CUMHUi<İXEr 25 Haziran 1944 Haiıralar Fıkralar, Hikâyeler, Portreler... İHEM NALINA MİH1NA urlu sarı k : İsmaii Habih Sevük bütün memlekette şenlik tszahürlerl ya. pilıyordu. Kastamonuda da gece parlak Büyük Alman şamin olunabllece&inl Gazetelerdeki eski kalem denemeleTİm blr fener alayile binlerie kişilik bir ka. iri Goebhe, on sekigöstennelE İçin yaden birinde medresecilerin başlanna laballk halinde, önüenüzde davul zurna, zlnci asır Fıansız zılnııştır. Diger büsardıklarl bezi «nurlu sarık», «ke Vali konağına gittik. Vali Aüf Bey tefekkür ve lde tün eeerlerl de hep fen sarlk>, «alaca sarık>, «şeytan sarlk>. (şimdi İstanbuİ meb'usu Atıf Bayindir) olojisini temsil edenslyast ve içtlmal dastürbe sarlk», daha bilmem ne sarık di. kaplnın önünde görününce Hasan Fehlerin başında gelenvalan ve bunların ye renk renk ve çeşid çeşid tasniflere mi birdenbire «Vali beyefendi, halk Evvelki gece Kü;ük ÇK'tlik parkı gazi. lerden Voltaire ve Rousseau'daa bahse aydınlannda degll, Fransız kültürünün mücadelesini aksettlrlr. İnkılâb devrine tâbl tutan acayib bir yazl yaz:nlştım. O kendi hissiyatina tercüman olmak üzere nosunda cn beş kisinın iştirak ettiği bir derken «Voltaare'le bir dünya sonuna yayıldığı bütün • yerlerde gprülmüştür. tesadüf eden bu asırda mütefekkirler rada ve ondan sonra ne zaanan «nurlu sa. İsmail Habibin nutuk söylemesini isti. kavga olmuştur. Nezihi adıııda bir gene varır; Rousseau İle de blr dünja başlar» Hattâ Kant gibi dünyanın en agprbaşlı tabiatile daha çok aksiyonu gözetledlkrlk» diye düşünsem İlkönce gözümun yor, müsaadenizi rica ederiın» demesin beraberinde kariîji Rauf ve a;lesi ol. demlştl. Fil'nakika bu asır Fransası oto ve en büyük. filozofunu bile İlk temasta leri için Rousseau da bu lhtiyeclr. peönüne gelen sima Kastamonudaki İttihad mi? Ne halkln böyle bir isteği, ne beduğu halde Küjiut Çiftiik gazinosundan rite ve disiplini muhafaza eden din, son derece teshlr etmiş, bir müddet için şindedir. ve Terakkl «Kâtibi mes'ulü» dür. 1914 nim böyle bir istekten haberim var. O Realist v« pratik blr terbiye Roussaat bir buçukta çıktıkları sırada kapı. nıonarşi ve asaletin itibardan düşerek bütün mesalslni brraktırarak kendisini ylllnln İlk aylsrında o beldeye varip va. zaman a kadar sadece sinıftaki talebe. seau'dan ev\el elli senedenberl münada bekliyen bir taksıye binmek istemiş. ihtilâlcüık temayüllerinin gittikçe alev okutturmağa muvaffak olmuştur. zifeye başladlğımdan ancak üç beş hafta sinden başka hiç bir kahbalığa söz söyBu büyülc ve genlş tesirin başİKa sırn kaşa ediliyordu. Rousseau, olmak istelerdir. Şoför bunları götürmek isteme. lendiği bir zamana tesadüf ettiğinden geçmiştl ki bir gün meitebde bana lememiş toy bir mualliml böyle ve apanmiş ve bu esnada gelen bestekâr tam. hem eski bir devrin somunu, hem de yeni Rousseau'nun her hale ratmen çok sa diği çocuğu Emil'de düşünmek suretlle «muid» lerden blri, ehemmiyeüi blr ha sız bir emrivaki karşıslnda bulundurbir deıvrin başlangıcım alssettlrir. Bu mlml va son derecede hassas Te heye bu münakaşalarl canlandlrmağa muvafber getirenlere mahsus bir tavirla, «Sizi mâi. Ne yapacağimı şaşırarak donakel. burl Salâhaddin Fınarla beraberindeki iki kadmı otomo'jiline almak istemJş. an'anevî otorirelerm zayıflaması, daha canlı bir mütefekklr olniası ve buna göre fak oldu. Çünkü Emil'i aşk ve şevkle yeni gelen İttjhad ve Terakkl Kâtibi dığim bir anda kalabalığın davet ve İcon yedinci asırda üstünlügünü ilân eden, blr üslub ve telkin kudretinl halz olma yazmlştı. Tercümesi de böyle olmak lâmes'ulü Hasan Fehmi Efendi hazretleri bar mahiyetlnl alan alkişile, kuvvetli tir. Nezihi buna sinirıenmiş, şoförle Sa. lâhaddin Pınar ca mukabelede bulun. fakat dar hududlarda kalan akla iste sıdır. Hattâ o kadar ki lüs \e heyecan zlmdır ki hakikî klymet ve kuvvetl belli İatiyor> dedl. Yüzümün hoşnudsuzlukla bir dalganın itiverdiği bir kayık gibi, diğl gibi at oynatacak serbest bir mey larındakl değişmelerde büe blr fikir sis olçun. Çünkü bu glbî canh ve şahslyetli buruştuğunu görünce kulağima eğilerek kendimi Vali konağı kapısındaki mer muşUr, bu yihden başliyan kavga bir anda kızışmış ve gazinoııun bütün müs. dan bıratanıştı. Daha on yedinrt asrın teml uğrunda asla fedak&rlücta bulun eserler daha çok duyılmak İçin yazılflsıldlyor: «Aman efendim gelen zatın divenin basamağlnda go''düm. tahdemleri SalâhaJdin Pm?rla birlik. son yıllannda idi kl, akıl, kurulmuş bîr mıyarak bunlan olduğu gibi aksettlımsi dlklarlndan bir san'at titlzllğile mevkü validen daha mühim!» Yüzme bilmeden yüzmc: düaenin kilid taşını te^kll eden ve bu suretle şahslyetini adeta blr tablat edilmedlkçe özünü verır.ezler. te Nezihiye hücum ederek dövmeğe Sempatik hoca: imanı çökertmek, an'aneden dogmaş o kudretl halinde düpedüz yaşamaa vs İlk çlktığl zaman skandsl telâkki edlOn, on beş dakika hançeremin bütün başlamışlardır. Kuvveili bir gene olan Canımln slkllışı şundan olaoak. ge. kuvvetile bir şeyler bağirdim ama ne Nezihi on bsş kişitıin hücıımu karşısm. lan blr düzenin yerine ldeolojllertn genlş vermesl kendlaine karşı sağlam bfr Itl len ve yakllan bu eser, terbiyenin aklımlzla değil de çocuk mhuna göre vfelen, siyasî bir flrkanın siyasî bir mürr.es söylediğiml hiç bilmlyorum. Dönerken, da ilk anlarda Vendini biraz korumağa kurumlannı ikame etnıek teşebbiislerin mad ve sıcak bir sempati temin 6Üİ; ben kendini talebelerine ye edebi hâlâ hicab ve heyecan içuıde, kendislne muvaffak olmuşsa da neticede bir bayli de bulunmuştu. Her şey den çok aklın Bununla beraber insandan kaçan sosyete rilmesl tezini müdsfaa etmesl İtibarile mücerred hakikatlerini taklb ve san'atı hayatındakl nezaketlerl menfaat dalkabu vadldeki mesainln İlk ve yata vermiş toy bir muallim, aramlzda «Ayol, diyorum, böyle ?aka olur mu? dayak yemiştir. da bu haklkatlere rametmek kayjçısile vukluğunu bir karnaval oyunu gibi gö mükemmel blr örneğl olarak büyük bir münasebet yok. Odada kendisinl gör Madem ki böyle bir niyetin vardı bari Bu sırada y3ti;en polısler hâdtsenin düğüra zaman saşırakallyoruen. ben o giderken yolda olsur» ftöyliyeydin de blr daha feci bir *ekil almasını mâni ol. mücerred lfadeleri tavlandırırken llsanı ren serserilikle büyümüş bu mahcub şöhret almlştlr. Müellifin en çok sevdimüthiş İttihad ve Terakkinin kâtibi şeyler tasarllyaydım.» O gevrek gevrek muşlardır. Nezihi iin ıddiasına gdre. da adeta kurutmuş gibi oldu. Aklın â tabiat çocugıı bütün bu Igrencliklerln ği bu eser olacak ki onun yakllmas,ınmes'ulü diyince beybetli ve kerli ferli gülerek «Çok iyi oldu, çok İyi» diyor kavga esnasında sırtından çıkardığı ce. lemşümul ve bir olduğu zannile artık sebebini medenlyetln mülkiyetl yarata dan sonra esasen vehimli olan ruhu debir adamla karşılaşacağünl sanıyordum; ve üstelik bir de elaylı blr dua:« Hİta ket gazinonun blfesindp bulunmaş ve yalnız Fransızlara deÇil, bütün lnsan rak lhtlyacı aşan bir menfaat ihtirasım lillğe benzer bozukluklar g&stenreğe ve uyandınnış olmasında ve bu ytteden de yezılarında hezeyanl andıran eümleler halbuki karşimdaki adam: İnce sariklı, betin en müşkül tarafını işte bir anda cebindeki bir çaat ile altmış lira orta. lığa hltab etmek iddiasnnda idL Fransız edeblyat tarlhçllerl bu asn sadece blr hayat yerine lüks hayatı ha görülmeğe başlamıştır. çlk cübbell, narin boylu, kumral penk devirdin, bundan sonra yolun açık ol dan yok olmuşt'ir. Zabıta tahk'kat'n; Eserln tenkid edilecek noktaları yok tekl kırpık bıyiğlna verdiği sarıklllık sun!» Sahl benim ilk hitabetim apanjız tamamlamış ve bu enteresan daysk hâ. iki ayınrlar: 1715 ten 1750 ye ka klm kümasında görür. İlim ve san'a.tı, roedasını nafif ve sivri fakalına verdiği suya düşenin canhevlile bocallya bocall disesine aid Tah^ikat evrakı Müddeiu dar devam eden birinci devîrde yeni tc man ve tlyafcroyu da bu Igrenc hayatı değildir. Fakt bundan hemen İki asır frenk biçimlle silmiş, ince boynu kafa. ya yüzmesine benzedi. Şükür ki boğul mumiliğe verilmiştir. mayüner oldukça ltldal ve ihtiyatla te besledigl için mes'ul addeder. fster ki evvel yazılmlş olan bir eserln tenkid emedeniyet, o menhus lüka Iptüftsından. dilmemiş blr tarafı da kalmlş değildir. •lni tagıyamıyormus gibi yana bükiik; zahür eder. keskin ve yumuşak çlzglli munls yü En temiz meziyeüj 1750 den 1789 büyük lhtllâUne kadar mülkiyet ve menfaat hırsızlıklanndan Kendi zamanlnln kaynaş^n lhtlyaçlannı zünde altm çerçeveli gözlüğünün cam. olan şiddetll mücadele devrinde felsefl srynlarak saf ve tatoil temayüllerle ln kendi mlzacuıdan geçirerek ajîsettlren müellifin. ayrlca blr kusuru varsa bu Bu hltabet sürprizinden sonra busbüları arkasindan tatlı bir mlyoplukla ba. Mılll Korunma koatrolörlüğü tejkılâ. partlnln saldırmaları eski rejiml param sanca yükselsm, şöhlr ve sosyefte haykan mavi iki göz; emniyetll bir liman tüa farkina yardım, bu adam, hiç habe tx, büyük ve şümullü bir ihtikâr ve mal parça ederek ihtilâlcl zuıniyetl yaratir kl ranhklanna tablat sevglsl gallb ırelsin. mizaca fazlasile mfiğlub olmasıdır, de. glbl yüze gülen bu adama hemen lsını. rim olmadan, beni yugurup duruyor. kaçırma hâdisesinl meydanî çıkcimıs. bunlann arasındi en genlş ve derin İşte 1762 de yazdlğı ve Türkiye Yayin. nebllir. Fakat eserin canll ve hakikî Arabca ve farsçasile elde ettiği kuvveüi tır. Bu işin Mersmden başlayıp Istan. vermiştim. evlnln tercümesini neşrettiği Emil adll kıymeü de buradan geîmektedlr. Binatelklnleri Rousseau'nun yapmış olduğu şark kültürüne bir garb dili bilmediği bula kadar geldiâi va derece derece yir. LJtamşın kânt terblyeye dair olan eser. Rousseau'nun enaleyh bir terbiye eseri olduğu kadar görülür. romantik blr ruhun güzel blr tercümam halde devranın İcablarina gerilmls bir miden fazla manttUura firmasmı oîâ. Fransaz dlU, kültürü ve slyasetlnln Jıayat, tablat, cemiyet ve medeniyetten ohnak itibarile edebî bir klymeti ha. Ona yalnız lsınmadlm. Daha İlk gö anten halinde herşeyi sezsn hisli zekâkadar ettiği anlaşılmaktadır. İlk olarak btltün Avıupa ve Yakmşark aydınlann anladlğl, <feha doğrusu içtimaf hayatta izdlr. rüşüşte ondan utandlm bile. Meğer mek slnl ekllyerek hep içli bir hayatla yaiki büyük firmanın suçu tesbit edilmiş. da birincl plânda yaşadıgı bu asırda tabiî adamı yaşafenanin bir ütopi olmatebe kadar gelip beni görtnesinin sebebi şadığinı gördüğüm Hasan Fehminin «n tir. Bunlar yarm Millt dorunma Müd. Fransızlann kendilcrlla lnranlıgı blfbir ylp düşündüğü tarzda blr terbiye İle teProf. M. Şekib Tunc İsmail Bey kütübhanesinceki bir eserln çekindiği şey kendini meydana vurdeiumumiliğine verilecektir; lerine kanştırarak yekvücud bir şey gibi edebiyat> tarihimiz baklmlndan ehemmi mak, en baylldiğı şey de başkasını meymiidürlüğü görmelerl bir zorlama veya bir slyaset MünakalâJt Vekili şehrimize Taksim Belediye Gazinosun. yeti hakkmda tenvir edilmesini istemek dana çlkarmaktı. Hayatınin son devrin Kibrit fabrikası oyunu olmaktan ziyade kazandıkları nüİçinmiş. Benim değil İsmail Bey kütüb de, Maarif Vekâleti Kütübhaneler Mügeiiyor Büyükderedsıi kibrit fabrikası mü. da yeni bir revü başladı hanesinden, galiba o zaman, Candaroğul. dürü iken o ezelî feragatçiliğile «llne dürlüğü vekâletme inhisarlar Idaresi fuz ve dayandıkları akılcılıgın tabil blr Şirketi Hayriysnin satış mukavelesl. Taksim Belediye gazinosunda evvelki ları sülâlesinin bu son ve aydln kafah geçen her mühim vesikadan ve her ba Istanbul tamir atelyesi müdürü yükfek neticosl Wi. Bunda samiml oldukları kahüküradarı hakkında bile blr fikrkn kir hakikatten eli kalem t u \ n bir çok mühendıs Hayrullah Gürtan tayin cîun. dar da havada uçuyor ve uçtukça da nin imzalanması için Münakalât Vekili akşamdan itibaren zengin blr revü başyoktu. Hem haftalardanberi ben Kasta şöhretleri birteviye haberdar etmfği muştur. Kibrıt fabriKaiının eski müdürü uçanca hareketlere kapılıyor ve niha Ali Fuat Cebesoyun pazartesi günü lamıştır. Güzlde ecnebi artlstîerden müşehrimize gelmesi bekîeıımaktedir. Mu. teşekkil olan revü heycti, seyircilere Pamonuda bulunduğum ve o geleli ancak kendlne daimî blr zevk edlraT.esi, onun Besim İnhisarlar Vekâleti müşaviri cl yet Napoleon'u doğurmuş oluyorlardı. 1712 de Genevede doğan ve 1778 de kavelenin imzalaıımasıru müteakıb §ir. ri5in ve Holivudun bir çok hu?usiyetleribir İki gün olduğu halde; daiıa fenasl hakikaten bütün meziyetleri üstünde en muştur. : ölen Rousseau'nun bütün eserleri Ftan keti Hayriye tamamen Den zycJl?nna nl, danslannı, karakterlerinl gösbermekben bir edebiyat Hiuallimi ve o bir ftr temiz meziyetiydi. Kibrit fabrikasmıa yeni müdürü A. geçmiş bulunacaic \i ancak o zaman te, halka, iki saate yakın blr müddetle sanın bu asırdaki lnkılâbcı tgmayüllerika adamı Iken... Hemen o akşamdan Divanı harbde şebadtett merikada yüksek n'.ühendislik tahsil çok eflencell ve zevkii blr vakit geçirtne önder «ayılaibiîecek b& otorite ka Denizyolları forstuıu taşıyjbUecektir. İtibaren Kastamonu tarihi hakkında saKastamonu Kâtibi mes'ullüğünden ay etmiş, kıymetll genclerimizdendir. Sim. zanmış olmakla temayüz eder; fakat aHissedarlarm bazılarma temettü his. mekte ve seyircilerln büyüfe takdirlerln: ğa sola başvurup kitablar karistırıyodiye kadar birçok fabrikasyon Işlerinl kazanmaktadır. rum. cTetebbu» veya cetüd» denen çeye rllınca sarlğa ve cübbeye, Umumî Harb muvaffakiyetle idare etmiş'ir. Scm va. kılcılık an'anesinden gelen bir zlhni selerl verilmemiştir. Bunun sebebi, {ir. ilk başlaylşim, neden sonra oranin ga den sonra «cemlyet» İQ ortadan kalk zifesinde de muvıffai olır.asını dileriz yetle biiıün tnsanlıgı temsil etmek da kete borcları olanların, borcları bu Kara Fatmaya yardım için vasını da taşıdığı ve bu Inancla yazıldık temettülerden Uhsil edilmektediı. Bir zetelerinde «Mazide Kastamonu» diye masile de siyasete veda eden Hasan Beyoğlu Halkevi, Milli Mücadele uzun uzun tefrikalı yazllarlm (lkacak. Fehmiyi mütareke devrinia kara gün Mithatpaşa Kız Enstitüsünün lan ve fazla olarak çok heyecanlı ve tel hisse senede iki buçuk lira temettü ge. kahramanlarınian Kara Fatmaya yar. lerinde Bekirağa bölüğüne hapsedilınlş tirmektedir. kiııli bir hitabet dUile bezendiklert İçin Oooh, ilk görüşüşte beni o tarzda utan. sergisi açıldı gördüm. Venlzelos taarruzunda Balıkesir ayni aamanda Fransız edebiyat ve kül Mahkemeye verilen bir tacîr dım için bir miisamera hazırlamaktsdır dlrlsı nekadar İyi olmuş. Üsküdarda Mithatpaşa Kız Enstitüsü. türile beslenmiş olan bütün AiTupa ve ve Bursanın sukutundan sonra denlz yoKurtıduşun tek yolu: , Sultanhamamında 15 numarada ma. lile İneboludan Anadoluya geçmek İçin nün 1943.44 ders yılı çal'şır.alarma aid Yakııışark aydınlarını da şlddetle teshlr Teşekkür sergisi dün Maarif Müdürü Vtdrd Fı. etmistir. Bizim Rousseau ile olan alâka nifaturacı Naim elbiselik Ingıliz kumaş. Kendi kendime «nurlu sarlk. admı İstanbulda kaldığlm muvakkat zaman Müptelâ olduğum rahatsızlıktan beni larmı satışa arzdan imtin* ettigmdtn taktığım dostumu düşünerek, bu İttihad zarfında Bekirağa bölüğünde slk sık zi ratlı terafmdan açılmıştır. Elbise ve mız dahi bugünkü nesillerle değil, Tanen kısa zamar.rla mııh?kltak bir ölüm. tuvalet, çocuk bakımı, şapka, res;m. zimatı müteakıb başlamıştır. Başta muh Vilâyet mürakabe heyetince Mılll Kc. den kurtaran bssta Erenköy sanatcryo. cilar yaman adam diyordum, Kastamonu yaretine giderdim. On »eneye mahkum runma mahkemesiae verilmiştir. gibi mutaasslb tanınmış bir muhite o olan ve iki senedir mahpus yaşiyan ffr nakış, ev ideresi ve yemek atelyelerin. terem Baltacıoğlu İsmail îîakkı olmak mu Başhekiml muhîerem doktor Sey. nun gibi blr sarıkhyi göndermişler. Ce kadaşımin Birinci Divanıharbde tekrar den müteşekkil sergiâe öğretmen Sabiha üz«re terbiye vadiândeki orijinalliğine 332 1916 senesinde kıt'aya feddin Köksal ile mütehassıs doktjr miyetin bu siyasetinde şahsî bir kanaati muhakemesl olacak. Hatıra defterlmde, Somer'in modelleriie, Müzeyyen Gültop. hayran olanlann yanında üslubupa, yaŞinasi Tunalıgil, Sabahaddin Ağlarcı çıkan subaylara min lağlamlaştığını da görerek sevin 3 ikincikânun 1921 tarihlle Harbiye Ne rağm boyalı Arrerikar.dan çamaş'rları rattîğı romanrik hassasiyete, özendiği ve asistan Abdurrahim , Mümtaz'a ve Askerî liselerdffn 332,1916 senesinde kıymetli jardtiılarını esirgemiyen baş mekteyim; Bizler, nafile, dilimlzle kuş zaretintn «Dlvaniharb bekleme odası> n ve Binnaz önan'ın nakışları büyük a. tablî ve sade hayata. ekseriyete öayanan tutsak bu halka inandiramiyoruz. Hal da yazılmış sahifeden bir iki aatır allyo lâka toplamış'.ır. bir halk Mklmlyetlnin temin edilmcjl kıt'aya çıkan subj>Ur 1 temmıızda A. hemşire, hemşirelere teşekkür VÎ min. Bu güzel sergiyi hazırlıyan değerli hususundakl slyasî ve lçtlmal flkir mfl nadoluhisarmda 28 incl yıllarmı kendi netlerimi arzederim. buki kütle blr İki ayetle bir" iki haddsln rumi «Hâsan Fehmiye şehadet için Blarkasmdan konusan sarıkliya, onun de rlnci Divanlharbe geldim. Bekleme oda müdire Baj'an Mnzafferle öğretmen ve cadelelerine meclub olanlar vardır. Bu aralarmda kutlıyacak'ard:r. Bu sınıftsn Telsiz telgraf memurlarından düleri n« olursa olsun, pekâlâ İnaniyor. sindayim. îçlmde ivezsız bir lylliğe va talebeleri tebrik edîriz. havranlık ve meclublyet yalnız Tiirk olanların gelmeleri rica edilmektedir. Meliha Kublay Bu kanaatledlr kl o devrin en hayiriı sıta olmaktan doğan derln bir zevk var. adamı olarak Şeyhülislâm Hayrl Efen. İnşallah yapacağlm şehadet yalnız onu Tenhahk yerde diyl görüyordum. O ki medreseleri as ve beni değU adaletln de yüzünü güldüyazlığa gidenlerin rileştiriyordu, o ki artık medresede oku recektir.» Nihayet bir kaç defa muha. hoşlandığı ve çekinyanlarin kafalarinı da müsbet ilimlerle kemeden sonra 8 şubatta beraet etti. Adiği iki şey vardır: dolduracaktl. Kütleye inandırmsnin ve nadoluya beraber geçeceğiz, Komşusuna gidip okütleyi aydinlatmanın tek yolu: Münev İki Hasan Fehıni: lan biteni öğrenir. ver sank yetiştirmek, Onlann dedikodulaBu şehadetler ve muhakemeîer esnaSanğın sörprizi: nnı, ev içi lakırdısrnda hissettim. Galiba onun mahkumllannı işitir, vakit yetind« ötekl Hasan Fehmi ile İsim ka. Bir gün bizim sariklı dosta bütün bu geçer. Hoşlandıgı hisleriml bütün bir kalb samimiyetile rlçmasinln da dahll olmuş. Evet, İttihad budur. VB Terakkl Cemiyetinin bir de kırmizı olduğu gibi açarlten ondaa öyle bir ce. Mühendisin evinde Kadm feryadlan Beklenen doktor Tehlike yok Çekindiğine gellnvab aldlzn ki... «Siz ne yapiyorsunuz, sakallı başka bir Hasan Fehmisi \ardl. O da ssrlkhydl, o da bizimki gibi cemi ce; o da .komşusumm ayni maksadla ziya? Bu mevsimde sünnet olur mu? Büyükhanım delilerden bahsediyor! dedi, sariğın ellnde hiç bir şeye yaraınaz, küflenmiş, eski bilglden başka bir yetin kâtiblik vazifesindeydi. Hem vazi yarete gelmesi, iş üzerinde ev dagdağa(Bahçnana bağırdı) Hasan! Bejefenbiraz sonra evin büıük hanımı olduğu şey yoktur; onun eline asrî fiklrlerin si fe, hem sarık, hem isim İtibarile olan sı üzerinde onu yakalamasidır. Bunun bu üçüzlü eyniyete rağmen ikisi neka lklsinden de kaçmmak kabü değildir. diyi çaınm altına al. Efendim, şimdi ge. anla^ılan bir kadın başında örtüsü, sırlâhinı vererek düşrr.anınizl kendi elinizdar birbirinden ayrl insanlardl. Bizimki Fakat akıllıcası evde durmayıp fırla liyorum. Bizim küçük yavruya blr ufak tında maşlahiie bahçeye çıktı. Ben ayağa le mi kuwetlendireceksinlz?> Ve Şey. ameliyat yaptıracagız da doktpr bekliyokalktım. hülislâm Hayri Efendinİn kibarhğım, nekadar çekingen İse oteki o kadar atıl maktır. Ben de dün Hafız Beylerin e\1ne ta ruz. Bendeniz de şimdi geUyorum. Otur oğlum otur. Tanıyamadim. zekâsını, hele ittihadclllktaki karakteri gan, bu nekadar feragate gömülü ise o, o Bu nrada içeriden kadın seslerl: Efendim! Bendeniz şu karşıkl üstü nin yüksekliğini salâhiyetli bir vukufla kadar cerbezeli, bu nekadar iç hayatİB şındı&ı eöylenen yeni komşuları zlyarete lümle netlcelendiğinl bllirlm d e Vah yavrum vah! Vah evlftdım vah! anlattıktan sonra ilâve etti: cBütün bu yaşıyorsa o, o kadar dlş hayata bağll. gitmek Jstedim. Önümden geçerlerken endişeU gözle demirll köşkten gellyorum. Ben geri dönmek lstedim: Yola düştüm. Çünkü Hafız Beyin evi Haa! Gazetecinln köşkü. 8iz onun meziyetlerile beraber medreseleri ıslaha İkisi de Allahin rahmetlnde olan bu İki rile bana bakarak: kalktığlndan dolayl bu memlekete en Hasan Fehmiden kırmlzl sakallınin sa bizden en az beş daklkalık yoldur. Şimdi Aman beyefendi! Habersiz geldlm. Toramanı sünnet ettiriyorua da... nesisiniz? •büyük fenallğı Şeyhülisîân Hayri Efen kar taraflan isim yanlışlığile bizim Ha müteahhidlik eden bir eski mühendis Münasebetsizlik oldu. Küçüğe amejiyat Beyefendi onu lutfedecekler. Ben onun kendisiyim efendim. di yaplyor!» Ne bileyim ben, medre=enin san Fehmiye çöker ve gene galiba bi tutmuş. Vapurda tanıfctılar. Tatlı bir a yapıldı&ıru bilseyd&n, gelmezdim. Yaa! Hoş geldiniz evlâdım. Kehve Bana müsaade edln de! ne olduğunu meğer medresenin içinden zimkine gelecek nimetlerde talihin cil dam. Yani adamcağızın terinl yalayıp Yok efendim! Mühim bir şey değil; Yok efendim! Nasıl olur. Şimdi şer getirdiler mi?.. Hasaaan! Bana suradan vesi, ilim karışmaslndan ötekine mal yetişen biliyormuş. bir koltuk getir.. tadına bakmadım ama konuşması, hali fakat ne de olsa daha küçük de acıyoruz. bet lçecegiz. olurdu! Gazeteciliğe başlayış: tavn öyle görünüyor, hani adamın kar Bir dakika istirahat buyurun. Hassaaan! İçeride gülüşmeler, vah vahlar falan Allah Allah. Hiç Çankayadaki s^hne: şısında Barbaros heykell gibi durmuyor. Beyefendiye blr kahve pişirsinler. Söyle devam ederkan oüyük hsnım anlattı: böyle bir mevsimde. «İttihad ve Terakki Cemiyeti» nin Beklerim. Bize de teşrif edin! Kö kalfaya benim kahveden olsun. Evlâdım, nasıl söyliyeyim. Deliler Atatürkle 1923 martlnda Adana seyasabahleyin sünnet o. «Köroğlu» isimli haftahk bir siyasî gaiçinde kaldım.. (Toraman) ı sünnet et. hatini yaptlktan sonra Çankaya köşkün. yünüze yeni geldlk. Komşuları tanımıHasanın altıma sttrdügü kamış san lur mu? Ne dezetesi çıilyor. Eskiden, Köroğlıınun yoruz. dedi idi. tirmeğe kalktıiar.. Daha pek küçük. dalyeye oturduktan bir dakika sonra ka nir! Herkesin kendlmemeketi olan Bolu, Kastomntı vilâyeti de, .Hakimiyeti mİUİye medresesi» İçin Parmaklıklı kapıdan köşkün bahçeslne lın sesli bir çoban köpeğinin havladıgıııı ne göre bir düşüncesi eçen sahneyi ve orada Hasan Fehmi Kaç yaşında efendim? nin bir sancağıydı, ve Köroğlu ceberutnin vaktile Kastamonuda iken roedrese girdiğun zaman saat on buçuğa geli Vttlm. Kapı önünde bir otomobil durdu. var. Bizim bildlğl Üç aylik... lara meydan okuyan bir halk bahadlrı ler hakkında bana söyledik.erini «Ata yordu. Aman hanunefendi, pek yavru.. Elinde küçük blr çanta olan şişmanca bir miz sünnet mevsımi telâkki edildiği için gazeteye o İsim türk için. kitabmda bir kaç sahifelik Mozalak blr bahçnan çırağı sordu: adam indi. Bahçıvan ona da seyirtti. U agu'stostur. Böyle şeyi de hiç seymem. Hiç böyle şey olur mu?. îslâmlîrda böy. verilmiş. Hasan Fehmi geldikten sonra (S: 5456) yazı İle anlattım. O yazıian Küni istiyorsun? zaktan Iştlyorum. Adam sordu: Şimdi çocuk bağiracak. İşhı tıthafı, ne le sey işitmedim. Yahudilar yedi günlük onun kalemüe durgunluktan silkinerek buraya en son cümleleri alıyorum. (Ha Beyefendi burada mı? hokkabaz, ne kukla, ne çalgı, ne cagnak. iken sünnet ederlermiş. Bendeniz, affe. Hafız Beyin köşkü burası mı? canlanmağa başliyan gazete için bir gün san Fehminin yukarıda «Sariğın sürpri İçeride. Köpeğe mukayyed ol. Salar. Doktor lçerl girince blr kaç kadın sesi dersiniz, on yaşımda.. bana «Ben teftişe çlklyomm, gazeteyi Evet beyim! Slz doktor musunuz? zi> fıkrasinda geçen sözlerini nakilden Sen benimle gel bakayım. Hadi beO değil, evlâdım,. Toraman bizim birden işiyldl: gelecek hafta sen çlkar, dedi. İmzasiz sonra) «Sözümü bitirince Gazi sustu. Evet, e\etl Haber ver bakayım. yefendiye haber ver. «lnci> nin yavrusu. bir şeyler yazıp yazdlklarıml ylrta mlr Şefin karar vermiş göründüğü blr fikre Bahçıvan bağırmağa başladı. Aman beyefendi! Yavrumue size İstemiyerek önüme düştü. Kapıya Torununuz muT. ta ve güç belâ gazeteyi çlkardim. Ge karşl fazla mı İleri gitmiştim. Fakat o Doktor geldi, doktor! emanet. Ölürse bir daha teselli bulamam. Aaa! Ayol kedi yavrusu kedi.. To. lince «Neye imzanı atmlyorsun? İr.zasız gözlerlni herkesin üzerinde gezdirdikten yaklaştığımız zaman bağırdı: tçeriden vaveyl&lar... Ne adamlar var yahu! SUnnet olurken runum olur mu?.. Beyefendiyl birl istiyl! yazlyj insan gelişi güzel yazar» dedi, eT sonra şu üç kelimeyi söyledi: « Çocu Ah evlâdıum.. Canımın İçi. de ölünür mü? Yaa! Ee, bu telâş falan hep? İçeriden blr kadın sesi: tesi hafta imzalı yazılanmla cikan gaze ğun hakkı var.> Daha o zaman anladım, Pantolon özerlne pijamanm ceketini Kahve geldl, ben onu lçerken İçeride Beklesin biraz. Şimdi gelemez. (To giymiş olan bey ,kapıdan fırladı. Hem«n kâh boğuk, kah çatlak sesler: Evet! Kedlyi hadım ettirdiler.. teyi çok beğenmiş görünen kâtibi mes medreseler sizin de başlnıza gelecek ul ondan sonra gazetenin başmuharirlî var.» O mükâlemeden blr sene sonra, raman) a ameliyat yapılacak. Kümesin doktonın koluna girdl. Büyürmüş, güzel olurmuş, diye. Bu ev. Doktorun acak su istemesl falan fllftn, ğini de çimdi bu satlrlari yazara yük 1924 martlnda, «Tevhidi tedrisat» kanu önünde otursun. de çapkın erkek yaşatmıyacaklar.. Al. Buyurun beyefendi! Çabuk, olur de on dakika geçti geçmedl, blr feryad: Güzel karşılayı?. Bahçıvan üsteledi. letti. Haberim olmadan gazeteci olmuş nile medreselerln başina gelecek olan ğll ml? Acaba canı yanar mı? Uyuştür MUjde! Anno anne müjde.. Oldu lah saklasın. Herkes bunlar gibi dü. Kümesin önünde oturacak adama mıyacak mısınız? İnşallah bir tehlike tura. şünse idi, şimdi hanginiz dünyada o. geldi. Nurlu sarlk, kefen sarlğm gidişin. bittl. benzemiyl! Biikreş zafsrinin renliğinde; lurdunuz.. de senin de rolün var. Ruhun hep nur yoktur ya! Bağırtılar... Ben güldüm. O sırada birinci kat penBen gülümsiycrek cevab verdim. içinde yüzsün, aziz dostum Hasan Fehmi Ne münasebet efendim! İki daki Oh! Geçmiş olsun evlâdım, geçmiş EvveLki Cihan Harbinde Bükreş zapceresinden bizim komşu baktı: Ama kedüer için pek rahaüıı" Turgal, sen sahiden bir azizdln. olsun. Allah hepinlze akıl fiklrler versln. tedildiği zaman o harekete bizim de Aman beyefendi! Affedersiniz. Ço kalık 19. Hoppala! By da, ne blçlm dua! Ve hanunefendi! îsabet etmlşle». >lr ameliyatın öİMnail Habib SEVÜK mühim bir kolordumuz Iştirak ettiği İ$in Bir ziyaret: Küçük Çiftlik gazinosun da miişteri ile garsonlar birbirlerine girdiler JeanJacques 15 kişi arasında büyük bir kavga Rousseau ve Emil Yazan: Izlanda ve Türk denâzcüerî J Prof. M. Şekib Tunc on ffünlerde, yeni bir cumhuriyet doğdu; İzlanda Camhurlyeti. Ba küçük cumhuriyetl dünyaya getiren 1939 eylulündenberi darmadan ölunı saçan harbdir. 1381 den yani 563 yıldanberl Danimarka Kralının idaresinl k?.bul etmiş olan İzlanda, 1940 ta Danimarka, Alman işgali Altına girdikten \c Müttefikler adaya asker çıtardıktan tonra tam istiklâlinl İlân etmiştir. Taın dlyonu, çünkü İzlanda, 1918 denberi müstakildi amma gene Danimarka Kralına tâbidi. üç sene e.wel verilen aynlma kararı, 17 haıiran 1944 günü, Islanda Cumhuriyetinln resmen teşekkülü İle n e . ticelenmiştir. İılanda aâas, şimal Bnı Okyaonsnnda Te yüz ölçüsü 102,846 kilometro karedlr. Ntifnsu da 100,000 kadardır. Ada, Amerikadan Rusyaya giden şimal deniz yolu üzerinde oldnğu içln, ba harbde sevknlceyş bakımından mtihim blr hava denlz üssü olarak Müttefiklere büyük faydalar temin etmiştir. Bir gazeteci arkadaş, Izlandamn lstiklâlini ilân etmesinden bahsederken şöyle diyor: «Türkiye İle İzlanda, Avruparun. birbirlne en uzak İki noktandır. Bununla beraber Türk korsanlannın, 16 ncı asırda, san saçlı kadın avı için, İzlandaya yaptıklan İki baskın, İzlanda tarihinde çok yer tutmuş ve İzlandalılar arasmda Türklere karşı blr alâka uyandırmı§tı. İlâ...> 1942 eylulünde, Londrada Bahrlye Blrlnci Lordu Mr, AIexand£r'in Türk fazeteclleri «erefine verdifei »İTafettç, Türk korsanlannın sarışm kadın avlamak için, İzlandaya akınlar yaplıklan, söx arasın. da, cöylenmiştL O zaman Mr. AJeıandir, EJer, 16 ncı asirdakl İzlanda ka. dınlan da bugünküler kadar güzel idiseler, Türk korsanları boşuna zabımet çek. mişler, dlyerek Izlandalı sanşınlann ftizel olmadıklannı anlatmak istemlştL ı Tfirk levendlerl 16 ncı asrrda AkdenU zin ılık ve lâciverd rularından çıkarak Şimal Baz Okyannsunnn sogıık ve slsli snlarına kadar gitmişler, yanardaglan ve yerden fırlıyan sıcak snlarile meşhnr olan Balıkçılar adası tzlandaya taskınlar yapmışlar; aradan eslrler alıp getlrmlşlerdl. Denlzcilerlmlzln, bu kadar nzaklara gitmeleri, her halde yalnız gnzel veya çirkin sanşın kızlar avlamak için olmasa gerektir. O zamankl eemllerle 'yapıbnan çok tehtlkeli ve pek nznn olan ba seferlerde yeni memleketler ggrmek •• keşif, » hattâ fethetmek arzusunnn da hâkim oldağn mnhakkaktır. Yoksa daha frttıe] sanşın kızlar, daha yakın yerlerde daha bol olarak vardı. 1627 de Izlandayı vnran Tttrk levend» leri, Mnrad Rels isminde blr denizcinha kumandasmda bnlnnnyordn. Türk gt~ railcri evvelâ Danimarka kıyılatını, sonra da İziandanm cenub sablllerlni vnrmnşlar, çiftlikleri, kiliselerl yafma rt. mlşlcr, 800 esir alarak grerl dönraüşlerdlr. Cezayirc götürülen bn eslrlerden blr papas, »onradan knrtnlarak memleketlne dönmüş ve başından greçen macera,yı ya»v, mıştır. Onnn sergrtizeştl, 1852 de, Izlandanın merkezl Reykiyavik'te basılmıştır. 1636 da Danimarka hükumetl bn eslrlerden 37 kişl fldye vererek Cezayirdeki Türk leverdlerinin ellnden knrtarjnıştır. Şimal Bnz Okyanosunda, mükemmel aletlerile mücehheE olan bugünkü bfiyük ve süratü semilerle bOe seyahat etmek hayli mulıim bir meseledir. O Eajnankl Türk denizcilerinin küçük yelkenll vo kiirekli teknelerle bn uzak Okyannsa kadar gidip gelmeleri, onlarm denlzclUk kndretlerini söstermefce yeter. Siiyîik bir ihtikâr hâdisesi Y a vr ıııınıı mürüvveti Yazan: Burhan Felek Güzel sövlüyorsun evlâdım ama bir de kedlve sor bakalım, O esnada beyefendi bir sepetln İçinde pembe bir yastık üstüne yatrruş şura^ını burasını yalamakta olan bir teklr kedi getirdi.. İşte beyefendi! Bakınız Toramanı. mıza.. Ne güzel değil mi? Çok şükur. (Baytara dönerîk) beyefendi artık bir tehlike yoktur ya!. Adamcağız gülerek: Hayır efendim, ne münasebet!. Bi» küçük incision yaptık. Aman beyefsndl öyle söylemeyin,, Bakınız size anlatayım: , (Bahçıvana bagırarak) koj İçeriden beyefendilere şerbst getir... Aman beyLn,. Yook, cimaz vallahl! Tcramanın mürüvvetine jçeceğiz. (Baytara döne. rek) bakmız size anlatayırn efendim, Peder merhumun dostlsnndan Mısta Bey admda bir zatın oğ!u vardı.. Hayiazca bir şeydi.. Ne yapalım ne yapalım de. diler. O zaman taytar mektebine ver. dilerdi. Çocuk osudu, baytar oldu. Hâlâ Mısta Bsy oğluna lt'.mad etmezdi. Bir gün, hiç unutmam. Pederim merhum tıpkı bugünkü glbl bi' kedi yavıusunu Mısta Beyin oğlu . adı hatırımda idi ya! . hah Nuri Beye iğdiş ettirmok is. tedi.. Tesadüf bu 7S.J>lısta Bey de biz. de.. Nuri Bey cebinden bir keskin çakı çıkardı.. Kediyi de peder merhumıra çizmelerlnden blrinin lçine başaşağı soktu.. Hayvan biraz kımıldadı ama sesi çıkmadı.. Ameliyat beş dakika sür. dü, sürmedi.. Mısta Bey de oğlunun bu muvaffakıyetine hayran.. Biras tentür. diyod sürdükten sonra kediyi çizmeden çıkardık ve bahçeye gömdük.. Toraman hâlâ yalan'yor, baytarla ben gerbetimizl içiyorduıt... Müteshhid b e . yin ailesl düğün bayram içinde idüer. Bütün bu macerada büyük hanımı» sözü kıılağımda küpe kaldı.. Bu evde çapkı.ı sdam lstemiyorlar Acayib jey değil miî. B. FELEK