10 Birincikânun 1938 CUMHURİYET (Baştaraft 1 inci sahifede) zasına asla tenezzül ve müsaade etmiyen dan emîn ve müftehir olabilir. bir siyasî terbiyenin sıfatı ve şartı telâkki Kadın ve erkek vatandaşlarla temas • etmek sayesinde, Partiyi bütün vatan lardan aldığım intıba şudur ki, onlar, §u daşları kucaklıyan büyük bir aile ocağı urlu ve fedakâr olarak, büyük Türk ai haline getirebiliriz. Şimdiye kadar aldılesinin içinde milliyetçi ve lâik Türkiye ğımız yol daha güç idi. Geçmiş partiCumhuriyetinin aşınmaz ve sarsılmaz ka lerden yılmıs olan Türk milleti, Cumhulesi olmak meziyetini ispat etmeğe her za riyet Halk Partisinin hususî, menfaatsiz man hazırdırlar. Kastamonululan takdir ve vatanperverane çalışmasına itimad etduygularım, bütün tnemleketin kendileri tikten sonra, siyasî hayatında huzur ve «ıe emin olduğum teveccühlerinden dola emniyet bulmuştur. Milletin kalbinde kayı, tebrik arzusile beraberdir. zandığınız bu kıymetli itimadı gelecek zamaniarda daha zivade arttınp yükseltVatandasların meselelerinî, şehirli ve köylüsünden ayrı ayrı mek başlıca hedefiniz olacaktır. Vatandaşlarım, dinledim. Sade, terbiyeli ve huBugün birçok milletler, siyasî ve içlâsa söyliyerek, dünyanın her yerinde güzel konuşur sayılacak timaî bakımdan gerek kendi içlerinde, olan vatandaşlarım, seyahat gün gerek birbirine karşı kararsız bir halde lerimi istifadeli görüşlerile süs dirler. Birçok memleketlerde, gerek komlemişlerdir. Vatandaşlarımın, şulan ve gerek kendi haklan arasmda yakendi hususî ihtiyaclartm sb'y rmın, beklenilmiyen ne hâdiseler meydalerken, vatamn umumi mesele na çıkaracağını bilmemek endişesi varve ihtiyaclarım da beraber dü dır. İnsanhk için ıstırablı olan bu kararsızlık karsısında, Türk milşünecek kabiliyette olduklarım leti, içeride ve dışarıda, fikirleri takdirle zikretmek isterim. sade ve açık ve kararları kat'î Asırlardanberi vatan hududlarına yiolarak verilmiş bulunmakla bahğit göndermiş olan şimalî Anadolu vatantiyar ve mağrurdur. İçeride, lâik, daşlanmızın, tarihe şöhret salan kahracumhuriyetçi ve milliyetçi bir remanlık vasıflannm, en temiz bir canlıjim, huzur ve istikrar içinde bülıkta bulunduğundan büyük Türk milletün vatandasların samimî hizti emin olabilir. Vatandaşlanmın Cum metinden istifade etmek, vatanı huriyeti nasıl kendi öz canlan saydıklaimar etmek, vatandasların madrını, Büyük Millet Meclisine ve Cumhudî ve manevî seviyelerini yükriyet hükumetine nasıl temiz bir surette seltmek fikirlerile meşbudur. bağlı ve inanmış olduklarım yakından bir daha görmek, beni güvenle ve iftiharla Milletler arasındaki münasebette, sulh doldurdu. Cutlnuriyet hükumetile vatan ideali ve karşılıklı emniyet havasınm vüdaşlar arasındaki bu yakın kaynaşma, cud ve kuvvet bulması, ana siyasetimizin vatanın umranı için büyük müjdedir. açık hedefidir. Sozüne güvenilebilecek ahlâkta, sözünü yürütecek kudrette bir R a h a t ç a söylenebilen ve vatandaşla devlet memuru arasın Türkiye, bugünkü Türkiye, elbette mild a ciddî ve samitnî ahenk bulu letlerarası sulh ve ahengînin başlıca mesnedlerinden bir kıymetlisidir. Türk van a n yerlerde, ihtiyacların tesvitandaşı ve millet hizmetinde vaye ve temin edilmesi muhakkakzife sahibi olarak, dünyanın butır. Mernleketimizin servet ve günkü vaziyetinde elimize geçen kudretini artıracak o k a d a r güher zamanı fırsat bilerek vatazel imkânlar görüyoruz ki, az nımızı imar etmek ve milletimizi z a m a n içinde, Kastamonu keliyükseltmek istiyoruz. mesHe hulâsa etmek istediğim, şimalî Anadolunun kültürü ve Vazife ifa ederken kaybeumranile mümtaz bir cevher gibi dilecek bir saniyemiz yok giparlıyacağına kat'î olarak emin bi dikkat ve süratle ve büyük bulunuyorum. ^ Kongrenin sayın azası, Cumhuriyet Halk Partisinin vilâyette, sizin gibi güzide azalan sayesinde, temin ettiği sevgi ve itimadı muhabbetle kaydetmek i'terim. Unutmayınız ki, sınıf ve zümre farkı tanımaksızın, büyük Türk milletinin yekpare bir insanhk ve medeniyet kütlesi olmasını ideal tutan Partknizin başlıca kuvveti, bütün vatandasların muhabbet ve itimadı olduğu gibi başlıca vazifesi de, bütün vatandaşlaTin, hizmet ve ihtiyaclarının teminidir. Parti azalığım, hususî menfaat mülâha NUTUK Devlet Şefimizin tetkik seyahati [Başmakaleden 'devami Tatil günlerinde, hususile bayram ve seyran demlerinde halkın hergün giyindiğinden başka bir takımı olabilmelidir, ve İsmet İnönünün umumî refahı gözliyen gayretlerinin sonunda bu emel daima bir yıldız gibi parlar. Bu neticeye varmak için millî ekonomik hayatı her tarafta canlandırmakla beraber umumî kültür seviyesine de arasız bir hızla ulaşmaga çalışmakta devam edip gitmek gerektir. Bu izahları verirken Kastamonu vilâyetimizde oraların akıllı ve çalışkan halkile temas ederken Cumhur Reisimizin neler düşünmekte olduğunu canlandırmış oluyoruz. Zaten keşfetmeğe hacet yok. O herkesle meseleleri açık açık konuşuyor. Kendisine Dadayda hal ve vakitleri oldukça iyi olan ve terziye elbise yaptıran kırk köy bulundugundan bahseden terzi Eşrefe soruyor: (Elbise yapmakta) ne kumaş kullanırsınız? Yerli kumaşı. Karamürsel. Elbise kaça çıkar? Beş, on, on iki liraya. Yirmi liraya yaptıranlar da var. Fakat bunlar nadirdir, köy ağalarıdır. Ve nihayet can alacak sual: Akıl erdirir misin bana, köylüye elbiseyi nekadar ucuzlatabiliriz ve ne tedbirle?' Bunda iki mesele var: Biri fabrikanm kumaşı doğrudan doğruya Ziraat Bankası vasıtasile, az ticaretle sattırmasıdır. îstanbul kazanıyor, Kastamonu kazanıyor, biz üçüncü elde kalıyoruz. İtalyan Fransız gerginliği {Baştarafı l inrt sahiicde) zahürlerden sonra Trablus halkı da bir miting akdederek mümasil tezahürlerde bulunmuştur. Faşist gencleri sokaklarda dolaşarak tezahürlerde bulunmuş ve nihayet hükumet konağının önüne giderek orada bir miting yapmıştır. Cumhur Reisimiz Inönü Ineboluya şeref veriyor {BaştaraH ı inci ayakta dakikalarca alkışlandı. Yoklama yapıldıktan sonra Reisicumhur ayağa kalkarak, her cümlesi şiddetli alkışlarla kesilen, her ıbaresi coşkun tezahürlere vesile olan hitabesini irad etti. (Nutuk kısmı mahsusumuzdadır). Bundan sonra kongre başkanlığına Vali, başkan vekilliğine Doğrusöz gazetesi sahibi Hüsnü, sekreterliklere Rifat ve Refik seçildiler. Vali Avni Doğan, raporu okudu. Rapor şöyle başhyordu: « Bu yıl kongremiz Reisicumhur Büyük İsmet İnönünün uğurlu elile açılmak şerefini taşıyor. Bu mazhariyetin ifade ettiği yüksek değeri, eandan takdir ederek bütün Kastamonunun şükranla rını, temiz, tükenmez saygılarile birlikte huzurlarına sunmak isterim. İsmet İnönü gibi apaydın bir zekâya, metin bir iradeye, sarsılmaz bir nizam ve disipline sahib bir Devlet Reisine malik olmak, paha biçilmez bir talih eseridir. 17 milyon Türkün yaşama ve yükselme azmi onun temiz ve asil varhğma muhabbetle bağlı bulunmaktadır. Büyük ve Kahraman Inönü... Sana inanıyor ve güveniyoruz. Ölümüne en derin acılarla yandığımız Atamıza karşı içimizdeki saygı ve minneti onun eserine karşı gösterdiğimiz alâka ile ödemek biricik tesellimiz ve millî borcumuzdur. Büyük Türk inkılâbı, daima yaşıyacak ve daima yükselecektir. Emanet, ehlinin elindedir.» Raporun okunmasından sonra söz alan Vilâyet heyeti azasından Hacer Dicle, ezcümle dedi ki: « Atamızın ölümü hepimizi çok sarstı. Sayın Inönü, bu sarsmtı ve üzüntünün tesellisini Türk milleti senin varlığında buldu. Büyük Şef, sen hayata atıldığm gündenberi Türk milleti için bıkmadan, usanmadan, yılmadan, büyük bir azimle, büyük bir sebatla çalıştın. Tarihte bile emsaline rastlanmıyan çok büyük ve muvaffakiyetli işler yaptın; çok mühim ve değerli işlerinin arasında bile gene kıymettar günlerinden birkaçını yurddaşla rınla görüşmeğe ve onlann vaziyetlerini yakından tetkik etemeğe hasrettin. Türkün büyük kahramanı, şu dakikada sizinle karşı karşıya bulunmak şere fine ve bahtiyarlığına kavuşan bizler, size karşı olan eandan sevgi, saygı, minnet ve şükranlanmızı içimizde nasıl saklıyahm? Büyük Şef, sen her zaman bu devletin temel direğisin. Sen her zaman bu milletin gözbebeğisin. Türk milleti sana minnet ve şükran hislerini her zaman, her vesile ile anlatmayı kendine büyük bir borc bilir. Çünkü, Türk milleti, Büyük Atamızın direktifi ve senin gayretinle bugün sarsılmaz bir kudret ve kuvvet sahibi olmuştur. Bundan sonra da sarsılmıya cak kuvvet ve kudretini her zaman mu hafaza edecektir. Çünkü sana inanıyo ruz, güveniyoruz, Türk milleti senin arkandan da büyük bir güven ve imanla yürümeğe azmetmiştir.» da kaldı. Fidanlığm vaziyeti hakkında izahat alarak direktifier verdi. ismet Inönü, ayrılacağı sırada toplanmış olan civar köylüler tarafından şid detle alkışlandı. ı Bugünkti program Kastamonu 9 (Sureti mahsusada giden arkadaşımızdan) Cumhur Reisimiz İsmet İnönü yarm sabah Kastamonudan ayrılarak İneboluyu şereflendirecektir. Cumhur Reisinin burada liman ve mendirek işini tetkik edeceği anlaşılıyor. îsmet İnönünün İneboludan Trabzon yolile seyahatine devam edeceği tahmin olunmaktadır. Reisicumhur İsmet İnönü Cide ve Bartına uğrayarak tetkiklerde bulunup Zonguldağa gidecektir. Oradan trenle Ankaraya dönmesi muhtemel olan İnönünün yakmda Çorum ve Yozgad havalisinde de bir tetkik seyahati yapacağı haber a< lınmıştır. Yahudi mağazaları taça tutuldu Tunus 9 (a.a.) Dün faşistlerin lehinde ve aleyhinde yapılan nümayişler esnasında tevkif edilmiş olan 16 kişi arasında Italya konsoloshanesi erkânından Bicinio da vardır. Bu zatın halkı, Tunusu Italyaya vcrmeli, diye bağırmağa davet etmiş olduğu söylenmektedir. Nümayişçiler kolaylıkla dağiülmışlardır. Italya konsoloshanesi, İtalyan ma ğazaları polis tarafından muhafaza edilmektedir. Trablusgarbdan gelen Yahudiler, bu şehirde birçok Yahudi mağazalarının taşa tutulmuş ve Yahudilere fena muameleler yapılmış olduğunu söylemektedir ler. Libya'da galeyan Trablusgarb 9 (a.a.) Tunusta İtalyanlar aleyhinde yapılan yeni nümayişler ve şiddet hareketleri, Libya ahalisi arasmda büyük bir infial tevlid etmiştir. Dün sabah Trablusta genc faşistlerden mürekkeb bir grupla faşist üniversiteliler grupları, millî marşlar söylemek suretile şehrin sokaklarını dolaşmışlardır. MEKKl SAİD ESEN Savarona yatı İnebolu yolunda Cumhur Reisinin rükubuna mahsus Savarona yatı, dün saat 15 te demirli bulunduğu Bebek koyundan Karadenize hareket etmiştir. Seyahatte bulunan Cu'mhur Reisimiz, İneboludan Zonguldağa Savarona ile gidecektir. Italyada mukabil nümayişler Ineboluda hazırlıklar İnebolu 9 (Hususî muhabirimizden) Yüce Cumhur Reisimiz îsmet İnönü, yarm saat 10 da şehrimizi şereflendireceklerdir. İnetolu baştambaşa süslemniş ve bütün hazırlıklarını ikmal etmiştir. Garb cephesinin dâhi kumandanı ve Mudanya ve Lozanın değerli diplomatı Ulu Kahramana, yarm ka\uşacak olan İneboluluların sevincine payan yoktur. Büyük misafirimizin doğruca Hükumet konağını teşrif buyurduktan sonra Parti ve Halkevinde halkımızı kabul etmesi muhtemeldir. Büyük Şefimizin buradan Zonguldağa teşTİfleri için Savarona yatı yarın limanrmıza gelmiş olacaktır. insanhk ailesinde yüksek mevki ve vazifelere namzed bir büyük millet »ıfatile de istikamet, kudret ve kahra manlıkla hazırlanmak mec buriyetindeyiz. Yüce hedef ler için taşkm bir şevk ve azimle çalışmak havası... Işte Türk milletinin bugün ciğerlerini dolduran temiz hava budur.» Roma 9 (a.a.) Fransızların Tu nusta îtalyanlar aleyhinde aldıkları tedbirlere karşı muhtelif italyan şehirlerinde talebe ve halk tarafından nümayişler ya Böyle bir tedbirle elbise dört lirapıldığına dair haberler gelmeğe devam ya iner mi? etmektedir. Her yerde alaylar teşkil edi Dört yüz yirmi kuruşa kadar lerek halk: «Tunus, Korsika» diye bainer. ğırarak sokaklardan geçmektedir. Işte tek bir bahsin birçok parçasmdan Mukabil nümayişler çoğahyor bir tanesi ki Cumhur Reisimizi akla hayRoma 9 (a.a.) Fransada, Tunusta ret verecek bir alâka ile işgal etmiş ve ve Korsikada îtalyanlar aleyhinde yapıişin daha hayret olunacak en basit tarafı lan nümayişlere karşı îtalyanın muhtelif ise bütün bu konuşmalar belki yarm tatşehirlerinde mukabil nümayişler yapılmak bikı bütün memlekete teşmil olunacak tadır. müspet neticelerde karar kılmıştır. Köylü Sirakusa'da, Foggîo'da, Littorio, Zaiçin beş, altı ve on liraya elbise almağı ra, Sienne,, Ravenne, Campo Basso ve pahalı bulan Cumhur Başkanımız, köylümüzün hem saglam, hem ucuz giyin Corotone şehirlerinde yapılan nümayişler mesi şartlarını Kastamonunun Daday ka esnasında hiçbir hâdise kaydedilmemiştir. zasında bir üniversite kürsüsünün en de Tunut'a gönderilecek diğer kıtaat Paris 9 (a.a.) Üç seyyar muhafız rin derslerinden daha nafiz ve daha ankıt ası Konstantin'den Tunus'a gönderi latıcı bir şekilde kavramış bulunuyor, ve onım temas ettiği diğer bütün hayat me lecek ve ayrıca Fransadan da Tunus'a seleleri de böyledir. Köylünün iş mevzu birkaç seyyar muhafız kıt'ası daha sevlarından odun ve kömür meseleleri bile kolunacaktır. bu seyahatte tetkik ve bizce halledilmiş bulunuyor. Bu şartlar içinde Cumhur Reisimizin Kastamonuyu ziyareti o havali için olduğu kadar bütün memleket için de çok hayırlı neticeler doguracağmda şüphe yoktur. Halk idaresinin halkçı Devlet Şefi doğrudan doğruya halkm içine girmekle zevklerin en büyüğünü idrak ediyor, ve çünkü bu suretle halkm refahını temin edecek çareleri bizzat yerlerinde ve binnefs alâkadarların ağızlarından işitmek suretile öğrenmiş bulunuyor. Seyahat resimlerinde Cumhur Reisimizin halkla ve herkesle konuşurken elindeki kaleme elbette hep dikkat ettik. Bu kalemin aldığı notlar yarınki refah programlarınm esasmı teşkil ediyor. Hayatında Atatürkün sağ kolu olan İnönü, Onun yokluğunda ilk işi olarak aynen Onun izlerini takibde devamla halk içine dalmağa müsareat eylemıştir. Halk içinde ve halk için: Işte Türk Cumhuriyet rejimimizin şian, ve işte Cumhur Reisimiz İsmet İnönünün Kastamonu taraflarmda yapmakta olduğu tetkik seyahatinin hakikî manası. Salâhaddin Belçika Başvekili ekseriyet kazandı Ankara garında markiz tesisatı açıldı Ankara 9 (a.a.) Ankara gannın vücude getirilen markiz tesisatı bugün saat 18 de törenle açılmıştır. Törende Nafıa, Millî Müdafaa, Hariciye, Maarif Vekıllerile, meb'uslar, Vekâletler ileri gelenleri ve kalabalık bir halk kütlesi hazır bulunmuştur. Kordelâyı Nafıa Vekili namma Millî Müdafaa Vekili General Kâzım Özalp kesmiştir. Tramvay şirketi erkânı telâşta [Baştarafı 1 inci sahijede\ Belçikaya hjıreket ve bu ayın 19 unda memleketimîze geleceğini bildiren Spesıyal'in hareketinden evvel kendisini görerek vaziyeti izah edeceklerdir. Tramvay şirketi erkânı, Nafia Vekâ letinin kat'î ve azimkâr hareketi karşısmda telâşa düşmüşlerdir. Şirket, imtiyazını, Vekâlet tarafından vaki olan her sene 40,000 lira tediye edilmek ve 20 senede ödenmek şartile 800,000 liraya satmaktan istinkâf ettiği takdirde, hükumet, roukavele ve şartname ahkâmının tamamile tatbikmı istiyecektir. Halbuki şirket, bu ahkâmı tatbik edebilecek bir vaziyette değildir. Dün de yazdığımız gibi gerek yollar, gerek arabalar, berbad bir vaziyettedir. Bir taraftan îstanbul Belediyesinin şimdiye kadar gevşek hareket etmesi, diğer taraftan da nasıl olsa hükumet satın alacak düşüncesile kumpanyanın yedek malzeme tedarikini ihmal eylemesi yü zünden tramvay depoları boştur. Ara baları ve yolları tamir ederek mukavele ve şartname ahkâmına uygun bir hale koyması mümkün değildir. Bu itibarla, şirketin 1941 de bitecek olan imtiyazıaı şimdi satmadığı takdiıde, iki üç sene için milyonlar sarfetmesi lâzım gelecektir. Bu da, şirket için, hiç de ticarî bir hareket değildir. Binaenaleyh Tramvay kumpanyası için, 14 milyon lira gibi fahiş bir para üzerinde ısrar etmekten vazgeçip Nafıa Vekâletinin teklifini kabul etmekten başka çare kalmamıştır. Erenköyünde dün gece bir köşk yandı Dün gece Erenköyünde Kokarsümer sokağmda Hâmide aid 5 numaralı köşkte bir yangın çıkmış, köşkün üst katı tamamen, alt katı da kısmen yanmıştır. Yangınm sebebi henüz belli değildir. Zabıta tahkikata el koymuştur. Ateş geç vakit Erenköy İtfaiye grupu tarafından bastırılmıştır. Brüksçl .a (a.a.) Sosyalist konfe* ransının neticelenmesi üzerine neşredilen bir tebliğde ezcümle şöyle denil * mektedir: 5 kânunuevvel tarihli kongrenin Burgos meselesi hakkında aldığı karara hürmet etmek ve hürmet ettirmek hususunda müttefik bulunulmaktadır. Konferans, sosyalist nazırlarm derhal istifa etmek kararlarından ahzı malu mat etmiş, fakat memleketin ve amele sınıfmm menfaati için sosyalist meb'usların hükumetten çekilmesini doğru bulmamıştır. Konferansm bu kararı üzerinedir ki, Spaak, öğleden sonra mecliste bütçe müzakeresinde ve bazı mühim kanun ların kabulünde geniş ekseriyet almıştır. Spaak, istifa etmiş olan Maliye ve Bundan sonra reye konulan rapor tas Maarif Nazırlarmm yerine iki yeni livib edildi. Encümenler seçildi. Ve bun beral nazır seçıp tayin ederek kabine lar tetkikata başladılar. sini tamamhyacaktır. Kongrenin bu celsesi tatil edildi. Inönü ayni coşkun tezahürler arasmŞisli Halkevinde dersler da salondan aynldı. Kongre gece tekrar Şişli Halkevinden: toplanarak mesaisine devam etti. İngilizce. fransızca, almanca. biçki ve Dtinkü diğer tetkikler YUNUS NADÎ kindim. Gözlerim kararmıştı. Hiçbir şey seçemiyordum. Hocamm hâkim sesi, gözümde zindan gibi kararan odanın havasını değiştirdi: Kendine gel delikanlı! Arkadaşına da geçmiş olsun de... Herşey bitip bütün tecrübeler yapı'dıktan, sargılar açıldıktan sonra deli gibi hocamm ellerine sarıldım. «Hocam var ol» diye titriyordum. Başka birşey söyleyemiceğimi anlıyarak onun kudretli ellerini gözvaşları içinde öptüm, öptüm. Ahmede doğru koşarken onu ne kadar çok sevdiğimi bir kere daha anladım anne. Onun eamer alnı üstünde dinlenen dudaklanm ateş gibi yanıyordu. Bu ateşte hakikî dostluğun sarsılmaz kudreti vardı. Bu gözyaşları içinde herşeyin, bütün duyguların ve acıların eriyip gönül karanlığına gömülmesine imkân yoktu. Ahmedin nekahat günleri bitmek üzeredir. Çok geçmeden iki çılgın mektebli gibi Balıkesiv yollanna düşeceğiz. Serabı bu mes'ud buluşma sahnesi için hazırla. Ona Ahmedin leke düşmiyen ebedî aşkından bahset. Hastahane duvarlan, ölüm kucağmdan başka birşey olmıyan savaş meydanları, Ahmedin büyük sevgisine âşinadırlar. Gözlerini kaybettikten Kastamonu 9 (Sureti mahsusada giPanamerikan konferansı den arkadaşımızdan) Reisicumhur İnönü, bugün öğleden sonra hastaneyi ziaçıldı Londra 9 (Hususî) Panamerikan yaret etti, stadyomu gördü. Saat 15 te konferansı, bugün Lima'da Peru Hari eğitmen kursunu ziyaret ederek tetkik ciye Nazırı tarafından merasimle açıl lerde bulundu. Müteakıben fidanlığa gimıştır. den Reisicumhur, geç vakte kadar orasonra Serab rüyasmı müebbeden görmeğe mahkum olan genc zabitin ıstırabı hürmete şayandır. Sevdiği kız İzmiri bırakıp gittikten sonra arkadaşımın neler çektiğini, ne buhranîar içinde kıvrandığını ben bilirim. Süheylâ sahnesi dahi Ahmed için dayanılmaz bir fedakârlıktı. Ne yapıldı, ne oldu ise hep Serabın saadeti içindi anne. Bu hissî sergüzeştin tahlilini yaparak genc kızı inandır samimiyetimize. Çekilen acılar bir gün unutulur. Serab da yıllarca sürüklediği acı hâtıraları ve çarpıştığ>. gönül düğümlerini kalın bir örtüye sararak uyutsun. Arlık bahıtsızhkla, onur yarasile hiçbir ilişiği kalmadığma... bütün ruhu ile inansm. Bir daha uyanmamasma çalışacağımız acı gecmişin, gözyaş; döktüren hâtıralarına el dokunduramıyacağız. Karanlık gecelerden sonra ışıklı gecelerin doğuşuna hepimiz inanalım ve geleceğe umudla bağlanalım anne...» Mürşide Hanım gözlerinde yaşlarla okuduğu mektubu elinden bırakamıyordu. İki dost erkek arasmda acı ve tatlı yıllar geçiren genc kız, nihayet mes'ud olacaktı. Bu saadetin biraz da oğlunun elile hazırlanmış olması yaşlı kadına gurur veriyordu. Fakat herşeye, herşeye rağmen dikiş, çiçek, şapka, ev idaresi ve müzik derslerine başlanmıştır. Devam etmek istiyenler bir hafta zarfında kayıdlarım tamamlamaları. * * * Beyoğlu Halkevinden: Tatil edilmiş olan temsil faaliyetine 11/12/938 pazar günü başlamlacaktır. Tefrika : 43 ATEŞTEN DAMLA Yazan: MÜKERREM KÂMIL SU Fakat işin içyüzünü o da tama mile bilmediği için bu gönül tarihçe sinde eksik ve müphem yerler var dır. Omı en ınce noktalarına kadar sana anlatmalıyım. Çünkü Serabı, baştan başa değişecek yeni hayatı için hazırlaman lâzım anneciğim. Bir gün onu gözleri yaşlarla dolu olarak karşımda bulduğumu biliyorsun. Sevdiği adama benim elimîe kavuşmak Istiyordu. Bu fedakâr kızm sararmış, solmuş, el kadar küçülmüş yüzüne baktığım zaman içimde nihayetsiz bir acı uyanmıştı. Senden dinlediğim masal ve hikâyelerin kahramanları, gencliğimde gizli gizli okuduğum romanların kadın tipleri hayalimde birbirine karısıyordu. Hayatın bütün mânasını derinliğinde saklayan büyük bir aşk ve sonsuz bir îstırabla yüzyüre idim. Seven, sevdiğini menfaatsiz kalbne alan bu temiz genc kız için bir gün fedakâr olmamak imkânsızdı. Saadetine çalışmağı bir vazife bi'.dim. Onları buluşturmak ve yekdığeri için çarpan kalblerini sıcak bir yuvada dınlendirmek için elimden geleni yapmak istedim. Talih bu iki çok seven kalbin arasına bir yığın imkânsızlık koydu. Korkunc bi. âkıbet önlerine geldi çattı. Ahmed Serabdan herhalde öğrendin kör oldu. Genc kızı bu gönül yarasından kurtarmak için elbirliği ile ona bir oyun yaptık. Senin eski arkadaşlarından Refia Hanımm kızı Süheylâ plânımızın tatbikına yardım etti. Serab, sevdiği adamın bir başkasına bağlı olduğunu gözlerile gördükten sonra nihayetsiz bir acı ve izzeti nefis isyanları içinde İzmiri terketti. Her ikimiz için de son derece müşkül ve azaplı günleri sürükleye sürükleye ayları kovaladık. İşler yoluna girince Ahnıedi İstanbula getirdim. Burada da çok elîm günler, heyecanlı haftalar geçti anne. Ameliyat odasına girdiğim zaman belki Ahmedden daha fazla hasta ve bit ruhunun derin köşelerinde oğlu için sızîa masile uzaklaşıp gittikten sonra oğlu ne yan, feryad eden duyguları yatıştırması olacaktı? Unutmak için neye başvuracak nın da imkânı olmuyordu. ve derdini gizlemek için neler, neler yapacaktı. Oğlu cepheye gitmeden önce genc kıza kuvvetle bağlanmıştı. Onu sevdiği o Bir zamanlar kurduğu hayaller birer kadar her halinden belli oluyordu ki, şim birer yıkılıp dağılmağa başladılar, gözledi büyük bir fedakârlık karsısında bulun rinin yaştan perdesi arkasında mini miffi duğunu anlamamazlıktan gelmek kendisi toruncuklar gözlerini yumdular. Ve başıiçin mümkün değildi. nı bir deli rüzgârın tufanlarına kaptırmı.ş Nafiz Serabı büyük bir kudretle sev şirin yuvacık çatırdadı, çöktü. memiş olsaydı onlarla gene bu şekilde alâHayal dünyası içinde saadeti, kendi kadar olabilir miydi? Genc kızın hücum saadeti olan oğlunun bütün emelleri bııer larına, isyanlarına, hakaretlerine, gözyaş birer silindi, gitti. larına, bütün derdine katlanır, onun her *** kaprisi arkasında bir kuzu uysallığile yüSerab, o akşam mektebden dönünce rür gider miydi? Mürşide Hanımı biraz gayri tabü buldu. Hislerini neresinden tahlil ederse etsin Yaşlı kadm, heyecanını gizlemek istiyoroğluna acıyan bir köşenin varlığında ses sa da buna muvaffak olamıyordu. Serab, verdiğini duymamazlıktan gelemiyordu. evin havasını kanştıran fevkalâdeliğın ne Şüphe, bir kıvılcım halinde gönlüne düş olduğunu öğıenmek istedi: müş, annelerin en şefkatlki olan yaşlı ka Sizde birşey var. dını inceden inceye yakmağa başlamıştı. Ne gibi Serab? O bu ateşi söndürmek, bir vehme kapıl Bilmem, müphem bir hâdiseyi bendığını gene kendisine ispat etmek için bir den saklıyor gibisiniz. çok şey düşünüyor, kafasmda, hislerinde Senden saklı şeyim olur mu hiç ölçüler yapmağa çalışıyordu. Oğlunun itikızım. Nafizden iyi haberler aldım da. raf etmekten daima kaçındığı aşkı, bir ha Ya. Çok güzel. Ne zaman dönükikat halinde ruhunda ses veriyordu. yormuş? Onlar eîele, içli bir aşkın bütün hümlArkast var)