CUMHURIYET 8 Haziran 1938 Bir kıskanclık yüzünden işlenen feci cinayet Delegemiz Harnza Osman, afyona dair mühim Mahmud adında bir genc, eski dostuna dönen bir nutuk söyledi metresini sekiz yerinden bıçaklıyarak öldürdü Takımın muhacim hattı Cenevre (Hususî) Cenevrede içtitakviye edilmelidir ma halınde bulunan ihzarî afyon kongreGalatasaray birinci futbol takımı yarm akşam saat sekiz buçukta konvansiyonel trenile Yugoslavyaya gidecektir. Sarı kırmızılıların bu seyahati, bundan birkaç ay evvel sehrimize gelen «Yugoslavya» takımının ziyaretini iade maniyetindedir. Yugoslavyanm yıldönümü mü nasebetile tertib edilecek beynelmi lel futbol turnuvasına iştirak ede cek olan Galatasaraylılann bu seya hate kaleci olarak Sacidle Necmiyi, müdafi olarak Salım, Turan ve Adnanı, muavin olarak Mustafa, Musa, Nubar ve Halıli, muhacim olarak da mutad birinci takım oyuncularını gotüreceklerini duy duk. Cinayet mahallindeki ilk tahkikat esnasında toplanan halk, kösede katil Mahmud Evvelki gece Fatihte Haydar caddesinde feci bir cinayet olmuş, bir kadın sekiz yerinden bıçaklanarak öldürülmüş tür. Katil, Cibalide Halidin odun depo sunda arabacılık ve hamallık yapan 30 yaslarında Mahmuddur. Maktul, Fatihte Haydar caddesinde İskenderbey ar sasındaki ufak bir kulübede oturan 35 40 yaslarında Hatice Can isminde bir kadındır. Hatice Can, senelerdenberi Rifat admda birinin metresidir. Fakat bir müddet evvel Mahmudla tanışmış ve onunla da münasebete başlamıştır. Bun dan birkaç ay evvel Mahmudun daimî ısrarlanna dayanamıyarak Rifati terkeden kadın Mahmudun yanına gitmiştir. ber yasamağa başlamıştır. Haticenin tekrar eski dostuna avdet etmesi Mahmudu çileden çıkarmış ve kadından intikam almaga karar vermiştir. Nihayet evvelki gece saat 11 de kuliibeye gelen Mahmud, henüz uyumamış olan Haticenin feryadlarına rağmen, kapıyı kırarak içeri girmis. ve bıçağını çe kerek bir çılgın gibi kadına saplanr.ştır. Ilk yaralan alan Hatice, can acısile bagırarak arsaya fırlamıştır. Katil, yaralı kadını bırakmamış, peşinden koşarak onu arsada tekrar yakalamış ve bıaçgını kadının vücudüne birkaç kere daha saplamıştır. Bu suretle sekiz yerinden bıçaklanan kadın kanlar içinde yere düşmüş ve ölFakat bir müddet sonra Mahmudun müstür. huysuzluklarına dayanamıyan Hatice, Vak'ayı müteakıb firar eden katil potekrar kulübesine dönerek Rifatla bera lis tarafmdan şiddetle aranıyor. Kanaatimize göre beynelmilel bir futbol turnuvasına iştirak edecek olan san kırmızılıların Türk futbolu hakkında müsaid bir tesir bırakabilmeleri için takım larını, bilhassa hücum hatlarını, bir iki futbolcu ile takviye etmeleri lâzımdır. Yugoslavya takımı da buradaki maçları için haricden üç oyuncu ile takviye edilerek gelmişti. Galatasarayın Belgrad seyahati Cenevre ihzarî afyon kongresi NİÇİN REVUE SAATLERİ, DAKİK VE TEMİNATLI OLMAKLA BERABER KENDİ DERECESİNDE BULUNAN BÎRÇOK SAAT LERDEN DAHA UCUZDUR Inegölde pehlivan güreşleri İnegöl (Hususî) Halkevi spor komitesile İdman Yurdu ve Yeni Doğan spor kulüblerinin iştiraklerile tertib edilen yaglı pehlivan güreşleri büyük bir rağbet görmüş ve kulüblere hayli maddî menfaat de temin etmiştir. Güreşlere Türkiyenin bütün namlı pehlivanları iştirak et mişlerdir. Balıkesirde lik maçları Bahkesir (Hususî) Mıntakamız lik maçları başladı. Merkez kulüblerin den îdman Gücü ile îdman Birliği ara sındaki maçı üçe karşı iki sayı ile Güc kazandı. Sampiyon bir buçuk ay sürecek olan bu karşılaşmalardan sonra anlaşılacaktır. Izmir Halkevinin tertib ettiği spor bayramı Bunun başlıca sebebi: Mevaddı iptidaiyenin ıntıhabında ittihaz edilen tedabir ve birçok defalar model addedilen, saatler tarzı imalinde aranmalı ODOL çok iyi dezenfekte e den bir şeydir. dır. Bilhassa, fennî alâtla emsali bu Onu kullananlar agnz yo u ile mıkrop lunmıyan kontrol metodu ve itmalı bir almaktan kendilenoi korumuf olurlar. sinde Türk murahhas heyetinden Uyuş çalışma sayesinde imal edilen REVUE ODOL ajnsuyunon m ı 1 o p l a r ı D ı [r turucu Maddeler İnhisarı müdürü Ham SAATLERINİ alan herkes cıdden kıybldurnıekdejcı kiıvvetını d unyada herkeı za Osman, memleketimizin afyon vazi mettar bır eşya sahibi olur. bılir. Bu kuvveti aayesin de ODOL agızdaki ekjıyıp mayayeti hakkında mühim bir nutuk söylemişlanıcıyemekkmntılarını tir. ve b u o l a r d a n di$ ' Hamza Osman, Türkiyenin beynelmiaralarında v e y a h n t agızın içindeki derinin , lel mukaveleye iltihaktan evvel memle kat yerlerinde kalan } kette afyon ıstıhsalâtmı son derece tahdid a r t ı k 1 a r ı yokeder. ! ettığini, evvelce 62 vilâyette afyon zer'iODOL agıza ferahlatıci • yatı yapılırken şimdi bu zer'iyatın 17 vibir temıılık verir ve bu » k e n d ı Q e bakan her lâyete münhasır kaldığını, bu yüzden Tanınmış saatçilerden arayınız. inMniD huıuıiyetidır. maişet vasıtalanndan mahrum olan bir REVUE fabrikalarının satış depoçok köylülere hükumetin yardım ettiğini, su: tstanbul Bahçekapı, Taş han 22, Telefon: 21354 Türkiyenin insanî gayelerin tahakkuku için bu fedakârlığı seve seve yaptığını bıldirmiştir. Hamza Osman, bu arada memleket teki afyon stokuna da temas etmiş ve ezcümle demiştir ki: « Memleketimizde stoklann birik mesi, dünya meşru ihtiyacı karşısında makul ve ötedenberi müsellem payımızdan fazla afyon istihsal etmiş olmaktan değil, ancak bu paylanmızı korumak imkânı nın beynelmilel kooperasyon sayesinde temin edilmemiş olmasından husule gelmiştir. Vaziyetin makul bir ahenk ve muvazi şartlarla inkişaf edememesi hemen teslim edilmek lâzımdır ki bir takım haklar karşısında beynelmilel konvansiyonların lü zumu kadar koruyucu olamamasından, beynelmilel kooperasyonun eksik kalmasmdan ve beşerî büyük bir maksad karşısında feragat ve fedakârlık hisselerinin henüz âdilâne bir surette tesbit, tevzi ve meşru hakların korunması için müessir tedbirlerin ittihaz edilmemiş olmasından doğmuştur.» Yalnız gllzel diş değil, demlr Delegemizin bu nutku, komisyon mu gibi sağlam diş yaratır. Bunun hitinde alâka uyandırmış, bazı memleket için daima RADYOLiN kullanmurahhasları bu izahatm zapta geçirilmemak ve günde 3 defa dişlerlsini teklif etmislerdir. aîjıza fera hlık, tazelik verir ve onu dezenfekte eder. OdıBL nizi onunla fırçalamak kâfidir. İngiltere ve Amerika ton haddini tesbit ettiler tBaştarafı 1 inci sahifede] Japonya ikinci ve Çin dördüncü sırada gelmektedır. Vcrilen ruhsatnamelerin natık olduğu mebaliğ, 5,588,706 dolara baliğ bulunmaktadır. Birinci gelen Brezilyadır, 1.494.824 dolar kıymetinde mal almıştır. Brezilya, bilhassa tayyare mubayaa etmiştir. İkinci gelen Japonya da keza tayyare satın almış olup mubayaatının yekunu 1.346.608 dolardır. Üçüncü gelen îngilterenin yapmış olduğu mubayaatın yarısı tayyare, yarısı da infilâk edici maddeler ve mitralyöz dür ve yekunu 637.000 dolardır. Dördüncü gelen Çin, bilhassa tayyare satın almıştır. Mubayaatı esmanının yekunu 523.298 dolardır. Bitaraflık kanunile ihticac edilmemekte olduğundan Hariciye Nezareti, Çine ve Japonyaya ihracat ruhsatnameleri vermekten imtina edememektedir. Maama fih M. Hull'un son protestosunu nazarı itibara alan Amerikan efkân umumiyesinin M. Ruzvelt'i Çin Japon ihtilâfı muvacehesindeki hattı hareketini tadile sevkedebilmesi muhtemeldir. Zira bitarafhk kanununun bu ihtilâfa tatbik edilmesinc şimdiye kadar taraftarlık etmiş olan kımseler, bilhassa Japonyadan ziyade Çi nin bu siyasetten istifade etmekte olması keyfiyetine istinad etmekteydiler. (a.a.) sönük kalacaktım. Mademki böyle bir korku yok, işte buna sevindim. Yoksa o «mukaddes mukavele» yi bozmak aklımdan bile geçmedi... Demek ki günün birinde bir ra kible karşı karşıya gelmek sizi bukadar korkutacak?.. Hele o rakib bir hayal olursa, sizin sevgi ile bağlandığmız eski bir hatıra olursa... Hepsinden korkunc olan budur da onun için... Öyleyse boşuna üzülmüşüm... Demin de boşuna ağlıyormuşum!.. Bizkn o mahud çerçevenin içinde sizinle yan yana, pekâlâ yaşıyabileceğiz, öyle mi?. Bundan yana hiç korkunuz olmasın!.. Hele siz istedikten sonra, neden yaşamıyahm?.. Ikimiz de birbirimizi incitmekten sakmırsak, ikimiz de ufak te fek aksilikleri hoş görürsek korkacak hiçbir şey kalmaz. Bizi görenler de, haydi en çok sevişen demiyeyim amma herkese örnek olacak kadar iyi geçinen, birbirile anlaşmış karı koca sanır, fena mı?.. Desenize evlendiğime pek fena etmemişim? Muhakkak!.. H e l e size vardığıma?.. Feridun güldü. Şaka mı ediyor, yoksa bütün bunlan yürekten mi söylüyor, pek Büyük zafer dönüşü DAİMA RADYOLİN [Baştarafı 1 inci sa.hifed.e1 sır ı Sporcuları davet ,i .* îzmir (Hususî) Halkevi tarafm dan Urtfb edilen spor bayramı, Alsancak sahasında çok alâkalı ve eğlenceli ola yak geçmiştir. Bayrama, Kız Muallim mektebi sporcuları, avcılar, güreşçiler, muhtelif kulüblerin atletleri iştirak etmişlerdir. Bayram, mızıkanın îstiklâl marşı i!e başlamıştır. Avcılar da atış yaprmşlar, birincili|i Mehmed Ali kazanmış ve üç isabetli ahş yapmıştır. 100 ınetrede birinci Cemildir. Kızlardan ise Betül. 400 de bi rinciliği Fahreddin almıştır. 1500 birinciliğini Mustafa Çamhbel kazanmıştır. İbrahim 800 yan süratte, Lutfiye 400 de, Salih güllede, Atıf diskte, Nevzad tek adımda, îhsan 110 manialıda, Vedad Suyeri 3 adımda, Enver yiiksek atlama da, Süha sırıkla atlamada birinci geldiler. Balkan bayrak yanşı ile kızlar arasında el topu müsabakası yapıldı. Hediyeleri bizzat vali verdi. Gönderdiğim resim, müsabakaya giren atletlerden bir kısmını göstermektedir. T. S. K. îstanbul Bölgesi başkanlı ğından: Bu yıl Avrupanın muhtelif şehirlerinde iştirak ettikleri beynelmilel konkur ipiklerde büyük ve şerefli muvaffakiyetler kazanmış olan kahraman süvari su baylarımız 9/6/1938 perşembe günü saat 15 te Polonya vapurile Galata rıhtımına muvasalat edeceklerdir. Kendilerine lâyık merasimle karşılanacak olan binicilerimizin bu karşılama töreninde teşkilâtımıza bağlı bütün kulüb üyelerinin hazır bulunmalarını ehemmi yetle tebliğ ederim. Sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra muntazaman Radyolinle dişlerinizi fırçalayınız Piyango Genel Direktörlüğünden: Direktörlüğümüz Muhasebe Servisinde çalışmak üzere * Yüz» lira ücretle imtihanla iki memur alınacaktır. Bu memurlann: 1 Yüksek Ticaret mektebi mezunu olması. 2 Yaşlannın azamî otuz beşi mütecaviz olmaması. 3 Hüsnühal sahibi olması 4 Bir hastalıkla malul bulunmaması. 5 Askerliğini bitirmiş olması lâzımdır. Yukarıda yazılı şeraite uygun oldukları şehadetname ve tasdiknamelerle tevsık edecek talıblerin 9 haziran 938 günü akşamına kadar İstan bulda Bahçekapıda Piyongo Genel Direktörlüğü Muamelât servisine mü * racaatta bulunmaları. ( 3197 )' Ekip şefi Parise gitti Süvari ekipimizin şefi Albay Cevdet Bilgişin ve muallim ve mütehassıs M. Taton, süvari ekipimize yeni beygirler almak üzere Romanyadan Perise gitmişlerdir. 250 bin köylünün iştirak ettiği miting Varşova 7 Her sene Pantkot yor tusunda olduğu gıbi bu sene de halkçı fırka tarafmdan Polonyanın çiftçi mıntakalarında tertib edilmiş olan nümayişlere 250,000 köylü iştirak etmiştir. Sosyalist fırkasile iş fırkası ve demokratlar kulübü, bütün nahiyelere delegas yonlar göndermişlerdi. Dört ufak mevkide nasyonal halkçılarla demokratlar arasmda ehemmiyetsiz arbedeler olmuştur. Amerikada maliye tröstleri hakkında takibat yapılıyor Vaşington 7 Reisicumhur Ruzvelt memleketin geçirdiğı ekonomik buhran dan mes'ul olduklan ileri sürülen endüstri ve maliye tröstleri hakkında geniş tahkikat yapılmak üzere bir parlamento heyetinin teşkilini tekiif etmiştir. Diğer taraftan Maliye Nazın Mor gentau da bankalar vaziyetinin umumî bir tetkike tâbi tutulmasımn muhtemel olduğunu söylemiştir. kolay anlaşılacak gibi değildi. Sonra ayağa kalktı: Haydi bakalım, dedi, artık güzel güzel uyuyunuz!.. Perihan da gülüyordu: Öyle!.. Artık uykumu kaçıracak hiçbir korku kalmadı. Mademki sizinle evlenmek büyük ikramiye imiş; bu ikramiyeyi de ben kazanmışraı. Daha ne isterim?.. Fakat ortada hiçbir korku kalmadığına beni de inandırmak isterseniz, lutfen, böyle başucumda, çıplak ayakla durmaymız!.. Doğru... Bakınız bunda hakkınız var. Ağladığınızı duyunca birdenbire pek telâş ettim de onun için... Fakat siz de beni böyle karşınızda kılıksız görmek istemezseniz, bir daha ağlamağa kalkma yınız!.. Eğer bu yaşlar, yürekten geli yorsa, zavallı bir kadının ağladığını gö rüyorum da, elimden hiçbir şey gelmiyor, ona hiç yardım edemiyorum diye kendi kendime pek üzülüyorum!.. Yok eğer, yürekten değil de bu gözyaşlan şöyle bir yapmacıksa o zaman da karşımdaki acaba beni böyîe acemice oyunlara aldanacak kadar bön mü sandı. diye büsbütün canım sıkılır, ihzarım!.. Bunlan söylerken Feridun, kendi ya Baş, diş, nezle, grip, romatizma, nevralji, kırıklık ve bütiiıi agrılarınızı derhal keser. îcabmda günde 3 kaşe alınabilir. tağına doğru yürümüş; yorganmı, yastık] bah, Feridun pek erken uyandı. Perihalarını düzeltiyordu. Perihan birdenbire nı rahatsız etmemek için yalandan giyindirseklerinin ucuna dayandı; doğrulur di. Ayaklarının ucuna basa basa odadan gibi oldu. Kaşlan çatılmış, sesi de hır çıktı. Otelde de oturmadı. Biraz Dile çınlaşmıştı: doğru yürüdü. Döndüğü zaman, karısı Acaba benim göz yaşlarımı ne san uyanmış; kahvaltı için aşağıya inmişti. Odmız?.. Birincıler gıbi mi, yoksa ikinciler nu görünce Feridun da yukarıya çıktı. gibi mi?.. Lutfen bunu da söyler misiniz, Tıraş oldu, yıkandı. Neden sonra genc kadınla karşı karşıya geldiler. pek merak ettim!.. Perihan biraz durgun görünüyordu. Sizinkiler mi?... Dünkü yorgunluktan, çarpıntıdan sonra, Feridun biraz durdu. Kollarını açtı. hâlâ kendini toplıyamamış, denilebilirdi. Tatlı tatlı gerindi. Sonra: Öğleden sonra otelin müdürü geldi: Sizinkiler, dedi, tıpkı bir çocuğun Daireniz boşaldı, dedi. Temizlet» ağlayışı gibi... Araısanız yürekten gelir, tim. Her şey hazır... temizdir, içinde yapmacık yoktur. Fakat Oraya taşındılar. Perihanın, belki birzavallı yavrucuk, daha dünyanm ne olkaç ay kalmak için ayırttığı bu daire yan duğunu bilmez, acı duymamıştır, vara ağlar, yoğa ağlar!.. Sizin göz yaşlarımz yana iki yatak odasıydı. Önünde de sada öyle işte... Darılmayınız amma, hiç lonu andıran bir aralık vardı. Kapı açıyoktan akan, boşuna ziyan olan göz yaş lınca, ilkönce buraya giriliyor; sonra da ları... Olsa olsa biraz sinirlerinizi yatış karşıya öteki odalann kapısı geliyordu. Böylece, Perihanın aylardanberi rü tırır, işte o kadar... Zaten, siz de yarayasında gördüğü hayat başladı... maz bir çocuktan başka nesiniz?.. KosGeceleri, herkes kendi odasma çekilikocaman bir bebek işte!.. Bendeniz de yor; ertesi günü de ancak kahvaltı saather emrinize boyun eğen, Feridun Şev ket kulunuz!.. Haydi artık uyuyalım!.. lerinde birbirlerinin yüzünü görebiliyor lardı. Sonra öğle yemeklerini, akşam yeAllah rahatlık versin!.. meklerini gene hep beraber otelin büyük 9 salonunda yiyorlardı. O geceyi böyle geçirdiler. Ertesi sa fArkası vari Tefrika: No. 34 Mademki gözünüzde, gönlünüzde bugünlük hiç kimse yokmuş; yarın da bir başkası olacağma, pekâlâ ben olabilirim!. Penhan, korkmuş gibi, gözlerini açtı: Maşallah... Birdenbire uereden nereye atlıyorsunuz?.. Neden olmasın?.. Mademki yol açık.. Mademki karşımda başka rakıb de yok!.. Genc kadın, yatağının başı ucunda, kendine bu kadar yakın duran bu yabancı erkeğin bakışlanndan ürktü. Yastık ların arasma büzüldü. Korktuğunu belli etmemek için de isi şakaya dökmek istedi: Başka rakib yok amma aramızdaki koskoca mukaveleyi de unutmadınız, sanırım. Ondan yana hiç korkunuz olmasın. Hiç unutkan değilim. Hele bundan böyle Nakleden: Kemal Ragıb yaşayışımız içm bır çerçeve çizmiştiniz ya, ondan dışarıya çıkmağa, şimdilik hiç hevesim yok. Demin de şaka ettim. Yol a çık, diyişim şöyle biraz takılmak içindi. Öyle ise neye sevindin, diyeceksiniz değil mi?.. Onu da anlatayım: Bugün için, ne de olsa, herkesin öniinde, iyi kötü koca diyeceğiniz adam, benim!.. Eğer sizi geçmiş günlere bağlıyan bir hatıra olsaydı Ben hem herkesin öniinde küçük düşmüş olurdum; hem de ileride o hatıra ile, o hayalle çarpışmak, onu yenmek biraz güç olurdu. Ele geçirilemiyen şeyler, ulaşılamıyan hayaller, insana daha parlak, daha güzel görünür. Siz de ondan uzak laştıkça hayalinizde o eski hatırayı her gün biraz daha süsliyecektiniz; her gün biraz daha ona baglanacaktınız. Bende olmıyan ne varsa hepsini orada bulacaktınız. Ben o hayalin yanında, büsbütün