16 Birıueıteşrın Rus hikâyesi Kadınların talihi beni de okşuyordu. «Dur sen, dedim, alçak kan, bir fırsatmı bulur, generale söy lerim!» Kendi kendime «zavallı adam! diye söyleniyordum, işine dalmış, dünyayı görecek halde değil.» Amma azizim adamm gözünü açayım derken az daha benim küeri ebediyen kapıyacaktı. Hatırladıkça hâlâ titrerim. Bir gün koridordan geçerken bir haykırma duydum. Şöyle bir kulak kabarttım; o antika karının «pis, murdar» diye haykıran sesi!. Acaba kıme bağırıyor diye düşünürken birdenbire ne görsem beğenirsin? Karşımda açılan bir kapıdan yüzü kıpkırmızı, gözleri evlerinden hrlamış general görünüyor, kadın arkasından hâlâ bağırıyordu. Kokmuş, rezil.. Ne söylüyorsun yahu?. Şerefim üzerine söylüyorum, sen; sözüme inan! Bu hali görünce, başımdan koynar su döküldü sandım. Cahil bir köylü karısı, bir ahçı, bir hizmetçi hangi ceseratle bu sözleri generale söyliyebiliyordu? Kendi kendime §u neticeyi elde et tim: Herhalde general onu koğdu da, karı fırsattan istifade, içinde biriktirdiklerini birer birer kustu. Defolup gidecek olduktan sonra bu sözlerin ehemmiyeti kalmadı. Kendimi tutamadım; karının odasma girerek: «Bre alçak kan! Böyle mevki sahibi yüksek bir zata utanmadan nasıl öyle sözler söylüyorsun? Zayıf, ihtiyar bir asker olduğu için onu müdafaa ede cek kimse yok mu zannediyorsun?» de dim ve şişman, ablak suratına iki tokat indİTneyi ihmal etmedim. E, dostum, ondan sonra kopan fırtınayı görmeliydin? Kulak larımı tıkayarak kendimi dar attım bahçeye.. İki saat sonra çocuklardan biri gelerek «general sizi istiyor!» dedi. Yanına vardım. Hindi gibi kabarmış, suratıma bile bakmadan duruyordu. «Söyleyiniz bakayım, benim evimde ne işler yapıyor sunuz?» demez mi. «Ne demek istiyorsunuz general, diye cevab verdim. Vekil harc kadın için mi? Affınızı istirham ederim, bunu ben sizin selâmetiniz için yap tım.» dedim, «Herkesin hususî işlerine karışmağa hakkınız yok.» dedi. Hususî işler!.. Anlarsın ya, bunun ne olduğunu? Ondan sonra ağzını açıp gözünü yumdu; ve beni güzelce azarladı. Bittim azizim. Söylendi, dırlandı, homur dandı. Daha sonra hJÇ"sebeb5İz kahka hayla gülmeğe başladı ve: «Nasıl cesaret gösterdiniz de bu iki İafkatı attınızi hay ret! diye mınldandı. Fakat dostum bu nun aramızda kalması lâzım. Beni düşü nerek yaptığınız bu hareketi anhyorum amma artık evimde kalmanıza pek imkân göremiyo um.» İşte, dostum, o cahil köylü bile bizim generalın gözlerini bu kadar körleştir mişti. Düşün ki müdafaai milliye müsteşan.. Sıra sıra nişanlara sahib.. Nerdeyse bir gün bu köylü kadından dayak yiye cek. Kadın milleti mi azizim? Hepsinin imtiyazı var. Aman şapkam ç:kar; cenazeyi getiriyorlar. Aman yarabbi, ne de çok nifanı varmış. Acaba şu kadınlan ne diye öne geçirdiler; bir tanesi şu madalvi'arm ne oldugunu bilir mi? Mızıka hazin hazin matem havası çalmağa başlamıştı. Ceviren: Resim sergisi Bulgar ressamı Ivanof Beyoğlu Halkevinde bir sergi açıyor NÖBETrî FCZANELER Bu gece sehrlmizin muhtelif semtlerlndekl nöbetçi eczaneler çunlardır İstanbul ciheti: Eminöniinde (Salih Necati), Alemdarda (Esad). Küçukpazarda (Yorgi), Kumkapıda (Belkls), Şehzadebaşında ( İ Hakkı), Karagümrükte (Suad), Aksarayda C PerE tev), Fenerde (Vitali), Samatyada (Teofilos), Bakırköyde (Merkez). Şehremininde (Hamdi), Eyübde (Hikmet Atlamaz) eczaneleri. Beyoğlu ciheti: İstiklâl caddesinde (Kanzuk), Dairede (Günes), Şişllde (Halk), Kasımpaçada (Vasıf), Halıcıoğlunda (Barbud), Taksimde (Nizameddin), Tarlabaşmda (Nlhad). Galata Topçular caddesinde (Sporidis), Ortaköy Arnavndköy, Bebek eczaneleri. Kadıköy Moda caddesinde (Bahaeddin), Pazaryolunda (Rifat) Büyukadada (Şinasi Rıza), Heybelide (Halk), Üsküdarda (Ahmediye), Besiktasta (Nail Halid), Beykoz, Paşabahçe, A. Hisar eczaneleri. General Zapuprin'in vefatı münasebetile evi pek kalabalıktı. Cenazeyi görmeğe gelen kalabahk kapı önüne toplanmış, askerî mızıkanın sesi bu güriiltü arasında duyulmıyacak hale gelmişti. Merasimi kaçırmamak için koşa koşa evi bulmağa çalışan gruplann birinde iki memur Propkin ve Sivitskov ile karıları bulunuyordu. Tam eve yaklaştıkları zaman sempatik > üzlü bir komiser muavininin çevirdiği kordonu yarıp içeri girmek istediler. Ko mıser muavini: Baylar, geçemezsiniz, dedi, geçeırezsiniz, diyorum rica ederim biraz geriye g din! İzin vermek benim elimde oba çoktın hepinizi bırakırdım geriye! Rica ederm geriye.. Kadınlar mı? Geçebilirler; buyurun rica ederim. Fakat erkeklere ya sak! Lutfen geriye! Propkin'le Svitskov'un kanlan muavi nin gösterdiği bu lutuftan mahcub içeri girdiler. Kocalan dış tarafta kalarak önlerinde dağ gibi yığılmış olan insanlarm arkas'nda durup etrafı seyretmeğe başladılar. Propkin sesinde gıpta ile kanşık bir kin olduğu halde söylenmeğe koyuldu: Gördiin mü, seninkilcr geçtiler; Allah müstahakını versin, uzun saçlıların şan sı var. Bilmem neden onlara imtiyaz verip bizden ayırırlar; acaba aramızdaki fark ne? Kadınların şu kordonu aşması gayet tabiî. İş senle bana gelince vekil de olsaknafile; buradan oraya geçmemize izin vermiyecekler. Propkin'in bu sözlcrini duyan komiser muavini sitemle ona bakarak: Çok garib düşünüyorsunuz, dedi. Erkeklerin kordonu geçmelerine müsaade olunmuyorsa kabahat sizin. Çünkü girdi ğiniz yerleri altüst etmeğe başlarsmız. Halbuki kadınlar öylemiya? Hilkaten nazik oldukları için hiçbir zaman biz cr kek'erin yaptığı kargaşalığa meydan ver mezler. Bu tevbihe büsbütün içerliyen Propkin cevab verdi: Bırakın allahaşkına; merak etmeyin bir kalabaliğa geldik mi, erkeklerden ev ve! kadınlar itişip kakışmağa başlarlar. Hemen bir yere girdıkleri vakit üstleri basları buruşmasın diye dırseklerini kaldırıp yürürler. Buna kimse ses çıkarmaz; benim bildiğim birşey varsa o da kadınlavn t?lihi yerinde olduğudur. Onlara as kerlik yok. Canlannın istediği deliğe gi rer, çıkarlar. Ceza ile mukayyed değiller. Hancisini sayayım? Biri mendılıni düşürd;i mü alıp vereceksiniz! Bir yere girdi mı yerinizden kalkıp sandalyenizi ona vere cek«iniz! Giderken evine kadar geçire cebiniz. Mevki sahibi olmağa gelince mecelâ müsteşarlık diyelim, seninle be n'm o mevkie gelmemize bütün ömrümüzü çürütsek imkân yok. Amma genc bir kız yarım saat icinde bir müsteşarla evlenir; hemen büyük bir şahsiyet olur. Hele bir kont veya prens olmak için dünyayı fet hetmek lâzım. Halbuki bir Varenka veya Katenkr hemen şöyle bir reveransla tatlı bak'şlarla hareket etti mi mevkii hazır! Hep kadınlar, hep kadınlar! Dur, dur sırası gelecek bir gün ekmeğimizi de elimizden alacaklar. Halbuki ellerinden hiç bir iş gelmez; bnlerine bir defter versek zim meti matluba, matlubu da zimmete karış tırırlar. Öyle amma, kadınlar ana olurken çok ıstırab çekerler, diye Zvitskov arka daşını ikaz etmek istedi. Aman bırak, içlerinden bir tanesi bazan bizi kan ter içinde bırakan şeflerin karşısında bir dakika kalsa aklı başından gider de on çocuk doğurmağa razı olur. Onlar imtiyazlı azizim, imtiyazh. Her hangi bir kadm kocaman bir generale senin memurin müdürüne söyliyemiyecegin lâkırdıyı söyler. Tabiî ya, ne zannettin? Senin Maria'n kemali cesaretle bir vekilin koluna yapışabilir. Sen böyle bir halt kari'tırmağa kalk; bak halin nice olur! Bizim apartımanm üst katında bir profe sörle karısı oturur. Adam, akıllı, ciddî ve büyük bir nişana sahib. Karısını görsen, akşama kadar kocasına, budala, ahmak! diye bağırmaktan başka bir iş yapmaz. Haydi bu neyse, gene meşru karısı.. Sene^erce meşru kannız olan birinin size hakaret etmesi usulden.. Ya meşru olmıyar.lara ne buyurursunuz? Geçen sene başıma öyle bir vak'a geldi ki sayed ailemin ricası olmasaydı hapı yuttuğumun resmiydi. Hatırlıyor musun geçen tatilde, bizim general mektublarını yazdırmak üzere beni evine götürmüştü. Günde bir saat çalışıyor, ondan sonra bahçede, ormanda gezerek bol bol dinleniyordum. General bekârdı, amma ev rahattı. ît sürüsü kadar hizmetçi vardı; amma hepsi de intızamsız şeyler. Başlarında adi bir köylü \ ~kilharc kadın bulunuyordu. Çayı \ ^ren, yemeği tenzim eden bütün hizmetr 'ere bağırıp çağıran o ağzı bozuk şey t n kan idi. Hele sesi! Küfür ve azarını r' ilemek, sesini işitmekten bin kat daha • :di. Bu karı yüzünden evin içinde hiç ımse rahat görmüyordu. Arada sırada Aradığı saadete erişemiyen genc kız Michele Morgan «Ben bir palyaçoyum, diyor, fakat öyle bir palyaço ki seyircileri güldürecek yerde ağlatıyorum» Paristen yazılıyor: Michele Morgan ilk defa bir filimde mühim bir rol aldığını gelip ailesine haber verdiği gün annesi sevinc göz yaşlan dökmeğe başladığı gibi büyük annesinin de buru • ' şuk yanaklannda nemli taneler yuvarlanmıştı. Babası o zaman Parıste yok tu. Onun için Mi chele'in artıstliğe süluk etmesının o zatı şerifin üzerinde ne tesir yaptığı malum değıldir. Fakat seyahatten dönüşte kızına: Evlenip bir yuva kursaydın daha iyi ederdın! Dediğini herkes biliyor. Filimler birbirini takib etti. Gribsuille, Bora, Sisli rıhtım, Kupa kızı... Michele bugün artık yıldızlık mertebesine yükselmiştir. Fakat genc kız bunun bir hakikat olduğuna kabil değil inanamıyor. Kendini bir efsanenin kahramam zannediyor, bir rüya gördüğüne hükmediyor. Michele birkaç gün evvel Berlin'de idi. Alman payıtahtından döner dönmez kendisini buldum: Hayatta en çok hoşlandığınız §ey nedir? Diye sordum. Çapkın çehresi geniş bir tebessümle süslendi: Sürprizlerden!.. Cevabını verdi. Sonra anlatmağa baş ladı: Küçük ^bir kızken saadetin calış makla ve beyaz perdede enteresan şahsiyetler yaratmakla elde edilecezini zanned'ryordurn.' Bugün îse, o vakitki halımden daha iyi yaşadığım ve emelime muvaffak olmuş bulunduğum halde vaziyetimden birtürlü memnun olamıyorum. Henüz on sekiz yaşındayım.. Şöhretim, servetim var. Buna rağmen ruhumda kat'iyyen izale edilemiyen daimî bir hüzün var... Neden bilmiyorum... Gülmeğe, eğlenmeğe bayılırım... Fakat bu sade nazariyeden ibaret kalıyor... Birtürlü tatbikata girişemiyorum. Bütün şu sözlerimden belki beni daha yükseklerde gözü olan bir genc kız zannedeceksiniz... Hayır... Ben, ancak tek vak'a, tek hâdıse neticesi bir saadet hissederim... Sonra gene ayni hüzün tekrar avdet eder... Maamafih bu hüzün ve bu kederden şıkâyetçi değilim... Hüzün bana daha ziyade yakışıyor galiba... Beyaz perdede temsil ettiğim eserlcrimde de ekseriya bu şahsiyeti yarattım. Daiıns r Ressamın teşhir edeceği eserlerden. viyolonsel çalan kız On bir senedenberi memleketimizde oturan Bulgar ressamı Sava Ivanof geçen haziranda Ankara Halkevinde bir resım sergisi açmış ve 80 tablo teşhir etmiş ti. Bu eserler Ankarada çok beğenilmiş, Başvekil Celâl Bayar. Maarif Vekâleti, Halk Partisi, Halkevi ve bazı zevat bir hayli tablo satın almışlardı. Ressam Sava Ivanof, Ankara sergisi kapandıktan sonra Istanbula gelmiş ve şehrimizde de bir sergi açmak üzere ça lışmaya başlamıştı. Istanbulda yaptığı tabloları teşhir için Beyoğlu Halkevi başkanı Ekrem Tura müracaat etmiş ve müsaade almıştır. Sergi bu çarşamba günü saat 17 de açılacaktır. Bulgar san'atkârı bu sergide, muhtelif büyüklükte 65 eserini teşhir edecektir. Bunlar arasında por treler, îstanbul, îzmir ve Ankara man zaraları, güzel deniz tabloları vardır. Ressam büyük Türk Amirali Barbaros Hayreddinin mezarının da bir tablosunu yapmıştır. Sergi, Beyoğlu Halkevinin Amerika elçilişi yanındaki merkez binasmda açı lacaktır. Şehrin tanınmış simalarından birçok zevat açılma törenine davet edilmiştir. Kasığından yaraladı Edirnekapıda oturan ve Çadıralarda Alipaşa hanmda 15 numarah dükkânda çalışan marangoz Osman, Kapalıçarşıda marangozluk yapan Hakkı isminde bir şahsı evvelki gece bıçakla sol kasığı üzerinden ağır surette yaralıyarak kaç mıştır. HALKEVLERİNDE Azaları davet Beyoğlu Halkevinden: Evunizin spor şubesine kayıdlı bayan üyelerin 18/10/938 salı günü saat 17 de Evimizde bulunmalannı rica ederiz. Adliyeye kâtib almacak İstanbul Adlıyesinde açık bulunan 1000 kuruş maaşlı zabıt kâtlblıği, 40 lira ücretli suvari mübaşirliğl ve 600 kunış maaşlı piyade mübaşırli'klerine memurin kanunu nun 4 uncü maddesmde yazılı memuriyete tayin sartlarını haiz istekliler arasından imtihanla münasibieri almacağından, kâtiblik imtlhanı 25/10/938 salı günu saat 10 ve mübaşirlik imtıhanı 18/10/938 salı gunü saat 10 da icra kılınacağmdan taliblerin lâakal ortamekteb mezunu olduklarına daır şehadetname veya tssdıkname ile memurin kamınunda yazılı belgelerinl hâmilen imtihan gunünden bir gün evveline kadar Adliye encümenine müracaatleri ve kâ tiblik imtihanma gireceklerin ayrıca daktilo imtihanma tâbi tutulacakları ilân olunur. Eyüb İslâmbey semt ocağı ba^kanlığmdan: 1938 Parti kongresi 17/10/938 pazartesi gunü akşamı saat 20 de Eyüb Halkevi kurağında olacağından bilcümle kayıdlı üyelerimizin behemehal teşriflerini ve mazereti olanların tahriren ocak başkanlığına bıldırmelerini dıleriz. Vefat Eski zabitlerden ve halen Adliye Eemanet dairesi memurlarmdan Çengelköyünde mukim Feyzi Paşa damadı Fahri Aksoy dün gece müptelâ olduğu bir hastalığm ameliyatım müte akıb hastanede vefat etmiştir. Fahri, Galatasaray eczanesi sahibi Ahmed Cevadm kayınpederi ve bahriye zabıtle rinden Feyzi Aksovun ve Devlet De miryolları memurlanndan Hayrünnas Akso\iın babasıydı. Merhum karıncayı dahi incitmiyecek derecede rikkati kalbij^eye malik haluk, mütevazı, herkes hakkmda hayir ve iyilik besler ateşli vatansever bir zattı. Ölümü memîeket ve yakınlan için büyük bir boşluktur. Cenazesi yarınki pazar günü Çengelköyünde öğle vakti Yukarı camide namazı kılındıktan sonra aile kabrista Michele Morgan nına defnedilecektir. Bütün akraba ve küçük bedbaht bir mahluk sıfatmı takin taallukatma sabırlar ve merhuma Al dım. Şimdi artık başka bir kılığa garmek, lahtan mağfiret dileriz. hem kendim giilmek, neş'elenmek, hem de seyircileri güldürmek, neş'elendirmek Kiralık apartıman istiyorum. Amma bu işi becerebilecek miyım... Hiç zannetmem... Galiba ben bedîstanbulda Belediye karşısında baht olmaktan zevk duyan bir insanım... Sinanağa dairelerinde 9 numaralı apartıman kiralıktır. Kalorifer, Michele Morgan birden sustu: su, elektrik, gaz. Yeşilköy Fene Madmazel, dedim, ne düşünüyorrinden Kızkulesi açıklarına kadar sunuz? geniş nezaret. İki bahçelL Fiatı Hiç... Fakat verdiğim cevabın doğmaktu. Kapıcıya müracaat, yahut ru olduğunu sanmaymız. Insan ne vakit Yeşilköye telefon: 18.6 başkalarına söylenemiyecek şeyler düşünürse böyle der... HALK OPERETÎ Sonra birden mevzuu değiştirdi: Beyoğlunda (Eski Hiç tanımadığım, bilmediğim kimseÇağlıyan) Halk lerden birçok takdir ve teşci mektubları Opereti tiyatrosunda alınca da doğrusu memnun olmuyor depek yakında M. Yeğılım... sari, Seyfeddin Asalm eserlerile "başlıyor. O vakit dayanamadım: Telefon: 40335 Madmazel, dedim, siz çok kud retli bir artist, fakat doğrusunu söylemek ERTUĞRUL SADt TEK lâzım gelirse çok garib bir mahluksunuzl.. Tivatrosu Genc san'aUâr: Taksim Abide karşısında Hayır, diye cevab verdi. Ben gaBugün saat 13 fe rib bir mahluk değilim... Bir palyaço (talebeye), saat 16 da yum... Fakat seyircileri güldürecek yerde ve gece 20,30 da (umuağlatan bir palyaço!.. ma). viyolonist Bür^T Marcelle Chautal yeniden çevrilehan, viyolonsel Şeref. piyanist cek olan «S. O. S. Titanic» filminde Harvatski üvertürile OTELLO başrolü alacaktır. ^T Ceki Kogan'dan sonra sinemanın kazandığı eh küçük artist olan Freddie Bartholomevv'in dört senedenberi filim çevirmekte olduğu anlaşılmıştır. •^r Sahne vâzıı Sternberg, Spencer Tracy ile Hedy Lamarr'ın başrolleri a lacakları bir filim çevirecektir. C Olüm TAKSİMİ Sinemasında bugün Baş rollerde : FA1K BERÇMEN îzmirde Esad İhsan Küçük Sahlebcioğlu han Cumhuriyet gazetesinin İzmir başbayileridir. Bu hafta SARAY sinemasmda Bu senenin en büyük ve en güzel filmi Düşkiin Kadınlar MADLEN RENO MAURICE ESCANDE Çok enteresan ve zengin bir film büyük bir Fransız romanı Kongreye davet Şaheseri, ğörülmem.ş bir muvattakiyetle devam ediyor. Başrollerde: RASPUTİN Bugün S A K A R Y A Sinemasında ilâveten : Ekler Jurual ve LUCiEN BARR0UX ViViANE ROMANCE BETÎY İIOCKFELD HARRY BAUR MARCELLE CHANTAL ve PIEKRE RiCHARD WiLLM ılâveten Foks Jurnal Son dünya havadisleri. saat II ve I de tenzılârh fiatlarla HALK MATİNELERİ MiCKEY MAUSE Bugün saat 11 ve 1 de tenzilâtlı Halk matineleri T A N E M A S I s VATAN Hasreti N HARRY BAUR En Son dünya haberleri ılâveten 1 matinesinde Güzel ve müntehab iki fılım birden MARTHA KGGERıH RONALD COLMAN, MADELEINE PAUL HORBIRGER CAROL ile beraber oynadıkları ve THEO LINGEN BİR B A L O HATIARSI SARI ZAMBAK Aşk, çarkı ve musiki tilmi Cazib mevzulu bir film. Bugün s a a t 11 ve 1 d e tenzilâtlı Halk matinesi Zenda Mahkumları MAKSIM ZiYAFETLER Nişan ve Düğün Aile Ziyafetleri için müsaid şeraitle sayın halkm emrine amadedır. Salonu : merasimleri ve bilcümle Bugün D Filminde seyiroileri kahkahaile güldüruyor ve memnun bırakıyor. ASRî EVLİLER ılâveten : Ekler JURNAL KONTES VALEVSKA Baş ve SinemaJarıcda I F TcinSlZ Tiyatrosunda I I 22 Bırinciteşrin Cumartesı 17,5 ta Matıne 25 Birinciteşrin Salı saat 21 de Suvare Paris Konservatuvan Profesöru Dehakâr piyanist GRETA CARBO CHARLES BOYER rollerde : Bayan Butün hususî dünya haberleri Bugün saat 11 ve 1 de teDzilâtlı HALK matineleri Bugün saat 11 ve 1 de çok ucuz fiatlarla halk ve talebe matineleri. Bu flllm P e r ş e m b e akşaraından itıbaren iZMıRDE ELHAMRA sinemasında gösterılecektir MAG TALiAFERO'nın 2 GALA KONSERi