Mart we7 Konferans vermek sure- tile dünyayı dolaşan çift Şimdiye kadar 1500 konferans veren ve sekiz dil bilen Hermon Kol Bakara 30 (Husi) — Her vömde yerde ulak bi deret mukabilide kos İmamlar yererek: yol marafin çıkaran Tezmar Kü tönde l Aimin 'ai iyeree ada kaftmrufmlan Seyrah Edimede 4, İstenbulda 73, Bur ÖT İeeedlk. Bilecike, Beröyükte Ha Bekşinde 1 kaaferees vi G Kendi kallendıı Küçük bir etare Sön d Daryebader ae u 2 - han Heman Kolp. bu iefer de, öç dün ee Haa lt çümiğe. Yea b veler bakaç y eevel İameçlesken ği İ ll çei B a B cüknlü bulemmda gae b ” AĞA dkck yerder e » ei T Ğaüç b ven sandasik yeçi dizeller alkadı, bana yanları söyledi a hu Tükici « Tötimü y SA Na yi Blemie Bi Bi hekarçltan Hdi v a< nti vendiğini dlemiyet çok ye çe Bögem, Selln Bi el yoltır. Yalız Haköyle / Tükie Ü aai b gü Di Na e Haa eeei Fahes busı Te A hai b seğkllır Bt bi Tei Bnik İleliliye L e| üylen b Ça aai ge Bn Kakaali e Edliz” kmdllü el Sağkeriğn opi ralm ç v yeyleli aret ef öğraeri ŞAİ n ae ll Pr di ll n üi l bk bele meğa n Hnabla Sabimee Sereikak Gn eç Gd vi Ti eli $e S Slyeli kakler gdheğn B ll © e dlin MlAM kadar yerlemiyin. Şimdi bir eenebiyi ar KÇ Şi Si yel gll Ha he yak ada G alykan Dil menlekeai ee S TRUR iele yedin pi Bandelir elti Büçık yakadı, orasaa ve ee yer Kirimeğe bun bir bina gönerlüğine d Glkl d Bizmi kirliler. oninei Hü eli Hilani aizeimüzn S Güremir <— Münkün olduğu kadır mahali iilledi.., İmeç, Altın, İagliz aslir a çok . büim Yaşalar dilee farantacaya, tükçeye, Helaeda İzan < BK İLA dan ivar de di Bi Şinel d larmela arebcara el < n intıbalarını anlatıyor yörümaş e— Türkçeyi ne zaman öğrendinizde <— Türkçeye, Büyük Harb senele Tinde çalıştın. Ö zaman çecuktum, silüh arkadaşlarımızın dilini öğrenmeğe bev eltim. Cihan içinde seyahat karanı ver - dikten sonradır ki, eski bilgimi tazeledim ve işle şimdi gördüğünüz gibi konuşmak- dayım. Sunu söylemek isterim ki, bilhasen garka seyahat etmek istiyenler için, tirk çe öğrenmek en birinci şarttır. Saraybos - hadan Zaşrebdden Pekine kadar, bir a - damın yalmız Türk lisanile seyahat et « ei mümkündür. Çinde de, türkçe bilmek insana kâfi gekbilir. Zira, meselâ Akaı'dan, Yar - Kant'tan, Kaşgar'dan, Ptotani'tan, muhı - telif yerlerden Pekine kervanlar - gider. Oradaki bütün kervansaraylarda türkçe konuştum. İranda her şehirde türkçe ko- muşanlar vardır. Şimalt Efganistanda türkmence görüşülür. Efganütanda, fa: konuşanların çehresi dahi tamamen, Or- ta Asya Türklerinin çizeilerini taşır.», — Konferandlarınızı hangi mevzular üzerinde veriyorsun &— Meselâ, Türkiyedeki konferanı < Jarımda simdiye kadar Finlândiya, İsveç $e Neorveç mevzülünni veçtim. Finler, zar ten sizin amca çocuklarinızdır. Bu koü - Terarslarım alâka uyandırdı. Soma,” Cüz va, Boraco adaları hakkında da konle - zanslar verdim, Konferanslarımda, din - leyicilerin gezdiğim yerler hakkındaki su- İlerine de cevablar - vermekteyim. - Bu gök enteresan aluyor.» “«— Türkiymiz hakkında — Farlatile. Şu resmi mühürler ve imzalarla dol ve 52 ayrı lisandan ya -| aıları ihtiva eden defter de gösterir ki, şimdiye kadar - memleketiniz - hakkında 1500 den fazla konferans verdim. Simdi. Ankarada, Matbust Umum Müdürlü -| iğünden memleketinizi gözleren güzel re-| simler ve fotoğraflar rica ettim, bunları da ayrıca projeksiyonla göstereceğim. Zi- ga. kulakla işiilirken, gözle de görülmesi gok büyük tesir yapar, Türklere ve Tür-. kiyeye muhabbetim, gerci / çocukluktan başlamıştır. fakat seyahatlerimle. kuvvet bulmuştur. Sayısız mülletler, cemaatler -| zasından geçiyoruz. Türkler sevilecek, sa- yılacak millettir. henüz benimle seyahat yeni başlamış elan refikam bile, şimdi ay- ni Fikirde hulunuyor.» Muhaveremizin bu kumunda Madam Kolp ta, kısa zamanda pek güzel öğren- könferans maktayız. Hayli terakki ettiğimizi umu. Cumhuriyetin e — Buradı olmer. Bir gece bire gel Wi l kee " ada ĞD T v rien Necati süyledi ve S a a Ti e kkud edicin, dedi Hdlk n brntların tzidenek b eet vi dalerle di secee n ee Yüzünü Orhandan da, Nectikler de baska Brallra çei önlara bi £ Şi BAA Mebale baaşenanı $ bi mırıldandı: R i — Mezmun oldun. Sen zeki çocuk #andar, biltin Anlaşıcağız, Böa aei Şektan gümek idiyordun. ” Programdı S Bindenbire doğrulda ve Necatisin me- v kesanmı tatan ee hafifçe vurde; — Buka yöl yokr. ” Gzizim, dedi, Bunu iyi bilesin. Kendi kenilae H bi man sigara kur BiZ iNSANLAR miş o'duğu türkçe ile: debi tefrikası: 34 Yazan: Peyami Safa dehiyat öğretmek için mi? Dar ben sana sorayım; Çocuklara «İstedim —merhem okundan ciğerim yaresine - at bin ok ki değer her biri bir paresieo gibi hezeyan- lar öğrelmekten ne çıkar? Fuzulinin bu, değil mi? Ne? çıkar? Kime- hizmet bu Çocuğa mı? Değil; millete mi? - Değil; Beşeriyete mi? Değil Necati kalkmak isteğile doğmlarak K Bilgree öi aü ded Haa derm Boi — Kohainez blliğiln. " Cbrttn ö0 için vemmeie çanalmı senec » Ci Kaç yüz venedir bu herrelele bafa del dunyunuz Bu edebiyet İunel tmila; hançi eziiniş bakka, hangi zümreye u vemişti Ne öğretmitir? Ne yeli lümişür> Hangi tebâmüle yaramışır © açt kidlar biç ağzimı. öçmayan Orban cevab verdir — NY — İptidei bir ilade ile bile olsa burar da basbiliğin ve dünyaya niçin geldiğini sordun mu? E- şaytenditliğin bir mü- dafaati yok mu? cİnraa kendiini başkar| Jet isin severse be CUNRURİYET Avrupa birliği! Bir kont bu maksadın temini için diyar diyar dolaşıyor Avrapa Birliği cmmiyeti — rehi/ Kost CoslmleveKakrsi B kanlerıcı ver. imk Haei, Solyadız pahrinlza gekatir. Kont Kalergi buradan Arinaya giderek, Oft 8e kefenliR Y Elkin smuniyeyi Avrpı Bidii le bine bazıdamak tüzete memleket meple İket dolaşmekta olan Kant ve ailesi - Ja Pa OİMA mani Bf « Aeçpa at İşini Flen toml stelirdir. Filakika| Kant - Condenbore Kalergi'nin — baban İyatayık büükemii de Yonuk Ü a Kai di gaS Zeremi İda Rolend ei inütearile Vi Te pelir tyatmele Tzi nt bi ağa. Ca benl KŞŞ & B 5 Çikırla Condenbore ontlanndar ol ve Çekoilevak tabiyetine gizerek silesinde Kakiki Tir Ayrupa biziği bemin eti Kot Conhaker aai ö berdi: ae görüren bir arkadaşımza Büliğin çe leti hakkında u izabatı vermiştir. — Birliimizin mekeri Virasada « dır. Maksadımız her devletin hüklüliye. Tni temin etmek çarile Ayrıpa devlet leri federasyomu vücude gelrmeklir. Bu #ederaiyon Birleşik Ametka Cumbui * lerinin teşkilâta benzemiyecek, fa < panamerikan hareketinin ayni ola » caktır. Federayona aza devletler aya ayra itklliyetlerini muhafaza — emekle Beraber konlederasyona aza olacaklar ve) aralarında iktuadt ve adkeri sahada ui Bir teyriki mesaj tess edeceklerdir. “Türkiyeri temamile bir Avnupt der -| İti telâkki etikimiz kin, Türkiye, Av -| ıpa Birliğinin tebi azalarıdanc Cayeririn ne zaman tahakkak cde- ceğii zamaediyonunuz? <— Avrpa Birlii zanaedtldiğinden daha hu bir müddet zerfinda tahakkık edecektir. Ha Fraosa e Almaryar ı gün, prejemiz otomatik bir Sürette tahakkak seniş bulunacaktı. Diz. l Klaracı d Fot vln öm banalalarız. Garbi Avrıpada halen zorluklar ve İarellikler vekbe. Buna ni yi Avrupada, bilhasa Balkan devletleri a- Tatında tam bir anlaşıma iccieüs etmiştir Almanya ile Fransa Balkan devletleri Şi aklçelimle hareket ekelerdi Armıpa Binliği simdiye kadar. çektam — emrireki halini elemş churdu. TTürkiyenin de iştrek eniğk-Balkan Pakt mürekbel Avmupa. hiç olmazsa birka! Beş yüz sene evvel, 1436 sonbaharın. 'da Hane Güttenberg nazan dikkati cel betmiştir. Anl iemi Hane Gekefleieh'lr. Masmafili Güttenber ismile - tanınmış ar (D Matbsayı icadi etmekle heşeriye büyük yardımlardan birisini yapan Tizmini: ebedileştirmeğe — muvaffak * | Güttenberg'in yaptığı bu büyük iş. ne âlimler, ne de tarihçiler tarafından lâyıki le aydınlatlamamıştır. — Güttenberg'in matbaayı keşlettiği — gün we keşif tarzı bugün meçhüller meyanındadır. Buna bi ik mühteriin biraz da kendisi — sebeb olmuştur. Çünkü esverine kendisi o kadar ehemmiyet vermemekle beraber başkaları tarafından öğrenilmesinden de kuşkula: miyordu. Yalnız buluşunun, basım işle - Tinin terakkisine yardım edeceği kanaa - tündeyeli Büyük kâşif 1400 senelerine — doğru Msinz şehtinde doğmuştur. — İmparaler Üşüncü Fridreh Mainz'e girdiği zaman onu Strarburg yehrine sürülmüş görüyo ruz. Bu şehirde tekrar bir matban kur - mağa ve bir iki arkadaşile heraber yeni den çalışmağa başlıyor. Evvelâ tahtadan, sonra da kurşundan herfler yapıyor, ön. dan sıraya dizerek eümleler husule getiri: yor ve bu mretle kalaylıkla kitab basmaz #a başlıyor. Bastığı ik kitabların bazıları simdi Viyana müzesnde ve daha başka yerlerde mevcuddür. En — mühimleri, Catholican, Danatıs Minor ve İn Bu eserlerin ne tarihleri, ne de basıldık- lan yer yazılmıştır. Fakat sonradan bir çok ölümlerin etödleri nelicesinde bunların Gültenberg'in ilk eserleri olduğu öğtenil mişür. Strasburg'da. Cottenbere'in işleri iyi gitmedi. Şerikleri aleyhinde bir dava açtılar ve anu beş parasiz bir halde bi rakla Bu sıralarda Adolf van Haston, zaval- danın imdadına yetişi. Onu bimaye eder tek kendisine ufak bir maaş bağladı ve büyük muhteri bulduğu şeyin ehemmiyeti- bi göremiyerek, anlıyamıyarak bu suretle ölüp gitti. Ancak ölümünden birkaç te- e tonta - yaplığı büyük - keşfin yükvek kiymeti anlapı'dı. Birliği için mükemmel bir nümune teş - H etmektedir.n e— Evet, dedi. Merleketinizi ve hal- kınızı çok sevdim» e— Konferanılarınız için nekadar üc- zet alıyorunuz 22 | e— Altı lira... Bu iki kişinin, yol, - kamet, yemek ve diğer masraflarını an - cak karçılar. Görüyorsnuz ki zengin ol- mağa niyetimiz yoktur. Hatta, herkesin bir balayı seyahati için yola çıktığı bir. yevimde, biz karı koca hayatımızı ka- zanmak peşindeyiz, Türkiyede benzini pahalı bulduk, fa- kat Yugaılayyada buradan da pahalıdır. Litresi on dinardır ki TTürk parasile 35 kuruş eder, Bulgaristanda benzin biraz daha ucuzsa da, yolları bize çok pahalıya mal oldu» Alman seyyah, Ankaradan / Kayseri yölile cenub vilâyetlerimize gidecek ve her uğradığı merkezde konferandlar. vere vere Suriye bududundan Filistine doğru uzanacak, oradan Mesn boylıyacaktır. Mesırdan Sudana, kabil olursa Habeşir tana, olmazsa, Cenubi Sudandan Cen nubi Afrikaya kadar yol alacaktır. Mekki Said Esen akasını sevmiş olur; bap-| kazını kendisi için severse kendisini vev miş olur.» demek ittiyor. Cünan - burada İkendimizden başkaları diye de alınabi- İlir; bütün bir cemiyet manasına gelebilir. Necati ayağa kalktı: u gece daha rahat / konuşuruz, dedi, mütlaka geleceksin değil mi? Orhan da kalkmıştı. Necatinin söyle - diğini biç duymamış gibi, Süleyman, ka- zartlarla dolu - yüzünde, — gülümsemeğe hiç benzemiyen btihza takallüslerile, - zaldandı: —'Nanldı 6 bakayım? Eğergi müfüs ge muhakkarı dunum. Demadem öyle Kai elerim Ç Karamım «Diyor... Zihniyeti yörüyor musunuz? Mensub olduğu yoksullar vinifamın men: faatlerini müdafaa edeceği yerde, onlara; mallanndan, mülklerinden vazgeçmele - tüni, kendilerini Karun gibi zengin far - zetmelerini tavsiye ediyor. Ne âli9. Gözlerini kapa, hayale - dal, - dünyanın bütüün hazineleri senin olsun! Sonra aya- danda donun olmasın! Mülkiyet — fikrini bu hale getirmiş bir çark, Avrupa kapi talizmi için ne müsaid ve zengin bir ob laktır. Necati ona elini uzattı. — Akşama görüşürüz! dedi. Garibdir ki isimleri ehedileşen - büyük, simaların ekverisi zamanlarında anlaşılar mamışlardır. Ve çoğu zaruret içinde ö Gümrülk ve İnhisarlar Müsteşarı Adil, dün refakatinde Liman İşletme umum müdürü Rafi, muavini Hümld - Sara coğlu, Gümrükler Haşmüdürü Mustat Nurt olduğu halde llmanı gez Sileyman doğruldu. epeki, görüşü « Tüz diye mınldandış ağır ağır uzaklaşar Orhanla Necatinin kahveden çıkmalarını bekledikten sonra ceb defterine vu işarct- leri kaydetli: €N, O. bi k. l c © gece Süleyman Necatinin çalışma odasına girer girmez, Orhanın elini sık - fıktan sonra, masanın üstünde duran bi yük bir lâmbanın çifte fitilini iyice kumuş ve pencereye yaklaşmıştı: «Havayı mu- ayene etmek istiyorum!n dedi. Yüzünü cama dayıyazak sekağa bakıyordu. Ne - ati de Örhanın yüzüne baktı. Süleyma- nın takib edilmekten endişe ettiğini an - İamiştı, Fakat bundan sontaki yalanla - Tında onu daha fazla dikkate ve ihtiyata mecbur etmemek için aldanmış görünmeyi tercih ederek sordu — Nanıldı sen gelirken? Sileyman hemen pencerenin önünden ayrıldı ye lâmbanın fitiini açarak. — Gene bir tipi hazırlığı vardı, dedi. Sonra Necatinin kitab rafları önünde durdu. Ellerini arkasına koymuştu ve bar geni biç kımıldatmıyordu. - Gözlerile raf aratndaki mesafe © kadar fazlaydı kitabların sırtındaki isimlerini okuyabil - mesine imkân olmadığı için onları tetkik etmekten ziyade birşey düşündüğü zan- zanı veriyordu. niş ve an- | Guttenberg matbaayı nasıl icad etti? Eğer bu adam yeüşîneseydi medeniyet ç asır gel cikecekti li filmakedi fudlm vamüler ka hiç olmazsa Bununla mütereli. olmuşlar di Ne yazık ki Güttenberg bunların en Hai gelecdden akkğa ha balik lt het eli feyiöni ö gea l <a mucidi herkes gi alp götürmüştür. Gartenberi'den nekadar Babretsek z d Kendisinin büyüklüğünü bir âlim pek gürel bir mükayete ile gönleriyor, diyer, 5 e— Güterbere keşfi Prometcus'tan liran ateş gibidir (2). Eğer Götte| olmasaydı kimbilir imsanlığın terak kiri nekadar gecikecek ve ilinlerdeki te Takki süratinden nekadar kaybedecektir Gütenberg'in köilcü ü bir e- vi daha evvel görünmüş olsuyd belki ki. Ta günlerin koyu buluları arasında ka, Holup gidecekti. Rönesanın ierleyini bu yeniliğin kymetini bulep çıkamakta ge- ckmedi. Guştenbeng'in kaylinden az xa - man senra dökme vt ilk matban Floranı şebrinde kurulmuytur. Hanı Gürtenbetg'in beteriyete yaptığı| böyük hirmet ancak 400 sene 2onca (1839) da doğduğu tehirde vamıa bir Hevkel yapmak söretie anıldı. — ” ZEYNEL Akkoç T GNT Eradnli tenlde, (a) Yanan lakiine göre garin dan Haa ilor De Sareli S Zünde berşeyde kulanın ale) vücude ge. tropoları birer birer görerek dehilt tica et eşyasile ilhalât mallarırın ayrı ayaı| yerlere çıkarılması işini tetkik etmiştir. Bu iş hakkırda kat'i karar bilâhaze ver| rilecektir. Müsteşar Adilin bu / akşam Ankaraya dörmesi muhtemeldir. Necatinin uzattığı bir sigarayı almak isin döndü: — Bir mecmua ister, mecmua... de - diz kouşmakla almaz, konuşmaktar hiç- birşey çıkmaz... Orhan Bey de, sen de, bizim ekolü biraz tetkik etmiş olsaydınız. daha rahat anlaşırdık. Halinde bir gevçeklik ve lâkaydi var- h. Bu isteksiz duruş, muhatablarını ka - zanmak istiyen bir pazarlıkçının hüneri miydi? Yokta, tamamile içine girmek i- temediği bir münakaşadan geri dönebil-| mek için açık bırakılmış bir kanı mı? O- dadan içeri girdiği zaman (ümbamın ya -| 'mına koyduğu cüzdanım aldı, oturdu ve| dirlerinin üstünde tuttu. Necati ayaktaydı; öna doğru bir adım| attı ve dedi ki: — Azizim, biz senden ayrıldıktan son- ra Orkanla epey konuştuk. Bir noktayı evvelüâ söylersek iyi olur: Onun tercüme edeceği şeyler bir takım propaganda ya- ları mıdır? Beyanname cinsinden şey lermidir? Nedir? — Hayır, hayırtı! Gözünüz korkma- danş kültürel yazılar... Bazı konare ka zarları flân da vardır. Bunları halka da- iptacak değilir. Hiçbir mes'uliyeti yok - tur. Şiradiden gözü yılmasın. Mütercimin kabahati elur mu? Hayatını kazanmak için kendinc verilen bir takım yazıları ter, KA T VoyA î ’İWW& JAf —e Bunlar da Diyojen'den iyoleni yardumuza ilk tamılanı Lekcetühekerik — sahbi. ÂN erdir. Çok zarif bir mubantir ölin Âi eu flezdlan ada verek çıkardığı mizahi gazeleye eGölçe etme baska ihuan ötememe makraını deleri bay, Hi olaak üoyman e bu tözü “bir Türk vesizesi halinde dilere geçirminiz biden sanra. Diyojet'den - bahieden Ebüzziya Tevfik clup küçük çapla kuk alhı sabifeli bir rüale'de flozafın hayar tm bikâye etmiştir. Fakat ne Âlk ne'de Ebüzziya, Diyojen'in felsefi - medeğini izah etmemişlerdir. Buna rEsbi Hletal yYaşayızların adını taşıyan mühüm &. serinde ve 50 yi kadar “önce meşher Fenelon yaplı. Şu kıvak fkralar işle 9 eee aa 1 — Diyojen'e: Ne vakit yemek yer eli diye sordular. eZengin ienie iler Giğiniz vakil, fakit ineniz bukduğunuz v b cenaln verdi — En siddetli mıran haaçi hayan d, ediler. #Vahıi bayranlardan gay betçi (dosların / arkalanadan - gae 499 A Kayvanlardar dakkenıkie d 3 — Birçik adanlar. veile. ği yorlar debleş "e SA öyekler de ankıkları vaki aa eğle - tit deği conlar, meklerin eğlenme. öinden müteenir. olasyorları / değiler, “Bm e ee eeei Kİ A re BU 4—'lz slizden vatelin 1L b çalak yenlee e' Şakli Ha Gördür eborada kayım olmak çecak ol baryelimr yi — 5e Birkle eömşüm n eei G dormük kin we hastias dalk GRE ll ai G —— Kat ü alan aei külürdn Brsat yi | İöleyi aai a siyanalı ai Tei oldeğı B ee yekke d batilamıyirl. Fulal ee aai AA T yüünden aati git GNMK ddi 7 — Biş vin ni dd eli Tiyonda, Öi bönek deler li b hallı a ni üA Gralmüsonda. Dövlmn ba rumtla at Z eli eh aain GG bi bayen B DN YA İunın kiğlali Hlkkönme t güü ceye koşar!a d * — Düit aai ğ DA bena yülrüüeder. eeei GAĞ Halmedecik eli ni a v l Hayınıldaa e 5— Di eei Geİ G çe keğan Bi Pa GUN TTi baz kosanu bt e l buzun ofrnazda teferl sinek ü lam ebahtiyar Köpeğen beneti 10 —— Bi gin bükümet hazmsinler birkaş kuruş çalm bir adamın atılmaya. çökküldüğünü gördü. eBakmı, büşük kzlar içik nn pesl gnn v Diyoi'le Böyükİkümeler Haai aN- Diyelea'a aamnda Ti e İNT Yunan geei ha gel Bdi öi M. TURHAN TAN n Çocuk Bayramı günüdür. Yavrularınızın bayı Tamı İçin hazırlanımız, | İstanbulda simdi kimkime? — Pek güzel. Şimdi zaten Ankara, Avrpa emperiyalizmile mücadele eti fini açık söylüyor. Bunu küm inkâr & * -e Milli tezimizdir. Fakat sen, inandı.. n mezheb iktizası, bu hareket noktasın. dan fazla ileri gidiyorun. - Bize anlat: Niçin, büyük milletlerin küçük milletleri istmar etmeleri mutlaka sınıflar arasın daki mücadeleden doğma bir zaruret ole sun da, milli zaruretler olmanıa? Niha » yet, bütün tabiatte, kuvvetli zayıfı istis - mmar eder. Biz bu istlimar, hatta imha po- Titikasına, bu emperyalizme karşı harb aç- ok. Bunun sınıflarla ne münasebeti var? — Emperyalizm dediğin nedir? Av » rupa kapilalizminin idtimarcı ve dediğin bi imhacı, tecavüzcü hali - değil mi? VüZaren büyük millet küçük milleti imha etmek hter. Birim vazifemiz küçük ve âciz olmadığımın iıpat etmekla diyomun ve davayı tamamile siyasi - milli çerçe - vesinde birakmak istiyorsun, Halbuki da- va, ayni zamanda içtimal ve iktisadidir. Hem ilkönce iktsadidir. — Nicin? — Çünkü insanın ilk münmebeti ta bintledir ve bu bir isihsal münasebetidir İmsanlığın tarihi toprakla — mamele bilânçosudur. — Kim töylüyor? cüme ediyor. Elçiye zeval yoktur. Zaten Çarkan var