CUMHURİYET1 9 îkincitefrin 194L £ Yazan: Gordon IVaterfield Büyük siyasî No.l tefrika Hezimetin baş r lıca sebebîeri Fransanın uğradığı hezimet, Şimal Bız denizinden Pirene'lere kadar uzanaı sahayı Alman hakimiyetine bıraktığ ı ve İtalyanın Akdenizde muhasım bir vaiyette kalrnasına sebeb olduğu için çoc derin tesirli bir hâdise teşkil ediyor. 3u hezimetin manası, medeniyetı bütih dünyaya yayılan büyük bir milletin l&tklâline veda ederek mukadderatını Hüerin pençesine bırakmak gibi büyik bir tehlike ile karşılaşmasıdır. Bu ytzden Avrupada muvazene bozulnıuş v e İngiltere çok mühim bir harbe daya.mak ıstırarmda kalmıştır. îransa gibi büyük bir milletin, bu derece sür'atle mağlub olduğu, tarihin hiç biı devrinde görülmedi ve bütün bu hâdise dört hafta içinde olup bitti. Mayısın 15 inde Alman fırkalan Meuse üzerindea Fransaya dalmış ve haziranın 14 ünde Parise girmişti. Artık mağlubijre" bir emrivaki sayılabilirdi. Nitekim mitareke de 22 haziran günü imza edilmii ve emrivaki de tahakkuk etmşitir. Bu hâdiseyi doğuran amiller pek çok tu: 1 Fransa senelerdenberi birleşik bir «niiet olmaktan çıkmıştı. Siyasî aynlıklar. suııf mücadeleleri, memleketi lyiden iyiye zayıflatmış ve parlımanter hükuneti iş görmekten alikoymuştu. 2 Fransi2 maliyesi, geçen harbin tesırlerinden bir türlü kurtulamamış, bir ırehimden ibaret olan Alman tamiratı beeabına lüzumundan çok fazla güventnişti. 3 Fransız erkânıharbiyesi, Almanlatın İspanya ve Polonyada tatbik ettikleri yeni harb usulüne lâyıkile vâkıf ideğildiler. Fransa, müdafaaya en büyük ehemmiyeti vermiş ve Majino hattının oşılmaz mahiyette olmasına lüzumundan fazla güvenmiş ve böylece ordusuOu hareketten mahrum etmiş ti. Fransızlar, Majino hattının aşılma ihlimalini düşünerek ikinci bir müdafaa fcattı vücude getirmemiş ve Fransanın bütün mukadderatını Majinoya bağlanuşlardı. Bu hattın aşılması üzerıne Fransız erkânıharbiyesi de, hükumeti de ümidsizliğe düştu. Çünkü hareket harbi yapmak için hiç bir hazırlıklan yoktu. Fransızlar, bilhassa General Weygand, Meuse nehrinin geçilmesi üzerine mağlub olacaklarına inanmışlar ve 1918 senesinin zaferlerinden fazla 1870 senesinin mağlubiyetlerini gözönüne getirmeğe başlamışlardı. Bunu takib eden harefet, rouhaceret akını idi. Evvelâ zenginler canlarını kurtarmak için harekete geçtrnşler, daha sonra herkes ayni kayguya düşmüştü. 4 Fransızlar, Almanların aman vermiyen usulü dairesinde hareket edemiyecek derecede medenî bir millettiler. Onun için sivilleri yerli yerlerinde sebata mecbur edeceklerine, istedikleri gibi harekette serbest bıraktılar ve FranBIZ milleti, bir çekirge salgını gibi yollara düştü. Yollar muhacirlerle dolduğu İçin askerî harekâta imkân kalmamıştı. Fakat bütün bu sebebler dahi Fransız hezimetini izaha kâfi değildir. Fransanın hezimeti, İspanya cumhuriyetçilerinin hezimetine benzemiyordu. Finlandiya, Polonya, Norveç yahud Çin, Fransanın uğradığına uğramadılar ve bu milletlerin hiç biri de Fransa gibi kendini kaybetmedi. Fransız halkmın, Fransız vatanperverlerinin, çiftçilerinin, köylülerinln, işçilerinin, esnafının, orta sınıfının, hatta aristokratlarının ve sairenin, değiştiklerini zannetmiyorum. î'ransızlar, kuvvetli bir hükumet sahibi olsaydılar, ve vaziyetin vahametini takdir edebilseydiler; Eİviller, Almanların işgaline rağmen yerlerinde sebat etseydiler ve Almanlann ileri hareketini sabote etmek için ellerinden geleni yapsaydılar; Fıansızlar, köylerde evlerini, Pariste sokaklarıru müdafaa etseydiler bütün dünyanın takdirini kazanırlar, ve müttefiklerin yeni bir hattı hareket kararlaştırmalarına kadar Almanlan durdururlardı. Fakat Fransızlar, vaziyeti, bağlı kollarla karşıladılar. Fransızlar, seferber edilmis oldukları için emir bekliyorlardı. Fakat baştaki erkânıharbiye âcizdi. Ve baştaki hükumet <her ne pahasına olursa olsun sulh yapmak istiyen» bir hükumet ti. Fransızlar firsat bulsalardı, bu işi becerirlerdi. Fakat Petain'lerle Weygandlar, ellerinden geleni yaparak bıına ŞEHİR İŞLER mâni oldular. Velhasıl Fransızlar değişİhtiyar kadın masaya yaklaştı. Mek sanıyorlar. Halbuki her şeyi biliyorum, olacak. Şimdi bile hatırlarken o günkü açmaları için elimden geleni yapmış miyeceğini düşünmek, aynlığına, hasmemiş ve cesaretlerini kaybetmemiş ol tub kâğıdınm üzerine eğilmiş olan kı evet, her şeyi... Fakat sana >azmakta gibi başım dönüyor, ellerim titremeğe tım. Halbuki şimdi aşağıda ağiayan'ar, retine tahammül etmek... Ve sonra bu Cerrahpaşanın yeni paviyonları duklan halde müstevli kuvvetlerin zınm kumral başına kederli gözlerle devam ediyorum ve ölünceye kadar başlayor. haykıranlar, müthiş bir felâketten bah kadar uzun zaman senden habersiz kalaçıbyor bakü: ayakları altında ezildiler. devam edeceğim, ölünceye kadar sevSalı günü Şehir Meclisi içümaından Evet, iki ay evvel bir sabahn. Erken sedenler vardı. Ne müthiş! Oraya, kar î mak... Bazan hasretimin taştığını his Gene mi yazıyorsun? dedi. *** gilim... kalkmıştım. Asağıya, çaya itıdim. Ye yolamın ucuna oturmuştum. Na göz j sediyorum. Ben de annemin ve karde sonra Belediyede kurs gören memurBu sual üzerine, kalemi tutan fildişi mek odasına girmek üzere idim ki yaşı, ne ses, ne bir hareket. jonmuş şimin ilk günlerde yaptıklan çibi hay lara Vali tarafından diploma tevzi ediBu mektublar da olmasa halim ne Fransızlar, temiz düşünüşlü insan ol gibi beyaz, ince el titredi. Genc kadın sesler duyarak durdum. Hıçktrıklar. gibiydim. Yavaşça kapı aralandı, Ki7 kırmak, bağırmak, doya doya ağlamak lecek ve bundan sonra meclis azalarj makla marufturlar. Fakat senelerden başını kaldırdı, annesine baktı. Geniş olurdu bilmem... Onlan sana yazmakla mendillerle boğulmaya çalışılan fer kardeşim içeri girdi. Yüzü bir ölii gibi isteyorum, fakat yapmıyacağım. Bu se Cerrahpaşa hastanesine giderek inşa ebelki acayib, delice bir şey yapıyorum. sarı, yaklaştı. Ne söyleyecekti? Alla nin ölümüne inanmak olur... Seni ebe dilmiş olan yeni paviyonlarm küşad beri siyasî düşünüş bakımından geniş beyaz bir alnı, koyu kumral kaşlerın Fakat bu benim için öyle büyük bir yadlar... Kapı aralıktı. Hepsini görübir teşevvüş içinde idiler. Fransada altında iki mor menekşeyi, solmuş, çü teselli oluyor ki!.. Hasretimi, sevgimi, yordum. Annem yan baygın bir hal hım, hiç bir şey söylememesini temen diyyen kaybettiğimi nasıl kabul ede merasirainde hazır bulunacaklardır. ni ediyordum. O ağlamamıya gayret bilirim? Eğer onlarla açık konuşmak, devletçilikle ferdiyetçilik arasında de rümüş iki çiçeği andıran büyük be hatta hiddetlerimi, geçmiş günlerde de idi ve kız kardeşim ağlayordu Bir Talimatnameye aykm hareket ederek, titrek bir sesle: bekli gözleri vardı. Bu gozlerde hafif her şeyi bildiğimi itiraf etmek lâzıra sralık onun anneme şöyle dediğini duyrin ayrıhk vardı ve herkes bunlardan bir ışık parlayıp söndü. Dudaklanndan senden almış olduğum ve hâlâ yerieri edenler Eniştemden haber var, dedi, kü gelse, bana neler anlatacaklarıru tahDün yapılan kontrol esnasında Behangisine bağlanacağmı anlamıyordu. mahzun bir tebessüm geçti. Tatlı, mu taze olan yaraları bu mektublara dö dum: çük bir kaza geçirmiş, merak edilecek min ediyorum. Senden bahsedecekler, küyorum, seninle derdleşiyorum, se Ab'.ın duymasın! Allahaşkına ab bir şey değil. Fabrikada elini yaknuş, belki de senin son dakikada hayata lediye taümataamesine aykm hareket Devletçilik Napolvon Bonapart rievrin nis bir sesle: ninle beraberken hiç bir zaman ko lam duymasın! de gayet iyi iş başardığı ha'.de daha bir müddet sana mektub da yazamı tutunmak, yolculuğa çıkroamak için eden muhtelif Idmseler hakkında ka Başka ne yapabilirim anne? de» ııuşamadığım gibi açık konuşuyorum sarıldığın yabancı kollardan, yahud nunî muameleye tevessül edilmiştir. yacak galiba... di, sen biliyorsun... Sonra tekrar hıçkırmaya başladı. Bu sonraları kırtasiyeciliğe dönmüştü. Ferve buna devam edeceğim... Çünkü onÜç otobüs biletçisi fazla yolcu aldıksözler kâfi idi. Bir an kapıya dsyaÖbürü içini çekti ve yavasça odayı Göğsü şiddetle inip kalkmaya başla fabrikanın demir bir çarkı içinde ezillar ne derse desin, sen benim için ya narak hareketsiz kaldım. Derhal sen, miş kanlı başmdan... Bihniyorum bil larından, yedi şoför karnesiz çahştıkterketti. mıştı. Soluk soluğa ilâve etti: şamakta devam ediyorsun. Ancak öl sevgilim, tath gülüşün, müstehzi baDışarıda, bahçede genc bir kız, ağa Uzun bir zaman zannediyorunı... miyonım, daha fecl, korkunc çeyler lanndan, 20 kişi de hareket halinde düğüm zaman benim için mevcud ol kışlannla gözlerimin önüne gelmiştin... bulunan tramvaydan atladıklarından Yalan söylüyordu. Hakikati hissedi den bahsedecekler. cın altında oturmuş, örgü örüyordu. mıyacaksın. Çünkü o zaman seni dü • Ona bir şey oldu, diye düşündüm, ona cezalandırılmışlardır. İhtiyar kadmın geldiğini görünce bayordum. Bu, müthiş bir şeydi. İnanHalbuki sevgilim, sen şimdi benim şünmiyeceğim, o zaman kafam senin bir şey oldu!» Buna rağmen içeri girBundan başka Fatih Fevzipaşa cadmak istemiyordum. Inanamazdım. Daşını kaldndı. Örgüsünü bıraktı. Kadın, için işlemekten, kalbim atmaktan ve mek, o feryadlara, hıçkırıklara karış ha o kadar genc, o kadar sıhhatli idin. için, gittiğin günkü gibi canlı, güzel desinde Emine aid fırmda tartılan nokhasır bir koltuğa çöker gibi oturmuşve dirisin... ruhum ıstırab çekmekten kurtulacak. mak, gözyaşlanna, inlemelere, feryad Hayatı öyle seviyordun ki! Gözyaşlasan olduğu tespit edilen 5 kilo ekmek tu. Yorgun, ümidsiz bir tavırla: Evet, riyakârhk yapıyorum. Onlara Fakat şimdi yaşayorsun, benimle be lara sebeb olan o müthiş hakikati öğ rımı tutmaya çahşarak, oraya, ayakmusadere edilmiş ve fınncı hakkında Gene yazıyor, dedi, her gün yainanmış görünüyorum. Bir gün sabreraber, havamm içindesin. Hayalin göz renmek istemiyordum. Sarhoş gibi sal larınm ucuna devrilmemek için kolum&,00 Program ve memleket saat ayazıyor!.. Ben artık tahammül cdemiyedemiyecekler, her şeyi söyleyecekler tahkikata başlanmıştır. lerime oyulmuş, işlenmiş gibi... Her an lanarak oradan ayrıldım. Merdivenleri la karyolaya tutunarak, kalbim minıı, 8,03 Müzik, 8.15 haberler. 8.30 Müceğim. Ona hakikati söylemek isteyodiye korku içinde titreyorum. O zaetrafımda, hatta bakmadığım yerlerde tutuna tutuna çıktım ve kendimi oda netle dolu, ona baktım. Bana hakikati z;k. 8.30/ü Ev kadını. man ne yapanm? Arük senin tabrikarum. Ağlasın, bağırsın, ne olursa ol13.30 Program. 13.38 Müzik. 13,"0 sun... Fakat masanın önünde, kâğıdla sin gibi geliyor. Arkamdaki koltukta, ma, odamıza attım. Orada her şsy es söylememişti, o öldürücü haberi ver da yaktığın, tedavide olan elinden koHaberler, ı ı,oö Müzik, 14,20 Riyaseti ra eğilmiş, o mahzun gözler, o ınüte pencerenin önünde... Dönüp baksam se kisi gibi, avdetini bekleyordu. llaryo memişti. Zavallı çocuk... Tabiî olmaya nuşamayız. Onlara, avdet ettiğin zaNflshan 9 knruştut. cumhur bandosu, 15,10/lö,.îü Müzik. vekkil tebessümle onu görmeğe taham ni göreceğim, evet seni göreceğim... Fa lanın ayak ucunda terliklerin çevril gayret ederek: man geçireceğimiz güzei günlerden, kat bu güzel şüpheyi bozmaktan kor miş duruyordu. Kitabların, mecmuala1S.00 Program. ıs.03 Radyo caz or mülüm yok. Ben ona yazanm, dedim. kırmızı sardunyalardan, öfkelerinden, kuyorum. Bunun için de arkama, pen rın masanın üzerine ihtimamla yerleşkestrası, 1S. lo Sahil oyun havaları ve Kardeşim boğuk bir ses çıkardı. Ko benl aldattığın çirkin, esmer kızdan Genc kız, telâşlı: cereye, gözlerimden kaçıp saklandığın mişlerdi. Not defterin her zamanki gibi şarak odadan çıktı. 1400 6Lr nıuhtelif türküler, ı«>,00 Konuşma, 1!U5 ve her şeye rağmen beni sevdiğinden Senelik Hayır, hayır, diye mırıldandı, ona başucundaydi. Sana yeni bir hediye, 750 • Seçilmiş saz eserleri, lü,3O Haberler, hiç bir şey söylememelisin. E^er öğre yerlere bakmıyorum. Evet, yalan söyledikleri için onları bahsedemem. Onlara bir zamaniar ia Aitı aylık küçücük Japon kızlarile süslü mavi bir taziz ediyorum. Hakikati söyleseler ına tikbal için başbaşa kurduğumuz hnlİİ4.15 Fasıl heyeti, 20.15 Radyo gaze nirse, eğer bilirse ki... '"'c «yuk 400 • Sevgüim onlara, bu yalanı uydurgece lâmbası almıştım. O da orada idi. tesi, 20,15 Müzik, 21,lö Konuşma, 21,30 • ı svük 150 > Yutkundu, devam edemlyerek bir dukları için müteşekikrim. Nası! oldu, Pencerede kıpkırmızı sardunyalar a nacak mıydım? Hayır, inanamazdım, yaları, seni nasıl beklediğimi, özlediğiRadyo salon orkestrası. 2:2.30 Haber denbire sustu. Gözleri yaşarmıstı. inanmak istemiyorum ve hâlâ da ina mi anlatamam. Nihayet kardeşimin anlatayım: Senden ne zamandanberi teşten başlarını içeriye uzatmışlardı. namıyorum, ler, borsa, 22,50 Konuşma (Ecnebi dilpostaya götürüp, benden gizli tekrar mektub alamadığım için üzüntüdeyOnları ne kadar sevdiğini biliyordum lerde, kısa dalga), 2C..V) MUzik: CazOh sevgiUm, sevgilim, bunun ne ka eve getirdiği bu mektubları yazamam Gazetemize (Ötrfertlea evra* re n a u ı Içcride, genc kadın, yazmakta devam dim. Seyrek yazmak âdetindi, bu beni ve bu hale gelmeleri, böyle yeşil gür band, 23,25 Yarınki program ve ka j ediyordu: teselli ediyordu. Fakat bundan iki ay dar güç, tahammülsüz bir şey olduğu ve işte o zaman ölürüm, sevgilim, ölü oearedilsln edibnestn tade edilmez ve panıs 1 •. Onlar hâll hakikati bilmediğimi evvel bir sabah... oh, anlatmak güç yapraklar arasında kıpkırmıa ve bol nu biliyor musun? Senin ebediyyen gel rüm...» nyaından mes^Hyet knbol olunmaz. Alman tayyareleri İçin Kale boğazının Her harb gibi, bu harBirinci iki sahili arasındaki mesafe, İstanbubin de muhtelif safhaları lun bazı dar sokaklanndaki karşıhklı olmuştur ve daha da oI safha cumbaların aralığından farksızdı. lacaktır. Norveç sahilleri Almanlann eline 1939 eylulünde, Polonyanon Almangeçtiği zaman, İngilterenin fena bir Bu giin size, alâka ile takib edeya ve Sovyetler tarafından istilâ ve Imanyanın Amerika vasıtasile vaziyete düşeceği sanılmıştı. Alman ceginlzde hiç süphe olmıyan, •Frantaksimile neticelendi ve bu safhayı İngiltereye sulh teklif ettiği tayyareleri buralardan kalkarak İngilsaya ne oldu?» isimli eserini takdim Almanya kazandı. rivayetleri çıktı. Hatta bu batereye kolayca hücum edecekler, Alman ettlğimiı Gordon VVaterfield, degerli 1939 birinciteşrininden rışın şartlan bile gazete sütunlaruıdt denizaltılan, bu sahillerdeki sayısız five tanınmış bir tngiliz (aıetecisidir. 1940 nisanına kadar, yorlara, haliclere, koylara dayanarak ve radyo spikerlerinin ağızlarında dola Bir zamanlar Kahirede Londralı geçen hazırlık devresiİngiltereye kuş ucurtmıyacaklar, diye şryor. Bu şartlardan biri de şu imiş: marnf Times razetesinln muhabirdir. Bu devrede, Pransa «Çanakkale Boğazi hakkmda, buna düşünülmüştü. Halbuki Almanlar, şilijini yapmış olan M. VVaterfield, ile İngUterenin gevşek davrandıklan, mali İngiltereden 500 600 kilometre Süveyş kanalmda olduğu gibi beynelmi 1935 senesindenberi Pariste resmî bilâkis Almanyanın daha iyi hazırlannıesafede bulunan Norveç sahillerln lel bir mahiyet vermek üzere, bilâha İnriliz ajantı Reuterin ParU bürodığı sonradan üçüncü safhadajci hâden Holanda, Belçika ve Fransız kıyı müzakereler yapılacakür.» lannın şefi bulunuyordu. Garb cepdiselerle anlasüdı. Eğer bu banş teklifi ve onun içiı lanna 3 0 1 0 0 kilometreye geldiler. hesinde harb, büflil baslar baslamaz, 19 40 nisanında AJmanİstaııbul Şehir Meclisi dün ikinci reis Buralardan İngiliz sahillerinl topa tut Çanakkaleye aid böyle bir madde b jrattl 10 mayıs 1939 dan ltibaren, gtyanm Danimarka ve vekili Faruk Derelinin başkanlığında mak mümkün olduğu glbl, yalnız bom lımduğu doğru ise, Almanyanın Tiir' ne Reuter ajansının harb muhabiri Norveçl iatilâ ettikten toplanmıçtur. Şehir meclisinin mesaiye bardıman değil, avcı tayyarelerile de >eye karşı suiniyeüni gösteren çok kı tayin olunmus ve Fransanın masonra, mayısta Holanda. hücum etmek kabildi; fakat îngiltere vetli bir delil elde etmiş oluyoruz. Ç lum maglublyetlle neticelenen ha başloması dolayısile Curahur Reisimize < dayandı. rekâtı. bu sıfatla. çok yakından ta çekilen arzı şükran telgraiına gelen ce Belçlka ve Pransaya karşı başladığı kü İngiltere ile Almanya arasında v&b okunmuş, ve umumî heyetin sürekli yıldırun harbidir kl, haziran sonunda kib etmiştir. Gordon Waterfield O zaman İngiltereyi müdafaa eden püacak sulhta, dünyada her devle İçinden çürümüş Fransanın çökmesile Fransıı topraklanndan rn son ay alkışlarile karşılanmıştır. Yazan: hava kuvvetlen mahdud olduktan baş evvel ve her milletten ziyade Türk Bundan sonra Büyük Millet Meclisi neticelenmiç, bu arada mücadelenin rılan ecnebi casetecldir. Bu «uretle ka, İngilizordusu da. Flandere ve Dün alâkadar eden Boğazlan beyneb . alınırken âmiyane tabirile Pariste nsnn ikamet seneleri sıra Reisi Abdülhalik Renda ile Başvekil Dr. sonu kerk muharebelerinde 1000 top, 80,000 bir şekle ifrağ etmek istiyen bir ı nnda, o mukadder hezimeti haıırla efik Saydam ve Parti Genel Sekreteri «beleşçl» ttalya da kargaya bumunu kişl. bir çok tank ve sair ağır malzeme denin yeri olmamak lâzımdır. yan, siyati vasiyetleri hpmen heraen Fıkret Tüzerden gelen cevabî telgraflar sokmuştur. Bu safha da, Almanyanın Boğazlar, başka milletler için, bir kaybederek anavatana yeni dönmüştü tam muvaffakiyetile neticelenmiştir. Içinden takib ettikten sonra cephelerokunmuş ve teşekkür edilmiştir. tereye iltihak etmiştir. Şimdiye kadar nu yoludur; fakat Türkiycnin ^ahda Almanyanın binnisbe mesafe uzunluğu ve üssüzlük yüzünden Almanlar, bir lhrac hareketile İngiltedeki harekâtı da gene örle rörmüş ve Müleakıben Şehir Meclisi azalarından rıdır; memleketimizi bir insan vücu reyi lstllâ etmek ve yeni bir kıs harbi kısa bir haarlıktan İtalyaya kuvvetli darbeler indiremiyen tetkik etmiştir. Şimdilik bütün dün elli zatın imzasile verilen bir takrir obenzetirsek Boğazlar, bu bedenin r ya için, düjümü çözülememit bir sır kunmuştur. Bu takrirde bütün dünya sonra, Büyük Britanya İngiltere. artık onun burnu dibine yapmadan sulhu dlkte etmek ümldlne katen boğazıdır. Bu kadar hayacî bi) düşmüşlerdl. Hatta, Hitler, mancarasını mohafaza eden •Fran mılletlerinin hava silâhına ve havacıhğa adalanna karşı başla gelmiştir. İngilizler, Yunan adalanna, Bekleyinlz efendiler, yakında ge rin beynelmilel bir emniyetsizliğe sız meseleti nin üzerine, her ırün bn verdikleri ehemmiyet izah ve bunu bü dığı taarruzdur. BU taarruzun hedefi, üslerine daha iyice yerleşmeden. Napoli limine biz razı olur muyuz? siitunlarda okuyacajhnu esaslı tetyuk milletimizin büyük bir hassasiyetle İngUizlerin hava müdafaasını kınp a bir hafta içinde, üç defa bombalan leceğiz; demişti. Boğazların bugünkü rejimi, Kar; kiklerile M. G. VVaterfield ilk hakl takdir ettiği iftiharla beyan edüdikten daları işgal ve istilâ ederek harbi bi nııştır. Yunan mukavemeti kırılsa daÇörçil. son nutkunda şu cevabı verdl devletlerinin, hatta Uzaksarktaki kat ışıklannı »erpmif oluyor. hi İtalyanlar, İngilizleri Yunan adalatirmekti. İtalya da, donanmasile Akdesonra İstanbul halkının bu yardımını Verdiğiniz ültimatomu, harb telâkki pon imparatorluğunun iştirakile İS tevsi etmek üzere tramvay, tünel, vapur, deniıse ve ordusile Mısıra hâklm olarak nndan çıkaramıyacaklardır. liyoruz; yahıız biz değil, balıklar da D. N. Montro konferansında tayin edil BUveyşi ele geçirecekti. tngiltere büyük banliyö ve emsali nakil vasıtalan biletHarbin bu safhasında, İngilterenin bekliyor. Türkiye, o vakittenberi, Boğazlar lerine on para hava kurumu payı konul bir şiddet ve mukavemetle hem anaşarkî Akdenlzdeki hava, denlz ve kara Bu söz, İngilialerin anavatanın müvclenamesinin «hkj»mina) tam bi diyetçilik ise 1789 ile daha sonraları mssı Istenilmiştir. Mezkur takrir tetkik vatanı, hem de İmparatorlugun anah kuvvetlerinl artırarak şlmdiye kadar dafaasında yaptıklan büyük sürprizin rüstlükle harfi harfine riayet etjr tan olan Mısın müdafaa etti. Afustos edilmek üzere riyaset makamına veriivuku bulan ihtilâllerle kendini ifade İngiliz adalanndan yapılan bir kaç ha tam ifadesidir. bir şikâyete, sızıltıya meydan ver başmdan eylul nihayetine kadar de etmiştir. Napolyon'un idare sıstemi, bu miştir. va hücumundan başka harbin acısmı Şimdilik bir Yunan sür lir. sistemi icad eden ruh yaşadakça çok Bundan sonra ruznameye dahil muh vam eden bu safha, îngilterenin mu tatmamış olan İtalyayı iyice sıkıştırması Yunan prizi de baslamıs bulu Boğazlann bejnelmilel olması vaffakiyetile neticelendi. iyi isledi. Daha sonra Fransa, milyon tehf maddeler okunmuş ve tetkik edilbeklenebllir. En mühim mesele, Yunanuyor Büyük Britanya adala nistana azami yardımı yaparak bu sürpnzt ( i t a l v a . k ü 5 ü k Y u Tiirkiyenin candamaruun sağdan larca ferdiyetçinin elinde kaldı ve bu mek üzere alâkadar encümenlere hava, n karşısında ftciz kalan memleketin, düşmanın maddi üstünlü.,.( nanistanı bir silâh şa esen politika riizgârlarile müter ferdiyetçilerin hepsi de merkezi hüku le edilmiştir, Almanya, ttalyanm da ğli karşısında, çökmesine mâni olmak kırtıstle korkutacağuu ümid etmişti tazyik edilmen demektir. Buna metin kontrolundan kaçuımağa ve verAkdenize h&kim olama tır. Yunan BasveklU, bu tehdidl, blr daki ye, asla raa olamaz. Boğazlar gi vermemeğe bakıyordu. Hükumet müdıgını görünce harbi, Akdeniz havza ka vakit kazanmağa bile çalışmadan veyş kanaluıa, hatta ne de Cebtemadiyen kararnameler çıkararak hüsına nakle karar verdi. Bu cephe BalBoğazına benzer; onlar büsbüti Surprizlerte dolu olan hemen. kumeün kontrolunu takviyeye baküğı kanlardan Cebelüttanğa kadar uza Fransız bu harbin en mühim Veriniz ültimatomu, harb telâkki bir şeydir. halde bu işin içinden çıkmağa imkân nıyordu. Mihver, evvelâ siyasî bir ta sürprizi sürprizlerinden biri, Pran ediyorum; cevabile iğnelenmis blr ba Balkan sulhunu, Karadeniz bulamıyordu. Hatta bu kararnamelearruzla cepheni nşark cenahında Rusanm pek çabuk çök lon glbl söndürüverdi. rin bir kısmı, diğerlerinin zıddı idi. çimdiye kadar korumus olan manyaya hâkim oldu ve Alman ordu mesl olmuştur. Bu sürprlzin hakikl seVe herkes bu nddiyetierden isü'fadeye Yunanistan slyasl sürprlrini harb anayasası, Montrö muahede ! su. Karadeniz kıyılanna kadar indi. bebi, galibin maddi üstünlügünden zi meydanındaki mukavemetlle tamamla ğu gibi muhafaza edilecektir. bakmakta idi. Sonra. cephenin garb cenahına döne yade, mağlubun manevl düşkünlügü maktadır. Bunu devam ettlrmek îngil ğazlan müdafaa için, yüz binlc Harbin patlak vermesi üzerine, hiirek, İspanyayı ve Fransayı beraberinde olduğu artık anlaşılmıştır. Fransa, 1914 terenin vaaifesidir. Kendi adalannı gibi Tiirkün kanını dök'tük. 5f kumetin neşrettiği kararnameler büssüriiklemek istedi; Bu ikinci siyasî ta 18 deki gibi canla başla ve yıkılmaz müdafaada harikul&de bir azim göste din kemikleri, Boğazların bugi bütün çoğaldı. Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâleti Geçen mayısta bir gün, Parisin meş Müsteşarı doktor Asım şehrimizde bu arruz, şimdlye kadar muvaffak ola bir azimle harbetmemiştir. Kalenln rerek muhali mümkün. mümkünü mut raman muhafızlarile beraber, hur bir lokantasında yemek yiyordum. lunmaktadır. Dün Vali ve Belediye Reisi madı; İngiltere Akdenizde sıkı bastık içinden fethedlldiğl anlaşılıyor. Fran lak kılan tngilt«re, Yunanistana yar U/or. Birçok yabancı gazetecilerle beraber Doktor Lutfi Kırdan ziyaret ederek gö ça muvaffak olması muhtemel değil sızlar. İngilizleri kasdederek »ihanete dımda da aynl yüksek kudretl gösterBeyoğlunun bir sinemasıiK dlr. uğradık. diyorlar; evet ortada bir iha mfkle mükelleftir. Yunan mukaveme kaçıncı defa olarak «Çanak dim. Stefani'nin muhabiri de bizimle rüşmüştür. net vardır; fakat bu, Fransanm Fran tinin devamı, Balkanlarda yeni sür mez> adlı bir filim gösteriliyo birlikte idi ve yanıbaşımda oturuyordu. Asım dün kendisile görüşen bir mu Akdeniz cephesinin merkezinde, t saya, kendi kendine lhanetidir. Franprlzler dogurabllir. O gün, lokantanın alkollü içki vermetalya, Mısır ve Süveyşe doğru bir adım ma, haftalardanberi görülmeı harririmize şunları söylemiştir: mesi icab etmekte idi. Buna rağmen attı; fakat bir taraftan çöl, diğer ta sa, manen o kadar yılgınlık göstermiş.' Mihver, safer: Inhahkla bu eski filmi seyrec c Memleketimize lüzumu olan Avhepimiz yemekten önce de, yemek raftan İngiliz ordusunun gittikçe ar tir ki. bütün kara, deniz ve hava kuv Yddırım harbi, kısa bir harb yayhmlarile selâmlıyanlarla ten sonra da jin ve kokteyl içtik. Ste rupa müstahzaratı ilâcların temini için tan kuvveti karşısında duraklamağa vptlerile müstemlekelerine çekilip mevden bekliyordu: boşalıyor. Neden? Çünkü 1 fani muhabiri hayret içinde idi ve ha eczayi tıbbiye depolarile temasta bulun mecbur oldu. ttalyanlar da, bu defa cud kuvvetlerile İngilterenin yanında yipratma harbi İnpriltere ise u orada, kendi kahramanlığuu dum. Esasen bu kabil eczayi tıbbiye mukikatte bu hareket disilpine muhalifcephenin şarkına, Balkanlara döndü harbe devam edebilecek bir vaziyette ol zun bir harbden. Biri yıldınm harb! ÇanakJkale harikasını, kec a ^ e n bazı maddelere inhisar etmekteti. Harb sırasında buna müsaade ediller; kuru sıkı bir tehdidle Yunanista dugu halde, bunu yapmamış ve 3 bu peşindedir; öteki de yipratma harbi kendi seciyesini, kendi kent memek icab ederdi. Fransada ise buna dir. Yakında Almanyadan mühim mik nı İşgal ederek Adalar ve Yunan de çuk milyon askeri terhis ederek galibmüsaade edilebiliyordu. Fakat Alman tarda tıbbî ecza geleceği gibi diğer bazı nizlerile şarki Akdenize hâkim me%zi lerine boyun eğmeği, kvırtuluş çaresi yapmak istiyor. Hem de 1944 e kadar Bütün bir milletin, dün, u dftvlişmek için haarlanıyor. Hartin Uk letçe öldüğü ve yann da ölr, ya ile İtalyada buna benzer bir hare ihtiyaclarımızı da' Arm*rîkadân temin et ler ele geçirmek istediler. YunanUtan addetmiştir. safhalannda yıldınm harbi muzaffer içtiği Çanakkale gibi mukar mek üzere tedbirler aldık. Depo sahibleketin vukuuna imkân yoktu. Gerçi bu mukavemet etti ve harb başladı. Bu Fakat bu kötü Fransız cldu; fakat artık yipratma harM ka beynelmilel olamaz. Çanak) günkü harbin icab ettirdiği fedakâr rile yaptığımız temaslar neticesinde iiı safhada iki taraf berabere kalmıştır. İngiliz sürprizine karşıbir de iyi zanmağa başlmıştır. Hrbin İkinci blr nm bir tek milliyeti vardır. lıklara katlanmak kolay değildi. Fakat tiyacımızm tamamîle karjilanması için denilebUir. Çünkü bir taraf Rumanyaİngiliz sürprizi vardır. kışa girmek üzere olması, bunun en toprağile, suyile, denizile, set sürprizi Fransada bu fedakârlıklara hiç de e kararlar aldık. Bazı eşhasın bu hususta yı. öteki taraf Yunanistanı kazanFransa çöktükten sonra büyük delilidir Garb cepheslndekl yıl tür ve Türk kalacaktır. hemmiyet verilmiyordu. Ve harbin baş ihtikâr yaptıklarını zannetmiyorum. Esamıştır. menzlll dahiline girmiş bulunuyorlardı. dınm harbi. Manş denizlnde suya düşOrayı nasıl müdafaa ettiğ langıcmdan itibaren Fransızlar yaşa sen kanun bu gibi hareketleri şıddetle Yunanistanın mukave İngiltere, yalnız başına bütün Alman, müştür; Akdente cephesinde de tama bilen Almanlar, bunu da l> yış tarzlarını hemen hiç değiştirmemiş menetmektedir.» meti. harbin altıncı saf İtalyan hücumlanna gögüs germiştir. mile suya düşerse kl şimdilik öyle dirler. Altıncı lerdi. Hatta harbin ParU kapılarına dahasının başlangıcıdır. En nikbin olanlar bile, temmuzda, İn görülüyor artık zsfer en çok dayayandığı sırada Fransızlar harbi kazanMAAR1FTE safha Yunanlstan harbe gir gilterenin mukavemetinden ümid kes nanın olacaktır. Büyük Harbde de. mayı değil, fakat huzur ve istirahat imek mecburiyetinde bırakılınca bütün mişlerdi. Alman orduları ve hava kuv böyle olmuştu. Talebeler için paso çinde yaşamayı düşünüyorlardı. SefaECNEBI MEH. het, Fransızlarm tehlike ile mücadele Üniversite ve diğer yüksek mekteb Yunan adalan, Yunan üsleri ve Yunan vetlert. İngiliz adalanndan 30 kiloABİDİN DAVER toplann hissini tahrib etmişti. Onun için Fran talebelerinin bütün nakil vesaitinden kuvvetleri otomatik bir surette fngil metre mesafeye, yanl ağır Yunan askerlerine y sızlar, her seyden evvel mallarmı kur tanzilâtlı olarak istifade etmeleri için, Merkezi İstanbulda bulur tarmayı düşünüyor ve Parisin binala Maarif Vekâleti tek paso usulünü kaElen dostluk birliği Yunan Basra yolu açıldı Tramvay ve Elektrik idaresinm Ticaret Odasında bir toplantı rıru tahribe uğramaktan korumağa e bul etmişti. Bu kararı tatbik etmek Yunanistanın istiklâli için çı bütçesi Uzun zamandanberi üzerinde etüd ve kerlere bir yardım olmak ü « r e şe.. Dün Ticaret Odasında Mmtaka Ticahemmiyet veriyorlardı. Fransızların dü üzere teşekkül eden komisyon, talebeşünmedikleri bir nokta, Parisi istiıdad lere verilecek paso örneğini hazır!amış ret müdürü Avni Sakman, İktısad mü İstanbul Tramvay ve Elektrik idaresi temaslar yapılan Basra yolu, ihracat ti mizden giyecek ve yiyecek eşya müiçin hareket ettikleri takdirde Alman ür. Bundan sonra her talebenin bir dürü Haluk Belsan, Belediye İktısad 1941 senesi bütçesini Belediye vasıta caretimiz için filen açılmıstır. Bilhaı bayaatına başlamıştır. Bunlar bir heların onu, Parisin güzelliğine hürmcten hüviyeti oiacaktır. Yeniden verilon bir müdürü Saffet Sezen, Ticaret Odası sile Şehir Meclisine takdim etmiştir. sa dün ilk defa olarak Basra yolile A diye olarak Elen Kızılayına gönderilemerika ve Japonyaya ihracat yapılmıç, harbsiz vermiyecekleri idi. karara gö're, dışarıda çalışan ve çabş umumî kâtibi Cevad Düzenli ve daha Buna nazaran idarenin muhammen va bu suretle uzun müddettenberi yollarm cektir. bazı erkânın iştirakile bir toplantı yaridatı 10,400.00 liradır. İdare, tesiSatı Yann devam edecek mıyan bütün talebe bilâistisna bu hükapah olmasından dolayı duran Ame İtalya Kralının doğum yıldöniimü pılmıştır. Bu toplantıda, son günlerde ıslah ve otobüs mübayaası için üç milviyeti alabilecektir. italya Kralı Üçüncü Viktor Emanürika ve Japonya ile ticarî münasebatılimanımıza gelen Sovyet bandırEİı İz yon lira kadar taahhüde girişmeğe sa mız tekrar başlamıştır. Basra ve Tuna el'in doğum günü münasebetile önüMekteblerde disiplin HALKEVLERİNDE Maarif Vekâleti mekteblere bir ta vestiya, Alman bandıralı Salzburg, İn lâhiyet istemektedir. Tramvay hareket yollannın açılmasile bir müddet dur müzdeki pazartesi sabahı saat 10 da Bir resim sergisî mim göndermiş ve disiplin talimatna giliz bandıralı İhlum, Macar bandırab dairesinin ehemmiyeti gözönünde tutu gunlaşan ihracaümız tekrar artmış va Beyoğlundaki Sent Antuan kilisesinde Eminönü Halkevinde Yozgad lisesi mesinin sıkı surette tatbikmı istenüş Tissa ve Rumen bandırah Sulina va larak 300 lira maaşlı bir reis muavın dün 250 bin liralık ihracat yapılmıştır. ruhani âyin yapılacaktır. İtalya başresim muallimi Cemal Bingölün trı'e tir. Disiplin talimatnamesinin muhitin purlarile şehrimize gelen mühim mik liği ihdas olunmaktadır. İdnre elektrik Dün ilk defa olarak Basra yolile Ame konsolosu Castruccio da saat 18 de Cabeleri tarafından hazırlanmış eserler şartlarına göre nasıl tatbik edileceğini tarda ithalât eşyasınm en mühim ihti ten 5.630,000, tramvay ve oıobüsten rikaya mavi haşhaş ve Japonvaya civa sa d'Itaüa kulübünde şehrimizdeki İden mürekkeb bir resim sergisi açıl tespit etme salâhiyeti mekteblere ve yac yerlerine tevzii üzerinde mühim 2,843.000, tünelden de 77,000 lira vari ile manganez gönderilmistir Basra yo talyan kolonisinin tebrikâtını kabul emıştır. Sergi dünden itibaren şehrimiz rildiğinden, muallim meclisleri topla kararlar verilmiştir. Bu vapurlardan dat temin etmektedir. Daimî memur ve lile ticaretimizde vagonlann Suriyede decektir. Sovyet bayramının tes'idi deki birçok meraklılar tarafından ge narak bu hususta icab eden tedbirleri İngiliz bandıralısmda 54000 parça eşya müstahdemlerin aylıklan 1,026,228 lira fazla bekletilmemesi için tedbirler atutmaktadır. zilmeğe başlanmıştır. Sovyet ihtilâlinin 23üncü yüdönümü bulunmaktadır. ranmaktadır. kararlaştırmaya başlamışlardır. şehrimizdeki So\yet konsoloshanesinde evvelki gece merasimle tes'id edilmiş^ KUçUk hikâye tir. Vali ve Belediye reisi Dr. Lutfi Kırdar, Vali muavini Ahmed ve Emniyet direktörü Muzaffer Akalın bu mücasebetle tertib edilen kabul resnıinda diğer birçok davetlilerle birlikte hazır bulunmuşlardır. Müellifi takdin Haberleri Şehir Nedisinin dfinktt içtimaı Askerî bahisier J Harbin 6 sürprizi IHEM NALINA MIHINA Çanakkale Boğazi Türktür ve Türk kalacaktır \ Bir takrirle nakil vasıtalarına Hava Kurumu için 10 paralık zam konulması istenildi En mühimmi, Fransa yıkıldıktan sonra, İngilterenin, mücadelenin akışına yeni bir istikametverenyaman mukavemeti olmuştur Abidin Daver İthal olunacak ilâdar için tedbir alındı Sıhhiye müsteşarı dün gazetemize beyanatta bulundu Ölüye mektublar!.. Perlde Celâl i y ^ Bu günkü program j CUMHURİYET Itooe seraitı ( " j * ~ Dikkat