CUMHURİYET 6 Mart 1947 Hâdiseler Trabzon tıalkı nıçın Düşünceler HEM /£^\ NAUNA MIHINA misaf îrperver degildir ? Bir cenıtetin acıkh içyüzü: Yastıksızlar ve yorgsnsîslar, nıısır çorfessı ve ayran ile Volun inşası için 3.5 milyon liraya zlyafet, buğday ekmeğine alışnıyan halk ihtiyac var Yazan: Ynsııf SSazhar Âren Üsküdar Beykoz büyük asfalt sahil Karadenizde yolculuk edenler kıyıyı yoluada olan ZigaEaam (Ardasa yolunun inşası için 3,5 milyon lira ketakib eden geminin güvertesinden sey Dorul) yüzündeki yaylalara göçerler. gif yapılrruştır. Bu sene bu paranın rettikleri güzelliklere doyamaziar. Ile Mayıstan ağustos ortslanna kadar ora tahsis ve sarfına imkân görülemediğinle dofuya doğru derinleştikçe manzara da kalırlar ve fındık hasadmda köylerine den Nafıa bütçesine şimdilik yalnız 80 . jbambaşka olur ve • daima değişen peydocer'er. bin liralık ödentk konmuştur. Bu para zsjların çekiciliğine insan kapıîır kaîır. "Saylalanmak, halkın bir kısmını, ile Beylerbeyi sarayımn arkasındaki yol Dsrriz jtenarmda aralıksız devam eden Tnüstevli halde huküm. süren veremin genisletilecek ve sahile sapmadan doğboy boyı dağlar birıkale bedeni gibi gö tshrı'aatıııdan korur ve bir sanatoryom ruca yola devam etmek imkânı hâsıl rünürler. Bunlarin ı deniz yüzüne iner tedavisl sddoluncbilir. Fakat yaylaya olacaktır. ; nasib olmıyan bir nll:en dUc zaviye teşkil eden yamaçları, K Diğer taraftan bir şirket, Üsküdarla ekseriya"" ormanımsı ağaçlarla örtüiü tnettir. Beykoz arasmda otobüs işletmeye talib *** dür. Yarşsd yer yer tarla haline getirilîtniştir, veya çıplak ve yalçm kayaîıktır. Trabzor merkez ilçesi 330 kllometre olmuş ve bu musaade kendisine verilDenisd'en pojrrazjın getirdiği buhar murabbaıdır. Nüfusu 30,000 kadarı şe miştir. Şirket, nisan iptidasmdan iti(İ>ulutları8bunlara çarparak yağmur olup tarde olmak üzere 95,000 dir. Yani kilo baren faaliyete geçmek üzere hazırlandüş maktadır. Piyasada taksi bolluğundan tyağarlarjiBulutların pek yükselmiş o cnetrs raurabbaina',280 290 nüfus T 5 yapamıyan bazı araba sahibleri, araÜanlarıdır? ki iç Anadoluya gecebilirleT. mektedır. Bu mikUr, Trabzon * ibi 8ra 1 , Bir yoVuluk sırasında geminin gü zisi kısır ,endüsirlsl mefkud blr maiıal balarmı kapükaçtı şekline sokarak şehri kazalara 'bağ'ayan yollarda servis ivertesinde < toplanmı? olan bir iğreü !çin pek büyük bir kesafettir. idostlar gru.vunda bu hâdiseden bahse Arazintn yüzde kırkı kayalıklar, ça yapmak üzere müracaat etmişlerdir. dilmekteydi. \Iç Anadohjda yagmrur az külı sel yatakları, tumanılmaz yamaçÇanakkale zaf«rinîn 32 nci lığının sebebf^bu dağlar olduğunu işiten lar, yarlardır. Yüzde on beş, yirmîsini yıldönümü ,'(galiba meml*keti olan Ofa giden) bir insan ırücile istîfade edilir lıale geürilsary yerler, tepeler teşkil eder ki, iq mart Çanaküüe zafertnln 32 ncl yılgenc mekteblinin: | İç . AnadoludaH kuraklığı gider buralarda tesis edilmij fındıklıklar üç, dönümU bu yıl Çanakkalede ve t>ü:un büyüi bir törenle fcutlanicaktır. Biek içinihükumetin bu dağlan yıktrr dört secede mahsul verirler verdiklerl vurd<la İîu veslle İle Üulverslte talebelerlnden 50 malısul de bir dskarda 30 50 kilodan ası lâznndrr! ,d«diğini hiç unutmam. Iclşülk blr grup, 17 martta Çana.kkaley8 İDelikanlı, Jcendiîlle istihzaya sebeb fazla degildir. hareSet. edecek 've orad» meraalmB Ijtlrak Trabaonun kazancmm temeli olan edtceltt'.r Jolan masumane |fikrinden çok mahcub fmdık, en fejizli yıllarda 11, 12 bin to"clmuştu' Türk Bulgar hududu açık i Ayni deükanlı, gemimiz tstanhul Bo nu tecavüz etmez. Lâkin bunun 2, 3 Ttiri . Bulgar hududunun kapatılacağı bin tona indiği yillar da vardır. Pindık, ğazmdan geçericen, göğüsleştiği akınnafcSınd» blr gazetede lnîlşar eden haber kıs sonunda donlardau, baharda sisler teoyyUd etroemlştlr. Trenler ınutad Mfertılar için .de: Bu akınülara dolab koysalar, be den, yazın ya|^rıunın çokluk ye az ler! al yapraışlardır, lığından müteesslr olan pek nazh bir dava elektrik yapsalar olmaz mı?.. Ge üründür. Son Clhan Harbi sırasında Gazyağı serbest bırakılacak l'çen »ene'ınfiktetıoe (Hatay) a gitmiş mıntaka, yakıcı ve ezicl blr açlık çek BUıUn »Jcaryakıtlar »erbe»t bıraiıldığı "tik, oradai derelerin kenarında, akmtı tlgl lçlıı blr çok fcöylüler fmdıküklan halde kâfl teneke bulunmamaslndan <logaıyaSı gene tevzle tâbl olmaita. deUe işleyen • ' dolablar görmü?tük! de aökerek mısır tarlasına çevirmişlerdlr. layı T»nı etmektedlr, Son zamanlarda slparla miştU En büyük müjterisl orta Avrupa olan edllen t«nekcler gelmeğe başlamıştır. TaBen, ukaleiık eden bu delikanlıdan fındJk, pazarıni kaybedlnce lhrac olu kında bütün partüer tamamlanacak ve gaz. k »arayıcı bir zekâ sahibi olduğu için namamış ve yirml kuruşa bile müşt.eri yagı «atıjı serbsst bıraJulacaktır, çok hoşlanmıştım. Bu, bölgelerin adam bulsmomıştır. O yıllann hatırası pek Taksimetre geliyor larında icad fîkri vardır. ıcıklıdır. Son ramanlarda memlefeetlmlzd» taksl arabalarma ionulacak taksimetre bulunTratıeonun fasulyesl meşhurdur. Şe madıgından blr çok arabalar taSîlye Çi5ta. Davulun sesiiuzaktan hoş geldiği gibi, ker fasulyesi, horos kuyruğu denilen mamaktadır. Oğrendlğlmlze göre bu ay nlbu kıyılardakihayat da uzaktan pek Ayşekadın fasulyesl Istanbullularca pek llmammıza gelecek blr vapurla eairane görünür... Lâkin içi bambaş makbuldür. Fakat lhracat azdır, nasıl hayetüMİe killllyetil nılktarda taksimetre eelsce'itlr, kadır: bunun içyüzünü görmek isterse az olmasın kl buradakl ahalinin gıda riz denizden bir cennet bahçesi gibi maddesinln esasını teşktl eder ve yıllık Memlsketimizde otomobii fabrikası kurulmak isteniyor görünen Yumnı bucağına, orada da hasılatı İkl milyon kiloyu gecmez. MüBlr otomobU ılrması memleketlmlzde blr jandarma karakoluna benimle beraber said yıllarda mısır hasılatı altı bin tona otomobii fabriSası kurmak lçln teşebbüse geliniz... Halbuki yıUık İhtiyac on blr, geçmiştlr. Bu hususta tenıaslar yapUmakVelisinin müracnaU üzerine beraber tadır. Bıi fabrllcada köçüS tlp ekonomik arabîlar İnşa edllecektlr Bu ot«:r.obıUerm kaçtığı bir oğlamn elinden alman pe ı ikl bin tondur. Fatates, Trabzon şehri civErile Kireç ancafc 2O' kılo ağırlığmda o!\cağı Te kllorisan kıyafetli bir Jtızı sorgulayan ka hane taraflarında ekllir. Toprak verimmetre<ie blr kuruşluk benzln yatacaSı bil. rakol kumandanınm , sualine aldığı ced» mahsullin kalitesl pek yük dlrllmcktedlr. Bu 1? İçin yüzde f!O sermavabı dmleyiniz: yesl yerîl olacak blr şirket kurulacaktır. sektir. Kız! Bu sıAa ve uğursuz oğlanm Ahali, patates yemeğe henüz düşkün îpek kozası ve ham ipek nesine tamah ettin de peşine takıldın? d€glldir. Bunun flatı mısınnkinden daipek kozası re ham İpek Ihracma .l'.sansi Bir baş yastığı var ima yüksek olduğu cihetle istihsalln Tlcaret BakaJOlıgı tara'mdan verllmei %JS*** tile musaade edünıi5tir dörttc üçt' ihrac olunur. Burada bir baş yastığı'vOİmıyanlar da Yumurta ihracatı Buğday ve arpa pek az ekilir ve halk vardır.. Hattâ çoktur.. . bu&dav ekmegl yemeğe aşılık dcŞildir. Dün Aniaradan gelen bir habere göre, Bazı evlerde bir yatak, bir yorgan Tuhafük olmak üzere bir kıthk sırasın Tlcaret Bakanlığı yumurta lhracatı Içiu varsa bunu ailenin en yaşlısı kullanır da ahalinin haricden getirilmiş buğday raevrud iortenjan kaydjnı kaldırmış ve da diğer aile efradı kış mevsiminde uııundan ekmek yemek gibi bir sefaLet yumurta lst'.bsal mevslml llerlcdlğlnden ih racatı tanıamen serbest buaUJîiışUr, Yubile ayaklarını, külleri soğumu? ocağa çtktiğinl anlatırlar. murta fitıt.arı da taze mallar dı bir hayll doğru uzatarak üzerine kuru ot, mısır Eurada ziraat işlerinde hayvan kuvsanı serilmiş yerde yatarlar... vetlnien istifade edilmez. Fındıklıklar Turancıların dava»ı Evlerin mutfak levazımı kalaysız bir tırnars:zdır, dijer lşler, bel'.eme, kazma, SıkıyBcetlm rr.alıkemeslnde yargılanmak. tencere yahud isli bir çömlek ve bir kaç çapalama suretüe yapıhr. Hasad olur.au ta olan Turancı'.ar, dünXü oturumda mlltehta kaşıktan ibarettir... dalaa'.arııu yapmışlar muiıakeBie karara mahsul Krtla, atla taşınır. Nufu.su ondan aşağı olan aile Köyiüîerın otuz dekardan fazla fın ka'.mıstır, dir. Bir ana, çalı çırpı ile parlattığı dıkîık ve tarla sahibi olanlan yüzde oEhmeİc kadayifi ihracatı ocakta pişmiş is kokulu mısır çorba nu germez, yüz .dekar toprağı olanlar Komşu nıenJ:':etlerden «kraek karayu'l lstendlğlnden ekmek kadaylfl lüracı eerbest sının içine bir dirhem yağ katar (1). parmakla gösterilir. Bir tas ayran ve haşlanmış bir kaç Esasen kısır olan topraktan blr seneTekel gazozlan tarihe karıştı karalahana yaprağı hazırlarsa, çocuk de İkl mahsul almak lçln gübre kullaTekel ldareaı gazoz ve soda lmallne «on larına orta halli bir aile ziyafeti çekmiş nilır. vermlştlr, Bunlara ald boş şlşeler Tekel deolur. Gübreler, ya hamsl bahğıdır, yahud polarınca gerl alınmaktadır, Bu listeye fasulye haşlaması, mısır amcnyom sulfat denilen kimyevl blr Hukuk Fakültesinde müna ara z bu'.îurundan yapılmış pilâv, yağı alm tuziur. Trabzon meriez ilçesi çiftçilerl HuSuk Fakültesl smıflararası münazaramış yoğurt ve hamsi balığı salamurası nin bu kimyevl gübre ihtlyacları senede lara bugüa baçlanacaitır. Baat 11.3O <** ilâve edebilen aileler orta hallilerden de ytrrr.l bin çuvalı geçer ama, harb. yılla. Marmara lokallnde yapüacak münazaranm mevîuu «Din te<lrlsatı kabul ediimeU mlyüksektir. rmda bunu tedarik etmek mümkün o d ^ edUmemeü ır.ldlr?» Bir inek sahibi olmak bir aile için lamamış ve normal zamanda sekiz liraTıbbî toplanb ne devlettir. İki inekli aileler zengin sa ya satılan bir çuvalı karaborsadanHaydarpasa Nün.une üastanesl tıbbî topyılır. Daha fazla inek sahibi olmak her yilz altmıs liraya tedarik edilebilmistir. lantüarınm 4 llncüsü 4 mart 917 »al» BÜkese nasib olmıyan bir şeydir. Trabzon şehrinde, dokumacılık, sa ntl Dr. ZeSal Tahlr Burakın baskanlığmda inek besleyebilmek için fmdıklık sa raç'.ık. marangozluk, dibaghk, demlrcl toplaumıs ve Prof. Dr. Hasan Beşad Sığınhibi olup onun otlarmı ve bir kaç dö lik gibi sanatlar son derecede münkeşlf dını taraîmdan: 1 Eskl tabatete ald blr k«ç BÖZ. nüm mısır ekip bunlarin da saplarını iken hinterlandlle münasebetl keslldik0 SlfMz ve tUberkuloz »rasmda müyem yapmak lâzımdır. ten sDnra feci bir surctte mahvolmus. nazlünfln blr vak'a. * *# • Opr. Dr. Peridıuı Şevket EvrenseJ Te Dr. Herkes tur. OrJarın şimdi pek sönük Izlerl kalır.iştır. Buralarda evler dağmıktır. Faruk' Tüzüuer tarafından; yuvasmı fmdıklığınm, tarlasınm içinde 1 Menşel apar.dls olan generallze kurmuştur. Böylelikle sosyal muraka(1) Trabzon köylüleri tudanm:j İç perltonltll dört vak'anın penlsllln İle tebeden, yabancı gözünden uzakta kendi yağı yerler. Ev kadınları küçük bir ke davlsl, âleminde yaşar. 2 Patolojlk fraktür vak'ası mevzulu se İçine bu yagdan yumurta büyüklü tebllğletde bulunulmus TB münaiasalara Trabzonlu köylülerin «misafirperver olmamalarının» sebebini, sefaletlerini ğünde b:r parça koyup, ksynamakta o Prof Dr. Kâzım Nurl tçgOren, Dr Ab.med Onat. Dr. Kazım Lâiey, Dr, Asım saklamakta, yoksulluklarını gizlemek lan çorba ter.ceTesine daldınrİEj. Beş Baslin Bflzmen lstlrai edarek toplaatıy» son vedakika tuttuk{an sonra gerl alıp ocağm te aramahdır. Bunlar, perişanlıklarını rümljtlr. teşhir etmemeği kendilerine misafir içine asarlar. Bunu 5, 6 defa ve daha Elektrik verilmiş perver dedirtmemeğe tercih etmişler fazla kullamp kalan posayı çocuk'arı Blr olmyucuınuzdaıı »ldıgımız mektub u nın en sevsiHsineı yedirirler. zcrine, Be«ykt«« dvanndafcl Dltuitaş çevdir. reslnln elelstrlK bekledlğlnı yazauştıi. Yoksa, evlerinin dışında da cimrı Yeni Kolej meznnlan derneği E.T.T, Idaresloden Dliılltag malıalleslne olurlardı.. Halbuki meselâ geçtiğiniz kanio' teslsatı yapıîdıgı Te sokaklar» l&mriyasetinden yol kenarındaki ağaç altında hem din Yenl Kolej Mezunlar dernegl iurulmuî balar ionarak karanlığın İZUB edlldlgl bU•lenmek, hem karın doyurmak için otu tur, Ilk lçtlmamda elcserlyet olnıad'ğ:ndan dlrtlmektedtr. 11 ran bir yolcu köylü görürsünüş ki, çan lkincl l içtlmaı ç 1 1 mart P 17 salı t'ttitl saat Kırklareli ve Isparta valilerinm j b l d üacaktır tasmdan çıkardı^ı kuru bir mısır ek 17 de Tenl Kolej blnasmda yapüacaktır. tavzihleri mezun arîtacla^lanıı buluaması rlca meği ile sert peyniri size ikram etmek Muhtar seçlmlerl hakSında Demokrat ister ve bunları k?bul etmeniz için ri olunur. Partlye yapüan glkâyetlerl naklederken, Kongre relsl ffuran cada bile bulunur.. Kırklareli ve Ispartada da, bllhassa Idare Evet'.. Evine götürmez ve misafir oroatamlarının müdaialesluden 6lXâyet edlldlğlnl yaznustıi. Kırkiarell Vallsl ea laym ders^niz kabul etmez ama, hakKıiıç lmzaslle aldığımız blr mektubda «îll sız mıdır!. Onun devam eden fakrü zamlz lçlnde muhtar eeçlmlerl, Jcanunun rureti misafirperverlik hislerini domura b.ükümlerl dalreslnde yapılmış. hlç klmse uğratmıştır. Hattâ zenainlerde biîe.. tarafından müdaflale vaki olmami5tır> deOnun böyle bir haslet peyda etmesinnlldıkten sonra DOzova köyünde Dede ıkinci âmil de, evine yabancı kabul mokratlaruj seçlm eandığını kaçırmaga te. En biiyük siyasî mizah gazeiesi şebbüs ettlîlerl UerJ sürülmektedlr, etmekte tehlike sezmesi, emniyetsizlik Isparta Vallsl Nurt Atay imzasUo' aldıgtduymasıdır. « raız dlger Mr mektubda muhtar «eçlmlerl. *** nin tam blr Eerbest! lçlnde Te kanunt usule Dik yamaçlardan, sivri tepelerden deuygun olarak yapıldığı blldirUmelcedlr, rin sei yataklarmdan ibaret olan araziBasın balosu yi çok yağan yağmurlar daima yıka Istanbul GazetecUer cemlyeü tara/mdan dığından düzlüklorle, dar vadilerden tertlb edllen «Basm Balo'U» 22 mart cubaşka , yerlerdeki arazi münbit değildir. martesl akjanu Takslm Belellye gazlnosund» verüecektlr, Bunlar en çok fındık ağacı yetiştirmeAn'tnevl Basın balosunun, ber bak'mdan ğe müsaiddir. mükemınrt olması lçla hususl blr komlte Köylü, dağda, tepede, bayırda, yamaç çalîşnıalarına devam etmsktedlr. Bu senekl ta açık bulduğu her yerde hemen fmbaloda Ankaradan hususl sutette gelecek dık agacı yetiştirmiştir. olan Konservatuar artlstlerlnln iştlrailie zengin blr program hazırlannı'ştır. ŞehrlPek mahdud olan düzlüklerle vadilermlzın en guzel caz tak.mları baloyu neş6.3 açtıgı tarlalara mısır .fasulye, gibi elendlrecektlr. Genls blr pngram çe^ldıl şoyler eker. Lâkin münhat yerlerde toppiyango ve orljlnal kotiyonlarla balo çazerak yabis, daima bulutlu olan hava rututs»l bu eglencell gocenln husu'üyjılıu arttlk sayısı 9 marf PAZAR b«tlidir. Sıcak mevsimlerde zehirli gıtma tıracaktır. Balo dayetlyeierl vaKitz lstan. giinii çıkıyor. bulda AiıV.nra caddeslnde Oajetscllir cemlhüküm sürer. Zaten mukavemetsiz * * * • Üsküdar Beykoz asfalt yolu Felsefe bugünktt âunımıı Prof. Ftndıkoğtu Bu zamanda gemi batırıîır mı? jnerikan A.P. Ajansının Baltiraor şehrinden verdiği bir habere göre, Amerikan gerai armatorleri bir toplanü yapmışlar, Cumhuriyet PartHne mensub bir Kaliforniya mtbusu bu tonlantıda, harb içinde inşa edilmiş clan Liberty ve Victory tipi gensilerin, ucıız ucuz yabancı devletlerc NitıİTr.aîarından ise batınîmalarını teldif etTaiştir. Mebns şöyle demiştir: « Eu gemilerl bizderı mal oldukları ffotın yüzde 31 ine satn alarik az masrafla işleten ecnebi tesekküllerile rekabet edemeyiz. Bu şiıtlar içinde, hakumetimiz armatdrlere bir yardımda bulunmalıdır. îıgiltere t u gemücrden 108 ve So\T€t Rusya 90 tanesini kiraladılar. Bu iM nemlekat, bu ar=.da, yeni gemiler inşa ederek ticaret filolannı tamamhyorlar.» Bolluk zamanlarda Kanada, fiatlan diişürmemek için fazla buğd?yianm hayvanlara yedirir voya denize dökerdl. Brezilya da ayni scbeble kahvelerini lokomctif kaznnlarmda kömür yerine yakarrlı. Şimdi de Amerikada. rekabet korkusile gcriiilorin batırılmasmı ieklif eden h<Hİbialer çıkıyor. Amerika, geçen harbde de pek çok ahşab gemi yapmısb. Harbden sonra. bir kbrfezde yanyana saffı harb nizarmnda bir kıt'a <vVı demirlemiş olan yü?Ierce geıniyi tutıışlurup yaktılar. Bir fılmde bu gemilerir!. bizim Aksaray yançımnı hatırlatpn bir (erar.tlc yaniMnı gör('üçü*n zaraan acınııçlım. O zaınan biziın ticaret filomuzda bu ahşab Amerikan genıilerinden iki tane vardı ve iyi. kbtü çalmyor, Zonjtıldaktan körnür taçıyorlardı. Amerikahlar, yüzlcrce cemiyi yaktıklan zaman, Ameriltamn bir çok şehirlerinde hattâ Şikago gibi bü>nlk ve mamur çehirlerinde bile beyaz veya zenci bir çok fakir aileler, bizim teneke mahallelerindeki gibi sefil izbelerde otu. ruyorlardL Bu gemilerin kerestesini harab barakalarda oturan fakirlere dağıtsalardı elbette çok hayırlı bir iş görmüş olurlardı. ı > j t OUCUK ı j rinde mistik bir teHerhangi blr vol^•^^^•»>•*< Yazan : ^ ^ ^ • u ^ ^ ^ sir yapan Mar.tUm'e kandan veya zelzeaid sahifeler çok ayleden sonra nasıl dın ve anlayışlı bir yerbilgisi raensuıbları volkan veya zelzele yazılmıştır. tarzda sahasına koşuçursa, «Amele meselesinin Ikinci Dünya Harbsonu dünyasmda be yetimiz felsefe problemlerile doludur. bugünkü beşeriyet için halledilmeîi lâkren felsefe ve cerrjyetbilgisi hareketleri Meselâ dinî transdanstan ayrılan cemi tım en müiıim meselelerden biri oldude sosyal sarsıntıları kendi zaviyesinden yette halk efkârı kadar münevverleri ğuna dıkkaümizi çekmiş, devlet adam;örmeğe ve mümasillerini önlemeğe, bu de işgal eden, felsefecileri daha çok Larıru sermaye sahiblerile işçüer ara uğurda çeşidli düyünce cereyanları ya düşündürtmesi lâzım gelen bir ahlâk Eindaki münasebetleri simdikindeTi daratmağa çalışıyor. Bir taraftan değerli buhranı ve bunun etrafında bir hâdi ha makul, ada2ete dcha uygun bir şemuharrir ve edibiaüz Reşad Nurinin seler yığmı vardır. Bu yığuı Türk ce kilde tanzim meselesi üzerinde düşünTurldye mümessili olarak Londra ve Pa miyetinde ratio'yu temsil edenlerin ve meğe, bu mesele ile yakından alâkadar risteki topl?ntılanna içtirak ettiği Unesco ya etmesi lâzım gelenlerin yoğurucu ohnağa mecbur etmiş büyük bir mügeniş bir milletlerarası fikir hareketine fikir emeğinl hasretle beklemektedir. tefekkir> olan Marx, aldanmadan kenrehberlik ederken öte taraftan harbden Keza meselâ ekonomik zihniyet ve dLsini kurtaramamış, meselâ «iktisadî» önce an'anesi mevcud olan milletlerarası dünya gö'rüyümüz derin bir Lstihale ge faktörü Allahlastırma hatasina düşmüşfelsefe ve losyoloji kongrelerinin de ye çiriyor ve geçirmek mecburiyetinde niden hazırlandığını işitiyoruz. Bu arada bulunuyor. Bunlarin felsefî bir sentez tür. Halbuki «beşeriyrt tarihi her milletlerin kendi içlerinde de fikir kı denemesinin kalburundan g3çirilmeâ mille^in, hattâ her ferdin havatında iktisadî mülShazalardan ziyade dinî amıldanı=İ2rı var. Fransada sosyolog^r ne kadar zaruridir! kidelerin, ahlâk prensiplerrrin, ruhî yeni bir «Centre Merkez» vücude geBununla beraber ünlversitemlzin fel saiklerin rol oynadığını, bu mar.evî tirdiler. «Merkez> in nesrettiği ve bugünlerde elimize geçen program, iş ve sefe şubeöi bahis mevzuu olurken Türk âmillerin iktisadî âmillerden daha müişçi meselesine aid problemlerle hultukî felstfesini yaratma ve zengirîleştirme esslr olduğunu isbat eden dolıllerle dovâkıalann tahlilini başa geçirmiş. Anla ihüyacınm feissedibnediğini söylemenin ludufr.> Müellif, «büjük mütefekklr» şıldıgına göre sosyoloji kolları arasına doğru olmıyacağmı, ayni ?ube namına hakkındaki bu tenkidini, zamar.ımzm cSociologie du travail Çahşma ve bugünlerde intisar eden bir başka de fıziğile karşılaştırıyor: «Fizik ve kimetnek sosyolojisi> adlı yenl bir kol daha ğerli mecmua isbat ediyor. Bu yeni or yanm bugilnkü inkişafı, atom hâkk:ngiriyor. Doğrusu üzerinde durulacak b:r ganın «önsöz» üne nazaran bugünkü dakl bilgilerin bugünkü gelismesi hiç yenilik! Mağlub Almanya bll« Hitler Türk felsefeciliğinin mühim noksa de maddeciliğın lehine değildir. İstikdevrinden evveUd çok canlı ve çeşidli, nı, felsefe dilimizin arzettiği anarşide balde idealizm, kendisine muhasnn ohür tefekkür hayatmı canlandırmağa aranmalı. Önsözü yazan Prof. H. Ziya larak maddeciliği değil, cihanşümul ebaşladı. Geçenlerde bu sütunlarda Al ya göre Türk felsefe dilinin yaratılma nerji felsefesini bulacaktır. O zaman man sosyologlarının kongresinden bah işinde bütün yapmECiklarm, kararsız mesele, münhasıran enerjiden ibaret odesen Lir yan okumuştuk (1). Ameıi lık ve sistemsizliklerin önüne geçmek lan bu âlcmin içinde veya dışında, bir kaya giden genc hukukçu arkadaşımız için birlikte çahşmaktan başka çare şuur ve aklm mevcudiyeti meselesin Dr. Sulhl Dönmezerden hafta içinde al clmadığı görünüyor. Dili türkçeleştirir den ibaret olacaktır. (Sf. 297) >. dığun bir maktubda ağırlık merkezi suç ken bu sefer başka bir yolda yapmaDünyanın dört köşesinde'ki felsefi ve ceza meseleleri olan Amerikan sos cıklara düşme tehlikesi olduğunu, eski yoloji kcngresinden bahsedilmekteddr. kitablardan aranılan ölmüs kelimeleri kımıldanışlara Türkiyemizin pek ya On beş gün kadar evvel Amerikaya ha diriltmenin çok ince ve güç bir iş ola bancı kalmadığmı gösteren bu notlar reket eden Dr. A, Adnan Bey, şirndi top cağını her zaman gözonünde bulundur vesilesile «Felsefe Tercümeleri DergiAmerikalı mebusun, Liberfy ve Viclanan Princton Universitesindeki bir mahdır. «Bu dergiyi İ5te bu düşünoe ile si> nin önsözünü yazan H. Ziyanın dik tory tipi 10 15 bin tonluk gemileri, kat ve ehemmiyetle temas ettiği felsefe vi milletlerarası felsefe toplantısınd'a çıkanyoruz.» Dergi, içinde Cahiz'in de dili davasmın biraz mübalâğa edildiğini lory tipi 10 15 bin tonluk gemiledi. bulunduğu on bir müelliften ' yapılmış Türkiyeyi temsil ediyor. söylemek isterim. Hakikatte böyle bir şilep sıkmtısı çekcn memleketlere satHu'.âsa kendi âleminde bir es tercümeleri, Maarif Vekâletinln klâsik kriz yoktur. Ancak şu vax ki salâhiyet maktansa batırmaji teklif etmesi, bir rar kutusu olarak kapalı bir hayat lere aid tercümelerinden bazılarına aid siz kimseler politika denen eğri ve kötü hodbinlikten başka bir şcy değildir. Bu yaşayan Rusya ve onun işgali altında tenkidleri muhtevidir. Bu tercüme ve yoldan yürüyerek lüzumsuz bir ar.ar düşünce, dünyayı açhk ve sefalctten bunalan bshtsız memleketler müstesna, tenkidlerden beklenen gaye, aynı ön şiye meydan veTmişlerdir. DU mesele kurtarmak gibi yüksek bir insanlık (il.ri bütün dünyada yeni sosyal hakikatlt.r ?öze bakıiırsa «Türk düşünce dili için sini yan siyasî, yarı ekonomik bir ge için milyarlar harcayan Amerikan milarayan fikir hareketleri gorülüyor. küçüksenemiyecek bir adım olan de çitn işi haline sokarak meçhur «Hind letine yarasnuyor. Maddesinin endişe ve kaygılarmı berta nemeler> e imkân vermekten ibarettir. kumaşı hikâyesi» ni hatırlatacak yanlış Memleketimizde felsefî faaliyet merraf etmeğe çalışan bugünkü Avrupa, Bcn vaktile bn sütunlarda Mr kaç hareketîere başvurmuışlardır. Saym kendi hüviyetini seciyelendiren hürriyet kezi olacak resmî organizasyon, CumLiberty satm almamızı teklif ctn'iştirn. profesor arkdasımıa kat'iyetle temin için savaş düsüncesinin çok zayıf, fakat hurıyet de\Tİnde teklikden kurtulmu? Amerikadaki heyet de, galiba bunlardan ve birkaç tahsil müessesesine yayıîmış edelim ki dava, bir lisan krizi değil, alh tancsinin mübayaasını uygun görümid verici hamlelerini yapmaktadır. bir ahlâk krizidir. Hakikî felsefeciye B.ı arada memleketimiz ne vaziyette? bulunuyor. Mülkiyede, İktisad ve Hu düşen vazife bir taraftan Türk felsefe müşiii. Fakat ilgili makamiar, bu büTürk felsefe dünyası bakımından coğ kui Fakültelerinde, Yüksek Köy Ens dillle lüzumsuz yere uğraşanları hesaba yük gemilerin limanlanmiJa sığmıyarafî ve kültürel bağlarîa "baŞlı olduğj titüsünde hususî bir takım felsefe ve cağı (?) vesaire gibi bahanelerle Liveya olmak istediği galib ve mağiublar sosyoloji disiplirJeri görülmektedir. Bu çekme cesaı^etini göstermek, diğer ta bcrty'Ierin satın «Lnmasıru reddetmişAvrupayı içir.de ne haldeyiz? ŞimrU tna yayılma, Cumhuriyet devrine bir üs raftan meselâ arasıra bize bu sütun lcrdi. Geçenlerde, resmî ağızlardsn, samın üzerinde duran V.ti kitab ile, ki tünlük de veriyor. Felsefî düşünme an larda felsefî ziyafetler veren Mustsfa İki tane Liberty veya Victory tipi şilep Ş yahud şimdi eserinden bah ile beş bin küsur tonluk iVi yolnı vatab kadar hacimli iki mecmua, kendi eçinin bu yayıhş:, Ikinci DCnya Harölçümüzde olmak şartile, Türk felsefe bi sonu Türkiyesinin neşriyatında dik settiğim Sadri Maksudinin kullandık puru aîınınası için göriismcler cereyan âleminin dünya hareketlerine pek ya kati celbeden eserler yaratmıştır. Prof. ları tabiî ve pek mükemmel felsefe ettiğrini öjrendi!?. Amerikalı mebiKun bancı kalmadığmı gösteriyor. Resmî or S. Maksudi'nin bir kaç gün evvel in türkçesir.e aşkla sanlarek ortaya haki gremileri başka devletlere sarmaktan«;a ganizasyonlar içinde Türk felsetcsinin tişar eden «Hukuk Felsrfesi Tarihi>, bu kî felsefe mahsulleTİ atmaktır. balırmak teklifi karşısında, belki bn fidemiyeüm Türkiyed* felîefe hareke bereketllliğin sevindirici işaretleri a DeğhTnenin oluğu ve taşlan bütün kir revac bulur endişesile, faıla uzsyıp tinin gelişmesine hizmetle mukellef olan rasmdadır. Uzun hocalık tecrübelerinin cihnzıle tam ve mükemmeldir: Biz he giden görüşmeleri kısa kr«mek lüzabir müessese, yani îstanbul Universite kendisino kazandırdığı basit anlatma men buğdaylarımızı bu buğdaylan dört nııınu hatırlatmayı düşürdüm. sinin felsefe şııbesi, üzerine düşen va me^.ekesini bu eserinde çok güzel kul gözle bekliyen oluğa dökmeğe ve mahBu gemilerin, maliyet fiatlannın yflzzifelerden bir kısmını artık yapmak ni lanan profesor, zamanımızın en mühim de 31 ine satılmasma gelince, bu da tasul almağa bakalım. yetinl gösteriyor. Ismine «Arkiv> de hukuk felsefcsi cereyanlarını fazla habiidir. Çünkü harbin âcil taşıt ihtiyaçnen bir mecmua yanında bir cle «F«l fiyeciliğe ve nakillere düşmeksizin pek (1) Bk. Almanyada Sosyoloji: 29' larıııı lıaışılamak üzere, 50 milyon tonsefe Tercümeleri Dergisi», görülmeğe veoiz bir tarzda anlatıyor. Bilhassa za Xü/1946 tarihli «Cumhur!yet> gazetes: lulc gemi yapıürken resmî Ameriknn başlancn bu vaziferin el ile tutulur ni tnanımızın millî ve milletk'rarası kriz(2) Bu meseleyi ve içyüzünü muh makamlan iktîsad. tasarnıf ve maliyet çaneleri maîüyetindedir. Işaret ettiğim lerinde esrarlı bir faktör rolü oynıyan, terem Dr. Adnan çok güzel izah uüşüncelcrini bir tarafa atarak her nekitablardan biri Alman feylesofu Schobilhassa cahil ve kültürsüz kafalar üzeediyor. Bk. Iş Mecmuası: C. XI, sayı: 47 ye mal olursa olsun, sadece acele çe^î peıJıauer'in «tabiati itibarile metafızıkyctistirmek yolıınu tutmuşlardı. Bu ci» diye tasvir ettiği «insan> ın tipik yüzdcn de gemiler pahahya mal olmıış6ir niimunesi diye gösterilebilecek mutu. şimdi artık bunlar, elbette malivet 5anir Necdetin nesrettiği «Hakikat r.eI fiatlarına satılama7, üstelik barırılmak Dünyanın en büyük dir?> adlı risaledir. Nihayet 1933 tenyolu turulursa yüzde 31 de denİ7İn diberi huVuk fakültelerimizin öğretimine bine iner. çiren felsefe derslerinin e^elce Prof. E. Amerikan mebusunun, kendi hükuVon Aster tarafından nesredllen faydalı metinden armatörlere yardım isteme'1 kitabından sonra şimdi de Prof. Sadri Bü>ük San'at Mecmuası münasebetile, Receb Peker hüHunr'tiMaksudînin «Hukuk Felsefesi> ile karnin Türk armatörlerine yaHım variini şılaşmalttayız. En değerli yazılar, musiki müsabakaları, tutmasını ve hu maksadla .Cr^dit î*Ta(Klâsik eserler, halk türküleri, okul Memleketimizde felsefî tefetturün ritime. bankası adile kurulması kararşarkıları, fihn ve dans musikisi nota üniversite içinde olduğu kadur dışmda laştırılan bankamn da bir an önce tr^'si neşriyatı) Halkevleri sahifesi, musild da gelişmesine hizmetle mukellef olan 'aydalı olacağını hatırlatmak istprim. münakaşaları (Musiki Ansiklopedisi) nin îstanbul Üniversitesi Felsefe Şubesı daiml neşriyatıdır. 1914 1918, daha sonra 1923 1930 arasuıda «Edebiyat Faküîtesi Mecmuası> 7 Mart Cuma gunu nın sahifelerindeki mevkut neşriyat ile Kültür Serisi No. 13 kendisini Gökalp'lar ve M. Izzetier saye çıkıyor.' Sayısı : 25 sindo çok iyi göstemıis, fakat her 1x1 Abone: Tepebaşı No. 43 MELEK Yaymevi otoritenin hazin ve vaHtsiz ölümlerl bu 6 aylık 3 lira Senehk 6 lira kıvılcrmlan büsbütün söndrurmuştıı. 1933 ıslahati, felsefe harekeü sahasmda beklenen bereketi göstermedikten başka muhtemel serpilmelere de eneel oldu (2) Ancak 1940 tan sonra kendisini derleyebilen bu çube bir «Felsefe dergisi., biraz sonra d« bir .Febef* arkivi> ne?retti. Şimdi lnttsar eden mecrr.ua, Işte bu «Arkiv, İn Ikinci savısıâır. Büyük Türk feylesofu Farabıye ithaf edildiŞi üzerindeki kH?e<ien anlaşılan bu Arkivler, kâğıd ve basma tekniği itibarile AmerikadaH emsaUle rekabet edebilecek mahiyettedir. 250 «ahifelik mecmuanın nmhtevasmı teşkil En güzel yazı ve örneklerle eden yazılardan yalnrı S0 sahifesi, değerli tercümelerinden evveloe bu *atunlarda bahsettiğiınla Dr. Macid taFiatı 100 kumş rafından yanhruçtır. Mecmuanın uçte birine yakm lusmı Almanca olup bir Fiatî 30 kuruştur. REMZİ KİTABEVÎ 0 kadarı da bunlarin tercümesin* hasrediliyor. Kadrosu İçine glrdiğimlz garb Çıkaran: ÜLKÜ KİTAB YUEDÜ, Ankara caddesi 72 kültürür.ü benimseme, nakletme, hatta 13 mart Perşembe saat 18,30 da garHn buhranh bir devrinde onu ya?atma itibarile göğüs kabartıcı olan bu S A R A Y Sinemasında pek zengin mecmuanın bir bakıma küçük, bir bakıma pek mühim bir nokB U A K Ş A M: Sinema tarihinin yıllarca Svüneceği film. sanına isaret edelim: Arkivln hangl Holivud'un yeni GRETA GARBOSUNUN büjük zaferi PİYANO RESİTALİ ülkede, hangi memleketin ve topra1 AYRILMIYACAĞ1Z Programda: BeethovenDebu^syğm mahsulü olduğu belli depildir. ArLİ3zt Chopin (24 Prelüd» kivin iki sene ewel çıkan birinci saROBERT CtraUIİNGS LİZABETH SCOTT Fiatlar: 120 180 240 300 yısında bu eksik daha azdı. Uron bir 2 D E N İ Z ALTIL A R N ö B E T T E 360 kuraş. Bi'.etler saülmaktadır. fasıladan sonra şimdi çıkan ikinci sayı, RÎCHARD ARLEN VEDY BERRY K O NT I Y A başlannı bu uzun fasıla esnasmda dünya içlndeki Türk Cemiyetinln mevnılan üzerine eğmi? kafalann mahsullerinden küçük bir kısmını ihtiva etseydl ne iyi olurdu! Kaldı ki cemıgibi sinemanrn üç büyük yıldıa tarafından eşsiz bir tarzda yaatılan Musikî Ansiklopedlsi SON 24 nncfi SAYISI BUGÜN Ç1KTI. m AI4LÂKIN AI4LÂKSIZLKÎI fR.PAULUAN MEHMETNACIKTER LKJ Kadıköy SUREVYA Sinemasında ÖMER REFİK « Roıaid GOLMAN Douglas FAIRBANKS Jr. ve Matleüne CARSLL . MAHKÛ H l m l n i n T Ü R K Ç E K O P T A S I S A R A Y Sinemalarmda T4:dir ve birden BU O R İ J İ N A L K O P Y A S 1 İNCİ AKŞAM başlıyor. (Fangaltı) çeyrFc'i'çcrk ve bir kral ile benzerinin aşk ve ihtiraslı rmeralannı tasvir eden bir dram Bu film Pazar giinunden iübarsn Izmitle OGUZ Şinemasıuda göstetilecektir.