9 Şubat 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

9 Şubat 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a t Anloky; Şubat 199T TARİHİ Yazan : Hataylı Ahmed Faik Türkmen Maltepe Askeri Lisesi Felsefe mualiimi Hatayda içtimai sınıf CUNmuntyur Yeni vapurlar Almanlarla mukavele bir iki güne kadar imza edilecek gyolları iötresinin hariede uzacağı yeni posta vapurlarına siğ v pariş mükavelesi bir l güre udar z İktisad Yekiletile bu iş Kürede tufan, zelzele | ve harbin sebebi Güneşin fışkırdığı alevlermiş! Heyetşinaslara göre on bir sene bir tekerrür eden bu faaliyet arza tesir ederek Be a H : Haa sk dapmuna dariz e İğanmalın d elmadi SÜi yapıalr d İENİİDE Föhal Va Tüniler | birçok felâketlere yol açıyormuş b — SA Li miele | < — İağa vörü eei kulun bt |1 atüği grupa zeurlanedakiaı. De -| et zamaklarda, İ da SSD ça T meleket İvsana badillmek aai ve. biyük aizyolları (âtresie Almam heyeti aa İdityamını kanıtr K Terininkine benzediğini açağıda tasvir ede- ceğimiz, Hatay içemaf sınflarının umu: #af vasılları bize sarahatle göstereceklir. Diter taraftan - bu basm / Halaylıların hangi içümei ömillerle bugünkü - koyu ülliyetçi bir haleti rühiye / tapıdıklanar| a göreceğiz. Yukanda Hatay şehirler Tindeki sile adlarının ltesini yaptığımız Zaman halkçı bir zihniyetle bunları bi Şine karıştırarak sralamıştık. Bunların bir| bti eşraf aileleridir. Bunlar 19 wmcv| Harit ikieci yannına — kadar Hatıyda Bürük bir nüfuza maliktiler. Vakaâ Tür kiyede ckidenberi Avrupada anlaşıldığı münada bir aristokrat smf yoktu. Yalnız Eöraf denilen ve bazı noktalarda Avrupa aritokratlarına benriyen bir sınıf teşek- Kül etmişti. Bu sınıfın müayyen ve mü-i devven imtiyazları yoktu. Yalız muay- Şen vasflarla. halktan, — yani sınaat ve Köcük ticarer yapan (cimaf) tan ve köy. Tilerden aynlırlardı. Hatay eşrafına ki- Barlar denirdi. Bütün aristokrat sımflar gibi eşraf snfının da gerek teşekkülün- c gerekse inhilâlinde iktsadi ömillerin büyük roller oynadığı malümder. Hatay ili ceki Osmanlı İmparatorluğunun, S diye ve İraka giden - yolları ürerindeki| aaahsuldar bir mıntakası olduğu için hem akeri, hem iktısadi bir ehemmiyeti var- d Bu sebebden buraya Osmanlı İmpa- Tatorluğunun küvvetli elemanları yerleşi- yer ve büyük arazi sahibi - aluyorlardı. Hatay ilinin sabuncuhuk, ipekçilik, ye - mişçilik, sebzecilik ilâh... gibi birçok ça hazma bevilerine müssid olması / burada halkın başında deima bir zengin sınıfın peyda olmasında âmil oluyordu. Diğer taraftan ikinci fasılda izah et - düğimiz veçhile Türk Alevileri, Sünni Türklerin tahakkümüne muti, sabırlı, ça- kakan bir kütle haline geknişlerdi. — Bu hal, büyük arazi sabibi olan ve Sünni bar Hife hükümetinin ptoritesine dayanan Sün mi Türk zenginleri için, ucuz çalışan ve her türlü eziyete tahammül eden tencber tedarikini koaylaştırmış eluyordu. Hulüsa, bu ve bunun gibi daha birçok âmillerle Hatay ilinde, bilhassa/ Antak. yada Sünni Türklerden mürekkeb eşraf Aaıfının çok kuvvetli ve nüfuzlu oldu; Su görüroruz. Bu suretle Hatay halkı. vnen amnın ortasına kadar kibar, emal, köylü olmak üzere 3 sınıfa ayrlınış bi hunuyordu. Hatayda eşaf Osimli: — Münhasıran Türk ve Sünni silelerden mürekkeb olan (1) kibarlar arasında bir gile teanüdü Ve müşterek bir aile vicdam ve zihniyeti mevcuddu. Bunlardan birisine yapılan bir decavüz, amcazaderinin de izzeti nebsine dokunabilirdi. Aşağıda aa ile eaf ve köylü sınıflarını mütalen ederken bu va- İarın mevcud olmadığını göreceğiz. Ürerinde fazla durmağa küzum gö gediğimiz bu eşrm£ ynıfının başlıca mü deyyiz vasıfları şunlardı: 1 — İzdivacda görülen hususiyetler. — Firaftan olmiyan bir aile ile, zengin de olsalar kiz alp vermemek, b — İzdivacda erkek tarafın (bak) tbir edilen çok yüksek bir mihri (mese-| İ Z00 altn) makden vermesi, kız tarafı| gn ise bunun bir mili fazla bir masrafla tihaz çıkarması. Nadiren zengin olan e- mafın bâyle ağır mihir vermeleri ve cihaz — Bundan büyük düşman olur mu?. Bir intan — daha nekadar — yıkılabilirz, Bana bakmal Cahilin biriyim. Ah, içim Gekileri söyliyebikemi... Ne güzel yazı |. #yerdin!.. Bütün bunları saki ben düy muşum gibi. Sabahlara kadar okudum. Halâ şurada sakladım. Billahi beni on- Jar çileden çıkardı! Okudukça aklım ba: şımdan götti. Kimtelere açamıyonum. Za- den boşta değil miyim?.. Kimi görebili- zim ki. İşte nihayet geldin! Sana diye -| ceklerim vardı.. Sabahlara kadar zihni- ai kurcakıyan, beynimi yakan şeyler.. Demir, masıya / dayanmış — dikkatle dinliyordu. Söyle bakalım, dedi, bu merak e- diğini? — Merak - değil, kudurduğum! di ye kâtib saralarak cevah — verdi. Hepsi güzeli.. Fakat ne hekliyorsun2. — Ya e yapayım? Kitih, aci aci güldü: romanı: 714 Yazan: Hilmi Ziya sinde fenn şartlar üzerinde” tam Kattabakat hasıl olmuştur. Para, t ve takas h İzenlkler, külfetli merasimlerle kocaları san evine götürülürlerdi. Esnaftan nadi- gen zengin olan ileler Antakyada düşün- Tere mahsat olan tek tahitravandan parası mukabilinde dahi istifade - edemezlerdi. Burada tafalâtına girişmiyecekimiz çok udil düğün merasimleri arf dilmiş olduğundan mükavelenin imzn: Şna bir müni kalmamıştır. mizyolları idaresinde Xattt muka vele prejeleri haztlanaıkladır. şrafa mahsustu. 2 — Hayatı umumiye, * — Eeraf ilelerin sokak kapt tah- dadan yapılmış ve büyük olup daima ka- di soarlanmakla olan 7 ki cen Çapar içindiz. Bu vaparların içinde Ihi tane İemnir körfez hadtı için, mazda çalıştırılacaktır. Bunlar da be biz, 3600 er tonluk ve daha küçük 5l mak ürere üç usma gyrılmıştar, Bi yapürler Karadeniz, İskenderin kender fe vapurlar, İzmir, Mersin pestaların da, kiçükleri de Marmara - havzasında| çahışasaklardır. Mükavele Burada imzalandıktan son- a. tazdik edilmek üzere Denizyolları İmüdürü terafındar Ankaraya görürüle. Ve Karem #airelerinden mürekkebdi. E- af dalma eşrali ciyaret eder. Fakat ep raf ancak egraftan bir diğerine iadei ziya- | Tet edip canala isdei ziyaret adet değil di e de — Eşrafın müdavemet ettiği berber. der ve oturdukları kahveler münyyen olup eönalin essen pahali olan b mahallere gelmesi hoş görülmez '« — Umuml hamamlarda eşraf ve e- J için soyunma ve yıkanma yerleri mur ayyendi, Hatta sırmah peştemal eşraf ka: dinlarına, ipliklisi esnaf kadınlarına mahe S olup zengin bir evna£ kadınımın vır amalı bir peştemal saın alıp umumü ha mamda kullanması muhitte derhal bir vex aksiyon yapardı. a — İlkmektebler ve tüştüyeler açıl- İmazdan evvel mevcud olup bugüne ka- dar tektük bâki kalanı sbyan mektebleri eşraf ve enaf çocukları için aynı ayrıydı. Yalovanın imarı M. Prostun hazırladığı proje tatbik ediliyor Şehircilik mütehüsas ME. Prost da İyafından Yelova aplıcalaçının iman tina başlanmıştır. İmar projesi şiradiki e— Doğumlarda loğusa erine uliyan hrle Kaplıelar oivarındaki ae İmektebi çocukları üderek (pcride) mesakbik edilmek Tasimi yaparlar ve muayyen bahtisi ala- lemesinden ibaretti. Bu neşide merasimi | Membar 'de yalnız eşraf-ailelerdesvukua gelen do- Kesisat ikmal ed.imiştir. Prost'un pra Şazler aait aei e e i 1 EjRE aha falar doti NMŞN eli KazklR Bi bile küçük san'at, küçük Bearetlerle İş | mektedir. Bunun için de bu Gtel cep hizel eti ve amdelik yaşımalı pek Ki | ee Sakaleadidir zi Hai Tei leniv'ebsi İ e “abahenler namekı y tarlada bile çalışamaz. Kendi evi — için İbüyük ve asri otel bitmek üzeredir. Bu bile elinde in'bir paket taywramazdı. Eş | otelin yakırda tefrişine başlanacaldır. 'af kadınlarısın çeradan kendi evi “ için | Mayıs içisde yeni büyük otelin açılma. gündelik yiyeceğini satın alımanı bile çok a mühtemeldir. ayıb sanlrdı. Bütün bu işler bizmetçiler. kaltda sölüri çe leelere yek l ei kallatmık mecberiyeki hai ol l a halkın rağbetini celb için mühim damaktadır. program Grip hastalığı çok arttı İstanbulda havaların mütehavvil git mesinden dolayı grip tahminden fa fadır. Alâkadar bir doktar bir. muhar. Havalar çok fena gldiyor. Mev £— Esraf ailelerden ba: n ğ ba- bey ünvanını nadirdir. Köylerde ikamet eden büyük arazi sahibleri de eşraftan addol-| mür ve tehir eşrafile ayni seviyede addo -| Tunur. Bunlarla şehir esrafi kiz ahıp ve görülüyor. demiştir. h — Miras meselelerinde Anadolunun bazı yerlerinde olduğu gibi kiz çocukla- mına emiras vermekle pek tamakâr olur - hardı. 3 — Adabı muaşerci: A — Her yer. 'de olduku çibi burada da kadınların er- kekle teması şiddetle menedilmiş oldu - iundan eşraf kadınları arasında yalnır bayramlar ve mühim günlerde değil, her zaman için sik vek ve karşılıklı ziyaretler yapılırdı. Bu ziyaretlerin adab ve erkâm adam ziyarctin şekline göre değişirdi. Meselâ falan ikram olunmaz. z Harl adlk bir eski Rileye magelinmiz düşüyordu. Nihayet masaya yığıldı. Demir, görlerini ondan ayıramıyordu. Bu beklesmedlik sahne onu dondürmüştu, Ağır ağır kalktı. Ayakları ucuna basıp şaşkın adımlarlz Hülk biri arkasından sesle- niyor gibi halecan indi. adeta koşarak, Odasına / kapandığı 'muş aibi Giyordu. Bir müddet di- şünmeye bile kvvvet bulamadan hareket siz, karyola kenarında kaldı. İşik, imder do koşamıyacak kadar sönüktü. Aylar ra alevin içine girmek istemiyorun! Önce içinde merdivenleri üşmanı görleriyorsun. Silâhı sonıa elin- e verip, ocağına düşüyorsun! Hadi ba- kalıml. Meydan açık. Demir, kımıldamadan bakıyordu. Kö-) tibin tesi boğuk boğuk geliyor ve yıkıla-| cak gibi bitkin görünüyordu. Bir ara ue ba Ürerlerine korkune bir sükünet çök müştü. Ö'tekrar, son bir hamle yaptı: — Ve gimdi düşman kim, düşünüyo- mum! dedi. tele girdi. içyüzile ansızın karpılaştığı için mi, Jonun iham ettiği gibi kendinde bi Kalmadığından mı bu kadar sarsıldığını Demir, biçbir şey anlamamış, hayret |anlamıyordu. Düşman acıyı veren mi? Yoksa kundağı sokup çekilen mi? ” Kini öğreten midir? AHedecek kadar zayif olan 2, buna karar veremedim! Hâlâ da medim bur. düğümü, eNe ayıb! Fakat andan hakikaten kor kuyorum!. diye - süylendi İşte budalayım! Neden omu dinliyecek mi şimle Derhal gimeği diüşündü. Bunun- Ja beraber. kımıldamıyordu. - Şuracıkla, Bu akşam, onu öldürmezsen. alaca karanlığın içinde, gözlerini dikmiz, Niyazinin sesi gitgide — boğuklaşıyor, isilâhi elinde bakıyor gibi geldi. Olduğ! Hele çözebileml. — Kundak sokuyorsun ortalığa; 1on- bapı omuzları aranına ağır bir yük gibi|yere mohlandı. Kafasile hareket tt da evvelce Ankarada | İyapılmış olan müzkerelerle tesbit © « vele Evvelce ısmarlanmış olan 6 ve şim-| Ki lane de) iye seğerlerinde, orta büyüklük-| İçin hazırlanmış olar projenin tatbika-| zabbik eöilmektedir. Rüyük İnşaat ve| ata tahsisıli alındıktan sonra baş- Tak hocalarıma gelirip — teslim ederlerdi | (anacaktır. Neside meratimi çocukların bep bir ağız- |/ Şifak hasacını kaybelmemesi ve bos| dan, wmuayyen dini şarkılar ve ilâhiler söye şuna ekmaması için kaplies suları Ja yapılmasına lüzum görülen| HrE aZ Kaplteslar idaresi bu sene kaplıcalar dir ve eher laş verinde ağır> gibi mâni |sim hastalıkları çoğalmıştır. geip art dar bir folklorle bunların kıymetleri ka-| Mstır. Zutüerleye de fazla tesadüt edi-| el llli Şoruz. Hatta tektük tifo - vak'aları da daziyet giyaretlerinde ev sahibi misafiri| ayağa kalkıp karkılamaz. Kısa sören bu | Kabil ziyaretlerde az konuşulur ve kahve odadan çıkı. Ortalık x birlikte yaşadığı bu karanlık adamın içindeydi. Fakat şu muhakkak, odada yalnız kal- — Sen mitin anlar me?.. Hâlâ düşü- | diğı zamandanberi kendini dünyanın en) rüyorum, —düşman sen misin onlar ma? | korkak - insanı — ferretmeğe / başlamış. Ne kadar da mağa başlıyan Türlü tabiat — umsurlarının geçirdiği bazı isti haleler — aranndı heyetşinasların ge sarmatlarla bi ne bir münasebel aradıkların - görü y Harbeu — emeller, 1 ateş pürküren nutuk- öi eh darar ve yelme merasimde ağlır Fa |Akay Müresi için yaptirilnenik İiçük Ülrle. — çamnrken ; Bal'bu Kapıma içinde ikinci bir Köçük ka: İ vanımlar vendır. Diğerleri kâmilen De ikinci plinda Ax ö HL Belamurdu Emaf evrleri telâml İ nizyolları iüaresinin kabotaj " hattarı - |rna sahillerini sihp Ş süpüren bir fırbma 'man homurtusunu iş üyor. Amerikada v fak mikyasta bir' a fanın klometrolaren « raziyi suya boğdu. Hanu görüyoruz.Bü. Tün bunların etrafında, üçüncü plânda da, yeryüzünü hemen tamamen kaplıyan| bir grin salgını dolaşıyor. — Kücemiz, bu irdli vfaklı Afetlerle didişirken, Fesa âle İminde, güneş, yeni bir İsaliyet sathasına Giriyor, çatır çatır çatlıyan satlundan e| Tafa alevler fışkırtıyor. Güneşin fanliyetile kürelarz üzerinde- ki hüdiseler arasında münasebet bulun duğunu gözleren deliller çoktur. 1918 ser İherindeki umumi grip salgını, gene güne İğim şümdiki gibi taşkın bir faaliyet devre- tadüf. elmişti. Güneşin — sathır kilometrolarca — uzunlukta - siyah lekeler görüldüğü zaman, yeryüzlinde ekseriya, zelzeleler, su baskınları, firınalar olduğu zabiti. Güneştek Tekeleri ve © Tekelerin yer yözü sakinleri ürerindeki tesirlerini, he yelşinaslar şöyle izah ediyorları Güneşten fırlıyan | bazilarıma tekenrürü tarihlerine tesadüf ok eskidenberi lenbil edilmiş bir noktadır. Kutab fecirlerinin adedi, pusur Taların hareketinde hanı) olan fazla kımal danışlar bu meyandadır. Hatta, gönesin| lekelerile yeryüzü — hâdünt — arasındaki| İmünasebetlerin çok garb Fakat çk ha kiki olanlarını sayarken, başta, buğday| fizaon, bazı göllerde su sathının, Hin < düstan kırlığının, Ayeherg — denilen sabih bur dağlarının, güneşteki faaliyet devre sile ayni tarihte tekerrür eden, arlan ve| eksilen vükınlar alduğunu zikredebiliriz. Güneş lekelerinin dünyağız üzerinde ki tesirlerini ieuha ve tahlile çalışmak bir a7 mevsimsiz olur, Olsa olsa, güneşten intişar eden elekteiklenmiş cüzülerin ha -| vayı mesiminin ionomph&re deniler kıvm üzerinde tesir yapması, oradan da bizim| havayı nesimimize ve — meteorolojimize | nüfuz fera- etmesi yalunda bir faraziye'| yürütülebilir. Grzen Wich rasadhanesi, üneşin faaliyet —devrelerile, radyo kısa dalgalarında hasil olan fading dediğimiz! hüdise arasında bir münasebet bulmuş ve bunu tesbit etmiş ise de, bu keyiften bi netice çıkarmanın henöz zamanı değildir. | Muhakkak olan birley vara, beyeri - yeti sarsan felâket sebeblerinden bir kım mimn mes'uliyetini, milyonlaren kilemet- 'ro uzaktaki aleş yuvarlağına yüklemenin pek yersiz bir hareket — olmadığıdır. Bu itbarla, bu fazliyet devresinin hâd de- tecesi İ938 Je 1930 arannda olduğuna göre şimdilik Fazla endişeye mahal yok Gemektir Güneş Tekeleri muazzam kasıraaların neticesidir. Bu kasırgalar seyyare dahi - lindeki mevaddı. harice çekip çıkararak, şaabin siyah lekeler hasıl eder. Bu kasır” Çaların sayımı ve hüküm sürdükleri saha- Rın genişliği, her on bir senede bir defa| azami bir hadde yükselir ve bu deve)| yaklaştığı zaman, — güneş fevkalâde bir) aaliyet göterir. 1905 ten ve Harbi U- imumidenberi, güneş, hiçbir zaman son günlerdeki kadar faaliyet göstermemiştir. |Yukarki resinde görülen 150.000 kiler metro uzunluğundaki Teke, bu faaliyetin derecesini bütün ehemmiyelile — göster inektedir. ile tüneşin coşkunluk devresinde bulun duğunu anlatan delilerden biri de, mu - azzam alevler gibi yükselen gaz hade -| beleridir. Bunlar, saniyede yüzlerce b Tametro süratle fışkırılar, 200, 300 bin kilemetroya kadar yükselirler. sonra te Bayyür ederek sönerler, Yukarıdaki ve-| Simde görülen hadebe 300.000 kilomet ro bayundadır. Arzımızın güneşe olan mesafesinin 150 milyon kilemetro olduğunu / düçününek, Büneşten faşkıran gazlerin 300.000 kile- metro vrnğa gitmesi biçbir endişe n Za teşkil etmemek İâzimgelir. Fakat| "Zabıla hiraim aramaktadır. heyetşinaslar, böyle düşünüyorlar. On- Okudunuz mu? göre,” kürcienı, gü - neşte hanl olan Teklerin ve orada GörÜ| Vaç Danaa aa Takından Akına) sint oludunuz mu? Oku: len Tevkalâde - fanliyetin, —ister istemez tesiri alında kalmakladır. Güneşin, on bir senede. bir defa coşam bu ö€ke buml | — madminn ötusat elün l Tanı ve onün yeryüzü kâdiseleri arasında e v akg. Yeşildirekte bir ev soyuldu Dün saat 12 ile 18 arasında meçhul bir şahıs Yeşildirekte Medrese soku ğenda 15 numaralı evin kapısını aralık Balarak içeri girmiş ve ev sahiblerine | duyurmadan orada bulunan. manlo ve Bair esyayı alarak svışmıştır. Kapıdan şüpheli bir adamın yüklü olarık çıka. ni gören komşular, ev sahibler berdar etmişlerse de » zamaz - İhırsız keçmıştır. ların mütalenvna ler,. İmkâmı yok! Oalar insam aldata - İmaz, diye düsündü. Çikarken / vurmak| için beni kapısında - bekliyecekle. Artık Bunu bilerek gidemezdi yal eHliç olmaz” a evlerine bir mektub gönderebilirm. O- va yazmalıyım, mutlaka birşeyler yaz maliyımta Masa başına — geçti, Kâğıd kalcm ve yazmak fikri ona yeniden bir nevi cesarel vermişs, Şimdi kendisinde karar vermek, Birşey yapmak kuvvetini duyuyordu. Fa kat ne yapacağımı düşünmeğe başladığı zaman bu bareketindeki boşluğun farkına vardı. Hakikaten, bu mektubu. gönde bilmiş olaydı - vekadar - manasız birşey İyapmış olacakt! Öraya - gitmemesi için Batıl bir bahane bulacaktı? Hastaığın - dan, veya böyle bir tehdide uğradiğin - dan hahsetmenin ne gülüne mevkle düşü- eceğini tahımin ediyordu. Hiddetle kâğıdı baruşturup yere atlı Hayırlı Ne olursa olsün, oraya gime: den başka çare yok, Ve işte », bu odaya Tmhlanıp kalmış. gidemiyor, hatta kapıyı bile açamıyordu. O şimdi müthiş bir su- rette korkuyordu: Jornda bötün bağlar ketilmişti. Felce yamış bir adam gibi. kolunu bile kıml -| datmak elinde değildi. Son kelimeler hâ; İk kulağında uğuldüyor: «Bu akşam - Bu gözler, ona tüphesiz, bir deli veya mücrime ald gibi görünüyor. —«Aklına koyduğunu yapabilir. Mutlaka yaparla| diye düşündü. Tekrar görmek ihtimalin den örkerek Kapıyı kilidledi. Tehlike gö- Tünde büyüdükçe, odadan çıkmak cesa - tetini bile kaybetmeğe başlıyordu. Polise haber vermeli, başka tirlü imkân yok çıkılamaz! diye söylenirken, Bu gehirde kaçak satile bulunduğu hatınma. geldi. Kendini hapsetmeğe mecbur eden tali n İhe lânet ediyor, ve son dela Nuru gör mek arzusunu yenemiyordu, Bu ziyaret- ten hiçbir şey heklediği yoktu. Onu sade- e görmek, belki de hiçbir şey süylemeden veda etmek istiyardu. Fakat şimdi - aksi | | seytan! - Bütün arzusuna rağmen gide - miyordu. Bununla heraber aniçin? diye söylendi. Gerçekten bu adam / dediğini yapabilir mi2 İhümal bunlar kuru teh » didden iharetti. Veya belki de yalaızca | hezeyandı. aŞimdi tizıp kalmıştır. Ya -| e— Biney yapamıyorum. Gölgem Mekteblerde xeri Kalanlar bu. etti. Musllimler ve dereler ve taktim olunmuştu; Görüş farkları sdlir Halkani şüzei aefüiler İaak dS el küvvetlendirimek - için çalışmayıa yermi verdiği gibi konferanları da - yeni ir düzene bağladı, sayı bakımından ço- galttı, mevine itibarile zenginleki, Şimdi çörüyonum ki 6 Ev, küçük mikyasta bir İarilfümdur, enikonu bir san'at akade miridir. Orada felsefe var, tarih var, H h var, Kimya var, vesim var, musi var. çuma yurdunda eksiklerini tamamlıyacak yanınları buluyorlar. — İlmi- cereyanları günüzürüne takib edemiyenler — gene bu rdda verilen konferanalarla. gerlikleri- telifi etmeğe muvaffak — olyorla Talk memnun, Evi idare edenler mer n Gördüklerimize Bakarak anlıyoruz. i bütün Halkevleri birer nar kaynağı, İirfan ocağı haline yelmiştir. Bu, gerçek” ten göğüs kabartacak bir ilerleyiş iki olgunluk müdesidir. Cözümüzü bir de genlere ve meselü 1869 yılma çevirelim. O tarihte Aya- sofyadaki darülfünün in har yazık ahi adliye evi <amaliyeye - verlerek hazine yapılmış e Diranyolunda, bir - finn yıkınlarak yerine küçük çapta bir darğlfünun kurul- mmuştu. Yapı işi bitince hükümet ramazan ayı içinde bulunulmaktan istifade ederek ge kacalan derleri çh - ve o devrin tanınmış seçerek dersi okutmağa memur iyle tertib Tahin Etendi — Heyet. Cerdet Efendi — Hikmetten cazibe F, "Tevtk Elasak — Mi Vahid Efendi — Mezarların sikbete Münif Efendi — Servet, Ezin Elenli — Hanı Aciz Efendi — Tablat kanunlarında vrüklek ve iklimler, mizeelar Selim Efendi — Seyyareler. Dertin olit hai ve bi İveli tarikine geçirdikten sonra bakımız e Si <Çok iyi bir inthab? Halkın bu mer barek ecelerde bu - makole türehat e akidelerini bozmak'ne fecahatür? Tabi Ti earanı bavaın uraşraraf şalerden dr. B arları umuma açmak müvaliki hikmet değildirr Müvemih efendi bununla da ikifa et miyor, ve cetveldeki dertlerle hühcaeder zek caribe bahsinin yanına, Cevdet Efen. inin medecreli olduğuna teimih kin render d, mecadarm vühale di cümlerinin önüne ciş olam, seyyarelere karaz eai kanad ilers ” kelimelerii Tn Altane vil içinde tebellür edim ve li yüz yılk gisi görünen vu görüş farbı bir zi aeabrliza ee ll e8 M. TURHAN TAN İKazdımın. teretime işinin bayan bietne verildiğini ağrendiğim için Gze Cevab verz Memiştim. Müsamahanın dilerim. e Döviz kaçakçılığile alâkadar değilmiş Geçenlerde Galata portanesinde vuku bulan döviz kaçakçılığı yüzünden inah - kemeye verlenler arasında “Abdullahın da bulunduğunu yaznıştık. Abdullahtanı aldığımız mektubda mahkemeye sevke dilmesi sebebinin döviz kaçakçılığı meve- desile alâkadar elmadığı bildirilmektedir. Yüzüme karşı aet acı bağırdiğı için ena ölkelendim. Fakat yerden — göke kadar Takkı yarl Hekikaten, işe yaramaz. bir ufeyliden başka neyim?.. Kendimi dev aynasında görüyorum. Kafamın içinde « kileri gerçek sanıyonum. Halka verdiğim üzüdlerden hangisini yaptım? Hangi ö zümü tattum? Ortalığı kasıp kavuran - Jan sözle tehdid ettim. En küçüğünün karşınna çıkmadan üeküyorum. Belânin yerini gösterdim, Şimdi ondan — günahim gibi korkuyorumla Demir, bu süretle söylenerek boydan: boya dolaymağa . başladı. Hiddetinden ndi kendini yiyor, - düşündükçe zâfh daha çok gözünde Büyüyerek — mhavet kendini yalmız mükin ve değeniz değil. 'ayni zamanda menfur ve alçak gibi gö Tüyordu. Kendinden — nefreti büyüdükçe bütün hinlerinin uyuştuğunu, taş ketildi-. ğini, adeta a kendirinden ayrı soğuk bir Tayalet halinde — dolaştığım — zannetü. Ağır ağır bavula doğru gitti. Başı tama mle durmuştu, Otomat gibi bavulu açtı. Sirkecide — aldiğı / vakittenberi bir daha bakmayı - Kutınadan / geçirmediği küçük silâh çıkardı. Gözleri bu tehlikeli oyun. çağın Samlusuna dikilmiş, odanın orla - nn kadar hepsini unuturl.. Fakat ya|den bile korkuyorum. — Mükim, değe gözleri?.. O çani bakışına benziyen göze adamın biriyim, Bu delinin - hakkı vari sında bir müddet hareketsiz kaldı. Tarkan var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: