+ 12 Subat 1007 bükümet darbesi gibi bir derbe vukuun- dan karkmaktadırlar. Gazeteler, ve Avrupaya, müz Gikkatli bir y * takibi Arab ittihadı tehiikesinin önüne geçme İerini ihtar etmektedir. Mızır ordusunda kullanılacak 'tanklar Kahire 1L ÇAA) undan: Mest ordüsunda tanklar - kullanılmı yacağı saretindeki yanlış baberin tevlid| Getiği fena intiht izale etmek için bilâkis| Tankların Masnn müdafansını tensik hu surunda en emin roki oynıyacağı süylen: öektedir. Filistinde yeni karışıklıklar Kudüs 11 ÇAA) — İngilir tahkik komisyonunun — buradan - ayıılmasından sonra hizini artırmış elan Yahudi aleyh- tarkıı Filistinin içerilerine sirayet etmek tedir. Bu tahrikâtın müştereken ha veaş birşey olmayın muhtelif Arab mek Revter Ajan: Ö Ha immk x bayıi Bursa Osmanlı Bankasını soyanlar Tögterafı 1 et sanifedel Sabri, iddin makamında da Reşad Küre yardı. Ervel karamame —okundu. - Bunda, Süleymanla Ahmedin - bankayı soymak için Cafer adında birisle mutabik kal diklarını batta hep birlikte bu işi nani Şapacaklarını kararlaştırdıkların! anla * dayor, fakat sonradan Caferin korkudan u işlen vazgeçtiği ve çeteden — aynıldığı zikrediliyordu. Süleymanın, İstanbulda terzi Vasi - de giderek kendirinin Kastamomu asker Tök gaberi maamelât / memurlağune tayin edilen bir zabit olduğumu anlatıp bir yüz” başı elbisesi satın aldığı ve gene Mer -| canda şapkacı Ali Muzafferden de birl yüzbaş semaşi aldığı, Ahmedin ive Bur| dadan bir mefer elbisesile bir kasket te darik ettiği kaydediliyordu. Soçluların bar süretle hazırlandıktar ura bankanın yanımdaki Orban cami sine giderek meüezzin yerinde asker elbi” gelerini giyip ansızn - bankaya girdikleri| yazılıyor ve hüdiseye akl diğer delüll #mare ve vesikalar urun wradıya anlat- yor ve ceza kanununın - 64, 495 ve| 497 nci maddeleri mucibince mühakeme- ye sevkediliyordu. Reik maznunlara: — Karar dinlediniz, ne diyorunuz eei Süleymen: — Önm polirler diyorlar, biz demi -| yoruz, dört gün beş gece müdiriyette taz- yik alında ne dediğimin farkmda deği Tn Parmaklarımızm arasma altı közeli karyan kalemi koyup ellerimizi sıkıyor -| Tard. Re: — Polislerin size hesumeti mi var? Süleyman — Fayır, onlar bu itin failmi anyor dardı, kendilerini kurtarmak için, Re — Şimdiye kadar bulamazlar meydi> dürden — başkasınıl — Mısırda hükümet darbesi mi? Faşistler Nahas Paşayı | devirmek istiyorlarmış! 'ranta | maktadır. Bununla beraber münlerid n Taretile birün) Şimali Alrikada gilgide — artmakta — olan Tarihi değiştirmiyelim Merhum Said Halim Paşa hakkındaki yanlış iddialara_ cevab Akşam gazetelerinden birinde elit had ve Terakkinimesan devresindeki e irikaları serlevhasi ve Mustafa ” Ragib imyam allnda neşredilerelen | mütechil makslderde Mant premlerinden Sadrı özam Said Halim Paşanın hayan husır liyei hakkırdeki yazılar, muharririn hiç- Bi münpet dekle tnad. etmiyen şahi içthadından başka biney değildir. Biz bu yoldaki mülahazalara birer birer ce Yab'vererek vzun bir münakaşa , zemini |eeacak değilir. Fakat Prem Suidin ha yan huresiye ve siyariyesine pek yakın dan vükif olduğumuz için muhariin ef kân Kamniye meterdesile göçellmer öe çalğı yüklek şahtiyet haklırda a. eti bazı sözlere mank ve adalet n mmına mükabeleye iüzum görüyonuz. Sald 'Halim Başa merhum, ” vatanı büyük bir tevçi ile merbur bir hüniyet perverdi. 183 senesinde / birederlerike birlikte, bir daha avdet elmemek üzere | Sukan, Tfamidin bir iraderile memleket- | çkanlana. Bu : böditeden - sonra | Brem Seğd Paşa gerek Mnirdeki Türk | milliyetçilerine ve gereke Ahmed Riza Beyin firanndan sanra Pariste teşekkii eden ve aza olarak intisab erüiği elimihad | e Terakli» cemiyetine birçok fikri ve makdk yardımlarda — bukamuştu İlini hümiyetler 1 sonra İstanbula avdet — eden Sail FHalim Paşanın ta bidayetenberi mübim bir irüknü bulunduğu, Talât ve Emer Paşalardan evvel ameli — bir vel oynamış olduğu İttihad ve Terakkinin memlekctteki ik teşlütmde mühim bir meski ihraz etmezi pek tabildi Yaksa, mubamirin iddia etği gibi, ilâne meşne fiyetten sonra| ziyaderile paraya müllac olan İtihadcdlra ilk yardımda bulun - dağu için. Yeniköy Bekediye müdürlü - üne tayin ve Badel Âyan azalığı - ir remijmakamata getirilmiş de- yapılan bir takım et olduğu zarnolun kitan dolaysi teşebbüslerden t İikardler. sk sık vuküa gelmekte Dün Samari mıntakarında / bir takım tasıtuzlar yapılımış olduğu baber veril İmiştir. Bu mıntakada bilhasıa Guivat < kada mevkündeki çifiçilere karmı bir çe rafadan müsellek bir tesavüzde bu unulmuştur. Çete, bu mevkie üç taraftan| Çete efeadi. süt aşımakta kamyont tevkif etmiştir. Haydıdlar Arab kasabalarını da h mal etmemektedirler. Yüi kadar silih adam, Kudük sivarında hakiki bir yağ -| macılık yapmışlar ve talan yaptıkları zabalarda halkın ellerini, kolinnı bağla dikten sonta bayvanlarını sürüp götür münlerdir. Bitaraf müşakidler Beruta gittiler Kudür 11 (AA) — Sancağı ziya - tet eden Milletler Cemiyeti müşahidleri, Beyruta gelmişlerdir. Müşahidlerin bura: | ya ziyaretlerinin sebebi malüm değildir. İngilterede eski Krala karşı alınan cephe yerebilecektir. Bu takdirde Kralın tahsi Zat be miklarda artırlacaktır. Dün şehrimize gelen Dailyh Express #znzelesinin siyasi mmuharriri yazıyor. İngiltere kral hanedanı azasından ba- zılar aralarında Dük de Windsor için öç yüz bin İngiliz lirahk- ired. teminini düşünmektedirler. Tamamile husni ma- hiyetteki bu iraddan Dük hayatında ist fade edeceği gibi evlendiği ve zevcesin - den evvel öldüğü takdirde iraddan zevee de istifade edecektir. Diğer taraftar — hükümet — tarafından bağlanacağı rivayet olman senevi 25,000 gerlinlik maaç meselesi şimdilik terke flmiş gibidir. Kral kardeşine bususi bir, irad temmin edecektir. ildir. Odesanın — bazmbardımanı / meselerine gelince, bir emrütaki karşısında barakılan| Sakd Halim Paşa, iyaki sadaretten hti faya karar vermiğken - Talüt ve Enver| Paşaların mrar üzerine kararmdan nü -| kül etmişti. Fakat iprensin ba rücu hare- Ahmed de ayal şekilde —inkâra saptı — Parmiklarmızın artina konülan bu kurçun kalemleri, imtana yalaız b İsayaın cürmünü değil. dünyanın en feci mümü bile ikrar ettirir. dedi Bundan sonra ihzari tahkikat evrakı| okımdu. Suçlular bunları da reddetiler gelmiş değildir. Temiz maneviyat sahibi glarak tavaf ettiği Hir şahsyet hakkın - daki bu gibi ağır ihamı muhartir müspet | addettiği hangi vesaika isinsd ettiriyor? Bizce, hiçbir vesikaya istinad otmiyen İve etmesine imkân da olmuyan. Böyle vühi bir iddarmn mantik cephesinde yeri — Polislerin ellerinde banka memur- | yoktur. İzah edelim: lannın evveke verdikleri fadeler mev -| — Bir kere sabık Mearikadısı Yahıya E- cuddur. Onlara göre bizi / söylettiler ve | fendinin vaktil. - Prensi Saidi / Premes kabü altlarım da imzalamağa — mecbur/ Zeyneb THanım vakfınıa mütevelliliğin -| kaldık. Diyen Süleyman ağlamağa başladı ve) istediğiniz cezayı verniz dedi. Reir: — Mademki mçuzumuz insan hemen ufacık bir tazyikle böyle bir cürmü üstü-. he alır ı diye sordu. Maznunlar süküt ettiler. Burdan sonta Osmanlı Bankası mu hasebecisi Ahmed . Neş'en ve Madam Suzan şahid olarak dinlendiler, Şahidler, mazmunları tanıdılar. den azlettirmiş olduğu varid değildir. Far kat farzamuhal olarak Prem Said müte- İyelllikten azledilmiş okaydı Musr ka - vanini şer'iyeri mecibince bütün servetini değil, ancak vakfın senevi iradımın yüzde onundan mahrum olacakt. - Bu gibi bir ziyana uğramak tehlikesi karşınnda, Prens Saidin vatani vazilelerine — kanşı İgüz yumarak sadarette kalamağı tercih et Tüğini aklnelim kabul edelilir mi? Said Flalim - Paşayı - yakından / tanıyanların cümlesi bilir ki o, para ve servet mefhum- Süleyman bu sual üzerine duraladı ve Muhakemeye yarm devam edilecek ve | ları karımında büyük bir alakasızlık göse Kamâlizm ve Ana yasamız Türk radikalizminin man: adımlarile aşarak hep netceye nisbetle, — basbayağı ihti manatını taşıyardı. Bu, Atatüirk tara fından, milleti garbe doğru. garb kültü- üne doğru ve garb zihniyetine doğru gö Süren sotyal inkılâb Tehinde verilen parola di Bu yolda ilerlemeğe devam ediliyor ve ebediyen devam edilecektir. — Fakat noktai hareketi teşkil eden parola, baş. fangıçlaki manayı muhafaza etmiyecek - 'tir. Aztık deri değiştirecek, kültür ve zih-| niyet değiştirecek değiliz: fekat canlan: diner ruh dajma ayni ruhtur, daima ileri doğru yürüyüşe devam edilecek ve ner| mal yürüyüşle değil. dev adımlarile v mayarak ilerlenecektir. Yabancı bir dilde, inkılâb keimesinia| İyeni manasını bir dereceye kadar ifade) edebilen bir formülün mutlaka bulunmas| icab ediyorsa, bunu belki radikalizm ta- irile göstermek kabil olur. Fakat derhal| ilâve edelim Ki, bu kelimeyi her zamani| istimal edilen siyasi bir mdah olarak de Gl srf etimobojik ciştikakin manadal kullanıyoruz. Etimalojik noktai nazar -| dan, radikalin mecazi manan #prensipler| Te, eşyanın esanna taallük edene de -| İmektir Filhakika, Kamâlizm, rlahalçı hamle- lerinde yarım tedbirle, idarci maslahat e) sulüne asla cevaz vermez, deima yıkv devirmek sretile » görür: nitekim, ink İâb kelimesinin etimclojik manan da b n ifade etmektedir. Bir an'aneyi, öm yünü itmam etmiş - sosyal bir mülemeseyi| artadan kakdırmak inediği zaman, Ka mâfizm. hatır gözetmeği, menfaati mev — zum bahsolan filân veya falan unsurun.| filân veya falan #mifin güceneceğini dü- şinmeği aklma getirmez. Filhakika, baş kalarınn ancak bir asırda elde ettikleri terakkiyi bir seme içinde başararak kay bedilen zamamı telâliye mecbur / oluscu barka türlü harekete — imkân yoktur. Bu *allan bu derece müstağnı bir adama tesa- ri | düf etemedim. Arkadaşlarının mrar Bze - Tine sederette kalnam tasbihi gayrikabil| olan bir yaziyet karşamda harbde we affakiyet ümidlerine sarlarak o karanlık günlerin mes'uliyetine arkadaşlarıle bir -| Tikte tshammül etmenin daha murahık e- İacağını tocmamül ve idrak ettiğinden ileri gelmişii. Almanya ile akdetmiş okduğu meshe- de he daha ziyade mütekabil bir tesanöd #aahedesi idi. Bizim behemehal Alman- darla birlikte harbe girmemiz Kizumnu motazammın değikdi. Bu sebeble bekle- mmek ve harbin alacağı şekle göre bir ks Tar itihaz etmek taraftarı idi. Merhum, yüksek zekâ ve besiret m hibiydi. Bir gün Yeniküydeki yalınnda. husesi bir içtimada Çanakkaledeki vazi - yet haldkında kendiinden izahat istiyen- lere esize bir müjdem var, memleketimir. bir aekeri dehaya maliktie demiştir. Bu tözlerile e sıralarda Anafartalar cephe- hinde Birinci zalerlerini kazanan Mis - tafa Kemal Beyi (Atatürkü) işaret edi- kadar süratle yolda durmıyarak ve zamanı dev ası şudur: «Kabil olduğu Müselles ve murabba çadecden behsedecek değili Sümbülzade Vehi gibir elti baretme sakın / bendeseye « hareket etmek» —1 Girme bir dairci veseseyen diyecek kar dabilâb kelimesine gelinee, hiç şüphe | vebeble, “Türk radikalizminin manası| dar düşimcesizlik gönermesem - bile © yok ki, ilk defa orlaya atldığı zamanı şudur: ölma cehili olduğum için ne mirelese dil bu kelime, yukarıda izah ettifimiz gibi — skabil olduğu kadar süretle, yolda | "Tafnün e murabbaa ayak, Henim mü- zelles dediğim bir kokudur. Murabba da 9 kokuya dayamarak yapıları bir nükter sin özüdür. Haşıma giniği için Bkrayı ikâye ediyorum. Öntekisinci asırda Tatanbalın en bür 'yük mürüsyedir olan Velelendinde bir gün müseller sörünüyormuş, Bu sek hem faki likârlerden birinin, hem de bir şark pomadının adıdır. Su halirde çi p halinde sürülür. Veliefendizade aynanın kanısada müzellerle sakalını kaktlar « dinyommş. Bu ademin bir - ea a dalkavuk taşımak, O tuvalet arasında b merekme tatmin etmeklen. gene gel kalamasın, dalkevuğuu bir köye hat Koku sürünürken ol Yüf zan daurctmyor. Pai göleei yi Tasyediyi eğlendirmek, güldürmek va fesini üzerite almış olan kâeelitin o gün neyesi kırık. Veliefendizadenin tuvale » Fini uzalip gitmesi de aynıca sinirine do kunmaktn, Tam bu esnada, inzanlik bali bu ya, mirasyediden Firiyelolik bir wuç anlz ler-ve hettti kani MAD Tak elindeki pemal Kat - bi y b — bostun. der mürles v iyi ka e b değil miz Dalkavak, yeni ve eeki haçlarını karmak fınanın kaçımıyarak cevabı yar Tanir — Efendimiz murabba ctnmeydiniz. evet, derdim! (durmyarak, ve zamanı dev. adımlarile| aşarak hareket etmek.z. Partinin ve hükümetin en salâhiyetli| erkânının her farsatta izah ettikleri gibi. nklâb, dünyamızın, — başlangıcından beri alman hiz, zamanla — gevçememesine nezaret etmelidir. Motör daima Fizik tıda bulunmalıdır Kamâlizmin indinde, ileri hareketini durdurmak gerlemek, daha doğrusu ir dica tesinlerine, — hemen hemen tarihdel hareketinde olduğu gibi, ma larna marız kal mak demektir. Hulâsa etmiş olmak için dliyeceğiz ki, Parti” programında daima görülen inkılâb / remzi, filden / ziyade, Zihniyete, ruha, meloda - tallük eder İstikbalde, belki, hakiki manasile bir in- kilâb — hareketine - lüzum olmıyacaktır. Fakat inkılâb rahıma, — ziksiyetine ve| hareket tarzma dsima ihtiyae hiseedile -| ektirr Bundan bit sene evvel yazılmış olan bu| sözlere tumu da ilâre etmek gerektir bi yalmız inkılâbealik değil Ana Yasamıza| malolan halkçılk, devletçilik, Iâiklik ve| milliyetçilik dahi aymi muhun tecelliya tandan arettir. Çünkü Kamâlizm ken diri bir rahdan ibarettir. Kelimelerin ya) İveya ba medlülile - ifade olunamaz. B ruhun yeşâne Hadesi” gözümüz önünde| canlı bir halde bulunan lâyemut eserle her birisi birer mucize gibi dünyayı hay rette birakan meazzam. abidelerdir. Halâsa etmiş olmak için diyebiliriz ki Kamilirm rehemum Ana Yasaya malol-| İmatile Şmdiye - kadar bu ruh seyesinde | vücude gelmiş ve bundan sonra dahi bu| ruhun tesirile vücude gelecek everler ve| abideler tabon haline, onlara dokunacak, ei azatacak kimseler. kanmınım biaman pençenile karşılaşacaklardır. Tekin Alp Tarıran henüz intikal edemnedikleri tarihi| bir hakikati büyük bir isabeti nazar ve samümiyeti kalble ifade etmiş bulunuyor- d Saizl Halim Paşa gerek Almanya ile yapımş olduğu müshede ve gerekse ken-| düsini bir emrivaki karşısmda bırakan ar-| kadaslarile birlikte yüklenmiş — olduğu| mes'uliyetlerden dolayı Büyük — Harbin| meticeleri itbarile mahaze edilebilir. kat omnun, büyük bir dünya faciası karşı ada tahmilerinde — yanılmış — yepiz devlet adamı olmadığımı da ilâve etmek icah eder. Şimdi mevzinı - bahsedilecek bir keyfiyet varsa, bir zaman mukadde - iame idare eniği vatann karşı / sadakati| meselesidir. Bu - vadideki / münakaşalra ize, yöklendiği mes'uliyetlerin akıbetleri karşsında bazdları gibi kaçmağa yellem miyerek Malta menfalarında mahrumi - yet kinde geçirdiği günlerde din sadaka- dini, hüniyeti ve nihayet Roma sokaklar 'ında hayatı pahasına ödemiş olan Said Halim Paşa lâzan cevabı. vermiştir. ... Vapurda, süründüğü gülyağı mı zak- kum yağı mı ne olduğu belimmiz, - fakat duyanlar için tehammülü güç bir kokur yu öğmeğe başlıyan bir adamcağız, vö « zünü evinip çevirip eski mütelleslere ge dürince yaşkca bir zat, pardan, diyerek b fıkrayı anlatı ve sönra gerçekten müz teaffin görünen adamın yüzüne güle gür Te gu süzleri ilâve eti — Siz zaten murahba kullanıyoru « suzle.. Doğru söze ne denir kiğ.. /M. TURHAN TAN İzmitte Xa. Harmsnkayaya: Frifatnıma teşekkür ederim. Bi serke Romanya vapur acentalığı Ramanya vapır kumpanyasının İs a İtanbul acontası M. Maloğla, Bükreşte idürenin müfettiştiğine tayin edilmiştir. Yerine Körenceden R. Onçana acenta slarak İstanbula gelmiştir. Zabrta tarafından Heyoğlunda mey « dana çıkarılan bir kumarlanede kumar zasında kumüsyoncu Ziya isminde birik in de bulundağu yazılmıştı. Kumar öyremakten maznünen yaka. 'danan kumüsyoncu Ziyanın, Âşirefendi enddesinde Dilsizrade hanında İmarada 136 ehliyet karne sum mirli Ziya Septekir. olmadığıı yönra bu işi yapmadığını — yerarla iddin| 12 yehid. dünlenecektir. terirdi. Ben kendi hesabıma maddi ihtira-| yordu. İşle b varetle © zaman, muse-İ İbrahim Ayad İederiz. | karak bağırdı Ya bunlar da ne2... Bu saray takımları.. | ate çobanlar ve südcü, beygirleri bile | beklemenin azabından - değil. cevaretini — Evetl Bu ipek hahlar.. Beni mahvettin, hain! | uykudaydı. Akşamki yorgunluğun, bel - | kaybetmek ihtimalinden korkup silâhı par — Zenginin boreu vatanın yardımı 'na koşmaktır değil mi? Borcumuzu ödi yelim Ben, Kuvayı” Milliyeye 5000) Tira gönderiyorum. Siz ne buyurununuz2| Şevki toparlandı. Ellerini / uğuyturdu. “Alçak tedle: — Bilmem ki. İşlerimiz de pek bozuk, gödiyor. Öyle, hüyük fedakârlik yapacak Halde değilir. Can ve gönülden sizi alkış- Jarz. Allah kabul etsin. Kurbanımızı ke- siyanuz, fakir fikara doyuyor. Daha e| yapalım? Demir, kahkahayla güldü — Hakkınız var! İnsan yorganına gö: e ayak uzatmalı. Zaten size böyle bir| şey teklif etmek te iasafsızlık olur yat Bu açık istihzadan o kadar öfkelendi| ki, yüzüne kan çıklığını saklamak için bir Bahaneyle dalaşmaya mecbur oldu. Bu arada Bekir Bey, hâlâ Demitin nihayet- giz terveti karşısında düydüğü hayretten kendini alamıyordu. Demir, ot kınlığı arasında emniyetle koltuğa kurul u ve yeniden toplanmaya mechur eden yüksek bir sesler — Söyleyin! - Benim de yaşımığa akkım yok mu? - Şevki önünden geçer - ken, kolundan tutup: — Hakkım yok mu? diye - tekrar eti Demir, yavaşca kolımu çekip vraklaş. t Odanın ortaşında, çok ciddi tonlar — Ortaya bir insan kalbi konuyor. Onu paylaşmak için bütün varımızı ileri İ kürüyoruz. Ben çiftliklerimi - veriyorum. — Amtık herteyi yapabilirim! İstedi-| Ve siz, hepsi babanızın olan - tarlaları, #imle yaşarım. Sevdiğimin ayağına dün | dükkünları, fabrikaları ve daha bilme -| yaları getirebilirim! |eliğim neleri veriyorsunuz! Bunu neyle te- Bu sarada, Şevkiye ve Nura bakarken /min edersiniz? gözlerinden yıldırm geçti: Sevki, gayzla dolu - gözlerini dikerek — Sevdiğim beni çağınp. düşmanının | cüzdanını çıkardı. İçinden bir tomar kâ- elinden kurtarmamı fadı masanın orlasna fırlabıp: tün servetimi vermez — İşte senedler!.. diye bağırdı. Öt bundan büyük zevk olur kileri de istediğiniz zaman getirmeye ha- — Anlıyor musunuz? diye kolundan | zinm, Ya sizinkiler?. sartığı zaman Şevki nefret ve korkuy -| — Bu sırada, kapının arabiğı ağır ağ| İ üzedi. İki adam, tehlikeli bir süküt i | genişliyerek, 0 vakte kadar eşikle onlanı| çinde iki vahşi kurt gibi birbirlerine bak-| dinliyen Hacı Toram, temamile içeri gir tılar, Demir, acı bir kahkahayla gülerek | mişt. Hep birden - döndükleri yeniden koluna girdi: hayretle onu gördüler. Bu ağır ve ihtr Ya siz2.. Seve yatlı adamın hiddetlen gözleri - dönmüş, siniz? Şevki yüzü kandan boğulacak kadar kızarımış — Hayatımı!, t İçeridekileri unutun, - Şevkinin üstüne yürüdü. (Pamnağile masayı — göslerir ken) boğuk, korkume: — Bunlar ne2-.. diye hağırdı. Bi da nc anyor bunlar?... Kırk yıl didinip kazandığırıı sokaklara ma atıyorsun, say- suz2... Kimin malını kime veriyoram? dedi. Demir, müsteh- Bu kadar değil!.. Paradan bahse- din, paradan.. -Ne yapabilininiz? diye tekrar eti — Neyim varsa veririm — Tarlalarınızı da mı? ZEvat Şevki, isyandan ziyade metıraba benzer| — Dükkünlar da mı? acı bir sevle; — Evetl. — Sarfedilen yökl A işte, hepii ve — Fabrikaları, ve bütün büldiğim hi İ nin. diye cevab verdi Konk yıl, yoksulluk cekip bir araya ge - ürdüğmi bir günde senırdın. Beal 00 - kaklarda mı süründüreceksin?, — Ne diyorsum babal.. Allah aşkına| bir Bu koca ihtiyar, gitgide yüzüne ka çıkarak sekte gelmiş gibi koltuğa yığıldı. A ve boğuk — Yalan mı?... dedi. Kulaklarımla gitim. Tarlalarımı, dükkünlarımı sokağ atan sen değil misin? /e hiddetlen liriyen parmaş — Bunlar nedir2.. Ya banlar nedir?.. Demir, bur sırada bir pusula yazıp giz Tice Nura veriyardu. Baba ile oğul ara sında geçen sahneyi sonuna kadar seyre: derek, hirden söze kar Rica ederim telâş etmeyin! Ort.- da mezad mak değil, bir inan kalbi var, İnteği olmadıkca ne ben, e oğkunuz dün yalını yıksak onu kazanamayız. - Bütün mesele benim bir lâtifemden çıktı. Cid -| den Nurl Senin hakkın var, Daha baştan | size hoş bir eğlence tertib etmiştim. Nel yarık, efendi bumu fazla - ciddiye aldı. Hepinizi sanıdım!.. Sizi üzdüğüm için affedin. Allaha nmarladıklI diyerek hiç- 'meydan birakmıyacak birinin cevabına. bir hızla çıkıp git Ertesi gün, alaca karanlıkta dağ y hunda bekliyordu. Ağacların önünde te- Tişla geziyor, yaprak kıpırdammile ye Sona, cevablarını beklemeden devam et selerinizi.. Şevki, gilgide yüzüne kan ç- — Delice — masrafımı — işitmedik mi?) İvinden siçrayıp yolu gözetliyondu. Bu sa- maklarile ezecek gibi sakmış. gözünü yor lum döndüğü noktaya dikmiş duruyordu. Nihayet bir korna vesi ve harab şasenin üzerinden bir araba gürültüsü geldi. O henüz dalgınlığından çıkmağa vakit 6l « madan, araba tam hizasında durdü, ş0 a Ki de ayazın tesirile tirediği için, kendi- 'e karşı bir nevi itimadsızlıkla dudakla- mını kemiriyor. Silâhi tetikte, son haddine | kadar soluğumu Mtarak düşmanı. bekli- yordu. Kamyonun geçmetine daha yanm sa- at vardı. Bu/ yarım saatte, bütün hayar | för: ni altüst edecek bir mahşer olacaktı | — — Hayeli efendi vaktimiz yok! diye © miskince uyuşukluğundan - silkinecek, | bağınyor. hci alacak, rüya gibi ondan kaçan| — Demir, hlü gözleri” yolun dönemeç sandeti kucaklıyarak kivvetle. / imdeyle kütleye karışacaktı. Şüphesiz bu bir cü- Timdü! - Fakat onu yapmak küvvetini duyduğu için şimdi kendini bir kahraman ahi görmeğe başlamışt. Bu değersiz a- damdan, bu alçakça hayattan kurtulabi-| mek ümidi oru kendinden geçiriyordu. Bir çotırdı oldu. Demir, yolun ağcın- a kulak kesilmişti. İşte ilkönce Nur ge - fiyor ve sonra arkasından.. Fakat hayır.| boşuna telâş ettir Bu, sabahın ilk yolcur erinde, zihni perişan ve şaşkınlıktan sir Jühi tetikte olduğu halde duruyordu. Şo- dör, aşağı inip onu kolundan tuttu: — 'Beyim! Silâh ağachğa firler. Bin yazdan anyacaklar. Dönüşte - saklarım. diye kamyona sürükledi. Demir, nihayet kendine gelmeğe başladığı zaman aa karşı mükavemet ediyor: — Durunuz! Beş dakika daha,. Biraz ileride bekleyiverin. Derken gözü müte- liyen yol başındanı çıkacak birini atay, Jam a koyunlardı. Deniz, kalbi dura | ryordu cak göki çarperak ürünün geçmerini bek | - Soför, kulağcan ledi. lüy Tn — Ulucami önünde bir hanım ba mektabu verdi. diye fısıldıyarak teliişla bükülmüş küçük bir purula uzattı. Som ra yüksek sesle; — Hdi beyim, vaktimiz yak. Ah « babları dönüşte görürüzl diyerek ad 'a zorla- kamyonun içine soktu. Araba geriye basıp bir müddet vanı taşların üzerinde müvazenesini bu'u a dağ. yolundan Anadolu Hler şey gene süküt içine girdi. O va - bırız, dolağıyor. Bir teriye otları çiğni: yerek yoku gözetliyor. Dakikalar, inadına süratle geçiyor ve kimseler görünmüyor- du, Ortalık aydınlanıyor, ovadan çiner rak sevleri geliyor, sürüler birbirini takib ederek yol boyunca dağıbyor. Kamya - un geçme zamanı gittikçe - yaklasıyor Fakat gene şehirden kimse gelniyordu. Demir, » halecan içinde - bu öletürücül duktanı vor yaylasına açıldı.