9 Mart 1940 CUMHURİYET S Tehlikeli sergtizeşt Eminönü Halkevinde Gayrinizamî kongre nasıl toplanmış ve idare edilmiş ? Dün Eminönü Halkevinden şu mektubu aldık: «Değerli gazetenizin 8 mart 940 tarihli niishasının ikinci sahıfesinin 6 nci sutu nunda (Eminönü Halkevinde dun yapılan kongre ve seçımin nizamsız olduğu iddıa ediliyor) başlığile intışar eden yazıyı okuduk. Bu tavzıhimizin ayni sütunda neşrini derin saygılarımla rica ederma. 1 Halkevleri «cemiyet» olmadıkları için cemiyetler kanununa tâbi değildirler. Onlar, C. H. P. sinin kültür şubeleri olmaları itıbarile Partinin tanzim ve kabul ettiği talımatname ile idare edilırler. 2 Bahıs mevzuu olan kongre ve seçim mezkur talimatnamenin bu husustaki mad delerine tamamen. uygun olarak yapılmıştrr. 3 Kongrenin küşadında kongrede hazır bulunanlar tadad edilmiş ve reylerin alenen tasnifi neticesinde idare heyetine seçilenler tespit edilerek heyeti umumiyeye arzolunmuştur. Yeni idare heyetine doçent Sabri Esad Siyavuşgil, doçent Burhan Batıman, Beden Terbiyesi lstanbul Bolgesi asbaşkanı Feridun Dirimtekin, öğretmen Tarık Tunaya ve muharrir Nusret Safa Coşkun ittifaka yakın bir ekseriyetle seçilmişier ve bunlara itiraz eden bir tek kımse bulunmamıştır. 4 Halkevleri talimatnamesinin birinci maddesme gore, «Halkevlerinin kapüarı bütun yurddaşlara açık> olduğu gibi, aza kaydı işi de hiç bir merasime tâbi değildır. Her vatandaş istediği zaman gelir, dıledığı şubeye bilâmerasim kaydmı yaptırır, kongrelerde ve seçımlerde bulunur ve reyini de serbestçe kullanır.» Dünkü nüshamızda, Halkevi Edebiyat kolu mensublarından bir kısmmın, kongreye aid şikâyetlerini dercetmiş ve bu genclerin izahlarına göre hakikaten «gayrinizamî» olduğuna inanmak lâzım gelen içtima ve seçim hakkmda nazarı dikkati celbetmiştik. Halkevinin bize gönderdiği mektubu ve tahsisan birinci maddeyi okuyunca müşteki azanın da, Ev idare heyetinin de, ayni zamanda, haklı olduklarına dikkat ettik! Çünkü, gönderilen mektubun birinci maddesine bakılırsa Ev kendisini cemiyetler kanununa tâbi saymıyor. Türkiye Cumhuriyeti dahilinde, başta C. H. Partisi olmak üzere bütün cemiyetlerin bu kanuna tâbi olmaları mecburî bulunduğuna nazaran, o halde Eminönü Halkevi kendi kendisini «gayrikanunî» addediyor demektir. Buna inanmak lâzım gelse, şu zihniyet içinde nizamî bir kongre beklemek zaten abes olurdu. Halkevinin haklı olduğu nokta da şudur: «Kanunla mukayyed» olmadığını farzeden bir teşekkülün «gayrinizamî» bir toplantıyı «nizamî» addetmesinden daha tabiî ne olabilir? Biz, esefle kaydettiğimiz bu hayrete şayan zehabı, Halkevimiz hesabma, derhal düzeltmek isteriz: Eminönü Halkevi de bütün içtimaî teşekküller gibi cemiyetler kanununa tâbidir, bütün faaliyetini ve mesaisini o kanuna göre tanzim ve idrae etmek mecburiyetindedir, bütün nizamname ve talimatnamesi de Parti kanalından gelseler dahi Türkiye dahilinde mer'i bütün nizamname ve tali matnameler gibi, ancak cemiyetler ka nununa uygun olmak şartile muteberdir. Genclerin haklı gördüğümüz şikâyet lerini ise şöyle hulâsa edebiliriz: 1 Halkevleri talimatnamesi kon grelerin nizamî olabilmesi için nisabı ekseriyeti esas şart koyar. Halkevi Edebiyat kolunun 220 azası vardır ve içtimaa ancak 62 kişi gelmiştir. Binaenaleyh nisabın mevcudiyeti kat'iyyen iddia edilemez. 2 Kongre açıldığmda, mecburî olan yoklama yani aza isimlerinin birer birer okunup içtimada hazır olup olmadıklarmın kontrolu asla yapılmamıştır, sadece miktar sayılıp geçilmiştir. Buna karşı yapılan itirazları da reis dinleme • miş ve söz alanları susturmuştur. 3 İçtimaa iştirak edenler 62 kişi olarak tespit edildiği halde, neticede 85 kişinin rey verdiği söylenmiştir! 4 Reyler alenen tasnif edilmemiş, idare heyetine gösterilen namzedlere de, tasnif şekil ve neticesine de yapılan müteaddid ve mütevali itirazlar dinlenmiyerek aza alelâcele salondan çıkarılmıştır. 5 Halkevleri talimatnamesi bit Kolda aza olanların başka bir Kola da aza olmalarına cevaz vermemesine rağ men ayni içtimada, Neşriyat kolundan bazıları da aza yapılmıştır. Verilen bütün bu izahatla buraya kaydetmek istemediğimiz bazı teferruat kongrenin nizamî, ve kongre idarecilerinin bitaraf olmaktan çok uzak bulunduğunu ispata kâfidir. Gencliğin malı olan Halkevinin sinesinde herhangi bir ihtilâfa yer vermek hatasına velev şüphe şeklinde olsun imkân bırakmamak için tek çare intihabın, Parti murakabesi ve Edebiyat kolu heyeti umumiyesinin tam iştirakile tekrarlanmasından ibarettir. Kuin Elizabet vapuru Atlantiği nasıl geçti? Gemi saatte 24 mil sür'tle ve gizli bir yolu zikzaklar yaparak Okyanusu geçti r™ Ingiltere Italyaya karşı son kararından dönmüyor (Baş tarafı 1 ind sahifede) susunda ittihaz ettiği tarzı harekette katiyyen bir değişiklik yapmıyacaktır. Times gazetesinin Roma muhabiri yazıyor: «Italyanm Alman propagandasınm tesiri altında kaldığı bazı emarelerden anlaşılmaktadır. Alman propagandası bazan îngilizlerin ihtiyacları olduğu için kömürleri musadere ettiklerini, bazan da lngilterenin Italyanın zayıf kalmasını istediği ve onun müstakil bir siyaset takib etmesine mâni olmağa çalıştığı için kendi vereceği kömürün Italyan ağır sanayii mamulâtile ödenmesinde ısrar ettiğini iddia eylemektedir. Bu iddianın çürüklüğü meydanda olnıasına rağmen ltalyan ticaret gemilerinin tevkifi keyfiyetinin Ingiliz ltalyan müzakerelerinin taliki meselesine bağlı olduğu ve Ingilterenin Italyayı gayrimuhariblik vazifelerinde tekâmül göstermeğe sevketmek istediği ileri sürülmektedir.?> Fin Rus sulh müzakeratına Almanya tavassut ederken Roma, 8 (Roma radyosu, sabaha karşı bildiriyor) Muhtelif kaynaklardan alınan malumata nazaran, Ingiltere ile Fransa Sovyet Fin sulh müzakerelerıni akim bırakmak üzere Finlandiyaya derhal ve külliyetli mikyasta askerî kuvvetler göndermeğe karar vermişlerdir. İsveç gazeteleri müttefikierin İsveç ve Norveç hükumetlerine müracaatle Finlandiyaya gönöderilecek Ingiliz askerlerinin Skandinav memleketlerinden geçmelerine müsaade etmelerini istemiştir. İsveç kabinesi bugün fevkalâde bir toplantı aktederek, Finlandiya yardımına gidecek Ingiliz askerlerinin lsveçten geçmelerine müsaade etmemeğe karar vermiştir. hun Sovyet zenginliklerinin lskandinav maceralarında erimesinden korkan Hitler için diplomatik bir muzafferiyet olacağını yazmaktadırlar. Berlinde müzakereler Londra, 8 ( H u s u s î ) Sovyetlerin sulh teklifı hakkında İsveç hükumetile müzakerelerde bulunmakta olan eski Fin Cumhur Reisi Svinhofvud bu gün tayyare ile Stokholm'den Berline gitmiştir. Svinhofvud Berline muvasalat eder etmez, refakatinde Finlandiya elçisi olduğu halde derhal Almanya Hariciye Nazın von Ribbentrop'u ziyaret etmiştir. Salâhiyettar mehafilde, mülâkatın, sulh müzakereleri etrafmda cereyan ettiği temin edilmektedir. Ingiliz askerleri hareket etmek üzere... Paris, 8 (Hususi) Bu akşamki gazeteler Ingiltere ile Fransanın acele Finlandiyaya askerî yardımda bulunacaklarını yazıyorlar. Pertinax, Ordre gazetesinde müttefikierin bu kararından bahsederek, Ingiliz askerlerinin Finlandiyaya hareket etmek üzere bulunduklannı yazıyor ve Almanyanın Skandinav madenlerile üslerinden istifadesine müsaade edilmiyeceğini ilâve ediyor. Diğer gazeteler de müttefikierin Finladiyaya sonuna kadar mukavemet tavsiyesinde bulunduklannı, Finlandiyaya asker yardımı yapılacağını teyid ediyorlar. Ribbentrop Romaya gidiyor Geç vakit Berlinden alınan malumata göre, Alman Hariciye Nazın von Ribbentrop'la eski Finlandiya Cumhur Reisi arasında bu gün cereyan eden mülâkat neticesinde, müzakerelerin Romada devamına karar verilmiştir. Bu karar üzerine von Ribbentrop yarın sabah Romava hareket etmeğe karar vermiştir. Eski Finlandiya Cumhur Reisi de yarın Romaya gidecektir. Salâhiyettar Alman mehafilinde, von Ribbentrop'un Romada ltalyan Başvekili Mu«=p'ini ile görü^eceği haber verilivnr. Amerikamn infirad siyaseti Londra, 8 (a.a.) Birleşik Amerika hükumetlerinin Londra büyük elçişi Kennedy, Avrupa vaziyeti hakkmda Reisicumhur Ruzvelt ve Cordell Hull ile temaslarda bulunduktan sonra Londraya avdet etmiştir. Kennedy bu münasebetle matbuat mümessilierine aşağıdaki beyanatta bulunmuştur: « İki buçuk ay zarfında Amerikada görüştüğüm adamlar içerisinde bu harbe hakikî manasını vermiyen tek bir adam görmedim. Şurasını söyleyebilirim ki, harb dışında kalmak» tarzında kendisini gösteren infirad zihniyeti halen Amerikada çok kuvvetlidir. Fakat bu, egoist olduklarından dolayı Amerikalıların müttefiklere yardım etmek istemedikleri manasına gelmez. Harbin başlamasından evvel Amerikalılarla Ingilizler tamamile ayni tarzda düşünmekte idiler. lspanyada, Portekizde ve ltalyada da ayni şeyi miişahede ettim. Herkes, harbetmek niyetinde değiliz diyor. Bu infirad zihniyetinin postaların araştırılmalara tâbi tutulması ve ^emilerin tevkif edilmesi sebebile kuvvetendiğinden eminim. Bitaraf gemilerin torpillenmesi gibi hareketler, Amerikahlar üzeTİnde mühim tesirler yapmaktadır. Fakat, bu gibi hareketler Amerikalıları harbe girmeğe sevkedemiyecektir.> Kennedy'den Amerika Birleşik devletlerinin harbe girmesi için herhangi bir imkân olup olmadığı sorulmuştur. Kennedy buna, vaziyet tamamile aksidir cevabını vermiştir. Kennedy, nihayet sözlerine şöyle devam etmiştir: « Amerikamn muazzam kârlar temini için çapraşık yollardan yürüdüğü fikri tamamile manasızdır. Ticaret ve umumiyetle işler. cok vahim surette sarsılmıştır.» Fransa külliyetli miktarda cepane gönderdi Dünyanm en büyük Transatlantiği Kuin Elizabet Nevyorlc 8 Queen Elîsabeth vapunınun kaptanı Townley ile çarkçıbaşısı William Sutchliff, matbuat mümessillerine bayanatta bulunarak, vapuru sigorta kumpanyalarının talebi üzerine emniyet altında bulundurmak üzere NewYork'a getirmiş olduklannı söylemişlerdir. Vapur, vasatî 24,7 mil sür'atle ve gizli bir yolu zikzaklar yapmak suretile takib ederek seyahatini icra etmiştir. Vapurun katetmiş olduğu mesafe yekunu 3127 mildir. Mürettebat, mayinlere karşı kullanılacak cihazları ve vapurun makinelerini muayene etmek üzere seyahate iştirak etmiş olan teknisyenler de dahil olduğu halde 378 kişiden ibarettir. Seyahat beş gün, dokuz saat devam etmîştir. Townley, vapurun yan tarafları boyunca imtidad eden elektrik kablolarının mayinlere karşı tahaffuz maksadile konulmuş, olduğunu söylemiştir. Bu tahaffuz sistemine, Isveçli muhteriin namına izafeten Degausse sistemi denilmektedir. Çarkçıbaşı Sutcliff, makinelerin mükemmel surette işlemekte olduğunu beyan etmiştir. Kaptan, sözüne şöyle devam etmiştir: « Hakikati halde Queen Elisabeth'in bu seferi, bir tecrübe seferi olmuştur. Zira vapur, bundan evvel hiç bir seyahat icra etmiş değildi. Yolda ne tahtelbahirlere, ne de harb gemilerine tesadüf ettik. Vapurumuzda top olmadığı gibi diğer hiç bir nevi silâh da yoktu.» İhtikârla miicadele iBaş tarajı ı tnci sahifede) mîş ve bunun için de tüccara 24 saatlik bir mühlet vermişti. Mühlet bittikten sortra lstanbul Vilâyeti piyasada tetkik ve teftişlere başlamış, zabıta vasıtasile yapılan tahkikat neticesinde 7 müessesenin ellerinde mebzul miktarda şeker bulunduğu halde hükumete beyanname ile haber vermedikleri görülmüştür. Bu 7 müessesenin başında Lion Melba çikolata fabrikasile Balıkpazarında peynir ve yağ ticareti yapan Seferoğlu gelmektedir. Araştırmada Lion Melba fabrikasmda bin yirmi çuval yani 102000 kilo, Seferoğlu ticarethanesinde de 3200 kilo şeker bulunmuştur. Bu iki büyük müessese ile diğer beş müessese hakkmda, mer'iyete girmiş bulunan millî korunma kanununun 32 nci maddesi mucibince takibat yapılacaktır. Millî korunma kanununun 32 nci maddesi: «Eşya fiatlanmn muhik bir sebeb olmaksızın yükseltilmesi, mevcud malm satışa arzedilmemesi, mevcudu kalmadığı beyanile saklanması, fazla fiata satmak maksadile malın her hangi bir suretle kaçırılması, muvazaa yolile elden çıkanlması, makbul bir sebebe müstenid olmıyarak gümrükten çekilmemesi, lüzumundan fazla mal satın alınması ve bu mallarm iddihar edilmesi, müstahsil veya müstehlik aleyhine fiat birliği yapmak, yaptırmak, bir mah müstehlike arzetmezden evvel muhtelif ticaret erbabı arasında yapılan zincirleme muamelesi, mevcud malın satıştan kaldınlması, bu maksadlardan her hangi birile propaganda yapılması ve sair suretlerle fiat yükseltilmesi fiillerinin yasak olduğunu» âmir bulunmaktadır. Millî korunma kanununun bu maddesi ahkâmına muhalif hareket ederek külliyetli miktarda şeker depo ettikleri için yakalanıp haklarında kanunî takibata başlanan müessese sahiblerinden Lion Melba fabrikatoru, toptancı olmadığınl ve müessesesinde bulunan bu şekeri ihtikâr yapmak maksadile depo etmediğini, kendisinin bir müstehlik vazivetinde bulunduğunu, binaenaleyh fabrikasınm çalışabilmesi için her zaman elinde bu miktarda şeker stokunun bulunması icab ettiğini ileri sürmekte ve bundan dolayı hükumete beyanname vermedieini söylemektedir. Halbuki şekerle imal ettiği çikolatayı satmak suretile gene bilvasıta feker ticareti yapmak mevkiinde bulunan fibrikatörun burada şekeri ucuza alarak r'epo edip sonra imal ettiği çikolata sat'sı üzerinden fazla bir kâr temin edeceri düşünülecek olursa iddiasının yersiz ve i'eri sürdüğü tezin çürük olduğu görülme'ttedir. Eskişehir sular altında Evvelki gün şiddetli bir yağışla bera ber Karadeniz, Marmara ve Egede artan lodos fırtması evvelki gece sabaha karşı başlıyan karla beraber karayele çevirmiş ve denizlerde tipile beraber fırtına devam etmiştir. Devlet Meteoroloji istasyonunun verdiği malumata göre, denizlerde şimal fırtınası devam etmekte ve bilhassa şarkî Karadenizde şiddetli bir fırtına hüküm sürmektedir. Fırtına dolayısile T a n vapuru dört günlük bir TÖtardan sonra ancak dün öğle üzeri limanımıza gelmiştir. Tarı vapurunun yolcuları geçirdikleri devamlı fırtınadan dolayı bitkin halde idiler. İzmir vapuru da 24 saat rötarla dün gelmiştir. Halen Denizyollarının seferde olan bü tün vapurlarınm seferlerinde teahhur vardır. Dün gelen haberlere göre fırtına bil hassa Marmara havzasında çok tahribat yapmış, muhtelif sahil kasabalarda bir çok kayık ve salapurya parçalanmıştır. Welles'in temasları Paris, 8 (a.a.) Sumner Welles Setoda Jules Jeanneney tarafuıdan kabul edilmiştir. Welles müteakıben. Meclis reisi Herriot'yu ziyaret etmiştir. Sumner Welles'in Meclis Reisi Herriot ile mülâkatı bir saat sürmüştür. Welles müteakıben Leon Blum'le eörüşmüştür. Daladye'nin beyanatt Paris, 8 (a.a.) Daladye dün, Amerika Hariciye Müsteşarı \Velles ile yaptığı mülâkattan sonra Reuter ajansı muhabirine beyanatmda bu ziyaretten ve bu kavuşmasından fevkalâde memnun olduğunu söylemiştir. Bu mülâkatın bir saat sürmesi bekleniliyordu. Fakat bir saat 40 dakika sürmüş ve \Velles Hariciye Nezaretinin diğer erkânile kararlaştırılan konuşmalarını bu suretle geciktirmek mecburiyetinde kalmıstır. Londrada yapılacak temaslar Londra, 8 (a.a.) Gelecek hafta ondraya gelecek olan \Velles'in Çemberlayn ve Lord Halifaks'tan başka işçi muhalefeti liderlerinden Aulee ve Greenwood ve liberal Archibald Sinclair ile de örüşecegi bildirlimektedir. Eskişehirde fırtına ve feyezan Eskişehir 8 (Hususî muhabirimiz den) Perşembe günü sabahtan akşama kadar devam eden lodos fırtınası gece saat 1 0 da hızmı kaybetmiştir. Fırtına esnasında bir çok binanm bacaları yıkılmış, dükkânlarm saçakları uçmuştur. Gese saat 12 de lodosun durmasile dağlardaki karlar erimeye başlamış ve Karasudaki evlerin bir kısmını, Simens fabrikası civarını sular çevirmiştir. Gittikçe kabaran Porsuk suyu bazı evlerin çökmesine sebebiyet vermiştir. Çöken evlerden gece kimseyi kurtarmak kabil olmamış, sabaha doğru kayıklarla evlere gidilerek tahliye işine başlanılmıştır. Hükumet tedbirler almaktad'r. Başvekil pazar günü Erzincana gidiyor Başvekil Dr. Refik Saydam zelzele sahasını, yardım ve imar faaliyetini yerinde tetkik etmek üzere pazar günü Erzincana hareket edecektir. Bu seyahatin bir hafta sürmesi muhtemeldir. Sandıktan çıkarılan adliyeyi tahkir suçlusu! Yıkılan evler Eskişehir 8 (Hususî muhabirimiz den) Simens fabrikası civarmda Devlet Demiryollarında tornacı Etemin, Park sineması civarmda gazoz fabrikası, Sivrihisar caddesinde eczacı kalfası Reşadın evi, Memleket hastanesi karşısında gazoz deposu ve otomobil garajı, eski salhane binası ve Tabak Kara Mehmedin evi tamamen yıkılmıştır. Zarar ve ziyan yarım milyon lirayı geçmektedir. İnsanca zayiat yoktur. muştur. Gökçekısık jandarma karakolunu su istilâ etmiştir. Eskişehir 8 (Hususî muhabirimiz Eskişehirden hasar yapaTak geçen suden) Hoşnudiye mahallesinin bir kıslar Karahöyük köyünü tehdid etmekte mı, Porsuk kenarındaki evlerin tamamı dir Bu köyden haber alinamamaktadır. suların muhasarası altındadır. On kadar Sular gene yükselmeğe başladt ev tamamen veya kısmen yıkılmıştır. Yirmi ev tehlike dolayısile tahliye edilmiştir. Eskişehir 8 (Hususî muhabirimiz Porsuk suyu Salhane köprüsünü yıkmak den) Sular tekrar vavaş yavaş yük üzeredir. selmeğe başlamıştır. Öğrendiğime göre, şeker fabrikasının çiftliğini de su basmışTehlike büyüyor Bu yedi müessese hakkmda zabıta tahtır. Saat 1 6 da şiddetli kar yağmağa başEskişehir 8 (Hususî muhabirimiz lamıştır. Halkm heyecanı geçmemiştir. V'katını bitirmiştir. Haklarında tanzim erHlen evrakla Adliyeye teslim edilecek den) Bütün Eskişehir halkı şu anda Sinobda tahribat heyecan içindedir. Küçüğü büyüğü sokaklerdir. lara dökülmüş, Porsuğun kabarışım en Sinob 8 (Hususî muhabirimizden) Şeker vaziyeti dişe ile takib etmektedir. Bir çok aileler Lodos fırtınası sabaha karşı şiddetli bir Bu sene 95 bin ton olan şeker îstihsa evlerini tahliye etmekte ve eşyalarını ta karayele dönmüştür. Lodos bilhassa Gerlinin artırılmasma çalışılmaktadır. 500 şımaktadır. zede evlerin kiremidlerini uçurmuş, bin dönümü bulan pancar zer'iyatı daha I Gökçekısık istasyon köprüsünü su is camlar kırılmış ve ağaclar devrilmiştir. genişletilecektir. 1 tilâ etmiş ve köprüden yaya geçilemez ol Kar yağmaktadır. Su altında halan yerler Bir kaç ay evvel, Adliyenin manevî şahsiyetini tahkir ettiği iddiasile aleyhinde takibata girişilen ve hakkmda tevkif müzekkeresi kesilen biri, dün Şişlide sakandığı evde yakalanmış ve Adliyeye ge. tirilerek, hakkmdaki tevkif kararı infaz edilmiştir. Istanbul Tevkifanesine gönderilen mevkufun ismi, Hulusi Öngüldür. Evvelce avukatlık ettiği, sonradan bu meslekle alâkası kesildıği, mevzuubahstir. Tahkikata göre, kendisi aleyhindeki ta kibat safhasmda Anadoluya gitmiş ve ele geçmemek maksadile muhtelif yerlerde dolaşmış, son zamanda tekrar Istanbula gelerek Şeşlide Nezihe isimli bir ka. dının vine sığınmıştır. Evde yapılan aramada, gizlendıği bir sandık içerisinden çıkarılmıştır. Şimdi, bir kaç aydır dolaşığı yerlerde ne gibi hareketlerde bulunduğu, avukatlığı devam ediyormuş gibi hareketle suç mahiyetinde faaliyet gös erip göstermediği de araştırılacaktır. DiFinler, Rus teklifini red mi ettiler? ğer taraftan, hakkında tevkif kararı veLondra 8 (a.a.) Ingiliz matbuatınrilen bir kimseyi, evinde bilerek saklayıp da çıkan haberlere göre Finlandiya, Mossaklamadığı noktasından da kadın hakova tarafından yapılan sulh tekliflerini kmda tahkikata girişilmiştir. eddetmiştir. Bir hırsızın mahkumiyeti Ruslar, zannedildiğine göre Viborg da Yedikulede Ümmügülsümün bahçesin dahil olmak üzere bilhassa Kareli berza den geceleyin sabaha karşı bir tepsile bir ının, Ladoga gölünün şimalinde bir kıkazan aşırdığı iddia olunan Nihad, Istan. ıım arazinin Petsamo da dahil olmak übul sekizinci asliye ceza mahkemesinde ere şimalî Laponya'nm ve Hangoe demuhakeme edilmiş, elli gün hapsine, elli iz üssünün kendilerine terkedilmesini isün de Emniyet nezareti altında bulun emektedirler. Bu sabah çıkan gazeteler sakat biı suldurulmasına karar verilmiştirj. Paris 8 (a.a.) Havas: Salâhiyettar Roma, 9 (Hususî) Finlandiya Habir membadan bildirildiğine göre rransa riciye Nazırı Tanner'in de Stokholmden Finlandiyaya 175 tayyare, 496 top, tayvare ile Berline muvasalat ettiği haber 795,000 obüs, 5000 otomatik tüfek, 400 veriliyor. deniz mayini, 200.000 elbombası ve 20 ' Son söz ordununduv milyon mermi göndermiştir. Londradaki Fin mehafilinde temin etsveç Hariciye Nazırının beyanatı dildiğine göre, Sovyet sulh şartlarmı kaStokholm 8 (a.a.) Havas ajansınbul veya reddetrrtek hususundaki son söz dan: Mareşal Mannerheim ile Fin ordusuna aFinlandiya Başvekili Ryti ile Finlandi iddir. ya namına evvelce Moskovada müzakeFinlandiya harbe devama karar verdiratta bulunmuş olan Paasiviki, haliha ği takdirde, Ingiltere ile Fransa Finlanzırda Stokholm'de bulunmaktadırlar. Ba diyaya daha geniş mikyasta yardıma hazı şayialara göre bu iki zat, bu gün Moszır olduklannı resmen bildirmişlerdir. kovaya müteveccihen yola çıkacaklardır. Diğer taraftan, Berlinden gelen haber Öğrenildiğine göre Mareşal Mannerhelere göre, Almanya, müttefikierin Finlan im'in halihazırda Stokholm'de bulun makta olduğuna dair olan haberlerin aslı diyaya yardımlarına devam ettikleri tak dirde askerî tedbir almak mecburiyetin ve esası yoktur. isveç Hariciye Nazırı, A'ya Dasliçt Al de k^lacağını ihsas ettirmiştir. lehenda gazetesinin bir muharririne beyaMareşal Mannerheim iyileşti natta bulunarak efkârıumumiyeyi FinlanHaparande «Finlandiya hususî» 8 (a. diyaya müteallik olarak deveran eden a.) lyi malumat almakta olan bir şayialara kulak asmamağa davet etmek membadan öğrenildiğine göre, enfloen • arzusunda olduğunu, çünkü bu haberlezadan mustarib bulunan Mareşal Man rin ekserisinin maksadı mahsusa müstenerheim, şimdi iyileşmiş olup odasından nid bulunduğunu sövlemiştir. çıkmamak mecburiyetinde bulunrrasma Müzakerelere bir hafta evvel rağmen askerî harekâtı idarede devam. etmektedir. başlanmış Askerî mehafiL Viborg'da vaziyetin Helsinki, 8 (a.a.) Havas: Mareşal Mannerheim, 8 gün evvel Stokholmde çok ciddî olduğunu, ancak ümidsiz ol • başlayan tavassut müzakereleri esnasında madığını beyan etmektedirler. Sovyetletamamen vazifesi başında kalmıştır. Mare rin gerek karadan, gerek donmuş olafl şal, Finlandiyadan ayrılmamıştır. Bir Fin körfezden yapmış oldukları taarruzlarm son heyeti iki gün evvel Stokholm'e hareket kâffesi püskürtülmüştür. Vaziyette, üç gün zarfındaki muharebelerden sonra etmiştir. Heyet teşrinievvel ve teşrinisanihiç bir tebeddül vukua gelmemistir. de Moskova müzakerelerini idare etmiş oSovyet taarruzlan akim kaldı lan Juno Paasikivi ile eski nazırlardan Coionmme'den müteşekkildir. lyi bir kayHelsinki 8 (a.a.) Sovyetlerin Vii « naktan toplanan malumata göre, Stokhol puri körfezinde Fin kıt'alarını yarmak tem'e gönderilen Sovyet tebliğleri bir ülli şebbüsü tamamile akim kalmıştır. Finler matom mahiyetinde değildir. Helsinki'de tarafından yapılan mukabil taarruzlar nehâkim olan intıba başlanan görüşmeler ticesinde Ruslar sahilde tutunabildikleri neticesinin bir taraftan Rus isteklerinin iti noktalardan tardedilmişlerdir. Ruslar daline, diğer taraftan Milletler Cemiyeti körfezin garb sahilini gene tazyik etmeğe karan mucibince Finlandiyaya yapılan başlamışlardır. Yalnız çarşamba günü 30 Sovyet tankı tahrib edilmiştir. Buzlar bir yardıma bağlı olacağı merkezinr'edir. çok noktalarda tankların ağırlığı altında Henüz mütareke yok ve Finlerin bombardımanı neticesinde kıStokholm, 8 (a.a.) Finlandiyanın rılmış olduğundan Sovyet kıt'aları iaşe eski Hariciye Nazın Erkko, Reuter ajansı merkezlerile irtibat temin etmekte güçnın muhabirine şu beyanatta bulunmuş lük çekmişlerdir. tur: Ladoga gölünün şimali şarkisinde Sov<K Efkârı umumiye, neticeler çıkar >et kıt'aları taarruza devam etmektedirmakta acele etmeden hâdiselerin seyrini ler. Pitkaeranta adaları Sovyetler tara beklemelidir. Dünyanın nazan dikkate al fından işgal ed'lmiştir. mas>ı lâzım gelen yegâne cihet, Finlandiva Fin tebliği harbinin devam etmekte olduğu ve bir Helsinki, 8 (a.a.) Finlandiya teblimütareke vaki olmadığıdır.» ği: Kareli cephesinde, Viipuri körfezinin Almanyanın müdahalesi şimali garbî kısmında düşman tazyiki deAmsterdam, 8 (a.a.) lsveçın Sov vam etmiştir. Körfez ağzındaki yarımayet Finlandiya anlaşmazlığında yaptığı dada muharebe düşman ilerlemeğe uzlaştırma teşebbüsünde Almanyanın muvaffak olamadan, dün akşam bitmiştir. medhaldar bulunduğu, Skandinavyadan Finlandiya körfezi buzu üzerinde bulugelen raporlardan kat'î surette anlaşıî nan müteaddid tank ve asgarî sekiz top maktadır. Skandinavyalıları bir uzlaştır tahrib edilmiştir. Viipuri körfezi ile Vuma lehinde daha enerjik bir surette hare oksi nehri üzerindeki mevziî taarruzlar aete geçirmek için, Almanya, lsveçin şim kim kalmıştır. Düşman buz üzerinden Vudiye kadar yaptığı mikyasta Finlandiyaya oksiyi aşmaya beyhude yere uğraşmış ve muvaffakiyetsiz ardımına bundan böyle müsaade edemi Paakoiu istikametinde hücumiar yaparak 400 nefer zayiat vereceğini bildirmiştir. Bu suretle A'manya, bir Rus Fin uzlaşması için ciddî surette miştir. Taipale nehri üzerindeki Finlandiuğraşmasını ve Finlandiyaya her türlü yar ya ileri hattı mevzileri bir kere daha düşdımı kesmesini lsveçten taleb etmiş, aksı manın beyhude hücumuna maruz kalmıştır. Ladoga gölöünün şimali şarkisinde, takdirde Almanyanın Sovyetlerin lehine Kollaycki'de günlerdenberi süren muhaaskerî müdahalede bulunacağını söy'emişrebe dün de şiddetle devam etmiştir. r. Düşman püskürtülmüş ve muharebe meyDoğrudan doğruya müzakereler danında takriben 2000 ölü bırakmıştır. Stokholm, 8 (a.a.) Reuter ajansınm Diğer mıntakalarda, Sovyetlerin mevziî öğrendiğine göre, bugün Sovyet ve Fin taarruzlan püskürtülmüştür. Denizde, Viidelegeleri arasında Stokholm'den haric biı puri garbında, buz üzerinde, Finlandiya erde doğrudan doğruya müzakereler ce =ahil!erine doğru ilerleyen iki düşman kolu, ric'ate mecbur kalmışlardır. Finlandieyan ef*nektedir. ya tayyareleri, ezcümle Finlandiya körfeRusların yeni tekVfleri zi buzu üzerinde yürüyüş halindeki düşRoma, 8 (Hususî) Sovyet hüku man iase kollarım ve Sovyet kıt'alarım meti Finlandiyaya yeni teklifler yapmıştır. bombalamıştır. Sovyet faaliyeti Kareli Sovyetlerin yeni teklifleri hakkında Stok mıntakasına münhasır kalmıştır. Altı tayholm civarmda bir kasabada Sovyet ve vare muhakkak surette düsürülmüstür ve r in murahhasları arasında doğrudan doğ iki tavyarenin de muhtemel olarak düşürııva mürikereler cerevan etmiştir. rüldüŞü zannedilmektedir. Finlandiya Haricive Nazın da Berline gitti Mareşal Balbo, Habeşistandan dönüyor Kahire 8 (a.a.) Habeşistanda bulupmakta olan Libya umumî valisi Mareşal Balbo yakında Libyaya dönmek nivetindedir. Balbo'ya bu seyahatinde Italya Müstemleke Nazırı da refakat edecek ve doğruca Romaya dönecektir. İtalyan ricali Mısırdan geçişlerinde resmen istikbal olunacaklardır.