18 Ağustos 1939 CUMHURİYET Türkiye ve ekalliyetler Ruhanî reislerin Nevyork sergisi komiserliğine gönderdikleri mektublar, Amerikan efkârı umumiyesini tamamen tenvir etmiş bulunuyor Nevyork, ağustos (Hususî muhabiri mizden) Nev york sergısindeki Türk pa\*iyonu, bilhassa yeni Türkiyeyi Amerikalılara ve burada yaşıyan 450 bin kadar Türkiyeli Rum, Ermeni ve Yahudilere tanıt mak bakımından bü yük faydalar temin etmiştir. Malum olduğu veçhile Amerikada senelerden beri aleyhımızde sıd detli propagandalar ve iftiralar yapılı yordu. Hatta serginin küsadından sonra bile Türkiye aleyhine nesrivaata de vam edildığı havretle görülmüstü. Hatta bu münasebetle para ile satın alınan ikinci, üçüncü smıf Amerikan gaze'e lerınde Osmanlı İm Nevyork sergisinde teshir olunan Türk ekallhetlerine aid müspet vesika ve fotoğraflar rile mektubları ve ibadethanelerde yapılan ruhanî âyınlerin resimleri, ekalliyet gazetelerile beraber Türk paviyonunda göze çarpacak bir mahalde teşhir edil miştir. Bu sayede sergiyi ziyaret eden Rumlar, Ermeniler ve Museviler kendi ruhanî reislerinin şehadetini okuyarak, Türkiye aleyhine yapılan bütün propagandaîarın ıftıra ve tezvırden ibaret olduğunu öğrenmişlerdir. Nıtekim birçok ziyaretcüer, Türk pavıyonundaki memurlara müra caatle, şımdıye kadar yanılmış olduklarını söylemisler ve Türkiye Cumhunve tine karşı büyük bir semDati besledik'e rıni teyid etmislerdır. Hatta bunlardan birçokları sırf ziyaret için Türkiyeyi gör paratorluğu ile Türkiye Cumhuriyeti arasmda hiçbir fark o'madığı, ve Türki yede bılhassa ek~'' "tlere hayat hakkı verilmediği yazı'r Türk pavıyonu açılınca bütün bu yazıların alelâde iftiradan ibaret olduğu, bizzat Türkiyedeki ekalliyetler ruhanî reislerinin el yazılarile bütün dünyaya ispat edildi. Amerikada aleyhimize yapılan pro pagandalardan muğber olan Rum, Ermeni ve Musevi cemaatleri ruhanî reis leri, Nevyork sergısı komiserliğine birer mektub göndererek, Türk düşmanları tarafmdan yapılan propagandaları tek zib etmişler ve Türkiye Cumhuriyeti dahilınde yaşıyan Rum, Ermeni ve Musevilerin son derece mes'ud ve memnun olduklarını, Cumhurıyetın bütün kanıın larından mütesaviyen istifade etmekte bulunduklarını bildırmişlerdir. Gerek Rum Patriğı, gerek Ermeni Patriği, gerekse Hahambaşı yazdıklan rumca, ermenıce ve ıbranıce mektublarında, Türkiye Cumhuriyetinin bütün vatandaşlara karşı gösterdığı hımayeyi tebarüz ettır mişler ve Türkiyede ekalliyetlerin dinî ve içtimaî hayatlarma hiçbir müdahale yapılmadığını, bılâkıs Türkiyede müteaddid rumca, ermenice, yahudice gazete intisar etmekte olduğunu bildirmislerdir. Patriklerle Hahambaşı, Amerikalı ları ve Amerikada yaşıyan ırkdaslarını bu hususta tamamile ten\ir etmek üzere Türkiyede ekalliyet dillerinde çıkan gazetelerden de birer nü4ıa göndermişler ve bunların sergide teşhirini rica etmiş mek arzusunu izhar eylerrçişler ve bu mak^adla Türk elçilığine de müracaat etmislerdir. Her halde Patriklerle Hahamba^.nın tesebbüsü Amerikadaki 450 bin Tıir kiyeliyi ve Amerikan efkârı umumiyesini tamamile tenvir etmiştîr. Amerikadaki eski Türkıyeliler, hic olmazsa turıst sıfatıle ve muvakkaten Türkıyeyı zıyaretlerine müsaade edılmesmı ıstıyorlar. Bunlar her sene tatıllerını ge çırmek veva iş yapmak için seyahat ettiklerini, binlerce dolar para harcamakta olduklarını, halbuki turist sıfatile Tür kiyeye gitmelerine müsaade edildiği takdirde baska memlekete ayak bile basmıyacaklannı temin edivorlar ve her sene hiç olmazsa 15 bin kişinin Türkiyeyi ziyaret edeceğini, adam basına 100 dolar hesabile memlekete her sene asgarî bir lerdir. milyon dolar gireceğini hesab etmekte Ruhanî reısler, Türkiyedeki ekalliyet dirler. lerin dinî ıslerine hiçbir müdahale yapılMuhakkak olan bir şey varsa, Nev madığını filen ispat etmek üzere, Rum york sergisi münasebetile Amerikada uve Ermeni Patriğini kıliselerinde ve Hahamhane sinagoğunda yapılan dinî âyin mumiyetle memleketimiz lehine bu noklerine aid birer de fotoğraf göndermiş tadan büyük bir alâka ve samımî bir sempati doğmuş olmasıdır. lerdir. Patriklerle Hahambaşının fotoğrafla C Bursa mebuslarının Gemlikteki tetkikleri j Gemlik (Hususî) Meb'uslarımız, Fazlı Güleç, Sadi Konuk, Muhiddın Pars, Atıf Akgüç, Nevzad Ayas kasabamıza gelmişler, Halkevi salonunda halkımızın birçok dileklerini dinlemiş lerdir. Bu meyanda bilhassa Gemliğin nefis zeytinciliği ve müstesna körfezimizin balıkçılığının inkisafı hakkında alâ kadarlardan izahat almıslar ve bu islere metodlu bir hız verileceğine dair vaidde bulunmuslardır. Parti müfettişi diğer meb'u«umuz Cevdef de bu arada Gemlik Parti islerini ve Halkevini teftis etmislerdir Yenişehir spor kulübü buraya geleceğini bildirmiş, Gemlik bandosıle misa firlerimiz karşılanmıştır. Gemlik spor kulübıle yapılan maçta her iki takım üçe karşı üç golle berabere kalmışlardır. Misafirlerimiz spor kulü bümüz tarafından ağırlanmıslardır. Kasabamızın bir mahallesi mesabe sindeki Umurbey köyü okulunun bu seneki mezunlan öğretmenlerile burava gelerek Atatürk heykeline bir çelenk koy muslardır. Gönderdiğim resim, talebeleri Ata türk heykeli önünde göstermektedir. IBaştaraft I inci sahifede^ ağacdan hususî otomobillerile ayrıldılar ve yeni yapılmakta olan istasyon binasını gözden geçirdıkten sonra yol üzerinde bulunan vilâyetin nümune fıdanlığına geldi. İnönü fidanlıkta bir saatten fazla kalarak yetistirılen meyvalı ve meyvasız fidanlar hakkmda izahat aldılar. Elma, armud ve diğer meyvaların yetiştirme şekli hakkında sualler sordu ve verilen tafsilâttan memnun kalarak kendilerine takdim edilen Fidanlık müdürü Gümüşü, gösterdıği muvaffakiyetten dolayı tebrık etti. Trakya Umumî Müfettişi Kâzım Dirik, fidanhktan her sene 150 200 bin fidan tevzi edildiğini, bunlardan 50 bininin meyva fıdanı olduğunu arzetti. Mıl'.î Şef, Kâzım Dıriğe yetiştirilen meyvaların yerli olup olmadıklarını sordu. Dirik cevab verdi: Yerli, ecnebi karışıktır. Şeftaliler gavet iyi yetişiyor. İnönü: Bu muhite en fazla uyan mevvalar hangılendır? Elma ve armuddur. Kayısı? Kayısıya biraz kırağı vuruyor, fakat yerli elmalardan çok iyi neticeler aldık. Nerelere fidan gönderiyorsunuz? Bütün Trakva vilâyetlerine. Bundan baska Istanbul ve Ankaraya da fidan gönderıyoruz. Ankara çok fidan çekiyor. İnönü fidanlığı dolaştığı esnada hayvan ıslah istasyonlarile de alâkadar oldu. Kâzım Dirik, kendilerine, Trakya daki yedi fidanlıkta 205 istasyon mev cud bulunduğunu, iyi cins kümes hayvanlarının köylüler tarafmdan adeta kapı şıldığını söyledi. İnönü tavşanlarla da alâkadar o'.du. Bunlardan bir ksmmın tüyleri yolunmuştu. Kâzım Dirik, tavşan etine halk rağ>t etmediğı için şimdilik bunların yalnız tü, 'prınden istifade olunduğunu arzetti; ve « Bir kısım tavşanları tıbbî müesseseler alıyor. Mavi tavşanlara geünce bunların derilerı de kürk olarak kullanılıyor.» dedı. Başvekil Refık Saydam tavşan etinin pisirilmeSİndeki hususiyetten bahsederek halkımızın henüz buna alısmadığını, rağbetsizlığin bundan ileri geldığini söyledi. İnönü meyvasız ağac fidanlarile de alâkadar olarak <"Niçin karaağac yeKftirmıyorsunuz?» diye sordu. Fıdanl'k müdürü halkın daha çok akasyaya rağbet ettiğini söyledi. Kendısıne fidanlıkta yetiştirilen nefis meyvalardan ikram edildiği sırada Mıllî Şef Islova eriğinı görmek arzusunu izhar etti. İnönüne üzerinde ehetnmiyetle durduğu bu erık hakkında fidanlık müdürü şu izahatı verdı: Bu erik eylulde olur. Çok dayanır. Lezzetlidır. Yugoslavyanın basl'ca servetini teşkil ediyor. Son senelerde Bulgarıstanda da yetiştırilmektedır. Ağacı adeta mavun ağacı evsafındadır. İyi cilâ kabul ettiği için marangozlukta da makbuldür. Çekirdeğıni Almanlar sanayide kullanıyorlar. Bu yüzden epey ihracat da oluyor. inönü sordu: Bir ağac kaç senede meyva verir? Uç dört senede.. Ben Kastamonuda bir mütehassıstan dinlemiştim. Yetışmesi sekiz on sene ister diyordu. Fidanlık müdürü cevab verdi: Efendim bura toprağında cabuk oluyor. Ve hemen her sene mahsul veriyor. O sırada Kâzım Dirik İnönüne yaklasarak fidanlık için şu maruzatta bulundu: Efendim fidanlık için lüzumu derecesinde masraf edemiyoruz. Her dekar için 1050 lira lâzım. Daha kırk bin liralık tahsisata ıhtiyacımız var. Ismet înönü Müfettişi Umuminin maruzatına bu dıle^in nazan dikkate almacağını isaret etti ve tekrar Işlova eriğinin ehemmiyetine isaret ederek bu eriğin yetistırilmesi ve bir ihrac metaı haline getirilmesi lüzumundan bahsederek bu hususta alâkadarlara dırektifler verdi. Kâzım Dirik su vaziyeti hakkında izahat istiyen Cunıhur Reisimize son za manlarda her yerde arteziyen kuyuları kazıldığını arzetti. Millî Şef Trakya Umumî Müfettışının izahatını alâka ile dinliyerek bu mesele etrafında Başvekilie görüşmüs ve Nafıa Vekilıne arteziyen ler hakkında bazı direktıfler vermistir. İnönü fidanhktan saat 18,30 da aynlarak halk münıessillerinin, kendıler.ni beklemekte bulunduğu Edirne Halke\i binasına tesrıf etti. Halkevinin etrafmda kesıf bir kalabahk toplanmıstı. İnönü ardı arkası kesılmiven alkışlar arasında Halkevine girdı, ve Edirne halkını t€msil eden bazı zevatı huzuruna kabul ederek su bevanatta bulundu: « Edirneyi ziyaretimden çok memnunum. Güzel Edirnemizi evvelki gelişimden daha iyi ve ilerlemiş I Millî Şefin Edirnede tetkikleri Cumhur Reisimiz, tavşan meselesile alâkadar oluyor I Millî Şef, Işlo\a eriği etrafında izahat alıyor İsnıet Inönünün fidanlıktaki tetkiklerinden bir baska intıba buldum. Bütün memleket Edirnenin refahı ve terakkisile yakından alâkadardır. Devlet, Edirneyi yükseltmek için hususî tedbirler aldı. Sivil ve askerî teşkilât iyi semereler verdi. Gayriaskerilik kaldırıldığındanberi, tarihî şehir, kendine yaraşan tabiî manzarasını alnıaya başladı. Hayatımızm kıymetli hatıraları Edirne ordu karargâhmda geçti. Edirnenin mamur, temiz, kuvvetli olması, devletin siyasetinde ehemmiyetli bir noktadır. Edirnelilerin, yurdlarının yüksek değerini iyi takdir etmelerini isterim. Kıymetli kabulünüze teşekkür ederim.» İnönü burada 20 dakika kadar kaldı ve Halkevinden Edırnelilerin coskun sevgi tezahüratıle muhat olarak ayrıldı. Otomobillerile şehirde bir gezinti yap tıktan sonra, Kâzım Diriğin ikamet ettiği Müfettişi Umumihk konağına geldi. Mıllî Şef burada istirahat ettiği bir sırada Bashakem Korgeneral Salih Omurtag Mıllî Şefe manevralardan alman neticeler hakkında maruzatta bulundu. İsmet İnönü verilen izahatı harita üzerinden bizzat takib ederek Salih Omurtaoıla uzun müddet gcrüstü. Kâzım Dırığın evınden saat 19,50 de ayrılan Mıllî Şef doğruca Karaağac is Millî Şef, nümune fidanlığım gezivor tasyonuna avdet etti ve hususî vagonunda dir. Edirne Millî Şef şerefine baştanbaşa yemeğini yedikten sonra gece geç vakte donanmıstır. kadar mesgul oldu. İnönünün halkla Salâhaddin GÜNGÖR temaslarına var.n başlaması muhtemel