20 (a.a.) Milletierarası nnı takviye etmek suretile yeni bir musiki festivali münasebetile 9 mayıs muvazene tesisi kabildir. Bilhassa cuma akşamı Prag filârmoni orketrası. Türkiyenin, Boğazlarda, Ege denizinfestival jürisinin kabul ettdği ve Ulvi de ve doğu Akdenizdeki mühim stracemal Erkinin bestelediği senfoniyi biztejik vaziyeti, kuvvetli bir Türk dozat bestecisinin idarcsi altında çalacaknanması ve hava kuvvetile bu mutır. vazeneyi kurmağa çok müsaiddir. YYallaee Âmerikadaki muhalifleri bile kızdırdı Vanda zelzele îzmitte bir defile Hukumetimiz, İngiltere ve Amerikadan satın aldığı küçük gemilerle, donanmamızı harbden evvelkine nisbetle bir miktar kuvvetlendirebilmişse de, deniz kuvvetlerimiz, Akdenizde yeni bir muvazene kurabilecek kudrette değildir. Amerika ile İngiltere, Türkiyenin deniz ve hava kuvvetlerini arttırmak irnkânlarma bol bol maliktirler. Hattâ İtalyan donanmasından kendi hisselerine düşecek gemilerden bir kısmuıı Türkiyeye dcvretmek suretile de donanmamızı yor ama bu sözier bana pek dokunuyor. Bu türlü çalışmayı ben de sevmiyorum, ben de bunaldım ama elimden ne gelir?. Muhtacım işte!.. Üstelik bir de başkası çıkıp bunu yüzüme çarpacak olursa matemi tazelenen insanlara dönüyorum. Hele bugün, hiç lâkırdı kaldıracak gibi değilim; Kâzun Beyin yaptıklan beni o kadar altüst etti. Esad Bey bunu nereden bilecek; çok çalışıyorum da onun için durgun görünüyorum, sanmıştır: Kendinizi çok yoruyorsunuz, diyordu. Ben bir yorgunluk duymuyorum efendim, dedim; kapatmak istedim. İnanayım mı, demez mi? Yalan söylemek için bir sebeb var mı, beyefendi? Yalan söylüyorsunuz, demedim. Hele sizi incitmeyi hiç düşünmedim. Fakat sesinizde öyle bir kırgmlık var ki sizi yalancı çıkaran o~ Size öyle gelmiş olacak!. Biraz başım ağrıyor, belki de ondandu. Ne alıyorsunuz burada?.. Kaç li:a?. Bunu sormak saygısızlık ama... Geçinecek kadar kazanıyorum, efendim. Bu zamanda gaçinecek kadar hangi daktilo para alıyor?. Sahi söylüyoruli, efendim. Ben burada gördüğünüz memurlarm pek çoğundan fazla aylık allrım. Demek ki, onun için bu kadar yorgur.luğa ka^anıyorsunuz, öyle mi? Onlar da iki üç kişinin işini fize gördürüyorlar, bunu da unvıtmamalı.. Bana kalırsa siz, nereye gitseniz, bu kadar çahşmTİan, bu k'dar y^ri'lmadan g»ne bundan daha çok para alırsmız. Baştarafı 1 inci sakifp.de kiye ve Yunanistana yariım teklifi hakslnde çıkan mektubunun sanık Kenan kmdaki haberi gelince Amerikan r.ıatOner tarafından iddia edildiği gibi rad buaü bu husustaki intibalafını öğıenyoda aynen neşredilip edilmediğini ve mek üzere Başbakan Receb Pekerle m\ıe£er yayınlanmışsa bir sııretini istemek halefet partisi reisi Celâl Bsyara ınüoğtı şahsî dosttım ve aşinaîa» racaat ettiklerini ve bu suretle muvafık tedir. rım olan bir kısım mute'ser İsrmıhaüf bütün Türk cfkârınrn düşünFnad KCprülünün makalesi (ar.bul tiıccannın aralarmda D!ğer taraftan profesör Pııad Köprülü cesini anlamak istsdiklerini. iakot Anbir dernek teşkil ettiklerini ga «Kuwet> teki makalesini de bu konuya kara radyosunun, Başbakacm cevabın; ; neieîer^cn haber aUyorum. Bu mühim tahsis etaıiştir: <Devlet radyosu hükü birkaç kere nşrettigi halde Celâ! Baya tpşckkiüıia nihayet üç, dört gün evvel met inhisarı alfında» başlığını taşiyan rm bevanatından h i ; bahsetmdiğinı iîeri ilk tepiuntılarını yaptıklannı ve bn sürmektedir. tofı'arıl'da teşskkülleriain sebsbini irah bu yazıda p"uad Köprülü diyor ki: etmek f;rs2tmı boiâuklarını gene ga?eKöprülü diyor ki:' « Demokratik prensiplere sadık ol• Ankara radycsu geçsnlerde mem tclertien ögrenâim. Derneğin sözcüsü duğunu iddia eden bir hükumetin ilk yapacagı şeylerden biri muhalefetln her leketteki yeni neşriyattan bahssttiâi sı aziı dostnm İzzet Akosman geçen yütürlü neşir ve propaganda vasıtalaıın rada İslâm Ansiklopedisi hakkuıia da ! larsn )u!;ikî tüccar şunrunda biriktirdidan Utifadesine imkân bırakmaktır. Bu uzun malumat vererek bu eserde yazı j £ i bir takım iğbirar ve infisl sebebleriI ni tatlı sert bir dill; bu toplatıda Söygün bütün dünyada m?tb\ıat kadar. h^t ları bulunan m"jharrir!erin isimlerim oiI lcdl. Ker hak sabibi Te haklı kinısenin rer birer saydı. Ben bu Ansik'opedide ta belkt de ondan daha mühim bir ne! sczbri gibi bu sciıler de öîlü idi, tnanalı şir, telkin ve propaganda vasıtası olan altmıştan fazla makale neşr»"mıs oldıı idi ve ktılak asılmaya lâyıktı. ğum halde benim ismimi ca*nRmiU uradyoyu kendi inhisarmda tutan ve Valnız bir müstchlik şehrin çocuğu ve muhalefetin ondan faydalanmasma im nü.tru. Oyle anlaşılıyor ki ki^ab saa'âni hazırlayan zat ter D«m'>kratın ismiri yiUardanberi ba pi; asayı elindr tutan kân bırakmıyan bir hükumetin, hattâ zikretmeği kendisine herhangi bir zn bir kısım insafsız ıdamın para kazanma şeklen olsun, kendisinin demokratik rar getireceğinden korkarak bn yolda hevosinin kuıbaın olanların sözcüsü sıprensiplere taraftar olduğunu iddia etharekete mpcburiyet hissetmişnr. fatiİ2 İJİîinı de, İzzet Akosnıana ve ar mesine imkân yoktur.» Bn da işin oldukça giılünc, takat Ar. kadaşlarırta değil de maalesef tüccar Fuad Köprülü, devlet radyosunun sadece hükumet partisinin inhisarmda ol kara Radyosunun nasıl bir zıhniyetle üdı aitında gerçekten şakavet etmiş oduğunu açıktan açığa gösteren vaziye idare edildiğini gösterrr.ek bskımır.dan lanlarr diyecek sözlerimiz vardır. Ecvvelâ şurayı yek kaîem bclirttnek tin hâlâ devam etmekte, hattâ bu pro çok rnanah bir tarafı: Bu dar ve mutapaîandacılık gayretinin günden giine as.sıb zihniyctin .demokratik zihniyet» isterinı ki dernek sozcusunün nutkundaha artmakta olduğunu anlattjktan olup obnadığını sayın Başvekiiden öğ A»iraIı şekilde bir salâhiyctli zatın töccnra (kıravatlı haydndlar) dtraiş ol sonra, messlâ Başkan Truman'm ^Tür renmek isterdik > masını lâyıklı bulmam. Devlet salâhiyotlcrini elin'Ze tııtan bir 2atm bayduda g^rünce yahalaması vc halka gösterıriesi gcıekirken omuma şamil böyle nr.)"r:tn bir ith.ımda bulunmasını reva grirrrcm. Ama şurayı da blr türlö Içimde t u t Amerikadan yeni satın aldıfımız va Baştarafı 1 inci sahifede nuk elimden gelmez ki; harb yıllan d e . putlardaı: Ardahan şilepi barut yüklü lavyamn Avusturya' üzerindeki istekleri diğlmı/ flrsat devrinde sıfırdan baş'.ahakkmda bir anlaşmaya varamamış fa olarak dün sabah limanımıza geimiştir. mış ve normal ticaret kaidcterine uyraıkat aylardanberi sürünc?mede kalan bazı Şilep 1945 senesinie bir harb gemlsi oyan, vittîan ve namus kıymîtlerile h.;ç larak lnşa edilmiş, harb yıllarını mütenoktalar üzerinde bazı kararlar almışmiinascbeti olraiyan btn tiirlâ dalavero akıb tadili yapılarak yük gemisi haline tır. Ruslar, sulh andlaşmasımn imzalansakulmuştur. 258 kadem uzurJuğunda, yapıp sfrvet yığmış olanları da tüecap masını müteakıb, işgal kuvvetleri tahli42 kadem genişli»inde,20 5 kadem de birliginîr rcüü^faa edcceğmi de zannctye edilirksn Avusturyadaki Müttefik rinHginde olan şilep mazotla çalışmak mem. Bununla beraber tüccar deuiaco Kontrol Konseyinin ve diğer kontrol tadır. Detveyt tonu 2800, ytlk kapasitesl maalesrf bu adamlar da man?u ker.di elemanlarınm faaliyetlerine devam et 2500. servis nılli 13 tür. aralarına girnı^btedir. meleri hususıındaki ısrarlarmdan vaz«Arda,han> lle gelan denizcilerimiz, Rurada bir tüccarla degil de bir ah geçmişlerdir. Böylece, kıt?ların 90 gün Amerikada kendilsrine karşı gösterilen i pabla görüsür gibi şunları anlamak iszarfında tahliye edilmesine dair mad dostlukt^fi sitaylşle bahsetmişlerdlr. I tiyorum Ya kendi elinde tesadüfen Lııdenin kararlaştırılması mümkün olmuşGemi, îCaradeniz hattına tahsis edils iun^n, yahud krizi hissedip piyasad^n tur. Batı devletlerine mensub müşahid cektir. lir kmm malı ocuzca toplayan, sonra ler bugün alman ufaktefek kararlar a herhanjçl bir sebeble ortzdan kaybolması rağmen, Ruslarm hakikaten bir anlaşyuzünden pahalılanan bu malı yüzde maya varmak Istediklerinden şüphe etiki, üç yüz Uâria satana tüccar deıür mektedirler. mi? Ticaretin kâr için kendure ve her çeşid malın mahiyetine göre bir yüzdcsi Endişe veren haller Londra 20 (a.a.) Moskovâ konfeLondra 20 (A.P.) Associated Pre=s yok muiur? Yani bir tüccar ortaya a t ransından bahseden haftalık Spectatour muhabirine bu gece verdiği bir beya tığı scrmayesi ve rorsaisile falan yerden mecmuası ezcümle şunları yazmaktadıt: natta eski İngiltere Başbakanı \Vin?ton alıp filâna satmak auretile yaptığı hiz«Moskovada işler gittikçe beterleşi Churchill, harbin önüne geçilemiyecck mettcn hududsuz para kazanmak hakyor. Almanya hakkuıdaki müzakereleı bir keyfiyet olmadığını fakat, İngiltere kına malik midir? Bn parayı kazanırher ne olursa olsun, Amerikanm teklH ile Amerika, tek taraflı bir süâhsızlan keıı, ahlâk, kanun gibi müesseseleri yıp•ttigi dcrtlü ittifakın kolayca kabul ma programı takib edip ve bir uzlaştı ratacak tedbirleri daiji almağa kendin. edileceğini düşünmek pek doğru olurdu. rıcı siyaset takib ettikleri takdirde de bir mecbnriyet hissetmiyebilir mi? Bu ittifak, Almanyanuı dünya hürriyet harbin önlenemiyeeeğini söylemiştir. Bir tüccar falanca işin kendine rerilerine yeniden tecavüzünü imkânsız kımenıesi haliııde şu ksdar pay .alıp çelacaktır. Her şeyden evvel Rusyaya, Beyin hastahklarım teşhis kilmeye keodinde blr hak gürür mii? endişelerine son verecek bir emniyet Gnrürse bu aldıgı para hangi hizrnetiedecek âlet bahşedecekti. Halbuki böyle bir ittifakın nin ve hakkının karşılı£ıdır? Bir tüccar tahakkukuna bizzat Rusya mâni olmak. I/ondra 20 (a a.1» Edison Swan kum elindcki malı anoak halk sıkıştıgı zaman tadır. ^*, pa&sa«. Londrada fcurulacak olan în satmak veya halkı sıkıştırmai için sak« Fena tahminlere sebe'biyet veren bir giliz endüstrileri sergisinde, bsyin has lama); bukkına malik midir? Yani bu tüccar denilen xatın bir mesşey daha varsa o da Ruslarm InsiUz talıklannın bir kaç sanlyede teşhlsini Sovyet andlaşmasma Amerikaya karşı mümkün kılacak bir alst teşhir edecek lsk alılâkı yok mudur? bazı maddeler koymak istemesidir. Bu tir. Ben bunlan bilmiyorum ve elimde Bu alet, dimağın neşTe^tiği elektrik mevcud aklı selim ölçüsü bunun bojlo gibi vakıaları endişe. verici olarak teşııalaruu dakik bir surette kaydetmek olmamasını bana telkin ediyor. Ama lâkki etmemeğe imkân yoktur.» tiiir. dünyada bilmedi|imiz neler var? Bu da Japonyada büyük bir yangın onlardan biri olabilir, diye aziz dostuma bn syr.lleri soruyorum ve sorarken de Tokyo20 (A.P.) Pazar günü Japon bcnden: Atina 20 (a.a.) Akdenizsdeki Ame gazeteleri, Tokyonun 100 mil batısında Bunları kim yaptı? diye misal is rikan filosu komutanı Amiral Bleri şe lida çehrinde, büyük bir yangmm de tiveceftini nmrccyorum. Çünkü bir kıs> vam etmekte olduğunu ve binden fazla reflne verilen kabul resminde Bahriye rnmı mahkeme salonlarında, bir lcsmi" Bakanı Venizelosla Hava Bakanı Ka binanm yandığını bildirmektedir. nı çay salonlannda ö|rend!Jlmiz bin nelopulos, demokratik hUrriyetlerl koktürlü (ticari hünerler) hakkında o da Avrupada yardım bekleyen .eştırmek ve memleketl kallnndunıaic benim kadar, ha'.tâ şüphesiz bend?n yolunda Yunan milletinin vermi« buyedi yüz bin mülteci var fa7İa malumat sahibidir. Ortada bir lunduğu azimli kararlan teyid eden Lake Success 20 (a.a.) Milletier hjdise vardır: beyanatta bulunmuşlardır. Türkiye harbe girmemiş, fakat T u r . arası iaşe teşkilâtı hazırhk komisyonuAmiral Bierl, verdigl cevabda kendisi nun sekreteri Amerikalı Arthur J. Alt kiye bundan iktısaden kâr etmemiştlr, ne yapılan iyi kabulün yunanistan ve meyer, Birleşmiş Milletler memurları Sadece beş, on, yüz kişi zen^inleşmiştir; Birleşik Amerikada karşıükh güven ve ve Unrra'nın Washingtondaki merkezile Hem de nasıl? lnancı kuvvetlendirdlğini söylemi? ve görüşmelerde bulunmak üzere C^nevreServet, bir kısım tüccann elinde nor« tbütün milletler arasmda böyle bir den geimiştir. mal ticaretin durgunlaşması scbeüiıa inanc bulunsa, sürekli banş taırulmasıAltmeyer, bir çok mülteci kampmı zi erirkcn ötede anormsl şcküde başka eina kolaylıkla erişUebilir> demişür. yaret etmiş olduğunu ve buralarda bu lerde birikmiştir. Daha açık ibare ile iunan binUrce kişinin bugün karşilaş harb yıllarmda .tüccar olsnn olmasıntakviye edebilirler. Türk donanma makta olduklan güçlüklerc rağmen ce iş adamı namı altısia bir sınıf fcir kaç suım muhtac olduğu gemilerin smıf saretierini kaybetmemiş olduğunu söyle bin kişi harıl harü para kazanmıştır. lannı ve sayüannı tayin etmek mev miş ve Unrra'nın msşgul olduğu mülteci Biziın malî ve ticari takibat büromıız tahkikat zuumurun dışında buiunan teknik bir sayısmm 822 bine vardığını, Avrupada ve bankalarımozın kuvvetli masalan olsaydı bnnların kimler elrîusistenüî. bir şekilde yardım görmiycn meseledir ki bunu mütehassıslar ve mültra sayısının ise yedi yüz bine yakı.n ğnnu ve ne gibi spekülâsyonlar yaptıgıgenelkunnaylar tayin eder. nı ortaya koyabilirdi. Para kaıanmal;bulunduğunu ilâve etmiştir. tan. ama ne şekilde ciursa olsun para Türkiyenin. Akdenize inmek istiyen Portekizde bir solcu isyanı kai^nmaktan başka kaygı ve tasası olistilâ seline karşı kuvvetli bir sed teş kil etmesi lüzumunu, İngiltere gibi Lizbon 20 (AP.) Lizbon Harbiye ı mıyar: bu maksada varmak için kendini hiç bir kayıdla bağlamıyan adama uanlamış ve bu yolda teşebbüslere gi Bakanhğının pazar günü neşrettiği resmarım ki siz «tüccar» dcmpzsiniz. Ama mî tebliğde, Portekiz ordusu içinde bir rişmiş olan Amerikanın Türk donanne çare ki halk, ynkanda da dedi|:m solcu isyan teşebbüsile Cintara hava limasını kuvvetlendirmek meselesini manmda buiunan 20 askerî tayyareye gibi bunlara da tüccar diyor ve bunun de tetkik ve mütalea etmesi yerinde sabotaj yapıldığı bildirilmekte ve bu için irtemiyerek siz de hu halkin İEolur. teşebbüsün 10 nisan sabahı vukubuldu bırarını kazanıyorsnnuz. Esasen bügan mevcud ticaret şartlan da hâlâ serretin ABİDİN DAV'ER ğu ilâve edilmektedir. fena şekilde dağılmasına mâni olamıyor. İltifat ediyorsunuz, Fakat hem koNasıl harb yıllarmda bir kısım tüccar Hind ticaret heyeti lay, hem de insana daha çok para kakrizden VE işsizlikten, maHızlık ve müşzandıran iş olur mu?. *• <£ bugün geîiyor terİMZlilUen şikâyet ederken, öteden Araduuz mı? •* Hind ticaret heyeü bu^ün uçakla İz başka bir zümre bin türlü âmillerin t e Böyle bir iş aramak kendi kendimirden şehrimize gelecektir. Heyet şeh sirile hesabsız para kazanıp bunlart me hakaret oteıaz mı? nıastartt) halfan gözü önünde harcami'?. Siz hep yanlış anlıyorsunuz. Birkaç rimizde bir hafta kalacak ve tüccarla «sa bugiin de maalesef bu şartlar hâ!â temaslarda bulunacaktır. yabancı dil bilen, üstelik sizin kadar islah edilmiş deiildir. ISIemlekette serçok çalışan bir gene kız, nereye gitse, vet tevzii bâlâ makul şcklin dışında ceona göre aylık alır, b?n bunu demek isreyan etırsktedir. Bundan da bir takıot tedim. İngilizceyi nerede öğrendiniz? iktısadi ve içtimaî aksakliklar görülTürk mecmuacılığmda Babam Londrada sefaret kâtibi idi. j mekte veya ssıiîmektedir. Orada Highsehool'ü bitirdim. bir inkılâb KorUulur ki bu gidişle biıde de Ja Fransızca da biliyorsunuz, değil ponyada oldugn gibi dört beş, on firma mi?. mfmleketiıı büyük işlerir.i kKc.kîıyan Konuşacak, tercüme yapacak kabirer ticaret devi haline gelrcesin. dar... Aziz dGrtum, bn yazıyı bitiririen biziın Müsaade edr misiniz, ben size yaltıircsrÖKn beklediğinıiz yegâne fedakâcnız tercüme işleri için bir yer bulayım. hjı buradi arzetnıck isti7orum. Biz Hem makinede yazı yazmak gürültütaco?r;n b3>e aliıjı rnrî!, fırsat düftü sünden kurtulmuş olursunuz, bu kadar diye elli be^e saimamasmı, azalrcak «iiyonllmazsınız. Hem de göreceğiniz işin ye mal; elinde tcplayıp bir ne^i satış değerine göre para verirler. inhisarından istifade etmemcsini ve niNe diyeceğimi bilmiyorum. Kâzım Bebayet parasını kazandıgı bu haUun tayin elinden kurtulayım da ne olursa olhammü'ünii ivi ölçerek onlan ısî'raba sun... Hele buradan çıkıp gitmeyi ne duçürr»cek hndadlnn aşmamalannı istizamandanberi istiyorum. Gidecek yer PEK YAKH'îDA ycra7 Söîf7İır<i iri kzrşılıyacağın'Ei uneresi, yahuz onu düşünüyordum. Esad matat ca r:.^ak S3vji!eriml3. Beyin sözü her yerde ge^r, herkes onun hatırını sayar. İstarse, bu dediğir.i yapar, onu da biliyorum. Yapmıyacak6a neden beni oyalasm, ümide düşürsün?. Böyle, sana iş bulacağım, diye senc kızları çelmeye uğraşanlar da o24 nisan PERŞEMBE saat 18,30 da: 3 ÇEK VİRTÜOZU luyormuş, bunu herkcs gifci ben de işiüyorum. Fakat Esad Bey böylelerine pek benzemiyor. Hem ben onun yanıntarafmdan BUYUK TRIO KONSERI da hiç bir istekte bulunmadım ki... KenProgramda: EAVEL SOSTAKOVİÇ DVORAK düiğinden soyledi. Büetler satılmajctadır. {.Arkan oor) Tfear Oeriieğinin sssine karsı., Konferans son günlerini yaşıyor «Ardahan» şilepimîz Churchill uzlaştıncı siyaset istemiyor Amerikan füosu I SA RA Y SUıemasmda PALEHİOEKPLOÇEKSAOLO A