CUMHURİYET 17 Haziran 1939 D UYDUNUZMU Modern tufan îstatistik uleması yeni bir hesab çıkarmış. Bir sene zarfında, bütün dünyaya nekadar yağmur yağıyor diye. Netice korkunc. Yağan yağmurlar. günde 1,272,000 ton ağırlık tutuyor. Saniyeye vurursak, 15 milyon ediyor. Doğanspor bugün Beşiktaşla yarın Galatasarayla oynıyacak Izmirli futbolcuların muvaffakiyetli bir oyundan sonra, talihsizliklerini yenebilmeleri muhtemeldir Mekteb maçlarında döğüşen talebeler Mecburî tasdikname aldılar ve boykot cezasına uğradılar îstanbul Maarif müdürlüğü tarafından tertib edılen liseler futbol şampiyonasınm finalinde Haydarpaşa ile Işık liseleri arasmda çıkan kavgadan dolayı yapılan tahkikat sona ermiştir. Kavgada alâkalan görülen Haydarpaşa lisesinden altı talebe hakkmda mu vakkat ihrac ve mecburî tasdikname kararı verilmiştir. Bu talebeler, Haydarpaşa lisesinden başka bir liseye nakledileceklerdir. Altı talebenin üç sene müddetle, liseler arasında yapılacak müsabakalara iştirak etmemeleri de karara alınmıştır. Bundan başka, Haydarpaşa lisesi, bu mevsım yapılacak her hangi bir müsa bakadan da mahrum edilmiştir. Maçm son dakikalanna kadar gaıib vaziyette bulunan Işık lisesine verılmesi icab eden kupa hakkındaki karar da salı günü yapılacak komite içtimamda tespit edilecektir. Gene liseler arasmda yapılan voleybol maçmda da Boğaziçi ile Darüşşafaka arasmda bir hâdise çıkmıştı. Darüşşafa kanm da bu mevsim maçlarından menedılmesine karar verilmiştir. Şekerli, limonlu ve meyvalı olup HASAN meyva özünün evsafına maliktîr. Şampanya gibi lezzetli olup mide rahatsızlıklarına şifalıdır Hasan gazoz özü ^ Bilhesab, dünyanın mesahaa bir milyon hekter olduğuna göre, bir yılhk yağmur, eğer toprak tarafındm içilmese ve güncş tarafından yutulmasa, sene sonunda, yeryüzünü, bir metre yüksekliğinde ve 465 milyon kere milyon ton sıkletinde bir su yığını altında bırakacak. Bereket versin, bu kadtr su, bütün dünyaya serpinti şeklinde döküldügü için adı yağmur oluyor. Yoksa, modern bir tufan işten bile değil. Ya bozulursa ? însan, buldukça sahiden bunayor. saat, buna iyi bir misaldir. Vaktimizi bilelim diye icad ettnişleı. Bu yetme miş, çıngırakhsını yapmışlar. Eh, o da fena değil, saatın kaç olduğunu, bak mağa lüzum kalmadan tilmek faydalı 5ey. Orada dursalar ya! Hayır. Guguklusu; takvimlisi; ayı, günü, seneyi göstereni; barometerlisi, nesi yapılmamış ki! Iki çark, bir zembereğe bu ne kadar yük! İsveçli bir saatçi de, boş zamanlarında çalışa çalışa yeni bir ucube yapmış. Bir saat ki, bütün bu saydıgım işlerden başka, radyo çalıyor, radyo saatlerini habcr veriyor, programını okuyor; gramofon çahyor; akşam olunca elek trikleri yakıyor; sabahleyin, muayyen saatte, mutfa'ktaki elektrik ocağını yakıyor, kahve pişiriyor. Bütün bunlar iyi. Biraz daha himmetle, bu marifetli saat belki yemek pişirip çamaşır da yıkar; çocuklara dadılık, hastalara doktorluk da eder. Lâkin, isveçli saatçi, bu kul yapîsınm bir gün olup bozuluvermesi ihtimalini düşiindü mü acaba? Bildiğimiz saat, bozulursa, vaktinizi şaşırırsınız, geçer gider. Bu mubaregin bozulması, bana kalırsa, adama tam manasile pusulayı şaşırtır ve sahibini zıvanadan çıkartır. Bugün Beşiktaşla karşılaşacak olan fakat lisansları Bandırmada unutulan Doğanspor takımı Mıllî küme deplâsman maçmı oyna mak uzere şehrımıze gelen İzmirın Doğanspor takımı bugün Beşiktaşla Şeref stadmda, yarın da Galatasarayla Taksrnı stadında karşılaşacaktır. Son senelerde dığer kulüblere en değerli oyuncularını vermek suretile, hakikî kuvvet ve kıymetınden bir hayli kaybetmiş olan İzmir takımlan, malum olduğu üzere, millî küme maçlarında en müşkül vaziyette kalan talihsiz takım lardandır. Bugün Beşiktaşla, yarın Galatasarayla maç yapacak olan Doğanspor takımınm, sonlara tesadüf eden bu oyunları, kendileri içın büyük bir ehemmiyeti haizdır. Kendi sahalarında zaman zaman iyi dereceler almak suretile bazı İstanbul takımlannı mağlub etmeğe muvaffak olan İzmir takımlarının günü gününe uymıyan bu oyunlan karşısmda her vakıt sürprizlerle karşılaşmak imkân ve ihtimalini unutmamak lâzımdır. Mıllî küme şampiyonasmda kuvvetli vaziyette bulunan kulüblerimizin boş bulunup da işi biraz oluruna bırakmaları kat'eyyen caız olamıyacağından burada yapılacak maçların sakladığı hususıyetleri de unutmamak lâzımdır. Bugünkü maça saat 17 de başlanacaktır. İŞTİHASIZLIK HAZIMSIZLIK ŞİŞKİNLİK BULANTI GAZ SANCIMİDE BOZUKLUĞU DİL BARSAK ATALETİ İNKIBAZ SKINTI SİNİR izmir takımı geldi Fakat kafile reisi futbolcuların lisanslarını tngiliz futbolcuları tayyaBandırmada unutmuş! re ile Ankaraya gittiler îzmir takımı, gece saat 10,30 da şehrimize gelmiştir. Kafile, 13 futbolcu ve iki idareciden mürekkebdir. Futbolcuların lisansları bir yanlışlık neticesi, Ban dırma istasyonunda unutulmuştu. Vesait olmadığından bu lısansların bugün gelmesine imkân yoktur. Kafile reisi, hakeme ıbrazı mecburî olan lısanslar içın Futbol Federasyonundan müsaade taleb etmiştir. Izmirli futbolcular, tanzim edecekleri liste ile Federasyon müsaade ettiği tak dirde, her iki maça iştirak edebıleceklerdir. m m HASAN MEYVA özü KULLANINIZ. Mide için her yemekten sonra 1 2 tatlı kaşığı jranm bardak su içinde ve müshil için her sabah veya gece yatarken aç karnına 1 2 çorba kaşığı yarını bardak su içinde köpürterek içmelidir. HASAN MEYVA ÖZÜ Avrupa ve bilhassa İngiliz meyva tuzlarından daha yüksek olduğu kat'iyetle sabittir. Buna rağmen Avrupa meyva özlerinden beş misli daha ucuzdur. HASAN MEYVA ÖZÜ yalnız bir tttrlt ol«p şekersizdir ve çok köpürür ve bütün mide ve barsak rahatsızlıklarına karşı Bir mil dünya rökoru müsabakası Bir mıl (1609) metre dünya rökomnu meşhur İngiliz atleti Sidney Wooderson bugün Amerikada meşhur atlet Cuninghama karşı koşacaktır. Müsabaka bir mil üzerinde yapılacaktır. Müsabaka neticesinde yeni bir dünya rökoru ümid edilmektedir. Orta Avrupa Jcupası maçları bu aym Güreş federasyonu reisi Vehbi, ağusTürk Tütün Limited şirketi müdürü tosta işe başlıyacak olan Ahmed Fetge on sekızmde oynanacaktır. Bukreşte. hakem Mojorsky (Macar) Saffet, beraberinde bix eksper bulundu rinin federasyon işlerini teslim almasıidaresinde Venüs (R) Bologna (İ). ğu halde bugün Polonyaya gidecektir. na kadar va/ifesi başmda kalacaktır. Budapeştede hakem Scarpi (İtalyan) Türk Tütün Limited şirketi müdürünün Spor tarihi komisyonu idaresinde Slovia (Çek) Ferenç Voros bu seyahati Polonya monopolu tarafınTurk sporuna muhtelif vesilelerle h'z (Macar). dan açılan münakasa dolayısile satılacak Pragda, hakem Xifond (Romanya) itütünlerle alâkadardır. Seyahat on beş met edenlerın tespitile büyük bir spor daresinde Sparta Beogradzky. tarihi yazılacaktır. gün devam edecektir. Mılânoda bir İngiliz hakem idaresinde Spor tarihini hazırlıyacak komisyona. Ambroziana (İtalyan), Ujpest (Maca Bürhan Felek, Fethi Tahsın. Ahmed FetKanadaya sahf ristan) takımlan karşılaşacaklardır. Türk Tütün Limited şirketi Kanadaya geri, Taib Servet ve Yusuf Ziya seçilSpor eğitmen kursu ikinci bir satış yapmıştır. Öğrendiğimi miştir. ze göre, bu satış 169,000 liralıktır. Beden terbiyesi İstanbul bölgesı başBeden terbiyesi hocaları ve kanlığından: spor teşkilâtı Otel, pansiyon ve han tahriri Maanf Vekâleti, kadrosunun darlığı Beden terbiyesi ve spor eğitmen kursunun kayıd ve kabul müddeti 26/6/939 yapılacak dolayısile, beden terbiyesi hocalarının, pazartesi günü akşamma kadar temdid beden terbiyesi umumî müdürlüğünde edilmiştir. İktısad Vekâleti, memleketin her tavazife almalanna izin vermemiştir. Evvelce vazedilen askerhğini bitirmiş rafında 30 haziran tarihinde otel, panolma şartı kaldırılmıştır. Bu müddet iŞeref ihtif ali siyon ve han tahririne karar vermıştir. Beşıktaş kulübü ve spor teşkilâtı ida çinde müracaat eden ve kabul şartlannı Karar alâkadarlara bildirilmiştir. Tahrir yapıldıktan sonra, İktısad Ve recüerinden merhum Şeref için bugün haiz olan namzedlerin ımtihanlan 27/6/ kâleti, bu gibi müessese sahiblerine bazı saat üçte Yahyaefendi dergâhmda bir 939 tarihine musadif salı günü saat 10 da sualler soracaktır. Yalovadaki oteller mexasim yapılacaktır. Merhum Şerefin Çengelköyünde Kuleli spor evinde ya le diğer bazı nimresmî müesseseler bu kabrine İstanbul mmtakası ve İstanbul pılacaktır. hakemleri namına iki çelenk konacaktır. ı Keyfiyet alâkadarlara tebliğ olunur. tahrirden istisna edilmiştir. Polonyaya tütün satılacak Ahmed Fetgeri federasyon reisi oldu Orta Avrupa kupası maçları Ankara 16 (a.a.) İngiliz Midil sex Wonderers futbol takımı bugün saat 12 de şehrimize üç tayyare ile gelmişlerdir. Misafir sporcular hava istasyonunda Ankara bölgesi Beden Terbiyesi direktörlüğü ileri gelenleri, Futbol Federas yonu mümessili, kulüb delegelerinden ve sporculardan mürekkeb kalabahk bir heyet tarafından karşılanmışlardır. Karşı layıcılar arasmda îngiliz sefareti erkânı da bulunuyorlardı. Misafir sporculara Ankara bölgesi ve Futbol Federasyonu namına birer buket verilmiş ve mihmandarlarile beraber ikametlerine tahsis olunan otele götürülmüşlerdir. Misafirler akşama kadar istirahat et mişler ve akşam saat 17,30 da 19 mayıs stadyomunda bölge başkanlığı tarafın dan verilen çayda hazır bulunmuşlardır. Çayda misafir sporcular, spor teşkılâtı ileri gelenleri, Ankara sporculan bulun muşlardır. Çay çok neş'eli geçmiş ve geç vakte kadar devam etmiştir. Misafir takım ilk maçmı yarın saat 17,30 da 19 mayıs stadyomunda Ankaragücü ile yapacak tır. §* 3 0 , 5 0 ? 8 0 kr v/vf lki D5 m İstanbul Defterdarhğından: m s i ii *J\J ;sı: KJ\J İYİ • Senelık Muhammen Müddeti Lira icar Maslak civannda Zincirlıkuyu, Levend çiftliği müşte^Ç* mılâtmdan Büyükdere yolu üstünde 252800. metre '" murabbaı mesr,hasmdaki arazi 400 1 Yukarıda mevki ve mesahası vazılı arazi 13/7/939 tarihine müsadif persembe günü saat 14 e kadar kizaısnda yazılı muhammen bedeli icarı üzermdea pazarlıkla icara verilecektir. İcar bedeli nakden ve peşindir. Tahblerin c/c 7,5 pey akçelerini vakti muayyeninden evvel yatırarak bu müddet zarfmda: pazartesi ve persembe günleri saat 14 te Defterdarlık Millî Emlâk müdürlüğünde müteşekkil satış komisyonuna müracaatleri (4360) Deniz banyoları mevsiminin fevkalâdeliği YUnlU Pamuklu V e Filistin, güreşçilerimizi çağırdı Filistin güreş kulübü. iki maç yapmak üzere Kumkapı Halic kulübünim teşkil ettiği İstanbul Güreş kulübünü davet etmiştir. Temmuz ıçinde yapılacak bu müsabakaya, İstanbul güreş kulübünden altı güreşçi gidecektir. f7) hiS^ aradıkları sıklık ve t u Lasteks \J) v gencllk ve sporcu tenasübü verir. Buruşmaksızın ve harekâta mâni olmaksızın vücüdü kaplar. Beyoğlunda yalnız B A K E R mağazalarında satılır. Yeni denlz Banyosu MAYOLARI Bayanlara Aydın Su İşleri Dördüncü Şube Müdürlüğünden: A Eksiltmeye komılan iş: Horsunlu Nazilli sulama kanalınm 26 •+•" 400 . 36 4 050 kilometreleri arasmdaki sınaî imalât inşaatı olup bedeli keşfi (48752) lira 17 kuruştur. B Eksilcme kapalı zarf usuliledir. C Eksiltme günü 10 temmuz 939 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat 14.30 da Aydın su işleri dördüncü şube müdürlüğünde yapılacaktır. D İsteklilerin şartname, proje ve merbutatmı Aydm su işleri müdürlüğünde görebilirler. E Eksiltmeve girebilmek için isteklilerin 2490 numaralı kanun hükümlerine göre (3656) lira 41 kuruşluk muvakkat teminat vermeleri ve ihaleden «8» gün evvel ehliyet vesikası almak üzere Aydın Vilâyetine müracaat etmeleri şarttır. F Teklif mektublarının eksiltme gününde tespit edilen saatten bir saat evvel su işleri müdiriyetinde teşekkül etmiş olan komisyona verilmesi lâzımdır. (4299) gel, pişirmeliyim ben kahveyi kendim. Türkân çok sıkılmış gibi sesli ve uzun bir nefes bıraktı. Hemen ayağa kalkarak ceketi çıkardı ve kendi ceketirti giydi. Kanapenin üstünde duran çantasını alarak para vermeğe davrandı. Kadın red detti: Ben almaz para sizden, dedi. Daha siz mektebde. Var çok kızlar bende, gelirler bana, iş veririm onlara: Yaparlar çiçek, şapka, piko, dikerler iç çamaşır, yaparlar brodöri... Ben veririm toptan mağazalara. Açacağım aşağı katta büyük atölye. Sen gel bana... Ama söyleme onlara birşey... Bu ceketi de vereceğim sana.., Kadın kapıya gitti ve bir kahve daha emretti. Türkân empermeabl'ini giydikten sonra odadan çıktı. Yanıbaşındaki odada Feriha ve İclâlin yanma gitti. Siyah önlüklü bİrkaç Rum kızı orada dikiş dikiyorlardı. Türkânı görünce hepsi birden başlarını kaldırarak ona dikketle baktılar. İclâl odadan çıktı ve Feriha yanına oturan Türkâna merakla sordu: Ne dedi, ne dedi? Türkân dikişçi kızlara duyurmamak için, Ferihanın kulağına eğildi: Hiç beğenmedim, dedi, eğer söyledikleri çıkarsa kendimi pencereden a§* ğı atayım, daha iyi. O kadar fena mı? Benim için fena. İclâle söyleseydi bayılırdı. îyi de anlamadım ya: Karışık maceralar, sıkınh, sonra ferahlık, bol para, sevda... «Fakat senin birinde gönlün var.» dedi, ayrılacakmışım... Birşeyler... îyi anlatamıyor. Ne kadar methettiler bu kadını. Şükran için söyledikleri aynen çıktı. Halasının da kız kardeşini kaybedeceğini söylememiş mi? Ben başka yerlerden de duydum. Türkân cevab vermedi. Dikişçi kızlar dönüp dönüp ona bakıyorlardı. Hep o saçlara, tabiî. îçlerinde bir tanesi, rumca, hararetli birşeyler anlatıyor ve ötekiler kısık, ürkek, omuzlannı yukarı kaldırarak ve başlarını öne doğru sarkıtarak kahkahalarla gülüyorlardı. İclâl geldi ve Feriha dışan çıktı. îclâl Türkâna yaklaşırken, ellerini boşlukta sallayarak, yüksek sesle: Aman, aman, diyordu, olacak şey değil, ben yakında evleniyormuşum, hatınmdan geçse bari... Saçma! İArkası var] îzmir kulübleri isimlerini gene değiştiriyorlar İzmir (Hususî) Şehrimizdeki kulübler, evvelce yapılan bir büieşmeden sonra almış oldukları bugünkü isimleri (Alsancak, Üçok, Doğanspor, Ateşspor. Yamanlarspor) isimlerini değiştirmek üzeredirler. Bunlardan Alsancak ve Üçok kulübleri, bugünlerde kongrelerini toplıyacak, eski (Altay, Altın Ordu) isimlerini alacaklardır. Bunları takiben de diğerlerinin asıl isimlerini (Göztepe, İzmirspor, Karşıyaka) isimlerini alma lan çok muhtemeldir. Çok güzel! Sahibi gelmedi bu ceketin... Var bir ay... Bekleyelim biraz... Çok ucuz bırakırım sana. Yere baktı, gözleri, daldı, sonra birdenbire sıçrayarak masaya gitti, fincanı aldı, Türkâna yaklaştı. Gözlerini uzun müddet fincanın içinden ayırmadı. Üst dişlerile alt dudağını kanatacak kadar ısırıyor, kaşlarını ve sol omuzunu kaldırıp indiriyor, hiçbir şey söylemiyordu. Türkânın yüzüne baktı ve başını salladı: îyi, dedi, çok çok iyi, fakat var biraz... Nasıl derler... Var biraz sikıntı. Tekrar kızın yüzüne baktı ve devam etti: Var çok sende... Nasıl derler... Çok iş geçecek başından. Var bir kalabahk. Sonra var bir ferahlık... Çok para... Zengin olacak sen... Şimdi var gönlün birinde. Ama olmıyacak. Ayrılık var. Var bir sıkmtı. Ama var ferahlık sonra. Çok çok var... Nasıl derler... Hani çok var karışıkhk, fakat güzel... Avantür var çok.. Sonra var bir sevda... Ama sen fena kapattı fincanı... Gel bana bir gün... Bir daha bakayım... Olmaz böyle kalabalıkla gelmek. Yalnız UÇURUMDA Roman: 2 Dünkü tefrikamızın hulâsası Üç gene kız, Beyoğlunun dar ve karanhk sokaklarından birine girerler. Oradaki harab taş evlerden btrinde, bir Rum terzi kadın, gizlice kahve folına bakmaktadır. Bir lisenin son sımfında okuyan bu üç kız da istikballerini öğrenmelc için bu kadına müracaat ediyorlar. Terzi, her üçünün falına da ayn ayn bakabüeceğini ve biri odada iken ötekilerin dışanda beklemeleri lâzım geldiğini söylemiştir: Kapıya gitti ve yüksek sesle rumca bir emir verdi. Kızlar bunun «bir kahvç pişirin!» demek olduğunu anladılar. Kadın onlara döndü: Şimdi pişecek bir kahve. Sonra bir daha, sonra bir daha, dedi. Sol omuzu durmadan inip kalkıyordu. * Yazan : Server Bedi Gözleri İclâlin yeni spor mantosile Türkânın üstiındeki çok eski, soluk empermeabl arasmda gidip geldi. Sıçrar gibi dogrularak dedi ki: Ben bakmaz herkese... Yasaktır kuzum... Ben korkarım... Fakat geldiniz bir kere, istemem sizi boş çevirmek. İclâl teşekkür etti. Terzi kadın ona mantosunu kime diktirdiğini sordu ve kız Taksimde meşhur bir Türk kadınınm ismini söyledi. Terzi kaşlarım kaldırarak ve başım sallayarak: İyidir! dedi. Dikjşçi kızlardan biri bir fincan kahve getirmişti. İclâl ayağa kalktı ve Ferihaya döndü: Haydi biz çıkalım. Evvelâ Türkâna baksın! Dikişçi kız kahveyi Türkâna verdi. İclâl ve Feriha, ayakta, onun kahvesini içmesini beklediler. İclâl manken üstünde asılı ceketi beğendiğini söyledi. îki kız dışarı çıktılar. Terzi, Türkânın elinde tuttuğu kapalı fincanı aldı, masanm üstüne koydu: Soğusun! dedi. Sonra mankenin üstünden ceketi aldı ve Türkâna yaklaşarak: Şunu bir giyiniz, dedi. Türkânın gri gözleri arzudan ziyade hayretle parladı. Kadın, tekrarlıyordu: Giyiniz, giyiniz, birşey isterim bakmak. Türkân kızardı. Terzi bir daha ısrar edince, gene kız, evvelâ empermeabl'ini, sonra lâciverd yün ceketini çıkardı, kalın siyah çizgili, tütün rengi spor ceketi giydi. Terzinin yüzünde ilk defa bir aydınlık beliriyordu: Güldü ve soluk dudaklanna göre çok beyaz dişleri göründü. Sol omuzu kalkıp inivordu: Tam sana göre bu, dedi, yakışmaz senin arkadaşa. Çok güzel saçlar var sende ve gözler... Dudaklarını ileri doğru uzatarak Türkânı yukarıdan aşağıya süzdü ve ilâve etti: