Ashers vaztyet iinkü gazetelerde çıkan bir Londra haberi, yeni İngiliz Harbiye Nazırı Sir James Grigg'in İngiliz ordusu subay kadrolarında derhal cezrt bir tasfiye yapmağa karar verdiğini bildiriyordu. Bu tasfiycnin esası şudur: «Bir modern ordu Hamdullah Suphi, şefi için elzem olan bedenî kabiliyetten, şahsî prestijden ve fikir canhlığınRumanya ile ticarî dan mahrum olan bütün şefler. kumanda makamlarından uzaklaştırılacak(Baştarafı 1 inci sahifede) 6 Avustralyanm zabt ve i münasebatımızın lardır.. Sittan nehrinin aşağı kısmından geçeJaponya, Çin raeselesini kökündcn Geçen umumî harb etsem okumainkişaf yolunda ol yıllarında gazete ve Y a z a n : <••••••• ••••^^^ sadüfgeçemezdim. Ve Bu, kumanda heyetinin beden. kafa rek Rangoonu yani Çungking yolunun halle imkân bulmadan buna karsı kuldan başlangıc limanını tehdid altına almak. lanmakta olduğu ordular serbestlijemecmua okurlanrun her defasında hük ve nıh itibarile gencleştirilmesi ve liduğunu söylüyor Işte Japonların. yıllardanberi her türlü nıez, Ve bu takdirde Avustralya ve Rushikâye İhtiyaclarına mümün biraz daha yakatleştirilmesi demektir ki harbden mahrumiyetlere katlanarak büyük bir ja meselelerini hal için muhiac oldukhemen hemen tekşaşaa ile teeyyüd hayli zaman evv'el. Harbiye Nazırı Hor azimle ve diş ve tırnaklanndan artır ları kuvvetleri elde edemez. Fakat BirBükreş büyük elçimiz Hamdullah Sup başma cevab veren ettiğıne şahid olur Belişa'nm zamanında başlamıştı. Banş dıkiarile vücude getirdikleri bü\ük bir manyanın Japonlar tarafından zaptmdan hi Tanrıover dün öğleden sonra Edirne milliyetçi muharrir Ömer Seyfeddin öleli tanbul Belediyesinin Asrî Mezarlıkta d"um. Eğer Ömer Seyfeddin, kim' bilir zamanında yapılan ve yanm kaldıği anlaşılan bu tasfiyeye, harbden sonra, ordu, donanma ve hava armadası ve sonra Çungking üzerine yıkıcı bir darbe yolu ıle Bükreşten şehrimize gelmiştir. dün tam yirmi iki yıl oldu: 6 mart 1920. tahsls ettiği yere naklettiler. nasıl mücbir sebeblerle her güncülüğa \azifelerinin ehli olmadıklan ateş imbunlarm dahiyane denilecek surette iyi tcvcih etmek kolaylaşacağından Japun Tanrıover, kendisıle görüşen bir muharOnun değerini herkesten iyi takdir ve, ekseriya san'atkârları yollarmdan knllanılması sayesinde üç ayda elde et Iar Çin meselesinin kökünden hallici vc nrimize şunları söylemiştir: eden Ziya Gökalp, Malta donüşü DİOlümünü müteakıb «Yarm. mecmua saptıran fıtrî kabilıyet haricinde mu tihanında meydana çıkanlann birer. ikitikleri hakikî zafer ve muvaffakıj etler bu sayede Çinde bağlı bulunan jüze < Balkanlarda kış hâlâ bütün şid yarbakırda çıkardığı Küçük Mecmua smda onun hakkmda fikrini söyliyen vaffakıyet aramak hevesile mizahper şer değiştirilraesile devam edilmişti. Bu bunlardır. yakın tümenlerinin serbestlemelerini ü detile devam ediyor. O derecede ki, ben nın 5 haziran 1922 tarihli ilk sayısın büyük üstad Hüseyin Rahmi, bilhassa dazlığa dökülmek istemeseydi, bu boyle, defa, tasfiye ferdî olmaktan çıkmıs; daha cezrî ve umumî bir şekil almıştır. Mihver devletlerinin. öte tarafta İıı mid edebilirler. Rusçuga kadar, Tunayı buzlar üstünde da şunlan yazmıştı: şunlan yazmıştı: her defasında başka bir incilâ ile der «jiliz donanmasının büyük kısmını anayaya c'a'Viî geçmeğe mecbur oldum. BucÖmer Seyfeddin bugünkü edebî türk «Imlâda, ifadede, tas\ irde, düşünüşte vam edecekü. Ve İkisi de İhmal olu Harb, bir ordu ve o ordunun subayGörülüyor ki, Japonlar, Avustralyayı vatanla Akdenizde tutmağa mecbur etgünlerde Ankaraya gideceğim. Bir hafta çemizin Christophe Colomb'udur. Ömer eski tarzlarımızın paslanmış bağların nabilir şeylerdi. Onlsrın fevkinde Ömer ları ve konıulanları için, en mükemzapt için muhtac oldukları 3040 tümennıcl imtihandır. Banş zamanındaki parmeleri ve Uzak doğuda kullanabilecekle o nispette külliyetli uçağı ve Rus me kadar kaldıktan sonra tekrar vazifemin Seyfeddin Bulgaristan hududunda, bir dan her gün birini silkerek kaleminden Seyfeddinin parlak dehası vardı.» leri kuvvetleri Yakın doğuda kullanmak ba«ma döneceŞim. Türk . Rumen ticaret köyde bölük kumandanıydı. Oradan Se atan bu müceddid zekâ, bazan bizi a, Üstad Halid Ziyamn bu lltifatına ye lak şöhretlerin veya gölgede kalan lizorunda bırakmalan ve nihayet Birleşik selcsinin halli için de lâzım olan cn az mtinasebatı, gelışme yolundadır. Kara lânikte çıkan Genc Kalemler mecmua a... sayhalarına düşürecek kadar cür niden teşekkür ederken, o zaman da yakatlerin hakikî kıymcti, ancak savaş Amerika deniz kuvvetlerinin bir kısmmı 4050 tümenini ancak Çin meselcsin'n denizin kapalı bulunmasına ve kara yolu sına muttasıl mektublar yazıyordu: Ede etkârbklar yapardı. Henüz kalemi san yazdığım bir noktayı şuraya kaydetrrek mcydaıılarında anîasıhr. Fakat. bu, heAtlas Okyanusunda işgal eylemeleri de hallindcn sonra kolayca elde edebilirler. münakalâtmm çok uzun ve çok pahalıya biyatımızın yeni bir lisanla canlanaca atınm mefkure kıblegâhma tamamüe İsterim: Kendisini yakından tamyanla men daima çok pahalıja mal olur. MJaponların muvaffakiyetlerini kolajlaş Çünkü Japonyanın işgal ettiği ycrlerde mal olmasına rağmen her iki devletln ğmı, milletimizin bu lisanla kurtulaca teveccüh edememişti. Çok defa coşar, rın pek iyi bildıklerı gibi, Ömer Sey saller pek çoktur: Balkan Harbinde Oschcmmiyctli kuvvetler bulundurmak müşkülleri yenmek hususundaki müşte ğını sarsılmaz bir imanla telkin edi taşardı. Fakat bir gün istikametini butırmıştır. feddin İçin mizah bir özenti deği'.di; manh ordusu, Büyük Harbde Alman, Japonların bu yıl tamamlıyacakları ve mecburiyetini de düşünmek icab eder, rek arzıılin ve iradeleri, o derece kuv yordu. Bu yeni lisan eski lisandan yal lacakü. Balzac da böyle uzun müddet onun mizacınm bir hususiyetiydi. İnan Fransız, İngiliz, Rus ve İtalyan orduyahud yeniden teşebbüs edecekleıi ha Hindistan meselesinin Japonyaca haüi vetlidır ki, bu güçlüklerin tedricen or nız İki noktada ayrı bulunacaktı: Arab yolunu aramıştı. Ömer Seyfeddinle Türk dığı Türkçüluk İdealinın dışmda her ları, bu harfcde Fransız. İtalyan ve İnde ancak Çin ve Rus meselelerinden tadan kaldınlacagı muhakkak surette ca, acemce terkıblerle edatlardan hâli hikâyeciliğinin pek feyizli bir istikbali şey onun için bir mizah vesılesiydi Bu giliz orduları, bu hakikati, kanlı zsyiat teketler de şunlar olmak lâzım gelir: üful etmiştir., 1 Filipin adalarile kırk küsur mil sonra dikkate ahnabilir. vadide onun ne müstesna buluşları var ve acı mağlubiyetlerle öğrenmişlerdir. tlmid edilebilir. Gerek Türkiye ve gerek olmak. Birinci Dünya Harbinin başlangıcında, H E. ERKİ^ET Rumanja, birbir'.erinin ihtiyaclan olan Bu mücadeleye muhtelif zamanlarda Ayni mecmuada üstad Halld Ziya da dı ki toplansa koca bir cild tutar. yon müslüman ahalisi olan Cavanın Fransız Başkumandanı General Joffre, Taptını lamamlamak. Bu suretle Holanda rr.addeleri karsılıklı olarak temin ede takım takım bütün gencler iştirak etti şunlan söylüyordu: liyakatsizlikleri anlaşılan birkaç duzine Parti Genel Sekreterinin Hindistanı tamamile Japonların elinc cek vaziyette bulunuyorlar. tmkân mü ler. Yeni lisan cereyam dallanarak 6 mart tarihi, Türk edebiyat ve fikir generali topyekun azletmek mecburj«Ömer Seyfeddinin ilk okuduğum esegeçmiş olacaktır. said olur olmaz. normal ticaret müna Türkçüluk, halka doğruculuk, millî hars rile derhal hüküm vermiş, işte bir hi dünyası için acıklı bir gündür. Çünkü tetkikleri sebatının lade edilece&i gayet tablidir.» hareketlerinin doğmasına sebeb oldu. kâyenüvis demiştim. Ondan sonra bu o gun bu dünyanın pek değerli bir ze yetinde kalmıştı. Bunların arasında, ba2 Rangon dahil on beş milyon nürış zamanında, en güzide Fransız kuŞehrimizde bulunan Halk Partisi Gefuslu Birmanyayı zabt ve istilâ etmek. İşte bütün bu fikrî cereyanların baş İsmin bende teshir edici bir tesiri ol kâsı söndü. mandanlarından iken muharebe teması nel Sekreteri doktor Fikri Tüzer, dün langıcı, Ömer Seyfeddinin saf, masum du, ne zaman o imza İle bir şeye te3 Çinin mukavemet merkezi olan Ali Canib YÖNTEM başlayuıca son derece mütereddid ve Maliye Vekili şehrimizde ruhundan feveran eden sarî, müstevli Çungking'e Birmanyadan ve ağ'ebi ihli de tetkiklerine devam etmiştir. Fıkri sinirli bir hale gelen General Lanrczac Maliye VekiU Fuad Ağralı, dün sa bir iman sıtmasıydı.» m?l Kanton bölgesinden de taarruz cde. Tüzer, dün Balıkesir Talebe Yurdunu da vardı. Alman kumandanları arasında D a n s . . . C a 2... N e ş ' e... rek millî Çin mukavemetini kat'î surette ziyaret etmiş, yurd idarecileri ve tale bahki trenle Ankaradan şehrimize gelÖmer Seyfeddin, sadece bir edeblyat da Orgeneral von Bülow, barışta parlak belerle konuşarsk ihtiyaçlarını tespit miştir. Fuad Ağralı burada blr müddet adamı, bir hıkâyeci değildi. Ziya Göskırmak. bir şöhretken harbde bu şöhrete luyık 4 Hindistanı daha ziyade siyast ve etmiştir. Gencler, Parti tarafından kü kalarak bazı tetkiklerde bulunacaktır. alpın ayni yazıda dediği gibi «büyük çıkmamıştı. Fransadaki ingiliz ordusu tübaneleri için gönderilen 200 clld kiprcpaganda vasıtalarile İngiltcre aîeybaşkumandanı Mareşal Frenç'i de kısa Emniyet müdürü Ankaradan bir yeniliğin ilk müçtehid ve mücahiART t E S H AW Cazının «üsledigi diydi.» Milliyetçilik bugünkü gıbı hehine kıyam ve isyana tahrik etmekle be tabdan dolayı Genel Sekretere teşekkür bir zaman sonra değiştirmek lüzumu etmişlerdir. geldi nüz yaygın olmadığı bir zamanda, yani raber bu hususta ona yardım etmek. FRED ASTAİRE in hayat verdiği hasıl olmuştu. Çanakkale muharcbelcrinde Suvla köıfczine çıkan 9 uncu İn5 Rusyaya harb açarak Sahalin'in Askerlerimize kışlık hediye Bir müddettenbeTi Ankarada bulun bundan tam otuz yıl Bnce yazdığı emPAULETTE GODDARD'm neş'e kattığı giliz kolordusu komutanı General Slopşimal yarısile doğu Sibirya ve dış MuğuSanayi Birliginin teşvikile askerleri makta olan Emniyet müdürü Kâmrpjı, salsiz küçük hikâyelerile genclik ruhuna bu ateşi aşılamağa başlamıştı. O, ford da beceriksizliğindcn dolayı helistanı zaptetmck. (Bu ihtimal ancak mize kışlık hediye gönderilmek üzere İs çehrimize avdet etmiştir. bir taraftan bu mukaddes ateşi vermemen geri alınmıştı. Rus ordusunda da Kusyanın önümüzdeki ilkbahar ve yaz tanbul fabrıkatorları tarafından temin Şirketi Hayriyenin hayırlı ğe çabalarken, bir taraftan da, veba birinci ordu kumandanı General Renmevsimlerinde Almanlar tarafından edilen sekiz bin küsur lira, muhtelit Bütün kalbleri büyüliyen, bütün gönüllere zevk veren hakikî bir cazın gibi, memleketi istLâ etmiş olan koznenkampf, Rus Japon seferine iş'iıak ntağlub edilmeleri ve mukavemetin ta bankalarda Kızılay namına açılan cari fırtınasıdır. Programa ilâve olarak VALT DİSNETin harikalarmdan bir hizmeti mopolit zihniyete hücun ediyor, bunu etmiş tecrübeli bir adam olmasına rağmamile ortadan kalkması halinrfe ta hesaba kaydedilmiştir. Teberrular devam ( F E R D İ N A N D ATEŞ SAÇIY O R) Şirketi Hayriye İdaresi, Hasköydeki ya «Primo, Türk çocuğu» hikâyesinde mcn, imtihanda sıfır almıştı. hîkkuk edebilir.) etmektedlr. fabrikasınm fakir lşçilerine, tabağı kırk olduğu gibi doğrudan doğruya hicveBugün saat 1 de tenzilâtlı matine. •«««««««««««««««««««•^•i Bu harbde dc, Fransız ordulan başpara mukabilinde sıcak etli yemek da diyor, yahud «Piç> hikâyesinde olduğu kumandanı General Gamlin. bütün şöhğıtmağa başlamıştır. Daha yüksek gün gibi maskaraya çeviriyordu. KozmopoB ugü n retine rağmen, hiç bir varlık göstereSEYİRCİLERİ MERAK VE delik alan işçiler, ayni yemeğl beş ku litlık kadar millî bünyeye zarar verememiştir; General Corap'ın liyakatsizruşa jemektedirler. Gıda maddelerir.in cek içtimaî başka bir hastalık da taHEYECAN İÇİNDE liği de Scdan cephesinin yarılmasında bu kadar pahalılaştığı bir devirde, Şir salluf ve şarlatanlıktı. Ömer Seyfed8 Mart 942 PAZAR günü saat 15 ten 20 ye kadar BIRAKAN BİR FİLM ... en büyük amil olmuştur. Mareşal Grazket tarafından açığı kendi bütçesinden din «Efruz Bey>. serisile, türlü meslok Sinemasmda iani, Italjan ordusunun en parlak \ılkapatılmak suretile yapılan bu hizmet ve meşrebde görülen bu maskara tipleri Arsıulusal cinayetlere nıevzu teskil eden bir dram... Cemiyetle mücadele dızı olduğu halde, Libya muharebcleuzun zamandanberi sıcak yemek yüzü kepaze etmiştir. «Pembe incill kaf.an» eden tehlikeli bir kadın... Facialı aşklar ve casusluk rinde, ne kadar sbnuk bir kumandan görmiyen fakir iîçiler arasında büyük hikâyesindeki kaî^n^no.ıtnı arılatmak için ve ATEŞ BÖCEKLERİ CAZININ olduğunu göstermiştir. yazdığı şu satırlar, kendi şahsıyetinin memnuniyet uyandırmıştır. îştirakile Sulh zamanında gölgede kalan liyaİlk tecrübeler muvaffakıyetle netice pek sarih bir tasvirldir: katlere dair küçük bir misali de Cemal Namusile yaşar, kimseye eyvallah etverdığmden sıcak yemek dağıtma usuLOLA MUTHEL ve JASPAR OERTZEN Paşanın hatıratından alacağun. Paşa, lü, merkezdeki memurlara da teşmil e mezdi. Yegâne mefkuresi Allahtan başMutlaka görünüz. Bugün saat 1 de tenzilâtlı matine. Gazze muharebelerindcn bahsederken Sinemasi Ustündeld salonda. ka kimseye secde etmemek, kula kul oldilecektir. şöyle diyor: mamaktı... İnsan her mevcudun fevkin<.Gazze grup\ı müdafaas\n\n en büyük Ekmeğe nohud yerine mısır dej'di, kuyruğunu sallıya sallıya efenYALNIZ İKİ GÜN, İKİ GECE kahramanı 125 İnci piyade alcyx kumandisinin pabuclarını yalıyan köpeğe takatılacak danı Binfaajt Hayri Efendidi'. Son deBeçiktaş S U A D P A R K sinemasmda basbus pek yakışırdı; ama insana?..» rece mahviyetkâr olan, zevaUiri hiç bir Son zamanlarda ekmeğe katılmakta Hulâsa Ömer Seyfeddin, yazdığı hikâBüyük musikl ziyafeti şey vadetmiyen bu güzide insan, en olan nohudun pahalı olduğu gözönünde yelerle gencliğe milliyet duygusu, hayMÜN1R NUREDD1N ve MUZEYYEN SENAR'ı müşkül ahval arasında, metanei ve sütutularak bugünden itibaren nohud ye slyet ve şeref duygusu telkin etmiş, kuneti demini muhajaza edsrek peyderrine mısır katılmasına karar verılmiştir. şarlatanlık gibi, nümayişçilik gibi kölü •pey başına gcçtiği alayın tabu~ile ıManDahî rejîsör ve artist WILLY FO RST' un **>*#»*• m!ştir. huylardan memleketi tenzıhe çalışmış tartepe* namUe söhret bulan bir tepeyi Şimdiye kadar yarattığı bütün şaheserlerin fevkinde olan ve bir inkılâbcıydı. Geçen Umumî Harb Ilâveten: S A R T E Y I L D I Z ifci defa İngüızlerin elinden almı§; üçünDenizyolları tarifelerine entrikalarüe. asklarile bütün Paris hayatını tasvir eden sırasında çıkan Yeni Mecmuayı dolducü istirdadında bir daha tıerketıııemifyüzde on zam yapıldı ran tarihe müstenid hikâyeleri, millî GV\ de MAUPASSANT'ın ölmez eseri Mevsimin en güzel TÜRKÇE sözlü, şarkılı fihnini siz de görünüz. tir.» Devlet Denizyollan İdaresinin yolcu pübliğe mazi mefharetlerini telkin gaBu hahrada .zevahiri hiç bir şey vatarifelerine yapılacak zam için bir yesile kaleme almmış yazılardır. detmiyen» tabiri Ccmal Paşanın teftişmüddettenberi devam eden tetkikler lerde ve resmi geçidlerde Binbaşı Hayrî Süper fılmini mutîâka görünüz. Baş rollerde: Ömer Seyfeddin 1884 te Gönende doğBesteler: Ahmed Yatman. Okuyanlar Nevzad, Suzan, Giizin, Semiha. Numan neticelenmiş ve umumî olarak yüzde Efendiyi hiçe saydığını, belki de haşWILLY FORST OLGA TCHECHOVVA HILDE HILDERBAND on miktarında bir zam kabul edılmiştir. du. Babası Binbaşı Ömer Beydir. Bu, ladığuıı fakat hakikî ateş imtihanında E L H A M R A Sinemasmda Bugün saat 1 de tenzilâtlı matine. Adakr, yalova, Kadıköy ve Haydar Kafkasyalı halis bir Türktü. Müteveffa •hiç bir şey vadetmiyen zevahirin» âlpaşa hattüe, halic seferleri ve Van gö Ali Kemal, ki Ömerin ölümüne pek tında ,bir kahramanın şahlandığını kaacımış, «O bizim Maupsssant'ımız olalü işletmesi bundan haricdir. bul etmek mecburiyetinde kaldığını gösSalonu doldurmağa kâfi gelen iki şayanı takdir isim: « VATERLO caktı» demiştir, daha önce kendisinin teriyor. KÖPRÜSÜ» ve .REBHKA» filmlerinin muztarib aşk kahramanlan Büyük üstad Yahya Kemalin lisan hatalarını teşhir ettiği için geno LAURENCE V 1 V l A N j hikâyeciye kızmış, babasım Çerkes göskonferansı İngilizler, kendi kadrolannda yapmatermişti. Binbaşı Ömer Bey bir tek keV C ğa karar verdikleri bu cezrî tasfiye ile O L IV 1 E R LEIGH ' Büyük şairimiz Yahya Kemal 12 mart lime çerkesçe bılmezdi, ve Çerkes debir ordunun ruhu olan subay ve kuperşembe günü saat 18 de, Beyoğlu Hal ğildi. mandanlar arasında hakikî kıymetleri kevınde <Türk İstanbul» mevzulu çok Ömer Seyfeddin, 1903 te Harblyeden bulup çıkarmağa, geç de olsa, karar mühim bir konferans verecektir. Turk diploma aldı. Önce İzmire gönderildi, BU A K Ş A M D A N İ T İ B A R E N Görülmemiş muzafferane bir muvaffekıyetle gösterilmekte olan vermişlerdir. tarıhinde derin bilgisi ve duygularmı sonra Rumeliye geçirildi. Balkan Har20 kisilik SAZ HEYETİLE beraber yeni şürleri kadar engln bir ruh ile anlatışı binden önce Yakorit hudud bölüğünde repertuanna başlıyor. itibarile. üstadın bu cemilesi fikir âle kumandandı. Balkan Harbine iştirak Muhtesem mizansenl, zengin dekorlan ve orijinal 500 kostümlerile Büyük aşk ve ısürab filminde takdir nazarlarile seyrediniz ve candan mimizde büyük heyecanla karşılan etti. Yanyada esir düştü. Bir yıl sonra alkışlayınız. Bugün saat 1 de tenzilâtlı matine. mıştır. halkımızın fevkalâde rağbetini kazanmış olan 60 kişilik memlekete dönebildi. Ölünciye kadar 282 şoför hakkında takibat muharrirlik ve muallimlıkle hayatını Şubat ayı içinde Emntj'et altmcı çube Tıbbiyeliler bayramı temin etti. Ölümünden sonra autopsie müdurlüğü tarafından 282 şoför beledJ 1 Tıbbiyenin kuruluş yıldönümü, her yapıldığı halde gene teşhis edilemiyen nizamlara aykırı hareketlerinden dolayı sene olduğu gibi bu sene de 14 martta bir hastalıktan, tam otuz altı yaşında yakalanarak haklarmda lâzım gelen kaBütün gönüllere saadet ve ıstırabı tattıracak, her kalbde aşkın en büyük merasimle kutlanacaktır. Bay öldü. Kuşdilinde Mahmudbaba mezarnunl muameleye tevessül olunmuştur. ilâhî destanım yaşatacak ahlâkî hayat ve genclik filmiRevüsü, büyük muvaffakıyetle devam ediyor. Her pazar saat 15 te içkisiz ram münasebetile Üniversitede yapıla hğuıa gömülmüştü. Orasının tramvay Bu şoförler arasında pazarlıkla müşteri matine. Mayestro Yanko'nun idaresindeki 25 kişilik caz orkestrasının işticak merasime aid zengin bir program garajı olacağı rivayeti çıkması üzerine taşıyanlar, otomobil boş olduğıı halde rakile ÇİNGEl^E AŞKI REVÜSÜ. arkadaşları kemiklerini topladılar, ishazırlanmıştır. müşteri kabul etmiyenler de vardır. Japon hedefleri Setıir haiterjeri Bükreş Elçimiz şehrimize geldi CUMHURİYET 7 Mart 1942 Türk edebiyatında acı bir gün NALINA İHEM MIHINA! İngiliz ordusunda tasfiye Birmanyanın muhtemel işgalinden sonra Japonların Çungking'e yıkıcı bir darbe indirme^e caîısmaları beklenebilir Ömer Seyffeddin Yirmi iki yıl evvel sönmüştü Ali Canib Yöntem \ Bugün L A L E ' de toplandı. CAZ F I R T I N A S I SARK DANSLI ÇAY KONSERİ İBRAHİM ÖZGÜR Kadıköy KORKUNC GECE S Ü R E Y Y A B ugü n sinemasında LEYLÂ İLE MEGNUN ALİ BABA ve KIRK B E L A Mİ HARAMİLER Bugün SÜMER sinemasmda SAFİYE MAKSİM'de ISTIRAB GECESI Bugün T A K S I M sinemasmda ' CiNGENE AŞKI ELMACI Bas rolds: GÜZELİ AZIZE EMIR TÜRKÇE SÖZLÜ ARABCA ŞARKILI İlk türkçe sesli «İstanbul Sokaklan fiIminde baş rolü alan Mı • J *•••'•% ' sırın en meşhur yıldızlarmdan Emsalsiz bir mevzu... Ahlâkî bir eser... İbret alınacak sahneler... Kadın, içki ve sefahat âlemleri... Lüks ve asrî hayatın iç yüzü... Kahirtnin göz kamastırıcı salonlarında; cihanşümul İskenderiye plâjlarında giizeran eden hakikî bir vak'a... Herkesi teshir edecek Şark musikisinin en ateşli şarkıları. bütün eönül ve kalbîeri mestederek lahuti nağmeler, ruh oksavıcı bir müzik. Herkes tarafından tekrar göriilebilnıesi için bu film yalnız bir hafta daha gösterilecektir. Seanslar: (1 de tenzilâtlı) 2,30 4,30 6.30 ve 9 da Yer buİTiak irin lutfen sesns saatlerinde • TAKSİN BELEDIYE KAZINOSU Millî Türk Müessesesi. 11 mart çarsamba akşamı saat 9,30 dsn itibaren her akşam yeni gelen büyük varyete programı Akrobatik Atraksiyon D VOBA YARD RO Duo Eksantrik LlNSONveDUROt SE ve L1Lİ Güzel Dansözler Meşhur Atraksiyon EDITH HER CUMARTESİ ve PAZAR MATİNE saat 17 de Lokantada: Pr. Darvaş Paviyonda: Pr. Dan Idaresindeki Orkestra Idaresindeki C a z Büyük salonumuzda balo verildiği geceler. lokantamızı yazlık salonumuza nakledeceğimizi sayın müşterilerimize bildiririz. A yni dükkânda çalışıyorlardı. Her 5= dükkâna girdim. Patrona doğru sert aKUçUk hikâye gün sabahlan ve akşamları işime dımlarla yaklaştım. Onun bütün alçakgider ve işimden dönerken muntazalığını, bütün âdıliğini yüzüne vurmıya man onları görürdüm Genc kız kasada karar vermiştim, otururdu. Delikanlı da tezgâhta çalışırBeni görünce yılan gibi sokulduğu dı. Sabahlan dükkânın önünden geçer= ^ = = = = ^ = Yazan Murad Sertoğlu genc kızın yanından ayrılarak sordu: ken ekseriya onları yanyana konuşur Ne İstiyorsunuz? bulurdum. Erken saatte dükkâna müş ha ziyade alışmış buluyordum. Bazı sa kanlının maruz kaldığı muameleden do Sırf parasının ve nüfuzunun kuvvetile Burada çalışan bir delikanlı vardı teri seyrek geldiği ve bilhassa dükkân bahlar dükkânın önünde mahsustan du layı pek fazla üzüldüğü çok açık bir su bu tecrübesiz ve ürkek kızı elde etmeyi Onu arıyorum. ralar ve vitrine bakıyormuş gibi yapa rette görulüyordu. kuruyordu. sahibi bulunmadığı İçin serbest seroest Ne yapacaksmız? Ertesi sabah gene mahsustan dükkiBütün bu ihtimaller beni üzüyor, gevezelik edebildikleri anlaşıhyordu. rak onları seyrederdim. Eu iki genc mu Ne yapacağımı bilnniyorum. Düne hakkak surette sevişiyorlardı. Evet, nın vitrmi önünde durdum. Eşyalaıa geceleri bile uykumu kaçırıyordu. Akşamüstü dönerken dükkân sahibi olNihayet günün birinde beklediğim kadar mağazanızda çalışan o çocuğu isduğu anlaşılan çatık kaşlı, aksi bakışîl, buna emındim. Dehkanlının heyecanlı bakar gibi yaparak İçerisini tetkike ba£tiyorum. şişman bir adamı kasanın yanında, ya tavırları ve genc kızın ürkek ve dalgm ladım. Çok şükür delikanlı dükkânday büyük facia vuku buldu. Bir akşam bakışları bunu çok açık bir surette ifşa dı. Zira patronun delikanhyı haşladık dükkânın önünden geçerken kasadaki Yoksa sizi de mi dolandırdı? zıhane biçımli bir masanın başında göediyordu. Delikanlı her halde bu güzel tan sonra kapı dışarı etmiş olmasmdan genc kızın ağlamakta olduğunu gordüm. Bu sual karşısında afallarr.ıştım. Dük' rürdüm. Kasadaki kız o zaman işile pek ve sevimli kıza âş;k olmuş ve bu bü korkuyordum. Boyle bir hâdısenin vuku Gözlerim gayriihtiyari delikanhyı araş kân sahibi sözüne devam etti: meşgul görünür, delikanlı ise ekseriya yük hayat sırrını kendisine İfşa etmiş bulmamış olduğu anlaşılıyordu. Deli tırdı; yerinde yoktu. Tezgâh başında ih Onun nerede olduğunu ben de bildükkânın en uzak ve karanlık bir kö bulunuyordu. kanlı gene kasadaki genc kızla konu tiyarca ve gözlüklü başka bir adam o mek isterdim. Öğle vakti iki top kuşesinde bulunurdu. Fakat beni endişeye düşüren bir şey şuyordu. İkisi de mahzundu. Genc kızturuyordu. Patron denilen adam da a maşla şu kasada gördüğün kızcağızın Kızcağız yuvarlak yüzlü ve sempatik vardı. İçimde kablelvuku bir his, dük bir elile kolyesile oynuyor, öbür elinyakta kasanın yanında durüyor, ağla kolyesini alıp gitmiş. Sözde kolyenin bakışlıydı. Güzelliğile basit elbisesinin kân patronunun günün birinde bu te deki kalemle bir kâğıd üzerine anlaşıl makta olan genc kıza bir şeyler söylü bozulan blr halkasını düzelttirecekmiş, biricik süsü, güzel boynunu süsliyen miz ve masum aşkı haber alacağım ve maz çizgiler çizerek delikanhyı dinli yordu. yazık oldu. Haydi kumaşların ehemmizarif bir kolyeden ibaretti. Belki de bir haşin bir hareketle onlarm bütün ümld yordu. Hain adam, muhakkak delikanhyı yeti yok diyelim. Fakat kolye bir kaç aile hatırası olan bu kıymetli kolye, ve hsyallerini bir anda yıkacağını söyBir ara göz göze geldiler. O zaman kovmuştu Genc kız bu yüzden ağlıyor yüz lira kıymetindeydi. Hem aile yadi| genc kızın basit siyat önlüğile gario bir lüyordu. İlâhî aşk büyük rolünü oynadı. Keder du. Khn bilir. belki o da derhal deli gârı İmiş. I tezad yapıyor ve genc kızı daha cazıb Bir akşamüstü eve avdet ederken, ve hüzün dolu gözleri ışıldadı. Yüzle kanlı ile beraber çıkıp gitmek istemış, Genc kızm bir hıçkırığı dükkân sahlgösteriyordu. dükkânın içinde patron denilen adanm rindeki teessür çizgileri silındi. Bir an fakat bazı ağır maddî mecburiyetler binın sözünü kesti. Sonra devam etti: Delikanlı, yakışıklı bir gencdi Mun dehkanlıyı fena halde azarlamakta ol da en büyük kederden en büyük saade onu orada kalmağa mahkum etmişti. Kabahat en çok bende. Kendisinden tazam taranmış siyah kıvırcık saçlan duğuna şahid oldum. Delikanlı hiç ses te geçtiler sanki. Benim de bütün enBütün aşkını, bütün kalbini, belki de zaten bir kaç \ Mttenberi şüphe edlvardı. çıkarmadan durayordu O anda gözle dişem dağıldı. hasta bir baba, yatslak bir baba uğrun yordum. Geçen gün ufak bir hırsız'>Şını Günler ve haftahr geçtikçe onları rim genc kıza takıldı. Zavalhnın yü Kim bilir, belki şu çatık kaşlı şişmdn da feda ediyordu.. yakalamıştım. Derhal kovmahydım. Fayekdiğerine daha ziyade kaynaşmış, da zünde ıstırab o kadar barizdi ki, deli dükkân sahibinin de kızde gözü vardı. Bilmiyoıum, nasıi bir hksiu tesirile kat yapamadım 15te.. Merhameti Kasadaki kız