Şeiaretli bir geceUcuz piyangoda çıkan cevherler Baysn sayanlar Giimüş derenin adres'ı? Vakit bulup size ıbizim balo» dan bahsetmedim. Allah eksik etmesin, işten baş alamıyoruz ki!. Efendim, bizim bu seneki balo pek cüm büşlü oldu. O kadar cümbüşlü oldu ki lnsanın adeta bazan baloda olduğunu unutup bir sünnet düğününde mi, bir veliyme cemiyetinde mi yim gibi hulyaya bile düştüğü oldu. Balodaki bütün eğlenceleri size sayıp dökmeğe imkân yok. Yalnız bir ikisini yazayım: r Yazan: Burkan Feteh Sayan, soyan, sıyan, boyan, bayın. (Arkadaşına hitaben:) Câmî, benim fonetiğim bozuldu. Sen söyle! diye mikrofonu ona uzatır. Alır Cami: Bu salonun balonunda..~ Hoppala! Ne balonu?. Azzzim, ben balon demedim, dikkat et! Ben bu balonun sabunu, şey yani bizim Basın Bİnüğİnin toplandıŞair Necib Fazıl Kısakürek (Para) ğı şu adı aklıma gelmiyen çaü altmda hah, yakaladım... Tamam. Bu salona isimll piyesi hakkmda ortaya atılan idlutfen, merhameten, insyeten, mürüv dialara karşı, Tan gaze'esi sahib ve neşriyat müdürü Halil Lutfi, muharrir Refi Bir kere bir piyango vardı ki; insan veten... güimekten katılır. Katıldıktan sonra Mizah muharrirlerinin piri Vefik Hâ Csvad Ulunay ve Yaşar Çimen aleyhlerine bir dava açmıştır. yumuşar, tekrar gülüp katılır. mid bağırır: Necib Fazıl bu hususta blze şu sözleri Türkçe konuş azizim! Bu piyango ucuz bir piyango. Bir lira Ben türkçe de konuşurum, arab söylemiştir: ya bir tane. Bir iiradan ne oAir? Şimdi « Bu insanlar hakkmda dava açbir liraya bir kilo manda eti venniyor ca da. O benim bileceğim şey. Burada mağa karar verdim. Eğer mesele yalnız lar. Bir liraya ancak bir kilo Silivri yo bulunan soyan baylar.. Yayıkça bir ses Biz ticaret ettik, benim âciz şahsımı ihata etseydi, böyle ğurdu. Bedeli bu kadar ucuz olan pibir teşebbüse asla lüzum görmez ve hakyangoda hiç boş yok. Hepsi ao^u. ııeın estağfurullah. Kimseyi soymadık. larındaki hükmü, yalnız memleket müBu sefer de Ssfai kanşır: nelerle dolu bakıruz! Herşeyden evvel Bırak! Bana bırak! Dilimi ayar nevverlerinin vicdanından beklerdim. kitab, kitab, kitab. Neye dair mi diyeceksiniz? Hatırda mı kalıyor? İçinda öy ettim: Sayın baylar ve bayın saylar!. Fakat hâdise beni aşıyor ve fikir muîıile enteresan eserıer var ki! Meselâ: Şİmdİ hep bir ağızdan Dağ başını nıar timizin hangi ahlâk noktasına kadar alçaltılmak istediğini gösteriyor. Millî e(Tvleryemin babası kim?), (Diyojen han şını okuyacağız. Haydi bakalım. Yanrndaki meşhur (Kantatris) e sora debiyac kütübhanemize bir eser hediye gi berberde tıraş olurdu?), (Gübreeden Türk muharririni, bu şekilde iftiler), (Nasır ve İhtilâtları), (Viktor Hü rak: raların en çirkini karş;sında bırakmak; Makamı neydl go'mın sevdiği yemekler), (Raspolinde doğrudan dogruya eser vücude getirmek hüsnü ahlâk), (eski Şirketihayriye tari sultan? ve milll Türk edebiyat kütübhanesinî Uşşak! feleri), natamam bazı nadide eserler fa. zenginleştirmek cehdine bir tecavüzdür. Yooo! Hakarete lan. Ondan sonra aynaiar eıcnaim el Eğer doğru söyiüyorlarsa benim bu şerefkadar aynaiar, Istediğin zaman beğendi tahammül edemem. li kütübhansye lâyık olmadığım o vakit ğm yerde cebinden çıkar kendiru gör! Ben uşak değilim' meydana çıkacak; yalan söylüyorlarsa da Hayır! Makam. Ve nihayet bir yudumluk cüce likörler, onlann fikir muhit'.mizde barmdırılma Ne makamı, tamam yarım lira kıymeünde şarablar, ması lâzım örnekler oldugu belirecektir. çekerler, çorablar, şapka tüyleri, pire hangi makam. Be \V;>Vj ~ Bana Iftira edenler, ilk defa olarak tozları, pudralar, tımak boyaları, göz nim makamım.. dünkü Tan gazeteslnde bir vesika neşboyalan, firketeler, İplikler. Daha ne ol Sesler: Senin makarmn Cennet olsun İn retmiş bulunuyorlar. Bu vesikayı görür sun efendim! Kapan kapanaü Herk.Js gSrmez, Allahm bazı insanlan . hangi piyangoda talihine çıkan meselâ Radyo şallah.. Cami: gaflet noktasına kadar düşürdüğü bakılin markalı tenekeden mamul çizgi cet Safai kardeşlm! Bayanın tneramı... mından şaşırdım, kaldım. Keşke bu vevelini, yahud halis Japon kâğıdmdan ço Ben senin kardeşin değilim! Ben sikanm altında benim Imzam buluncuk yelpazesini alıp da piyango dairesi kimsenin kardeşi değilim! Ben kimse saydı... Veslkanın yanlış ve haksız tarafı ittihaz edilmiş olan asma katuı merdiveninden inerken etrafta bir neşe tufanı, nln kardeşi olmıya tenezzül etmem! sadece şudur Serlevhalan ve tefsirlerl... bir kahkaha şelâlesi coşuyordu ki sor Ben kardeşsiz, eşsiz (birdenbire ebafa mayın! Pek eğlenceli bir şeydi. Daıisı hitaben) hep birden bir, İki, üç, üç bu Blzzat muanzımm neşrettifel ves'kaçuk.. lar, ikl eser arasındakl kat'î alâkasızhğı dostlar başına! Sehir = ÜNÜN MEVZUU haberleri Yeni Amerikan Sahneden mahkemeye ordusu «Para» piyesi müellifi de nihayet Adliyeye baş vurdu Amerikarun karada, havada, denizde silâhlanmak için, milyarlar sarfettiğine dair ha berler, birbirini kovalıyor. Bu milyar yağmuru sayesinde Amerikan ordusunun harb bitıneden muhtac olacağı 20 milyon askerin yetiştirileceği bildiriliyor. Asker toplama servisi direktörü, ordu mevcudunun 1942 senesi bitmeden evvel 2 milyondan fazla artacağını tahmin etmektedir. *** CUMHURİYET 8 Mart 1942 IHEM NALINA MIHINA Yarım saat içinde Abidin Amerika geçen Büyük Harbe girmeden evvel 152,000 mevcudlu, fakat tumen halinde teşkilâtlanmamış 152,000 mevcudlu bir muvazzaf ordu ile 100,000 kişilik bir millî muhafızlar ordusuna sahibdi. 1916 da muvazzaf orduyu 300,0(10, miilî muhafızları 400,000 kişiye çıkaran bir kanun kabul edildi. Amerika harbe girdikten sonra 1917 mayısında bir millî ordu teşkili kararlaştı. 9 milyon kişi askerlik kütüklerine yazıldı ve 3.600,000 kışi silâh altma çağmldı. Önce 42, birinciteşrir.de İse 93 tümen teşkili takarrür etti. Tümenler 27,000 kişi olduğundan 3 milyon kişilik bir ordu kurulacaktı. 26 haziran 1917 de 1 inci tümenin ilk kafilesi Fransaya geldi. Harbin sonuna kadar, Avrupaya, 2,077,123 kişi taşmdı. Bu kütleden Fransada 31 tümen teşekkül etmişti. Tümenlerin muharib mevcudu 1,109.200 kişi tutuyordu. Fakat yalnız 22 tümen ateşe girdi. Takriben 600.000 muharib tutan bu kuvvetler 160,000 zayiat verdiler. Harb bittiği zaman, 1917 nisanından 1918 ik:nciteşrinine kadar Amerikadakilerle beraber 3,483,444 kişi seferber edilmişti. *** Amerika, geçen Büyük Harbden sonra mecburî askerlik hizmetini ilga etmişti ve Amerikan ordusu harbden evvel, «muvazzaf ordu», cmillî muhafızlar» ve «teşkilâtlandırılmış ihtiyatlar» diye üç kısma ayrılmıştı: 1 Muvazzaf ordu ki Amerika da buna «muntazam ordu» denilir 3 piyade, 1 süvari tümeninden mürekkebdi; fakat bu tümenlerin hiç biri tam teşkilitlı değildi. 2 Millî muhafızlar, 18 piyade ve 4 süvari tümeninden mürekkebdi; fakat bu tümenler tam teşkilâtb. dcğiüerdi. 3 Teşkilâtlandırılmış ihtiyatlar, bizim eski ıedif teşkilâtımıza benziyordu. Yalnız yedek subaylardan ve mütehassıslardan mürekkeb bir subay kadroları vardı. Bunlardan başka biri Havay adalarında, diğeri Filipin takımadalarmda olmak üzere, gene eksik teşkilâtlı iki muvazzaf tümen daha vardı. 1937 de silâh altındaki ordunun mevcudu 14,368 subay ve 180,153 erdi. Bu muhtelif ordulann 1937 deki mevcudları şöyle idi: Subay Er Muvazzaf ordu: 14,963 134,993 Millî muhafızlar: 14.110 173,051 İhtiyatlar: 3.189 108,267 Umumî yekun: 483,573 subay ve er. Hava ordusunun mevcudu da ayrıca 18,742 kişi tutuyordu. Deniz ordusu, 1939 da bütün ihtiyatlarile ve sahil muhafızlarile beraber 206,000 kişiydi. Fakat 1940 ta artık hazırlanmağa başlıyan Amerikanm muvazzaf ordusu, 1940 m ilk aylarında 13.315 subay, 227.500 er ve 6,390 yerli askerden mürekkeb olmak üzere 250,000 kişiye yakleşmıştı. Millî muhafızlann mevcudu da 251,000 kişiyi bulmuştu. Bcylece 1D40 ın ilk aylannda muhtelif kara ordularınm umumî mevcudu 600 bin kişiyi geçmişti. 1940 sonbaharında, Amerika, mecburî askerlik hizmetini kabul etti ve İG ü k teşrin 1940 günü 2135 yaşları arasmda 16 buçuk milyon kişi askerlik dairelerinin kâtükîerine yazıldı. Muvazzaf ordu mevcudunun 1941 ilkbaharında 1 milyon kişiye çıkarılması kararlaştınldı. Amerika harbe girmeden biraz önce bir Arnerikan mecmuası ordu birlikleri ve mevcudu hakkmda şu malumatı vermişti: 1940 mayısında: 5 piyade tümeni, 1 süvari tümeni. zırhlı tümen yok: 13.500 eubay, 230,000 er, 1941 mayısında: 27 piyade tümeni, biri teşekkül halinde 2 süvari tümeni. ik'si Diğer bir eğlence numarası da «ba6in. ın en kuvvetli muharrirlerinden iki zaun balomuzda birdenbire tertib ettiği müsamere olmuştur. Piyasamn maruf muharrirlerinden olan ve birisi sol diğeri sağ elile yazan bu iki muharrir müşterek bir şetaretle kolkola salon:la gezmişler, şarkılar okumuşlar, monologlar demişlerdir. Meslek hayatmda her ne pahasına olursa olsun durmadan yazan, azan ve birbirinin kuyusunu kazan bu iki muharriri hep tanırsınız. Sol elile yazana Cami diyelim, arkadaşma da Safai. Hayatta birbirini dairr.a tersliyen, birinin ak dediğine öteki mutlaka kara diyen bu iki tezad. balonun son demlerine doğru aslan sütünün fcirlsştirici tesiıile pürşetaret kolkola ortaya çıkmış, Safai mikrofona geçmiş: Bayın sayanlar! Cami Olmadı üstad! Bayan sayınlar! Gene olmadı! Soyan bayanlar... O, o. o! Pardon bayan soyanlar! İki gene güzeli erkek Doğru konuşa'ım! Boyan sayınlar! Ne söylüyorsun yahu? Sayan boyunlar.. Anlamıyoruz, sesleri... • Btıgün N E L E K Sinemasında ı LESLIE Romeo Jülyet ve Pygrnalyon şaheserlerfaıin unutulmaz yıldızı beiirtmek hususunda en canlı hüecettlr.> Dağ başını duman almış... Bu davada Necib Fazılın vekâletlni. Gümüş dere durmaz akar.. . Sesler: avukat İhsan Mukbil deruhde etmiştlr. Sade dağ başını mı? Hepimizln Muhakemeye yakmda bsslanacaktır. başı dumanlandı. Ebedî Şefin anıdkabir için (g) leri yumuşak konuşan bir ses: Bayım! Affedersiniz! Bu nerede bu Avrupadan gelen projeler Yumuş dere?. Adresini alabilir miyi*? Büyük Önder, Ebedi Şef Atatürk için Okuyanlar: yaptınlacak olan anıdkabir projesi müGüneş ufuktan şimdi doğar... sabakasına işitrak edeceklerini evvelce Sesler: bildiren yabancı mimar ve mühendis Ayol güneş çoktan soğdu.. lerin sefaretlerimize t«vdi ettikleri otuGarsonlar gülerek: za yaicın proje ve teferrüat planlan dün Evet pasam! Sabah olmus.. muhtsüf Avnıpa merkezlerinden şehriBir kaç dostlarile kolkola gazinonun mize getirilmiştir. Hududdan kamyon ve merdivenlerini inerlerken iki zıddan biotomobillerle geürilen bu plânlar . dün ri fransızca bağırıyordu: akşam trenle Ankaraya götürülmüştür. L'Union fait la farce!. «Dumlupmar» geldi Öteki düzeltti: Yunanistana yiyecek maddeleri götü Yanıldm üstad. Farce deği1, fausse Halk da onların peşinden caddeye dö ren Dumlupmar vapuru, evvelki akşam küldüler. Sokak çamur ve hava sulu mu Çanakkaleye varmış ve sabaha karşı oradan hareket ederek dün saat 15,30 da sulu! B. FELEK llmanırmza vâsıl olmuştur. Vapur, burada bir müddet kalarak, eksiklerini taBir papaz tramvay altmda mamlıyacak ve yenicen Pireye götürülecek olan gıda maddelerini yükllyecekkalarak öldii tir. Evvelki gece, saat 22 raddelerinde BiYunanistandan memleketimize nakli r.ayarel adında 60 yaşlannda bir papaz, kararlaşan 1000 kadar Yunan çocuğuTaksimde tramvaydan atlamak istemiş, nun vapunın önümüzdeki seferinde İsmuvazenesini kaybederek tramvayın al tanbula getirileceği anlaşılmaktadır. Çotına düşmüştür. Bu yüzden iki bacağı cukların Pire İstanbul yolculuğunu kesilen papaz, hastaneye kaldınlmışsa rahatça geçirebilmeleri için Dumlupmar da orada ölmüştür. Kaza hakkında tah vapurunda ikl doktorla yetecek kadar kikata başlanmıştır. hastabakıcı ve icab eden sıhhl malzeme bulundurulacaktır. vvelki gün; dostlanmdan bir banka müdürünü görmeğe gitmiştim. Daha gösterdiği koltuğa oturmadan telefonun zili çaldı. Hlüdür, telefon edene şu sözleri söyledi: Yirmi bin liralık mı? Yirmi lii'ahk bile yok. Hepsi, yarım saat içinde, satıldı. Telefonu kapadı; zil tekrar çaldı. On bin liralık mı istiyorsunm? Bu piyade ve top İmkân yok efendim. Bize tahsis cılilen Y a z a n : *•••••••••••••••' çu alaylanndan baş miktann hepsi satıldı... Ankaraia mı? ka, tümende şu bir Ankaraya da telefon ettik. Oradaki bankalarda da kalmamış. likler vardır: Müdürle konuşmağa başladım. Daha İnzıbat klt'ası: 4 ( subay, 104 er, 14 birkaç kelime söylemeden telefon ger.e teşekkül halinde 4 zırhlı tümeni, 7S,500 motörlu taşı:, çaldı. subay, 1,223,000 er. Sıhhiye bclüğü: 22 subay, 249 er, 81 Maateessüf arzunuzu yerine getireHarbiye Nazırı Stimson'un son defa motörlü taşıt, miyeceğim, yarım saat geçmeden hepsinî söylediğine' göre, zırhlı tümenlerin saMuhabere bölüğü: 8 subay, 202 er, 52 aldılar... Yalnız İstanbuldaki bankalarda yısı 7 ye çıkmıştır, sekizinci bir tümen motörlü taşıt, dcğil: Ankarada da yok... de teşekkül halindedir. Karargâh bölüğü: 15 subay, 299 er, Telefon eden kimse, ısrar ediyor olaBir Amerika zırhlı tümeninde 381 164 motörlü taşıt, cak ki, müdür, tank, 2,325 diğer motörlü vasıta varJır. İstihkâm bölüğü: 15 subay, 393 er, 56 Peki isminizi kaydedeyim; yeniden Bir süvari tümeninde 7699 at ve 295 ka motörlü taşıt. verilirse size de ayırınm. tır vardır. Ayrıca tümen karargâhında 14 motörlü Bu kadar çok aranılan ve bulunnnyan Amerika harbe girdikten sonra, bu taşıt vardır. Böylece tümenin emrinde şeyin ne olduğunu sordum. defa da, ilk hamlede 3,54 milyonluk bir piyade ve topçudan başka 64 subay, Yarın satışa çıkarılacak olan on ordu teşkiline başlamışür. Amerikan 1.247 er, 381 motörlü nakil vasıtası varmilyon liralık Demiryolu istikrazı tahdevlet adamlarma göre, 1942 de bu ordu dır. vülcri, dedi; daha satış başlamadan evteşekkül etmiş bulunacaktır; fakat acaba Amerika piyadesinde 1 manga, 12 kl vel, bankamıza tahsis edilen miktar, yaharbe hazır bir hale gelmiş bulunacak şidir. Her takımda 3 manga. her bölükte mıdır? Bunu kestirmek kolay deği'.dir. 3 takım tüfekli vardır. Bölükler, eskiden rım saat içinde. bitti. Bir kaç misli daha Küçük rütbeli subayları bulmak miim 250 mevcudlu olduğu halde şimdi 162 er, olsa hepsi satılacaktı. Sabahtanberi belki kün olsa da 3,54 milyon kişilik bir or erbaş ve 6 subaydan mürekkebdir. Pi yiiz taleb karşısındayım. Görüyorsunuz dunun büyük rütbeli subaylannı, kur yade bölüklerinde 4 makinelitüfek ve 81 ya. her telefon çaldıkça tahvil istiyormaylarını bulmak ve bu büyük orduyu milimetrelik 3 siper havanı vard'.r. Her lar. Bu rağbetin sebebi nedir? bir makins intizamile sevk ve idare et piyade taburunda, «ağır silâhlar bclüğü» Evvelâ, çok kârlı da ondan. Sonra, nıek güç bir iştir. adı altmda 4 tane 75 milimetrelik Frandevletin çıkardıfı bn tahvüler, hiç bir sız sistemi sahra trpu, 16 ağır makineli zaman kıymetinden aşağı düşmemiş, bi1939 yazmda Amerika ordusu, Büyük tüfek bulunmaktadır. lâkis daima yüksek kalmıs.tır. Bankalar, Karbdeki 27,000 kişilik kocaman tümeBataryalar 4 topludur ve her batarya mevdııata yüzde iki buçuk faiı verdikni bırakarak yeni bir piyade tümeni tipi da 1 tane tayyareye karşı ağır makineü leri halde, bunların faizi yüıde 7 dir. kabul etmiştir ki bugünkü Amerika pi tüfek vardır. 20 liralık bir tahvil 19 liraya satışa çıyade tümeninin kuruluşu, bazı küçük Bu malumatı aldığım mecmua, Ame kanlmaktadır ki, bn da, ayrıra bir kârdeğişiküklerle gene böyle olsa gerektır. rika piyade tümeninin teşkilâtmda tank dır. Paraya tahvili gayet kolay ve hlç Yeni kuruluşa göre bir Amerikan tü defi toplarının kaç tane olduğundan a masrafsızdır. Birinci tertib 5 milyon meni, 3 piyade alayından mürekkebdir. çıkça bahsetmiyorsa da bu tümenin ta liralıktı; çabncak satıldı, ikincl tertib Her piyade alayına bir topçu taburu ve arruzî muharebe tatbikatına dair yapıı 10 milyon liralıktır. Bn da memleketirilmiştir. Her piyade alayı 115 subay, ğı şemada, 37 milimetrelik tanksavar mizde görültnemiş bir rağbetle yanm sa2,426 er ve 156 motörlü vasıtadan mü toplarla 50 kalibrelik tanksavar makineli at içinde bitti. 50 milyon liralık olsaydı, rekkebdir. Böylece tümenin piyadesi tüfekler de gösterilmekte olduğuna göre, akşama kadar, gene hepsi satılacaktı. 345 subay, 7,278 er ve 468 motörlü nak bu silâhlann her taburdaki ağır silâhlar Bn fevkalâde rağbet, Cnmhuriyet maliliye vasıtasından mürekkebdir. Üç ta bölüğünde bulunduğu anlaşılıyor. •esinin satlamhğına, Türkiye halkının, burlu topçu alayı da 70 subay, 1316 er, Muvazzaf bir Amerikan tümeninin ha hatta memlekette oturan ecnebilerin 213 raotörlü vasıta ve 36 toptan teşek zar mevcudu 517 subay, 10.681 er; 52 Türk maliyesine, Türk parasına olan kül eder. Tümende, piyadeye refakat e top ve 1188 motörlü taşıttan mürekkeb emniyet ve Itimadına en parlak bir deden bu topçudan başka bir obüs topçu dir. lildir. alayı daha vardır ki o da 38 subay, 762 İkinci dünya harbl başlamadan evvel 10 milyon liralık tahvilin yanm saat er ve 126 motörlü vasıtadan mürekkeb yapılmış olan yeni tümenin kurulurundir. Bu alay iki taburludur. Bir taburu da, harbin tecrübelerinden sonra da, içinde satılması, bn bahiste o kadar 355 Hk ağır obüs, öteki taburu 105 lik meselâ tanksavar silâhlann artmlması kuvvetli bir belâgattlr ki, blr tek keobüstür. Her tabur 2 bataryalı olduğun gibi bazı değişiklikler yapılmış olması lime ilâvesine bile lüzum görmüyornm. Geçenlerde sun'î olarak ortaya çıkanlin dan obüs alayında 8 tane 105 lik 8 tane ihtimali vardır. bn t a h 1Jİ5 lik obüs vardır. ABtOtN DAVER altma hücnmun manasızlı^ını bir daha villerin kaıandıfrı parlak zafer ispat ctmlçtlr. O zaman, altm tabakaAŞKTA VE DANSTA RAKİB İKİ KADIN... mm satarak ilk fırsatta hemen tahvil alacaŞını söylivon bir dostum, meğer na KLÂSİK DANSA KARŞI MUSİC HALL... kadar haklı imi?. KULİSLER ARASINDAKİ İHTİRASLAR... KISKANÇLKLAR VE AŞKLAR... İşte VİCKY BAU'un meşhur romanmdan iktibas edilen ve böyle kuvvetli, hareketli ve ayni zamanda eğlenceli bir mevzuda olan Daver DANS SÜMER MAUREEN ve CENCLİK Güzel filmi bu S A L I akşamından itibaren SİNEMASINDA K R A H L PORTEI>Tin oynadıklan Görmeğe haarlanınız. Baş rollerde: O'HARA LUCILLE BALL RALPH BELLAMT Ticaret Ofisi Umum Müdürfi Berlinden geldi .ARABACINTN KIZI. fılminin nüvazişkâr ve hailevi büyük yıldıa: H I L D E ve KATHE DORSH HENNT ARTİST YALNIZ BUGÜN ISTIRABI P A B S T xjt Sinemasmm göstereceği IV ŞAHESERDİR. ve BU GECE Mallarımıza karşılık Almanyadan da fazla emtia gelecek Üç aydanberi başta Almanya olmals üzere bir çok memleketlerde tic,arl t e mas ve müzakerelerde bulunan Ticareü Ofisi Umum müdürü Ahmed Cemll ConK dün şehrimize dönmüştür. Ticaret Ofisi umum müdürü. beraberinde Ofisin İthalât İşleri müdürü olduğu halde Berlinde ve muhtelif Alman şehirlerinde teaıas ve müzakerelerrien sonra esas Türk Alman ticaret anlaşmasma mutabık olarak Ofis hesabma bazı ihrac mallanmızm verilmesine mukabil mühim bir kısmı birinci derecede ithalât malları olan ehemmiyetli yekunda mallann memleketimize gelmesini temin eden mukaveleler yapmıştır. Almanyadan İsveçe geçen ve burada istifadeli temaslar yapan Ofis umum müdürü tekrar Alrpanyaya gelmiş ve bazı temaslardan sonra Macaristana geçmiştir. Peştede de yapılan temaslar neti« cesinde ticarî mukaveleler akdolunmuştur. Ofus umum müdürü avdetinde Macaristandaki temasların dâvamı için İthalât İşleri müdürünü Peştede bırakmıştır. H0WARD ve INGRID BERGMAN Bir hırsız 17 sene hapse makum oldu Beyoğlunda, Şişlide, Üsküdarda muhtelif zamanlarda hepsi an dokuz ev soymaktan maznun Koçonun muhakemesi bitmiş, Koço 17 sene 2 ay hapse mahkum edilmiştlr. R e J i t C . W. Önümüzdeki Perşembe Q » wj akşamı 5 A K. Beşiktaş MÜNtR S U A D Büyük P A R K musiki ziyafeti sinemasında SENAR'ı tarafmdan ilâhî bir surette ibda edilen, ihtirasla dolu çılgın bir aşkm romanı A SK R Ü Y A SI NUREDDİN ve MÜZEYYEN Nefis, aşk, musiki ve yüksek heyecan şaheseri. Filme ilâve olarak: VENEZUELLA renkli seyahat filmi ve renkii MİKİ MAUS... MAVİ TTJNA Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine İhtikâr davaları Kâğıdhane köyünde bakkal Osmanın fazla fiatla satmak için beyannamesiz dört çuval şeker saklamaktan muhakemesi neticelenmiş, elli lira para cezası ödemesine, yedi gün hapsine ve dükkânının yirmi beş gün kapatıimasına karar verilmiştir. Dokuz sandık kesme şeker için beyanname vermemekten muhakeme edilen Beşiktaşta kazinocu Halilin de yirmi beş lira para cezası ödemesi karar altma ahr.mıştır. Her iki işten dolayı, rnevcud şekerler musadere edilecektir. /^«eçenlerde eski dostlarımdan Ma^^cid Hayri Ankaradan İstanbula gelmiş, eksik olmasın, lutfetti, bize de uğradı: Çoluk çocuğu getirdim, dedi, b'jaz hava almalan için. Ben çok duracak değilim, bir kaç gün İçinde döneceğim. Onlar kalacaklar. Şuradan, buradan, geçimden, pahalılıktan, ortalığın ahvalinden konuştuk. çıktı, gitti. Ne kendi göründü bir daha. ne de çoluk çocuk. Biz de kışın fazîalığı, evlerin İyi ısınamaması, hastalık gürültü patırdısı, maişet derdi, b°lâsı yüzünden arayıp soramadık. İki üç gün sonra gazetede bir ilân gördük: LEYL İLE MECNUN ™ ^ Yarın: YEŞİL KORSAMN KIZI (Türkçe) ÇEMBERLİTAS Sinemasında Bugün : NOTR DAM'm KANBURU filminin kahramanı harikalar artisti B ugü n Dahî rejisör ve artist WILLY sinemasında F O R S T ' un olan ve eden k\MJ ^H CHARLES LAUGTON'un ^ Z^VL T Ü R K Ç E S Ö Z L Ü Bu nuazzam filme ilâveten gayet enteresan KÜLTUR filmi MEYHANE ^H Şimdiye kadar yarattığı bütün şaheserlerin fevkinde entrikalari'e. aşklarile bütün Paris hayatını tasvir GUÎ de MAUPASSANT'm ölmez eseri B E L A M İ B U G Ü N Süper filmini mutlaka görünüz. Baş rollerde: HTLLY FORST OLGA TCHECHOWA HILDE HILDEBRAND Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine. • • • ^ • ^ • ^ ^ 1 İ P E K Sinemasında GARY COOPER tarafından harikulâde bir surette yaratılan KAHRAMAN SUBAY kahramanlık filmi. B u g ü n saat 11 de tenzilâtlı matine. GflRMCOGPER Görülmemiş derecede heyecanlı, müthiş ve muazzam sahnelerle dolu eşsiz bir şaheser. Büyük bir aşk ve dersem inanır mısınız? Daha ne olabilir, vallahi tasavvjr edemiyorum. Benim de son günlerde evlenmek niyetinde olduğumu biliyorsunuz. Hanği kızla tanışıp maksadımı söylesem, = hanği aile nezdinde bir teşebbüse gitramvayda karşılaştık. Sevimli yüzü ciddileşti: ksrdeşler, böyle kelimeler, cümleler rişsem «A., ayol, o yeni evlendiydi. ne her zamanki gibi gülümsemelerle süs Sözümü tamamlamıya vakit bula teati etmedik. çabuk ayrıldı da tekrar evlenmeğe kslklüydü. Gözlerinde yeni evliliğin verdiği madığım İçin işi tafsilâtile izah edeme Vah vah... Tabiî yanlışlığı tashih, h. İlk karısını bırakm'sı acaba, kEnğİ neş'e ve sevincden eser var mıydı, yok dim, dedi. Evvelâ şunu arzedeyim ki hâdiseyi izah eden bir cevab gönder sebebdenmiş. Evvelâ bu cihetin aydınmuydu, pek dikkat etmeden: evlenen ben değilim!. mişsindir. latılması lâzım. Yoksa elin kızİBr'r.J'ın Tebrik ederirn, dedim. Allah mes Ya.. a., a.. Fakat, gazetedeki o i:ân, Gönderdim ama, Arabların meşhur birinin canını yakmış. Şimdi bizimkiud etsin!.. İsim benzerliği. Mübarek zatla hem atalar sözü gibi Basra harab olduk ne mi göz dikti. Öyle adama kurban eGü'ümsemesi kahkaha halinde geniş adımız, hem de soyadımız ayni. Kendi tan sonra... Hiç bir suçum, kabahatim dilecek kızımız yok!» cevabmı alıyoledi ve gürültülendi: olmadığı halde o tekdirleri ve zılgıtları rum. sini de İyi tanırım. Siz, diye cevab verdi, bilmiyoruTi Garib tesadüf. Bu gibi ilânlara ba baştan aşağı giydim.. Peki, ne olacak, bu işin lçinden «Fıtnat Darçın İle Memduh Çimen kaç yüzüncüsünüz. Sade şifahen değil, ri meslek, memleket, ev adresi falân Allah kimseyi böyle bir vaziyete nasıl sıyrıhp çıkacaksın?. evlendiler.» mektubla, telgrafla, telefonla da ssyısız ilâve edilse o zaman yanhşlığa meydan düşürmesin!. Vallahi ben de bilmiyorum Yalnız Birbirimize bakıştık: tebrikler ve bahtiyarlık temennilerine verllmez. Durun bitmedi. Bir kaç gün evvel şöyle bir fikir aklımdan geçiyor.. AJa Her halde, dedik, Hayri Çimen ve maruz kaldım. İlk zamanlar sinirleni Azizim, iş sade yabancılann, avle kadın ahbablarımdan birisi beni ziya şımın aleyhine bir dava açmak. ailesi küçük birader beyin nikâhmda yordum. Fakat artık kanıksadım. Yal nenin ben olduğumu zannetmesile kalsa rete gelmişti. Nezaket icabı, kendisini Bu, belki bir ihtiyatsızlıktır. dikbulunmak üzere İstanbula geldiler. Hay. nız gülüyor ve alay ediyorum. gene İyi. Fakat Hayri ağabeyim de An tramvay durak yerine kadar uğurla katsizliktir ama, kanun nazarında bir ri böyle şey yapmaz ama. nasıl oldu Affedersin. Ne demek istediğini karaya döndüğü vakit gazetedeki bu dım. Tek blr araba buluncıya kadar cürüm teşkil etrrıez ki.. da bizden sakladı. O, davet etmedikten j anlıyamadım.. Şey. Yani izdivacm doK haberi görünce küplere binmiş. Eşe. da orada bekledim. Tanıdıklardan bir Evet.. Cürüm teşkil etmediğini sonra zorla gidip düğünde bulunmak yısile seni kutlulamak istedimdi. Ku dosta «bu çocuklaruı aşağı yukarı yarı kaç kişi bizi beraber görmüşler. Ertesi ben de pek İyi biliyorum. Fakat doğruİstiyecek değildik ya!. Neyse uğurlu, sura bakma. Belki geç kaldım. Bu ra babaları sayılırım. Hepsini ben okut gün telefon telefon üstüne. «Yahu aş dan doğruya gazetelere «Evlenen ben kademli olsun. Adarrcağız, aylardanbe simeyi böyle bir tesadüfe bırakmama tum, ben yetiştirdim. Haydi, mesele kolsun, izdivacını resmen ilân ediyor değilim!» diye bir tekzib mektubu ri kız peşindeydi. Demek, aradiğını lıydım. Lâkin ağabeyinle, o sıralarda kat'ileşmeden reyime mjjracaat etmedi, sun, karını koluna takıp Taksim mey göndermek çok garib düşecek. Or.un buldu nihayet. Çok da güç beğenir görüşmüş olduğumuz halde meseleyi fikrimi sormadı, iki üç gün evvel IsUn danına da çıkıyorsun, sonra bfci hâlâ, için öteki Memduh Çimrn'le anlaştikdavranıyordu. Hem asrî olsun, hem ev bizden gizledi. Doğrusu gücüme gilti buldaydım. Hiç olmazsa, ben evleniyo evlenen ben değilim, diye atlatmıya tan sonra bu davayı açmak niyetindekadmhğından anlasm, hem güzel ol de onun için '.elgraf çeknıeğe, noektub rum, şeklinde bir haber verseydi, bari!» çalışıyorsun!» kabilinden sitemler... yim. Belki gazetelerde b'his 'nevzuu sun, hem de bilğili olsun, diyordu yazmıya e!im varmadı. Hele bizzat çel diye derd yanmış Oturmuş, bana da ze Zavallı Memduhcuğum, hakikaten olur. ben de bir «Landrü», bir M n i hir zemberek bir mektub yazmış. Oyle müşkül bir vaziyet!. mrğe tabia'fe cesaret edemezdinn. *** sakal» töhmeti altmda kalmaktau kurMemduh Çiraen'in çehxesi birden acı, öyle berbad ki. Ömrümüzde, biz Bir hafta evvel Memduh Çimeii'le Derdira bununla da sona ermedi, , tulurum. = Küçük hikâye Bana kun kız verir! Ahmed Hidayet