CUMHURÎYET 29 fidnciteşrin 1939 Tuba Fransız muharrirlerinden SACHA GUİTRY'nin1 kaleminden hayat alan meşhur N. Tapman Size bugün, hikâye yerine, isterseniz, lır. hakikî bir vak'a anlatayım. Bu vak'a, çok Neden? Dedik ya, aksidir işte. Şekillerin de eski bir şeydir ama siz, benim (çok eski) dediğime bakıp da (Hülefâyı Ra öyle ters ve aksi olmasını ister. Yan yaJACQUELINE D E L U B A C İ n kudrdtlerinden yaratılan başaşağı çizilmesinden hoşlanır: şidin) zamanını, yahud şimdi moda ol hud duğu gibi Osmanlı padişahlarırıdan bil «Ters çizilen mahrut, mahrutluktan çıkar mem kaçıncı Mustafa devrini tasvir ede mı? Mutlaka dümdüz olursa mı mahrutFransız sinemacılığının en büyük bir zaferi, Fransız zevkinin en ceğimi sanmayın. Hayır, ben size, sırf tur?» diye söylenir. Hakkı da yok değil sanki.. canlı bir misalidir. Bu şaheseri kendi devrimden, kendi çocukluk salta Tuhaf adam. natımdan, yani aşağı yukarı, şöyle kırk se Öyledir. Fakat sen aldırma. Çok nelik bir tarihten bahsedeceğim. tatlı bir insandır. Yarın ilk ders onundur. 1 6 2 0 yaş arası, insanm birdüziye güldüğü, hiçten sebeblerle mes'ud o'duğu İstersen şimdiden bazı davalara çalış. Bir Görmiye hazırlanınız. Numaralı biletler şimdiden satılmaktadır. zamanlardır. Hele bu mes'ud çağlar, ken kere gözüne girdin miydi, artık korkma. «•İlâveten: Renkli Mikey ve en son METRO JURNAL. Tel: 43595 Takvor, bu irşadımıza memnun oldu. di gibi gülüp söyliyen ve durmadan eğlence çıkaran neşeli arkadaşlarla geçerse. Bol bol teşekkür etti. *** dokunma keyfine!.. Artık o hatıralar ö(î...) efendi, talebeye selâm verdi, lünciye kadar unutulmaz olur. Bu sene LÂLE sinemasında büyük rağbet bulan filimlerden geçti, yerine oturdu. Önce elindeki kıtabı Bahsettiğim bu yaşlar ,hep tahsil zamaiki tanesi birden sinemamızda gösterilecektir. açtı, bazı sahifelerine baktı. Sonra devam mna rasladığı için ben de o zamanımda esdefterini önüne çekti. Yukandan aşağı ki idadilerden birine devam ediyordum. iüzdü. Son talebenin ismi üzerinde durdu: Etrafımda hepsi başka bir hava çalan118 Takvor.. Başını kaldırdı. Bu sefer de VİCTOR FRANÇEN ANNİE DUCAUX türlü türlü talebe, çeşid çeşid öğr^lmenler bizi gözden geçirdi ve mutad aksanıyla ve (mubassır) denilen bir nevi muallim ağır ağır söyledi: muavinleri vardı ki ayrı ayn çıkardıklan 118 Takvor Efendi! HUMPHREY BOGART CEORCE BRENT (hava)lannın imtizacından eğlenceli bir Takvor ayağa kalktı. (senfoni) hasıl olurdu. Hangi birini sa Geç tahta başına! yayım?.. Tabiiyat dersinde (antiseptik) Takvor yürüdü. Tebeşiri eline aldı, diye belleyip takdir ettiğimiz (ispirto) ya Pıogramlann en güzeli : bekledi. Hoca, miyop adamların okuyu(necis) tir diye hakaret eden din dersı hocalarımız, (Sen) nehri yerine (siz) şile gözlerini yaklaştırdığı kitaba baka banehri diyecek kadar nezaket gösteren coğ ka şu kumandayı verdi: Dolores del Rlo Rlchard Dix Ray Ventura Bir müselles yap! rafya öğretmenlerimiz, dershaneleri birAyrıca : B E B E Y i M birine karıştırarak her defasında yanlış bir Takvor, evvelâ etrafına bakındı. HoGündüz ve gece 8,45 de 3 filtn birden smıfa giren, dalgın, edebiyat muallimle ca, kitabile meşguldü.. Biz, hep birden, rimiz olduğu kadar yazı bilmiyen, çetrefil dünkü nasihati teyiden, ellerimizle, (başşivelerle konuşan sermubassırlarımız bile aşağı) işareti veriyorduk. Şimdiye kadar vardı. Talebe de böyle çeşidliydi. Bu ce ne söyledikse aynen çıktığı için, Takvor, maat arasında ikide bir çıkan komedyalar, büyük bir itminanla dediğünizi yaptı: Sinemanın en güzel ve en şuh yıldızı bizzat Molyer'e parmak ısırtacak kadar Re'si aşağı, kaidesi yukarı gelmek üzere, V I V I A N E R O M A N C E parlak olurdu. Bunlan birer birer say bir müselles yaptı, bekledi. Dostoievsky'nin romanı ve Pierre Blanchard ile beraber oynadıkları mak şimdi uzun sürer. Benim burada an( L ) Efendi, bir aralık kitabından balatmak istediğim şey merhum riyaziye şını kaldırarak, gene miyop bakışlarile, hocamızla talebeden biri arasında geçen tahtaya baktı ve sükunetle: Büyük Fransız filminde Lüks, Aşk ve Macera kadını rolünü oynuyor. Yerlerinizi evvelden aldırınız. hâdisedir. O müsellesi boz da bir ağac yap! dedi. Bak, bu hartada yoktu. Hendese şeAcayiblikte başlıbaşına mevzu teşkil killeri başaşağı olacaktı ama ağacların eden (I...) efendi; her mektebde ders 6 birincikânun ÇARŞAMBA akşamı saat 21 de verdiği için bugün ben yaşta herkesin ha nasıl yapılacağını söylememiştik. Bu, bitırındadır sanırım. Esasen o zaman da zim de aklımıza gelmemişti doğrusu.. Şaşıran Takvor, hocanın gene kitabile maruf bir adamdı. Hendesede, bilhassa K O N S E B İ meşgul olmasından istifade ederek meded cebirdeki bilgisile tanılan bu zat, elli, elîi beş yaşlarında, orta boylu, kır saçlı biı uman gözlerile bize doğru baktı. Talebe ( TEŞEKKÜR ) mütekaiddi. Zaruret hasıl olmadıkça ko için kaçırılır fırsat değildi bu. Ön sıradan nuşmaz, söylediği zamanlarda veciz söz sufle etmeğe başladılar. Hafif seslerle Esbak Tahran büyük elçisi aziz baler bulur, kalın sesile tane tane, ağır ağır hep bir ağızdan: bamız B. Sadreddin Saymanm ölümün Başaşağı!.. Başaşağı!.. diyorlardı. den doğan büyük acımızı paylaşmak söylerdi. Şakaya gelmez, lâübaliliğe taTakvor da öyle yaptı. Mubareğin, res lutuf ve nezaketinde bulunan sayın Hahsmmül edemezdi. Yüzü hiç gülmediği me istidadı varmış meğer. Tıpkı fotoğraf riciye Vekiline, Galatasaray kulübüne, gibi gülen talebesine de fena halde kızardı. Fakat aksi gibi onun her sözü de bize adesesinden bakılıyormuş gibi, kökleri yu İstanbul Su idaresine, merhumun arkac kadar gülünc gelirdi ki, sormayın. Sıh kanda, yaprakları aşağıda, çok güzel, bü daşlanna, büyüklerimize, yakmlanmı hatine itinası da fazlaydı: Sırtından eski yük bir ağac yaptı. za ve dostlanmıza ve onu hasta yata kaputunu, ayağındaki çizmelerinin üstüne Sınıfta çıt yoktu. Kimse gülmüyor, her ğmda hususî bir dikkat ve alâka ile tegiydiği koca lâstiklerini yazın da, kışm da kes merakla hocaya bakıyordu. Muallim, daviye koşan doktor B. Necmeddin Ribir türlü çıkarmazdı. Ders vermekte de, bir aralık mütaleasına fasıla vererek ba fatla doktor B. Mey'e sonsuz şükran ve kendine göre, bir tarzı vardı. Sınıf a gelin şını tahtaya çevirdi. Baktı, baktı. Yüzü, teşekkürlerimizi arzederiz. ce en yeni talebeyi kaldırır, meselâ hen yavaş yavaş, değişmeğe ve rengi pembeMerhumun çocuklan: dese dersinde, tahtaya bir şekil çizdirir. İeşmeğe başlamıştı. Kitabı, birdenbire, Bedriye Mecdi Nükhet Necib Sonra o şekle aid bir dava sorar, halletti masanın üstüne bırakarak iskemlesile berir, daha sonra da dersini vermeğe baş raber, büsbütün, tahtaya döndü ve gök lardı. Fakat titizlik derecesine varan faz gürler gibi sordu: la intizamperverliği yüzünden çizgilerde Ne ağacıdır, o yaptığın aŞ ufak bir pürüze, şekillerde pek az bir in Bu huşunetli sorgudan işkillenen Tak ŞEHZADEBAŞI isyan eder, kıyametleri koparırdı. vor, ümidsizlikle arkadaşlarına baktı. Get hirafa *** ne ön sıradaki fahrî suflörlerden biri haBir gün bizim sınıfa, taşra idadilerin fif çe seslendi: Sinemalannda İ Ronald Colman \Atn naklen bir talebe geldi. Adı (Tak Tuba!.. N Metro Jurnal son haberler vor) du. Gencliğin, çocukluğun yarattıgı Takvor, manasını hiç anlamadığı bu E Yalnız 4.30 matinesinde insiyakî bir muziblikle çocuğun etrafını kelimeyi (1) aynen tekrarlayınca bütün Fransanın en büyük bir tiyatrosunda tam 14 ay alkış ve takdir topladı. SİNEMA ÂLEMİNİN SÖNMEZ YILDIZLARI K D R BuAkşam M E L E K smemasmda GABBY MORLAY SACHA GUİTRY HONOLULU Senenin en nefis. eh güzel filmi K A D R İL L Yarın  Akşamdan L Itibaren E^ Bugün A Z AK Sinemasında Bugün ı. ÇILGIN BAKİRE 2. Ö L Ü M Pangalh A K I N sinemasmda H A R B İ DENİZALTI ESİRLERI NEŞ'E YAĞMURU ELEANOR POJVELL Filme ilâve olarak: FOKS DÜNYA HABERLERÎ ve Prof. FUAD KÖPRÜLÜ've Pariste Sorbon Üniversitesinde Fransız Cumhur Reisi önünde yapılan büyük merasim' Bıı akşam için loca kalmamıştır, numaralı koltııklar sabahtan itibaren satılmaktadır. Tel: 40868 Baş rolde: Dünyanm birincî dansözü Yarın akşam SAKARYA Sinemasında K U M A R B A Z BUGÜN Matinelerden itibaren 2 büyük film birden 1. 3 büyük Fransız artisti bir arada HARRY BAUR SİMONE SİMON JEAN PİERRE AUMONT Y I L D I Z sinemasında S A R A Y sinemasında S t Y A H GÖZ LE R Filminde 2. LORETTA YOUNG ve RİCHARD GREENE'nin en güzel filmi olan MÜNİR NUREDDÎN DÖRT NAMUS BU BEKÇİSİ AKŞAM U> S Ü M E R Sinemasında Bütün musikisî... ye bütün aşklarile İspanya... «KARMEN» ve «ENDÜLÜS GECELERİ > nin parlak yıldız» '"l(.'~> İMPERİO ARGENTİNA SPANYOLITA'm Hakikî İspanyol nnüzik ve gitarlannm iştirakile İspanyada çevrilen ikinci büyük İSPANYOL filminde görünüz. Danslan ... Şarkıları ... Serenadlan ve gitarlarile iktısadî yürüyüş Aşk Güzellik Neş'e Dans Şarkı ve zevk filmi llâveten: EKLER JURNAL en mühim ve en hakikî harb ve dünya havadisleri. Yerlerinizi evvelden aldınnız. aldık. Takvorla hocayı tutuşturup alaylı bir komedya çıkarmak istiyorduk. Keyifli insanlar çabuk anlaşırlar. Çocukluk ve işret âlemleri de böyledir. Dostluk bağları, beş dakikada bunlan birbirine bağlar. Biz de Takvorla ilk günden dost olduk. Derslerden, hocalardan bahsettik. Sıra hendese hocasına gelince; bunun, ötekilere benzemediğini, ondan başka hususiyetîeri olduğunu anlattıktan sonra dedik ki: sınıf boşanan bir zemberek gibi müthiş bir kahkaha kopardı. (î..) Efendi, bu vaziyet karşısmda artık kendine hâkim olamadı. Ayağındaki hantal lâstiklerden birini çıkarıp, şaşkın şaşkın bakınan, biçare Takvorun kafasına fırlattı ve kalın sesile ağır ağır: Hayvan, benimle alay ediyor! dedi. T A Hayvanlaşan s İNSAN N s Gaib Ufuklar FERAHTURAN Bugün 11 den itibaren PROGRAMA ILAVETEN NESİDEİ EMEL Ses Kraliçesi ÜMMÜ GÜLSÜM'ün TAKSİM SİNEMASINDA 3 HAFTFA ÜSTÜSTE GÖSTERİLEN SENENİN EN BÜYÜK TÜRKÇE FİLMİ: şaheseri Ümld şarkısı • TÜRKÇE SÖZLÜ ARABCA ŞARKILI | Jean Gabin ve Simone Slmon riyetin onuncu yıldönümünde ATARÜRKün tarihî nutuklan Ebedî Şefimiz ATATURK'ün birind ölüm yılı münasebetile ANKARA ve İSTANBUL'da yapılan merasim ve Cumhu TURANFERAH Rağbet böyle olur! coşkun rağbet ve umumî arzu üzerine *** ALEMDAR ve MİLLÎ İstanbul halkının tekrar tekrar görmek suretile gösterdiği Takvorun, yok yere başını belâya sok Kardeşim, dikkat et, muallim fazla sinirlidir. Olmıyacak şeye kızar. Dersle tuğumuza biz de pişman olmuştuk. Fakat rinde de mutlaka yeni talebeyi kaldırdığı netice, umduğumuz gibi çıkmadı. Galiba, için seni çağıracağında şüphe yok. Gözü işi (I...) Efendi de sezmiş olacak ki lâsnü aç, herifin suyuna göre git, yoksa sene tiği fırlattıktan sonra öfkesi birdenbire geçti ve başı, iki elinin arasında dakikanihayetine işin dumandır. larca güldü durdu. Takvor sordu: Bu gülüş, rahmetli hocamızın ilk ve Peki ne yapayım? son gülüşüydü. Anlatalım. Önce sana bir şekil çizN. Tapman dirir. Meselâ, «bir mahrut yap» der. Fa(1) (Tuba) yı ögkat bunu, herkesin yaptığı gibi, re'si yu renmiştik: Kökleridin dersleri hocamızdan yer(arşıâlâda), yapraklan karıda, kaidesi aşağıda yaparsan canı sıkı de, cennet bahçesini kaplayan bir ağacmış. II ALLAHIN CENNETi Dehah ses san'atkânmız MÜNİR NUREDDİN'in alkışlarla seyredilen ilk filni Sinemalannda ı 2 nci HAFTA ZAFERLE DEVAM EDİYOR MERC DİKKAT: Programa saym halkımızm bu kadirşinaslığına bir cemile olarak ayrıca nefis bir san'at eseri olan Büyük filmi ilâve edibniştir. AN AD A S I Mümessilleri: MİCHELE MORGANJEAN GABİN ÇENBERLİTAŞ sinemasında ALKAZAR Sinemas. 1939 SENESİNİN EN MÜTHİŞ, EN KORKUNC VE EN GÜZEL FİLMİ ı. SEVDA 2. TAVSİYE t T ^^^^^^^^ma^m BUGÜNDEN İTİBAREN FEVKALÂDE BİR PROGRAM: GİNGER ROGERS DOUGLAS FAİRBANS J r . Emsalsiz genclik, arkadaşlık ve büyük aşk filmi KAMPI Dünyanın 9 uncu harikası ADOLPHE MENJOU ANDREA LEEDS İçtimaî bir hayat faciası NAZARI DTKKATE: Her hafta PAZARTESİ ve SALI U A f V /*""1 * . Duhuliye Hususî Balkon 10 k u r u s 15k u r u ş 2 MEKTUBU o kumş FRANKENŞTEiN'in OĞLU Yirmi sene uyumuş kalmış korkunc hâdise... Birdenbire bu yan adam, y a n canavarla meydana geliyor... İnsan fakat mazinin irsî gölgeleri belirinciye kadar... O zaman... Korkunc canavar En büyük vahseti yapan hayvan... Ucuz H A ' A Uunierı: RATHBONE KARLOFF LUGOSI T l f n : 253 • ^ • • • • • • H eeo 21