12 Mart 1947 CUMHURtYET SOJSJ Sofyatla bir hâdise Amerikan yardımı tnan'ın konuşus tarzi, alır.acai kartrîn müsbet veya menfl oluşu üzerinde buyük bir rol oynayacaktır. Şu d« muhakkaktır ki Kongre bu husustaki kararınj ihtimalleTİ iyice tarttıktan sonra verecektir. Bazı siyasl çevreler Amerlkanın Irana da malî yaTdımda tahmin etmek tedirler, İran perlaaentosu yakmda Rusyanm İran petrollanra müştereken işîetmek hususundaki teklifini müzakere edecektir. Türkiye hakkında İngilizAmerikan temaslan Londra 11 (a,*.) Bugün yetfcül bir kaynaktan öğrenildiğine göre, Ingilia ve Amerikan hükumetleri Türkiyeye yapılacak yardım hckkmda istişarede bulunmuşlar, fakat Ortasarkta genri olarak takib edileeek çtratejlyi görücmemişlerdir. Amerika taribi kararlarmdan birini veriyor "Washington 11 (a.a.) (Reuter): Dün, Yunanistanla diğer bazı memleketlere yapılacak yardım konusu etrafmda Başkan Truman"m yaptığı toplanrıda haznr buhmmuş olarJardan biri şunlan BÖylemiştir: c MemlekeÜmlz taröünin en katft kararlarmdan birini vermek üzeredir.» Birbirine zid şayiaların dolaşüğı baskentte gayet gergin bir hava esnaektedir. Bu şayialardan bazılarına göre, Başkan Truman, Yunanistana 200 milyon dolarlık bir ikrazda bulunulrpasını ve aynca memleketin kalkmması için, geri alınmamak üzere, 50 milyon dolarhk bir yar dımda bulunuhr.asmı istiyecektir. Bu 50 milyon dolarlık hibe, yabancı memleketlere kalkınmalarmı sağlamaları İçin tahsis edileeek olan 350 milyon dolardan Verileoektir, Dclaşan diğer bazı şayialara göre de, verilecek meblâğ çak daha büyük olacaktır. Yetkili bir kaynaktan «»renildlğin* göre, Türkiyeye yapılacak yardım konusu lnoelenmektedlr. Ancak, bu memlekete verilecek para nisbeten daha ttt olacaktır. Halen tasarlanmakta olan plâna göre, Türkiyeye yapılacak yardımın gayesi Türk ordusunun kudretini arttnrmak ve silâhlannı tekemmül etümıektir. Türkiyedeki ntalî durumun buhranh olnaasmın Sovyetler Birliğinin Boğazlarla Ügili isteklerinden doğduğu ve bu yüsden Türkiyenin ordusunu yarıyarıya seferber halinde tutmak mecburiyetind» bıraktığı kanaati mevcuddur. Burada şu mütalea ileri sürülmektedir H, eğ«r Türkiyeye modern silâhîar verilecek olursa, bu memleket silâh altındaJd kuvvetlerinden bir kısmıru terhis edebilir ve bu halde Türkiyenin saıvayi kRbfllyetini arttınr. Gene bu gaye ile Türkiyeye makine ve teçhizet verilmesi de düşünülmektedir. Cumhuriyetçl Uderlerden bW, Beuter Ajansı muhabirine yaptığı demecde, Başkanın Kongreye göndereceği mesa]d» Türkiyeye yardımda bulunulmasnn kart olarak istiyeceğini sSylemekle b«raber bu memleket için istenilen para mlktarmı bildirmemlştir. I Ihracalımız!.. Hâdlse. Londrada dikkatle incelentnektedir. Mületlerarası hurmet ve ne Eiketin bu şekılde itıiâjj çok cıddi telâkkl edllmektedir. Fransız, İsviçre, Italyan, Amerlkan, İsveç, İngiliz sıyasi teınsılcilerüe Papanin muvakkat delegesi tarafından verilen notalarda nııllslerin utandırıcı b.a rekeı tarzlarına işaret edılmiş ve elçililderin hesablarmı gözdcn geçınnek î'oluniakl zımnl taleb reddedilaıiştir. Aymzamanda korcliplnmatlğin ea eski tiyesi olarak Rumen "orta elçisi Pransız elçisine yapılan tecavüzden dolayı resmen protestada bulunmuştur. Tiirk Bıılgar huduriu pazara kadar kapandı Belgrad 11 (a.a ) Bulgar Elçiliğine yakın mahfillerde söylendiğıne pöre Bulgatistamn Rumanya, Yugoslavya, Yuna nistan ve Turkiye ıle huduJlan 16 nıarta kadar kapah kalacaktır. Bunun sebebi banknotların değiştirilmesi olduğu söylenmektedir. Baştaraf\ 1 iiei sai i/ede « I tnd »ohtfede günü, tedavülde bulunan banknotlann önlemek için Birlesik Amerika 18 marta fcadar te.îavülden çekileç«ğinl Yucanistan ve Türkiyeye yardtmda buelçilildere ellerinde bulunan bütün lunmalıdır. Türkiye ve Yunanistan Akbaninotlarm saat 18 e kadar devlet ban deniz bölgesinde komüaizmin batıya kasına tesUm edilmesi icab ettiğini bil doğru ilerlemesi karsısında birer ileri dinnıstir. mevzidir. Bu iki memleket ihtiyac içinBu tebüğden pek az zaman sonra dedirler. Vaziyet açık ve sarihtir. BirleBulgar milisıne mensub şaluslar, elçilik sik Amerika h^r ikisine de yardımda binaİ2rile elçilik mens'iblarımn evleri bu'.unmahdır. Aksi takdirde, diğer bir ni kordon aluna almışlar ve bu bına çok memleketlerm başma geldiği pibi, lara girip çı'tanların ustlerırj kaba bir bu memleketier de Sovyet tahakkümü çekilde aramaya başlamışlaniır. BLÜıas altına düşer.» sa Frausız elçiliğinin etıafuıda bulunan Amerikan İhracat İthalât Banmilis mensublarmin hareketleıi «medekasının Türkiyeye açüğı kredi nl addedilemiiecek> bir tara lıareket oWashington 11 (AJ?.) Amerikan l&rak vcsıflandırılmaktadır. Erportîmport Bankasmm Türkiyeye, Prctestodan bir netice çikmayınca bü lokomotif mubayaası için bir kaç miltün eiçıllî ve konsolosluk temsilcıleri yonluk bir kredi açması, bir defa daha dsvlet bankası umum müdürünü zıyareı Amerikan ij çevrelerinin bu memlekete etmlşlerdir. Direktör, İngılla asken he karşı olan alâkalarını bellrtmiştir. yettnin defterlerinin paranın Bulgar Bar.ka, bun^.an bir müdde evvel Türhükumetindea geldiğını ispa; et'nestne kiye Devlet DeTniryollarının Pennsylrağmen bu paıanın merışeinl bilmedigl vania'daki Vulkan demir fabrikalarınni ileri surerek İngiliz heyetinin elinde dan 7,130,000 dolara satın aldığı 62 lobulunan parayı degîştırmsk isıememış koraotif ifirj, fabrikaya 4,905.000 dolarlık tlr. bir kredi açacağını bildirmişti. Bankaya mensub bir zat bu hususta şunlan söylemiştir: « Bu demektir ki, banka Türkiyenin kredisine güvenmektedir.> Banka daha geçen haziran ayında, Türkiyeye ihracat yapan Amerikan firmalarma kredi temin etmek maksadile 25.000,000 dolar tahsis etmek suretile Türkiyenin rnalî kudrctine güvendiğini göstermiş bulunmaktadır. Kredi açılırken koşulan şartlardan biri, kredilerin kullanılacağı i^lerin Türk hükumeti tarafından desteklenmesidir. Exportîmport Bankası idare meclisi başkanı William Mc. Chesneye lokomotif: almması için açılan kredirdn, tahsis edilrr.iş paradan açılan ilk kredi olduğunu öylemiştir. Açılan kredi lokomotiflerin mukavele kıymetinin yüzde sekseninl teşkil etmektedir. Kredi mucibince yapılan avanslar 1 nisan 1947 den başlıyarak 1 arahk 1953 e kadar 61 müsavi tak6İtte ödenecektir. Yılhk faiz yüzde 3,5 olacaktrr. ' Truman teklifîni bugün yapacak Washington 11 (AP.) Truman'uj çarşamba günü kongrede; Yunanistana yardım hususnda söyleyeceği nutkun arifesinde, İdaholu Demokrat Sematöt len Taylor ortaya yeni bir mesele atmıştır. Bu mesele, Amerikanm Yunan Kralı Yorgi'nin mevkii iktidarda kalmasım isteyip istemediğidir. Taylor, Yunansitandaki Amerikan mümessilî 'oul Porteıin, hükumete Yunanistana yardım etmek için Kralm çekiîmeslni şart kcşmasmı tavsiye etmiş bulunduğunu, bir yerden duvduğunu söylemlstir. Taylor; Porter'in bu hususta Dış lşleri Bakanlığı müsteşan Dean, Ache son'a günderdiği btr muhtıranın açıklanmasını istemistir. Diğer taraftan Trumanm çarşamba günü Türkiye saatile 20 dc Kongrede Türkiyeye ve Yunanistana yapılacak ardım hususundaki noktai nazsrını bildirecektir. Şu muhakkaktrr ki Tru | IhracatınMz arth, dlyorUr. Ikneatjçıİann menınurdyet teUeri çekip «•• vinc naralan attıklanaa göre tmna | inanmak lâztm. Bu arada metnleketŞ te bolluktan taşaıı bazı şeylerin üıj racına da müsaade edildiğini bğreo; mekle bahtiyanz. Meselâ: Ekmek ka{ dayıfı ve bi&küL. I Allah razı olsun. Ba mallar bayatI layıp çiirümekte idiler. Kiınbilir bu İ yüzden ne kadar kânınız olacak, ne ! kadar boncuk, boya ve oyuncak itfaal ! edebileceğiü. j Bundan evvel de eşek ikracına mü! saade edlldiydl. GüdUmlfi iktisad gttİ lel şey! Çoğalanlara müsaade, : lanlara?.. Onu da düşünürüz. Limanlarımızın ıslahı için yeni tedbirler Izmir 11 (Telefonla) Ulaşürma Bakanı Şükrü Koçak şehrimizde yaptığı tetkikler hakkında bugün beyanatta bulunmuş ve ezcümle decaiştir ki: < Izmir limBmnm günün ihtiyacl&>" nna bile cevab verenâyeoek kadar noksan ve iptidal vasıtalarla çalıştitı bir hakikattir. Vasıtalar azdır ve fenadrr. Yüklemeboşaltma işlerinin en iyi bir şekilde yapılmasını seğlamak vazifemiz olacakta. Amerikadan çağırdığımız mütehassalan Izmire gönderip tetkikat yaptıracai, limanda ve cidden gok iptidaî olan Karşıyaka Tersan««nde yapücnası gereken ıslahatı tetkik ettireceğiz. Sonra karanmızı vererek işi bütün ehemmiyetile ele alacağız. NewYork Liman Müdür muavini ile arkadaşlanru celbediyoruz. Denizyoîlarında müşavij olarak çalışacaklardrr. iki sene memleketlmizde kalacak olan bu mütehassıslardan başmüsavire ayda 2000 dolar ödiyeceğiz. Şimdilik yaptığımız hesaba göre tersanelere 60 milyon lira sarfetmek üzer e haznlıklı bulunuyoruz. 76 milyon lira da getnilere, şileplere ve mekanik tesislere harcıyacağız. Memîeket mahsullerini kendi şileplerimizle taşımak mevruundan evvel limanlanmu arasında muntazam surette yolcu ve eçya taşımayı tercih ediyoruz. Izmir llmanuu şimdiki yerlnden kaldırıp başka yere nakîetmek veya yeni bir liman yapmak konusu zaman zaman ele alınır. İzmir liman ını yenibaştan lnşa etmek günün şartları içinde milletünizin altına giremiyeceği bir fedakârlıktjr. Izmlr limanı uzmı zamandanberi ?imdifctoden çok daha fazla ticart faaliyete cevab verebllmiştir. Blnaenaleyh, sadece tesisat ve teçhiratla takviye ederek bu litnandan çok fazla randıman sağlamak dhetini tercih ederİ2.> Hususî şüepçilerin devletçe destekleneceğini söyliyen Şükrü Koçak: «Devlet Demiryollarında halltm ısbrebmı anlıyor ve bunu hep bdrlikte aynı genişlibt» hissedlyoruz» deddkten sonra, jsmarlasan lokomotü ve vagonlar hakkında tafsilât vermif, Adapazannda vagon, Es. kiçeHrde yedek âlat ve edevat fabrikası kurulmakta olduğuou, bütün şehirlerimizin birbirine telefonla bağlanacağını ilâve etmiştir. Bakan, bugün Posta, Telgraf ve Telefon servislerini gezerken, yurdda haberleşme işlerimizin hâlâ tatarlar vasıtasile yapıldığı zamandakine benzediğini ifade etmiş ve mektubların geciktiğini, çok defa bir yolcunun, ççktiği telgraftan evvel mahalline giderek telgrau bizzat aldığım tebarüz ettinniş ve bu hususta alınacak tedbirlerin çok esaslı olması lüzurnuna işaret etmiştir. Bakan yann (bugün) İzmir Ticaret Odasmda ihracatçı ve ithalâtçı tacirler ve ecnebi vapur acentalan ile bir konuşmada bulunacaktır. Ankara İstanbul tren yolculağu kısalıyor Ankara 11 (Telefonla) Devlet Demiryollan Umıım Müdür veüli Galib Güran, önümüzdeM mayıstan itıbaren AnkaraIstanbul arasmda iki sürat katan dahfl işletileceğini bildirmiş ve demişür ki: € Geçen yas mavsfaninde AnkaraIstanbul arasındaM yolcu sayısı 45 bini bulduğundan ikinci bir ekspres seyrüsefere konmuştu. Önümüzdeki yaz yolcu sayısının biraz daha artacağını tahmin ediyoruz. Ancak evvelld tecrübelerimiz gündüz trenlerine fazla rağbet olmadığını gosterddğinden gündüz seferleri yapılmıyacaktır. Bugünkü ekpresin tstanbulAnkara arasındaki seyir müddeti 16 saate yaklaşmaktadır. Yazın işliyecek sürat katarlarmdan biri bu mesafeyi 12 saatte, diğeri 13 saatte alacaktır.» Galib Güran, simdiye kadar satın abnmn lokomotif ve vagonlarm memlekete ne zaman gelecekleri hakkmda da junlan söylemiştir: « Ingiltereye sipariş edüen 37 lokomotif nisandan rtibaren dört partide, Çekoslovakyaya ısmarlanan vagonlar blr ay sonra parti partl, Amerikaya yapılmıs olan siparisler d« yazın gelmege başlıyacaktır.> Hidisekr/lr*$ınd& Koeakarı soğuğu llah hinıin ^arsa bağışlasın. ^Telki gece yani pazan pazartesiye Jöalğıjan geceyarısıAJlah rahathk versin! demek için anaınm odasuıa gittim. Yatağma uzanmış, gazetesini okuyordu. Bana: Yann berdel'acuz (koeakan soğuğu) baslıyor. Hava bozar, dedi. Araan anne! Hava şıkır şıkır yıldızlı. Bugün de sıcaktı, dediın. . Görürsün! cevabını verdi. Ertesi giın nyandığun zaman anamın lı^dı oldıığrunu ve havanın boıup yıldız karayelile yağmur yağmakta olduğumı gördiim. O: Bunlar sayıh günlerdir, diye bana bir kere daha ders verdi. Denilir ki tabiat hercainıeşrebdir. Mart havası ıttıradsızdır. Mcteoroloji bir kararsız müsahede serisidir. | Bakıruz sevgili okııyucularun. mart havası ve tabiat bile nıuajyen blr kaıaktere malik olduğuııu bu sayıb günleıde göstermektedir. Kinıbilir kaç asırdanberi tecrübe edile «dile bütün bu snğuklar' hrtınalar ve bava değişiklikleri artık mevsimlerin ve tabiatin deği^nıez bir karakteri olarak çizikniş bulunnyor. Bu, insanlar için, görmesini ve iııanmasını bilen insalnar için çok mühim bir dayanak noktasıdır. Ona göre işini görür, kervanını yürütür, A Başmakaleden devonn banş ve ahenk ülküsücü geriye tepmlş, bir köşeye atmıştır. Vakıa, şimdi kimse harb istemijvt. Çünkü kimsede kımıldayacak takat yok. Bir üçüncii şahsı yere seren kvllar yorgıındur. Pehlivanlar karşı karşıya lâklakiyatla vakit geçirtnekten başka bir şey yapamıyorlar. Bu Kibarla Moskova konferansı kötti btr jekilde bhse bile yann ortahğın birbirine karışacağına ihtimal vermek doğrn sayılmaz. Olsa «Isa, Moskovada başlayan son sahne, bitmez tükenmeı tefrika romanlan gibi gene uzatılır, yahud da aküb diplomatlann bolaeaklan bir formüllezevahirin kurtanlma<nna yardım eder. Bu da harb kadar, sefalet ve perişanlık kadar hazin bir uetice olur. Çünkü böyle bir kapıdan girdiğiıniz zaman karjımıza çıkacak unın ve loş koridorun sonnncla, mutlaka yeni bir facia ile yüzyüre geleceğizdir. Bundan hiç füphelenmiyelim* NADİR NADİ Ultima Scena Sağlık sigorlası Bajtara/ı I irıei sohi/ede ğa mecbur olacaklardır. Yukarıdaki memur ve hizmetliler dışında kalanlar merkez yüksek teknik kurulunun iznile sigorta sandıklarına kaydolunabileceklerdir. Mecburî sağlık sigortasına tâbi olanlar da aylık istihkakları 150 liraya kadar olanlar yüzde bir, daha fazîası ise yüzde bir buçuk prim ödiyecektir. Bu sandıklar sağlık yardımı, sağlık ödeneği, snnelik yardımı ve ödeneği ve ölüm ödeneği olmak üzere dört ceşid yardımda bulunacaktrr. Her sigortau hastalık halinde parasız muayene ve tedavi olarak, ilâcları da narasız verilecoktir. Ayrıca parasız diş ınuayenesi ve tedavisi d« yapılacaktır. Sağbk yardımı, hastalığm haber verilmesi gününd<*n haşlıyarsk 2S hafta devam edîcektir. Sandığın sermayesi 200 milyon lira olacaktır. î / 1 tnci »ahljede mağa, «sla hakları yoktur! Seçimler Sşi, artık D. P. meselesi obnaktan çıkmış, bir halk davası halini almfrhr. Halkm bugün, bugün olmaîssa yann, bu Işi balledeceğinden eminim. îdare maksmlarının, partiler arasında taral tutmak linnlyeti, ortadan kalkmahdır. Biz, Iktldarı ele «ldığunnda, devlet teşkilâtında çalışan memurlarm değiçttrllmesi taraftan değiliz. BSyle bb: şey anarîi doğurur. Fakat, memurlar, bizlm prensrplerîmirl tatbik edeceklerdlr, menfaatleri bunu İcab etCelal Bayar, Türkiyenin Yunanistana benzemesine imkân olmadığını, Türk mületinin akli selimlnin buna müsaade etmiyeoeğini söyliyerek «lnanılmıyacak, ryacjdc bir ç«y varsa, o da bizim memlekette bojMvlzmin yerleşmesidlr. Bolşevîk prensîplerinin memleketi mesud edeceğin* asla inanmıyoruz!» demişCelâl Bayar bunden sonra dlğer ban sorulara cevablar vererek, memlekettekl iktisadî buhrana temas etmlş, D. P. nin bu buhranı Snliyecek blr plân hanrladı§ını. plânı tatbik edebileoek vaziyette ılduklarını izah etmiş ve Istanbulun iktisadî durumu için de .îstanbul için yeni blr Iktisadl plSn» ihtiyao vardır. Bu, bü" komlsjron isidir. Bu komlsyonda naçiı bir aea olarak bulunmak Isterim. Komisyonun, çok baçan göstepeceğinden •minlm.> demiştlr. Daha sorıra söı alan Adnan Menfleres, umumt bir konuçma yapmıştrr. Cihad Baban da D. P. nin büyük kongrede aldığı kararlardan, D. P. ye sürühnek isenen lekelerden bahsederek, bu lekelerl reddetmiçtir. BakırkBylüler tarafrndan hararetle uğurlanan Celâl Bayar v« arkadaşlan, dönüçte Aksaraya da nğramışlardır. Celâl Bayar bu aksam Ankaraya gldeoekör^ D. P. iktisadî buhranı önliyecek plân hazıriadı Beyoğlunda yeni seyıüsefer nizamı Beyoğlunun manzarası, iki gündenberi hemen tamamile değişti. Artık otomobiller, mutad usulün aksine olarak Taksimden Galatasaraya inebiliyor da, Galatasaraydan Taksime çıkamıyorlar. Yalnız Beledlye otobüsleıi, her iki isükamette birden gideHliyorlar. Dlğer taraftan slr.emalar da seans saatlerini değiştirdiler, &i grupe ayniarak seyircilerinl 15 dakika farkla boşaltmaya baslackılar. Bütün bu tedbirler. bilhassa hususJ otomobillcre de müsaade edildikten sonra, şehlrde kendisini daha ziyade gösteren seyrüsefer rorlujunu kıamen önlemek maksadile «lmmıştır. Bugünkü şartlar altmda, bu sıkmtıyı tamamile yok «tmek gibi bir iddiada bulunmak, hayale kepılmaktan baJpka bir çey sayılmaz. İstiklâl ceddesinde alınmaya beşlanan ve şehrin diğ«r yerlerinde de devam *diİ€oek olan bu tedbirlerin gayesi, nisb! bir ferahlık temininden ibarettir. Nitekün Beyoğlundaki seyrüseferde, Uü gün evvele nazaran bir ferhabk hisgedilmektedir. Akşamlan Takskne çıkan otomobll'er, bomtoos olan Tarlabası c»ddesinden süratle ve hlç dunnadan geçebildikleri için, işinden çıkan halk evine rahatça ve çabucak gidebilmektedir. Bu sur«tl« Tepebasındaki ve Gslataearayın ko'şesÜNİeki, bazan on daMkayı geçen rbkaanm bertaraf edilmiştlr. taraftan, sftbahleym lsbıe gideo halkı tasıyan otomobUler için »çık dört yol vardır: Bunlardan biri, Dolmabahçe yoludur; lkinois Kazaneı yokusudur; diğ«ri Galatasaraydan kıvnhp, Tozkoparana çıkan yoldrur; dördüncüsü de Tüaelden, Şişha&eye inen yolur. Bu «uretie otomobiller, dört yoldan istifade Imkânmı buldukLan için erken saatlerde de vesait biçbtr rtıianma> ya maru» kalmadan oadöed«n g«çeblknefctedir. Tarlabası yolu iee, sabahleyta Taksim* çıkan otomabfl az olduğundan hemen bombof kalmaktadn. rakan dohnuşlardrr. Dün, saat 18.05 te Takstmden kalkan bir otobüs, altı dakika da Tozkoparana gelmiştir ki bu, eski yola nispetie ancak üç dakika fazladır. Beyoflunda tatbik edilen usul henüı bir tecrübe mahiyetindedir; Seyrüsefer Müdürü Kemal Aygün sabahm sekizinden, akşamın sekizdne kadar istiklâl caddesinde dolaşarak yeni durumu tetkik ediyor. Belediye erkânı da, arada sırada uğnyarak alınan neticeyi kontrol eddyorlar. Bu usulün henüz mükemmel bir netioe verdiği söylenemea. Gerçi dün akşam, Beyoğlunda, mutaddan fazla otomobil vardı; bütün Bneraklılar, senelerdenberi yapamadıkları bir işi yapmak, Taksimden Galatasaraya doğru ineblimek için caddeye çıknuşlardı. Hattâ arjante kürklü, tüylü şapkalı hammların direksiyon bşama geçip, piyasa etükleri görülüyordu. Buna rağmen, asıl ttıkanma> ya sebeb olanlar boş taksilerdi. Bunlarm, hiç olmazsa saat 17.30 ile 19.30 arasında Dolmabahçe yolundan veya Kazancı yokuşundan gitmeleri usulü kabul edilirse, UnkapBnına inen Belediye otobüslerinin de eskisi gibi Tarlabası yolunu takib etmeleri kararlastınlırsa, Beyoğlunun en kalabalık saatlerinde, seyrüsefer intizam içinde yapılabilecektir. • ** Belediye güzel bir karar almıstır, bugünkü tedbirler gittifcçe ıslah olunarak tatbik edildiği takdirde şehirdeki se>TÜsefer gıkıntısı azalace&tır. Fakat her Belediye karan gibi, bu kararm da tnuvaffakıyeti, halk tarafından desteklerımesiue bağlıdır. Yeni tedbirler alınrrken, îstiklâl caddesinde otomobillerln durup beklemeleri şlddetle yasak edilmlstir. Buna rağmen dün akşamüstü, hususl ve resdî plâkalı birkaç otomobilin fütursuzca bu caddede durduMan görülüyordu. Hele, Ses lîyatrosunun karsısmdaki apartımanın Cnünde son model slyah Wr otomobll gSrdük Id, saat 16 da biz geçerken orada idi, saat 1655 te halâ aynı yerde duruyordu. Sonra kaBtarak Galataoaraya gittl, bir müddet de orada kaldı. *** Ben insanlan da böyle istiyorum. IsÜyorura ki Ali Beyin koeakan soğuğn ne zamanflir, Veli Beyin çaylak fırünası ne gündür? bileyim ve ona göre sözüne, işine ve fikrine güveneyim, yahud giivenmiyeyim. Insanlann bijyle muayyen bir karaktcr sahibi obnalan, ferdler için olduğu kadar ceııuyetler için dc pck lürunılu ve faydahdır. Karakterleri. tabiatleri, ahlâk ve tıyentleri malunı ve muayyen olan adam'arla daha kolay anlaşılır. daha kolay iş görülür ve onlarla daha kolay münasebet tesis edilir. Altından ne çıkacağı bilinmiyen adamlar, esrarlı kinıseler, acaba ne keramet yunrntlıyacak? diye beklenen evliya ve meşayilıten bir hayır beklcnmez ve beklenmemelidir. Diiııya artık estar ve meçhuller dunyası halinden çıkmışür. Tek sır olarak yaşayan «atorn bombası» bile yakın zamanda mekteb kitablarına geçmeğe nıahkumdur. İktisad d a, siyasette ve idarede karakteri, ibni ve içtimaî şemaili tamamen malum ve ftksamaz adamlara malik olmak bir mazhariyettir. Böyle olmayınca isler daima bocalar, hoşnudsuılukiar artar ve işliyenlerle işlenenler yıpranır durur. B. FELEK Darendede bir hâdise Darende (Hususî) Sümer'oank. mallarırıan satış tarz:, kaymakamlıkTa belediye reisliği arasında ihtilâh mucb olmuş ve anlaşamamazlık yüzünden belediye reısi, jandarmaya karsı geldi.*i bahanesile, bütün çarşı halkııun gözü önünde, üç süngülü jandarma tarafından götürülerek 48 saat nezaret altmda TarafLar, İç İşleri Bakanlığına şikâyette bulunmuşlar ve hâdısenin tahkiki İÇİTÎ bir mülkiye T.ufettişile vilâyet jandarma kumandanı D?rendey« gelmişlerdir. İngiliz şehircilik sergisi İzni5r 11 (Telefonlai Büyük Britanya şehircılik sergbi bu akşam saat 18,30 da Kiiltür Parkında Turk Hava Kurunıu pavivonunda Vali tarafından açılmış, törenoe Ankaradan ta>yare ile gelen İngiliz kültür heyeti Türkiye mümessili de bulunmuştur. 1948 Olimpiyadına iştirake karar verîldi Ankara 11 (a.a.) Beden Terbiyeai Gcnel Müdürlüğü merkez istişare kurulır dün bütün federasyon başkanlan ve Ankara, Istanbul, Izmir bölge müdürîerinin de istirakile toplanarak umum mudürlükçe yapılan teklif üzerine 1943 Londra Olimpiyadlarında da Türk sporunun temsili konusunu incelemiş, güreş, futbol, aüetizm ve basketbolda tekdurumumusun bu müsabakalara katışmaya müsaid olduğuna, boks, blsiklet, atıcıhk v e kayalî sporuoda kesin bir karara varmadan önoe kuvvetli rakrbler karşısırtda gücümüzü denemeye İhtiyac bulunduğuna, eskrdm ve su sporlanna iştirak için henüz hazırlıksız olduğumuza, ve çalışma programile mall imkinlar hakkında görüsünü tespit edebilmek için umum mudürlükçe hazırlanacak geniş raporu btr ay sonraki toplanüsmda tartışmaya karar vermiçtir. Kurul gündemindeki diğe: devam etmektedir. İzmitte pahalılık İzmit (Hususî İzmit halkı bu ?ehirde yiyecek ve giy«>cek fiatîarımn, diğer şehir ve kasabalara nUbetle çok pahah oluşundan şikâyetçidir. Izmıtte koyun etinin kilosu 220, kuzu etinin 300; tereyağı 600, zeyünyağımn litresi 280 000. beyaz sabun 220, Edirne peymri 2F0; suciık 460; pastırma 400, kunı soğan 30. kuru f?sulye 75 100. kuruştur. İzmitin bü derdi de kirahk ev bulmak müşkülâtıdır. Paris 11 (AJ5.) Fransız Millet Mecllsinin komünist ve sağcı mensufolan Meclis koridorlannd» yumrnk yumruga gehnişlerdir. Meclis Başkanı Bdouard Herriot, Mediste sükuneti temin tdemiyeceğini anlaymca eelseyi tarü etmis. koridorlara çıkan eağcı ve komünist mebuslar şiddetli bir yumruk kavgasına girişmişlerdir. Mesele, sağa mebus Pierre Andre'nln, Komünist Lideri Maurice Thorea'i Alman Birllğin« taraftar olmakla itham ettnesl üzerine çıkmıçtu1. M. Andre, komünistleri Hindicinideki Vletnam isyanmı zım nen desteklemekle de ltham etmiştir. Fransız Medsinde yumrok yumruğa dövüş Mevlud On altmcı hayah baharında aramızdan »yrılan kıumız Nezahat Hiçsönmezin ruhuna ithaf oluamak üzere ölümünün 2 nci yılına tesadüf eden martm on üçiincü perşembe günü Atatürk bulvarı, Menekşesultan camiir.de öğle namazını müteakıb Mevlidi Şerif okut> turulacaktır. Arzu eden akraba, dost vesair dindaşların teşriflerini rica ederiz. Sonmez ailesi *** 11 mart 1945 gecesı Taksim meyda rnda bir otomobil ka• 7isı net'cesinde fecl bir suıette ölen sev' F,!U oglumuz Tckrülc ükulu pansıyon âıniri MUZAFFEB KATALIBAY'ın ölüznunün ikinci yıldonüraüne raslayan 13 ırart perşembe gunu ıkrıcı lamaiiDujn sonra saat 15,30 da merhurauu ruhıut ithaf edilmek üzere Nişantajuıda Teşvikiye oamlinde tanınmıs hafızlar tarafmdan Mevlid okunaoaîrtır. Akraba ve sevdiklerüe biitün dın arkadaşlarımızın tçfrifleıini rica ederiz. Kayalıbay ailesî Çocuk fabrikası Sivasta su bollandı Sivas (Hususî) Ilimiz ve çevresine bu yıl kış mevsiminde yağan bo. kar, bir taraftan sonbaharda ekilen tohumlarm muhafazasını sağlamı?, dığeı yönden geçen yıl az kar yağmasuıdan sene bovunca büyük sıkıntısı çekıleE su darlığım bertaraf etmişttr. Su ile işliyen şehir elektriği suyun kiiayetsizliğinden çündüzîeri bix kaç saat cereyan kesmekte idi. İşte bol kaı yağmaaından ilkbaharda sular çoğalnrus bulundu?uıidan cereyan aksamadan deHastamın iyi olacağı ümidi, bende jeni bir hayat yaratır gibi oldu. Kendiml daha diri, daha canlı hisaediyorum. Ümid, gerçek, cihandan da büyük! 23 temmuz Bazı hâdiselerin in3anı değiştirebileceğine inanırım. Lâkin, kendim bu derecede değişeceğimi biç aklıma getirmezdim. Bir gün içinde, pırıl pırıl bir peri âlemine dalmiş gibiyim. Kulaklarımda, gözİE görülmM esirl varhklarin şen sesleri çınlıyor; kalbim, nese perilerinin ilhamıle doldu; neye baksam. aydınlık, güzel, şirin! Bu ciddî kızı, sırasma göre ağırbaşlı, hattâ sırasma göre somurtkan bu kızı. jrani beni böyle başkalaştıran ne? Hayatı, başlangıcsız ve sonsuz bir cümbüs halinde gören, şu andaki delişmsn, hoppa kız. dün geceve gelinoeye kadarki diorgun Zerrin mi? Ben miyim. masmavi çökyüzünü bu zindan kadar k?svetli od?va dolmnş fören, gözlermin tâ içi gülümser şetaretli kız 9 Ben miyim, kulaklarında hen «sevin, sevin, sevin!» dive coîtıırucu b'r nağme çmlayan mesud kız? Zevkli bir sarhoşluŞun kucağmda uçar gib', tatlı bir b?.ş dönmesiîe, dünyayı pembe bir saîağin gerLsinden scyreden şu kız, dunkü ta«alı ben mi',im' «Yaşıyor, sevin!> di}"cn derinden çese, dudaklarım, aynı kelimEİerle mukabele ediyor. Aiısam Hastam, bu aksam. annssirıin kucağına sığmmış bir küçük çocuk gibi, başmı omzuma dayadı, öyle uyudu, Prag 1] (a.a.) Moıavyanın Sumperk şehrinde bir fabrikada çalısan işçilerden birinin esi bir batmda dört çocuk doğurTıbbiyeliler bayramı muştur. AJTII kadın bundan evvel iki Ankara 11 (a.a.) Tıbbiyenin 120 nd defa Üdz, blr defa da üg çocuk blrden yıldönümü dolayısöe 14 mart cuma güBeyoğlunda «tıkanma* lar aJcfamflstü doğurmuştu. nü Istanbulda yapılacak törend* bulun 17 ile 19 arasında olmaktadır. Fakat Yeni bir üniversite mak üzere Tıbblyeliler Büyük Mllet bunlar da, «sSdslne nispetie hemen hiçMuırın Ankara elçisi Ankara 11 (Telefonla) Yüksek Zl Meclisi Baîkanı Kâzım Karabeklri da tir. Blr defa akşamın o vsbtinde, c«draat Enstitüsünün İnönü Tarım Üniver vet ebrdşlerdlr. Kftzım Karabekir daveti deden gaçen otomobiîlerin tlçte Sktoi değişiyor sitesi adı altında müstakil bbr Üniversite memnunlukîa kabul ettiğini bildlrmi?tlr. bostur; bunlar, yoloulanru Taksimd* bı Kahire 11 (a.a.) La Bourse Bgyp haline getirilmesi alâkalı Bakanbklarca tienne» gazetesinin bildirdiğine g3re, dış kararlastmlmıstn. SAYIN DOKTORLARA temsil kadrosunda yapılacak değişiklikMillî Türk Talebe Birliği ler arasmda, Mısınn Ankara elçisi Emin Ankara 11 (Telefonla) tstanbuîdaFuad ElManastırlmın Irak elçülğine Mahmud Sabit Paşanın da onun yerin« kl Türk Talebe Birllğinin »ölll unvanuu Ankaraya tayin edileceği bildirllmekte kullanmasm* Bakanlar Kurulunc* izin verilmlsttr. dir. 4 ampul 10 miKgranu Gelmiştir. ESTOVİRO UYANINCA Tefrika : 31 Nakleden: Hamdi Varoğlu Ate^ gibi yanan yöztt, boynıımn bir nl olamtyacağım, «sıl buttoB karpsnd* kor gibi yakarken, n« garib duygularl» âclı kalacağtml O ym»1", fcendlsinl tedari ettigim İçin, Earsıldım, yarabbil iyüestirdlğim için, bana kızmryacak su? Çok tatlı blr rüya görur gibi, ttzun BeHd: müddet kımıldamağa cesaret ederaedlm. Beni hayata lad* «tm«n« ne lttrum Kımıldarsam, Üd kaybım olaca'ktı, hem rüyam bozulacaktı, h«n hastasn nyküda vardı? diyecek. Bir hafta, açlA i3brabü« Jovrandıgım halde, ağzmadan tek şücayet rahatsiz edeoektbn. Onun uykusile benlm röyamı blrtbirf çıkmadı. Bir parça daha gayret etseydim ne karıştırdığim o dakikanın aevklni yok olacaktım, düvnyadan daha güzel bir âleme gidecektim; harlsi de, xallml tarif edemiyeceğinu25 temmnz de, eefll kölesi, uğursuz altrnı da bulunTurgud Bey, yatagındi, solgun ve bl miyan ahirette, paranm hiç blr mana ifade etmediği, hiçbbr nüfuz tarjmadığı tab yatıyor. Lâkin, tehlike tamamile geçnüs glbl öbür dünyada rahata erecektkn.» Beni hayata bağlayan rinciri, niçln görünüyor. Yanaklan zayıflıktan çukurlastığı için tekrar ayaklarıma perçlnledin? Eğer, bana gösterdioin ihtimamın sedalıa büyümüş gibi gBrünen mavi gözlcri, etrafmda bulunan herçeye kararsız, bebi olarak iîeri sürdüğüm merhameti, bigâne, manasH; nazarlarla bakıyor; samimî olarak duydunsa, bunun zıddını fikri, uyuşukluğa gömülmüş gibi, müp yapmalı değil miydin? Beni dünyaya rabıtayı sağlamlaştıracağın iıem bir hava irinde yüzdüğü belli; 'ntı bağlayan balar, pçrsçmlemiş dimağına kadar he yerde koparmak daha insani bir hareket nüz ulaşamıyor; hastam, hiç bir şeyi olmaz mıydı? hatırbıvııyor. Beni de tanımıyor... ' Bana bu lisanı knllanacak olursa, dilira tutulur, verecek oevab bulaTnam Keşke hep bu,sükun içinde kalsa! Zekâ^ı uyanınca, mazinin acı hatırala cibi geliyor. Böyle söylemekte onu haklı bulmamarile, geleceÇin korkunc hayalleri dmıağığa imkân yok. Istırab, husran, yeis dolu nı tekrar dolduracak. Hayata bu dönüş, aynı zamanda, ıs on üg senenin ağır yakünü. on üç şun tıraba dönüş olacak... İşte asıl buna mâ I süıen humma at^şi yakıp küi eâebilir, ağırügını ımutturabılir mi hiç? 26 temmnx Acab* aftin!ni toplamaja mı basladı? Susuyor, «rtık inlemiyor, bakıslan da o kadar tereddüdlü d«ğü. Blr şeyler düçünüyor, bir şeyler hatrrlamağa çalışıyor gibi». H«fi2agaıı •• muhakemesini tekrar bulacağı an beni ürkütüyor.» Şuuruna yeniden sahfb ohmca, k«ndismi tedaviye devam etmeme ran olacak mı. yoksa beni odaamdan mı kovacak? Cesaretinü krran, maneviyatımı bozan düsünceler» saplanıyorum... Kadınh% gurururaun, 6neeM gibi, faıcinm*sÜMİcn korkuyorum! 27 temmtn Bu gece, hastamı beklerken uyuyakalmışnn.» Bu hal gik sık başmıa gellyor, çok eanım sıkılryor. ' Bir aralık uyandım. Gözlerimi açtıgım zaman Turgud Bey uyumuyordu. Dirseğini yasüğa dayamış, çenesini avucu içine almıs, hiç kımıldamadan beni ssyre diyordu. Tekmil kanim kalbime hücum ettL Sapsarı kesildiğimi hissettim. Bana dikilmiş duran, kor gibi yakıcı bu bir çift göz karşioir.da garib bir heyecana kapıldım. Dilim dolaşarak: Hararetiniz mi var? diye sordum. Kalktım, bitişik odaya gittim, bir fincan ıhlamur getirdim Odrya tekrar girdi|im zaman, Turgud Bey gone yatağa uzanmışh, uyuyor gibiydi. Omzuna hafifçe dokunJmr, gayet yavaş sesle: için, dedim. Hasta zahmetle doğruldu Her zaman fincanı iki elfle öyle yakalamıstı ki, partnaklarını zor ayırabildim. Adeta kısa bir mücadele gibi devam eden bu uğraşma sırasmda, parmaklarım onun parmaklarile hep temas halindeydi. Nefesim kesildi, kalbimin atışı durdu, gözlerim, onun kapah gözlerine takılıp kaldı. Her an, gözlerini açmasından korkuyordum. Ne çorukça bir korku; Neden çekinlyorum acaba? Niçin heyecanlanıyorum sanki? Turgud Beyden ötürü, vicdanım bana bir suç yü'ilüyor mu? Hayn'. O halde? 28 temmuz Hastam, muhitind« gördüğii şeyleri aniadığmı ve tanıdığını gösteren hiç bir söz söylenıedi. Fakat ben, artık aklırun başına geMiğir.e eminim. Görünüşte, taş gibi duygusiaz, hiç bir seyle alâkadar görünmüyor, etrpıır.dnkj j insanlara karşı da, eşyaya karşı da taî mamile bigâne. {.AT^OSI var) Beyoâkmu, nakil vasıtası Izdjhamından tamamile kurtatmak İçin tek bir çare mevcuddur. Eğer Istiklil caddesi yalnıs tramvaya, Tarlabast caddesi yukan çıkan vesart», Qd cadde arasmda bulunan yol da afağı inen vesaite tahsis edilirse, bütün dava kökünden hallolunac«ktır. Fakat, bu üçüocü yolun seyrfisefere açılmasma mâni olan şey, genelevlerin o yol üzerinde bulunmasıdır. Zatan şehrin en kalabalık merkezinde ki gibi, kolumu omzundan dolaştırıp onu pek çirkin blr manzara teşkil eden bu dik tutmağa mecbur oldum. Bir parça mahallienin, üstelik böyle bir mahzuru »ıkılganlık duyuyordum. da ortaya çıktıktan sonra, başka bir taBu manasız hlcabı atmak istiyor, mu rafa nakledilmomesi sasılacak bir şej'dir. vaffak olamryordum. Nazarlan burgu gibi ta gdrlerbnin içine dalaa o iri gözMetin TOKER lere bakmafcten korkuyordtım. Fincanı uıatırken ellerim titrlyordu. Turgud Bey belli etmiyordu ama, eminim ki bunun farkına vardı, Önoe tereddüd «tti; sonra, ıhlamuru bir hslılede içtL Bası tekrar yastığa düstü. Elind* kalan fincanı, «rmsıkı kav Baştaraft 1 inct sahifeâe rryan parmaklannın arasmdan güglükle melesi bulmak iabil olamıyacagını iddiçekip aldrm. Bu ls beni epey yordu. Turgud Bey, asındadıılar. BÂYÂNLAR Ekmekçiler zam Istiyorlar nnncılar cemiyeti reisl Rıza, Belediyeye müracaatle bu kanunun tatbikl halinde yeniden amele bulmak zarureti hasO olacagını, bdnaenaleyn masrafın artacağım söylemiş, ekmek liatına 3,75 j kuruş gibi mühimce btr zam yapüması | zarur'. bulunduğunu beyan etmışsir. j Pmncüann bu talebleri kabul edildigi takdirde kilosu 30 turus olan ekmek 33,75 kuruşa yüfeselmiş olacaktır. Dlfter tarabtan ls bürosu da kanun hükümleri yerine getrrUmedigi takdirde ceza kanunu hükümlerine göre mahkemeyp veTilecelclerini Finncılar oemlyetine b'JdiriBistir. HECMÜAS1 1 Sizin terziniz, 2 Doktorunuz, 3 Güzellik mütehassısıniî, 4 Spor öğretmeniniz, 5 Derd ortağmız ve akjl hocana olacaktır. Ayrıca: Her sayısmda iki roman, iki hiksye, bir film, bir roman hulâsası. B ELEY İ N İ Z SAYIN DOKTORLARA: BROMURÂLKNOLL Gelmiştir.