23 Haziran 1946 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

23 Haziran 1946 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

|f İÇTİMAÎ BÂHİSLER j rası (Tiranlar = Zorbalar) Yazan: ŞÜKRÜ KAYA Millî Mücadele tasahiblik. Daha Musrihini bugünkü netafa Kemal Paşa İ9sil belki d« sadece tanbulda iken silâiıbir zafer tarihl olann teslim edilmelarak görür. Germesi için yaptığı teçekte ise bu zaferşebbüsleri artlk bililerden evvel, onların yeni biı nizam gi Bon'un Ermenistana sandık sandık gön yoruz. Ferd olarak miüetimiz fedakârlık 6 [*] Eyübde 24 kuruşa ekmek bi ortasından fışkıracağı bir yığın ısb derdiği top kamaiarını, cepaneyi hudud. tan çekinir bir millet değildi. Bütün bu Günün halk tabirleri ve anlayışlarile san'atı korudu. Sonraları Atinanın en rab, ümidsizlik, çırpmma vardır. Türk imkânlardan istifade ederek, onları bir memleket Atinalılsrla Atikalılar, asılları ve Febeb büyük kuvveti ve düşmana fearşı en dö satılırken bazı fırıncılar tarihinin hiç bir safhası 1918 ile 1919da basıp süâhın insanlarm içinde kalma yere toplayarak başarıya sevkedecek bir smı temin eden yaptığı iş gelen ne olursa olsun, ekonomik durum vüşgen ve fedakâr koruyucusu smıfınj arasındaki günler kadar acı olmamıştır. ne küçük olmazdı. insana ihtiyac vardı. Millî hareketin teşkil edecek olan küçük emlâk ve top ziyan ettiklerinden şikâyet 6ilâhımızı tekrar elimize aldığımiz günları bakımmdan üçe ayrümışlardı. Nitekim tzmir dağlarında ijgal ordu Mustafa Kemalde kahramanını bulması A Zenginler; bunlara Opatrit veya rak sahiblerini yetiştirdi. Kanun'ara inden itibaren kurtuluş devri başlar. Çünediyorlar Eunu zayıt ateşile muhasara altına alan keyfiyeü şöyl« böyle bir iddia değildir. (FUantropi). Aristokrat deniliyordu. Plutokratlar, sanlık sevgisini aşıladı. kü düşmanmı karşısında görmek, onunMillî çuur ve Irade onda blrleşnaişti. varlıklar, gelirler zenginliklerin kaynak Edebiyat ve güzel sanatları ve yeni baş Ankara, îstanbul ve Izmlr şehirlerine ta dövüşmek işi psikolojik sahadan çı ların, Balıkesirde Millî Müdafaa CemiyeErzurum Müdafaai Hukuk Ceırjyeti tini kurup dö\üşenlerin, cenub vllâyetve vasıtaları, topraklar; msraleketin layan dramcılığı himaye etti. Atinayı Toprak mahsulleri Ofisi tarafından ve karır; insan iradesinin dışmda görünen lerini aslanlar gibi müdafaa edenlerin onunla asıl gayesine, yani bütün vatana sıvil ve askerlik idaresi, din, mahkeme, Periklesten önce güzel ve muhteşem A rilen ekmeklik unlara icabmda yüîde çehresinl atar, hayatm gündelik işleri yaptıkları işler hiç de küçük işler degil şamil kurtuluş hareketine erişti. beşe kadar bakliyat unu karıştırılması arasına sokar. Mondroa mütarekesi Türk hüküra hükumet; hulâsa bir vakitler tena mabedile süsleyen odur. Kitabda öğrendiğimiz ildnci mühim di. Vazife kellmesinin bir çok mefhumhalkın ahreti ce, dünyası da bunların Panatene musabakalarını canlandır hakkmdaki karar Ofise tebliğ edilmiştir. milleti İçin böyle kader çehreli bir hâ lar gibi hududu geniştir. Mekteb çocu taraf, Millî Mücadelenin bir halk hareelinde idi; caima da bu politikayı gü dı, bunlara şiir ve musiki de ekledi Diğer taraftan, tek tip ekmeğin çıka dise olmuştu. İmparatorlıjk yıkılmış, en ğunun vazifesini yapması a;.Ti şeydir; keti ve ihtilâl başlangıcı olmasıdır. düyorlardı. Omirosun şiirleri ılk defa olarak Pa rılmasile fırmlar arasmda rekabet baş kazı arasmda yaşıyorduk. Misakı Millî kendi vicdanmın emrettiği şeyi tam sıra 96 ncı sahifede Kâzım Karabekir Paşa r B Orta halli, burjuvalar ve küçük natene de onun devrinde okundu. Omi lamış bu da bazı semtlerde fırınların bu yikıhşın üstünde ilk \ uruh güneşidir. sııida yapmak ayrı şeydir. Kaldı ki Mil ile Necati Bey arasmdaki konuşma, buburjuvalar, bunlara, (Mesi=Orta) de rosun şiirlerini topîayıp bir araya ge ekmek fiatını kırmalan neticesini ver Onun aydınlığında yeni bir hayatın yo lî Mücadelenin şümulleşmesi hareketin nu çok iyi gösterir. Paşanın: nilirdi. Atinada deniz ticareü genişle tirmek için toplanan meşhur komisyonu miştir. Fatih, Eyüb, Üsküdar fırınların lunu görmeğe başlanz. Kars milletvekili de bu bir avuç gencin hazırladığı mu< Günün birinde padişah bana kodikçe, kazançları arüyor ve gittikçe da Pisistrat kurdu. da bu rekabet göze çarpmaktadır. Bil Cevad Dursunoğlunun kitabı bu vuzuha hitin mühim hissesi vardır. Çünkü kita lordujnı Kızılırmak hattma çek derse ve gidişin tarihidir. Pek az kitabı bu kadar zerxginleşiyorlardı. Bu T i r a ^ z= zorba halkm, hakkına, hassa Eyübde üç fırıncı arasmda başbınm mukaddimesinde dediği gibi «Her ben bunu kabul etmezsem ne olur?» Bunlar hallerinden memnundular; menfaatine, kültürüne, ilerlemesine, in layan mücadele neticesinde Eyübde ek lezzetle ve a'.âka ile okudum. kesten önce bütün bu sebebleri ve daha düşüncesine karşılık olarak Necati Bey: Memleketimizde yıida bir milyon kibaşlam:ştır. < Paşa hazretleri, o zaman memie lo çay istihlâk edümekte ve bvnnn guruîtüyu patırdr.'i sevmiyDrlard'i; du sanca yaşamasına, halkın acılarmı ve mek 24 kuruşa satılmağa Tesadüf bana 1923 te, Milll Mücadele ilerisini gören Atatürk memleketin bir görülmeyen bu nin hızı hâlâ devam ederken Erzıırutn çok yerlerinde başlayan milli hareket'er ketin hakikî sahibi olan millet size emir İçin ortalama 5 ıriilrin liralık do\iz ö. şuncelerı «iş. istsdik'.eri sadece adalet ihtiyaclarını gerçekleştirmiyeceğini bil Halk, harb yıllarmda diği yalancı vaidlerie avutan, dışı yal rekabetten ve ekmeği narhtan üç kuruş da bulunmak fırsatını vermişti. Cevnd arasmda Erzurumu seçerek buradaki verir ve hududdan ayrılmamanızı ister.» denmektedir. Çay eUmi son yıllardakl ve asayişti. Liberaldiler. der. Paşa da: C iTet) denilen yoksullar; bu sıdızlı içi boş yapmacıklı sözlerle halkın eksiğine almaktan çok memnunclur. Fa Dursunoğlunun kitabında son macerasını teşkilâtm başına geçmiştir.> bızmı takib ederse, çok zarnan geçme, « O zeman vaziyet değişir ve meş den yılda 1 buçuk nıiljon kilo çay is. nıa da işçiler, topraksız çiftçıl?r ve hissini gıcıkîyarak sevgisini kendi he kat, ekmeğin kalitesinin bozulmaması o kadar sarahatle anTattığı yanmış, yıKitab, admdan da anlaşılacağı gibi ru t>lur...» cevabını verir. küçük esnaf teşkil ediyordu. Bunlara çab ve menfaatine çajan düzme demok için Eyüb kaymakamlığı büyük bir dik kılmış şehirde bir kılıc artığına benzltihsal etmek mümkün olacaktır. 1947 o zamanlarda fakirler ve yarı fakırler rat demagoglardan fazla hizmet etmiş kat göstermeğe mecbur kalmakta fırın yen, fakat çok imanlı insanların arasın İstanbulda Süleyman Nazifin delâletile Bu konuşma mütareke senelerindekl de ırahsul zamanı faaKjete ba«lıyatak kurulan Vilâyatı Şarkiye Erzurum şular ıdaimî kontrol altında tutmaktadır. da gcçirdiğim bu bir çok senede hemen oeniliyordu. Bunlar, Aristökrat zengîn tir. ve ilkonce 709 bin küo çay i=liyccok besinin tarihidir. Hatıra sahibi mütareke psikolojiyi gösteren nadir şehadetlerdenHalk onun zamanmda benliğini, varîılerin insafsızlığı ve açgözlülüğü;borç ve Buna mukabil bir kısım fırıncılar her akşam başka başka ağızlardan bu olan fabrika, 1 buçpk milyon kilo çay dir. İstanbulunun perişan vaziyetinden kısaborç ödeme usullerinin • kötulüğü ve ğını, hakkmı ve kuvvetini anladı. ayni unu işledikleri halde normal fiatla kitabm anlattıklarmı dinlemiştim. Ilk Burada ne bütün kitabı hulâsa et işliyebilecek kabiliyettedir. ca bahsettikten sonra, memleketin* dökongrenin açıldığı bina, Atatürkün mîSolonun idealieri onun devrinde eer zarar ettikleri iddia.cmdadırlar. eertliği yüzüiKİsn gittikçe fakirleşiyorRizede şimdi 153 köyde 10 binden far. mekliğim, ne de Millî Mücadelenin eşıği safir olduğu yer, Albayrağın çıktığı nüşünü ve arkadaşlarile beraber bir lar, küçuk sermaye ve toprakiarını kay çekleşmcğe başladı. Halkın eşitliği, birhalk hareketini hazırlamak için sarfet olan çuurlu bir hareketin tam bir mu la aile çay yetiştirmektedir ve bir Çoymatbaa, onu çıkaranlar, hareketin yafcsttikten başka, çoluk çocuk aiiece sa liği, berabcr'.iği kuvvotlendi. Mülây,m Olgunluk imtihanları başladı tikleri faaliyeti anlatır. Errurumda l!k hasebesini yapmam kabildir. Ben oku cılar Kooperatifi de ktınılmuştiır. Rize. tılıyorlar ve kcleleşiyorlardı. Günün ta ve mutedil tedbirleri, aristokratlari da Llsclerdekl llse bltirme lmtlhanları bit ratıcı aydmlığı üzerleıinden çekildiği yucularıma sadece bu kitabın ehemmi nin arazisi dik ve hububat yetistirmeğe içfn hiç bir davasız, aiciâde fani hayatile toplantısını 6 '3/1335 tarihinde yapan, bin blnle sosyal demokrattüar. Insaniârın ürkütmedi, terbiyeli, rnzik tavır ve mu mi^ ve olgunluk Imtlhanlarına dünden ltltürlü müşkülât içinde halkı hazırla yetini anlatmak istsrim. Muhakkak ki müsaid olmadığından bu memleket fakir ve zengin diye ikiye ayrüması ve amelelerüe onları da halka yaklaştırdı, baren. başlanılnııştır. Llselerln verlm neıl tekrar yaşamağa başlayan, fakat mukadMillî Mücadelede Erzurum kurtuluş ta halkı hayatlarını kazanmak için ba<;ka cesı pek fena değildlr, des tecrübeden kendilerine sinen vakar dıktan sonra ordu ile ve civar vilâyetikı sınıf arasmdaki geçimsizlik, anlaş demokrasiye ısındırdı. rihimizin mühim taraflarından birini ay. yerlerde ve başka işlerde çalışmak ı o ve ulviyeti kaybetmiyen bütün bir halk, lerle münasebete girişi, cemiyet, nihaIngiliz gemisi gitti mazlık, nihayet yaşayış tezad ve tenarunda kalıyorlardı. Çay ziraati sayeHulâsa Pisisrat günü fiıtiyaçlartna ve yet ilk vilâyet kongresini yaptıkten son dınlatan bir vesikadır; ve yarın, hepimiz îngiîteredeıı satm aldı^ımız. CGayret) hulâsa kitabda adı ve hikâyesi geçen kuzları dmlerin. şeriatlarm, adalet, mer zihniyet'erine uygan fakat hak, ada'.et gezjincilikten için aziz olacak bir yığın isim ve hatıra sinde Rizefiler, artık. muhrluimizin refakatlııde gelmlş olan İ n hamet; şefkat ve insanlık duyguiarırun ve hürriyet prensiplerinin gerçekleşme glllz donanmasıntian K. J J 5 gemlsl duu herşeyi, hepsini azçok tanımıştım. Onun ra, Trabzonla da anlaşarak civar vilâ yı kurtarmaktadır. vazgeçerek kendi küjlerinde ve yurdiçin bu kitabın çıkmasmı bekliyordum. yetlerle beraber umumî bir kongTenin ve kurullanmn, ekonomik ve sosyal sine yönetilmiş akıllı tedbirlerle demok llmauımızdan ayrılmıştır Temenni edelim ki Cevad Dursunoğlu lannda maişetlerini temin edebilecekOnun ta o zamanlardanberi tanıdığım esaslarını hazırlar. İşte bu UmumJ koninkılâbların, ihtilâllerini hafifletmiş ol rasınin Atinada ve demokratik lıis ve nun verdiği örnek tekbaşma kahnaz. Bu ler dir. Bugün çiçek bayramı var ve çok sevdiğim bir dostum tarafmdan greye o esnada Erzuruma gelen Atasalar da, kesin olarak hâlâ düzeiteme {aziletlerin Atinalüarda sevilmesine, acı ve büyük senelerin her memleket Bııgün Büvükadada Adaları GUzelIeştlr yazılmasma ayrıca sevindim. Şurası da türk reislik yapar. Rize çayının cinslne ve nefasetine gedikleri; uuzenleyemedikleri, eski ve kökleşmesine, benim=enmesine hizmet me ve Çiçeltçller cemlyetlerinin müştereken köşesindeki hatıraları ayrı ayrı yazılır. lince, 6 yıl kadar evvel bu çaydan i ç . var ki Cevad Dursunoğlu bu kitabı yazYarının tarihçisi ve romancıları uzun Millî Mücadele bugün ve yarın için herebedî bir davadır. etti. İnsanlık duygusu ve halk ve hak haiirlsdıkları çiçek bavramı yapılacaktır. mak için en yetkili insanlardan biriydi miştim. Çay, bir zevk meselesi olmakSaat 16 da Beledlye parkı lle çocuk bahyaymasını, çej>lniu acılış merasimt .yapılpcak bundan ve yazmaması gerçek bir eksiklik ola ve hazırlayıcı yolculuğunun sonunda kesin malıdır. Kimsenin ona dair hatıra la beraber. Rize çayını beğemniştim. Solon Atinada fakir halkın mırıltı, eevgisi imanını vicdanlara Erzuruma gelen Gazi Mustafa Kemalin smı saklamağa hakkı yoktur. Atatürkün şikâyet, sonunda ferjad ve isyaııile baş insanlığı insanlara sevâirmesini ve say scnra çeç'.clll jçkllde çiçek savaşı başlaya caktı. bu imanh insanlarla ve onların etrahn. Büyük Nutkundan almacak ilk ders bu Verilen malumata göre Rizede yetişticaktır lıyan ihtilâf ve iktilâli önlemek ıçin, dırmasını bildi. rilen çay. Çin Hind melezidir ve Hindakilerle karşılaştığı andaki düşüncele olmalıdır. Muhtellf mükâfatlı bislklet y«rışı. çlçekll «Talihin b!r lutfu eseri olarak bu ilk distamn yüksek bölgelerinde yetiştiri. borçlan hafifletmiş; borç yüzünden saBu umutlu ve mutlu başanlar Pisisrini bilmeği nekadar istiyeceklerdir. O, arabalar mu^obakası, eğlencell merkeb ya len çaylaıla eşit bir nefasettedir. Öeri. turmlarm hürriyetlerini iade etmiş, tiratın ölümile duraklamakla kalmadı, ıışı tertib edllmtştlr. Geco Anadolu i u l ü kurtuluş günlerinde (Millî Mücadelenln bu bir avuc insanm yüzüne kimbilir na. Valinin diinkü tctkikleri de. bilgiü çabşmalar neticesinde en n e . surgüne gönderilenlerini memlek3t*ge geriledi. bunde btr ba!o verllecektlr. Denlçyollf.rı ilk zamanları) bir çok mühim olaylara sıl bir ferahlık duy.şusile bakmıştı. Vall v» Beledlye rel^l Lutfl Kırdar ber» fîs Çin çaylarına muadil çay yetiştiriltirmişti. Yerine geçen oğulları okuçıuş, ter idaıesl ts.rafından bu bairam münasebetüe şahid oldum. Bunların bir kısmında baFakat onların, daha gelir gelmez ve berlcde çehirelllk mutehassısı Prost olduğu mesi belki de mümkün olacakür. Ad&lara bir çok llâva sclerler tarifeye ko na da vazife dü«tü. Gücümün yettiği kaAristokratlenn hüküm ve nüfuzlarını, biyeli, kibar insanlardı, Saflık veya toydar bu vazifelerl yapmağa çalıştım ve ilk fırsatta küçücük leşekküllerinin ba halde Bahkpazarın» glderek buradaki yolAziz yurdumuzun feyizli ve muhtekapıldılar, lan tetklk etmlçlerdlr. Çlmdlllk burada yehaikı soymamaları ve sömurmsmeleri luk ettilor; kötü övüdlere yeni Türk devletinln kuruluşunu gör şına geçirdikleri kahramanı nasıl bir ü ni yol açmak ltnkanı yoksa da blnalar.n lif iklimli topraklarmda, hemen hemeu Mısırçarşısi esnafını heyecana yanlış yollara saptııar Babalarmın S:te midle selâmladıklarmı, onu aralarında içın de, msmleketin tarihlarden geien mek gibi büyük bir mükâfata da mazhar g;*:ctl ve çıkıntıları ffurumundan bazı t e . düşüren yangın başlangıeı ve başlarmda bulmaktan nasıl mesud m'.zllk yapmak kabll görülmüs ve lcab e her şey yetişiyor. Elverit ki blz bilgili polıtik teçkilâtım değiştirmiş; demokrat j Işlerini birikte görüştüğü ve gördüŞü oldum.> bir surette çalışahm. tntilizler Afrikagünler ve işler görmüş tecrübcli hükuDün OKİe Uzcrl, M:aırçarşısında yangm olduklarım Dursunoğlunun kitabında den eır.lrlet lastırmıştı. | daki Rodezva sömür^elerinde, Amerika. Millî Mücadelede Erzurum, ancak bo çıktmı Itfalyeye haber verllmiş ve Fattb Tedbirterin, birinci kısmı derhal te j met adamlarını işlerin başmdan uzaklaş Ittalyp«l. hfmrn hftdlse yerine yetlsnılçtlr. satırları söyliyebilecek bir insan tara görüyoruz. Mustafa Kemal 3 temmuz lılar da, kendi memleketlerinin müsaMithat Paşa Kız Enstitüsünün tırdılar; idareyi kendi ellcı i" aldılar, L919 da Erzuruma gelir, 9 temmuzda sssirlerini gösterdi. Ikmci kısmınm da N.:t:ccde; Mmrçarşısmdakl Beledlye tahsil id yerlerinde Türk tütünü yetiştirmeçe yanlı? tedbirlere başvurdular. Hataların. çubps! blnasınds odacı All Yazıcınınj öğle fından yazılabilirdi. kerlikten istifa eder, 10 unda relsliğine defilesi iyi neticslsr verebilmesi için zamana çalışıyor ve karsılaştikları güçlükleri Kurtuluş Savaşı bizim için o kadar seçildiği heyeti faalenin çalıçmasına iştida ısrar ettiler, babalarmın gittiği yolda.ı tatillnden sonra toz bezlerlnı yıkamak İçin Üsküdar Mlthatpaşa Kız Enstitüsünün ıhiyaç vardı. sobaya azizdir ki ona dair biç bir şehadetin, hiç rak eder. 23 temmuz 1919 da «pek miite ll'ir, . îniı"! d»rs yılı dçfl>sl dün eaat yenme|e nğraşıyorlar. Biz. neden çok eaptlar, hakikati göremedüer; nasihat BU ısıtmak lstedlyl bu maksadla Fakat; Arıstokratlar, haksızlığa uğrabir yığın kftğıd doldurduğu ve fayrab cdllen bir hatıranın kaybolmasına razı olama vazı> bir mekteb binasında şark vilâ 1$ da Enstltünün ÜsküdBrdakl blnasındi daha ktılay şartlar altmda çay yetiştir. dinlemediler; çikâyetîeri susturdular; dı.Vıarmı soyulduklarım; fakirler de ytpılraıstır, Oeno kjzlanmızın kendi elle miyelinı? RUedeki çaltsmaların basarül Siteyl sıkı ve sert, ters usullerle idarede eobRriakl bu k&ğıdların btr hayll duman yız. Bcnce yeni Türk edebiyatı bu ha yetlerl kongresini açar. gereb olduğu görülüyor. Bir giin gelecek, hak'ıarımn tam olarak verilmedığini inad ettiler. tşi azdırdılar. Birer (Tiran) salıverdlğı ögrenllınlştlr, Duman tıralardan başlayacaktır ve başlamahBu kongre ile yalnızlık ve kapah mu rüe yaptıkîan modeller, elblEeler ve ellşlerl ssr.chiar. Aristokratlar eskı s^rvet ve Edı"ba oldular: Esasmda hür tabiatli olan, bncadan gerek o sırada esen rüzgarla ge dır. Ka!dı ki bu mücadelenin Erzurum hit çalışması bitmişti. Erzurumdaki halk çok beğenllmlş ve davetUler güzel blr gün Tiirtdye çay ithal eden ve bunun îçin, rlye tepUerek pencerelerden etrafa göze milyonlarca dövir ödiyen bir memleket otorıtelerinin olduğu gibi ysrinde kal \öz söylemeyi seven kralîar devrinden. çarpacak dcrecede yayılıaca, o semttekı es safhası, bir çığm ka'Jcış noktası kadar hareketi bütün vatana taşacaktı. Cevad geçlrd'kten sonra okuldan tyrıJrolçlBrdır. olmaktan rıkarak çay ihraç ve dışanBîcsııu, fakirler de, Aristokratların ser beri serbest konuşmaya alışan, sonraları naf telâşlanmıştır, Itfalye, kâjıdları sön mühimdir. Dursunoğlunun kitabından şunu öğrenidan dötir ithal eden Wr memleket olaTeşekkür vet ve otoritelerinm kendilerine verıl da Site işlerine karışmaya başlayan A dürdükt«n ve lht'lyaten bir müddet bekAnadolunun kurtuluş yolunun, fetih yoruz: Erzurum Müdafaai Hukuk Celedikten aonra dönmüştür, / ınssini istiyorlardı. Demokratik ana ya tinalılar, zorbalarm baskısım çekemez tarihinin yolunu takib etmesi, lkinci miyeti başlangıcda kendi imkânlarına Haydarpaşa Nümune hastanesinde caktır. • Temeli atılan fabrikayı, Türk çaycı. sanm.zamanla . yetişecek aıeyvalarmı oldular. Fırsat beklîyen Aristokratların Türk devletinin kuruluşunun da tıpkı göre çalışmayı düşünen blr teşekküldü. cerrahinin en titiz hazakatile ameHyaEtıbba Yardım Cemiyetinin yarınki gelişmesine doğru birincisi gibi bu sarp dağlarm arasmda Şark vilâyetleri tehlike içindeydi, ora tuıı bizzat yapıp müteakıb safhalarım IıgiRfR derhal toplayamadıklarmı gören her iki telkinleri, hâlâ nüfuzlarmdan kurtulamıkongresi hazırlanması bir tesadüf müdür? Yoksa da bir halk hareketine lüzum vardı. Bu ehemmiyetle takip ederek beni tekrar mes'ud Mr «d'.nı olarak selâmlanz. taraf da anayasayı beğenmedi, sevmedi. yan halk tabakalanna kadar işledi, ho?Etıbbn Odau Tardım cmlyetlnln konSolon Atinadan çıkar çıkmaz eski an nudsuzluk bütün gönüllere sindl, yayıl gre'l dün Cafialoğlundakı merkez btnasmda coğrafyanm da kendisine mshsus bir imkânları vatanm bütün imkânlarile meslekî hayatımda enerjik bir duruma birleştirmek gayesi proırramında kendi getiren, yüksek tevazu ve bilgisile Türk laşmazlıklar tekrar baş gösteriı. Halk dı. Smıfları, idealieri menfaatleri birbi yapılmıştır, Kongre, Dr Mıırad Cankatın muaj*3'eniyeti, bir tal'.hi mi vardır. başkanli^ındR yapılmış yrrdmılaşma eanliğinden vardı. Şurası da var ki bu ta cerrahî tababetinin bir iftihar sembolü Bunu kestirmek oldukça güçtür. gen« üçe ayrümıştı. rinden ayrı ve aykırı olan bir çok indi£ı kütübhane ve sl^orta prlmlerl etraFakat Melâzgird günoşile, Dumlupmar hakkuk ettiğl takdirde elde edilecek mu olan değerli Operatör Dr. Feridun Şev Llsan Mütehas. Prof. ALBER ANJEl. Likürgün etrafmda toplanan ovaiılar sanlar Tiranlarınzorba idaresini aev. fıoda umuml heyetln raporu okunduktan k üükü hakikaten büyüktü. ket Evrensele açık olarak şükranlarımemekte, istememek'e; «istemezük» te scnra bazı doktorlar F5Z a'.mtş ve bu hu güneşinin ilk hızlarını aynı yerlerden kavemet Aistokratlara meyyaldiler. birleştiler. Gizli cemiyetler kuruldu; sustakl hayırlı temennllerlnl söylemlçlerdlr. alması, ajnı tepelerden menzil menzil Mağlub olmamıza, silâhlarımızı teslim mm sunulmasmı gerekli bir borç saMegoklesin başbuğluğunda birleşen Vilâyetln geçen hpyetl ldareye bin llra inerek bütün yurda dağılması, işe bir etmemize rağmen de%Tİn en tecrübeli, yarım. komplolaryapıldı. yrhboylular mutedilöiler. ate$ altında plşmiş bir ordu kadrosuna AristokraÛar ortal'ğı karıştırdı, kış ntıkdt ttvh^lsat ayırıp verdlSl halde bugün masal, bir destan çeşnisi veriyor. Vet, albay Dr. Cevad Şahin Dersanesi. Bahçekapı Selâm.et Han, tst. Dağlüar demokrattı. Şefleri de Arisneden vrrniedlgl sorulmuş ve buna da bu Muhnkkak olan birşey varsa bir kaç kırttı; gürültüler, patır<iilar,.ayaklanan Işler içlıı tahsl^nt olmadu";ı. fakat geçen Galatasaray ihzarî sanıfına girecek öğtokrasiden gelme Pisistirat'dı. lar oldu. Nihayet, Arıstokratların teşv.k sefer vllSyetln Halk Partlslne ayrılan tah ateşli gencin Erzurum Müdafaai Hukurenci:srlo ikmale kalan talebeleri har.rÇıkan kargaşalıklarda halk kuvvetkunu teşkil etmeleri, komşu vilâyetler ve daveti üzerine o'acak îsparta Kralı sl^atı 100 bln llra yerlne 1Ot bln llra gö3lanz. Müşterek derslerln aylığı 10 Uraleri, üsîün geldi, halk temsilcisi olarak Kleomen, Atinanm iç işlerine el uzatti tererck »rtan bln llrayı Etıbba Odasına ve de dnhil efkârı umumiyeyi mukavemete dır. HÜSUS! <iersler dahi verilir. Pısistirat da iktidarı eline aldı. (Tihazırlamaları, şümullü bir halk harerlldlgl l?ah edllmlçtlr. ve İspartalıiarın yardımile, zorba (TiANTİKA EŞYANIZI rar.rzdiktatör) yani zorba oldu. ketini böj'lece uyandırmalan Gazl MusDün toplanan kongre ran) İdaresi devrildi. (İ.Ö. 510) Tirandeğer kıymetile satmak lstiyorsanu Solon Anayasasmı, geçerlikten kaldır lar da sürgüne gönderildi. Madenl Eşya Sanatkârlan Istlhlak Koo tafa Kemale bir hareket noktası hazırdı; Aristokratlari susturdu ve tam bir Öpatritler Aristokratlar, tspartah peratlflnm scnellk toplıntısı dün Emlnönü ladığıdır. Mustafa Kcrrıal Paşa işe başka = noktadan başlamayı hesablarına, tarihl Nüshasi 10 kuruştur. it?at altır.a aldı. ların yardımile, site idaresini eskisi gioi Halkevlnde yapılmi' uzun Eürei g'Jrllltülü tartışmalardan sonra yeni ldare heyetl şartlara, hattâ tesadüflere daha uygun «t o M. Türklye Hartc Ekonomi, sml. ceza kanunlarma üiş ellerine almaya kalkıştılar. «eçllmlştlr, bulabilirdi? O zaman millî hareket başAbone Şeraıtı ıçto jçm m&di; fazla olarak Soîonun görüşlerine, Halk tehlikeyi göriü; plütokrat arisBlr ayllK 8(X) Kl, 6,»; Ki. dsmokrasi ideal ve zihniyetine uygun tokratların manevraîarım isyanla karçı denilebilecek çabuk ve kes'n hamlelerle, ka bir yerden başlardı. Fakat bu gencMüessesesinirj yeni açtığı Üç aylıfc 8OO » 16;X) » yeni kanunlar yapü. Babalan harblerde ladı ve önledi. Şefleri Alkemenoid Klis demokrasi davasını başarile sonuna u lerin, bu halkın, onlarla gizli aşikâr işAltı aylık 15(X) » 2900 » birliği eden bu generallerin ve ordu EMANET Servisinin laştırdı. ölen çocukların hayat ve tahsilîerini ten Sitenin idaresini eline aldı. Senelik 2300 » 5400 » hizmetlerinden faydalanınız. Halk yığmları arLstokratlarm manev mensubıarının, Kars hududlarmda döhükumetin himayesine verdi. ticaret ve Klisten geniş bir anlayış ve ka%Tayışvüşen ve sımrın tamamlığını muhafazaDi k k a t (.") Bundan evvelki yazılar 2. 5, 9, 13; la; büyük bir cesaretle işe Solonun bı ralarına karşı koydular ve muvaffak ol ya çalışan çetelerin ve yarbay RawinGazetemlze çSoaerllen errak wt rnrütı raküğı noktadan başladı. Bir vuruşta dular. 18 haziran tarihli sarlanmızdadir. neşredllain •^lıtneslo ladc iltıcmaz da rekabet başladı Sehir haberleri Millî Mücadelede Erzurum Ekmekçiler arasınİİİIİHÜÜİÎİİİİMİİİÜİİÜ'liü.iiliİIÎIÜÜÎÜJliniiiÜMİIİİMIİlllllllll 23 Hazîran 1E46 Kurtuluş Savaşma Aid Mühim Bir Eser ü l l l ı f f llf İIIIÜIMIHIf [llIIIIIIIIIIIIIIIIIIfüffiIIlIIIIIIf IHIiriIIiIiIIIIII HEM NALINA MIHINA Çay fabrikası izede bir çay fabrikasının lemeli atıldı. Araya harb girmemiş olsaydı, jaş cay japraklarmdan kuru çay yapacak olsn bu fabrika çoktan kurulımış olacakfî. Fakat, memlekethı birçok liizumlu ve faydah teşebbüslerini geciktiren har';, çay fabrikasının da ancak, şimdi inşasına imkân vermiştir. Buede çay yetistirnîeğe 20 yıl önce başlanmıstı fakat, bu, önceleri bir tecrübe mahiyetinde idi. Memleketirnirin bn güzel bölgesinin İklimi çay yetistirmeğe çok müsaid nlduğu için, hükumet bn işe 1933 de önem vermişti. O yıl Rizede çay diMleıı arazi 212 buçuk dekardı. elde edHen çay mahsulü ise 30 kilodan ibarefli. Çay ziraati tedricen gelisti. 1945 le 21.300 dekarhk araziden 61,000 kilo çay elde edilmişti. Fabrikamn temelatma töreninde söylendiğıne göre bu scr.e 25.000 dekarhk araziye çay ekilmiştir. 1942 de alınan 7000 kilo çaya mukabil bu yıl 100 bin kilo çay istihsal edilecektir. Rizede çay ekilen arazi, sahil boyunca 60 kilometre uzunluğunda ve 20 kilomerre derinliğinde bir şerid teş. kil etmektedir. Yazan Âhmed Hamdi Tanpmar FRANSIZCA DEKORASYON CUMHURİYET Ataullah, odanm, helânın kime aid derdme ancak siz çahıslardan dinlediğim için yukarıda da olduğunu soracak vaziyette değildir. Tek re bulursunuz! Ne dediğim gibi hakikate olan nisbetini lifi derhal kabul ediyor ve oradaki ka yiyor. ne içiyor! tayin edemem, ama bu vak'anın olduğu bineye giriyor. İşini görüp çıktığı zamuhakkak. Oîsa olsa tafsilâtmda biraz Kendinden geçmis man oda sahibesi tombul madam Hoş olan Ataullah: mübalâğa olabilir. kin'in soyunmuş, kombinezonla kendiAtaullah Nuri. otele indikten bir kaq Zi ziftin pekini/ sini beklediğini görünce hem kapah kagün sonra, bir, iki dostu kendisini görigsin.. üys dı^arı ( pıya doğru yürür, hem de: meye gelmiş. Otelin müdürü olan zata fırlarken içeridekiler.< Ataullahı sıkıca tavsiye etmişler. Mu Affedersiniz madam, garson sok bir kâğıdm üstüne allimdir, profesördür, sairdir, edibdir, tu. Ben başka bir yere.. diye söylenir. bu yeni ilâcm: nüktedandır falan diye.. Müdür de bu lış anlamaym. Başka türlü göz koymuş. Yok lâzım affetmek, profesör! Çok son da susmuş. «Ziftin pekinin» tavsiyelere güvenerek Ataullahı otelde Biraz sabrederseniz snlarsmız. Fakat, garib kuşun yuvaşını Allah rica ederim (ve fransızca devam edeki ecnebi müşterilere prezante etmiş: Diye adını yazıyorlar. Kadm kocasına Otel siciline bakmadım ama eskidenyapar derler. Pazar günü öğleden sonra rek) bir kere beni.. | Profesör Ataüll?h... beri orada çahşanlar kadınm admı biAtaullahm barsaklarmda fena bir gev Ne söylüyorsunuz madam deli mi vakitsiz geldiği ve işini bozduğu için çıkışıj'or. Ataullah Nuri de garsonu çaşekük çocuğu odasına mıhlaraıs, Mıh siniz?. Bu isim yabancı dilîerde döne dolaşa: liyorlar. Benim ak'ımda pek kalmadı. Paşkin mi, Hoşkin mi şöyle bir şey. Za Yok efendim, deli değilim, fskat ğuıp: Bu kadarı garsona kâfi gelmiş. Doğ lamış değil, beş dakikada bir «oraya» Profesör Atilla olmuş. ten adm ne ehemmiyot1 var. İşte bu ka ru Madam Hoşkine: gitmeğe mecbur etmiş. Profesörün bu sizin bir kere beni.. Bu isterik karmın odasına beci r.e~ Anîatana bakılırsa Ataullah Nurin\n Ataullay da dört günlük misafirlik dın bir türlü çaresi bulunmaz sandığı derdi, herkesin bildiği gibi romatizma Madam. Öğrendim istediğinizi. Bu sık sık gidişinden şüphelenen garson: Madam ben kendi vazifelerimi ya den so, so. soktun be herif? Başka bu esnasmda, sonra belki de bir daha rast bir takim ağrıîardaa şikâyctçi, Hangi oteide keke... yok muydu?. veya artirizma gibi bir şey değilmış. profesör çok menşur bir doktordur. Geçmiş olsun beyefendi! Doktora pamıyorum, nerede kaldı... lamıyacağı adamlarm kendi adını doğru doktora gö^terse ilâcınm fajda etmediMchtelif zamanlarda kendini muayene Lâkin on beş bin lira mı, yirmi bin mi haber verelim mi? diye sormuş. Yok beyefendi! Affedersiniz, sizdsn Çok rica ederim, ne isterseniz.. veya eğTİ söylemiş olmalarında bir ğine kail. Kadınm kccası da bir ecneettırdiği doktorlar ona hormonlanm ne, vergi istemişler, o da kızmış dışar: Yok yolc. Galiba fazlaca yemiş yeAtaullah büsbütün zıvanadan çıkmış başka keke yok. Zaten o keke aramı>«önem» görmediğinden bu yanlışlığa bi. Felcmenkli mi, Danimarkah mt, o lakviye tavsiyesinde tulunmuşlar. Buna da hekimliic etmiyor. Ama odalarda ya dim.. Geçecek.. demiş, ama kısa ve sık halde türkçe bağırarak: yordu. Zatmıza kendisini muayene e t etmemiş, arkadaşlarının da taraflı bir adam. Haftada bir cumartesi neden lüzum gördüklerini sorduğu za aldırış parmış. seyahatine devam etmiş. Garson her Git Allah aşkına işine kadm.. diye tirmek Lstiyordu. bundan istifade ederek kendisini: man, hekimler bir süıü yeni nazariyegünleri geliyor, pazarları gidiyor. Bu Madam bu mahalde açıkgöz bir çocuk olacak bunu kapıya doğru giderken kapı birdenbire Atilla! diye çağıımalarını hoş gör tafsilâtı boşuna sanmavın. İleride bunun Ben muayeneden ne anlarım, ku, leri döküp saymaya başlamışlar. Hallumattan çok memfırsat bilip hemen madam Hoşkine koş açıhp içeri madam Hoskin'in vapuru ku, kuzum? müş. buîti Ataullahı tanıyan!ar onunun ne orisebebini anlayacaksınız. nun olmuş, garsona muş: kaçırmış olan kocası girmez mi?.. Fransızca söyler, felsefe, edebiyat, jinal adam olduğunu biürler. Böyle koç Aman beyefendi, nasıl olur? İstağiyi bir bahşiş verip sosyoloji konuşur bir adam olduğtından Madam, siz şu karşıki boş odaya Adam fransızca bağırıyor: yumurtası ve horoz ibiğinden yard'.rn furullah biz sizin doktor olduğunuzu AldıŞı 38 derece banyolarm verd'ği bu pazar akşamı kogeçiniz. Sizin odayı boş bıraktn, Ah, Hoşî. Bu ne manzara? Bu ap biliyoruz. isteyerek düzelmeyi bir türlü kendine otelin dar sosyetesinde çabucak yerini rehavetle bizim profe'ör A'.illânın sinir cası vapura gittikten Yah! Ma niçin efendim?. tal herif sana sarkmtüık mı ediyor? yediremiyen şair, bir müddet doktor bulmuş, itibar edilmeye başlanmış.. Ye leri yatişa dursun, Msdam Hoşkin gar sonra kendisini pro Ki kim haltetmiş onu? Profesörü sizin odaya Bokacağım. Kadın perişan: iarm ta%rsiyelerine mjkavemet etmişse ni gelenler, eskilerden «Profesör Atilla> sonlardan birine Profesör Atilla hak fesöre muayene et Sizin srkadaşınız, o zayıf çözlüklü de belki de manyatizma olarak. müşa yı devir alarak tanımışlar. Bu tanımalar kında sormuş: Siz de üstüne geleceksiniz. Yok Rişar, ben ona rica ettim, di bey.. Sayami Bey. tirmek için yardıhade ettiği mütezayid titizlik, uykusuz sırasında şişman, yarı ak. yarı sarı saçh Çok iyi, ben şimdi gidecem. Be ye cevab vermeğe çalışıyor. Bu profesor, doktor mudur? mını istemi?. Kim?. Siyami mi? luk ve daimî teheyyüoün nihayet bır bir madam, profesörün kim olduğunu nim kocam çamaşır toplayacam. Galiba doktormuş; AtauUah şaşkın.. Tam o sıra korku Evet, bendenize söyledi efendim, Profesör Atilla (yani Ataullah Nuri) çaresi bulunur zehabile doktdrların or merak edip bir kaç kişiye sormuî: Anlayıver rica ederim, demiş. Gerçekten vapura gitmiş olan koca nun da yardımile barsaklar tekrar aJarm kazanç vergisinden dolayı haniya dıMadam Hoskin'in oturcluğu çift yatakh, ta yaştan sonra her raünevvere tavsiye Profesör Atilla! demişler. Garson da Ataull.ıhın ij'i arkadp.^ı dituvnlotli odanın karşı ilerisinde müte smın eşyasını'beş dakikada topladıktan işareti verince Ataullah tekrar odadaki şarıda hekimlik etmiyormuşsunuz. Bu ettikleri bu acayib tedaviye başvurmağa Atilla isminin hayalindeki resmile ye Siyâmîye sormuş: vazı ve ucuz bir odadadır. Akşam sabah, sonra madam Hoşkin odasını boş bıra abdesthaneye dönüyor. Bu sefer iri yarı madam da meraklı. karar vermiş. Kimi kolay, kimi giiç karşısmdaki kara kuru adamm bir guna Beyefendi! Eu profesör arkadaşıöğle ikindi madamın odasınm önünden kıp gitmiş. Bu sırada Ataullah tekrar bir adam olan Holandalı kolundan çeO gün mahud sebeble odasından çıkbulunur bir sürü hap, şırmga, merhem, münasobetini keşfedemiyen kadmcağız, nız dnktor mudur? zaten geçiyor. Koridorun en tenha oldu kabineye gidiyor. Aksilik bu ya.. Ikisi kip türkçe soruyor: mıyan Ataullah ertesi gün Siyarr.iyi iik macundan sonra «sıhhî durum» unda bir. iki defa profesöıümüzün sohbetin Neden sordun cğlum? de meşgul. Gevşek barsak, meşguliyet Nereye gidiyor mısınız?. bir değışiklik olmadıjını, büâkis eski de bulunmuş. Aksilık bu ya! Bu soh Hnyır, b'r madam var da. Merak ğu saat, beş raddelerinde kenclisinden görüşünde ağzma geleni söylüyor, bir madamı muayene etmesi rica edilecek!. dinler mi? iZaten garsonun kapaSıği BurEÖayım. mösyö. Sonra anlaşı hafta kadar dargm duruyor, ondan son« den hürmet ettiği yaşlı başlı hanımlara, bet hep psikanaliz, ruh tedavisi, Freud etmiş. Galiba kendi?!nl gösterccek. tuval^tleri akşama kadar aeklese açılrız. Şimdi benim ba başka işim var. çimdi kem nazarla baktığım, agita nazariyeleri üzerine cereyan etmiş. Bi Doktordur ama burada hekimlık Kabul ederse ne âlâ etmezse yalvar, ra (profesör Atilla) herkesin aganim mıyacak) tion'unun, gerğinliğinin daha ziyade art zim şişman, sarışm tabiî bir şsyler an etmck istemiyor. Çok zorlam;<k lâzım. yakar olacaklar. Garson işi evvekten Diye elinden kurtulııp kenciini kapah bir şaka mevzuu olarak dolaşırken A Hay aksi şeytan: Ayol bu burarla, höcereye dar atar. O kendi derdils nx3 taullah Yalovadan ayrüıyor. Ayrılijoı tığmı gdrünce hepsini birden çöp tcr.e layamamiş ama profesörün «pek deri:ı> Neden beyefe^d:? Para kazanmık profesöre açar gibi olmuş, kesine atıp tedaviden vnrgeçmiş. On bir adam olduğuna iyice inanmış. U? istemez mi? Mszlam Hofkin sizinle sö'.üşmek başka ayak yolu yok mu? gull:en kadm almanca profesör Atillâ amma gei gel^iirn, hâlâ profesörün adı» dan bir müddet sonra nasıl olmuş bil telik gözlüklü, saçlaıı dağınık, lâfın taBunu bekleyen garson heınan madsm nın ne ş'.kilde ve ne maksadla odasına madam Hoşkinin odası ve araların lakl Beş bin Jira kızanc verg'si i=te istiyor beyefendı. Gıb\ lâf cdecek olmiyorum, Siyâmî onu Yalovaya gitme dma bakarak konu^an bır adam olmaHoşkinin odasını açıp: îeldığinl anlatır Ataullah işini gö'.üp macera tıpkı tarihî binalardaki efsane» mişler, itiraz etmiş. S:mdi dışarıda he muş.. Ataullah hid:'.etle: ye ikna etmiş, beraberce ge'.mişler. îşte sını, profesörlük şamna yakışır bularak Bııyjrun be> ciendi! Burada hu çı"'C?ırkeTi rieacı ikileFir. Bu sefer erhtk: ! ler gibi otsi müşterilerine anlatılıyor. Ki kimmts o Hoş. Haşkin? S^nin kimlik etmek istemiyor. Ama gizli ' lşin evveliyatı bu. Hikâyeyi üçürıcü şa ! Ataullaha iyice göz koymuç.. Ama yaru Çok rica ederim profesör, karımm i olarak odaâarda beki bakar. ! başka ij.ia yok mu? Diye çıkışmış, guı ÎUSÎ hc'.â var B. FELEiC Bunu bu sefer öğrendim. İçinde bir az tevatür de olsa hcşuma gitti, size nakledıyorum. Günahı, vebali bana anlatanlara aiddir. Bundan bir kaç yü evvel bizim şair ve edib dos^amuz Ataullah Nuri, kür yapmak için Yalova kaplıcalarına gelmiş. Doğru Termal otele inmiş. (Her halde o devirde Termal otelin fiatları bir mütevazı şaire ağır gşlmiyecek gibi imîş.) J PROFESÖR ATİLLA Yazan: Burhan Fetek

Bu sayıdan diğer sayfalar: