CUMHURİYET 25 Mart 1939 ^ POJ? Fenerbahçe kulübü bir tebliğ neşretti Fenerli futbolcular, bundan sonra ücretsiz tam amatör gibi futbol oynayacaklarını ilân ettiklerinden maçlara girmemize mâni yoktur, diyorlar Fenerbahçeli futbolcuların yaphkları hususî bir toplantıdan sonra gazetelere gönderdikleri tebliğ üzerine Fenerbahçe idare heyetinden salâhiyettar bir zatla görüştük. Bize şunları söyledi: « İdare heyetinin kararı hilâfına millî küme maçlarma iştirak eden futbolcuların bazı gazetelerde çıkan tebliğini gördük. Bu tebligde futbolcular isyankâr hareketlerini izah ederken, sarı lâciverd formayı senelerce ve şerefle omuzlannda taşıyan hakikî Fenerbahçeliler bu sayısız şereflere bir şeref daha katabilmek ve bağlı bulunduğumuz Genel Direktörlü ğün emir ve arzulannı yerine getirmek kaygusile çıktık ve oynadık, diyorlar. . İdare heyeti, millî küme talimatnamesi şartları içinde millî kümeye iştirak edilirse bu oyunculann mutad malî ihtiyaclarmı karşılayamıyacağını anladığı için Umumî Müdürlüğe yazdığı dilekçede bazı tadilât yapılmasmı ileri sürmü? ve bunlardan bir netice elde edemeyince de millî kümeden çekilmege karar vermişti. Mademki futbolcular bundan böyle yalnız kulüblerinin renkleri ve şerefi için oynıyacaklannı, malî yardımlar istemiyeceklerini, spor zevklerinden başka hiçbir hususî istekleri olmıyacağmı gazetelerle, açıkça spor efkân umumiyesine bildir mişlerdir, şu halde kulübümüzün üzerinden en büyük yük ve külfet kalkmıs. olacağına göre bu suretle spor yapmakta tamamen serbesttirler. Biz, onlara kulübce yapılan malî yardımlan yapamıyacagı mızdan korkuyorduk. Şimdi artık bu korku kalmamıştır.» Fenerbahçenin dikkate değer bir tebliği Fenerbahçe Spor kulübü idare heyetinden: Kulübümüz birinci lakım oyunculan nın tahkikatımız neticesinde Anadolu Ajansı İstanbul merkezindeki içtimalannda tanzim edip gazetelere gönderdikleri beyannameyi mütalea ve tetkik eden heyctimiz atideki madde madde hulâsa etti ğimiz sebeblerle maçlara devam etme mekte bir mahzur görmemektedir. §öyle ki: bu kararımızı efkân umumiyeye saygılarımızla bildiririz. Bu kararımız pazar günü içtima edecek olan müessisler heyetinin tasvibine arzedilecektir. Galatasaray kulübünün bir tekzibi Dün akşam çıkan bir gazete Galatasaray kulübünün millî küme maçlarına iştirake karar verdiğini, vaziyeti Beden Terbiyesi Umumî Müdürlüğüne telefon ve telgrafla bildirdiğini yazmaktadır. Kulüb idare heyetinden salâhiyettar bir zat bize bu hususta şu malumatı vermiştir: « Biz millî küme maçlan için Beden Terbiyesi Umumî Müdürlüğü nez dinde bir teşebbüs yaptık. Bu hususta müspet veya menfi hiçbir cevab alama dık. Haklı müracaatimize cevab gelinciy« kadar maçlara girmemege karar verdik.» Tarlabaşı cinayeti Katilden suçlu Faikm muhakemesi başladı Evvelki gün Beyoglunda Tarlabaşında Mekteb sokağında bir emlâk komisyoncusunun dükkânında olan cinayet davası, dün meşhud suç kanununa göre Ağırcezaya verilmiş ve akşamüzeri muhakeme başlamıştır. Suçlu yerine getirilen, aslen Ermeni olan Hayık ve ihtida ettikten sonra al dığı isimle Faiktir. Seyyar basmacı Faik Gökkan, evvelce basma sattıgı Angelikanın borcuna mahsuben emlâk komisyoncusu Hristo Kompozinostan para alıyormuş. Başlangıcda yüzlerce lira olan borc, ödene ödene iki yüz yetmiş kuruşa in miştir. Evvelki gün dükkâna giden Faik,orada Hristoyu bulamamış, ona emlâk müşterisi getirmekle geçinen Vasile raslamıştır. Para isteyince Vasil, söğmüş tür. Faik de buna karşı söğünce, Vasil rendelenmiş bir perde değneğile Faikin gözü hizasına vurmuştur. Bunun üzerine Faik, yanında taşıdığı ekmek bıçağını Vasilin karnına dokuz kere saplamıştır. Davanın Ağırcezaya sevkinde vak'a böyle anlatılıyor ve suçun ceza kanununun dört yüz kırk sekizinci maddesine uyduğu, vak'ada tahrik bulunduğundan elli birinci maddenin de gözetilmesi kaydediliyordu. Faik, gene orta yaşlı bir adam olan Vasili neden vurduğu daha sorulmadan, sükunetle şöyle dedi: Ben deliyim. Ailemle kavga ederek, gözüm kızmca karımın başına çaydanlık fırlatmıştım. Ailemin şikâyeti üzerine yakaladılar, tımarhaneye tıktılar. Orada üç buçuk ay yattım. Çıkalı da iki aydan bir gün eksiktir. Ailem evde bıçaklan dolab altına saklamış... Geçen gün arayıp bulamaymca, ben de yeni bir bıçak aldım. Yeni bıçak almamın sebebi budur. Ekmek bıçagı bu kadar büyük olur mu? Eh, sırasma göre et de kesilir, diye düşündüm! j Vak'ayı anlat! Faik, bundan sonra, Müddeiumumi likteki ifadesini, yukarıda yazıldığı gibi, tekrarladı. Bıçak ve değnek suçluya gösterildi. Yukarıda isimleri geçen Angeliki, Hristo ile Altınbakkalda bakkal İstavri, bakkal çıragı Vasil, berber Manol. Kadıköy askerî muamele memuru Ali Nur, çöpçü, "Â'li, gazete müvezzü AbduHah, çöpçü onbaşısı İbrahim, polis Halil şahid ola rak dinlenildiler. Bu on şahidden başka şahid yoktu. Müddeiumumî muvaini Feridun Bagana, Faik Gökkanın aklî vaziyetinin ceza kanununun kırk altı, kırk yedinci maddelerine uyup uymadığımn müşahedeyle tespitini, rendelenmiş perde değneğinin kafa nahiyesine daha hızlı vurmakla ölüme sebeb olup olmıyacagmın ehlivukufça tayinini istedi. Reis Refik, aza Salim ve Abdurrahman Şeref, Adlıî Tıbda mü şahede yapılmasmı ve ayni zatnanda suçlunun tımarhanede yatıp yatmadığının sorulmasını kararlaştırdılar. Müddeiumumiliğin değneğe aid isteğini, suçlunun darbeden ne dereceye kadar müteessir olduğu meydanda bulunduğu kaydile, reddettiler. Muhakemenin devamı, sekiz nisan cumartesi günü saat ona bırakıldı. ( ASKERLİK ÎŞLERİ Beyoğlu Yerli Askerlik şubesinden: 1 316 333 (dahil) doğumlulardan henüz askerliğıni yapmamış olan piyade, topçu, istihkâm, muhabere, nakliye ve mızıka smıflarına mensub islâm eratla 334 doğumlu yalnız topçu islâm erat derhal askere sevkedüeceklerinden 30 mart 939 sabahı saat 8 de şubede bulunmaları. 2 Bunlardan nakdî bedel vermek Lstiyenlerin bedelleri 29 mart 939 akşamına kadar kabul edilecektir. 3 Evvelki celblerde bedel vermiş olan islâm erat dahi 30 mart 939 da sevkedileceklerinden, bunlarm da ayni gün ve saatte şubede bulunmaları ilân olunur. Selimiye Tümen Askerlik dairesinden: 1 Evvelki celblerde olduğu gibi 939 nisan celbinde de 316 329 doğumlulardan bakiye kalanlarla 330, 331, 332, 333 doğumluların piyada, topçu, nakliye, istihkâm, muhabere, mızıka sınıfına mensub ve askerliğini yapmamıs olanları kâmilen ve 334 doğumluların yalnız topçuları silâh altına çağırılacaklardır. 2 Şubelerde toplanma günü 30 mart. 939 günudür. Bedeli nakdî 29 mart 939 akşamına kadar alınacaktır. Alâkadarlarm şubelerine müracaatleri ilân olunur. Eminönü Askerlik şubesine mensub olup da şimdiye kadar askerlik etmemiş 31ö 333 dahil piyade, topçu. mızıka, muhabere, nakliye, istihkâm ve 334 doğumlu topçular bu kere askere sevkedıleceklerdir. Bunlardan 86 ve 89 uncu maddeye tâbi olmayıp normal olanlardan bedel veımek Lstiyenlerin bedelleri 29 mart 939 akşamına kadar kabul edilecektir. Bedel vermiyenlerm toplanma ve sevk günleri 30 mart 939 olduğu ilân olunur. Fatih Askerlik şubesinden: 1 316 333 (dahil) doğumlulardan ve bunlarla muameleye tâbi yoklama kaçağı, bakaya ve saklılarla hiç askerlik etmemiş olan islâm, piyade, topçu, istihkâm, muhabere, nakliye ve mızıka sınıfları. 2 334 doğumlulardan yalnız topçu sınıfma mensub olanlar askere sevkedıle ceklerdir. 3 Şubede toplanma günü 30 mart 939 perşembe günü sabahıdır. 4 Bu doğumluların nakdî bedelleri 29 mart 939 akşamma kadar kabul edilir. 5 Birinciteşrin ve birincikânun celb lerinde bedel verenler de bu sefer talim için sevkedileceklerdir. 6 Gelmiyenler hakkında kanunî takibat yapılacağı ilân olunur. j Kadıköy Yabancı Askerlik şubesinden: 1 939 nLsan celbi için 316 doğumludan 333 doğumlu (dahil) erlerden askerlik etmemiş olanların piyade, topçu, nakliye, istihkâm, muhabere ve mızıka erleri sevkedilecektir. 334 doğumluların topçu erleri de gidecektir. 2 Toplanma günü 30 mart 939 saat 9 dur. 3 Bedeli nakdî 29 mart 939 akşamına kadar alınır. 4 Yabancı şubesinde kayıdlı bulunan erlerin toplanma günü mezkur saatte şubede bulunmaları ilân olunur. * * * , 339 nisan celbi için Kadıköy Yerli As •fcerlik şubesinde kayıdlı hiç askerlik ctme,$lif 316 <r33«^WaÜü* floStönJtt piyade. 2316 334 (dahil) doğumlu hiç asker* lik etmemiş topçular. 3 316 333 (dahil) doğumlu askere gitmemış istihkâm, nakliye, mızıka, muhabere sınıfları sevkedilecektir. 4 Şubede toplanma günü 30 mart 939 perşembe günü sabah saat 9 dur. 5 Bedel vereceklerin bedelleri 29 mart 939 çarşamba günü akşamına kadar kabul edilecektir. 6 Davetiyelerin bu doğumluların nü fusça kayıdlı bulunduğu mahallere gönderildiği ilân olunur. * * * Beşiktaş Askerlik şubesinin 794 sırasında kayıdlı muhabere asteğmen Hakkı oğlu Necdet 18659 şubeye doğru adres vermediğinden hemen şubeye müracaati m a ~~ * * * * Henüz askere çağırılmamış veya emsali askere çağırıldığı halde kenditerine &ıra gelmediğinden artık olarak kalmış veya herhangi kanunî bir mazeretle geri bıra kılmış veya askere çağırıldığı halde gelmiyerek bakayada kalmış veya saklı ve muhacir ve multeci olarak sonradan nüfusa kaydedilmiş veya yoklama kaçaklığından ele geçerelî sonradan muayeneleri yaptı rılmış ve sınıfları ayrılmış 316 doğumun dan 333 dahil doğumlu piyade, sağlam, islâm topçu, istihkâm, muhabere, nakliye, mızıka sınıflarına ayrılmış eratın 29 mart 939 günü sevklerine başlanacağından ça ğırılan günde şube merkezinde bulunmaları ve gelmiyenler askerî mahkemelere verilerek cezalandırılacaklardır ve bedel verecek olanların içtima günü olan 29 mart 939 çarşamba günü akşamma kadar be dellerini vermeleri ve bugünden sonra bedel vermek istiyenlerin bedellerinin alm mıyacağı ilân olunur. tından... Bir kere de insanın parmağına geçti miydi, işte o zaman anlarsın ne ağır bir yükmüş,!.. Parmağmı değil ya, gözünü bile kımıldatamazsın!.. Kuyumcunun felsefesi kim bilir daha nekadar uzayıp gidecekti; kapı açıldı. Içeriye orta boylu, şismanca, kırmızı yüzlü bir adam girdi. Onu görünce Yervantın kaşları çatıldı: Ne haber, Yaşua efendi?.. Muhtar Beyimiz nerede?.. Sen, erkencisin, maşallah!.. Kuzum Yervant, bana böyle ikide birde Yaşua deme!.. Bereket versin, bugün burada kimse yok. Herkesin yanmda da söylüyorsun, işte o fena... Biliyorsun ki, benim adım: Yaşar Gülal... Yervant, gözlüğünün üstünden onu şöyle bir süzdü: Yüzüne gül al, arkasından gül al, aî da nasıl alırsan al, değil mi? Böylesi de elbet gül gibi yaşar!.. Öteki de altta kalmak istemedi: Öyleyse sana da bir isim bulalım: Kandıral, Boğal... Hangisini beğendin?.. îkisi de pek uyar, değil mi?.. Kuyumcu öfkelendi: Neden boğuyormuşum, kîmi kandırmışım?.. Buraya gelenlerin hepsi gü Kırıklık Esneme ve Rehavet Hastalıkların piştarıdır, fakat onları ile karşılıyabilirsiniz! G Ri PiN Radyolin müesseselerince hazırlanan ve Türk kimyevî müstahzarlarının en muvaffaklarından biri olan o ilâctır ki, vücudü nezle, grrip, bronşit hastalıklarına karşı kale gibi müdafaa eder, harareti süratle düşürür ve bütün ağrıları geçirir. Manisalı Halil, Tekirdağlı Hüseyine meydan okuyor Türkiye profesyonel güreş ikincisi Manisalı Halil, bize gönderdiği bir mektubda Tekirdağlı Hüseyinle son yaptığı müsabakalarda berabere kaldıklannı, Tekirdağlı ile tekrar bir müsabaka yapmak istediği halde onun kaçtığmı yaz maktadır. Kendisi, Tekirdağlı Hüseyinle istediği her hangi bir yerde muhak kak karşılaşmak istediğini bildirmekte, kabul etmezse mağlub olmuş addedeceğini ilâve eylemektedir. Aldanmayınız. Rağbet gören her şeyin taklid ve benzer! •vardır. GRİPİN yerine başka bir marka verirlerse şiddetle reddediniz. İstanbul Sıhhî Müesseseler ve Eksiltme Arttırma Komisyonundan: Bugünkü Fenerbahçe Ankaragücü maçî Fenerbahçe idare heyetinin maçlar dan çekilme kararına rağmen, Beden terbiyesi genel direktörlüğünün oyun culann vaziyetini nizamî tanıması üzerine bugün maçın yapılması takarrür etmiştir. Maç, saat 16 da Fenerbahçe stadında yapılacaktır. Ankaragücü takımı Istanbuldaki maçlan,için en. 3cuv vetli kadrosile gelmektedir. Son Ankara îstanbul maçlarında AnkarA pnv&telitine dört kıymetli oyuncu vermiş olan Ankaragücü, Ankaranın kuvvetli takımıdır. Takımm bugün Fenerbahçe karşısmda iyi bir netice alacağı ve müsabakanm da çok heyecanlı olacağı mu1 Futbolculanmız gazetelere gön hakkaktır. derdikleri beyannamelerile bundan sonra tngiltere Kral kupasî tam halis ve ücretsiz amatörler gibi sırf müsabakalarî kulübümüzün şerefini ilâ için çalıştıklanîngiltere Kral kupası maçlarının en nı ve çalışacaklarını efkân umumiyeye ve mühim karşüaşmalarını teşkil eden döGenel Direktörlüğe karşı taahhüd etmiş mifinal müsabakalan bugün yapıla bulunuyorlar. caktır. Dömifinale kalmış olan dört ta2 Genel Direktörlüğe millî küme kımdan Wohverhampton, Grinsbytown maçlan hasılatının tanzimi hakkında ev ile Portsmuth takımı da Huddersfield'le velce yazdığımız dileklerimize cevab ge carpışacaktır. linciye kadar maçlara iştirak etmemek Londra askerî mektebinde hususundaki kararımızın yegâne saikı yangın kulüb bütçesinin en büyük masraf faslım Londra, 24 (a.a.) Londranm Ceteşkil eden futbol şubemizin tahsisatını nubu Şarkîsindeki mahallelerde oturanlar karşılayabilcnek içindir. 3 Kulübün bütçesinde agır bir ye sabaha karşı saat 2 de infilâk sesleıile ukun tutan futbolcu ücreti ve masrafları yanmışJardır. Bu infilâkler Woolwich asEminönü Halkevinden: nın bundan sonra kalkacağını ve oyuncu kerî mektebinde çıkan bir yangın netice1 Cağaloğlundaki salonumuzda 28/3/ larımızm sarı lâciverdin şeref ve itilâsı sinde oksijen üstüvanelerinin patlamasile 939 salı akş.amı saat 20,30 da muharrirlerimizden Bay Peyami Safa tarafından (Turk uğrunda gayretlerini hiç eksiltmiyerek hasıl olmuştur. inkılâbı) mevzulu bir konferans verilerekbilâmenfaat çalışacaklarını anlatan meztir. kur alenî taahhüdden sonra sırf oyuncu 2 29/3/939 çarşamba günü akşamı saat masraf ve ücretlerini karşılayabilmek 20,30 da doçent Dr. Bay Orhan Alisbah tamaksadile lüzumlu gördüğümüz muvakrafından da (İlim ve terbiye) mevzulu bir konferans verileoektir. kat tatil faaliyetine lüzum ve maçlara deHer iki konferans için davetiye yoktur. vamda bir mahzur kalmadığı hakkındaki Arzu edenler gelebilir. Eksiltmiye konulan iş : Şişli Çocuk Hastanesin.de yapılacak asfalt yol inşaatı, Keşif bedeli : 942 lira 94 kuruş. Muvakat garanti : 71 liradır. Şişli Çocuk Hastanesinde yapılacak asfalt yol inşaatı işi için istekli çıkmadığmdan eksiltmesi 3/4/939 pazartesi günü saat 14 e bırakılmıştır. Eksiltme Cağaloğlunda Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Müdürlüğü binasında kurulu Komisyonunda yapılacaktır. İstekliler şartname, keşif hulâsası ve buna bağlı diğer evrakı hergün Komisyonda görebilirler. İstekliler cari seneye aid Ticaret Odası vesikasile 2490 sayılı kanunda yazılı belgeler ve bu işe teyer muvakkat garanti makbuz veya banka mektubu ile birlikte bu işe benzer 500 liralık iş yaptığına dair eksiltme tarihinden en az 8 gün evvel İstanbul Vilâyetinden almış olduklan ehliyet vesikalarile birlikte belli gün ve saatte Komisyona gelmeleri. (2013 ) RADYOLİN İle SABAH, ÖĞLE ve AKŞAM Her yemekten sonra günde 3 defa muntazaman dişlerinizi fırçalayınu. Bir Motör Memuru Aranıyor Çorlu hastanesinin münhal bulunan röntgen motör memurluğuna c tercihan Sanayi okulundan mezun » bir motör memuru alınacaktır. ücr.et raiktarı mahiye «125» liradır. Taliblerin Çorluda III. Kor. Komutanlığına müracaatleri. ( 2005 ) Susugurluk Belediyesinden: Kasabamız Hidro elektrik tesisatmdan 7039,60 lira keşif bedelll maa sıva kanal ve su köşkü ile 3740 lira keşif bedelli santral binası inşaatının tamamı 15 gün müddetle ayrı ayrı olarak açık eksiltmiye konmuştur. 1 Eksiltme 28/3/939 tarihine raslıyan salı günü saat 15 te Susugurluk Belediye Encümeninde yapılacaktır. 2 Talibler 2490 numaralı arttırma ve eksiltme kanunu hükümlerine göre ehliyetini resmî vesaikle ispat edecektir. 3 Kanal ve su köşkü için keşif bedelinin yüzde yedd buçuğuna muadil olmak üzere 528 lira muvakkat teminat akçesi yatıracak ve ihale tarihinden itibaren on beş gün zarfında ma teminat % 15 e çıkarılacaktır. ( 1879 ) le oynaya gelir, gene güle oynaya buradan çıkar. Merak etme, yeryüzünde kadınla erkek kaldıkça gönül alışverişi eksik olmaz. Gönül alışverişi yapılırken de pazarlık hep bizim tezgâhm üstünde kesilir. Kadınlar için sevginin mihektaşı ya alhndandır, ya elmastan... Onlara: «Seni seviyorum, senin için ölüyorum, yanıyorum...» demek elvermez... ... Sahiden yanmalı, değil mi?.. Bir adamm gönlüne kor düştü müydü, elinde avcunda ne varsa, onlar da yangın yerine döner!.. Yalan da değil, haniya... Boş lâfları bırak da boğuntuyu sen kendi işlerinde ara!.. Muhtar Bey nerede, onu söyle!.. Şimdi gelir. Yediyi çeyrek geçe burada olacaktı. Ben biraz erken geldim ki... Ne diye sanki?.. Konuşacağımızı konuştuk. Pazarlık kesildi. Bugün bileziği alıyorlar. Ne kaldı artık?.. Ne kaldı olur mu?.. Sen de paymı alacaksın. Yüzde beş, fena para mı?.. Bakalım, ben bu işte yüzde beş kazamyor muyum, hiç onu sormuyorsun?.. Oturduğun yerde bin iki yüz elli lirayı çekip alacaksın. Ne ziyan korkusu var, ne sermayesi var, ne masrafı, ne de vergisi?.. Yaşaracı acı başmı salladıt Görünüşte öyle amma... Bileziği yirmi beş bine alsalardı, senin dediğin doğru idi. Yüzde beşi, bîn iki yüz elli lira eder. Şimdi yirmi yedi bine satıyorsun!.. Sen de bin üç yüz elli lira alacaksm, daha ne istersin?.. Belma Hanımı sen tanımıyordun bile... ATaya ben girdim; işi ben yaptım. Sonradan da yirmi yedi bin lira vermeleri için ben uğraştım. Yirmi beş binden yukansmı, yanyarıya pay ederiz. Neler de biliyorsun?.. öyle olduktan sonra yüzde iki komisyonculuk nene yetmiyor!.. Ben de sana yüzde beşi bunun için veriyorum. Kuyumcu ile komisyoncunun çekişmesi yarıda kaldı. Kapı açıldı: İçeriye hanın bekçisi girdi. Yervant biraz onunla konuştu: Dükkânı şimdi kapatacağız amma bir müşteri bekliyorum. Onunla yarım saat kadar işimiz var. Giderken sana haber veririm. {Arlçast var). Tefrifa No. 4 »• ••••••••••«••• K E M A L Acaba Muhtar, bu boşanma arahğında kansmı bir bilezikle mi susturmaya çalışıyordu?. Yoksa kadın, giderayak kocasmdan birkaç parça daha mücevher koparmaya m: bakıyordu?.. Şimdilik, aralarındaki pazarlığı bilen yoktu. Ne olduğunu da hiç kimse kestiremiyordu. Kimisi de: Neden boşanıyorlar, sanki?.. diyordu. Bu dedikoduyu ne zamandanberi isitiyoruz. Gene de, görünüşte, pek iyi geciniyorlardı. Doğrusunu isterseniz, Belmaya Muhtardan iyi bir koca, Muhtara da ondan uygun bir kadın bulunmaz. İkisi de birbirine denk!... Kocasının yaptıklanna Belma ses çıkarmıyor; onun yaşayışına da Muihtar göz yumuyor, pekâlâ uyuşup gidiyorlarJı. İşin içinde bir başkalık var amma... DUNYA BOYLEDİR İŞTE... 2 Bugün, kuyumcu Yervant'ın yüzü pek gülüyordu. Sabahtanberi, hemen hiç bir işe aldır kolu idi. Her işi onunla konuşur, onunla derdleşir, boş zamanlarında da gene onunla kavga eder, uzun uzun bağırır, çağırırdı. R A G I B •»••••••••••• Şimdi işte böyle dalgın dalgm pencerenin önünde durmuş, bakınırken, yanıbamıyor, gelin giden müşterilere bakmaya şında onun gölgesini görünce birdenbire bile üşeniyordu. Biraz sinirli, biraz da silkindi: dalgındı. Arada bir gözleri uzaklara da Gene ne başıma dikildin?.. lıyor, içinden kim bilir neler geçiriyordu. Diye bağırdı. Sonra, ayağa kalkıyor, rafları birer birer Onnik'in elinde ince bir tele geçirilgözden geçiriyor; kadife kutuların içinmiş, bir dizi nişan yüzüğü vardı. Yervande, görücüye çıkacak gelinlik kızlar gibi ta doğru uzattı: bekleşen pırlantalara, incilere bakıyor; Bunları ne yapacağız, diye sorabakarken bakarken başını sallıyor, gözlecaktım. Modası geçmiş, kalın halkalar... rinin içinde bir parıltı tutuşuyor, kendi Alan olmuyor. Hurdacıya göndereyim kendine gülümsüyor, ellerini uğuştura umi?.. ğuştura dükkânin içinde dolaşmağa ba§ Elbet hurdacıya göndereceksin. lıyordu. Kendi parmağıma takacak değilim ya... Daha sonra pencerenin önüne kadar Bendeki bana elverir, artar bile... Tartgidiyor, karşıki hanların penceresine ba tın mı, kaç gram tutuyor?.. kıyordu. Kendi mağazası da büyük bir Yüz yirmi iki... hanın ikinci katında idi. Burası bir ma Hepsi kaç tane?.. ğazadan ziyade bir idarehane gibiydi. On sekiz... Birinden ötekine geçilen, yanyana iki üç Desene, üstüste altı, yedi gramın odası vardı. içinde... Kalın diye bunları almıyorlar. Yervant, kuyumculuk üstünde en bü Sanki bir iki gram daha eksik olursa karı yüğünden en küçüğüne kadar iş yapardı. kocanın yükü hafifliyecekmiş gibi... GöOnnik de onun çırağı, kalfası, kâtibi, sağ rünüşte incecik bir halka... H e m de al