23 Mayıs 1939 (Ba§tarafı 7 nci sahifede) ve evvelki bütçelerin müspet netice ve tat ve bu husustaki tedbirin vaktile niçin alında yeni on paralıklar basılmak suretile te bikatı gene büyük meclisin büyük kuvve dığını izah ederek tatbikatta bu mahiyeti davülden kaldırılması mukarrerdir. tinden doğduğuna samımî surette inanan kaybettiğini ve hatta vekâlet emrine alıBorclar bir arkadaşmız sıfatile, bu bütçe müza nacak zatın herhangi bir arzusunun is'af Dahilî ve haricî borclarımızın 1939 keresi sırasında da gene feyizli direktif edilmemesi halinde iğbirar ve teessürünün malî yılına aid taksit karşılıkları tama lerinizin esirgenmemesıni minnet duygu tatminine yaradığını ve neticede «gayri men bütçeye konulmuşrur. Hasılı Sıvas larrmla dilerken takdim edilen bütçenin muayyen zaman için intizar eden bir zümErzurum demiryolu inşaatına sarfedil kabülünüze lâyık bir eser olduğunu um rei memurin» peyda olduğunu anlatb. mek üzere çıkanlacak tahviller için ver duğumu arzetmekliğirae müsaadenizi rica Refik ince bilhassa yeni yetişen gencmiş olduğunuz 30 milyon liralık salâhi ederim.» lerin Türk dilini adeta istihfafa olan meyetin 20 milyonu kullanılmış, önümüzBundan sonra birçok hatibler söz al yillerinden bahsetti. Bu tenkidleri sırasındeki sene içm de dört buçuk milyon li dılar. da ezcümle dedi ki: ralık bir tranşm daha emisyonunun yapılMazhar Müfidin sözleri « Yeni dil öğrenmelerini elbette isrnası mukarrer bulunmuştur. Kürsüye ilk gelen Mazhar Müfid, sö tiyoruz, fakat ecnebi malını millî dil hüBorclanmızdan bahsederken gerek ze başlarken hiçbir şahıs ve makama ta viyetimizin üstünde tutmalarınm asla tadahilî, perek haricî borclarımızdan bir rizde bulunmıyacağını, sözlerinden alı raftan deSiüz. Size, şu satırları okuya kısmı üzerinde yapmış olduğunuz tahvil narak cevab vermeğe kalkanlar olursa bir yım: «Türkiyede, fiat konservasyonuna veya tesviye muamelelerine de müsaa lâf düellosundan başka netice vermiye müteallik yazıda dispersiyon ölçüsile ceğini kaydetti. Bütçede samimiyet, vu muhtelif eiıfia p."asalarının muvazenesi denizle temas edeyim: Kabul buyurduğunuz muhtelif kanun zuh, tevazün, hakikat ve tahminlerde isa analıtelerıni ve pivcalar arasındaki prolarda, 1933 Türk borcu ile, Anadolu de bet gibi esas kaidelere ittiba mecburiyeti Dorsiyonsuzluğu söstermeğe çalışmıştık.» miryolu ve Haydarpaşa tahvillerinin da olduğunu, varidat noktasından yeni büt Bunu, bu satırları devlet parasile çıkan hilî tahvillerimizle mübadelesi içfn ver çede bu cihete pek ziyade itina edilmiş resmî bir m^cmuadan okudum. miş olduğunuz mezuniyete müsteniden bulunulduğundan Maliye Vekilini tebriBence devletin parasile çıkan bir ki bu tahvillerin mühim bir kısmı amortis ke lâyık gördüğünü, ancak masraf kıs tabda okuduğum bir yazıda geçen tercüman sandığına intikal etmiştir. Bu kısım mında bazı tahmın hatalarının görülmek melerden akhmda kalanları sıralayım: borclardan birincisinin hemen yarısı ve te bulunduğunu ve meselâ geçen seneler [ Autetör, kalifiye memur, tandans, ka ikincisinin yüzde 80 i nispetindeki kısmı bütçelerine de inşaat gibi işler için tahsi | rakterize, marj, fonksiyon, poudese, Türk hâmilleri eline geçmiş bulunmak sat konulduğu halde bunlardan bir kıs entatsif... mmın sarfedilmediğini, bu usulün vari tadır. Başvekil arkadaşmun devlet parasile dat hanesini de bizzarure kabarttığını ilâçıkan bir kıtabdan alınmış olan bu mı Umumî Harbin son senesinde çıkanve etti ve tasarruf lüzumu etrafında müsaller karşısında vicdanlarımıza tercüman lan 18 milyon liralığa yakın dahilî istiktalealarda bulunarak: olarak harekete geçeceğini herhalde umuraz tahvillerine, İstanbul hükumetince ö« İsraf vardır, fakat naçiz mütale yoruz. (Bravo sesleri). denmiyen müterakim taksit karşılıkları Arkadaşlar israftan bahsettiler. Biz da temin edilmek suretile muntazam bir ama göre bu israf, bazı sakim usulleri tediye ve itfa usulüne tâbi tutulduğu mizden ve bazı kanunların tatbikındaki de şimdiki israfm mahiyetini, millet keihmal ve müsamahadandır.» dedi. sesinden sarfiyat sırasında bu sarfiyatı Yüksek Meclisin malumudur. Geçen maRefik İnce kürsüde yapanların kendi kesesinden sarfettikleri yıs gayesine kadar bu tahvillerin 9 milyon Bundan sonra Refik İnce kürsüye zaman gösterdikleri alâka ve hassasiye700,000 liralığa yakın miktan îtfa edilçıktı; bütçe müzakereierinin demokratik ti tamamen göstermemeleri şeklinde ifamişti. hayat yaşıyan memleketlerde icra ile teş de edilebilir.» 8,300,000 liralığa yakın bakiyesi için riin derdleştnesi ve mütekabil anlaşması Hatib, bazı inşaatta yapılan tahmin ve geçen sene kabul buyurduğunuz bir kabakunından ehemmiyetini tebarüz ettire keşif hatalarına temas ederek bir iki minuna müsteniden Ergani tahvillerinin ayni evsafını haiz olmak üzere yüzde 5 rek söze başladı ve bütçe heyeti umumi sal söyledi. Gene her sene mayıs ayı içinfaizli ve ikramiyeli ayni taviller çıkarıl yesi münasebetile mütalealarına esas olan de Meclise gelen münakale lâyihalarından bahsederek: mış ve üzerinde tediye kuponu kalmıyan notlan birer birer saydı. Refik ince, bütçenin tanziminde her « Benim kanaatimce Maliye Veeski tahvillerin bunlarla mübadelesi tamamen yapılmıştır. Bu suretle 1938 da sene kurulmuş bir makinenin yalnız ra kâleti veya Bütçe encümeni bir defa için hilî istikraz tahvilleri de ortadan kalka kamlarında değişiklik görmenin usanç Vekâletlere kafa tutsa, bunun çok mükâfatını göreoeğiz. Hiç oltnazsa münarak yerini yeni Cumhuriyet tahvillerine verdiğini kaydederek dedi ki: terketmiştir. « Memur artar. teşkilât artar, mas kale işleri bundan sonra prensip olarak raf artar. Bunlar hakikî bir varidat kay malî senenin iki ay evveline kadar yapılBorclara aid maruzatıma, Donanma piyangosu tahvillerinin tasfiyesi için yük nağından önce gene memur ve müstah sın.» dedi ve gayrimübadillerin yıllar v sek meclise takdim etmiş olduğumuz ka dem maaşlanndan kesilerek karşılanır. danberi sürüncernede""'kala*ri*1şte"r1ıîe te nun lâyihası hakkında bir iki sözle niha Vatandaşlarda tediyat sıkıntısı meveud masla şu söz]eri söyle^j;,,. . , , „ „ , „ . « Eğer bu işi doktor Refik Say dur. Bir vatandaş altı lira yol parası için yet vereceğim: dağlarda taş kırmadığı ve üç lira vergi dam da intac etmezse artık onlarla birMülga Donanma cemiyeti tarafından 1917 senesinde çıkarılan bu tahvillerin borcu için hapisanelere düşmediği gün likte oturup ağlamaktan başka vazife Hazineye devredilmiş olduğu malumdur. ferah verici bir manzara müşahede ede kalmadığına kani olacağım.» Refik İnce, köy bütçelerine ve köylüMühim bir kısmı esasen tedavüle çıkarı ceğiz.» ye tatbik edilen bir takım mükellefiyetleRefik ince, mayıs ayı içindeki tahsilât lamıyan ve tamamen itfası daha 17 sene gibi uzun bir zamana mütevakkıf olan bu fazlasını gayritabiî ve hatta vatandaşlann, re temas ederek: « Meselâ her Vekâlet, bir iş için tahviller faize tâbi olmamak itibarile hâ ve bilhassa müstahsillerin elinde para bulunmadığı bir mevsimde tahsilâtla alâkalı Nafıa yol için, Sıhhiye sıhhat korucu mıllerine hiçbir fayda temin etmetnektedir. Diğer taraftan her sene bütçeye ko memurların gayretkeşliği neticesi addetti ları için, Dahiliye faraza matbuat için nulan tahsisata müsteniden, tediye edil ve bu mütalaları sırasında memurların hu birşey ister ve bazı gazeteleri suretı mahmekte olan taksit bedellerinden müstak kukuna aid meselelerin hallinde âdilâne susada abone ettirmek için kaymakamları bel keşideler için ayrılmak suretile ban hareket edilmesini ve bilhassa memur ma tazyik ederse köylü, bunun altından nakada beş yüz küsur bin lira birikmiş bu aşlarile fazla meşgul olunmasmı tavsiye sıl kalkabilir? Bu izah ettiğim kalemlerlunmaktadır. Bu paranm piyasadaki tah etti ve nüfusunun yüzde seksen yedisi den ayrı olarak bir köye 1600 liralık davilleri ödemeye kâfi geleceği anlaşıldı çiftçi, millî gelirinin yüzde yetmişi mahsu ha mükellefiyet tahtnil edildiğini ve bunğından hem hâmillerin hem Hazinenin lâtı arziye ve ihracatımn yüzde doksan lar arasında han, hamam, sinema da bulehine olarak mevzuubahis Donanma pi üçü ziraî mahsuller olan bir memlekette lunduğunu görünce doğrusu şaşırdım, yangosunun tasfiyesi kararlaştırılmış ve çiftçi yaşayışının vasatî maişet seviyesine kaldım.» dedi. buna aid bir kanun lâyihası yüksek hu çıkarılması lüzumundan bahsetti ve meIstırablarından bir noktasının kanun zurunuza takdim kıhnmıştır. mur maaşlan arasındaki nisbetsizliğe te larımızın çokluğu olduğunu ve meselâ masla askerî maaşlann sivillerin noktai bir tekaüd kanununu alâkadar eden tefMillî bankalar nazarından, sivil maaşlarının askerî nok sir, tadil, nizamname gibi hükümlerin Millî bankalanmız umumiyetle bu setai nazarından ve gene sivillerden bir kıs yekunu 84 ü bulduğunu kaydeden haıe de bilânçolarını kârla kapatmışlardır. mmın maaş, bir kısmınm ücret almaları tib, hükumetten hava hukukuna dair bir £u hal iktısadî vaziyetimizin gün geçtikçe kendi aralarında ücretlerde adaletsizlik kanun hazırlamasmı rica etti. daha çok canlandığım ve hususî kredi yapıldığı telkinini icra edebilecek vaziyetEbedî Atatürkün mevzuu üzerinde alınmış olan tedbirlerin te olduğunu kayıdla Refik Saydam hükumüspet neticelerini ifade etmektedir. mübarek na'şı metinin bu işin hallinde acele davranma Millî bankalarımızdaki mevduat mik Refik ince bir saat kadar süren mütasını istedi. tan 1934 te 202 milyonken sırasile 1935 lealarını şu temenni ile bitirdi: Bu arada tekaüd maaşlarına da temas te 213, 1936 da 242, 1937 de 293 mil« Ebedî Şef Atatürkün mübayonu bulmuş ve bu sene 311 milyonu eden Refik ince, bir kısım mütekaidleri rek na'şlarınm şimdi bulunduğu geçmiştir. Bir taraftan millî tasarrufun ve «hizmeti ayni fakat mükâfatı ayrı olan bir heyeti içtimaiye» şeklinde tavsif etti yerde uzunca müddet kaldığını son servetin inkişafını diğer taraftan halkımıve sonra bazı tayin hâdiselerine ilişerek söz olarak ifade etmeye de müsazm kredi müesseselerine olan itimadını dedi ki: adelerinizi rica edeceğim. Bize hegösteren bu rakamlar herhangi bir izaha « Meselâ yüzbaşıhktan müstafa ya diye olan na'şlarmın bir gün evvel lüzum göstermiyecek kadar beliğdir. Son günlerdeki siyasî hâdiseler dolayı hud tekaüd hayatı geçiren bir vatandaş, yerine kaldırılması ricalarımın so~ sile bazı küçük tasarruf erbabınm ban bakıyoruz günün birinde devletin esaslı nuncusudur.» kalardaki mevduatlarını çekmek teşebbü vazifelerinden birine 300, 500 lira ile ge Berç Türker ve diğer hatibler sünde bulundukları görülmüşse de ban tirilmiş oluyor. Onun vaziyetinde bulunan Refik Inceden sonra Berç Türker kalarımızın büyük meclisin kabul ettiği akranları ise faraza binbaşı olarak saffı (Afyon) söz alarak bütçe heyeti umu kanunlar mucibince mevduat karşılıkları harbde aldığı yüz elli lira maaştadır. Ö miyesi münasebetile intıbalarını ve mü hakkında aldığı tedbir ve ihtiyatlar sa teki ne imiş, ücretmiş! Devlet bütçesinden talealarını kaydetti. Berç Türkerin mü yesinde bütün talebleri derhal ve tama çıkan para ister maaş, ister ücret olsun, talealarını yazılı bir kâğıddan okumasımen yerine getirmeleri, esasen yersiz ve mılletin kesesinden alındığma göre kendi na bir meb'us ilişti. Abdülhalik Renda: beyhude bir telâş eseri olan bu teşebbüs mesleğinden yetişmiş insanlar varken, ha« Riyaset makamı vazifesini bilir.» lerin çok kısa bir zamanda durmasını ve ricden birini âmir vaziyetine getirmek me dedi. mevduatın tekrar bankalara avdete baş murların mesleğe bağlanma arzularını da Berç Türker sözlerine devam etti ve ';örletebilir. Bu bakımdan da memur talamasmı temin etmiştir. yurdunun müdafaası için kanının son Maruzatımı bitirirken bütçelerimizin yinlerinde bu cihete itina edilmesini rica damlasma kadar akıtarak çarpışmayı biana prensıplerinde ve tevzıınde büyük bir :derim.» len kahraman Türk nulletinin yaşamaya Refik İr.ce merkezin idarei hususiye azmettiği ve ebediyen yaşıyacağı şeklinhassasiyet gösteren ve çok kıymetli yarf^mlarını esırgemiyen Bütçe encümenine lere uzattığı elden artık bu idareleri kur deki sözleri alkışlandı. jzurunuzda teşekkür etmeyi vazife bi tarmasın; hükumetten rica ederek, idarei Nakiye Elgün, her sayım sonunda nühususiyeler bütçesinin yüzde 30 unun fusumuzun ve her sene bütçesinde geliriArkadaşlar, ana hatlannı tahlil ve ar devlet merkezine intikal ettiğini bazı ra mizin arttığını görmenin en mes'ud hâ 7etmeye çalıştığım bütçe ile aziz halkımı kamlar zikrederek anlattı. Hatib keyfî ve dise olduğunu kaydederek söze başlad; za ve Türk vatanına yapılması düşünülen kanuna aykırı hareket zihniyetile de mü ve bu iki mühim kaynağm sahibi olan ve vadedilen faydalı işler, yüksek heyeti cadele etmek lüzumundan bahsederken Türk milletini, sonra da bu iki kaynağın nizin ışaretlerine dayanmakta olduğuna «Vekâlet emrine alma» bahsine temas etti akışma yol vermeği bilen hükumeti sayeı Vekili Mecliste mühim beyanatta CUMHURÎYET Meb'us, ikinci dilek olarak idarî teşile selâmladı. Sadece çocuk meselesi üzerinde icab eden hassasiyetin gösterileme kilâtımızda büyük bir tasarrufun imkânmesini ıstırablı bir nokta olarak zikretti larını araştırdı. Vilâyetlerin hududunu ve bu bahis üzerinde dedi ki: genişletmeyi, umumî müfettişliklerin lâğ« Talihin babasmı, anasını, herşe vini ve yekunu bütçede milyonlar tutan yini alarak bedbaht etmeğe çalıştığı yav binalarından, tesislerinden ve otomobiileruya (Sen Türk doğdun. Öksüz kala rinden kurtulmayı faydalı gördü. Projemazsm!) demeğe muhtacız. Bütçenin lerın alâkalı mütehassıslar ve teknısyenSıhhat ve îçtimaî Muavenet Vekâleti lerden müteşekkil salâhiyetii mecıülerde faslında görülen 75 bin lira varsa da ne hazırlanması lüzumunu ilerı süren Kâye yarar? Çok çocuklu ailelere dağıtıla zım Karabekir bu takdirde yapilmış işlecak olan bu parada ikramiye miktan 50 rin Vekiller değiştikçe değiştirilmesine den 30 liraya indirilmiş ve ancak 1933 hacet kalmıyacağını ilâve etti. Fakat yayılı sonuna kadar tediyat yapılabilmiştir. pilmış işlerin de bir kere bu şekilde gözHayatta 6 ve daha fazla çocuklu olan den geçirilmesini uygun buldu. General, lara bir defaya mahsus olarak yapılan hususî sermayelerle devlet sermayeleribu otuz lira yardım hangi derde deva o r.in istimal yerlerinin de teknisyenler valur? Eğer bu 75 bin lira, en fakir ailele sıtasile tespit edilmesini, bilhassa devlet rimizin yedinci veya sekizinci çocukları parasının ancak halk ihtiyaclarını karşıiını alıp yetiştiren bir müesseseye tahsis yacak müesseselere yatırılmasını, moda edilse, belki daha müspet bir çareye te müptelâlarına mahsus işlerle lüks i'htivessül etmiş oluruz.» yacların karşılanmasının hususî teşebbiisNakiye Elgün, İstanbulda iki öksüz lere bırakılmasını müdafaa etti. yurdunun bu yıl faaliyetine nihayet verHalkın maddî ve manevî kalkınması dığıni bir gazetede okuduğunu ve mus meselesinde Tanzimattanberi düşülen tarib olduğunu kaydederek çok çocuklu büyük hatayı münevver tabakanın halkvatandaşlann maişet ve idarelerini temin tan ayrı olmasında bulan Kâzım Karabakımından kolaylıklar görmesini yerinde bekir, Universiteden çıkan bayan ve babuldu ve alınacak tedbirler arasında yın hiç olmazsa köyde iki ay staj görBütçe encümeninin bekâr yaşıyanlardan mesini istedi. Köy eğitmenlerinin, neravergi alınması teklifine iştirak etti. Nakiye retsiz bırakılırsa faydalı değil, zararl; Elgün sözlerini bitirirken riyaset maka dahi olacaklarını, kendilerinin sadece mimına bu hususta yazılı bir teklifte de bu hanikî bir vazife yaptıklarını, ziraat işleîundu. rimizin nazariyat sahasında tam manaBundan sonra, General Kâzım Kara sile umumî bir devreye girmediğini, kulbekir kürsüye geldi. iki saate yakın beya lanılasak ecnebi mütehassıslardan azamî natta bulundu. Kâzım Karabekir ez istifadenin teminine gayret edilmesini cümle dedi ki: kaydeden Kâzım Karabekir, onuncu di« Cumhuriyet hükumetimizin mü lek olarak memlekette bir kontrol mütevazin bir bütçe ile gelmesi ve paramızın essesesının lüzumuna ışaret etti. kıymetini koruması hertürlü şükrana lâ Galib Pekelin sözleri yıktır. Hususile yaşamış bulunduğumuz Galib Pekel (Konya), mütaleaları istipdad devrinde bütçe tevazünü gibi "asında merkeze doğru bir kâğıd cerebirşey olmaması ve halktan toplanan paraların millet hayrına değil, sarayların is yanı olduğunu, Vekillerin, müsteşarların raf ve sefahetine ve gayritürk unsurla ' ve umum müdürlerin adeta evrak hücurın emrine sarfedilmesi ve anavatanın ha muna maruz kaldıklarmı, 61 vilâyetimirabiye maruz bırakılması düşünülürse zin merkez kazalarında kaymakam buCumhuriyet hükumetinin bir yandan lunmadığını, Valilerin vakitlerinin asgamemleketi imar ve bir yandan da koru rî dörtte ücünü kaza işlerine hasrettiklerimak için aldığı tedbirler, elbette şükrana ni ve merkeze gelen evrakm yüzde 50 lâyıktır. Yalnız bir nokta hükumetin de si merkez kazalarına aid olduğunu, her gözünden kaçmamış olsa gerektir: Cihan Vekâletin merkez kazasına mahsus teşHarbinde şark, mıntakamız, Mütarekede kilâtı bulunduğu halde, sadece kaymade garb ve ctfnub mıntakalarımız rstilâya kâ'm bulunmadığmı kaydederek bu nokmarıîz' kaldiğinda'n " hallcm' ırientulîeTİ sanin telâfisi'sıayesind« îtıerkeze evrak yanmış, gayrimenkulleri de harabezara akının yanya indirileceğini söyledi. dönmüştür. Bu boşluğu doldurmaya ça General Cemal Mersinli kürsüde lışanlardan takatları üstünde vergi alarak Bundan sonra General Cemal Merellerinde, avuclannda kalmış olanları da sinli, kürsüye geldi. Dedi ki: sattırmaya sebeb olmamalıdır.» « Vakit geciktiği için uzun söylemiHalktan ahnan paraların büyük bir ti yeceğim. Maruzatım, bazı arkadaşların tizlikle gene halka sarfedilmesini, israfa, da temas ettiği eski mütekaidlerin mayolsuzluklara, hırsızlıklara meydan ve aşlarına dair olacaktır. rilmemesini kaydeden Kâzım Karabekir, Sayın Vekille bu mevzu üzerinde yeni bütçeyi çok iyi tetkik eden encüme görüşmüştüm. Bana bütçe müşkülâünnin mazbatasmda da zikredilmis. olan dan bahsetti. Halbuki elimize geçen münoktalar üzerindeki mütalealannı sıralavazene kanununda sakin ve emin bir mildı. Bu arada Tapu ve Kadastronun Adlet bütçesi görülmektedir. liyeye bağlanması hakkmdaki tetnenniye Eski tekaüdlerin maaş temasla dedi ki: meselesi « Nereye verilirse verilsin, esaslı ve Arkadaşlar, bu eski mütekaidlecezrî tedbirler alınmadıkça bugünkü halinden kurtanlacağını sanmıyorum. Ma rin maaş meselesi herşeyden evvel liye şubelerile Tapu idaresi arasındaki bir bak meselesidir. Harbi Umumî. anlaşmamazlık da giderilmelidir. Tapu nin başında yapılan tenkihatta bu nun kaydını, Maliye, doğru bulmaz. maaşlardan yüzde yirmi kesildi ve Maliyedeki müdür, Tapu idaresini teç yalnız asker mütekaidlerden kesilhil eder. Vatandaş gider gelir, ve kırta di. 35 senesinde tahsisatı munzasiyeciliğin her dairede olduğundan ziyamalarından yarısı kesildi. Bunun de Tapuda bulunduğu malumdur.» bir adı da pahalılık zammıdır. YüzHatib, dairelerin teşkilât, tesisat, mefde 10 da müvazeneden kesilince, ruşat, harcirah, icar ve kırtasiye gibi yekunu yüzde 55 i buldu. İşte biz, masraflarına temasla İktısad Vekâletinin Ticaret ve İktısad namile iki Vekâlete bunu istiyoruz ki, tutacağı 4,5 milayrıldığı halde bu fasıllara konulan tah yon liradır. Hatta hepsini vermek sisatm 1938 yılına nispetle çok fazla ol de şart değildir. Senelere taksim duğunu, bir takım rakamlar okuyarak edilebilir. Bu, bir medeniyet isidir. ileri sürdü. Kırtasiye masraflarının önüne Medenî memleketlerde ber cansız geçilmesini temenni ederek bazı tedbirler şey, canlı birşeye fayda vermek izikretti. Devlet mubayaasına girecek çin yapılır. Bu biçareler, vatan ugkimselerin şeref ve namusu üzerine yemin runda vücudlerini yıprattılar. Meetmelerini ve bir kâğıd imzalamalarını selâ kışın, istasyonlarda, iskelelerfaydalı bulan Kâzım Karabekir: de, umumî sıcak yerlerde vakitleri« Eski devre aid bildiğim hâdisedir. ni geçiren albaylar, kapıcıhk eden 3,5 altına aldığımız bir mavzeri Japon yarbaylar, şimendif er demirinin tolar, hediye kabul etmediklerinden 2,5 alzunu temizliyen binbaşılar vardır tına satın almışlardır.» ki, yarın ordumuz bunlann içinden Dedi. Kimsesiz çocukların eli ekmek bazılarını hizmete çağıracaktır. tutuncıya kadar «devlet çocuğu» addeBunlar, bu yaşlarında zaten dal budilmesini teklif eden meb'us, bu çocukların ne tarzda yetiştirileceği hakkmdaki dak salmış bir ailenin başıdırlar. fikirlerini izah etti. Bunlardan sonra büt Torunları vardır. Ve torunlar, bu çede nazarı dikkate alınmasını mühim başın gölgesiz koltuğuna sığınmışgördüğü noktaları 1 1 dilek halinde sıra lardır. Hükumetimiz pek yerinde olarak hizmet derecesini tahsil deİ'adı. Kâzım Karabekirin dileklerinin başm recesile ölçüyor. Bu mütekaidler da memlekette henüz siyasetten aynlmış ise, yavrularına yüksek tahsil gösgörmediği ilmi, hâkim kılmak için müs termek iktidarından tamamen mahtakil akademiler tesisi vardı. Bu fikirleri rumdurlar. sırasında neşriyat işlerinden de bahsedeArkadaşlar, bir kütlei beşeri, herek: Ie bir milleti düştüğü çukurdan « Hangi sermayenin hâkim olduğunu söylersem acıdır. Kitab çıkartmak kurtaranlara büyük derler. Atatürk istiyen ya Ermeni, ya Musevi kitabcıya işte onun için büyüktür. Yüksek başvurmak mecburiyetindedir. Onlar da meclisiniz onun için büyüktür. Bu nüfusu da büyüklüğünüze yakışır isterse sattırır. isterse sattırmaz» dedi. tarzda ellerinden tutun ve kurtarın. Sayın Vekilden rica ederim, bu biçareler için de bütçeden bir milyon lira olsun, ayırsın.» Divanı Muhasebat Reisi Seyfi söz istemiş olduğundan Meclisin müsaadesile kürsüye geldi ve Divanı Muhasebatm teşkilâtı esasiye mucibince ifa ettiği vazifelerden bahisle Meclisin takdirine mazhar olduğu zaman nasıl şükran duyarsa, yerinde bir muahaze ve tenkidi de hüsnütelâkki ve hürmetle kabul ettiğini söyledi. Izahı sırasında geçen celsede mevzuubahs olan otomobil meselesine temasla bugün elde 1926 vesaiti nakliye kanunilc verilen binek otomobillerinin bütçeye bağlı cetveldeki hizmet otomobillerinin sayısı 85 olduğunu, bunlar haricinde mülhak bütçe dairelerinin ve askerî daireler vesaitinin miktarı 1000 raddesinde bulunduğu» nu kaydederek sözlerini şöyle bitirdi: « Bunlar hini mubayaada teker teker divanın tetkikinden geçer, fakat hizmet vesaitınin muhassası lehine tahsis olunup olunmadığını murakabe etmek Divanı Muhasebatm vazife ve salâhiyeti haricindedir. Bu cihet, milyonları yedi emanetine tevdi ettiğimiz Vekillere aid ve racidir.» İçtimaın sonu Başka söz istiyen yoktu. Reis Abdülhalik Renda ( Vekillerin kendi Vekâletlerine aid tenkid ve mütalealar hakkında notlar aldıklarından bunlara dair bütçelerinin müzakeresi sırasında izahat vereceklerini, eğer muvafık görülürse vaktin gecikmesinden dolayı Maliye Vekilinin varın dinlenmesini teklif etti. Kabul edildi. Saat 20 yi geçiyordu. Meclis yarın saat 14 te tonlanmak üzere d Rus İngiliz müzakereleri IBaşmakaleden devami betlerin zıddma olan bu fikri dünyaya kabul ettirebilmek için kuvvetli vesikalar bile mantığı ve muhakemeyi yenebilecek kudrette değildirler. Sonra: Ruslar, muahedelere riayet etmiyorlar. Onlarla anlaşma yapmaktan fayda çıkmaz! .Tarzındaki sözler de esassız iddialardan ibarettir. Sosyalist Şuralar hükumetinin, imzaladığı muahedeleri bozduğunu, verdiği sözlere riayet etmediğini biz hatırlamıyoruz. Bilâkis gerek komşularile, geıek uzak devletlerle giriştiği münasebetlerde Sovyet Rusyanın şimdiye kadar daima centilmence davrandığını müşahede ve tecrübe neticesinde öğrenmiş bulunuyoruz. O halde, bu dedikoduların hiçbir Tcıymeti olmadığına göre Rus İngiliz müzakereierinin bir çıkmaza saplanacağından korkulabilir mi? Ingiltere, tek taraflı olarak Polonya ile Romanyaya garanti verdiği zaman, ayni şeyin Rusya tarafından da yapılmasmı istemişti. Fakat Ruslar bunu reddederek, ancak umumî bir anlaşmaya ıştırak edebileceklerini söylediler. Maksadları açıktır: Herhangi bir tecavüz karşısında yalnız kalmak ihtimalini bertaraf etmek istiyorlar. İngilizler, böyle birşeyin kabil olamıyacağmı, Romanyaya ve Polonyaya verilmiş garantileri bulunduğunu, Almanyanın da bu iki devletten birine olsun taarruz etmeden Rusya ile karşılaşamıyacağı için üç taraflı bir anlaşmaya lüzum görmediklerini ileri sürüyorlar. Onların da korktukları nokta, Rusyaya sıkı bağlarla bağlandıkları takdirde dahilî politikalarının karışık safhalar arzetmesi ihtimalidir. Görülüyor ii, bütün müzakereler nihayet bir şekil meselesi üzerinde toplanıyor. Şimdi, Paris ve Londra Hariciyeleri bu meseleyi halle yarayacak bir formül aramakla meşguldürler. Ve bu da herhalde bulunamıyacak birşey değildir. İstilâ tehlikesi karşısında Rusya gibi muazzam bir kudret membamdan istifade etmek sulh cephesinin en büyük menfaatlerinden sayılır. Ayni düşünce Sovyet Rusya için de gayrivarid görülemez. O da «Drang nach Osten» siyasetine karşı emniyet tedbirleri almaya mecburdur. Bu siyaset ister Balkanlara ister Ukraynaya müteveccih olsun, her iki şıkta da Rusyanın hayatî menfaatleri aleyhinedir. Şimdi, demokrasılerin de, Sovyet Rusyanın da takib etmek zaruretinde bulundukları politika, anahatları itibarile bu kadar müşareket gösterdikten sonra RusingZ'.z müzakereierinin bir çıkmaza girebileceğinden herhalde korkmamalıdır. Önümüzdeki günler zarfında müspet bir netice almmasa bile Rusya sulh cephesi için kaybolmuş sayılamaz. İki tarafın menfaatlerini uzlaştıracak bir formül nasıl olsa bulunacaktır. Çünkü hayatî menfaatler müşterektir. NAD1R NADt