8 Mart 1938 CUMHURÎYET \ SON Hâdise!er arasında Gizli tezkiye varakaları için nizamname Gizli tezkiye varakaları ve müfettiş raporları mündericatı memurların sicillerine yazılmıyacak, gizli dosyalara konulacak Ankara 7 (Telefonla) Memurların sicilleri üzerine tekaüdlükleri ve gizli tezkiye varakaları hakkında yeni bir nizamname kazırlandı. Yarın mer'iyete girecek olan nizamnameye göre gizli tezkiye varakalannı dolduracak âmirler: Başvekil, Vekiller, müsteşarlar, umum müdürler, müdürler, şube müdürleri, u mumî müfettişler, valiler, elçiler, daimî maslahatgüzarlar, elçilik müsteşarları, teftiş heyti reisleri, bulunmadığı halde başmüfettişler, kaymakamlar, vilâyetlerce merkez teşkılâtına mensub en yüksek âmirler, başkonsolosluklarla konsoloslar Gizli tezkiye varakalarile müfettiş lerin kaleme aldıkları raporlar münde ricatı memurların sicillerine işaret edıl miyerek gizli dosyalarına konacaktır. Tezkiye varakalarmdaki sualler arasm da memurun yaş ve sıhhat noktasından işlerini iyi yapmağa mâni bir hali olup olmadığı, zekâ derecesi, kavrayış kabiliyeti, devam, intizam, gayret, dikkat ve müsamahası, sabır ve tahammül, fedakârlık, ciddiyet, ketumluk ve itimada şayan olmak derecesi, fevkalâde haller karşısında anî karar vermek kabiliveti, kincilisi. .••mıııııılllfllllll larıhı lurk musıkısı koro konseri ostum Mes'ud Cemil ve Türk musikisinin hakikî üstadlanndan kemençeci Kemal Niyazi Ceyhun tarafından uzun zamandanberi hazırlanan tarihî Türk musikisi koro konserini 16 mart çarsamba akşamı Saray sinemasında dinliyeceğiz. Tanbur ve kemençeden başka, değerli muallim Nuri Halil byraz da, küme fasıllannda eski lâhinlerimizin ritmik unsurunu temin eden kudümle, konserin 17 muannisine refakat edecektir. Koroyu vücude getiren bu 17 sesin hepsi, piyasada, profesyonel cehidlerle yorulup yıpranmamış, fakat musikimizin esas kültürile beslenmiş ve hazırlanmif amatörlere aiddir. İçlerinde mümtaz bir ud san'atkârı olarak tanıdığımız bir profesyonel vardır ki o da Cevdet Kozandır; fakat kendisi konsere udile değil, muganni olarak iştirak edeceği için bu sahada ama;ör sayılır. Konserin bütün programı 17 nci ve 18 inci asırdaki büyük Türk bestekârlarının eserlerinden mürekkeb<ür: Itrî, Mustafa Çavuş, İbrahim Aa, Bekir Ağa, Tab'î Mustafa Efendi... Aynca Dedenin eserlerile pek eski halk türküleri de programa dahildir. Aldanmıyorsam, Türkiyede, programını yalnız klâsiklere tahsis etmiş böyle bir konser ilk defa verilecektir; ve ilk defa, biz, yanyana bulmak fırsatını hiç ele gecirmemiş olduğumuz bu bestekârlann eserlerini, aid olduklan devrin hiçbir yeni peşrev ve şarkile bozulmıyacak halis atmosferi içinde, kendi tavırlanna ve üslublarına girerek dinliyeceğiz. Yakından biKyoruz ki bu konserin en büyük itinası, eski küme fasıllarının kaybolmak ve belki tamamile unutulmak üzere bulunan icra an'anesine sadık kalmaktır. Konuşmalar Gezerek ve düşünerek 3 İHEM NALINA MIH1NA Deniz hakimiyeti 1 Bay Salâh Cimcoza Montekarlo 10 nisan Kumar oynamam. Onun için kazınonun içinde değil, bahçenin bir kanapesi üzerinde bulunuyorum ve denize bakıyorum. Halim kendime bile gülünc görünüyor.. Fazla romantik! Saçlanm biraz uzun olsa (Şatabrian) m mahud resmine döneceğim! Montekarlo'ya gelmek iyi. Ancak bu işi insan yalnız mehtab seyretmek için yaparsa Boğaziçini bıraktığına değmez ve kendisi mehtab mevzuu olur. Ne yapayım? Benim elimden gelen bu kadar! Akşamüstü Nis'te idim. Holândalı bir arkadas beni (Jete) deki kazinoya götürdü. Birçok siyasr işlerden ve Avrupa vaziyetinden bahsettik. Hani denizcilerimiz arasında Haddehane balyozu diye bir tabir vardır; iste o dehşetli tokmaktaa daha amansız bir çekic, zihnimin örsü üzerinde hep ayni fikri dövüyordu. Temeli tamamile malum olan şey, lâkin hiç arasını kesmeden tekrarı lâzım: Bütün Avrupa, bütün dünya, bugün hiçbir vadine inanılamaz halde! Bir saniye gaflete bile izin yok! Türkün vazifesi durmadan artıyor: Bileği kuvvetli, kafası kuvvetli ve sinirleri büsbütün kuvvetli olmak mecburiyeti var. Öbür tarafı boş lâkırdı!.. Dünya politikacıları hergün birşey söylüyor. Fakat bunlara inanmak için insan ya küçük çocuk olmalı ya büyük ebleh! Bu yaştan sonra ikisi de güç! Nis kazinosundaki arkadaşı dinlerken bir nokta dikkatimi ayrıca törpülüyor gibiydi. Bakıyordum ki biz Türklerden bazılarımız bütün ömrümüz boyunca bir takım garb dillerile ve garb tarihi siyasiyatı, felsefesi gibi şeylerle uğraşmamıza ragmen Avrupanın şu veya bu işi hakkında kat'î hükümler vermekten çok defa kaçınırız. Halbuki şark memleketlerini harita üzerinde bile bulup göstermekten âciz nice garbli, bizlere dair gülünc ve şaşkınca söz söylemek cesaretini kendinde bulabiliyor. Hem de çabucak. Hele bu sözler aleyhimizde ise! ki hayatta (tefelsüften) çok daha eğlenceli şeyler bulunduğuna şüphe bırakmıyordu. Sade böyle puslu bir yüz olarak Akdenizi gördüm. Çünkü akşamüstü onun da suratı asıktı. Fakat bakıyorum şimdi neş'esi yerine gelmişe benziyor. Tevekkeli doktor Dümontet söylemedi: Sinirleri bozuk olanlar felsefeye çok merak ederlermiş! Gayet doğru. Sıhhati yerinde hele biraz aklı başında! bir adam için dünyada yapılacak başka iş mi yok? Bütün onlan bırakıp bizim gibi fikir simyagerliği ile kim uğraşır? Zaten felsefe nedir ki? Hayal kimyahanesinde hiçi tahlil ve yoku terkib etmekten baska?... Evet, bütün bunları kendi kendime tekrarlıyordum. Fakat kanaatimden hiçbir kıymık bile kopmuyordu. Bilirim ki ilim ve fikir adamlarının samimileri, kitabları kendilerine oyuncak olarak seçmiş bir takım ihtiyar çocuklardır. Fakat tuhaf değil mi?.. Ben de kendilerini asıl bunun için severim... îste yepyeni bir perde: Ay doğuyor. Fakat nekadar görmediğim, alışmadığım bir üslub ve güzellikle! Ufukta iptida mehtabın filizî gündüzü başladı. Bu ışık, Anadolunun bazı kimsesiz gecelerine inerken o bikes toprakların kupkuru matemi üzerine bir teselli örtüsü gibi serilir. Burada ise büsbütün başka! Şu güler yüzlü ve güzel talihli toprağın üstündeki gece battaniyesini adeta yavaş yavaş sıyırarak tıpkı bir açım resminde herhangi bir anıtın üzerindeki kılıfı kaldırıyormuş gibi birşey oluyor. Ve herşey, dünyanın en ince rüyasmdan daha hulyalı bir efsane bürümcüğüne sarınıyor! iptida hava içinde serin bir kadifelilik duydum. Içim çok sızılı olduğu için bu serinlik bana gece çöllerde kervanla gezerken bir dakika duyulup sonra kaybedilen rahmet nefeslerinden biri gibi geldi. Artık lâkırdıyı kesip karşıya bakmalı; çünkü ufuk üzerinde ayın mavi fecri başhyor. Vaktile Yakub Kadrinin bir büyü haline koyarak resmini yaptığı yeşil sabah! Anlaşıldı.. Anlaşıldı ki bu zevk, servet ve sefahet seması üstüne ay, tıpkı seyircilerin sahnede sabırsızlanarak bekledıgı mükellef ve harikulâde bir dansöz gibi çıkacak ve şimdi hususî locasında tuvaletinı tamamlamakla meşgul! Gerçekten de öyle oldu. Biraz sonra deniz mayi bir ova gibiydi ve mehtab, onun üzerinde akan bir ışık ırmağı! Fakat iste ben de gidiyorum. Ben de bu ırmagın üzerinde bir hayal sandalına bindim ve ruhum artık uzaklaşıyor: Boğaziçine, Adalara ve ana yurdda bıraktığım tekmil sevgili başlara doğru! otoriter devletlerle demokrat devletler arasındaki mühim bir fark da, birincilerin he» men herşeyde, ikincilerden tetik dav ranmalarıdır. İnisiyatif, yani ilk teşebbüs hep otoriterlerden geliyor. Demokratlar, ancak mukabele suretile sonradan harekete geçebiliyorlar. Deniz si lâhlarının artırılmasmda da böyle oldu ve işin garibi hâlâ da böyle oluyor. îtalya, 35,000 tonluk, 30 mil süratinde, ve 9 tane 38 lik topla mücehhez Vittorio Veneto dretnotunu denize indirdi. Bu gemi 1939 da bitmiş olacak. Buna mukabil 35.000 tonluk îngiliz, Amerikan ve Fransız dretnotlarından hiçbiri henüz denize inmemiştir. îngilizlerin ilk yeni zırhlısı 1940 ta, Amerikanınki 1941 de hazır bulunacak. Fransanmkini ise, Allah bilir. Japonyanm 35.000 tondan büyük zırhlılar vaptırmağa başladığı muhak kak gibidir. Belki de, bunları 1936 yı lında Londra deniz konferansından çekildikten biraz sonra kızağa koymuş « tur. Çünkü yeni bir tip geminin yapılması, muhtelif teknik sebeblerden do * layı havli uzun sürer. Halbuki demok rat devletler, hâlâ. Japonyadan, bu haberin aslı var mı. dive soruyor ve tabiî, hiçbir cevab alamıvorlar. Japonyanın esrarengiz vaziveti karşısmda daha büyük zırhlılar yapalım mı, yapmıyahrrt mı dive kararsızlık içinde vakit geçiriyorlar ki Japonların istediği de zaten budur. Meselâ. 46.000 tonluk ilk Japon dertnotları, harbe hazır bulundukları za « man, demokratların bilhassa îngiltere ile Amerikanın etekleri tutuşacak. Dünkü gazeteler, Japonların, 14.000 tonluk kruvazörler vaptırmağa başla dıklarını ve bunlar için Almanların ceb* zırhlılarının plânlarını esas tuttukla rmı vazıyorlardı. 35,000 tondan büyük zırhhlar gibi, 10.000 tondan büyük kruvazörler de 1936 Londra deniz konfe ransının mukarreratı haricinde gemi lerdir. Londra konferansı kruvazörlerî 10,000 tondan büyük olmıyan ve 203 milimetrelikten ağırtop taşımıyan gemiler diye tarif etmisti. Japonlar, şimdi yenî kruvazörlerini 14.000 ton yapmakla totahdidini geçmi»; oluyorlar. Alrnan ceb zırhlılarını taklid etmekle de bu gemilere 203 mflimetreden agırtoplar koyacaklar demektir. Çünkü ceb zırhlılarının topları 280 milimetredir. 14.000 tonluk Jaoon kruvazörleri, îna garazkârlığı, yalan söylemek itiyadı, içkiye, kumara ve saireye meyli, muktasıd veya müsrif olması, kendisinin veya kansının mahrem sicille geçmeği istilzam eden fiil ve hareketleri de vardır. Diğer taraftan irtikâb ve irtişa şüphesi altında bulunan, kumar oynamayı itiyad edinen, kendisinin veya karısının serveti ve ailesinin her günkü sarfiyatı gelirile mütenasib bulunmıyan memurlardan servetini ve yaşayış tarzlarını memba larile gösterir bir beyanname istenecek tir. Beyanname istenenler, yazdıkları servete haklı bir surette malik bulunduklarını ispat etmeğe mecburdurlar. Hakikati bildirmiyenler ve iddialarını isbat edemiyenler sicillen tekaüde sevkedilecekler dir. Hırsızlık, emniyeti suiistimal, dolandıncılık, iftira gibi suç mahiyetindeki fıil ve harekette bulundukları şayi olmakla beraber maddî ve kanunî kâfi delıl bu lunmamasından dolayı haklarında taki bat yapılamıyan ve bu hareketleri ayrı ayrı iki gizli tezkiye varakasile teeyyüd eden memurlar, gene sicilleri itibarile tekaüde savkolunacaktır. Teslihat yarışı M. Çemberlayn, silâhlanma sebeblerini izah etti Bayan Meleğin konseri Büyük Şefimiz, yüksek huzurlarile toplantıya şeref verdiler Londra 7 (Hususî) Avam kamaAvrupada da verilen bu nevi tarasının bugünkü celsesinde lngilterenin rihî konserlerin gayesi, bazı müze teslihat programma dair neşredilen Bekıymetlerini teşhir ederek maziyi anyaz Kitab hakkmda münakaşalar yapıl dırmaktan ibaret değildir; bir san'amıştır. Başvekil M. Çemberlayn, silâh tm binbir şüpheli modern temayül Ankara 7 (Telefonla) Dün lanma programı hakkında izahatta bu içinde kaybolmak tehlikesine maruz gece Yeni sınemada genc san'atkârlunarak şunları söylemiştir: esas kıymetlerini ortaya koymak ve lanmızdan Bayan Melek Tokgöz Cihanın en aydın sanılan topraklann« Silâhlanma programımız hakkınmazi ile istikbal arasındaki muvazeile arkadaşları Salâhaddin Pınar ye da bile umumî irfan ve vicdan, henüz neda yanlış fikirleri tashih etmek üzereneşneyi devam ettirmeğe yaramak gibi Nobar Tekyay ilk kanserlerini verkadar koyu karanlıklar içinde vüzüyor rettiğimiz Beyaz Kitab, bu hususta et canll bir ondif*» ilj» d*» Unrişır. diler. Yarabbi! Bunu bizim Türk gencliği pek raflı malumat vermektedir. Silâhlanma' > • Bizde ise yerli musikimiz, piyasa, Büyük Şef Atatürk de bu konseiyi bilmelidir! mızm başlıca sebebleri şunlardır: meyhane ve makine musikisi teşevre yüksek huzurlarile şeref bahşetMontekarlo kazinosunun bahçesinde 1 Memleketi her nevi hücumlara vüşleri içinde ciddî bir inkıraz yolutiler. Konser, büyük bir mükemme yalnız başıma böyle şeyler düşünüyorna sapmak üzeredir. Türk sesinin dum. Tam yerini bulmuşsun! diyeceksikarşı koyacak hale getirmek, liyet içinde devam etti. öz cevherlerini bir yandan halk tür niz! Hakkınız var. Çünkü ben bunu 2 Ticaret yollarunızın emniyetini külerinde aradığımız gibi, bir yan kendime sizden evvel dedim. Niste iken temin etmek, dan da kültür musikimizin tekemmül de zıhnim ayni düsüncelerin dıkenliğinde 3 Uzak yerlerdeki Ingiliz toprakdevirlerine aid kıymetlerin unutul dolasıyordu. Fakat etrafıma bir araîık larını müdafaa etmek, mamasma çalışmamız lâzım geliyor4 Herhangi müstakbel müttefiki Tokyo 7 Taiyuan'dan bildirili du. îtiraf edelim ki pek çoklanmız dikkat ettim; ve mühim bir ders aldım. mizin topraklarını müdafaa etmek. yor: Şansi'nin cenubunda taarruza ge için klâsik yerli musikimizi herhangi Çünkü çay, kokteyl filân için çiftlerin kafası büsbütün baska şeylerle dolu göBütün bu sebeblerle silâhlanma işine çen Japon kıtaatı Sarınehir üzerinde Tabir yerde bir defa bile dinlemek im rünüyordu. Hele dansedenler içinde birbüyük bir ehemmiyet atfediyoruz. Diğer tung demiryolunun son noktası olan Pu kânı kalmamıştı. Bu konser, bizden, birine öyle sarılanlar, birbirinin gözlerintaraftan muhtelif müdafaa teşkilâtlarını şeu'yu işgal etmişlerdir. sadece maziye bir kulak vermemizi de o kadar baska bir rüya görenler vardı bir elden idare etmek üzere aldığımız tedistemekle kalmıyor, bilâkis, geride Bir Çin kumandanı öldürüldik birler mucibi memnuniyet neticeler ver Şanghay 7 Tethişçiler tarafından kalan sesler içinde, bugünün tereddimiştir. Bu işi büyük bir muvaffakiyetle bugün yeni bir cinayet irtikâb edilmiştir. sini önliyebilecek halis kıymetlerin başaran nazırlarımızdan Sir Tomas Ins20 nci kı^ıl Çin ordusunun eski \u bilinmesi, sevilmesi ve yaşatılması tip'i bu kürsüden tebrık etmk isterim. gibi aktüel ve canlı bir gayeyi de beHarbde bütün milletin ordu ile teşriki me mandanı General Çov Feng Çi, Frannimsiyor. PEYAM1 SAFA sai etmesi lâzım geldiğinden, halka düsen sız imtiyazlı mmtakasındaki evinden çıkmakta olduğu sırada iki adam tarafından vazifeleri öğretmek için de tedbirler al atılan kurşunlarla öldürülmüştür. Emniyet teşkilâtı kıyafet mış bulunuyoruz. Japonların General Çov'a merkezî nizamnamesi mer'iyette Silâhlanma işine kuvvet verdiğimiz Çinin idaresinde bir vazife teklif etmiş Ankara 7 (Telefonla) Emniyet teşden dolayı kimse bizi Milletler Cemiye kilâtı memur ve müstahdemlerinin sı tinden uzaklaşmakla itham edemez. îngil olduklan zannedilmektedir. (a.a.) Roma 7 Stefani a]'ansı bildiriyor: nıflarına göre kıyafetlerüe taşıyacak tere Milletler Cemiyetine daima sadık Çoruh'un kurtuluş günü Yemen Prensi Seyfülislâm Hüseyin ları teçhizat hakkmdaki nizamname, kalacaktır ve nekadar kuvvetli olursa olArtvin 7 Çoruhun kurtuluş günü yarm mer'iyete girecektir. Nizamname AlefBa gazetesinin Roma muhabirine sun Milletler Cemiyetine o derece büyük olan bugün, köylerden gelen bir çok va de memurların derece ve sınıflarmı seyahati hakkında yaptığı beyanatta, Lonhizmetlerde bulunabilecektir. Bolşevizmi, tandaşın iştirakile heyecanlı biı surette gösterecek olan yakalanndaki işaret drada Filistin davası lehinde elinden genaziliği ve faşizmi herkesin şahsî kanaaler, avrı ayrı işaret edilmiştir. leni yaptığını ve Ingiliz hükumetinin gekutlulanmıştır. atine aid bir mesele telâkki ettiğimizden çenlerde neşrettıği Beyaz Kitabm Filistin Gümrüklerimizde yeni bunlara karşı mücadeleye girişmek mecAsılsız bir haber vaziyetinde değişiklik yapacağma kani tayinler buriyetini hissetmiyoruz. Bu mesele ta Ankara 7 Kamutayda tetkik edilbulunduğunu bildirmiştir. Ankara 7 (Telefonla) Istanbul mamile ferdlerin hürriyetini alâkadar e mekte bulunan bir kanun projesinde küTürkiyeyi ve Irakı ziyaretten sonra der. Ancak hükumet demokrasiye sadık çük san'atlar sözü yerine zanaat kelime gümrük memurlarından Münir ve İzzet Suriye ve Lübnana gıdeceğını söylıyen tır ve bütün îngilizleri demokrasiye bağl sınin alınması hakkında Türk Dil Kuru îstanbul gümrük basmüdürlüSü manifesto memurluklarına, Alişan Derince ve Prens, Yemenin bütün sahalarda Arab görmek ister.» mundan Kamutayca veya hükumetçe memleketlerine taalluk eden her meseleBazı meb'uslar Başvekilin izahatm mütalea sorulup cevab alınmış olduğu yo Hüseyin Ta«ucu gümrük memurlukları yi büyük bir alâka ile takıb etmekte oldudan sonra söz alarak, silâhlanma yanşı lundaki şayialann aslı olmadığı Türk Dil na, açıktan Bülend merkezde tetkik raeğunu söylemiştir. nm harb tehlikesini kuvvetlendirmekte ol Kurumu genel sekreterliğinden bildiril murluğuna tayin edildiler ve diğer bazı Prens, Fransız hükumetinin Arab terfiler de yapıldı. duğunu ve millî birlik kabinesinin İngil miştir. (a.a.) memleketlerine karşı olan politikasmın Yerli antrenör yetiştirme terede iş başma geçtiği tarihten itibaren Nobel mükâfatı işindeki istikbal için ümid verici mahiyeti oldu Avrupada harb tehlikesinin arttığını söykursu dün açıldı ğunu söylemiş. müteakıben İtalyaya ge suiistimal davası lemişlerdır. Ankara 7 (Telefonla) Yerli ançerek, İtalya ile olan münasebetlerin «.ok Berlin 7 Moabit hususî mahkemesi trenör vetiştirme kursu, buedin Sehir Veltbüne'nin eski direktörü Karl fon stadında acıldı. Kurumda Vildan Âsır, iyi olduğunu ve samimî bir dostluğa kar1 Ankara 7 Bugün Fikret Sılayın Ossietzky'ye verilmiş olan Nobel mü Sirlinder, Horef, Ratkay, Nizameddin sıl'klı haklara riayet esasına dayandığın başkanlığmda yapılan Kamutay top kâfatı işinde yapılan suiistimal davasın Kırsan, Ahmed Yaramanoğlu, Kerim bild'rmiştir. Prens Duceve ve bütün saha'arda çok lantısmda, Refik Incenin Receb Turol bitirmiştir. Bukey, doktor Niyazi, Hasan Aydın büyük terakkller basarmakta o'an İtal Paranın büyük bir kısmmı dolandırhakkmdaki Arzuhal encümeninin 1099 ders vermektedirler. Kurstaki fu'.bol numaralı kararına yaptığı itiraza karş mış olan doktor Kurt fon Vanov iki se vava havr?nh&mı kavdetmistir. (a.a.) mesai programı şu esaslar dahilinde oîaencümen mazbata muharririle itiraz sa ne ağır hapis ve 8000 mark para ceza • Kahirede üç muharrir tevkif hibinin Millî Müdafaa ve Maarif• Ve sına çarpılmış ve üç sene müddetle me caktır: Futbolun tarihçe, umumî kaideleri, esas tekniği, antrenmanları, maçla'daedildi killerinin cevabı dinlenmiş, neticede denî haklarmdan mahrum edilmiştir. ki hatalara karşı ilk tedbirler ve Türk Arzuhal encümeninin Millî Müdafaamn Kahire 7 Vefd partisine mensub Izmitte dağıtılan fidanlar fn'bol fisteminin tesbit ve tamimi. noktai nazannı teyid eden kararı ka «Almısrî» gazetesinin vaktile bir kere bul olunmuştur. Izmit 7 (Telefonla) Vilâyet fidantevkif edilerek sonradan kefalete rapKISA HABERLER lığında bu sene vetiştirilen 31,000 muh Bundan sonra Maraşın Urçan köyünten serbest bırakılan basmuharriri, hüden Mehmed oğlu Mustafa Kargmm ö telif aşılı meyva fidanile 259,000 aded * HELSINSKI 7 Sovyet hukumetinir. kumeti seçim tethişçüiği yapmakla it lüm cezasma çarptırılması hakkmdaki muhtelif asısız meyva fıdanı halka da yeni Helsinski elçisi Darevjanski, buraya ham eylediğinden dolayı, gazetenin dimazbata tasvib edilerek çarsamba günü ğıtılmıstır. Gelecek sene daha fazla mik gelmistir. * BERLİN 7 Meshur tenis şampiyonu ğer iki muharririle birlikte yeniden toplanmak üzere içtimaa nihayet veril tarda fidan yetiştirilmesi kararlaştırılmışVon Gram, umumî ahlâ^a mugayir haremiştir. (a.a.) ür. kâtta bulunmak suçile tevkif olunmuştur. tevkif olunmuştur. Japonlar bir şehir daha ele geçirdiler Yemen Prensinin Tiran elçimiz yarm yeni beyanatı hareket ediyor Seyfülislâm Hüseyin, Türkiyeye de gelecek Arnavudluk sefiri de yakında gelecek yeti icin bü\rük bir tehlikedir. Cünkü bu ağır kruvazörler onlarm 10,000 tonluk kruvazörlerine ton, sürat ve zırh itibarile üstün olacaktır. Alman ceb kruvazörleri acık denizde kruvazör harbi vapmak icin insa ediimi"5İerdir. Bunlarla basa çıkabilecek îngilterede yalnız üc ve Fransızlarda biri henüz bitmemiş iki muharebe kruvazörü vardır. Japonlar. 14 000 tonluk kruvazörlerile, bütün acık denizlerde ticaret yollarma hâkim olabilirler. Karşılarma cıkacak 10.000 tonluk Ingiliz ve Amerikan kruvazör Fazil Ahmed Aykaç lerinden asla korkmadan bu ise devam. [•] Bundan evvelki yazılar 27 şubat ve edebilirler. Binaenaleyh îngiltere ve Amerika, bu yeni Japon gemilerine mu4 mart tarihil nüshalarımızda çı'kmıştır. kabele mecburiyetindedirler. Görülüyor ki demokratlar. en knv • vetli oidukları denizcilikte de, ilk te şebbüsu, ilk hamlevi otoriterlere kaptı» rıvorlar. Halbuki Büvük Harbden ev^ vel, denizcilikte evvelâ Tngiltere yapar, sonra diğerleri taklid ve mukabele ederlerdi. Şimdi işler nekadar değişti? \ ı . Jt :LI.I J : V,Vimi. Arnavudluk el ciliğine tayin edilen Hulusi Fuad mahalli memuri yetine gitmek üzere Ankaradan şehrimize gelmistir. Elçi, dün kendisile görüşen bir ar kadaşımıza şunları « Türkiye ile Arnavudluk arasmda mevcud normal Elçimiz Hulusi münaseba£ın tak Fuad viyesine calısacağım. Arna\oıdluk bir ziraat memleketi olduğundan, ayrıca bu sahada da tetkiklerde bulunarak iktı sadî münasebatımızm inkişafı çarelerini araçtıracağım. 1927 senesindenberi Tiran'da elçilik tesis etmiş bulunuyoruz. Yunanistan, Bnl^aristan, Romanya, Yugoslavva gibi Baikan devletlerinden maada. İngil tere. Fransa ve İtalyanın da Tiran'da elcileri vardır. Arna\rudluk hükumeti Türkiveye bir elci göndermeğe karar vermiş, hatta bütçesine icab eden tahsisatı da koy muş bulunmaktadır. Arnavud elcisinin yakmda memleketimize muvasalatma intizar edilmektedir.» Arnavudluğun Balkan Paktma ilti hakı meselesi hakkmda sorulan suale cevaben Fuad Hulusi, bu meselenin şimdilık mevzuu bahsolmadığını söylemiştir. Tiran elçimiz yeni vazifesine başla mak üzere yarın Arnavudluğa hareket edecektir. Filistin kargaşalıkları (Baş tarafı 1 ind sahifede) ' Kudüs 7 Tethişçileri tenkil hare ketleri Filistinin şimaline, bilhassa Nasıra mıntakasma kadar genişlemiştir. Buna mukabil Cenin mmtakası hemen kâmilen tathir edilmiştir. Bu mıntakada birkaç yolda serbestçe gidip gelmek kabil olabilmektedir. Askerî müfreze * 1er, bu havaliden çekilmiştir. (a.a.) Mısır Kralınm ziyaretlerî Kahire 7 Salâhiyettar makamlar dan bildirildiğine göre, Kral Faruk, Yukarı Mısır mmtakasmı seçimden sonra ziyaret edecektir. Başvekil ise bilâkis pek yakında Yukarı Mısıra gidecektir. Bir Alman prensi öldü Berlin 7 Prens Vilhelm Frederik von Şomburg Lipe, Berlin civarmda bir tayyare kazası neticesinde ölmüştür. Büyük Millet Meclisinde Satılık köşk Yeşilköyde zengin ve muntazam, değirmen, moteur ve su tesisatı mükemmel, nadir gülleri ve ağaclarile tanılmış, 3260 metro mesahasında bahçesile, Uşaklıgil köşkü satılıktır. Köşk hertürlü müştemilâtile 15 oda, bir hol, 3 vestibuleden mürekkebdir. Arzu edenler görmek için hergün her saatte içindekilere müracaat edebilirler. r J J